2 Haziran 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

2 Haziran 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

rr'——_———_-——_ Tıd N 9 /İBEN KANSERİN MİKROBUNU BULDUM! Boksta Yeni Bir Şöhret Beliriyor KİD JANAS Dünya boksunda parlamağa | boksör var. Fransa şampiyonu Boksu çok - iyi kadar çok kuvvetli yum- ndiren bu boksör eski şam- Humeri'yi — döğdükten a Fransada çok sevilen po- Düler bir boksör olmuştur. Son Künlerde de, kendi memleketi- şampiyonunu döğmekle öğü Ten İriğiliz boksör Jorj Roz ile Yaptığı maçta ha&mını daha ilk ra'ı'nıh a kuvvetli bir yumrukla & âşağı etmiştir. Bokstan anlr: yanlar Kid Jano- Sün yumruklarını meşhur nhv.m yeni bir Bu, velter empsey'in öküz öldüren yum- | dadır. « | Bugünkü Atletizm Müsabakaları Bugün Taksim stadında ge- he bazı atletik müsabakalar ya- Pilacaktır. Yapılacak müstaba - salar şunlardır: Cuma günkü müsabakalarda aydar, Pulyos, Sedat ve Cihat Yüksek atlamada 1,75 metre ile berabere kalmışlardır. Bu- Bün bu dört atlet tekrar yüksek atlryacaklardır. Bundan başka bugün bir bay- “Seget,, Salı Günü Geliyor & S:Iırimııı_c iki maç yapacağı- h €vvelce yazdığımız Macaris- 'ı'" kuvvetli - takımlarından get,, Bünü şehrimize gelecekleri, dün | y Acaristandan alâkadarlara ge- _- telgraftan anlaşılmıştir. de '€get,, şehrimizde geçenler- Yazdığımız gibi Fenerbahçe Şsi e Galatasaray - Beşik- ı: qmuıueuxlun le karşılaşa- Maçların bü - şekilde olma: | futbolcülerinin — salı | rukları kadar kuvvetli buluyor- | lar, bokstaki bilgisini de Kar- pantiyeninki kadar güzel ve gö- ze hoş görünüyor sayıyorlar. Bu düşüncelerin pek boş ol- madığını, Kid Janos'un yukarı- ya koyduğumuz — resmindeki heybet göstermiyor değildir. Münekkitlerin söylediğine göre Kid Janos ekser boksörler gibi kendisini selfahate vermezse, çok yakın bir. zamanda bir (Dempsey » Karpantiye) olacak ve bunlara yakın, belki de fazla bir şöhret kazanacaktır. Çünkü bu boksör henüz yirmi yaşın- rak yarışı ile cuma günü yapı- lamıyan sırıkla yüksek atlama müsabakası yapılacaktır. Ayrı- ca Yunan atleti Silas bir (ser- best), bir de (Yunan usulü) olmak üzere iki türlü disk ata- caktır. Bu — müsabakalardan sonra Beyoğlu ve Arnavutköy takımları arasında bir futbol maçı oynanacaktır. “get sol müdafii Lul Sirayı seget sağ müdafli Lui Rafay gında söz birliği edilmiş olmak- la beraber, ilk maçım hangi muhtelit tarafından yapılacağı ve maçların nerede olacağı hakkında henüz görüşülmemiş- tir. Öğrendiğimize göre birlik- te hareket eden dört klüp dele- geleri yarın toplanarak bu hu- susta kat'i kararlarını verecek- lerdir. Muhtelitlerin şekilleri dolayısile “Seget,, maçlarının a. kâka uyandıracağı an!'çşılmak - tadır. Kanser mikrobunu bulduğumu isbat etmek için mikrobu başka hayvanlara zerkettim. Aldığım Beşeriyeti mütemadiyen ke - miren ve insanların bir türlü hak kından gelmeğe muvaffak ola - madıkları müthiş bir hastalık var: Kanser. Şimdiye kadar muhtelif mem leketlerde kansere karşı açılmış olan münferit mücadeleler ilk defa Pariste toplanan kansere karsı arsıulusal birlik kongresi ile merkezilestirilmiş oluyor. Kongre reisi Justin Godart gazetecilere beyanatında şun - ları söylemiştir: — Kansere karşı arsmulusal birlik köngresi, bütün memle - ketlerin gayretlerini bir araya toplayan ilk kurumdur, Şimdi - ye kadar herkes arayor, araştı- rıyos, kendi payına düşeni y mağa çalışıyordu. Şimdi merkezi tesis edilmiştir. Ve:ıka lar burada toplanacak, propa - gandalar buradan idare edile - cektir. Kurum nasıl teşkil edildi? Ga yet basit.. Birliğe girmek iste - yen her memleket buraya üç de- lege gönderecektir. Biri fenni delege, ikincisi — içtimai delege, üçüncüsü de hükümet delegesi- dir. Kongre halinde muntaza - man toplanacağız. Bu yıl Paris te toplandık. Kongre 1936 da | Brükselde toplanacaktır. Üç ay da bir neşredilecek kanser mec wası bizleri daima temas ha - ünde bulündüracaktır. Bu geniş yeni uluslar kurumu na şimdiden kırk dört memle - ket dahil olmuştur. Japonya - nın, Almanyanın, Papalığın da muvafakatini aldım. Birlik fenni temeller üzerinde kurulmuştur ve halkm kafası - na kanser hakkında milessir ma lümat yerleştirmeğe çalışacak- tır. Muhakkak olan bir şey var, Eğer vaktinde tedaviye başlanır sa, kanser şifa bulan bir hasta - lıktır. Bu teselli verici büyük hakikatten yürüyerek, birlik u- mumi efkârı geniş mikyasta ika za çalışacaktır. Herkese bağıracağız, diyece- ğiz ki: “Korkmayınız, hastalığı ma vaktinde teşhis koyunuz.Ha kikatten kaçmayınız. Korku, kanserin en güvendiği dostu - dur. Hepiniz koşunuz, bize geli niz ve şifa bulacaksınız.,, Bundan başka birlik sessiz, fakat müsmir bir savaşa girişe- cektir. Şimdiye kadar kanser hakkında yaprlan çalışmalar da ğinık kaldı. Yıuıtistikler hemen hemen mevcut değildir. Böyle olunca da kanserin devasmı ara yanlar, tetkiklerine istikamet vermeğe nasıl muvaffak olabi - Hirler? Birlik iki komisyon teşkil et- miştir, Biri tasnille, diğeri ista- tiklerle —uğraşacaktır. Bunla- rın mesasi âlimlerin araştırma- larında çok işlerine yarayacak - &. Bu çetin savaşta bize kadın . Kanser beşeriyetin gırtlağına karanlıkta sarılan bir katil gibidir | ların da çok büyük yardımı ola | caktır. Birlik ikaz edecek, teda- | vi edecek, şifa bulamayanlarla meşgul olacaktır. Bu müthiş has | taları, kanserlileri nereye koy « malı? Hastahaneler yatak vermekten çekinmiyorlar ve bu hastalarla senelerce orada kalryor. Eğer ailesi hastanın ba n masrafını da temin edemi - yorsa, hastahane hastayı karan- lik bir yere atıvermekten çekin- miyor. Bu noktada kadınlara büyük yükümler düşüyor. Onlar iyilikleri, mevcudiyetlerinin tat lılığı ve ziyaretleri ile bir çok hastaları şarlatanların ellerin - den kurtarabileceklerdir.,, Her memlekette bir çok bil - ginler şimdi daha intizamla ve daha emniyetle çalışmak imkân Parını bulacaklardır. Her mem - ekette kanserle uğraşanlar var. Hattâ,»bunlardan.kimyager Re— velis kanserin mikrobunu bül ğunu dahi zannediyor. Revelis kanserin mikrop has- talığı olduğuna kanidir. Kendi - sile konuşan bir Fransız gazete cisine şunları anlatmıştır: Araştırmalarımızda çok bü - yük dikkat ve ihtiyatla hareket etmek ister, Bu “pis hayvan - lar,, öyle çabuk üreyorlar ki.. Çok müthiş şeylerdir ve öyle de mukavemetleri var ki.. Cave lâ suyunda üç aydanberi dür - dukları halde hâlâ canlı kanlı - dırlar, Ben on doküz sene peşinden kovaladıktan sonra, nihayet kan ser mikrobunu toprakta bul - dum, O zamana kadar düşmanı beyhude yere suda ve havada a- radık. Mikrobu kanserli nesçten çıkarmak imkânı yoktur. Keşfimi iki raporla fen akade misine bildirdim. Ben kanser | mikrobunu bakteriler smrfn - dan ziyade mantar smrfma ko : yüyorum. Çünkü bu basilin cüz zam ve verem mikroplarile de büyük müşabehetleri var. hastalara | Ben nihayet uğraşa uğraşa bu lâburatuvarda muvaffak ol - dum, Parasız oldüğüm için a- raştırmalarım haylı uzun sür - | dü ve müşkül oldu. Kanser mikrobunu bulduğu - mu isbat etmek için, mikrobu başka hayvanlara zerkettim. Al dığım neticeler kati m— | | oldu, Ev | velâ bir kediye :şıladnn Kedı neticeler kat'? oldu. hastalandı ve sonra bu kediyi tedavi ettim. İşitiyorsunuz de - gil mi? Memesinde peyda olan kanseri iyileştirdim. Revelis 11 ilkkânun 1934 de bir çok profesörler müvacehe - sinde iki köpeğe kanser aşıla - mıştır. Alınan neticeler — şunlar olmuştur: Memesinden 4 santimetre mi kâbrı kanser basili aşılanan bir dişi köpekte, aşıdan dört gün sonra, âraz baş göstermiştir. 68 gün sonra da ceviz büyüklüğün de kanser karhası hâsıl olmuş - tur, Otuz kırk gün sonra bu hay yvanlardan alınacak kan ve cera hat muayenesi üzerine hakikat bir kere daha kendisini göstere cektir. Müessir bir ilâç, ancak has- talık iyice öğrenildikten sonra bulunabilir, ancak -o zar ki, düşmanın başını y mek mümkün olacaktır.,, Maamafih Revelis henüz tec- Tübeli sona gelmediğini de 'or. Çünkü henüz kurta « serumdan kâfi mikdarda el- de edilememiştir. Ancak bir has | tasına ası yapmış ve yüzde elli iyi netice beklerken de yüz iyi netice almıştır. Çünkü hasta sından aldığı son haberler daha iyidir. ÖLÜLER DiRiLİYOR Moskova Fiziyoloji Enstitü- |sünde Profesör Brukhomenko acayip bir makine vücuda ge- tirmiştir. Bu makine, sadece sun'i bir kalpten ibarettir. Bu sun't” tabif bir kan deve: ranı gibi birçok tüplerin içinde deveran temin etmektedir. Bu kalp yeni öldürülmüş bir hay- vana geçirilmekte ve teneifüs te sun'i olarak tatbik edilmek- tedir. Profesör Brukhomenko sıra- sile şu üç tecrübeyi yapmıştır: Evvelâ bir köpeğin boynunu kesmiş, kanını toplamış ve ma- kinesine doldurmuştur. Maki- nesinin giriş ve çıkış tüpleri- nin ağızlarını da boynun siyah ve kırmızı kan damarlarının ağızlarına yerleştirmiştir. Son- ra makinesini işleterek devera- nı temin etmiş ve makinenin iş- lediği müddetçe de köpek can- lanmıştır. Köpek — gözlerini açarak, beyhude yere havlama- | ğa çalışmış, şuurun bütün alâ- metlerini gösterniştir. Öndan sonra da kendisini ölümün ra- hat kucağma bırakmışlardır, Bu müthiş manzara karşısında pro- fesör ve asistanları heyecandan sararmışlardır. Kalbinden hasta ikinci bir | Kalbin üzerinde istcd jameliyat yaptıktan sonra kalbi köpek seçmişler, uyutarak kal- bini açmışlar, deveranı yine makinelerile temin etmişl. tekrar dikmişter, Râlp vasıtasi- le deveranı yeniden kurmuşlar ve beklemişlerdir. Köpek öl- mek şöyle dursun, bilâkis hem yaşamış, hem de hastalığı geç miştir. Bu muvaffakiyetten cesaret alarak üçüncü bir köpeği daha kurban etmişlerdir. Bu köpeğin iri kan damarını keserek kanı- nı boşaltmışlardır. Damarlar- da kan kalmayınca, yirmi daki- ka kat'i ölümü beklemişlerdir. Bunun üzerine tekrar sun'i de- veranı tatbik etmişlerdir. Ma- kine işlediği müddetçe de kö - pek yaşamıştır. Bu esnada kal- bi de çarpmıştır. Ancak sın'i deveranı yavaşlattıkları zaman kalbin de yavâşladığını görmüş- lerdir. Profesör Brukhomenko bu aletin ilerisi için büyük umut- lar beslemektedir. Bugün kö- peklere tatbik etmek suretile elde edilen bu büyük muvaffa- kiyetin yarın insanlara da tat- bik edileceğinden şüphe etme- mektedirler, —ruranımaa bDayanlara * ;-£ Avrupada” bir kacın perberi gükkânında 200 voltluk ** elektrik cereyani ile va Bayana altı aylık endülâsiyon yapılıyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: