21 Temmuz 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

21 Temmuz 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——— Kanadada Haydutların 1 Numaralı İ | Taze Fındık Düşmanı Beş defa haydutlar tarafından yapılan sui- kastten kurtulan bir polis hafiyesi Kanada'da Vancouver şehri- ne bundan tam yirmi yedi yıl evvel Vance isminde genç bir kimyager gelmiş, şehrin en bü- yük eczahanesinde çalışmağa başlamıştı. Bu esnada zehirli ilâçlar hakkındaki malümatını büyültmüş ve herkesin nazari <xatini celbetmişti. Vance'n. bu husustaki istidadını gören mahalli polis teşkilâtı; bir za - man sonra kendisine polis fen şubesinde çalışması için bir tek- lifte bulunmuş, o da bunu kabul etmişti, Bir vakitler öksürük hapları, yahut aspirin tabletleri satmak- Ja vaktini geçiren genç kimya- ger, bugün Kanada'nın Şarlok Holmes'i olarak tanınmaktadır. Canilerin korkudan ödünü pat- latan Vance; mikroskopla tet- kik ettiği iki dirhem tozdan, bi- raz yağdan, bir tel saç yahut buna benzer en ufak bir izden binlerce caninin yakalanmasına bizmet etmiştir. Zehirli içki ka- çakçılarr, caniler, adam öldüren- İer, kasten yangın çıkaranlar Vance'dan Allah gibi korkmak- tadırlar, Vance'm elinden kurtulmağa karar veren caniler çetesi Gangster'ler bu sene zarfında bu şeytan çocuğu öldürmek için beş suikast tertip etmişler; fa- kat beşinde de genç kimyager mucize nev'inden kurtulmuştur. Beşinci suikastin izini ölünciye kadar vücudunda taşıyacak olan vance, birinci seferinde sokakta bir hücuma maruz kalmıştır. Alınan tertibatı vaktinde göre- rek kendisini güç halile bir dükkâna atan gence karşı atılan k gmur dükkâ- mk ir bin bir müşkülâtla arka kapıdan selâmete kavuşmuştu. İkinci tecrübe Vance aleyhi- ne bomba ile yapıldı. Geceleyin evinde oturup sigarasmı içti bir zamanda bahçesinden içeri giren bir Gangster tam bomba- yı savuracağı esnada yanlışlıkla yere gizlenmiş bir tele basmış ve her tarafta ziller çalmağa baş- lamıştı. Derken haydut ne ya- pacağını şaşırarak kaçmış ve ka- çarken elindeki bombayı düşü- rerek ancak kendi kendini ve bahçedeki çiçekleri berhava ede- bilmişti, Bundan sonra polis müfettişi | olan Vance, postadan hiç te ca- İibi şüphe olmıyan bir paket he- diye almıştı. Vance, ne olurne olmaz diye sargı iplerini kes- meden paketi haricen iyi bir muayeneden geçirdi. Ve bunu tahlilhaneden geçirme- dikten sonra açmamağa karar verdi Kimyager tahlilhanesinde pa- ketin niro-giycerine ile doldu- rulmuş bir bombadan başka bir şey olmadığını görmüştü. Eğer bu tedbire tevessül etmemiş ol- saydı bütün evi ile birlikte ber- hava olacağına hiç şüphe yoktu. Böylece suikastlerin üçünü bertaraf eden polis müfettişi işi- nc sanki hiçbir şey olmamış gi- bi soğukkanlılıkla devam etmiş ve kılını bile kıpırdatmamıştır. Bir sürü haydutların yakayı ele verince bütün cinayetlerini, hırsızlıklarını hâkim huzurunda bülbül gibi ikrar etmelerini Ka- nada zabıtası hep Vance'e, ci- nayetin izlerini sür'atle keşfe - den bu polis müfettişine med- yundurlar. Fakat diğer taraf- tan vaziyet te Gangster'ler için çekilmez bir hal almış ve Vance'm yüzünden adeta faali- yetleri felce uğramıştı. Bundan iki ay evvel garajına girerek otomobilini işletmek is- tiyen Vance Allahın bir inayeti olarak oğlunu berat: bulunuyordu. Baba: çıkarırken kapımın önünde du- ran oğlu makinenin altında bir İH. Hilmi Baran 20, 6550. Kerim O- Otomobilin arkasından çıkan bit gölge polis mülettişinin yüzü- ne bir kap dolusu kezzap atmıştı, şey görerek: “Baba! Altında bir | şey var!” diye bağırmış ve her | yaktığını hissetmiş ve haydut- | ni ikisi de muhakkak bir ölümden kurtulmuştur. Bir hamlede oto- mobilinden atlıyan Vance, oto- mobilin altına konmuş bir bom- baya ulaşan bir fitilin yanmak- ta olduğunu görmüş ve dördün- cü defa hayatımı kurtarmıştır, Ertesi gün polis müfettişi tek- rar garajma gitmiş, ve otomobi- linin etrafını daha dikkatli mu- ayene ettikten sonra, hiçbir şey olmadığını görmüştür, Fakat tam otomobilinin kapısını açâ- cağı esnada makinenin arkasın- dan karanlık bir gölgenin yük- seldiğini farketmiş ve tabanca- sma davranmağa vakit kalma- dan bu gölge, elinde tuttuğu bir kap içindeki mayii Vance'in yü- züne fırlatmıştır. Tabii olarak ellerini yüzüne kapatan Vance, sıcak ve yakıcı bir mayiin ellerini ve yüzünün ! e ellerile kapatamadığı aksamını İarın gözlerini kör etmek için yü züne kezzap döktüklerini anla- mıştır. Acıdan canı yanan müfettiş soğukkanlılığını kaybetmeden doğruca musluğa koşmuş ve yüzünü, yanan yerlerini yıkaya- rak biraz kendine gelebilmiştir. Diğer taraftan karısı derhal hastaneye koşmuş ve ona soğuk ilâçlar yetiştirmiştir. Ellerinin üstü fena halde ya- nan Vance bu yaraların izlerini hayatının sonuna kadar taşıya- caktır. Gözlerini sadece atikliği sa- yesinde kurtaran Polis Müfet- tişi Vance; Vancouver'de yer- yüzünün en hain Gangster'leri- ni hâlâ titretmekte devam edi- yor ve kılmı kıpırdatmadan ma- la ve cana kasteden haydutları mütemadiyen adaletin biaman pençesine veriyor, Hava Tehlikesi Ankara. 20 (A.A.) — Hava tehli- | kesini bilen üyeler: 6539 Hüsnü Gö- nen (Gönende) 60 ve yardım 40, 6540 Nesimi 15 yardım 33, 6541 Ahmet Sandıkçı 20 yardım ve 40, 6542 Kâ- mil Kök 20, 6543 Nuri Ersöz 20, 6544 Behçet Onar 20, 6545 Hakkı Uzkal 20, 6547 Kaya Dora 20, 6546 Rüştü Onay 20, 6548 Ahmet Temel 20, 6549 may 20, 6551 Rifat Kazanmaz 20. 6552 Abdulah Ali Ozgan 20, 6553 Osman Ağıroğlu 20, 6554 Mığırdıç 20, 6555 Yevrant Karateke 20, 6356 | İsmail 20, 6557 Nurettin Gevrek 20, 6558 Ferit Yıldırım 20, 6559 Rami ve | Sami kardeşler 20, 6860 Kemal 20. 6561 Hilmi Tekmen 22, 6562 Se » racettin Bulak 20, 6563 Cemal Duru soy 20, 6564 Hasan Alaçam 20, 6565 Ömer Kurt 20, 6566 Cafer Genç 50, 6567 Kerim kahveci 25, 6568 Süley- man Sırrı Özkara 25, 6569 Cenap Ser çeşme Beyleroğlu 50, 670 Hüseyin Avni 30, 6571 Nuri Sait 20, 6572 Ha- Bit Muzlu 20, 6573 Kadri Aksekili 20, 6574 Mehmet Acar 20, 6575 Aldettin Hoca 20. 6576 Ali 20, 6577 Numanm Hacı Ali 20, 6578 Hasan 20, 6579 Ali 20. 6580 Baki 20, 6581 Veli 20. 6582 Molla Mehmet 20, 6583 Süleyman Hüseyin 20, 6584 Mehmet Süleyman 20, 6585 Ali Nacar 20, 6586 Hamdi Alp 20, 6587 Aptullah 25, 6588 Ak- hüseyin Antalyalr 150, 6589 Alim Mehmet 50, 6590 Tevfik Karabayırlı 20, 6591 Ali Harputlu 20, 6592 Ali Zülfükar 24, 6594 Mitat Hakkı sade 20, 6593 Sabri 25, 6505 Hacı Musta» fa 50, 6596 Süleyman 20, 6597 Os - man 30, 6598 Ishak usta 20, 6599 Sah tiki 30, 6600 Hacı Kadir 20. 6601 Mehmet 20, 6602 Hakkı Çavuş 20, 6603 Sadık 30, 6604 Mehmet Gördün 40, 6605 Cevdet 20, 6606 Frau Gert- rut 25, 6607 Va'dek Günther 25, 6608 Haki Aksoy 20, 6619 Türk Petrol lim ted 100, 6610 Türk Petrol limted 400, 6611 Dimitri Flaktopole 20, 6612 A - mar ve şr. 350, 6613 Fuat Bahn 50, 6614 G. Mongeri 50, 6616 Nuri Bel- Wizün 20, 6615 Ziya Kayaalp 20, 6617 Tevrat Dilsizyan 20, 6618 Angelos | Filaktepulos 20, 6619 Handan 20. 18, 6620 Şükrü 25,92, 6621 Mustafa 30, 24, 6622 Şükriye 25,92, 6623 Küniye 23,52, 6624 Kaniye 23,52, 6625 Ihsan 23,52, 6629 Nilüfer 23,52, 6630 K. E- min 30,24, 6631 Nail Halit 20, 6632 M. Ali 20, 6633 Mustafa Erdem 20 6634 Galip Yener 50, 6635 Kâzım Yar Bayram 50, 6638 İbrahim 20 ve Yar- dım $0, 6639 Kara Mehmet Hasan yardım 1501 ve 20, 6640 Çukurova fabrikası (Tarsus) 10,000 ve geecek seneler de 500 lira, Siyami 6641 S0, 6642 Lütfi Barudi yardım 100 ve 20. Haliç şirketi memur- larının hamiyeti Haliç şirketi, memur ve müstah - demlerine her yıl birer kat yazlık el- bise vermektedir. Memurlar, bu yıl yazlık elbise almıyarak şirketçe öde- nen yarı parasını hava kurumuna bi- rakmağı aralarında karla, - dır. Bunun için-şirket ve hava küru- mu nezdinde teşebbüste bulunulacak- tır, Ş. karahisarlı- ların yardımı $. K. Hisar, 19 A.A. İlçemiz hava kurumuna, tehlikeyi bilen ve yardım- & olarak bugüne kadar yazılan üyele rin yükenleri 2650 lirayı buldu. Feci Bir Kaza Bir kızcağız Galatada apartımandan sokağa düştü ve parçalandı! Karaköyde, dün, çok feci bir kaza İ olmuştur. Necatibey caddesinde orta katı bir tersihane (olarak kulanılan 21 numaralı büyük han vardır: Kana- at hanı. Hanın orta katında birkaç seneden beri Nesim isminde birisi terzilik et- mektedir. Nesim, geçen sene, elinde bulunan kalfalara ilâveten Sara is - minde bir de dikişçi kız almıştır. Sa- ra 21 yaşındadır. Fakat hastadır. A- rada sırada başı döndüğü için çok çok hastalanan kızcağız, dün öğleye doğ- Tü yemek yemiş ve biraz da hanın caddeye bakan serin bir penceresinde hava almak istemiştir. Genç kız, arka- dâşlarile konuşurken. başının döndü. ğünü hissetmiş, fakat bunaltıcı sıca- İm tesirile pencere kenarından ayrı- İamamıştır. O serada, caddeden geçen bir arkadaşıma selâm vermek isteyen Sara, birdenbire müvazenesini kay * betmiş ve caddeye yuvarlanmıştır. Biçare Sara, diz kapakları üzerine düşmüş, kafatası çatlamış, bilhassa sol bacağı param parça olmuştur. Ke- sif bir halk tabakası, zavallının ctrafı- ni.çevirmiş, polis te vaktinde yardıma koşmuştur. Çok kan kaybeden Sara, dım 200, ve 20, (Tarsuslu) 6636 Mi- rici Mustafa Yardım 100 ve 20, 6637 çağırılan sıhhi imdat otomobilile Ha- seki hastanesine kaldırılmıştır. Polis, AN İmmaneneineeslneinekniz izini SAGLIK ÖGÜTLERİ Vaktile Istanbul bayanları Kadıkö- yünün Kuşdili'ndeki tahta barakalar» da Kel Hasan'ın tiyatrosunu seyre- derlerken, yahut kirik yerlerde al renkte ehramlar Üzerinde maşlâk nm süslerini gösterirlerken “eğlence- Kik” fındık yedikleri için. bu mevsim- de İstanbul'da taze fındık çokça sar- folunurdu. di Tepebaşı tiyatro- su, yapı yönünden, Kuşdili'ndekiler- | den az farklı olarak, yine tahtadan ise de, orada taze olsun, kuru olsun, kabuklu fındık yemek artık ayıp sa- yıldığından, daha az ses çıkarır diye, daha ziyade fıstık yeniyor. Evlerde de fındık yemek çok kimsenin akma gelmiyor. Kırlık yerlerdeki gazino - larda ise, taze fındığı bira mezesi di- ye getirmek âdet olmamış. Halbuki fındık, bütün yemişlerin arasında çok faydalı, en faydalılarm. dan biridir. Bir kere fındığın bizim öz malımız olması onu bize sevdir- meğe bir sebeptir. Bilirsiniz ki, fin- dik illcin bizim Anadolu'nun Karade- kıyrarında yetiştiği için oralara eskidenberi Pontos derler, bunun da Aslı fındıktır. Karadeniz uşaklarının: “Mal mal funduk 1” demeleri de onun ne kadar kıymetli bir mal olduğunu gösterir, Zaten kimyagerler de fındığı tahlil ederek onun insanı pek iyi doyuracak bir gıda olduğunu meydana çıkarmış- lardır. Taze fındıkta yüzde üç bu- çuk nisbetinde su varsa da, fındık ku- ruduğu vakit o da kaybolur. Taze - sinde yüzde on beş buçuktan ziyade lan azotlu maddeler, kurusunda on altı buçuğa çıkar. Yağlı maddeler ta- zesinde de, kurusunda da yüzde on üçten daha fazladır. Bir küçük fın- dığın içinde bu kadar besleyici mad- deleri bulduktan sonra, yüzde üst ta- tafının ne olduğunu sormağa da el bette lüzum görmezsiniz. Fındık cevizden çok küçük olduğu balde ondan daha ziyade besler, Haz- edilmesi de cevizden daha kolaydır Fındık kuru olarak yenildiği vakit bi- le kolay hazmedilir. Çünkü içindeki yağ cevizin yağı gibi çabuk acımaz. Ama, en iyi şey'erde bile ifrata git- memek önemli bir kaidedir. Fındık için de böyle, Fazla yenildiği vakit içindeki yağlı maddelerin çokluğun - dan dolayı, mideyi bozar, barsakları gevşetir, Lokman Hekim İ Devredilecek ihtira beratı Yün ve mümasili maddelerin temiz lemesine sid usul ve ampliye” hak- kındaki ihtira için (istihsal edilen 7 Ağustos 1933 tarih ve 1631 numa- ralı ihtira beratının ihtiva ettiği hu- kuk bu kere başkasına devir veyahud icara verilmesi teklif edilmekte makla bu hüsusda fazla maltmat e- dinmek isteyenlerin Galata'da Aslan Han $ nci kat No 1-4 ya müracaat eylemeleri ilân olunur. mmm mam) Karadeniz Ereğlisi icrasından ? Zonguldakta Yardım Bankasına mamasarıi 478 lira 90 kuruş ve 10-7-933 tarihinden itibaren yüzde 12 | faiz itasına borçlu Alaplının Kılçak köyünden Çatur Oğ' dan Bekir oğlu Mehmet Kaptanın ipotekle temin ey- lediiği aşağı Doğancılar köyünde kâin sağ taralt yazıcı oğlu Ahmet ve sel tarafı Karaca oğlu Hasan Mehmet ve arkası Karaca oğlu Mehmet bin Ömer ve önü tarik ile mahdut yirmi dört rira Üzerine mebni alt kısmında bir dükkân ve orta katta bir oda ve bir halâ ve bir balkon ve üst katta kezalik bir odayı müştemil bulunan ve 650 lira kıymeti muhammeneli bir bap kârgir dükkân ma oda açik ar- tırma suretile müzayedeye çıkarıl- mış olup muhammen kıymetin yüzde 15 şi nisbetinde bir talip zuburunda 22-8-935 tarihine müsadif perşembe günü #aat 16 da ihalesi icra kılına” caktır. Sürülen pey bu bedeli bulma» dığı takdirde ilk artırınayı takip eden on beş gün sonra yani 6-9-935 tari- hine müsadif cuma günü saat 16 da ihalei kat'iyesi icra kılmacaktır. Mü- zayedeye iştirak edeceklerin muham- men kıymetin ©4 7,5 nisbetinde di- pozito akçası veya bir banka mektu- bile Karadeniz Ereğlisi icra dairesi- pe müracaat eylemeleri ve ipotek sahibi alacaklılar ile diğer alacaklı ların işbu gayri menkul - Üzerindeki haklarını ve Bususile faiz ve masarjiz dair olan iddialarını evrâkı müsbite- lerile yirmi gün içinde bildirmeleri, aksi halde hakları tapu sicilile sabit olmadıkça satış bedeli paylaşmasın- dan hariç kalacakları ve talip olanla- rın yevm ve saatı mezkürdü Er icra dairesine müracaat eylemeler lân olunur. (13224) —————— —— —— hâdise etrafında dün'geç vakte kadar tahkikata devam etmiştir. Dün geç vakit hastaneden öğren- diğimize göre kızcağızın. hayatından ol. || 21-7-935 KENDi KENDiMİZE ÇATIYORUZ# Ne Dersiniz? POSTA iŞLERİ i, devlet makinesinde | zartesi günü sahibine verilme &n çabuk işlemesi gereken bir parça- | Bu olamaz. Bir de İstanbul 99 dır. Medeniyet ilerledikçe insanları | mesinde mektuplar ayıklanırk0f ayıran mesafeler ve zamanlar kısa « | bu yazlık semtteki posta © İp dururken postaların ağır gitme - | öğleden evvelki posta ile gönde sine kimse tahammül edemez. mezse akşama kalır ve ekseri Doğrusunu söylemek lârım gelir. | kapanma saatine yakındır,. dİY€ se bizim posta servisleri İstanbul ve | tesi güne bırakılır. Bütün bü Beyoğlu taraflarında hemen hemen | göze çarpan nokta şudur: kusursuzdur. Şikâyet edilecek şeye | Uzak semt posta merkezleri pek seyrek rastlanır. O da dünya - | ağır işliyor, Beyoğlu ve İst mın her târafında olur. Fakat şehrin | merkezleri kadar çabukluğa 4l ee oturanlar bu çabukluk» | değildi: tan istifade edemezler. Avrupanm| Bu satırları dan evvel © bir ucundan kalkıp İstanbula üç gün | bu kanaati verzcek çok uzan de gelen bir mektubun İstanbuldan | hedeler yaptık. Gördük ki, A varış posta merkezine,oradan da sahi | dan üç günde gelmiş olan bir binin eline gitmesi bazen iki gün ve | tubun yirmi dört saat geçi çok defa bir gün sürmektedir. Gel- | zı posta merkerleri için bir &888 diği gün sahibine varan bahtiyar | gildir. Halbuki servisli mektup pek nadirdir. Bu neden böy | ileketin terakki ölçülerinden bi le oluyor? diye el ettik ve bİr! Bir hastasının, bir dostunun gerip sonuça vardık, ii Z : «Wi İstanbulun sayfiyeleri olan birçok br eyl MR zelil yerlerdeki posta merkezleri pazar | çubu değil iki gün iki saat günleri kapalıdır. Halbuki yazın İs- | meye kimsenin hakkı yoktur tanbulun yarısı yazlığa gider. Böy - | böyle düşünüyoruz. icce meselâ cumartesi öğleden sonra Siz no dörsin “Ben Sana Gösteririm! Tramvayda, şapkasını kaşları üstü- | görü ne çarpıtmış vardakosta yolcular gö- | © — Anlarsın yakmda.. rürüz ki, vara yoğa kızıp harçların | Bu adamlar kin olurlar Ki zavallı biletçilerden alırlar. Basamaklarına kadar dolmuş ara- banın kapısını açmadıkları — Bilet parasından artan on mi ge ri vermeği unuttukları için.. Yanla- rından acele ile geçerken “Pardon!” demedikleri için... Ve daha şunun için, bunun için... Biletçi, insanlık hali şayet, biraz betelecek olsa, hemen yakasındaki numarayı almağa kalkışma ar; çalım- kı çalımlı; — Sen benim kim olduğumu bili- yor musun? Diye sormalar ve bu arada kurusi- kı tehditler: — Sana gösteririm ben! — Terbiyesiz herif... Müşteriye ire yapılacak muameleyi öğrenmemişsin iş daha!.. Seni işinden çıkartayım da Salâhaddin GÜNGU” yanın en zahmetli işini en a7 fi ya gören bu çoluk çocuk sahibi leri tehdit edip korkutmağa kA ? “Ben sana gösteririm!” Eski larda, bu sözün belki bir manafi dı. Çünkü Abdülhamid'in tüfefiz ri ayni tonda konuşur, ayni şeyi lerlerdi. Ben bugün için kendi ma, kılık kıyafeti yerinde, mevi Mm , Tol garsona; kolda polise çalım satıp yüksek deden atmalarına, dehşetli tut Sigortalarmızi Galatada Ünyon Haninda Kiin UNYON SİGORTASINA yaptırınız. ÜNYON Kumpanyasma bir kere uğramadan sigorta yaptırmayıt# Telefon : 4.4888. Istanbul Komutanlığı Satınalma Komisyonu ilânlar! Çatalcadaki krtaat ihtiya- |da komutanlık satın cı olan 15900 kilo Zeytin | komisyonuna g tanesi açık eksiltmeye kon- | (3887) İŞ muştur. Beher kilosuna tah bul K min edilen Bedel 24 kuruş | , Istanbul Komutan) olup ihalesi 22-7-935 pa, | bağlı birlikler hayva zartesi günüsaat 15dedir. ihtiyacı olan 979 35 Şartnamesi her gün öğle- saman 1 Ağustos 9391; den evvel Fındıklıda satın | Şembe günü saat N i alma komisyonunda görüle Dakar çile bilir. Heineye girecekle- | Bulmuştur. Beher Ki. rin 287 liralık ilk teminat > erdi maz bike akm | yag dan evvel komisyonda hazır | komisyonda görüleb bulunmaları. (3823) teklilerin eni ini de ihale saatinden bif 5136 Ra evveline (okadar id İstanbul Komutanlığına | mektubu veya makbuf bağlı birliklerin ihtiyacı i- | birlikte mektupların! © çin 37000 kilo Ayşe kadm fasulyası, yz kilo pat- lıcan, 70 kilo 11500 kilo kırmızı domati- sin eksiltmesi 26-7-1935 cuma günü saat 15 deka- palı zarfla yapılacaktır. Fa- sulyanın beher kilosunun tahmin fiyatı 12 patlıcanm 10 Bamyenin 14, ı Domate- sin 5 kuruştur. Şartname ! her gün komisyonda görü- "lebilir. Eksiltmeye girecek lerin 728 liradan ibaret ilk teminatlarile birlikte teklif mektupları mezkür günde dıklıda satın alma yonuna vermeleri. (4 Devredilecek ihtira 161 1928 tarih ve 1496 tira beratının ihtiva ettiği ” kere başkasına devir Ve) verilmesi teklif edilmekte © hususta fazla malümat cdi” $ yenlerin Galatada Aslan HÜ kat 1-4 numaralara “ ümit yoktur, saat 14 de kadar Fındıklı. ! («ri ilân olunur,

Bu sayıdan diğer sayfalar: