3 Ağustos 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

3 Ağustos 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ac MEMLEKETTE TAN Orduda Evlere Elektrik Ve Su Verildi Ördu, (Özel aytarımız bildiriyor) — 16 kilometre mesafeden getirtilen iyi su, asrın sevkedilmiştir. icaplarma uygun olarak bütün evlere y İbrahim Namık, muhtelif işler hakkında şunları söy- — Belediye bütçesi 75 bin lira olarak kabul edilmişti: mesi, ük fırtınada yıkılan iskelenin-modern bir ha- le konulması, birçok yollarım yenic mıştır. İnşaata a motor ilâvesi, bi imar programımıza al zırdır. Paranm bir kısmı beled Sahil elektrik motoruna ikinci bir aptırİıması bu seneki kroki ve resimler ha- ye bütçesine konmuştur. Bele. diyeler Bankasından yapılan istikraz da bu işlere harcanacak- tır.” Eğridirde Elekirik Fabrikası gridir (Özel aytarımız bildiriyor) — eşilgöl kenarındaki iptidai elektrik tesisatı genişletilmiş, yeni fabrikanın açılış tö- reni büyük bir kalabalık önünde yapılmıştır. Şarbay Fevzi Çe- li fabrikayı açmıştır. Gece, mahfelde konuklar şerefine bir in söylevinden sonra İlbay Fevzi Daldal, kurdelâyı keserek fabrikanın ilk eletriği altında süel yafet verilmiştir. Törende Is- partadan ve civar köylerden binlerce kişi bulunmuştur, Pamuk Mahsulü Satışa Çıktı Adana, (Özel aytarrmız bildiriyor) — Bu yılın ilk pamuk mah sulü İskele köyünden Abdurrahman tarafından buraya getiril - miş ve borsada kilosu 25 kuruştan törenle satılmıştır. Bu paradan 4 lirası pamuğu yetiştiren Abdurrahmana, 96 lirası da hayır ku- rumlarına verilecektir. Mersin, (Özel aytarımız bildiriyor) — Bekirde köyünden çiftçi Mehmedin yetiştirdiği ilk pamuk ürünü Mersin borsasın- da kilosu 23,5 liradan satılmıştır. Karamürsel Sağlık Suyu Karamürsel, (Özel aytarımız bildiriyor) — Akpınar verem su- yuna vazıyet eden urbayımız, suyun adını “Fındıklı Sağlık Su- yu” na çevirmiş ve bir memur koymuştur, Karamürsel Şarbaylı- gu yükü 20 kuruştan satılan bu su için, 8 ton hacminde büyük bir satış gişesi ve içi kristal bir su deposu inşa ettirmektedir. 24 sa- atte 6 ton su veren sağlık suyunun açılma töreni on güne kadar yapılacaktır. Suyun başı hergün, hassasından istifade için gelen yüzlerce hasta ile doludur. Yol bozuk olduğu için buraya, hayyandan baş» ka hiçbir vasıta ile gelmek imkânı y gördüklerini söylemişlerdir. ur, Hastalar, çok fayda Akşehirdeki Son Maç "Akşehir, (Tan) — Şarımız Gençler Spor Yurdunun daveti zerine gelen Kadınhanı sporcuları ile burada bir maç yapılmış- tır. Neticede, Gençler Spor Yurdu 1 - 3 mağlüp olmuştur. Aşa- ğıdaki resim iki takım oyuncularının maçtan evvel bir arada çekilmiş fotoğraflarıdır. YOSMA Etem İzzet BENICE dan geçirmişler gibi soluk, göz- leri dolu doluydu. — Dün akşam geldi, ateşim var,. dedi, yattı, O yatış. Diye cevap verdi. * — Ateşi şimdi nekadar? — Biraz önce 39 üç diziyemdi. | Rüştü Çapçının suratı birden değişti; göz kenarlarındaki çiz- giler çoğaldı: — Yaaa... — Evet... Birden Güney sordu: — Ama ne tuhaf. Doktorlar kendi kendilerini iyi edemiyor - lar, Önce hastalanmaları tuhaf ya?.. Rüştü Çapçı güldü, güldü: — Mum kendi dibine ışık ver- mez ayol... Dedi ve.. ilâve etti: — Doktor da insan değil mi? | O da üşiimez mi, mikrop almaz | mı?. Hem otuz dokuz, kırk ateş içinde yatarken insan kendi has talığını nasıl ayırt eder, nasıl | ilâcını düşünür?.. | Rüştü Çapçının böyle şen şen | ve şakalaşır gibi konuşuşu Gü - neyin pek hoşuna gitti, Kendi kendisine: — Ne şen, ne şakacı, ne baba- can adam. Diyor, ilâve ediyordu: — Hemen senli benli oluveri- iyi eder. Doktor: — E hastayı görebilir miyiz? Derken, sokak kapısı çalındı. Güney: — Bir saniye. Dedi, doktoru salonda bırak - tr, koridora'çıktı. Marika kapıyı açtı, Güney bakıyordu. Ak saçlı, ak kırpık bıyıklı, yuvarlak yüz- | buzsuzluktur. | beklenirken, bu | lığı | lü, kırmuzı renkli, yanak etleri yor. Bu adam, hastalarını dilile | i soba borusu gibi ütüsüzlükten T aaa Inegöllüler | Buz istiyorlar | İnegöl aytarımız yazıyor: “Sağlığını düşünen her İnegöl « lünün bugünlerde başlıca derdi, Yürek yanıklığını sıhhi ve temiz olmıyan dağ karı ile gidermek mecburiyeti, haklı bir şi- | kâyete yol açıyor. Uraydan buz is- temek İnegöllülerin kazanılmış bir | hakkıdır. Çünkü, geçen yıl temiz bir şekilde buz çıkaran kasaba imalâthanesi, daha genişletilmesi yıl kapatılmıştır. Geçen sene bu işi deneme olarak üzerine alan elektrik şirketi, mas- rafını koruyabilmek için uraydan, dağ karı kullanılmasını yasak et- | mesini istemişti, Uray, bu isteği ba- 3ı düşüncelerle akbul etmedi. Ve iki tarafın hüsnü niyet ve fedakâr- ile halli mümkün olan bu me- sele de yüzüstü kaldı. Şimdi ortada elekirik ve bir de buz imalâthanesi varken, İnegöllü. ler, hâlâ, 3 - 4 asır önceki usullerle yer meakliğin gidermeğe çalışıyor- lar. İnegöl aytarımızın bildirdiği bu mesele üzerinde urbayın dikkatini çeleriz. Mevcut imalâthanenin yüz üstü durmasına hiçbir sebep yok - tar. Elektrik sirketi ile tekrar te masa girişmek ve bu işi sağlam bir anlaşma ile bitirmek her halde ye- rinde bir hareket olsa gerektir. Bir katil yakayı Ele verdi ” ; Seydişehir, (Özel aytarımız bildi riyor) — Bundan dört yıl önce, An- karanın Armutlu köyünde elekçi Ye- | dibenliyi öldürdüğü için ilama mah- küm olan Kedi Hüseyinin arkadaşı Mehmet uzun zamandanberi aranı- yordu. Ali adı altında dolaşan M burada jandarmamız tarafından yakalanmış, Ankraya gönderilmiş tir, Yukarki resim, suçlu Ankaraya gönderilirken çekilmiştir. YA KÜÇÜK TELGRAF HABERLERİ | * Aydın, (Tan) — Aydın bölgesi sanat okulasına bu yri 182 öğretici | devam etmiştir. Okulayı bitirenlerin sayısı 26 dır. Talebelerden 36 sı de- mircilik, 26sı tesviyecilik, 57 si marangozluk, 27 si yapıcılık kısımla» mâ devam etmişlerdir. Yeni mezun- lara ulusal fabrikalarda vazife veril- miştir, * Çanakkale, (Tan) — Vali Niza- metin geldi. İşe başladi. * Karamürsel, (Tan) — Hava ku- rumu menfaatine eşya piyangosu ter tip edilmiş, üç yüz parça Kıymetli | €iya konmuştur. Piyango 30 ağustos ta çekilecektir. dolgun dolgun epeyce geçkin > adam kapı aralığından sor - du: — Doktor Fazılırı evi mi?. Güney: — Tanımıyorum amma... | Diye ilerledi, bu ak saçlı, de- Şirmi yüzlü, al yanaklı, bodur, şişman adamı karşıladı: — Burası, buyurun... Güney'e yabancı gelen, fakat, içinden: — Her halde çağırdığımız doktorlardan birisi olacak.. Dedirten adamcağız kapıdan içeriye girdi. Elinde şemsiyesi, ayaklarında lâstikleri vardı. Gri paltosunu çıkarınca altından cepleri şişkin bir ceket, ötesi be- isi ezilmiş, yampırılanmış bir yuvarlanmış diz vermiş bir pan- talon da göz önüne çikti. Güney dilinin altından: — Boyundan yukarısında gö» İ gin muhakeme bü AN HAKYERLERİ Karısını öldüren Kapıcı inkâr ediyor rısi Sellisi sustalı çakı ile 16 d m Salti pasajı ka- ıruşmasına dün a- gır ceza mahkemesinde bakılmıştır. Mevkuf bulunan suçlu, b kâr etm Bunun ü yara dığını ikrar eden ilk ifadesi okun muş, Emin, Kemal ve Hasan şahit o- larak dinlenm tanede nm dan vuruldu söylediğini anlatmıştır. Diğer ler de bildiklerini söylemişle hakeme tahkikatın genişletilmesi i- çin başka güne kalmıştır * Çikolata fabrikasında ni 1 Raşeli öldürmekten Leon Baharım dur ceza mahkeme: tir. Suçlu vekili, Leonun zıldığından daha küçük olduğunu ö- ne sürmüştür. Mahkeme, b it nüfus kayrt çık lüzum görmüş, duruşma başka güne bı suçlu kılmıştır. *lcradaki suiistimal asma dün ağır cezada devam edilmiş, müddei den çağrılma- Suçlulardan Heran. şahitlerin çağırıl- in kalmıştır. n mayısta Şehzadebaşında | içi seyyah dolu bir otomobille bir tramvay arabası çarpışmış, seyyah » lardan bir kadın ölmüş, diğerleri de yaralanmışlardı. Vatman serbest br- kılmış; şoför Keğam tevkif olun- muştu, İkinci ceza mahkemesinde dün sabah bu davanın müdafaası ya- iştır. Muhakeme, karar için 9 * Küçükpürar. 2000 defter ciga- va kâğıdı ve 10 kilo Köpsa kâğıdı ie | Hasan ve arkad cek celsede şahitler dinlenecektir. * Şeker kaçakçılığından suçlu Si lâhaddin Rifat ve arkadaşlarının ruşmasına dün 8 inci ihtisas hakye- rinde devam edilmiştir. Gelmiyen müdafaa şahitlerinin dinlenmesi i » güne bıra» > a bir kalmıştır. Tekirdağında Spor bayramı Tekirdağ, 2 A:A. — Şehrimizde 4 ağustos pazar günü Halkevi tarafın. dart“bir.spor bayramı“ yapılacaktır. Spor: bayramında. Tekirdağ. Malkara, Hayrebolu ve Saray: genç- leri de bulunacaktır. Spor bayra: da hiz, mukavemet, disk, gülle, cirit tek ve Üç adım atla- zak yarışı yapılacaktır. Bun- an başka Tekirdağ, Çorlu, Mal , Hayrebolu, Saray takımları â- rasında futbol maçları olacak ve mi- sâbakalarda birinci gelen ekibe Hal- vimiz armağanlar verecektir. Adapazarı - Haydarpaşa Adapazarı, (Özel aytarımız bildiri- yor) — Şarbaylığın teşebbüsü üzeri- ne, Adapazarı - Haydarpaşa arasında nız gidiş ücretini yüzde 30 ve dört | gün sayılmak üzere geçen beş geliş ücretini de yüzde 60 indiren bir tari- fe kabul edilmiştir. Aydınlıların hamiyeti Aydın, (Ozel aytarımız bildiriyor) Karapınar nahiyesi, yeni kurulan hava | in önemli çalışmalara baş- | kurumu lamıştır. Bugüne kadar 42 daimi ü; yazılmış, B: a taah imiştir. 7 köyden Yazılan 131 yardımcı üye 1104 lira taahhüt etmislerdir. Nahiye- nin diğer 18 köyünde daimi ve yar- sına devâm olun - mükemmel ama, giyinişi çok kötü, galiba hiç bakanı yol Diye diye: — Buyurun.. Dedi, bu tanımadığı konuğun önüne düştü, onu salona aldı. Fakat, salona girerken Rüştü Çapsı birden yerinden fırladı: — O, siz misiniz?. Değirmi yüzlü, al yanaklı, ak saçlı, ak bıyıklı adam da yüz ne yaytlan gülücüklerle: — O sen misin Rüştü? Dedi, ilâve etti: — Ne olmuş Fazıl'a böyle? Ve konuşmasını sürdürdü: — Sabahleyin evdeydim. Ye- mek yapıyordum. Ahçıdan bik- tığım vakit yemekleri evde ken- dim yaparım! Rüştü Çapçı birden: — Üstadım cümlene bir nok- ta koy. Dedi, sordu: — Evinde yalnız mısındır?. — Yapayalnızımdır. Kız kar. çalışan | Çorlu, | istanbuldaki stanbuldan büyük bir randıman bek- leniyor Şehrimiz Hava Kurumu için Tica- lasmda seçilen ve birinci fev- ra memur edilen bı | branşları a başlamışlardır. Bunlardan başka on altı daha pazartesi cektir. Resmi ve hususi dairelerle bütün | Türk anoni müstahdemini rinden yüzde ikis na bıraktıkları i komite iyete geçe Şehrimiz Hava Kurumu için seçilen in dünden itibaren faaliyet- >etile Ha. ü İsma- eri kabul et- miş ve şu beyanatta bulunmuştur: İsmail Hakkı ne diyor? gi), hattâ ka- za ve nahiye şubelerinin faaliyette şimdilik Ticaret ve Sanayi od Esnaf murakabe heyetinde teşkil € tiğimiz ve faaliye murakiplerin taram taliken tahdit ettik. Çünkü Ticaret ve Sanayi ödasile Esnaf mursksbö | bürosundaki tüccar ve esnafın teber- | ru ve taahhütleri ait oldukları ko - miteler tarafından tesbit ve tahkik irilmekte bulunduğundan dernek- ka letimizle, mizh ie, kalarmıhsaziyeti ye ve içtimâizeşile mütenasip bir | gelir teminine VE wearet Sanayi oda- sile esnaf murakabesine.. mukayyet olmıyan tüccar ve esnafın taharru ve taahhütlerine çalışmakta'ırlar. Esasen ticaret ve sanayi odası ta rafından teşkil olunan beşer kişilik İ otuz komite ile esmaf murakabe he- yetince teşkil edilen üç grup ve bun- ların seçtikleri 24 kol kendi branşla- | rı dahilindeki müessesatı tieariye ve aiyenin teberru ve taahhütler bitirince bunların birer listesi der - hal dernekletimizle kâfa've nahiye şubelerimiz kendi teşebbü, ile bu listeleri karşılaştıracaklar ve biç vatandaşın bu vatani yardın hariç bırakılmasına mahal bırak mak için lâzım gelen caklardır. Maamafihı derneklerimizin faaliyeti durmuş dı rekkep deri malinde biraz geç kalmakla beraber çok kıymetli idare heyetinin candan çalışması neticesinde bugün diğer derneklere yetişmiş ve hattâ geçmiş- tir. Emsaline örnek olması lâzım ge- len bu derneğimizin kıymetli ve muhterem İdize heyötine alenen-*©“| şekklzü-bir vicdan börçueeTikki €- derim. Mezkür derneğimiz teşkilâtı ni ikmal eteiş ve geçen son hafta") zarfındaki kasamıza tevdia rayı bulmuştur. Ve her k çe tevdiatı artmaktadır. Buradaki fa- aliyetin İstanbulumuzun şerefile mü tenasip bir randıman vereceğine gü- veniyoruz, ancak giriştiğimiz bu bü- yük davanın başarılması için çiftçi- nin değil, çünkü köylümüz, o müba- rek mevcut halen alnının terile yı dü korurken ve ötedenberi bütün İ mahsulünün yüzde birini kurum muza terkederken bu sefer de bu berruu yüzde üçe çıkardığını sevinç. İle görmekte, hürmetle karşılamakta İ olduğumuzdan, şimdi asıl şehirlinin bu İşte elebaşı olması lâzımdır. Şimdiye kadar olduğu gibi bu iş- deşimle beraberdim. O öldükten sonra yalnızlığa daha çok alış | tm. | — Hizmetçi filân? — Hiç, hiç kimse., — Evin temizlenmesi — Her işimi kendim görürüm. Deniz Hastanesi Iç Hastalıklar Uzmanı iken erken giderdim. | Oradan çekildikten sonra sabah. | ları evdeyim. Bir yere çıkmam, İ Eve de kimseyi almam. | — Gelirlerse?. | — Kapıyı açmam. Geçen gün İbizim Kulakçı Mazhar Şefik, İ Ciltçi Celâl Rasim, Gözcü Ne. set, Nuri, Fehmi filin bütün Deniz Hastanesi hekimleri top- İ lanmışlar, gelmişler, kapıyı çal | mışlar çalmışlar, dönmüşler. | Eve kimseyi almak âdetim de- İ ildir. | — Bugün nasıl sizi?. — Penceredeydim, kapıyı ça- bulabildiler Tehlikesi Gruplar Hep Hava Birden Çalışmaya Geçtiler İstanbizi Ta | te de muvaffak olacağımıza imanı - nız vardır, Yeni üyeler 2 A.A. — Hava tek 20, Salti Franko 54 U Ahmet Hilmi kardeşler 30, Cemi 1 20, Abdurrah - ullâh 20, Kemal iacr Abdullah 300 ikinci İlyas Rifat 20, İbrahim 190, Ahmet Müde; defa, Abdul Mehmet Sa nail 40, Halil defa, 0, Ahmet 25, Hüseyin Gülü 50, ıcı kardeşler 50, Fahri Öztuna» 1720, Ahmet Şükrü 20, Ömer Nail Gençtürk 20, Sabri Günyüzlü 20, dar 30, Ali 30, Behçet Diker (İz- mitten) 20, Ziya 20, Cemal ve oğul- zahet Akça 20, Refika Sab ttin Sefah (Mersinden) 75, Vasıf Miskevi 20, Mehmet oğlu Hasan 25, Osman Vankuklu (Diyar- bekirden) 20, Safi İsa 20, Amedi kö» ülfü oğlu 20, Bani eğe Ahmet oğlu köyü namına has köy Mehmet 20, Bademli 20, Alıbas ve Ali 20 ——— Tutu teyze öldü Hik bir aile ze! eki hastanesine kaldırıl u teyze ile Saimenin tedavilerine devam olunmak üze Hasekide bırakıldıklarını yazmıştı hastaneye gönderildi- ği zaman çok ağırdr. Dün hastaneye kadar gönderdiğimiz muharririmiz T Tut teyzenin öldüğünü Dün altı Yenerek H. bir dolmaya kurban giden dının ölümü evde hâlâ basta yatan- larr hayli korkutmuştur. Dün hastanede bulunan Saimenin sağlığı, öğrendiğimize göre, iyileş- miye yüz tutmuştur. Seher, henüs tehlikeyi atlatamamıştar . Etibba odasına kütüpane bba odasınca yaptırılacak olan kütüphanenin plânları hazırlanmak- tadır. Oda, kütüphane için aldığı dükkânları tahliye ettirmiştir. Kütüphane için lüzumu olan ki tapların bir kısmı mevcuttur. Diğer bir kısmı da sipariş edilmiştir. İs- marlanan kitapların çoğu odaya ge miş ve muntazam surette teclidi çin iktiza eden tedbirler alınmıştır. Kütüphane, iki aya kadar Tıp ta pıyı açmadım. Pencereden ko * nuştuk. Buradan Fazıl'ın yurdu- na telefon etmişler, oradan Ra” miz arattı, buldurdu beni.. Güney bütün bu sözler: İ kınlık içinde dinliyordu. Rüştü Çapçı da sorularına devam edir yordu: — E ne Yaparsınız evde?. — Okurum. Yazarım, Klâsik en güzel tablolarla süslü, zengi” bir salonum vardır, Orada otur tazelerim. Kr Hem e okurum mun dinçliğini rım da zengindi. rıdır, Sümer'lerden başlıyar8 bütün Türk doktorlarını etüt e” mişimdir. Hepsini ayrı ayrı b lirim, tanırım. İçlerinde, bug nün hekimlerinden üstün he” kimler olduğuna da inananlar” danım, Onların bir kısım ilâçi8” | lan adam beni gördü. Yine ka- ÇArkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: