2 Ağustos 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 1

2 Ağustos 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SAYISI 5 KURUŞ ıSsT A dersinin 2 — Şehir Büncüde : ler” Aziz Hüdsi Akdemir" rikası : “Bizde camasl Bağlık öğüdleri — 5 meler, evlenmeler Son haberler — Alman ka- | dn casusu 5 ““Matmazel #üncüde : $ incide 5 4 mesa 3 7 incide 3 : #ihcide ; Dünya hâdiseleri karşısm da gazeteler, Ouhcuda : ler Hikâye, K 10 uncuda : Muradiye Camü Faciası Manisada Türk san'at tar karşı yapılan cinayetin mesulli kimlerdir? Hesabında yanılmış bir müteahhitle dört beş sıvacı ve bir iki betbaht dülger mi? Hayır... En basit bir x€ radiye çamiini tahrip « 1bit neticeye ula Manişada yapılan manevi cinaye- tinbir tek mesulü vardır ve bu Sul bir manevi şahsiyetsir ki şu üç unsurdan terekküp 1 Miyase 2 — Lâkaydi, 3 — İşgüzarlik, Evvelâ hâdiseyi Kısâcâ Anlatalım: Mimar Sinanın ölümünden birkaç Yıl evvel tamamladığı eserde bazı tamirat yapmak lâzım gelmiş.Ve bilir ne kadar geçiktirildikten 8on: aki Evkaf eahhide bu işi on ihale Silerini Manisay p MAĞA başlamış. Başlamış ama evdeki pazarlığın çarşıya uymadığını, on İ- Direktö iki ahi Mi da anlamakta 'geçikmemiş ı kismâk tarafma gitmiş Ve verilen haberlere göre: camlin gövdesine metre uzunluğun- kesmiş, 2—iİki minare arasında ve b nn uzunluğu tam 22 metre tu Sahadaki kaynakları söküp Şıkarmış, yerlerini moloz ve Âdi tâş- larla doldurtup üzerini çimento ile aplatmış. 3 — Şartnamede pencerelerin de- mir çubuklu ve köşebentli olmaları ve İYi cam kullanılması yazılı imiş. Bu- ma da kulak asmamış, — Civardaki bir iki tarihi eseri Yıkıp taşlarını ve harçlarını yaptığı İşlerde kullanmış. Velhasri, ci laştıracağıma, de bazı ta arap etmiş. Şimdi evkafçılar bu berbat netice karşısında ellerini uğuşturup şöyle *öyleniyorlar *— Ne yapalım? değil, Biz sus ihale ettik, Şartname meydanda, Ba- k nuz, Evkafın menfaat- m, yürekten koru- mızı anlıyacaksınız. bir san'at kıymeti ol- i edip sağlam- lâkis hem camii, hem vesikaları mabvetmiş, Kabahat bizde nde» bu işi i — Cami İTALYANLAR SÖZ VERDİLER Ayın 25 ine Kadar Harp Olmıyacak Laval Telefonla Mussolini ile Görüştü ingilizlerle Fransız: Jlar anlaştılar italya- ya bir proje verdiler Cenevre, 1,A.A. — Laval telefonla Moussolini ile görüşerek, (artık İn- giliz plânına karşı gelmemesini ve bir harbin önüne (geçmesini kendi- sinden istemiştir. Reuter ajansı aytarının ne göre, Moussilini, şu miştir “ Bu teklif bize çok mübhefi gö rünmektedir. Gör ite aydan fazla devam edek evvel harbin başlamaması gerektiği » , ni Uluslar Şoey©tÖsi tesbit etsin” âval ve Aloisi arat görüşm devam etmektedi İrea delegeler saat o 17 de yapılması iği- cevabı ver Baş. | takdirde, bu toplantının sonraya br. NBUL AŞK VE EVLAT! Soruyorlar; Koca sevgisi mi, ev- lât sevgisi mi? Yüzde sekseni, ce- vap veriyorlar: Evlât sevgisi! Bence, yazıcı arkadaş, sorusunu şu şekle koymalı idi: Evlât sevgisi mi, aşk mı? Sanıyorum ki, yaptığı anket, man daha meraklı olabilirdi. Kadın, kocasile çocuğu arasına konunca, ve yaradılışında da bir anomallik yoksa, daima çocuğuna doğru gider. Niçin ? İki sebepten: çünkü çocuk, doğ- rudan doğruya kadının etinden ve kanından ayrılmış, kendi öz parça- sıdır da onun için, Çocuk, anasının, her ananın bin fırsatta ve içten de- diği gibi, ciğerparetidir. İhinci sebep şudur ki, izdivaçla- rin çoğunda, evlendikten çocuk o» oza| | lancaya kadar geçen dokuz ay, ka- | mesine kâfi gelir. Aloisi, Mussolini, Laval, Litvinof kararlaştırılan o konseyin genel top- lantısmda bir çözge gösteremedikleri (Arkası 7 inetde) Bütün bir aile efradı zehirlendi! Kalaysız kabdan zeytinyağlı dolma yiyenler ölümden zor kurtarıldılar Cerrahpaşada Hobyar mahallesin de Tulumba sokağında 21 numaralı evde bütün bir aile efradının haya- tını teh sokan bir zehirlenme olmuştur. Vakayı baber alan bi mizin yerinde yaptığı * re, Tulumba soka; ir muharzi İ müteaddit kiracrla: AN katta da Hat zeytinyağlı bir dolma yapmış ları kalaysız bir kaba koy Öğle yaklaşmış, evin içinde herkes büyük bir iştahla yemek masasının başma oturmuştur. Nihayet yenmiş ve evde misafir bulunan Tutu teyze çoluk ço cuk hep beraber, komşulara ziyarete çıkarılmıştır. rı dolaşma ve hava alma akşi akşam üzeri eve Evvelâ 20 - 22 yaşlarında Nuriy sancılanmış ve sira ile bir tek ki hariç kalmamak üzere 6 kişi de kıv- ranmıya başlamıştır. Nuriye anlatıyor Önce zehirlene , muharri- rimize hâdiseyi | «— Henüz gelmiş ve akşım yeme- hazırlıklarına başlamıştık. o Kar- rmıya başladı. Midem, san- uluyor, oyuluyordu. Kus | İk | sekizi böyledir. e Li | T mak teyze hasta döşeğinde. istiyordum. Ben bu vaziyette | iken halime »ran kârdeşlerim de kıvranmıya' başladılar. Yukarda oturanlar, bütün kiracı» bizi bir taraftan açımya çabalı- TArkası 3 üneüdel KURUNTU dsğunu müteahhide kabul ettirmi- 82. (Ne büyük muvaffakiyet!) 12 — Çalıştırılacak iş 5 usta Olmalarını şart koşmuşuz. (Ne bü- | Yük açık gözlülük!) | &d17 Binanın sağlamlığına dikkat ilmesini istemişiz. kel Mütcahhide işçileri her an çehtrol altında tutmasını da tenbih EĞİ unutmamışız» Hayır evkafçı baylar. Hayır! Adı- Bi, Manisa denilen şehirde, adına lüyük $; denilen dâhinin yadi- — olan ve Muradiye adile anılan psa hazinesini dülgerlere teslim kinezden evvel yapılacak merasim unlardan ibaret değildi bi rel bir tarihi eserin tamirini / müteahhit vasıtasile başarmağa alkişmale hataların en büyüğüdür. | be tarihi bir eser, ne bir duman | kmiyen soba borusudur. ne de bir lArkası 9 uncuda) T AN — Rebeka eteğini indir, herkes bize bakıyor... | rt hoca arasında, biribişlerini ne kâ- dar severlerse sevsinler, bazı safha- larında bir çeşit alâkasızlığı andı. rır, garip bir arkadaşlığın yerleş- Ve kadın, balayından bu ruh ava- reliğine geçerken, doğurduğu çocu- ğa tahlisiye simidi gibi. yapışarak iki elile bağırına basar, memesini ağzına dayar ve çocukla beraber, ocasını, unutmağa başlar. Onda | Fakat “evlât sevgisi mi, aşk mı?,, diye sorulsa kaç kadın, buna, şimdi yaptıkları gibi: “Tabi evlât sevgi- si” diyebilir: Aşk ta, keyif gibi, adamına göre- dir. Kadın var ki, i tir, korkaktır, kara: »sizdir, beyni sinirlerine de- il, rleri beynine koşuludur. Böyle bir kadın, ne kadar severse sevsin, onda aile bağı çözülmez, 0- nun için evlât önce geli Yine kaden var ki, sinirleri, tem- | perament'ı aklına motör arkasına | takılmış kayık gibi dalgadan dal. uçurur, fırtınadan fırtınaya onun için aşk, herşeyden üstündü. Ajıkile başbaşa kalmak için hat- tâ evlâdını unutacak kadar gözleri perdelenmiş kadınlar yok değil, çoktur. Hayatı bazan katgılı, fa- kat bazan da olduğu gibi anlatan kitaplara göre, erkek olur ki, kade- na, değil çocuğunu, dünyayi ve dün ya içinde hattâ kendisini unuttu- rur. Aşk yüzünden intihar etmiş | evli ve çocuklu kadınlar toplansa | bir şehir mezarlık olür! Demek istiyorum ki, kadın çocu- ğuna çok bağlıdır. Amma, kendisi Ri çileden çıkaracak erkeğe rastla mamak şartile!. Yoksa, kadınların bir kısmı fiziyolojileri bakımından eksik, hele ruhları bakımından öy- le romantik mahlüklardır ki, bunla, bir kere tutulmasınlar, gözleri âşık- | larından başkasını görmez, kulak- ları âşıklarından o başkasını dinle- mez, ağızları âşıklarından başkası- nı söylemez. Netice: aşk bahsinde kadınla er- kek karşı karşıya kalınca, Ademle Havvadan bugüne kadar geçen hâ- diseler gösterir ki, bütün memleket- ler ve bütün kanunlar istedikleri kadar müsavat ilân ededursunlar, yaradılışın yarattığı erkeklik ve di- ilik farklarını ortadan kaldırmak kabil değildir; Daima, çölde arsla- nın, dağda kurdun, şehirde insanın erkeği dişisine hâkimdir. Ali Naci KARACAN Çaldaris Prens Pollegörüşecek Atina Iİ A.A. — Yugoslavya ve Yunan hükümetleri arasında hasıl Çaldar Ptens Pol ve Stoyadinoviç ile görü; mek üzere Bled'e gidecektir. Konuşmalar, iki ülke arasında he- Z kotarılmamış bulunan mesele- lerle Avrupa durumu hakkında ola- caktır olan bir anlaşma üzerine — ur ücretlerinde tenzilât Akay idaresi rektörü oCemilin, yaptığı tetkikler neticesinde Adalar vapur tarifesi üzerinden bir mikdar tenzilât yapmağa karar vererek bunu bir rapor halinde Ekonomi Bakan pa bildirdiği söylenmektedir. Bu teh- zilât yalnız gi bil lacak ve şimdiki 37,5 kuru; mevki Ücretler 30 kuruşa ve 29 kuruş lük ikinci mevki ücretler de 20 kuru- | sa indirilecektir. | Ada vapı TELEFON ge vk SAYI:102— 3405 On Birinci YIL "SAHIP ve BAŞMUHARRİRİ | Mahmut SOYDAN ( Müdür : 2431 Güze fleti İ İdare ve Matbiği & 2akf0 inönünün Doğu Gezisi Başbakanın ayın sekizine doğru Ankaraya dönmesi bekleniyor Başbakan Erzurumda hükümet ve uray dayralarından çıkıyor. Başbakan İnönünün Doğu top | gün Erzincandan tekrar yola'çi- raklarımızdaki inceleme gezisi karak, diğer uğrakları da göz- devam etmektedir. İnönü evvel. | den geçirdikten sonra; ayın se- ki günden beri Erzincanda bu- Tunmaktadır. Başbakanın bu. “Cumbadan Rumbaya” günün romanıdır: günün sahneleri, kizine doğru An ği umulmaktadır araya dönece- günün telâkkileri, günün acı ve gülünç hâdiseleri, güzel bir aşk macerasının sıcak aydınlığı içinde gözlerinize vuracaktır. Hattâ, kimbilir, bu roma: nm kahramanları içihde belki siz de varsınız. Çünkü muharrir projek- törünü her tarafa tutmuş ve karanlıkta hiçbir nokta bırakmamaya ça- lışmuştar! Zeki, çapkın, ele avuca sığmaz bir kızın cumba ile rumba arasında geçirdiği sergüzeşti gaeztemizde her gün tazelenen bir tad ve ilgi ile takip edeceksiniz. CUMBADAN RUMBAYA YAKINDA TAN SÜ- TUNLARINDA TEFRİKA EDİLMEĞE BAŞLANACAKTIR. j

Bu sayıdan diğer sayfalar: