4 Ağustos 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 13

4 Ağustos 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mam 7.8.93$ Manisaya Bir Bakış... Bir Şehir ki Caddeden Ve Sokaktan Mahrumdur. Bir Kilo-! mefre Uzaktan Bakanlar Hortum Hortum Yükselen Tozları ” Manisa Yanıyor | ,, Sanırlar.. Dumanları Alın size Manisada bir orta mektep binasile Ziraat Bankasını ve Ticaret ve Zahire borsasını görüyorsunuz, Biliniz ki bu binalara giderken çocuklar, halk ve memurlar yazın toza, kışın çamura batarlar. Görünce Manisada bir Uray (belediye) var | Böyle olduğu haldebir Manisaya dir? , Şüphesiz vardır, Fakat şehrin içi- hi dolaşıp büyük bir binanın üstün- deki İevhayr okumadan buna inan- mak imkânı yoktur, Zira Manisada Büma cadde, sokak denil #eçit yerlerinin hi taşma tesadüf etmek (| henüz hiçbir zam oğlunan müyesser olmamıştır. Günün her saatinde bir iki kiolmet- 7e uzaktan Manisaya bakanlar bu Sehrin için için yanmakta olduğunu Rörürler ve "şimdi neredeyse ada» Makilir tutuşacak, alevlerini görmeğe aşlıyacağız.., ,sarırlar, gı, lortum hortum yükselen bu toz oulutları kış günlerinde şehri kanal- ârından sularr çekilmiş bir Venedik Bibi diz boyunca çamura bularlar ve seneler hep böyle gelip böyle geçer- er, Manisanın urayr bir türlü bu be lâdan Manisahıları kurtarmak tarafı. ha gitmez, Denilecektir ki; 4,77 Nasıl gitsin? Elindeki bütçenin Ti ne, boyu ne? Bu İş para işidir. 2g Biz böyle basmakalıp bir cevabr Sili bir sebep addedemeyiz. Amen- ke Parasız bu iş yapılamaz. Lâkin >u işin yalnız para işi olduğunu ve nsanın enerjisini Şehir sev in böyle bir işi başar. ke” için hiçbir kıymeti olmadığını im iddia edebilir? my Mânisa urayı bu toz hortumları ile icdeleye karar verdi de, sağa 80 4 başvurdu da, para bulamadı yahut 7 Adam sen de... İşin yok da Ma- ye sokaklarını mı yaptıracaksın. Mazgeçi, Mi dediler? Hayır.. Manisa urayı bu toz ve İamuru şehircilik bakımından büyük or j(ehalik addetmiyor galiba ki hiç çalı bile olmuyor. Afyon Karahisa- ». Antebin uraylarr Manisanmkin ire pek zengin olmasalar. gerek. bir de bu şehirlerin sokaklarına ba- kınız. Aradaki fark, çalışkanlık ve TAN istek fari Ekmek işini, elektrik işini bir tür- lü balledemiyen bu uray hiç olmazsa ——— Manisayı yazın tozdan ve kışın ça- murdan kurtarmıya çalışsa, Manisa'dan gelen bir arkada- İ şrmızla konuşuyorduk, sorduk: — Spor hareketleri hakkında bize bir fikir versene... Ve: — Futbol takımları... Diye söze başlarken, sustur- — Futbolu bırak bir kenara. Spor der demez futboldan bah- setmek, artık canımızı srkiyor. Zaten Anadolu'nun her tarafın- daki futbol takımlarını aşağı yu. karı İstanbuldaki birinci smıf kulüplerimizin çıkardığı takım- lar kadar tanıyoruz. — O halde ne öğrenmek İsti- yorsunuz? — Faraza hokey oynanıyor mu Manisada? Yüksek atlama | ile, gülle kaldırma ile uğraşan- İ lar var mı? Bu Manisanın Daha Ne Kadar Sürecek ? Elektriksizliği ? Yazık Güzel Şehrimize! a Geçenlerde yine yazmıştık. <adan epey zaman geçtiği için “iştindü! ; Acaba Manisa elektriğe ka- Vüğtu mu?” ie ,Manisa'daki arkadaşımız. Le tenvir etmesini istedik, çi aldığımız cevap karşısında büyük bir teessürle durakaldık. i; ME geçen yirmi. gün için- ad, anisa'da elektrik işi bir Bai bile ileriye gidememiş. Se adan, buz fabrikasından bi- ie Parça cereyan alınmış ve unla da ilbayın evi ve bir iye öyle böyle aydınlanabi- 1 Şmuş. Halk raflardan ve do- haj ardan yine eski petrol lâm- king çıkarmışlar, fırsat düş- Ba a €snaf derhal gazin kilosu- bal irer ikişer kuruş yükselt- ba» bu da kâfi gelmemiş, lâm- Pişelerini de ateş pahasına ağa başlamışlar... anisa'yı sevenler için onun i ini işitip azap duymamak ısızdır. Konya ovası su m yanabilir, Bunu tabil yağetmek mümkündür. İN Müurun yağmaması, Yenişe- baş Bölündeki suların çekilmesi iste simdi nen Sarısuyun kuruması ak- hş akm gelebilir. Ama Manisa. ley ektriksiz kalmasına ve bu bali Tik işinin en kısa zamanda tin €dilememesine imkân ve ih- bi al Verilemez, Zira Manisa gi- bak, Şehir için elektriksiz kal- « havasız kalmak gibi #klın, ir Salanm alamıyacağı bir şey- » Manisa gibi medeni ihtiyaç» Zira | bu göle akıtılmak | ların ne olduğunu bilen vatan- İ daşlarla dolu bir şehir nasıl elektriksiz kalabilir? Bunun için ne milyonlara lüzum vardır, ne de fazla düşünmeğe... Motor ve Manisa Uraylığı bir sipariş ve- rir de karşısındaki nazlanır mı? Bu iş iki bonoile halledilecek işlerdendir. İzam etmeğe lüzum yok, Temenni ederiz ki, bir iki ay sonra çıkacak Manisa sayfala- rımızdan birini Manisa Urayı, başardığı işlerle doldurmak im- kânmı bize versin, dinamo satan hangi firmaya! Tenis Kortu mu, Kır Kahvesi mi ? Çamlıktaki Tenis Yerini Hususi Bir Klüp Olmaktan Kurtarmalıyız. Gençlerin Hakkını Gençlere Vermek Lâzımdır! Güldü: — Ayol biraz gayret etseniz polodan, golften de dem vur. mağa kalkışacaksınız.. İstanbul İ da bile bir hokey takımı yok, — Ya tenis? Arkadaşımız birdenbire ce- vap veremedi. Biraz düşünür gi- bi oldu. Yüzü ciddileşti, Sonra ensesini kasıyarak: — Bakınız... - dedi - tenis üze- rinde konuşabilirim. Ama san - mayınız ki, Manisa'da yüzlerce tenisçi genç var ve bunlar mü- kemmel birer sporcu olarak ye- tişiyorlar. Hayır! Manisa'da yalnız bir tenis kortu vardır. Ve cidden güzel bir korttur bu. Yer gayet iyi tesviye edilmiştir. Et- rafı iyi çevrilmiştir. Çamlığın içindedir. Fakat gençler bu korttan pek istifade edememek- tedirler. — Niçin? Şehirden çok uzak- tamı? — Yoook... Yalnız bir spor yerinden ziyade bir gazino h& lini aldı da ondan, — dr... — Evet.. Banka müdürü, il bay, yüksek rütbeli memurlar buraya geliyorlar, kahve, çay içiliyor. Yani, sizin anlıyacağı" niz... hususi bir kulüp oldu ora” st, —Haa... Anladık. Demek bir kaç kişi aralarında para topla" yıp kendileri için bir yer yap- mışlar, — Yok canım, Bu resmi bir tahsisat ile yapıldı, Ve Manisa gençleri bunun yapılmasını is- tediler, Her tarafa baş vurdular da öyle yapılabildi. İlk günler- de birçok gençler sevin” 'er. Raket aldılar. Beyaz elbiseler yaptırdılar. Fakat sonra gün geçtikçe oraya gitmekten soğu dular. Dedim yı Çamlığın orâ- sı bir gazino halini aldı. Arkadaşımızın bu cevabına nekadar hayret ettiğimizi tah- min edersiniz, Gençlerin tenis çalışmalarını sahne olacak bir yer, bir spor alanı bir kır kahvesi halini nasıl alabiliyor? Eğer bu yer birkaç vatandaşın kendi keyifleri için, kendi ceplerinden çıkan para ile yapılmış olsaydı, bir diyece- ğimiz olamazdı. Fakat resmi tahsisat ile kurulan bir tenis kortunun nargileli, gazozlu, bel- ki de radyolu, gramofonlu bir kır kahvesi kılığına girmesi biç bir suretle doğru sayamıyacağır mız bir yanlış hareket ve bir lâ- übaliliktir. Gençleri spora teş -| vik etmekten maksadımız, on-| ları, kahvelerde boş za: » nı bir şark tembelliği içinde ge- çirmek illetinden kurtarmak de- gil midir? Bir tenis alanınm bir kahve halini alması geriliğin bir ileri hareketi boğması demektir, Manisa Çamlığndaki tenis kortundan kahveyi, çayı bir an evvel kovmak ve tenis yerinden gençlerin ve sporcuların en ge niş şekilde istifade etmelerini temin etmek lâzımdır. Ve bunu derhal yapmalıdır. Geciktirmeğe gelmez. Memur Eksikliği Yüzünden ... Manisa Detterdarlığında iş- lerin yavaş yürüdüğünden bah- seden bir mektup aldık. Bu id- dianın ne dereceye kadar ciddi esaslara dayandığını bilmiyo - ruz. Mektupta defterdarın ve buradaki finans memurlarınm şalışkanlıklarından şikâyet edil. mediğine bakılırsa kadroda me mur eksikliği yüzünden bazı £€- cikmeler olduğuna hamletmek lâzım geliyor. — —————— —— a KAN i Gündelik Siyasal Gazete || -. TELEON| Kar Zi İ TELGRAF: “TAN , İstanbul ABONE Türkiye için Dışarı için Lira K. Lira K. 10 45 759 .— ILAN İlânlar için İlâncılık Şirketlerine mü. | taczat edilmelidir. , gi ilinler doğrudan doğruya 'emizce alabilir. Küçük ilinlarm Zi be delal 30 kuruştur, 5 satırı İlamı için sa- tar başıma 5 kuraş alınır. Bir defadan | fazla İçin yekündan 2510 kuruş indirilir. i l i ! ! Bir aylık Ma ©. 1 yillie 13 TAYYARECİLiKTE iLERLEME Sür'atte Yeni De- virler Açılıyor Tayyare günden güne hızlaşıyor, günden güne yükseklere çıkarak insanların çabuk iş görmesine yardım ediyor yılında 21 santte aşılan deniz, sında rekorları elde edilmiş bulunu- icatlar yeni icat olunan şeyle- ahsulü değildir. Şimdiye kadar olan keşiflerin daha mükemmel bir hale getirilmesinden doğmaktadı Sürat tayyatelerinin çok yüksek- lerde uçacak tayyareler olması şartı, artık umumiyet itibasile kabul edil. miş bir hakikattir. Bu itibarla daki- kada (6) mil sürat katedecek tay- yarelerin ümumileşeteği gün çok yakındır. Yi heyecan kendi kendine kaybol- duktan sonra, Amerikadan Avrupaya uçmak çok adi bir vaka haline gele- cektir. Büyük (ötelerden birinde asansörde çalışan çocuk bile Toman- tik bir tablate malikse, biriktirdiği birkaç aylık para ile Amerikadan Avrupaya çok kısa zamanda bir se yahat yapmak imkâna malik ola- caktır. Hele mektupların Nevyorktan akşam üstü saat beşe kadar postaya i i ta de ertesi sabahı sa a Londrada sahiplerine tevsi eğine hiç şüphe yoktur. Londradaki iş adamı, akşam tiyat- todan evine dönmek yerine doğruca Groydon tayyare istasyonuna gide- cek, evvelden angaje ettiği yatağı rahatça yatarak ertesi sabah kahval- tısımı (Boston) da alabilecektir. Av- rupada acele işi olan Amerikalı ka- pitalistlerin akşam £ tayyareye bine- rek ertesi sabah Avrupaya, Avrupa- da bir gün kalarak işlerini bitirdik- ten sonra akşam tekrar tayyareyle Amerika'ya avdetleri onlara azami bir gün kaybettirecektir. Tayyareyi boşlukta tutan hava ayni zamanda onun ileri | gitmesine mâni olur. "Tayyarenin makine si hareket etmekle bu mü- karşı kör ve işte bu karşı komak derecesi de tayyarenin azami süratini teşkil eder. Halbuki fa yükseldikçe hava tazyiki azaldığın- dan hızlı gitmek için tayyare azami irtifan çıkmak mecburiyetindedir. da pervanenin müsadesi olmad hesaba katmak © lâzimgeliyor. İşte keşfedilip te tatbik mevkiine kon- makta olan pervanenin tahammülü, mükemmel bir hale getirince tayya- re ile seyahat sürat itibariyle yepye- ni bir devreye girmiş bulunacaktır. | Bundan başka tayyarelerin şimdi- şeyler kalıyor ki, bur ceğine de muhakkak | iyor. Selâmet hususunda da ür İ çalışılmakta olan gene teferrülar bilinden bazı şeyler var ki bum! İ da ikmali çok kısa bir zamana m vakkıf bulunuyor. Çok süratli tayyarelerin karaya mek hususunda güçlük çekmele önüne geçmek için de bazı tertibe alındıktan sonra her iş bitmi hale gelecektir. Yüksek uçan tayyareler, sis gibi tabiat âmilleriyle saklardır. Güneş ve zaman görebileceklerdir. havada uçtukları için, çok sür dukları halde şimdikinden d vetli hava tazyikine maruz ka caklardır. Yüksek uçmakta baş tehlikeler fena havalarda 'Tayyarenin uçtuğu irtifam altır fırtına, yukarıya çıkarak tay kadar erişirse; pilot rotasını d tirerek fırtmadan kurtulmak işin ğa sola i de kala kaybedecek, gecikecektir, Yüksek uçan tayyarelerin seken ti için şimdiden Amerika hükümeti yükseklerdeki kava cereyanları ha kında derin tetkikata gir nuyor. Bunlarm neti nin ce enteresan ol le dört yi? iefifötin İ giden bir tayyare inâceği istas müsait olma: malümat alınca süratini kes da başka bir istasyona İnmek unda kusa bir vakit kay dar az bir zamandır. Uçuşların istikbali hakkında malümat bazılarına belki de hu gelir. Bunlara şunu hatırlatmak tiz ki, insan için tayyare icat edilm men uçuş kadar hayali bir gey ta- emezdi. Bu itibarla de şaşılacak kadar m işler değildir. Beş sene evwe yıl zarfında Amerikada yolcu * yarelerinin 3 milyon mil mesafe k edeceklerini söyliyeni delidir & marhaneye gönderecekleri mühah iken, 1935 yılının ilk 6 ayı zarf üç buşuk milyon mil mesafe k ni nazarı itibara alacak bir kinden çok defa fazla süratle uçma- larını temin edecek ufaktefek teknik Dünyada Olup Bitenler sak tayyarecilikte (olmaz, demekten başka çare yoktur. Fransanın İç şehirlerinde oturan çocuklar, her sene gerek hükümet, gerc mahalli idarelerin ve bususi teşekkülü, plâjlar götürürler. Yukarıdaki resimdi binerken ne kadar sevin; Fransız Cumurbaşkanı Löbrön bu sene yaz tat evinde geçirecektir, Yukarıdaki resimde Löbrön'ün erin yardımlarila deniz kenarları: e bu çocukların sahile giden trc diklerini görüyorsunuz ini Marcy le Hout'daki evini görüyorsunuz

Bu sayıdan diğer sayfalar: