28 Ağustos 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

28 Ağustos 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

w» . RR A ARK İ Ma. YE v8 938 AVUSTURYALILARLA SON GÜREŞLER Dün Geceki Netice ile y Avmturyel; güreşçiler üçüncü Tago müsabakalarını dün gece , esim stadında üç bine yakın ve Jiri önünde yaprldı. Bütün güreş ka, Sayı hesabile kazanıldığı veya e Pedildiği için, müsabakalar ge- yayatısma kadar sürdü ve umumi" ie de zevksiz oldu. onuçları aşağıya yazıyoruz* * kiloda Ömer ile Yelineck gü- testiler, Örer ittifakla kazandı. 8 kiloda Yaşar ile Kingsus ara- ki milsabaka Yaşarm ek İç ve Bayı besabile gali > Kiloda Avusturyalı Grahs) ha- iprin ittifak kararı ile sayı he- ma Yusuf Aslana gelip geldi. 1,2 Kiloda Ankaralı Hasan, Musil Büreşti ve hakemlerin ittifakı i- Maçları 5-2 Kazandık le kazandı. 79 kiloda Mersinli Ahmet Stiödi ile güreşti ve üstün bir güreşten sonra o da ittifakla galibiyeti aldı. İkinci güreşlerde söylediğimiz gi bi Nurinin yerine Mersinli Ahmet güreştirilmiş olsaydı. ulusa! takım- lar arasındaki maçı $ - 2 yerine 6 * 1 karanacağımız da öylece tahak- kuk etti. 87 kiloda Kosmar ile 79 kilo gü- reşçilerinden Nuri 8 kilo farkla gü- Teşti ve Avusturyalı ittifakla hük- men kazandı. Son müsabaka ağır sıklette Ço » ban Mehmetle Sehel arasında yapıl dı, bu da Çoban Mehmedin ittifak- la galebesi ile bitti. Bu suretle dün geceki maçlarıda 5-2 kazanmış oldük. Habeş “Harbine Hazırlık (Baş tarafı 1 incide) rm parçalamağa çalışacaklardır. eğ, eki taraftan kırmızı ordu, mavi #hiin hücumlarını kırmak İçin ar- atlarda kurulan müdafaa tertiba- İayanarak düşman tazyikinden mağa çalışacaltır. Öl STaberinde yabancı gazeteciler bu & Müssolini, süel kuvvetleri tef- ME edecektir. İlalyan kabinesi » 27 A.A. — Kabine, 28 A - ta Bolzano'da toplanacaktır. Maş, önemli ekonomik kararlar veril. Ri Bekleniyor. Yeve 27 A.A. — Kabinenin ma - ta malar bölgesinde, kesin olarak, ya: Müygiat 16 da toplanması tesbit edil. Mei dre toplantının sebebi, söylene Ü ipekle beraber, kabinenin gek önem geni bir karar almağa i haber verilmektedir. 15 Hintliyi yakaladılar yelda, 37 A.A. — Aden'den Reu- A, Sansa bildirildiğine göre, İngi- ükayanından 15 Himtlinim Italyan İlay set makamları “tarafından ya, « 2 Massaouah'dar Büber alın- Hi davet Hineliler, Aden'deki iş aytar - Bager» bundan böyle Eritre'ye mal naygmemelerini telgrafla | İstemiş Hay suçludurlar, a İaarruzu başlayınca in az te. 27 A.A. —'Times gazete « Adisababadan aldığı bir habe - Kriket» İmparator, neşrettiği bir bil '€, düşmanm hava taarruzunu vermek üzere üç kere top atı - maz, ormanlara yahut çayırla Nmasını ahaliye emretmektedir. lere göre, bu ihtar, harbin mu Hü, o duğunu göstermektedir. v Fiz May # <a imet, haydutların tehlike işa- tek boşalan evleri soymama- topu kuvvetli bir muhafaza Ti, bulundurmaktadır. © gazetesi, Habeş ulusunun Ün mankinden daha müttehit oldu İğ ende kaydetmektedir. ; Lis nda silâh fabrikası ti 27 A.A. — Gazetelerin A- Mi, aytarları, yerli ve yabancı in takım takım göçmeğe başla İM yazmaktadırlar, Bu aytar - Ky #S€ümle, Italya elçilik memurlar Set hazırlığı gördüklerini bil “büy, dirler. Nev: Chroniele gaze- “th, tarı, Habeşistan'ın silâh ve Mey * tedariki hususunda kendisi çekinlik tesis etmeğe çalıştığı fay, yda biteceği tahmin edilen ltüyrikanm inşasına başlandığını Sm ver.Bu fabrika, Habeş ordusuna şan mermileri, misketleri ve © Yapacaktır. Fabrikanın ma - edi abanc bir memlekete sipa- tay iğtir. İmalât bir İngiliz eks- “afndan yönetileceletir. A, , Yeni askerler Yimoli, 3 is yil İT AJA, — Bin sekiz yi Askeri ile 80 subay taşıyan Na- i*misi. Maşsovah'ya o hareket r 53 FE, Kahireden i ildiğine göre, (EİN içinde asker ve işçi yük: talyan, gemisi Süveyş kana- ,* Reçmiytir. Tüyyelini'nin iki oğlu ile damadı. iter öitürniz gemisi kanaldan 'ort-Said İtalyan kolonisi Bönterilerde . bulunmağa ha: ğa ha- edilen dan polis, Snemli N leri inzibat , almak zorunda kalmıştır. , İSmende Habeş Yi onsolosluğu Ünende pa 27.A.A. — İmparator, © Ünye bir Habeş konsolosluğu ih A) ümeti, 14 Yunan ve İs İ mak üzere Fransaya das etmeği kararlaştırmıştır. talyan ailesinin 12 adaya dönüş mas- rafını ödemiştir. Habeş bankası bundan böyle hiç- bir yabancı döviz satmıyacağını ilân etmistir, Sosyalistler ve sendikalar federasyonu savaşa karşı Paris, 27.A.A, — Arsıulusal sen- dikalar federasyonu delegelerile ar stulusal sosyalist federasyonu . dele- gelerinden mürekkeb, muhtelit bir komisyon, İtalyan - Habeş anlaşmaz- Uığının bugünkü evresini tespit et- mek üzere toplanmış ve Uluslar Sos- yetesinin devletleri paktlara ve diğer antlaşmalara riayet ettirmek ve ica- bında, İtalya aleyhinde her tütlü zecri tedbirlere başvurmak mecburi yetinde olduğuna dair evvelce veril- miş olan kararları onaylamıştır. Komisyon, ayni zamanda, icra ge | toplantıya | nel konseyini fevkalâde gağırmağa karar. vermiştir. Doğu Afrikası baş kamu. tanına müracaatlar Bolzano .274.Avs sesDdoğ kası başkomutanlığına atanan Dük dö Bergame, parlâmento başkanı Si- yano ve komutan Rizzo ve Psgano- dan bir mektup almıştır. Genel harp- ta denizlerde büyük işler gördükle- rinden dolayı altun sücl madalya kazanmış olan her üçü (de İtalyaya karşı denizden tehlike gerçele takdirde hizmete alınmalarını İste mektedir. Baş kamulan gidiyor Roma, 27.A.A. — Kralın yeğeni, tümgeneral Dük dö Bergame, yakrı da Doğu Afrikaya gidecektir. Museolini, sü bakanmı kabul et- miş ve kendisinden manavralar hak- kında izahat almıştır. Japonya - İtalya Roma, 27.A.A. — Journale dit ya gazetesi, Japon gazetelerinin İtal- yan-Habeş anlaşmazlığındaki | duru- munda büyük bir değişiklik 01? nu ve bunun bu tarihi hâdisele İti ya ile Japonya arasında bir anlaşa- mazlığında imkân bulunmadığını yaz | makta ve böyle bir hâdisede İki ulu- sun ancak , birleşebilcceklerini kay- detmektedir. , Barış için töran Londra, 2.A.A. — Vestminster katedralinde barış için dini tören ya- pılmıştır. Mareşal Balbo Pariste Paris, 27.A.A. — Mareşal: Balbo- nun yeni yapılan Paris-Roma hava battı hakkında incelemelerde bulun- geldiği haber verilmektedir. Fransız gazetelerinin yazdıkları Paris, 27.A.A. — Besm, Müssoli- nin Daily Mail gazetesinin aytarına verdiği diyevi büyük bir önemle kar- sılkmaktadır. Bu diyevin baslıca nok- taları iri harflerle dizilmişdir. Fakat an az mütalea yörütülmekte- ir. Figaro gazetesi, diyevin en önem- li parçasının, Mussolini tarafında: İngiltere kamoyuna karşı bir nevi meydan okumayı gösteren parca ol. mayıp Cenevrede ergesini (maksadı- ür) anlatmak kararaıdan bulunduğu nu bildirdiği kısım olduğu fikrinde dir. Bu gazete diyor ki : “ İnsanm, hele şükür, Giyeceği geliyor. Çünkü, İngilterenin, altı baf- tadan beri istediği de budur. İngiliz kabinesi, şekillere riayet e- dilmesini, İtalyanın hazırladığı inzi- bat tebirlerini, hâdiseleri sayarak haklı göstermesini istiyor. O takdir- de, işler, İlalyanm, Habeş toprakları- nu ihtiyacı olduğu için Habeşistana si halinden daha başka şekil- saldırma: RESEN, 'Galatasaray /Turnedendöndü On beş gündenberi Macaristanda ve Bükteşte türnede bulunan Gala- tasaray futbolcular: dün şehrimize dönmüşlerdir. Kendilerinden birisi ile görüştük. Dedi ki: Ken, hakem iki dakika fazla oynat- tı ve bu fazla oynattığı sırada * bir penaltı yaratı bunun üzerine saha dan çekildik, penaltı atılmadı. Maç neticesini Seget radyosunun 3 «3 İlân etmesine mukabil, Macar gareteleri ve Peşte radyosu maçı 3 - 4 Macarlar lehine İlân etti Bükreşte yaptığımız son maçta da ilk maçta oynadığımız çok. güzel ve çimen “ONEF, sahası yerine, çok uzak ve hatti Fenerbahçe - Gü- meş futbolcularının oynamadıkları “Venüs, sahasından da daha ufak bir sahada oynatıldık ve bu yüzden de 4 - 1 mağlüp olduk. Romanya bisiklet turu Bükreş, 27 A.A. — Dün Romanya bisiklet turunun birinci etabı, ko - şulmuştur. Bu etap karakal ile Turnu - Severin arasında 160 kilo- İ metrelik idi. Etapı bitiriş sırasile tasnif: Stoopan (Yugoslav) 5 saat 57 da- kika 3 saniye, Hrenciye (Romen) $ saat 57 dakika 52 saniye, Kanni- ger (Yugoslav) $ saat 57 dakika 57 saniye, Daniel (Lehistan) Nikolof (Bulgar). Davidiç (Yugoslav). İkinci etep sonunda gelen tası Daniel (Lehistan) 12 kika 35 saniye, #lrenvic (Romanya) 12 saat 80 dakika 49 saniye, Niko - lof (Bulgaristan) -12 saat 50 dakika 54 saniye, Uluslar arasında genel tasnifte birinci sıra Yugoslavyadadır. Ferdi koşular arasında birinci Romen Mormosea'dır. Bugün Turnu - Severin ile Ktau- sebes - Lugoi arasmda 166 kilomet- re üzerinden ikinci etap koşulacak» ftr. !Alman»Leh bisiklet yarışları Varşova, 27: A.A.—Spor - âlemi, dün Almanlarla kebliler- sarasında. başlanmış olan büyük bisiklet yarr- İ şınr büyük bir ilgi ile takip etmek- tedir. İki ekip; evvelki gün, Varşo- vadan Berline hareket etmiştir. Bi- rinci etap olan Berlin » Lodz yolun- da Almanlar üstünlüklerini göster- mişlerdir. Dün Lodz - Kalisz yo « lunda Lehler, kaybettikleri zamanı kazanmışlardır. İki etaptan sonra vaziyet şudur: Almanlar, 20 saat 22-19-6 ile başta gelmektedirler. — ———— de gözükecektir. Çünkü, bu hareket, İngiliz kamyonu haklı olarak kızdı racak mahiyettedi. Figaro, “ Herhalde, zecri tedbirler mev. zuu bahsolamaz. Duçe, zeri tedbir. ler aleyhinde ateş püskürüyor. Fakat, aynı zamanda — Cenevrede | ortaya bir dosya koyacağım bildiri- yor. Mussolini bu suretle İngiltereyi tatmin etmekte ve zeeri tedbirler tat- biki ihtimalini, hususiyle Ual-Ual hâdiseşi hakkındaki hakem © kararı Habeşistanın aleyhind eolduğu tak- — ki hiç te uzak bir ihtimal değildir — ortadan kaldırmaktadır. İtalya ile İngiltere arasındaki ger- ginliğin bundan sonra azalacağını u- muri ederek memnun olabi Petit Journal da şunu yuzmektadır: İtalyanın durumu, geri dönülmez bir şekilde tespit edilmiş gibi görün- mektedir. Roma, Hebeşistanın, İtal yan sömürgeciliğine kapılarını açma mu istiyor. Londradan gelen haber- ler, İngilterenin, artık Müssolinin di- leklerin eiyice kanaat getirdiğini gös- termektedir. X Pununla beraber, ortada ağır bir hava wardır ve Cenevre toplantısı büylk bir rahatsızlık içinde açılacak tır. Kabine toplantısı önemli Roma, 27.A:A — Mavas ajansı bildiriyor 3 Siyasal sevenler, yarın Boyzano'da toplanacak olan kabine konseyine is- Üsmai bir ehemmiyet atfediyorlar, Hebeşislan Yunanistanı protesto etti Atina, 27.A.A: — Katemerini ga- zetesine göre, Habeşistan o Yunanis- tan üzerinden İtalyın taşyareireinin uçmasına müsaade ettiğinlen dolayı Atiza nezdinde protestoda bulun- muğtur. Yunan hükümeti buna verdiği ce- vapta, İtalya harb halinde olmadığı için bu müsaadenin arsulusal etaa- müle uygun olduğunu bildirmiştir. — Seğet'telri maç 3 » 3 bitmiş i- | 7 — 2 GÜZEL SAN'ATLAR Resim Ve Edebiyat Geçen sene Ankaradaki — inkılâp | resim sergisine biz de iştirak et miştik. Sergi açıldığı günün akşa- #ı elindeki fotoğraf makinesinden, ve arkası notlarla dolu o katalo- Bundan gazeteci olduğunu tahmin- de yanılmadığımız bir genç bize yklaştı ve mahcup bir sesle: — Affedersiniz, dedi. Gazeteye sergi hakkında yazı yazacağım. Fa- k — Fakat? — Ne yazayım bilmiyorum ki... Sonra bu hatırı sayılır cehaletin. den kıpkırmızı kesilerek : — Lütfen siz bana bu yardım etseniz?. — Hay, hay! Yani şöyle bir kol. larr sıvayıp kendi kendimizi met- hedelim! Olur şey değilt. . Ve hakikaten de olur şey değik di ki, gazetede sergi hakkında ya- 41 çıkmadı. Eserini bir günah gibi sırtında taşıyan san'atkâr eserini methettirmek olur tekliflerden de- gildi. hususta Fakat bizde eli kalem tutanlar resme ekseriya zoraki hir alâkadan başka, candan bir sempati duymaz- larsa, ressam daima bu teklifle kar- şrlaşacak. Ne yapmak istediğini ek- seriya san'at münekkitlerinden öğ- renen (1) ressam bu sefer ne yaptı- ğını anlatmağa kalkacak. Onun dili Usta bir yazıcınmki kadar yontul- muş olmadığı için halka mesleğine karşı bir muhabbet aşılıyacağı yer- de ağırbaşir teknik cümlelerle onu yorup kaybedecek. Büyük bir adam: “Aşk denilen nesneyi romanlardan öğrenmesek kaç tancmiz âşık olurduk?,, demiş. Romanlarında resme ait dört beş sayfa, yazılarında birkaç satır vere vere ecnebi memleketlerinde halk en yeni san'at cereyârlarma bile yabancı kalmamıştır. Bu yazıcılar içerisinde ressamın edebiyattan al- dığı zevki resimden kana kana ta- danlar vardır. Onların içerisinde ek- seriya tablo yapanlara değilse de büyük bir kolaylıkla çizgi çizenle- re rasgelinir. Resme karşı büyük bir istidadı ve haya boyunca zamanına. en bü- ük remamlarıyla senli . benli olan: diair “kitaplarının bir m süsliyecek kadar güzel çizgiler ve resim hakkında yazılmış iki koca- man cilt bırakmıştır. Ben muharrirlerimizin bahsetmeleri için Onl yapmaları lâzım diye gülünç bir iddiaya kalkacak (o değilim. Onlar Yumurta hikâyesi,, ile cevap verirler. Şöyle k , Kuvvetli bir san'at münekkidi bir gün kuvvetsiz bir ressamı ziya- rete gider. Ve ressamın yapmakta olduğu çok kötü bir resmi yarada” ma sığınarak güzelce tenkit eder. Bu acı tenkidi hazmedemiyen kötü ressam: — Kolay geliyorsa, sen de al > — Der. Bunun üzerine münekkit şu cevabr verir — A dostum! Ben sürü yumurta tenkit katiyyen o yumurta dım! resimden rın rümde bir ettim. Fakat . Başka memleketlerde bi rleri- ne Şok candan bir alâka ile bağlı olan resim ve edebiyat bizde biri- birlerine arkalarını çevirmişlerdir. İşin tuhafı ressamların edebiyatla gayet &rkt bir alâkaları olması on- dan sâyılı zevklerinden birisini al- malarma © mukabil mız için resim hiçbir rinde uzun müddet mevzu olamamıştır. Bu iki karpuzu bir koltuğa mü- kemmelen sığdıran memleketlerde romancı romanının kuvvetli bir ressam elinden çıkan resimlerle süs lenmesine itina ve bununla her 22- man İftihar eder. Bu yazıyı res- samlarla muharrirler arasına bir ka- ra kedi gibi salıvermek niyetinde değilim... Çünkü onların resim zev- kinden mahrum oluşlarındaki kaba- hati, onlar çok kolaylıkla tarihin sırtma yükliyebilirler ve hakları da vardır, Bedri RAHMİ “Paul Signac öldü Paul Siznac, Neo - empresyonüzm mektebinin bilylk geflecinden biri idi. Delacroix'dan bugüne kadar Uz8- nan sanat tekâmülünde en büyük his sesi olanlar arasında sayılan Signac lejiyon donör nişanının haç rütbesini haiz bir rı Endepandan'lar arasında en yaşlı olan da o idi. 72 yaşında olduğu hal- de geçenlerde Fransada vefat etti. Çok şöhret kazanmış tablolarından başka sulu boyalarının çokluğu, çe - gitliliği ve canlılığile tanınmıjtı. edebiyatçılart- zaman Üze- durulacak bir | reşim | BiZDE NÜMİSMATIK Para biriktirmek başk leksiyonu yapmak başkadır. Biri ik- tısat, öteki arkeoloji işidir ki, buna her dilde Nümismatik derler. Kolleksiyon merakı hemen her- keste vardır. Pul, çikolata resimleri, kelebek ve yaprak kolleksiyonları ya panlara sık sık raslanır. Bu arada bir de eski, küflü, toprak altından “çıkmış antika paralar biriktirenler vardır ki o iş, hiç te öteki gibi ha- vali iptilâlara benzemez. Çünkü eski para kolleksiyonu yapmak bir (im ve bir ihtisas işidir. n Eline geçen eski parayı “antika,, dir diye topliyan ve saklıyan insan- lar, hiçbir gayesi olmadığı halde tıp- kr para istif eden, bankaya ve her- hangi bir işte kullanmıyan, çömlek le bahçesinin bir köşesine gömen pintilere benzerler. Bir defa her es ki para antika değildir. Ve bu bir tasnif ve ilim işidir ve mutlaka es- ki para biriktirenlerin tarih ve ar- keoloji bilmeleri lâzımdır. Çünkü lü- rumlu ve lüzumsuz bir sürü tunç ve bakır parçalarını toplamakta hiç- | bir mana ve gaye olmadığna göre bunların taklitleri bulunduğunu da hesaba katmak gerektir. Ve bu taklit antikalar aslından mütehassısları tarafından bile güç anlaşılabilecek kadar muvaffakıyetli şeylerdir. Müzelerimizin para koleksiyonları gok zengindir. Fakat, bunlarin içinde ve İstanbul Asarsatika Müzesinden gayrı Konya, Ankara, İzmir, Bursa müzelerindeki eski paralar henüz bir mütehassıs el tarafıdan tasnif edilmiş de değildir. Gecikmesi doğru olmıyan bu tasnif işine yakında ve derhal Tan e Şüphesiz ki - insanların para ile alışveriş etmeleri, insaniyet okadar eski bir teamül değildir. Mübadele ile ihtiyaçlarını temin etmek zarı. retinde kalan insan bundan takriben yirmi beş asır evvel sikke basmağa başlamıştır. Herodot'un o rivayetine göre altm ve gümüş parayı ilk ba- sanlar Lidyalılardır. Yani önce 7 inci asra ait bulunan meskü- kâttır ki Keyhüsrev zamanında ba- sılmıştı . Hik san'atinin en güzel! para kol- | miâalleri eski Yunan ve Roma para- larıdır. Fakat bugün iki asırdanberi Nümismatlar islim meskükâtı üze- rinde yorulmaksızın çalışmaktadır. « lar. Bizde Suphi Paşadan başlıyan bu işte çalışanlar yok değildir.Pirizade Mehmet Sahip Efendi ve Ahmet Cev det Paşa gibi ciddi mesailer sarfet- miş Nümismatlar vardır. Sabık Müze Müdürü Halil Ethem “Kurşun mühür kataloğu, “Müzei hümayun meskükâtı kadimei Osmaniye kataloğu” “Meskükatı Os- maniye,, “Asar atika O müzesinde meskükâe isimli mizin islâm ve Osmanlı paraları, mü- hür ve madalyonlar resimleriyle. rihçeleriyle, miktarlariyle tasnif ve izah edilmiş bir şekilde bastırılmış tır. Eski para kolleksiyoncuları için pek mühim bir kıymeti haiz olan bu eserlerden başka Londrada British Muscum'da M. KLavoix tarafından yazılmış ve Pariste Bibliothögue Na- tinale'de mevcut kolleksiyonlarn talogları da vardır. Gene Halil E min 1933 te neşredilen “İslâmi Nü- mismatik,, ve "Bibliyografi tecrübe“ adlı eserinde öiğer müelliflerin istifadeli kitaplarının bir listesi mev« Guttur. Bundan sonra bizde de bu tasnif işini yapacak adamların getişmesinin nekadar lüzumlu olduğunu söyleme» ğe bile lüzum yoktur. Eski paralar» dan anlıyan o mütehassıslar, Nümis- matlar yetişmelidir ki, #sârı atikası bol ve mebzul olan toprağımızdan daha çıkacak olan nice paralarla, eli- mizde, müzelerimizde tasnif edilme- miş meskükâtı sıraya koymak ve on- lardan ade edebilmek mümi olabilsin. Yoksa sandıklar içinde, ambarlarda saklanan eski paralarla toprak altından hesliz çıkarılmamış- lar arasında fark yoktur. Çünkü hep- si açık ve temiz havaya ve istifade mevzuu. olmıya muhtaçtırlar. Tekrar diyoruz. o Müzelerimizdeki tasnif Pâraların — kataloglpına derhal başlanmalıdır. Ve bunun çok yakın bir zamanda temin edileceğini Ümit ve temenni ederiz, ee © ..... k ; Tirede nüfus kâtibi Faik Güngör'ün “Halkevinde teşhir ettiği eski paralar kolleksiyonu Arif Bediinin sergisi Ve bir Ressamın Söyledikleri Akademide yalnız kendi eserleri- ni bir araya toplıyan Arif Bediinin sergisi bugün kapandı. Bizde dai- ma resim sergilerinin taliine uğrr- yan sergilerden biri de bu sergidir. Başlıbaşıma bir o resim hareketi yapmak istiyen Arif Bedii uzun zamandanberi çalışmalarının neti- celerini halkın gözü önüne serer- ken haklı olarak beklediği bir ka- Isbalık vardı. Ve Arifin söylediği boşa çıkmadı ve sergi her gün bir çok ziyaretçilerle dolup boşaldı. Meslekdaşlarının bile kâfi bulma- dığı alâkalarından şikâyet etmek» te ona hak vermemek mümkün de- ğildir. Resme karşı alâka yöster- meğe başlıyan muhit karşısında ay- nı fedakârlık ve feragatle galışan ve yılmıyan genç neslin bu müte- vali gayret ve feragati insanı se. vindirecek kadar ümitliğir. Arif Bediinin sergisinde tanın. mış bir ressamımızı, bir tablonun önünde tenkit ederken yakaladık ve bu hususta fikrini öğrenmek is- tedik, O bize dedi ki: “— Arif her şeyden evvel arıyan bir ressamımızdır. Araması, onun için en lüzumlu şeydir. Zira san- atta aramak, bulmak için yegâne yoldur. Arif henüz kendisine bir maniyer yapmış değildir. Ekol de- miyorum bile. O, olgun da değil dir. Zaten olgunluk gençlik için vahim bir kusurdur. Büyük üstat- lar bile eserlerinde sabit bir mani- yerden kaçmışlardır. San'atkâr, ke- male erdiği zaman, kompozisyonla- rında ve armenilerinde değişiklik- ler yapmakla beraber, bu tabloları Arif Bediinin sergisinde teşhir ,. ettiği resimlerden bir? diğer şahısların eserlerinden ayırt eden şahsiyete de maliktir. Bunun- iz demek isterim ki aramakta ol- ması dolayısiyle Arif, eserlerinde biribirine benzemiyen ve bir man yerden kaçan israr o görünmekte- dir. Burada, - eski bir zibniyetle bo yanmış iki portre var. Tabiatı iste- diği gibi kompoze eden ve tabiat tan o kaçan diğer. resimlerinin ya- nında ,bu iki portresile Arif, bir nâkilden başka bir şey değildir. Bunlarda artistin kendinden bir sey görünmüyor. Tabiat İstediği gibi kesip biçebilen Afifin bu ese- rin üzerindeki 931 tarihine bakıl #a o tarihten bugüne kadar kendi lehine ne büyük bir tahavviil geçire miş olduğu vazıhan görülüyor. . Arifin sergisi hakkında ressamı mızın söylediklerini şayan dikkat bulüyoruz. Zira hakikaten “sanat- ta olduk. telâkkısi kadar korkunç bir zihniyet yoktur. Arif Bediiyi gerek resimlerin- den, gerekse böyle bir sergi açmak suretile gösterdiği o hareketten do layı tebrik ederi

Bu sayıdan diğer sayfalar: