12 Eylül 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

12 Eylül 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——— 4 İ bon Kadınla Erkeğin en çok hoşuna giden rı Hakkında Bi eğik | T kadın Fransız kadını imiş! Fransız kadını erkeğin en zayıf yerini bilir ve onu canevinden yakalarmış Bir Avrupa gazetesi, Fransız kadı- n: hakkında şayanı dikkat bir yası yazmıştır. Bu yazıyı aşağı alıyoruz: Derler ki, fransız kadını en inat- gı bir erkeği bile baştan çrkarmağı kurarsa muvaffak olurmuş. Hatta bunun için füsundan bir ağ gerdiği- ni iddia edenler de vardır. Bu işte İransız kadınının muvaffakıyetinin sırrı belki beş on tânedir. Fakat en Bilhassa nazarı dikkati bacakla, muhakkak surette küçük iskarpini- nin üstünden parlamaktadır. Bu mütaldalar, bazılarına belki de biraz ayk rı gelecektir. Fakat başka , meselâ, Amerikan, Ru İtalyan kadınlarile mukayese edi- lirse Fransız kadınlarının bacaklı o kadar güzel değildir. Fakat buna mukabil de fransız kadınının kadar itina ile bakılan ve her a güzel göğüslü kadınlar imkân haricinde Fransız kadını yüzüşü son derece zarif ve alımlrdır. Vücudu nu hiçbir zaman başka memleketle- rin kadınları gibi erkek biçimine sokmak istemiyen fransırlar bunda den avlamaktaki muvaffakıyettir. Fransız kadını asırlardanberi er ğin hoşuna gitmeği kendisi için bir meslek, bir bilgi haline getirmiş bulunuyor. Onun için hayatın bu kısmı öyle hayati bir ehemmiyeti haizdir ki bir fransır kadmı ile ko. | sokmak istemiy: ça muşurken; onun sözlerinde bile cin. | ye'de" göğe kadar haklıdırlar. Eğer 8 Cazibe bulmamak kabil deği dümdüz, ie Fransız delikanlısı genç bir kıza | vücutları güzel olmak lâztmgelsey- bakarak eğer güzel bülusa derhal; | di: her halde yaradan onları böyle *Çok hoşuma gidiyor., der. Çünkü | palkederdi. Kadın vücudunda! hoşuma gidiyor cümlesinden, başka | benktar kıvrımlar, tatlı dalgalanma. ilanlarda olduğu gibi daha man3l | Jar olmasaydı; erkeklerin kalbi on- 4x, daha iltifatkârı fransızcada yok, | iarı gördükçe böyle tir tir titrer mi tur da onun için. idi? Amerika ve İngiliz kızlarının kendileri; iz, kalçasız, oğ- lan çocuk bei etine sok | saştıkları esnada, fransız <sreyanlardan tamam: rek gerek göğüs, ge kalçalara son derece , baston Fransiz kadını çok dikkatlidir Onun füsunu, kendine tâbi bir şey- | dir. Ona istediği şekli, istediği ma- | mayı verebilir. Karşısındaki erkeğin isteğine göre zeki, şeytan, şen ya- hut da anlayışlı, hassas olup çikrve- rir. Eğer güzel değilse, muvaffak olmak için zekâsından İstifade eder. Alaycı, hoş olur. Bir bakımdan umumiyet itibarile Fransız kadını belki de gürel değildir. Fakat buna muka- bil âynı güzellikte herhangi bir kadma olursa" olsun erkek ü- gerinde tesir bırakma ve kadın a- lımlılığı cephesinden kat kat üstün- dür. Esas cazibesinin sadece tabit güzellikten başka yerlerde bulundu- gunu idrak eden Fransız kadını, er- kek nazarında ayni tesiri belki de daha kuvvetle vücüde getirecek bir âmil keşfetmiştir. Bu 4mif onu orta yaşlılıkta da a kırk o beşinden sonra da erkek nazarında ber zaman için cazibeli saklıyacak “gık” lıktır. Maamafih bu (şık) tabirini yal- nız elbise, şavka yahut ayakkabı şıklığı manasında almak bizi yanlış düşüncelere sevkedecektir. mız | kadını (şik) kelimesile ayni zamın- da her halile etrafına füsun saçan bir kadını murad etmektelir. Bu iti barla en bariz güzellikleri arasında moksanlarını da görerek, bilerek mümkün olduğu kadar bunlar; ört- meğe çalışır. Güzel yerini teşhur i- sin modayı, yaz olsun kış olsun bir tarafa bırakarak hareket eder. Ba- akları güzelse, o senenin etekleri azade ola ne birçok erkek gözlerini döndürüp müteaddit defalar baktıran hususi ve titrek yürüyüş tarzımı hiçbir şe- Ye feda etmek niyetinde değildir. Fransızlar saç tuvaletine de son İ derece ehemmiyt verirler. Fransada “berber,, in kendine mahsus bir © hermiyet ve şahsiyeti vardır. Hemen Barlarda çalışan genç SEX meşrep olduğunu zânnetmemelidir. celbetmek için ince ve zarif bir bilezik | 3 Kadın vücudundaki a -| verinektedir. Fransız kadını kendisi- | | hemen her sınıftan o Fransız kadını, haftada bir kere olsun birine gitmiş, saçımı düzeltmiştir. Bunun için herhangi Fransız kadın: olursa olsun herhangi bir şapkayı son dere- çe şık bir tarzda giyebilir. Çünkü başını, şapkaya uygun bir tarzda ha- sırlamıştır. Saçtan sonra Parisli kı- sın kaygusu gözlerinde, kirpikle - rindedir. Tuvaletinin bu kısmın, mal onun için canına kastetmek İga- dar elim bir günahtır. | Hangi snıftan olursa olsun Fran- #z kızının birinci, emeli evlenmektir İyi bir izdivaç yapmak onun başlıca a hevesi ve gayesidi: ar eder ki, kız isabet saki: sibidir. Bütün bunlara tağmen Franââdi oturan yabancılar da bilirler ki, fuh- şu meülek edinen bir azlığa mukabil itibarile Fransız kadını na- dan hiçbir mil şünceli değildir. ten sonra Fransız ka İ dinin bir erkeği mes'ut etmemesine çok az ihtimal olduğunu söylersek hiç te mübalâğa etmiş olmayız, Al kadınlık terbiyesi, kocasının 80 nuna kadar hoşuna gitmek; ona baş. ka kadınları andırmıyacak her işve ve Barı yerliyerinde yapmak ve onu-rahat ettirmek, en ufak şeylerine kadar bakmak Fransiz kadınlarının asırlardanberi gelmekte olan hu susiyetlerindendir. Çocuklarıma, evi- et eline düş. etmekte olduğu . bilgisi dını, ender bulunur bir siber. Şunu da ilâve edebiliriz ki, Fransız kadını ile evli erkek bütçe darlığından şikâyeti aklına bile getirmiyecektir. bakıp ta Fransız kadınının hafif Bir Fransız kadını çok vakur, ki: bar, namuslu bir kadındır. istediği kadar uzun olsut, o bir ça arama resini bularak, kendine yakıştırmak TU şârtile, kısa etekle sokağa çıkmıştır. En Büyük Aşk Filmleri a a Deniz yolları | IŞLETMESİ Acenteleri: Karaköy Köprübap | | Tel 42362 — Sirkeci Mühürdar zade Han. Tek 22740 gyyyyyi imroz Yolu KOCAELİ vapuru 12 Eylül PERŞEMBE gönü saat 16 da İmroz'a kadar Sinemanın kral Bu Perşembe akşamı AAA ERANANAN En Büyük Yıldızlar Tarafından Çevrilir ve Kraliçesi İdeal çift artist RONALD COLMAN ve KAY FRANCİS SARAY Sinemasında GÜNAHIM, AŞKDIR Fransızca sözlü Büyük aşk filminde İlâveten: MİKE MAVS, Bir çeyrek saatlik kahkaha ve PARAMOUNT DÜNYA HAVADİSLERİ AMMA AMARE DAAYASA ASAN BANA ARANAN AN İZ SAGLIK ÖGÜTLERİ Bir yemiş için kibarlık ya dan, ya azlığından ileri g #ki bakımın her ikisinden de, İ memlekette en kibar yemi uzdur. Bir kere pat sektir. Onun iç rında onu yükseklere asarlar san onu görünce flatını sorar, za içini çeker ve yürür. başka memleketlerde, te, bizde karpurların & İa gı gözden çıkarınca en biyüğün - den ve en iyisinden bir muz alabi - Tir, Sonra da başka o memleketlerde muz bütün yıl bulunur. Bizde vak- tile Beyruttan müz getirmek için kontenjan listesine bakmak lâzrm değilken bile muz pek kibar ve pek seyrek gelirdi. Şimdi Antalyada muz yetiştiği halde yine pek sey - rek geliyor ve pek pahalı satılıyor. Halbuki bütün yıl yetiştirilse ve bi füz İnsaflıca satılsa, yetişenler için ne kadar kârlr ve yiyecekler için ne kadar faydatı bir şey olur! Lezzet bakımmdan muzun lezzet yemiş olduğunda o kims şüphesi yoktur. Zavallı çocukları- muz onu bol bol bulsülar ne kadar sevinçle yerlerdi ! Beslemek bakımından yüz gram müz tam o kadar kalori verir. Ku - rutulduğu vakit kalcrinin sayısı iki yüz elliye çıkar. Onun için mu- zu bol bulan memleketlerde onu kurutarak unundan böbreklerinden hasta olanlara mahsus nefis eknok yaparlar. Bu balde etten iki buçuk defa daha iyi beslir. Muzun en büyük kiymeti içinde beş türlü vitamin bulunmasıdır. Bunlardan dolayı crlrz çocukları gürbüz eder, kemik Hastalığın» ilâç olur, deri hastalıklarına, sinir hastalıklarına iyi gelir. Çocuklardan başlıyarak en ihti - yarlara varıncıya kadar mide ve barsak hastalıklarını düzeltir. Ya zın insan günde bir kilo süt içerek on bey tame de muz yiyebilse (bu -| nu İstanbulda yapabilmek için en azdan milyoner ohnak İzımdir) kanı temizlenir, kanın zehirlerin - | den kurtulur. Memleketlerinde muz çrkan «anlardan ezerek, öksi kan çıkazmıya karşı ilâç diye kul- tanırlar. Onların fikrince müz akci get veremine karşıda Koruy devadır. Bu fikre yanlış denil çünkü muzun içindeki vitaminler | Akciğerin mukwemetini a Muzu bol bulan memli nu nefis, kokusu gilzel bir yemiş olarak, pek lezzetli bir konosto alarak yedikten başka bir de tere yakında pişirerek yemek diye yer- ! talyada muz yetiştirenler gay (£ aman Me a BU AKŞAM MELEK" SİNEMASINI Bir sinema yıldızının iç vi«ü ret etecler de onu daha çok ve da - ha ucuz yetiştirseler, biz de mu. yiyebilen bahtiyar Insanlar arasına dık, Yakut onlar hiç müz ye tiştirmeseler, kontenjan lis deri - me de muz hiç girmese çocuklar o- mun adını unuturlar da, bati hasre tini çekmezlerdi! Lokman Hekim EE ETTE | OKSURUK ŞURUBU Öksürük ve nefes darlığı boğma- ca ve kızamık öksürükleri için pek tesirli ilâçtır. Her ecza: depolarında bulunur. | Rusçuk'u Hakk Üzel İ Galatasarayda Karizuk eczahanesi İ| karştsında Sahne sokağında 3 nu ! partımanda 1 numara. 6598 İ Gündelik Siyasal Gazete İveteron (ir. İ| TELGRAF; “TAN istanbul ABONE Türkiye için Dışarı icin / : y- 3 . 10 u- | İLAN İnler için İlânerlir Şirketlerine mü | cacant edilmelidir Küçük dünle doğrudan doğruy | remizce alınabilir İ | Kücük ilânların $ satırtığı bir detalık 30 kuruştur 5 satırdan fazlası için #8- ter başıma $ kuruş alınır Bir deladan fazla için vekündan 410 kurun indirilir En Kibar Yemiş “sö | leri kolay kolay hazmedemezler. Çevisme) Uzak şehirlerimizden birinden bir genç kızın mektubunu al, kız daha bir mektep & adımının haksız bir dere cede aer cezasını çekmekte ve biz- den bu cezadan kurtulmak için ne yapacağmı sormaktadır. İsmini ve yerini yazmaksızın bu gencin mektu- bunu hulâsa ediyoruz: “Bundan üç tene evvel tatilden dö- nüyordum. Karşıma bir adam çıktı. Kendisini 200 liralık bilmem nerenin De memuru olarak tanıttı. O zaman daha cahildim. Ben “buna kapılarak | bir gün onunla gezdim. Derken ha; riçten adresler - bulmüu, hediye, mektup yollamaya başladı. İ- ade edemivordum. Çünkü mektubun- da: “Eğer bir tanesini iade edersen, seni ailene yararım.,, Aileme de ya- zamadım. Mutaasıptırlar. Böyle “7 #ene güç halle geçti. Derken sonra, evin adresine de göndermeye başladı. Bir gün çikti geldi, beni ailemden istedi. Buna: “Olmaz, kızımız tale- be... dediler, Israr etti, ve hatta da ha İleri viderek kızınızla sevişiyo- ruz, bile dedi. Ailem bana sordu, O- lan biteni anlattım. Bir de tahkik ede» lim, dediler, ne çıksa beğenirsiniz? 30 İiralık bir memur. Rezil oldum. O gene istemekte devam edince ar- tahammülüm “kalmadı. Ölüyor- dum, beni zorla kurtardılar, İstanbü- la kaçtım. Orada da adresimi buldu Gene mektup yazdı, gene geldi ve artık tahsili de bırakarak geriye, kö- zi | yümüze dönmeğe mecbur oldum. Şimdi tahsili yarıda kalmış, başka bi- risiyle evlenmesi imkânı olmıyan bir Bu genc kır, yazdığı gibi daha kimbilir ne kadar çocuk denecek bir yaşta, bu adama bir defa yüz vermiş olmasınm cezasını çekiyor. Fakat bu haksızdır. Ve ona gösterilen tehdide bu devirde kimsenin çesaret edeme- içül Yazımdır. Biz en Tena ihtimalle. | ri bile gözönüne getirsek, ve genç | kızın karşısındaki adamı evlenmek vaadile avuttuğunü bile kabul etsey- pene bir kızın hayat rile oynıyan bir ısrarı ve takibi haydutça buluruz. Bu tehditler karşısında genç kızım yapacağı sey, daha büyük kazalardan tulmak için bazı fedakârlıklara rası olmak, ailesini, iyeyi DELİ JEAN H A T er T iz Z M mem İBALKAN OYUNLARI Fenerbahçe Stadında 21 Cumartesi 22 Pazar 29 Pazar Eylül Birinci 100, Satıldığı yerler: NATTA, Beyoğlu - törlüğünden: 935 - 936 ders yılı için okur yazılmasına başlan” dır. Yazılma işi, 2 Eylül Pazartesinden 30 EY! zartesi akşamına kadar Cumartesi ve Pazardan her gün 9danIZyel3den 16 ya kadar Gümü yundaki okulda yapılır. İsteklilerle a edineceklerin yukarıda yazılı gün ve saatlerde : gelmeleri ilân olunur. (5178) haberdar etmektir. Onun günalı © haletine bağışlanacaktır. . Hangisi muvafık ? Evet hangisi? Bir dul kadın için *€ dereceye kadar İhtiyat lâzımdır? madığım bir gençle fotoğraflarımı biribirimize göndererek ve mektupli" şarak seviştik, O uzak bir mele ketteydi, şimdi İstanbula | geliyor Acaba onunla nerede Vapura m: gideyim, evime mi çağır" yım? Hangisi? İstanbula gelsin, çıksın, yerleşsif” bir yer tayin edip kendisini ors görmeniz, bu umumi yerde daha İY tanışmanız doğru olur. Nişanlı BÜ olmıyan bir adamı bir kadının evif* alması iyi değil. . Düşünülen bir nokta G. Yılmaz imzasile: “Akrabamdan bir kızı seviyoru” Fakat sevdiğimi ne kıza, ne ailesin” ne aileme söyledim. Yalnız kendi” biliyorum. Alay edilmekten, redd” lummaktan çok korkuyorum. Beni” yaşım 22 olduğu gibi o da 22 yaşi” dadır ve bütün hayatım onun ailesi” nin elindedir. Kızlarını istediğim #“ man veririz derlerse yaşıyacaği"” Reddederlerse yandım, yandım, ya” dım. Belki diyebilirler ki: — Dala gen; üç beş sene ber lemeli; para kazanmalısın. Halbüki © zamana kadar bu # bekliyecek mi? O evlenmek çağı girmiş olmıyacak mı?,, İşte onun için meseleyi yalnız sile sinin eline bırakmanızın nekadi” yanlış olduğu anlaşılır. Evvelâ ke” dinizi sevdiğiniz kıza sevdirmeniz V zımdı. O sizi sevdikten sonra üç Hİ sene beklerdi. Fakat bugün ailesini” size tahmin.ettiğiniz çevabı veri si çok tabil ve haklıdır. Hele üç sene bekliyelim, dedikten sonra ları bir başkasını isterse ne diye " detsinler? ğ Bununla beraber şundan da emi olunuz: Böyle yalnız bir tarafın > berdar olduğu aşklar insanı üç de değil, bir defa bile yakmaz. Yalnı# siz içinizde kalan ateş çabuk ire) BA KIZ Fransızca sözlü büyük ve çok eğlenceli film. Oynıyan ARLOW Ayrıca: Paramowat dünya havadisleri ve dünya şampiyonlarında” TİLDEN tarafından TENİS üçüncü sonuncu kısım m saat 1 1 da “ de 15 de Üç günlük Toplu Bilet: İkinci 50 kuruş Galatasaray NATTA, Karaköy - Ziraat Bankası yanındı ZEKİ RİZA: Milli spor mağazası, Istanb“ Bahçekapı Yüksek Mühendis Okulu Direk” mr ül PS başk” ri fazla b! kul? daha gi

Bu sayıdan diğer sayfalar: