26 Eylül 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

26 Eylül 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

25-9 935 Atatürkün Görieni Amacına da Varacağız (Baş tarafı 1 ineldej Baat 20 den itibaren de Beyoğlu Halk- evinde yapılacak töreni verecektir, Dil değişimine bir bakış Dil değişiminin kısa tarihçesi şu - dur: Dil savaşı, rakamların yazılışı 'de- giştirmekle bundan yedi buçuk yıl önce başlamıştır. Bunu takip ederek Atatürk 9 ağustos 1923 te Topkapı parkında verdiği söylev, harflerin de- Biştirilmesi lehindeki denemelere ©- Saslı bir istikamet vermiştir. Şimşek parıltısı ile ortaya çıkan yeni “Türk yazım, bütün memlekette çarçabuk benimsenmiş, yayılmış ve öğrenilmiş- tir, Dil savaşının filen başlangıç tari- hi budur. Yazımızı değiştirmek için (bengi yoldan yürüneceğini araştıran ilk dil kurumu, çalışmaları sonucunda , DİK gramer ve bir alfabe raporu ile bir de Devlet aMfabesi hazırlamıştır. Bu kurum, yeni yazı yasaya bağ - Jandıktan sonra daha iki buçuk Yıl dil üzerinde çalışmalarına devâm etmiş tir. Türlü yollardan derlenen sözler, Türkçe söslük yapılması için bir ara ya getirilmiş, fransızca Larus'un bir- çok parçaları yazarlara dağıtılarak türkçeye çevrimleri alınmıştır. Fakat, isi buçuk Yel süren bu çalış- malar istenen Sonuçları vermemiştir. En küçük bir eksiğe ve ğa bi- e göz yummamak istiyen bu titiz ça- İışma yolu, bütün gayretlere rağmen kurumun Kapanması İle bir yıl kadar aksamiştır. Türk tarihinin bakımsızlığı karşı sında Ulu Onderin T, T. T. C, adı ile yeni bir kurum kurması, dil çalış- malarma bir senelik fasıladan sonra yeni bir hız vermiştir. T.T.T, C., Avrupa ve Amerikan en ileri gelen tarihcilerine ait buluş» ları bir araya getirmiş ve yeni Türk târihi tezini ortaya atmıştır. On bin- lerce yıl önce Orta Asyada yaşıyan bir alisefal Türklerinin fert kültürü. ne ana kâynak olduğunu ortaya ko- yan bu tez, dillerin kuruluşlarını a - raştırmak fırsatını ele vermiştir. Türk dilinin, diğer dillerin teşekkülünde mühim roller oynadığın: gerekleştiren bu araştırmalar üzerinedir ki, T. 'em- üz 1932 de Ulu Onder yeni bir ku- rum yaratmıştır. T. T. T.C. ne öz kardeş olarak meydana çıkan bu ku- ruma T. D. T. C. adı ir. Atatürk, dil cemiyetinin kuruldu - Fu yaz, Istanbulda ve Yalovada hep dil İşleri ile uğraşmıştır. Nihayet, ilk “Türk -Dili Kurultayr 20“Eyişt 1932 tarihinde sarayında top- lanmıştır. 10 gün süren #'Xi bir çalış” madan sonra, umumi bir murahhas heyeti seçilmiş, bu heyet Samih Rifa- #in başkanlığına işe başlamıştır. Sa- mih Rifatin ölümü üzerine, 18 Ağus- #os 1932 de açılan Ikinci Türk Dili Kurultayına kadar yeni bir başkan seçilmemiş, sırasile Kültür Bakanlı - ğında vazife alan Reşit Galip, Refik, Hikmet ve Abidin heyetin mesaisine iştirak etmişlerdir. En son olarak, şimdiki Kültür, Bakanı Saffet Arıka - zın başkanlığında yeni hir murahhas heyeti ayrılmış ve çalışmalara ayni yoldan devam edilmiştir. 1933 yıl başlangıcına doğru faali- yete geçen T.D. 1. C., Kurultayın çizdiği program üzerinde sıkı ve sü- zekli çalışmalara devam etmektedir. Şimdiye kadar başarılan işler şöyle hulâsa edilebilir: 1 — Ulke içinde söz derleme işi 130 bin fiş getirmiştir. 2 — 7 binden fazla yabancı söze karşılık olabilecek 30 bine yakın türk- çe söz taranmış, 1300 sayfalık bir Ta yama Dergisi çıkarılmıştır. 4 — 7 Bülten ve iki gramer anketi kitabı neşredilmiştir. Kurum, bi yıl içinde de çalışmala 1ma devam etmiş, dil cep klavuzunun hazırlanmasını .. Cep klavuzu, dil bayramı münasebetle bugün dağıtılmıya çıkarılacaktır. Cep Klavuzu Çıktı Türk dili kurumu- nun bildiriği Türk Dil Kurumu Genel Sekreter. liğinden ğ Türk Dil Kurumu, bugün sayın Türk yurddaşlarına (Osmanlıcadan “Türkçeye Cep Kılavuzu) nu sunmak- Ja sevinç duymaktadır. Bunun indek. si olarak hazırlanan (Türkçeden Og. smanlıcaya Cep Kılavuzu) da bösil. maktadır ve pek yakında ortaya ko- nacaktır. (Cep Kılavuzları), 1933 martmdan. beri sürüp giden bir çalışmanın veri. midir. Bu çalışmanın amacı da, Yazı dilimizde kullanılan, fakat halkın ko- nuşma dilinde yeri olmadığı için ya» bancı sayılan sözlere öz türkçe karşı- tıklar bulmaletır. Dil devriminin gidişini ilgi ile göz önünde tutanlar, bu iki küçük kita- bın ne büyük emeklerle yapılmış ol- duğunu mek iyi bilirler : Türk Dili Kurumu, 1933 martında Açtığı dil anketi ile bu işe el koymuş” tu, Bu anketin verimleri bir araya ge- (Karşılıklar Kılavuzu) hazırlığına da aglar este Ancak, yalnız. gelen c larla bu işin eksik kalacağı görü! geniş bir tarama işine de girişildi, de bulunan 120.000 kadar derleme fi- şi ile 150 kadar kitap, arapça ve fare- | ga sanılan sözlere karşılık olabilecek karı ış türkçe sözler bulmak b3- kımından taratıldı. Bu çalışmadan da 1934 yarında ortaya konulan (Târa- ma Dergisi) çıktı. Tarama Dergisi üzerine gelen dü- gönceler, anketin verimleri, Kuru- mun elinde bulunan ve bu işe yarar lığı umulan bütün belgeler, bir ara. ya getirilerek 1934 yılı sonlarında ye- niden kılavuz hazırlığına el konuldu. Kurum Genel Merkez urulu üyelerinden başka yurdun yazı ve dil ile uğraşır seçmelerinden 16 kişiyi de içine alan Kılavuz Çalışma Kolu, aylarca süren çalışmalardan sonra (Osmanlıcadan Türkçeye Karşıkklar Kılavuzu) adir altında hazırladığı bir taslağı bütün gazete ve mecmualarla halkın gözü önüne koydu ve herkesten önerge is tedi. Gelen önergeler ile Kılavuzda eksik kalmış söz Hsteleri ve şekil bir- liği sağlıyacak etütler bir araya geti- Hlerekiayn bir defa daha Kılayuz söz. leri gözden geçirildi. İşte bugün ilk kısmı ortaya konu an 168 ar) bu kadar uzun we özenli çalışmaların ürünüdür. Üç senedenberi dil işinin türlü yön- leri üzerinde çalışmış ve çalımmakta İ olan Türk DI Kurumu,Kılavuzu or- taya koyarken herkese açıkça bildir. meği borç bilir ki, Tüsk dilinin geniş ve zengin varlığı, ne (Tarama Dergi- si) nde, ne de (Cep Kılavuzu) nda tam olarak gösterilebilmiş değildir. Dilimizin öz kaynaklarına doğru girii. dikçe, türkçede ana söz köklerinin varlığı, bunlardan türlü, türlü sözler üretmeğe ,an eklerin zengin! köklerle eklerin birleşmesindeki di sisteminin genişliği kendini göster mektedir. Bu yönden yapılan araştır- maların verimi, akıl şaşırtıcı bir de- Zerde ve benz dünya lengüistlerinin sezemediği bir enginliktedir. (Cep Kılavuzu) nda öz türkçe kar- şılığı gösterilen sözler de, etimoloji bakımından Türk diline yabancı söz- ler değildir. Bir yandan türkçenin en eski ve el iş varlıkları, öte- yandan İn: ve Hamite Se- mitik denilen dil familyalarınm etimo- Tojisi Üzerinde yapılan derinleştirme - İer, türkçeden beşkâ denilen dillerin de aynen Türk kaynağından olduğu- İ nu, günden güne daha kuvvetlenen ve daha sarsılmaz bir inan haline gelen bir gerçek olarak ortaya koymakta- dır. Hele Türk olduğuna şüphemiz kalmamış olan Sümerlerin dili hakkın- da iki, üç senedenberi âlimler tara- fından ortaya konulan ince araştırma eserleri gözönüne alınırsa, işaret etti. gimiz büyük hakikatin az zamanda neş parlaklığı ile kendini göstereceği. ne şüphe edilemez. Türk köklerinden geldiği anlaşılan . sözlerden pek az bir kısmı Kılavuzda gösterilmiştir. Ancak türkçenin başka ülkelerde yazılan dillere ver. gisi bu kadarcık değildir. yaparken, türkçenin tari- hini, hatta tarihten öncesini derinleş- tiren bir ilim eseri ortaya koymak dü- sünülmemiştir. Daha çok pratik ola- rak, bugünkü halkın anlıyabileceği açık, sade, canlı bir dile yer vermek düşüncesine bağlanılmıştır. İ (Cep Klavuzu), halk için yazı mak istiyen Türk yazarlacının tıkları osmanlıca yazıdan türkçe ya- sıya geçmelerini kolaylaştırmak iste- gile yapılmıştır, Büyük Türk Sözlüğü üzerindeki çalışmalar, dilimizin geniş zenginliklerini ortaya dökmek umu- duyla, sürüp gitmektedir. Bundan baş ka dilimizin en ilkel varlıklarını bul- mak ve bunları yabancı denilen dille- rin söz köklerile karşılaştırmak yo- lundaki çalışmalar da durmamıştır. Kurum, © yoldaki çalışmaların verim» lerini de avrıca ortaya koyacaktır. (Çep Kılavuzu), ne dilimizin zen- gin kaynaklarını daraltmak, ne de ko- nuşanı ve yazanları zora sokmak kas- dile ortaya könmuyor, Onun amacı, halk için yazılan yazıların, yalnız oku- ma yazma Öğrenmiş olasıların da ko. iayea anlıyabileceği bir dille yazılma- sına yol göstericilik edebilmektedir. Bütün yazar ve okurların bu mak- sadımızı gözönüne alarak Kılavuzu iyi karşılıyacaklarını umarız. Türk Dil Kurumu Genel Sekteteri Necmi DİLMEN istanbuldaki Halkevlerinin Programları Bütün Halkevlerinde törene Türk Dili Tetkik Cemiyeti alma o gün 26 Eylülde #nat 18 Je 18.50 sranmda Arılar Radyo” Sile verilecek söylevle başlanacaktır. BEŞİKTAŞ HALKEVİ 1.— Radyo ile verilecek söylevin din- lenmesi, ; 2— İstiklâl Marşı, Piyano ve kemanla 1 Kurula Dumlapmar şehi arala? Dai okula öğretmeni Hard ve 58 4— ERTÜRK İSE). Dammlumat 6 Ah ilgii “ ) mat öğ- 5— Türk dik (Söylev) Orta okul öğ- tetmenlerinden Şakir tarafmdan. yatı ği Özdil | Beşler Komitesinin Kon- seye verdiği rapor Cenevre, 25 Ç(A.A.)— Beşler Komitesinin Uluslar Sosye- tesi Konseyine verdiği rapor çok kr sadır. Bu raporda komitenin kurulu. Şu ile çalışmasının tarihçesi yapıl - makta, fakat hiçbir hüküm veya ne- tice kaydedilmemektedir. Rapora üç ayrı mektup bağlıdır. Bunlardan biri, Beşler Komitesinin malâm olan teklifleri, ötekisi Habe- Şistanın cevabı, üçüncüsü de Italyan deleğesi Aloisinin Beşler Komitesi Başkanı Madariaga'ya söylediği dü - şüncelerin hulâsasıdır. Raporun, şimdiye kadar bilinmiyen kısır teşkil eden bu düşünceler hu- lâsasında Aloisi şunları tebarüz ettir- mektedir : Beşler Komitesi Italya tarafından Habeşistan hakkında ileri sürülen sa- rih ithamları nazarı itibara almamış ve Habeşistanm Uluslar Sosyetesi ü- yesi olmaya lâyik kalıp kalmadığını tetkik etmiştir, Italya, Habeşistanı Sosyeteye girerken üzerine almış ol- duğu vecibeleri yapmamakla itiham etmektedir. Sonra Habeşistan, Sosye- te üyesi olarak kabul edilmesi için lâ- zım olan taahhütleri de yine yerine getirmemiştir. İtalyan muhtırasında, anlaşmazlı - ğın hallinin Habeşistan etrafında bu- lunan bölgelerin Habeş tahskkümün- den kurtarılmasından ibaret bulun - duğu ehemmiyetle kaydedilmekte ve Habeşlilerin bu bölgeleri merhamet - sizce istismar ettikleri ilâve olunmak- tadır. Italyaya göre, arsrılusal kontrol bir hal sureti olamaz, çünkü ortada çok kuvvetli, modern silâhlarla teç - hiz edilmiş barbar bir memleket var- dır. Paris gazetelerine göre ” Konsey ne vaziyet alacak? Paris, 25 A.A. — Paris basını, bu sabah, Konseyin nasıl bir durum ala- mesi, 2— Tstikiğl Marşı (KORO). 3s Konferans, dil devrimi Bay Hiz Tevfik tarafmdan. 4 Halk türküleri (KORO “Sunayar”. İzm w (SOLO) ben yâyladan geldim (Bayan Ni 0. ri Wi RO) “Parlak ya im”, 1— « O» (SOLO) Ne vereyim ben (Bayan Niçogos- 4— . O ÜKORo) “Yaylada blm vardır”, Oem . LO) Karaca dağ (Bay Koncegül). 10— » w SOLO) © Nüzamem (Bayam Nigogosyan). 11. — Camuriyet Marşı (KORO). 12— Şiir (Bay Tevfik Fikret) 13— Üni e (İstillâl) Bay Reşat Nuri Piyes 1 perde. EMİNÖNÜ HALKEVİ : 1.— Radyo ile verilecek söylevin dinlen: 2— Kem sözü, Halkevi Başkanı Agâh Şir eyes, darma. (Hk yarultay marşları: (Hai ra o! bandosun. ve Şehir - Kurumu Bay mi tarafından. Ancak kendisi başka bir vazife alırsa: Dil edebiyat ve tarih yuğbemizden Bay Habt Bayrı tarafmdan). $.— Öz Türkçe gürler; (Faruk Nafiz, Orhan Seyfi veya Bekir tar yallarından). i 6— Ör Türkçe pesirler : (stiklâl kise- si talebesi tarafından). 1. Konser: (Sehir cak heyet tarafından). KADIKÖY HALKEVİ : 1— Radyo ile verilecek söylerin dinlen- mesi, 20 İstiklâl marşı, Halkevi kuralı sesli piyano Male (50) kişi bay — Bayan birlikte. 4— Dil Kurulayı marşı : Erenköy bse- a e a veye tarih öğretmeni Niyasi Tevlik Yükselen tarafından. ayrila- yan ile beraber, gz Sü Türkçe yazılmış: Gazi mek. tebi talebeleri 9.— Mandolin könseri ; öğretmen Ziya ve talebeleri tarafından, 10— Ulassi çalımı (Haikevi kuralı tara. finder) eser Mustafa Fast ŞEHREMİNİ HALKEVİ > 1— Radyo ile verilecek söylevin dinlen. 2— içti mark Çil). andan, 3— Kurultay marşı: Gençler 4— Dil, Tarih, Edebiyat Hasene İlgaz ak dili,, çalışmalar © çal — Tü » çal re ye Galışma tekniğimiz hakkında Öz Türkçe söy- lev, ©— Sür, yoyumuz ve dimi ir, Şinasi ta- 7 Osmanlı Türk dillerinin mukayese- si, Nevzat tarafından, , konuşma). HALKEVİ : 1— Radyo çi verilecek söylevin dinlen- 2— öyler, (Türk Külür ve Dilinin es kiliği ve b) Metki tarafından, 3— Sür (Öz il tarafı 4 — Söyler (Türk dili hakkmda) mail tarafından, SK Sl Ey Turban amm gil siki kalu . ÜKUDAR HALKEVİ 1— Radyo ile verilecek söylevin dinlen- mesi, 2.— Dil ve Tarih (Söylev), 3— ir ÇHalkevi sg tarafndan) 4— Se ylev (Ör Tü ,e (Halkevi üyele- DE TAN (Başı 1 incide) teler faraziyeler yürütüyorlar. Birta- kımı, konseyin, zecri tedbirler alm- masını istiyen teklifleri inceleyeceği- ni, birtakım: da, toplantısını erteye atıp muhasematın başlamasını beklis yeceğini tahmin ediyorlar. Matin gazetesi: “En çok taraf- tar bulmuş gibi görünen metot, kon seyin yeni bir rapor hazırlamakla mükellef dar bir komile kurması- dır, diyor. O zaman, konsey, top- lantısını başka vakte atmaksızın ve ve hâdiselerin sonucunu ler, : Juornal de diyor ki: “Şöyle bir ko- tarmâ yoluna varmak mümkündür: Konsey, hafta sonunda toplanmak ü- zere dağılır ve Italya ile Habeşistan- dan gayri, Uluslar Sosyetesine üye bulunan bütün devletler mümessille. rinden kurulu, bir komite teşkil eder. Bir rapor yapmakla milkellef olacak olan bu komite, hassaten, bağlılığı korumak ve durumu gözönünde bu - lundurmak içindir. Pertinax, Echo de Paris gazetesin- de, Konseyin tavsiyelere girişmesini ve fakat bir rapor hazırlamağa me - mur olan Komitenin işini, ancak iki üç hafta içinde bitirmiş olacağını muh temel görmektedir. Pertinax, o zamana kadar, birçok hüdiselerin meydana (gelebileceğini, fakat yine o zamana kadar müsait bir fırsat çıktığı takdirde uzlaşmanın ya- pılabileceğini ileri sürmektedir. Oeuvre gazetesi ayni mütaleayı yü- rütüyor ve on beşinci maddenin der- hal tatbiki hususundaki Ingiliz isteği Üzerinde'rsrar ederek diyor ki; “Italyanın isteklerini azaltmasına son dakikaya kadar imkân olmak için, Lavalin, bu usulü müza- kereye aheste bir surette girişmesini kabul ettirmeğe teşebbüs etmesi ihti- matın kadar işlerin uza- tılması İstenilme) ur. Petit Parisien, buna mukabil, bazı gevenlerde, ve bilhassa, yakın olan enahfellerde, çok fazla e nerjik olmakla befaber, Italyayı Ulus- lar Sosyetesinden çekilmeğe sevkede- bilecek mahiyette tavsiyelere giriş » meğe pek az mütemayi! bulunduğunu cağın: soruşturmaktadır. Bütün mali vardır. Hulâsa, 15 Birinçiteşrin olarak tesbit edildiği sanılan muhase- Beşler Komitesi işten Elçekti! temiştir. Jtalyaya 740 milyor kredi açıldı Paris, 25 A.A. — Teyit edilmi- yen yayıntılara göre, Parisli banker- İer tarafından kurulan küçük bir sen- dika, Italyaya 740 milyon frasıklık bir kredi açmıştır. Bir Ingiliz filosu Yunan adalarında bekliyecek Atina, 25 A.A. — Akdeniz Ingiliz donanmasına mensup $ zırbir, 2 uçak , 8 kruvazör ve 46 torpitodan mürekkep bir filo, bugün Navarin, A- postoli ve Korfu limanlarında demir- liyecek ve 25 Birinciteşrine kadar 0- ralarda kalacaktır. Diğer taraftan, İtalyan ihtiyat fi - losundan bir kruvazörün de Korfuya gelmesi bekleniyor. Italya hükümeti bu gemi için hususi müsaade almıştır. Yunan amiralliği deniz askerlik hiz metinin 14 aydan 18 aya çıkarılması nı teklif etmiştir. isababada modern bir hapishane açıldı Adisababa, 25 A.A. — Dün yaban- <ı elçilikler erkânının önünde, en mo- dern Amerikan hapisbanelerine ben - zet bir örnek hapishanesinin, impara- tor tarafından açılış töreni yapılmış- tır. İç Bakanı, verdiği söylevde, hristi- yan duygularla mütehassis bulunan imparatorun, mahpusların durumunu hâlifletmek istediğini ifade etmiştir, Hapishanenin içinde bir kilise (ile mahpusların sanat öğrenmeleri için atölyeler vardır, Adisababa ilbâyr, hayvanların hi - mayesi hakkında bir nizamname neş- retmiştir. Bütün bu gösterişler, Ha - beşistanın soysal ülkelerin düzenine benzer bir düzen sahibi olmak dile - ğini göstermektedir. İmparator, Habeşistanda birleşik yemen arabalarından bir heyet kabul etmiştir. Bu heyet, Habeş davasma karşı yurt besledikleri ilgi ile beraber, kendilerine konuksever « lik gösteren ülkenin müdafaası uğ - runda kanlarını dökmeğe hazır bu - lunduklarını imparatora bildirmiştir. Uluslar üne bir teklif Cenevre, 25 A.A. — Bütün siyasal, dinsel sosyal kurumları ve bu arada Uluslar Sosyetesini de içine alan ar- #ıulusal iş komitesi dünya karışıklık- yazarak diyor kit “ ları hakkında verdiği bir kararı bildir “Italyanın Uluslar. tesinden | miştir. Bu kararda Uluslar Sosyetesi çekilmesine meydan is. | Konseyine şu tavsiyelerde bulunmak- kz irili çe 2 İl keliçel öndyi devletleri i n levletlerin ler Komitesinin mesaisine > kendi yakacakları ve bam maddeler ö i mil kü. | ihtiyaçlarını temin etmek üzere müs- Gi ek te mu - | temleke piyasalarına müsavi haklarla KARE Mr e ü lan sıyrılmağa ça. | ve manda altında bulunan topraklar Uğak üzeri, Franz ve İngilere, | (Aşık kapı) petasipine tâbi tutula - min iştirak edeceği bir Üçler görüş- mesi yaj belki mümkün olabi- decektir. Herşey hâlâ askıdadır. Bu nunla beraber, hava, bir gün ev- velkinden daha az umutsuzdur. Son bir umut ışığı belirir gibi olu- yor. Bu ışık, henüz pek zayıftır ve Cenevre Cenevre, 25 A.A. — İngiliz çeven- lerinde söylendiğine göre, italyan ka- binesinin dünkü içtimama ait olan resmi tebliğ mutedilcedir. Ingilizler icap eden kararların çok acele etmek» sizin, fakat pek te gecikmeksizin U- luslar Sosyetesince alınmasına âzmet- mişlerdir. Ingiliz hükümetinin yeni konuşmalara Cenevreden başka bir yerde girişmeği kabul etmesi imkân siz gözüküyor. Lavalin zecri tedbirlerin basit bir. takım ekonomik tedbirlere inhisar et- sürmesini teklif ettiği yalanlanmak- tadır, ingiliz çevenlerinde kanaat şu- dur ki, takip olunan usulde yakın- da bir değişiklik hasıl olacak ve bunun teferrüatı bugün Laval ile arasında tetkik olunacaktır. İtalyanlara göre Roma, 25 A.A. — Giornale diitalia diyor ki: “Uluslar Sösyetesi paktınm bükümleri hakkında birtakım vsulle- ve bağlı kalındıkça ve Habeşistan U- luslar Sosyetesi üyelerinden diğer herhangi biri derecesinde telâkki o- lundukça Cenevrede anlaşmazlığa bir çare bulunması imkânsızdır. İngilizler İtalyan ordu. suna kundura vermiyecek Londra, 25 A.A, — Kunduracılar Birliği dün bütün üyelerine Italya hesabına çalışmayı yasak etmiştir. Bu hususta söylendiğine göre, bazı tecim Acenteleri İngiliz piyasasma önemli kundura siparişlerinde bulunmak ni- yetindedir. Şimdilik hiçbir kesin uzlaşma ya- . Fakat sanıldığına göre, biri 150 bin, öteki 500 bin çift kun- dura üzerinden iki sipariş yapılacak» tır. Bu siparişler, İtalyan ordusu he- sabına olacaktır, Habeşistan bir komisyon gönderilmesini istedi Adisababa, 25 A.A“— Habeş hü- kümeti, Habeşistanın tecavüzi tedbir- ler alıp almadığını görmek ve muha sömaya hangi tatalın başlayacağını tesbit etmek üzere, Habeşistana der- hal hava yolu ile ve icap ederse, mas- rafı Habeşistan tarafından ödenmek suretile arsrulusal bir komisyon gün- derilmesini Uluslar Şoşyeteşinden is- caklardır. Her memleketin ihtiyaçları muvafık usullerle tespit edilmelidir. Göçmenlikte müvazene temini için de yine öyle hareket olunmalıdır..,, Rikket imtiyazını kim yazmış Kahire, 25 A.A. — Reuter ajansı. run haber verdiğine göre eski bakan- lardan Tevfik Doss paşa, bugün “E- lehram,, gazetesine verdiği diyevde, imtiyazı Rikkette veren vesikann ken di tarafından yazılmış olduğunu söy- lemiştir. Tevfik paşa, on milyon liradan faz- la bir sermaye ile, münhasıran Ame- rikalı ve İngilizlerden ibaret bir kum- panya teşekkülüne dair olan kısmın bu Gn en önemi maddesi oldu- ğunu söylemiştir. m li, 25 A.A. — Kontratları bi- ten 100 işçiyi ve hastalık dolayısile Eritreden öyrlmak zorunda kalan takriben 100 neferi taşıyan “Tevere,, dik bastane gemisi Musavva'dan bu- raya Şi 'y yeni bir rapor bekliyor Cenevre, 25. A.A. — İtalaynın Beş er Komitesi önergelerini kabulden gekinmesi dizerine şimdi bir karar vermek Uluslar Sosyetesi ine ald bulunmaktadır. Binaenaleyh İtal- yanın Hi aleyhindeki şikâyet lerini incelemek ve Habeşistandan İ- talyanm 6 eylül tarihli muhtırasına karşı bir cevap almak icap edecektir. Her iki tarafın hazır bulunmuyaca- ğı bir komite, bu vesikalara dayana” rak bir rapor tanzim etmeye memur edilecektir. Bu kararlar o alındıktan sonra Konsey, balta sonuna yani tes vit komitesinin en son tavsiyelerini kaleme alacağı güne kadar toplantı larını geri bırakacaktır. Asamblenin mesaisi belki cumartesi günü #ona 6- reçektir. Habeşler askerlerini 30 Kilometre geri aldılar Cenevre, 25. A, A. — Habeşistan, Uluslar Kurumuna bir nota vermiş- tir. Bu notada Habeş kıtaatının sınır- dan 30 im geri çekilmek em- rini tamamiyle yerine irmiş olduk ları beyan edilmektedir. ed İngiliz Dış Bak Mı iniz mektabu Roma, 25. A.A, — Musrolini, Ve- nedik sarayında İngiliz büyük elçisi Sir Eric Drumond'u kabul etmiştir. Elçi, kendisine İngiliz Dış Bakanı Sir Samuel Hoare'ın şahsi bir mektubu- Bu vermiştir. Samael Hoare, bu mek- tubunda eski bir dost ve müttefik sı. fatiyle mütenesip bir lisan kullana iki memleket arasında faydasız bir sultelehhümün önüne | geçmeyi bilhassa arzuetmekte olduğunu beyan | buna kani olmalı ve bunu kaydetmeli İngiliz sefirin. ! dir... evlemektedir. Duçe, “maş bir ef İtalya - Habeş Davasının Halline Doğru (Baş tarafı 1 incide) yeni vaziyetler ihdas ediyordu. Şimdi de Habeş meselesi için yeni bir arstulusal durumi ihdas ediliyor. Habeşistana uluslar kurumu komiser- leri tayin edilecek. Bunlar şu ve bu ıslahatı yapacaklar. Fakat Habeş im- paratorunun o memurları sayılacak. Habeş imparatorunun “hukuku bü- kümranisi,, de tabii eskisi gibi baki kalacak. Habeşistan için ileri sürülmüş tek» Hifin Habeş istiklâli ile dereceye kadar telif kabul ettiğini araştırmak- ta bir fayda yoktur. Şimdi İtalya ile uluslar kurumu; daha doğrusu İtal- ya ile İngiltere arasmdaki ihtlâfn halli çarelerini aramak lâzımdır. İtal- ya diyor ki, Habesistanm yardıma muhtaç olduğu kabul edildiğine" göre bu yardımı biz yapalım. İngiltere bu- nu uluslar kurumunun yapmasını ilti zam ediyor. İngilterenin güddüğü gaye, Habeşistan üzerinde bir nevi arsrulusal idare kurarak bu ülkeyi İtalyanın eline düşmekten kurtar- maktır. Bu da Habeş istiklâline veri- len önemden ziyade, doğu Afrikadaki sömürge vaziyetini tehlikeye düş” mekten kurtarmak endişesinden do- ğuyor. İngilterenin bu mıntakadaki sömürge vaziyeti, başka yerlerde ol- duğu gibi, çok ince hi bir muvazeneye dayanmaktadır. Bu mın- takada İtalyaya azacık toprak ve ulaktefek menfaatler vermekle mu- vazene bozulmaz. Fakat İtalya Habe- şistanda yerleşecek olursa, İngiltere nin Mısırdaki vaziyeti zayıflıyacağı gibi, Aden ve Somali'nin İngiliz elin- de bulunmasına rağmen, Kırmızı de- nizin mahreci tehlikeye düşebilir, Bu da İngiliz sömürge siyasasının en hassas bir noktasıdır. İngilterenin Habeş meselesinde 18- rar etmesinin Avrupadaki muvazene siyasası bakımından da ayri bir se- bebi vardır: Malümdur ki İtalya, Habeşistan macerasına Fransa ile an- İaştıktan sonra girişmiştir. İtalya- Fransa anlaşması İngilterede ve Ak manyada iyi karşılanmamıştır. Binas enaleyh İngiltere, Habeş meselesinde dayatmakla dolayısile, İtalya - Fran- sa ittifakını da yürütmemeğe çelişis yor demektir. 1904 yılında İngiltere ile Fransa Fas üzerinde mutabık kaldıkları za- man, Almanyanın bu pazarlığı yürüt- memeğe çalışması, dolayısile yeni İngiliz - Fransız antantına karşı aln- e idi, Fransa nihayet bu pazarlığı Kendi hâmlina müzaktre“” eden Delcasse'yi feda ederek buhranı önliyebilmişti. Kimbilir belki şimdi de Fransa Laval'i feda ederek buh- tanı önliyebilecektir. Çünkü Roma görüşmelerinde Mussolini'ye Habeş meselesinde yardım vâdeden Lava- Jin bu aralık son derece sıkışık bir vaziyette olduğu açık bir sırdır. Sözün kısası, İtalya » Habeş me- selesi, hangi cepheden bakılırsa ba- kılsm, bir İngiltere meselesi şeklini almıştır, İngilterenin sömürgelerdeki vaziyeti meselesi, İngilterenin do- #minyonlarile muvasalasının emniyeti- meselesi, İngilterenin o Avrupadaki muvazene siyasası meselesi. Bunun içindir ki İngilizler bu işe o kadar önem vermişlerdir. Yakın #amanlara kadar İngilterenin bu işe verdiği ö- nem, İngiliz devlet adamlarının söz- lerine münhasırken, şimdi Akdeniz- de deniz kuvvetlerinin toplanması şeklini almıştır. İngiltere Hood ve Renown gibi en kuvvetli zıhlılarını Akdenize geçirdi. İki üç hafta zarfın da İngilterenin Akdeniz donanması iki misline çıkmıştır. Böyle bir vazi - yette Mussolininin ie sa irişmeğe cesaret edece ip- helidir. Fakat imdi büyük devletle » rin diplomasisi, “İtalyanın prestijini koruyarak Mussoliniyi içine atıldığı — teşebbüsten kurtarmak noktasında toplanmıştır. Beşler komitesi . güya Habeşistanın istiklâlini koruyan bir şekil buldu, Şimdi de Mussolini'nin prestijini koruyan bir şekil bulunur- sa, meseleyi İngilterenin siyasal a maçlarına uygun şekilde halletmek için bütün engeller ortadan kalkmış “A Şükrü ESMER a — Gen İngiliz Dış Bakanının bu tebli- gatının önemini takdir ve kabul et- mekte olduğunun mumaileyhe ibliğ edilmesini rica etmiştir. Giornale d'ltalia, bu münasebetle i yazıyor * * Birçok defslar gerek resmi ve gerek yarı resmi surette beyan edil miş olduğu veçhile İtalyanın İngilte- re İle bir güna anlaşmazlığı olamaz ve İtalya böyle bir anlaşmazlığın çıkmasını istemez. Mevcud anlaşmazlık, İtalya ie İla- beşistan arasındaşlır. Öyle ki, aklıse- lim sahibi olan hiçbir kimse için bu anlaşmazlığı Se. alanıma ye mek ve bu den İtal; - İngil Ramece bek istemek inküni yoktur, ve hattâ böyle bir hareket abestir.., İ Bu gazete netice olarak diyor “Herhalde böyle bir şeye meydan, verecek olan ilk devlet Italya olm: yacaktır. İngiliz efkârı umumiyesi, ki: g4

Bu sayıdan diğer sayfalar: