19 Ekim 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

19 Ekim 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

v4 MİZAN No.6 Kosa Koşa Valde Sultanın Otur- İBRAHİM Yazan: Ziya ŞAKL, duğu Dairenin Karanlık Dehlizlerine Daldı! Valde Sultan yerinden sıçramıştı Koço, (Babı Hümayun) denilen sa- rayın birinci kapısı önüne gelmişti. Arabanın önline iki kapıcı dikilmişti. | Hobyar, perdeyi aralamış: — Kapı yoldaşları!.. Yabancı de ği. Haremdenim. Demişti. Saray kadınların paro- last olan bu sözler, kapıcılara kâfi gelmiş: arabaya yol verilmişti, Orta kapı da böylece geçi bayet koço, (Kubbealtı) nin arka ta- talına tesadüf eden köşedeki küçük (Araba Kapısı) nın önünde tevakkul etmisti. Hobyar Kadın, arabadan ye» re siçramış, parmaklarının arasında- ki altını arabacının önüne fırlatmış, kapıdan içeri dalmış. Onu gören nöbetçi haremağaları, derhal geri ge- ri çekilerek yel açmışlardı. Hebyar, (Delaph Kubbe) den, (Perde © Kapıı)ndan, © (Şadırvan) önünden sür'atle geçmiş; haremağa- ları dairesinin uzun ve karanlık deh- lirine girmişti. Burada, Kırlar Ağa» sının Dairesinden çıkan, (Başkaplan Ağası) ile karşı karşıya ge'mişti, İhtiyar Haremağası Hobyarı gö: tür görmez irkilmiş; adeta öfkeli bir tavırlı — Nereden gelirsin, yoldaşı Demişti. Hobyar, görmiyerek: — İzinli idim, paşam Çi), tw mardan (2) gelirim, Demiş, geçmiş: ve (Harem Cümle Kapısı) ma doğru ilerlemişti. Müteassıp Başkaplan Ağası, öfke #ini bir türlü yenememiş; Hobyarın arkasından bakarak: — Hey gidi dünya, hey. Bugünleri de görecek mi idik. Hele şuna bak. Kalyoncu neferi gibi salınıp gider. Saraylı mı, yoksa atlı asası mıdır Bilinmez. Bencileyin bir eskiye, bat nı çevirip bakmağa bile tenerrül et. mer. Tımardan gelirim, der, Amma, Acaba hangi tımardan?.. Diye, söylene söylene odasına gir- mişti, Hobyar, (Nöbet Yeri) ni de geç- miş, (Valide Taşlığı) na girmişti Her sai bu taşiıkta, (Valide Oda- 8i) ndan görünmiyecek yerlerde sa- raylılar oturup güneşledikleri halde bugün taşık tamamile tenha idi. Bu sükünet, Hobyara pek garip gelmis- ti. Sür'atle yürüyerek, (Valide Sul tan Odası) nın bulunduğu dehlize girmiş, etrafma göz gezdirmişti. Fa- kat gördüğü manzara. ons hayret vermişti, Hergin bu koridorda, Valide Kapi- 8 önünde nöbet bek'iyen hazined lar, nöbetçi saraylılar, sessiz sedasız gülüsürler, konuşurlar, sakalaşırlar. dı. Fakat şimdi, hepsi de birer köşe» ye çekilmişler. adeta uyuşmuşlardı. Bunlar. Hobyar görür görmez. yerlerinden kımıldanmıslar; parmak- İarını, dudaklarınm üstlerine basmış. Jardı. Ve sonra, ayaklarının uç'arına basâ basa Hobyarım yanına gelerek etrafın: almışlar. Kulağına eğilerek: — Bugün aslanımızın pek gazabı var. Hepimiz, titreşiyoruz. Allahtan oldu da, Hızır gibi imdadımıza yetiş- tin. Sen, ne yapay yapar, onun öfke- sini geçirebilirsin. Diye fısıldamışlardı. Hobyar, bir tar? #an feracesini yat» mağını cıkararak kırlara veriyor. di. ğer taraf'an da fisiltr ile soruyordu: — Aslanım. niçin gelâl'endi?.. Yok- böyle; kapı (i) Saray halkının ileride bulunanları, birbirlerine börle hitap ederlerdi, (2) Tamar, sarayldam birkaç gin teb- Bilihava için saray mensuplarından birinin Gine çkmplarma denilirdi durmağa lüzum İ sa, kızlar tarafından, yaramaz bir İş eden mi oldu?. — Hayır. Erkenden şevketlü efen- İdimiz geldi. Kendilerile mahremce İ söyleşti. Sonra kalkıp gitti. Ondan — Mele duruh bakalım, şimdi zâ- hir olur. Hobyar, bu sözleri söylerken, du- vardaki aynada, saçını başmı düzelt- «i. Sonra, Valide Kapısınm önüne ge'di. Parmaklarının ucu ile, kapının halkasını hafifçe sarstı. Kapıyı açtı. İçeri daldı. Koşa koşa giderek, Vali- de Sultanım ayaklarına kapandı. Kösem Sultan, birdenbire ayaklar tını çekti. Başını, pencereden tarafa çevirdi. Öfke ile maz biribirine karı şan bir tavız dini Gi — Möğ imdi, Hobyar /.. Bizler böy- Ik saray köşelerinde, evlât derdinden zari gari inliyelim. “Sizler de şehirde, akran ve emsal edinip hoşça demler geçirmeğe bakın. Allahtan reva mıdır bu? Dedi, Hobyar, avuçlarınm İçine aldığı Kösem Sultanın ayaklarını Üstüste öperken acele acele cevap verdi: — Aslanım!,. Dilerim bari Hüda- den şu tatlı canımı, mübarek ayakis- rınızın dibinde alsın. İzninizle şehire gittim ise, zevkü si Üç gündenberi, « şehirde kapı kapı gezerim, Şevketi efendimize hayırlı De şifa verecek keskin nefesli ye mücerrep bir hoca bulmağa gayret ederim. Valide Sultan, başmı Hobyara çe- virdi: — Bulabildin mi. hari?.. — Ah, aşlanım!.. Hiç bulmaz olur- muyum. Istanbul kazan, ben kepce oldum. Araştırmadığım yer kalmadı. Bekin şu halime, devletlim!.. Zekât- lık keğiye behzedim. Fakat, çok şü- dum ki, demeyin gitsin. Valide Su'tanın öfkesi, birdenbire geçivermişti. — Hele otur da, anlat; Hobyar... Demek ki şehirde, birim bilmediğimiz pefes ehli de bulunuyormuş, öyle mi — Ah aslarım!, Bu zatı şerif, öy- Je herkesçe malüm ve maruf olan bir cerrar değil, Bu devletlü: kendi ha- linde, ver saim, geceleri ka- | im; hak bir sabahlara kadar evrat ile Aslanım!,. Size yalan, bana gerçek, Keşlü kerametini bizsat gördüm ve iman ettim, Valide Sultan, yerinden sıçramıştı: — Allah, Allah? — Beli, aslanım!.. Başıma, bir do. Iema sa: arkama bir bohça tıkip bir şehir acuzesi gibi huzuruna gir. dim. Dünya saltanatına zerrece İlti. fat etmiyen o mübarek sat, harap bir medrese odasında, kirli bir pösteki üzerinde oturuyor; gözlerini yumup elindeki beş yüzlük savurduk” ça, #slan gibi celâ'leniyordu. Gidip, elini öpüp, diz çökünce, bana ne de- se beğenirsiniz?.. Valide Sultan, büyük bir ehemmi. yetle sordu: — Ne dedi Hohyar?.. — Sen, kendin için değil, velinime- tin İçin derman ararsın. Gam çekme, muradını hâsıl ettin, Efendine der. man verdin; demez mi?.. Valide Sultan, yerinden sıçramış, büyük bir ciddiyetle etmiş: sözüne devam Arkası var İ sonra da, aslanımıza bir hışım geldi. gi, kür Cenabı Hakka, öyle bir hoca bul- | meşgul o'an mübarek bir zat imiş.. | Hobyarın ellerini kavramıştı. Hobyar, | | Dileklerin Başında Şarap Fabrikası, Otobüs Geliyor | Kırşehir, (Özel aytarımız. bildiri- | İ yor) — Kırşehir, Orta Anadolunun | en yeşil ve gönül çeken yeridir. Yar | | radılışın her türlü zenginliği vardır. Bir baştan bir başa altı saat tutan bağlarının, akar sularının güzelliğine | doyum olmaz. Kentin evleri bağların, bahçelerin ortasına serpilmiş gibidi Her evden sular yarak akar. | Herkesin haline göre bir çayırlığı, çi- gekliği vardır. Yurdun sıcak su kaplıcaları çok Şi- fa vericidir. Niğde, Nevşehir, Kayse- ri, Boğazlıyan : taraflarından OKara- kurt kaplıcalarına gelenler günlerce kalırlar, Şehrin içinde Terme suyu ve kaplıcası kükürtlü ve demirli em: lâhla doludur. Hele Terme kaynakla» rından yapılan Masa tasları, bokka takımları, bardak vs. sine baha yet- mer, Fakat son yıllarda bu sanat kay bolmıya başlamıştır. Kültürel durum; İlin 90 İlk. bir orta okulu — vardir. Bu yıl ilkokullardan “alman» randı. man eski yıllara göre daha önemlidir. İlbaylık köylülerle anlaşarak birkaç yeni okul yaptırmıştır. Ekonomik durum: İlimizi Yerköy istasyonuna bağla. yan şosenin uzunluğu 73 kilometre - dir. Halk birçok yiyecek ve para e deçek mallarını yolun o uzaklığından dolayı il dahilinde satmak zârüre de kaliyor. Her şeyin az harcanma - | sından ötürü ürün çek ucuzdur. Et 13, üzüm 2, yağ 55 kuruştur. Yumurtanın azaldığı mevsim olması- n& rağmen 20 paradır, Armudun ki- | Josu 2,5, elmanm kilosu 3 kuruştur. | Halk en çok ekincilik ve davarer- İ lıkla uğraşır. Her yıl ilimizden, Mer- in, İzmir, İstanbul, Ankaraya sürü lerle davar satılmağa, götürülür, Halıcılık yurda iyi zanç ge örir, En güze! karyola, kilim, secca- de, taban halıları burada kadınların “ metresi mevsiminde yağmurun yağı. | İ aa me Bir italyan Vapuru yandı Öd İskenderiye, 18 A.A. — Suri- yeden gelen 12.000 ton hacmin- deki Ausonia adımı taşıyan İtal yan vapurunda bir yangın çik - muşttr. Vapur, alevler içindedir. Yolcular kurtarıldı İskenderiye, 18 A.A. — Auso nia vapurundaki bütün yolcular kurtdrılmıştır, Tayfadan üç ki- şi kayıptır. Vapurun üst köprü. leri kül olmuştur. İngiliz harp gemilerinin kanoları yangının söndürülmesine yardım etmek - tedir. Fakat çok şiddetli bir rüz- gör söndürme işini işkâl etmek tedir. Kazan dairesinin infilâ - kinden sonra daha birçok iştial- || ler olmuştur. Yangın petrol sar- || nıçlarının ateş almasından çik - mıştar, Leh - Çek'ilgileri Varşova, 18 A.A. Çekoslovak yanm Malhariş Ostrawa'daki Leh Konsolosündan itimadını geri aldığına dair olup Lehistan Dış Bakanlığında teyit edilen haber, Lehistan matbuatı tara - fından Çek tahrikâtının son had di olarak tasvir edilmektedir. Ekspres Poranni gazetesi bu hususta diyor ki: Leh ulusu bu yeni Çek tahri- | kâtının ve Lehistanla olan mü - nasebatın muttarid bir surette bozulmasının hakiki mânası ne olduğunu soracaktır. Şimdiye kadar hiçbir ulus elçi veya kon solos, bir Leh mümessilinin ge - ri çağırılmasını istememiştir. TAN a Ma | . MUHABIR MEKTUPLARI ; | kuşeklr bir ye Vi tan vapılmeştı, İTİFOBİL Dr. İhsan Sam i gamımızı mii linki dek ilden Kırşehir Halkı Hükümetten sına bağlıdır. Kızılırmak yatağında- ki yerlerde de ırmaktan istifade edil- vaez denebilir. Kırşehir, dışarıya tavuk. yumurta, halı, buğday, arpa ve davar satar Bayındırlık işi Kirşehirin bu yıl dört kerpiçle üç tekten İbaret çarşısı baştanbaşa yıkıl mıştır. Bol havalı, güneşli ve bir plâ- na göre modern dükkânlar yapılmış, MR. Kışm yaklaşmasından dolayı bu ca: lışma bugünlerde son derece hızlandı. Geniş vitrinlerile, genis çararmız güzel bir biçim aldı. türkün ısmarlanan heykeli tamam » lanmak üzeredir. Heykel çarşının ya» rine törenle dikilecektir. i beton köprü yeni baş- Hiç bozuk değildir. Sultanlık idaresinin on paralık ba. yındır! heş yıl içinde temiz ve her türlü sağ- resmi ve örel yapılara sahip olmuştur. Büyük bir halkevi yeri alınmıs, halkım müzik is. tekleri şörönline almarak İyi bir dü. zene konmuştur. Kentimizde yatan Asık Paşanm me | zarr, İyi bir tamir görmüştür. Bağrın- da Melik Gazi, Cüce Bey, Aşık Pasa, Ahievran ve çeşitli künbetlerile bir. çok zenginlikler saklıyan ilimizde bun | dan hasta olanları iyi etmek daha pek ları inceliyen bir tarihçiye ibtiyacı - | çok çeğindir. Çünkü böylelerini kalp- mis var. Bunlar hakkında halk arasında bir- sayımı dört ayda $3-60 a w İç ayda 1 görmiven Kirsehir, ik şartlarını gözeten ok hikâyeler de mevcutt Halkın önemli dilekleri | sam ea 1 — Yakınlığı dolaymile Ankara , ELUEAAEMMAMUAAAAEAAA ERAS AAAAAA AKASYA Sunma ; Habeşistan Haberleri ya bağlı Koçhişarın ilimize bağlan « | l ması için büyük bir içki ve şarap fab. ikasının kurulması. 3 — Ürünleri ucuzca taşıyan oto- büslerin temini, lyacaktır. Karyoka'nın mübdi. leri GiNGER RO GERS - FRED AS- TAiRE ve iRENE DUNNE'un seyrede- ni şaşırtacak nefa sette filmi; 21 Pazartesi YILDIZ SİNEMASI Tifo ve paratilo Bastalıklirma tu tulmamak için ağızdan alınan tlo İŞ plarıdır. Hiç rahatsızlık vermez, ekes alabilir. Kutusu 55 kuru. ba; H Bugün matine- lerden itibaren GLAUDETTE GOLBERT caddelerile Atar üç sahicisi şüphesiz fena bir şeydir; fakat hekimler için onun yalancısı gerçeğinden daha fe- sadır, Gündüz gelen, yahut yatakların dan çıkmıyarak korkusundan hekimi evine çağıran, yalancı kalp hasta'ârı- ni hekim şöyle böyle sözlerle sakin- leştirir, Fakat geceleyin, zavalk he- kim bütün günün yorgunluklarını çi. karmak üzere tam yatacağı vakit: — Aman doktor! Kalbim duruyor, Çarpıntı yetişmiyormuş gibi şimdi de durmak çıkardı. Yatamadım, ötura- madan, kalktım, geldim.. Diye çıkagelen yalancı kalp hasta- sını nasıl teskin etmeli? Vaktâ, hastalık korkusundan yüre- ğin hareketi arada sırada durur, Ba- zân çarpıntı da gelir. Bunların hepsi İ doğrudur ama, mut'aka kalp hastalı» İ ğma delâlet etmezler, Gerçekten, kalp hasvalığı ile; yalan» cı kalp hastalığının farkı şudur ki, gerçekten olan hastanın kendisi ba» ber vermez. Hasta başka bir yerine den şikâyet ederek hekime gittiği va kit onu önçe hekim anlar. Berşöktan kalp hastasının da kalbi çarpınır, 8 da sırada durur. fakst bunlarla bera. ber nefes darlığı bulunmazsa hasta. nın onlardan haberi olmas. Halbuki kalbinden şikâyet ederek hekime gi- denin gerçekten kalp hastası olmadı. ma çok ihtimal vardır. Yalancı kalp hastalığı bazılarında mide bozukluğundan, sizirlerin zayıf olmasından, kansırlıktan, dâmarlarda tansiyonun fazla'ığından da gelebilir. İ O vakit hastayr iyi etmek yine pek kolay değilse de, hiçbir sebep-olma- dan yalnız kalp hastalığr korkusun- di lerinde hasta olmadığına inandırmak güç olur. Hekim hastasma ağır bir 1... GUTLERİ hemen inanırlar. Fakat hantalık © madığını, tahatsızlığın kurur ileri geldiğini söyleyince, hekimin #i bir şeyden anlamadığını ilikin düşünü cek, sonra da dişarda başisalarını #İJ) liyecek kadar nazik değilse, gölİ” serler ves J “Tabibin ölağ'dâ kizbi marizin & sıhhatin söylet | diyerek edebiyattan da haberkri duğunu anlatmak isterler. ahmetli Bayan Fitnat herimlerk İ bayanların işlerinde olduğu gibi, b l kim'ikte de moda çok değişmii s1 varsa onu iyi etmeğe çalışmak. bn İlik yoksa onu da açıkça söylü kuym tutulandan ziyade, korkanın m kimine acımak lâzımdır. Ş ikramiyeli oluyor | İnhisarlar Umum Müdürlüğü “Ye wi tilacak kutularmda para ücramiyeii | kazandıracak bonolar bulunduracak” dan birinin içinden yüz liradan vel liraya kadar para kazandıran bir | ş öteki vilâyetlerde bulundukları yerin İnhisarlar veznesine ibraz eder et li paketlerden olduğunu herkes pir ketin içinden çıkacak ya ikramiyeli İ hiç hoşlarına gitmiyecek bir K Hekimlikte şimdi en son hiç kimseyi aldatmamaktır. Lokman HEKİM | nice” sigarasının önümüzdeki İ tir. “Yenice” sigarası içen müşterisi” bor no bulacaklar ve bu bonoyu İstanbul mez, isabet eden parayı alacaklardır. 1 yenice ilânmı yahud bir ikramiy& haştalık haberi verdiği saman ona emeği Bir çift karyola halamın 4 — Bir lise açılması. değeri 45-50 liradır. Bu dileklerim yerine getirilmesi İZ | Bugünkü sayısından itibaron : Buranın ucuzluk, pahalılık baro- | Kırşehir büyük eksikliklerini tamam- Mektup Nü AKB iTTiHAD Telefon : m mama i AKBABA'nın Hususi Muhabiri : AKBABA, Habeş'stana husust bir muhabir gönderdi. ! Birer birer neşre başlıyor, En yeni en meraklı Habeşistan haberlerini, bundan sonra b a vr fus Sayımı Neler Olacak” azar günü, nüfus sayım günüdür! O gün, neler olacağın! ZE bugünkü sayısında görecek okuyacak güleceksiniz! SAYIM GÜNÜNÜ Evinde eğlenerek geçirmek için, bugün bir Almanız kâfidir, AKBABA, Türkiyenin yegâne siyasf, ARAMA LUAN TD DAA GEREN getirerek, o sözü söylediğindenbefi. şeyin doğrusunu söyliyerek Kalp hastalığı korkusunda, o kof Yenice sigaraları terin başlangıcında piyasaya çıkâi den tajililer, sâtın aldıkları kutula” da İnhisarlar Merker veznesine v€ Satm aldıkları paketin ikramiy€ bonosunu bularak anlıyacaktır. Telgrafları ında ABA | Türk Sigorta Şirketi Harik ve hayat üzerine sigorta muameleleri icra eyleriz. Sigortaları halk için müsait şeraiti havidir. Merkezi idaresi : Galatada Unyon Hanında Acentası bulunmayan şehirlerde acenta aranmaktadır. MiLLi 7602 LL 4.4887. SARAY SİNEMASINDA —, Fransızca sözlü KIRIK HAYATLAR Emsalsiz Şaheserinde görünüz. Bu filim bütün dünya tarafından seyredilmiştir. « Paramount jurnalde “ . Habeşistan harbine aid * en son havadisler. .i Yarın sayım deli Bı Fransız Tiyatrosunda - Süreyya Opereti ıl B Bugün matine 15,30da-Suvare 20,30da - EMİR SEVİYOR e matins 17 Suvars 20,45 de UL 4

Bu sayıdan diğer sayfalar: