11 Nisan 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

11 Nisan 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mili Bilgiler Wni konuşan Türklerin sayısı da alt- mış beş milyondur. Türkiye cümhuriyeti içinde on ye- di railyona yakın türkçe konuşan Türk vardır. Asya haritasına bakı- nız; Iranda Hazer denizi altından ge çen büyük sahada altı milyon, EFiga- na geçiniz; (Belh) ve havalisinde al- tı milyon, daha şarka, Hindistanın şimgline bakmız: Pamir havalisinde Yüz bin; bir parça daha şarka gidi- niz, Çin ve Mogolistanda on milyon, şimale doğru çıkınız, “Yaku ke leri bir buçuk milyon, Si yüz bin, aşağı ininiz 'Türkistanda on altı milyon; Ural dağlarmın soluna bakınız; orada Kazan Türkleri var- dır, ile yüz bin. Aşağı Hazer sahili- ne geliniz Kafkas ve Azerbaycan &l- tı milyon, ci ininiz, Kırım Türk- leri, dört yüz'bin.. Daha bitmedi. Bulgaristanda bulunan Türkler do - kuz yüz bin, Sırbistan üç Yüz bin, Garbi Trakya, on beş bin, Adalar, Trablusgarp bir mil | Bir Mançuko kızı Dünyada yaştyan ve asılları bir 0- Jan halis Türklerin nüfusu seksen Suriye, Mısır, , milyondur. Sonra; dünyada Türk di. yon.. Musul üstüne ge muvaffak oldu. Mektepte yapı- 1: “Cin” imtihanda birinci derecedi i lan müsamerede mızıka çalarken davetli a anasiyle “Cin” e yaldızlı bir kitapla başına çelenk tâklılar.. ğ bittikten sonra; “Cin” in anası, bibasi sevinç içinde kol sonrü; ii dı. “Oln” in maarif vekâletinden mühür- Ki Mz İçinde kayi Küçük Bobi de bu sevince işti- ma zarfı açtı, “Cin” e haber vermek için öyle bir “ koşmuştu ki, ayağından tertikleri bile fırlamıştı, Ct yemek yiyordu. Anasının bağıra, bağıra sevinçle görünce birden sıçradı, Tabaklar, çanaklar alt üst olup kırıldı. 5 & Birkaç gün sonra; “Cin” in (erkek) arkadaşı Karabatak yizmekten bahsediyordu. - Nisan müsabakamız ra, 1 Bir tarf, 2 Soldan sağa. Büyük bir kuvvet. 9 Boş. 10 Yukardan aşağı: manevi ve uz- vi bir şey, 11 Yukardan aşağı iki harf. B Alt taraftaki boşluk: Çocuklarm | çok yediği bir gey. | Müsabakamizın müddeti dört haf- tadır. Halledenler, dört hafta zarfın- da “Tan çocuk sayfası, adresle zarf içinde göndermelidirler. Her ay bir bilmece ve bulmaca neşredeceğiz. Mü- sabakada kazananlar resimlerini gön derirlerse Çocuk sayfasında neşrede- ceğiz. Resimlerinizin iyi çekilmiş ol - masına dikkat ediniz. Nisan müsaba- kamızı halledenlere şu hediyeleri ve- reoeğiz; Birinciye: Bir fotoğraf makinesi, 4 Türkiyede bir vilâyet ismi, 2 Büyük bir milletin ismi, 3 Istırapll bir şey. 4 Hava alman yer. Jiniz, Gergük | İ TAN Dünyada seksen milyon Türk, altmış beş milyon Türkç e konusan sn Kırgızların çadır hayat, havalisinden Bağdada okadar ininiz, ,li varlığı... plâka plâka tam yarım milyona ya *İ Lisanları türkçe olmıyan Türkler. kın Türk vardır. de şunlardır: Macarlar, Koralılar, İşte; dilleri, asılları bir olan ve da- | Eskimolar, Samyaytlar, Lâponlar, Eınık olmayıp şarktan garba sadası | Finler, Mançular, Estonyalılar... uzanan büyük Türk milletinin kuvvet | Bebrenk boğazından Amerikaya Nan "Cin" ve arkadaşlarının mektep tatilinde geçirdikleri maceralar. : 7: “Cin” yüzmek öğrenmeğe karar verdi. Karabatak ona yüzme hoca- Uğı yapacaktı. Çamaşır teknesini su ile doldürmağa başladı. “Cin,, bir an evvel suya atlamak istiyordu. 8: Karabatak durmadan su taşıyordu. “Cin” dayanamadı. Elbisesiyle suya kendini attı. 9: “Cin” bir parça sonra sudan çıktı. Bobi de küçük bayanın yaptığı" nı yapmak istiyordu. 10: Karabatak; “Cin”e masa Üzerinde de yüzme talimleri yaptırıyordu. 11: “Cin” yüzme talimi yaparak denize dalmasını da öğrenmişti. boğlarm (tiyatroları, hayrette bırakacak ileriliktedir. Ti - yatrolarda oynıyan kızlarm ve erkek lerin genç ve bekâr olması şarttır. Evliler oynıyamaz.. On yedi, on se- kiz yaşını geçen bekârlar da sahneye Bilmediğimiz şeyler: Asyada bulunan Siyamda, medeni- yet çok ilerlemiştir. Bunların mede- niyeti bizim medeniyetimize benze - Bize her iyi şeyler veren ma-| Ikinciye: Bir kol saati, ” Iümat ii Sçüncüye: Bir mürekkepli kalem. i » alttan iki yer; yükseklik | Dördüncüden ellinciye kadar muh TE) telif ve güzel hediyeli Aleti. ler verilecektir. «Mf Müthiş bir harp ri gi 3 memekle beraber kendilerine göre çok ilerlemiştir. Asya vahşilerinin erdir Gem | si tiyat vardır i Hikâye | , Avrupalıları çıkamaz. Bu medeni vahşilerin husu- Tiyatrolarında ik dan harettir TManeite besine misin # geçen Türkler olduğunu da hatırla- malıyız. Amerika yerlilerinin, bilhas- sa kırmızı derililerin Türk oldukları- na delâlet edecek vesikalar olduğunu âlimler yazmaktadır. . Dünya yüzünde Türk olduğu halde türkçe konuşmayan ve dinleri Hris- tiyan olan Türkler on beş milyon ka- dardır, Bunlar da Avrupadadır. Macarlar, Bulgarlar, Finler, Eston lar, Koralılar, Mançular Türk oğlu Türk olduklarını bilirler. 'Türklüğünü bilen, ve Türklük için birçok kitaplar vücude getiren millet Macarlardır. e Macarlai Türk oldukları halde ecdatlarını unut mamışlardır, Finler de Türklük iddiasındadırlar. Macarlar gibi birçok eserler Vücude getirmişlerdir. Bulgarlar, halis Türk oldukları halde Türklüklerini ekseri: yetle bilmezler. Türk olduklarını bi- len Bulgar bilginleri her nedense Bul garlarm Türk nesline mensup olduk- j larmı neşretmezler. 15: Plüja gelmişlerdi. Bir büyük kayığa binip denize açılarak derinde yüzmeğe karar verdiler. Gemici onlara buyur ediyordu. 14: “Cin” plâjm penceresinden denize bakıp seviniyordu. 15: Kayığa binip yelken açtılar. Ve denize yollandılar... “Cin” eliyle bar lık tutmağa çalışıyordu. 16: “Cin” muvazenesini kaybedip denize düştü, Tuzlu suyu yutmustu... Ağzını buruşturdu. Çamaşır teknesindeki tatlı suya benzemiyordu. 17: Kayıkçı, hemen balık ağını attı “Cin” bir balık gibi ağa girdi, (Gelecek hafta bitecek) .. m Gülelim, düşünelim. Herifin birisi kendisini öldürmeye | karar vermiş. Zehir içse, ya mide ve bağırsakla- ri harap olduğu halde ölmezse... Bi- çak kullansa; ya, iyi girmezse... Ta- banca sıksa, ya sakat kalır da yaşar- sa... Denize, nehre atılsa kurtarır. larsa... İpe asmış olsa, ya ip kopar- #a... Nihayet bir anda üç şekli birden kullanmağa karar verir, Tabanca, zehir, ip.. Kuvvetli bir zehir içecek, boynuna ipi geçirdikten sonra tabancayı alnıma sıkacak.. Bir nehrin kenarındaki ağada bunu tat- bik etti.Zehiri içti,dala astığı ipi de boynuna geçirdi. Kurşunu da kafasına sıktı Fakat,kurşun kafasma isabet et miyerek ipe rasgeldi ve kopardı. He- rif de nehre düştü. Şehrin bütün lâ- im pisliklerini toplayıp götüren neh- Fin suyunu yuttuğu İçin, hemen kus- mağa başladı ve midesi boşaldı. Et- Öpülecek sevilecek raftan yetişerek kendisini karaya çi- |. Faket renkli papstyalar kardılar... Hepisinden güzel gerçek bir meydanın üzerine serilmiş hasır. | leri fevkalâdedir, hattâ Paris dansöz. REM Rİ A se Çiçeklerin dili Kar çiçeği: ben baharın Bir müjdecisiyim diyor! (Güzel maviş) ben de kırm Küçük bekçisiyim diyor. Sarı yonca çiçekleri: Diyor güzel gözlerim pek. Dinleyin menekşeleri: — Benden güzel yoktur çiçek. Altın gözlü papatyalar, Güneş diyor bize doğar, Diyor sümbülle lâleler, İçimizde hazine var. Hepisinin. başka adı Başka çeşit kokusu var. Gene ayrı ayrı tadı Ve ayrı bir büyüsü var. , Bana kalırsa her çiçek ee gi

Bu sayıdan diğer sayfalar: