7 Mayıs 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

7 Mayıs 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

mem x kl —— 56 Iman birliği Avusturyada doğmuştur Avusturyanın korkmakta haklı olduğu anlaşılıyor Fakat tehlike yalnız Almanyadan değil, Avusturyanın içinden de gelmektedir. Viyanada bile Almanya ile birlik istiyenler var 2 Almanların Ren'e sevkettikleri ağır toplar Taymis'den: Almanyanm Reni askeri işgal al- tina alışı, Avusturyayı dişçinin bek- leme salonunda bekliyen bir hasta hissi ile bırakmıştır. Almanyanm Avrupada başka gayeleri olmadığı hakkmda sözleri komşularmı ikna etmemektedir. Nasyonal sosyalizm Ismini alan Pan - germanizm Bohem yada ve Avusturyada doğmuştur, ve Avusturyalılarn kanaati veçhile A- vusturya ve Çekoslovakyanmn Al - manlarla meskün kısmını Almanya- ya ilhak gayesini gütmektedir. Bu kanaatlerine delil olarak Viyanalılaf Hitlerin Melih Kampf kitabma ve Keicshtaga Avusturya ve Çekoslo- vakyadan kaçan Nazi önderlerinin #eçilmiş olmasına işaret ediyorlar. Eski bir Avusturya dış bakanı Dok- tor Mataja Renin işgal edilmiş olma» &: üzerine Almanya Avusturya ma kinalı kuvvetlerle ani bir hücüm yaptığı takdirde, Fransanm artık A- vusturyaya yardımı imkânsız oldu- ğunu da iddia ediyor. Mataja bu id- diasmda bugün için Avusturyalıla - rm korkularına tercüman olmuş 0- luyor. Avusturya ve Çekoslovakya müm- kün mertebe müdafaa sistemlerini takviyeye çalışmaktadırlar. Renin işgali onlara iyi bir dors vermiştir: Paktlar ve uluslar kurumu emniyet- lerini temine kâfi değildir. Hazreti Yunus bir kere balinanın karnına girdi mi, kuruma müracaatla bir | şey kâr etmiyeceğini anlıyorlar ve böyle bir halin önüne geçmek için lâ- | zımgelen tedbirleri alıyorlar. Hücuma maruz kaldıkları takdir- de dünya mütearrıza karşı hareke- te gelmeye mecbur kalıncaya kadar dayanacaklarını umuyorlar. Renin işgalinin Avusturyadaki ne- ticesi ikiden ibarettir: Italya ile bir tedafüi anlaşma yapmak, ve mecbu- ri askerlik ilân etmek. Çekoslovakya Ise yeni bir müdafaa kanunu İttiha- zıma şitap etmiştir. Bu kanunu mil- Ni müdafaa bakanı şöyle izah etmiş- tir. Bu kanun harb tehdidi karşısın- da herkesi ve her şeyi devletin hiz- metine amade kılacaktır. Birçok deliller Avusturyalıların korkularında haksız olmadıklarını ispat etmektedirler. Meselâ, Dolfü- sün katlinden sonra resmi bir Alman bildiriği Almanyanm bu işte kat'iy- yen alâkası olmadığını ilân ediyordu. Ve Hitlerin Avusturyadaki adamı Herr Habichtin bu işe parmağını sokmuş bulunmasının hatalı olduğu- nu bildirerek Habichtin itibardan düşürüldüğü söyleniyordu. Diğer ta- raftan Hitlerin Avusturyaya gönder- diği Herr von Papen Dollfuss mese- lesinin Herr Habicht tarafmdan ih- zar edilmiş olduğunu açıkça söylü- yordu, ve Herr Habichtin bu yüzden Hitler tarafımdan terkedilmiş olduğu nu iddia ediyordu. Fakat yeni Ref- chstag'ta Habicht Hitler ve Papen- Je birlikte mevki almış bulunmakta» dır. Renin işgali Avusturya nazilerini | geleceğidir. tekrar faaliyete geçirmiştir. Bilhas- sa bu arada Feniks Sigorta şirketi skandalinin çıkmış olması bu faali- yeti arttırmıştır. Birçok Avusturya | lı Naziler Avusturya nasyonal $08-| yalizminin bu Fenika skandalinden | doğacağını biribirlerine söylemekte - dirler. Şuşning hükümeti, memleketin dahili vaziyetine diğer diktatörlük - ten daha az hâkim değildir. Fakat tehdit hariçten gelmektedir. Evlerindeki radyolarında Alman istasyonlarını dinliyen Avusturyalı Nazileri, kahvelerde ellerinin arka - sından biribirlerini ikaz ile “fısılda - ma propagandasına,, hararetle de - vam etmektedirler. Son zamanlarda ümitsizlenmeye başlıyan bunlar Renin işgali ile ye- ni ümitlere düşmüşlerdir. Bütün İm- paratorluk ihtişamı kaybolan miskin bir Viyananın yerinin Almanya ile birleşmiş büyük askeri kuvvetlere sahip, silâh fabrikaları gece gündüz işliyen, sömürge sahibi muzaffer ve nüfuz sahibi bir Viyana tarafından işgal edildiğini tahayyül etmiye baş- lamışlardır. Maamafih tehlikenin sadece Al-| manyadan geldiğini zannetmek ha- talr olur. Çünkü son zamanlarda Katoliklerid”gizetesi olan Reichpost bile Nasyofal - Sosyalist fikirleri tasvibe başlamıştır. Reichpostun pan germanist, ve yahudi aleyhtart fikir- leri yaymıya başlaması Avusturya İ- çin cidden büyük bir tehlikedir. Çünkü onu Almanyaya yakmlaştı - rr. Avusturya yahudileri! Viyananm Nazi olması ne büyük bir felâket o- lacaktır. Gerçi resmi İstatistikler Viyanadaki yahudilerin 167,000 ol - duğunu söylenmekte ise de Alman kanunlarına göre bunların 350.000 - 400,000 e baliğ olacağı aşikârdır. Vi- yana nasyonal sosyalist olduğu tak- dirde Yahudi meselesinin nekadar büyük olacağını bu rakamlar çok İ- yi ispat eder. Hattâ şimdiden birçok Viyanalı gençler Yahudi aleyhtarlı- ğı ile temayüz etmiye başlamışlardır. | Bunlar şivle iddia yürütüyorlar: Dünyanm nüfusu 1,980.000.000. Bu- nun ancak 16,000,000 u yahudi. Ya- hudilerin diğer halka nispetle az ol- masına rağmen niçin böyle temayüz ediyorlar? Tiyatrolarda, lüks resto- ranlarda, sayfiye yerlerinde her yer- de, amma heryerde yahudiler diğer- lerinden fazla.. Bütün mali işler on- ların elinde, Basım bile onlarm fi- kirlerini azsettiriyor. Niçin, niçin böyle olsun ? Yahudiler niçin hâkim osun” “ İşte, yahudi aleyhtarlığı, büyük- lük arzusu, Viyanayı eskisi gibi bü- yük bir devletin merkezlerinden gör- mek arzusu Avusturyayı Almanya ile birleşmek yolunda dahilden teh- dit eden tehlikeler. Bir gün gerek dabili, gerek harlet tehditlerin el birliği ederek Avustur- yayı haritadan yok edivermesinden korkulur doğrusu, Kurumu paktını k Journal de Moscou gazetesi, Millet- ler Cemiyeti Konseyinin önümüzdeki celsesine tahsis ettiği başmakalesinde diyor ki; “Hayat, Milletler Cemiyeti müza- kerelerinden daha çabuk yürüyor. Konseyin ruznamesine konulmuş o- lan meselelerden Obiri daha şim- diden mayıs ruznamesinden geri alınmış gibidir. Negüs, her halde İtalyaya karşı mücadeleyi terke ka- rar vererek Habeşistandan kaçmış- tır. Milletler Cemiyeti Kurumu ide- al olsaydı, yalnız İtalyaya karşı mü- cadeleye devam değil, bu mücadele- nin mahsus surette takviyesini de akı) kabul edebilirdi. Bununla bers- ber, Milletler Cemiyetini idare eden azalar arasında halen hüküm süren teşevvüş itiberile, konseyin de Ha- beş şefinin girdiği yoln (gireceği ve mücadeleden vazgeçeceği tahmin olunabilir. İtalyan - Habeş anlaş- mazlığınm tasfiyesi, konseyin vazi- fesini bir tek büyük meseleye inhi- sar ettiriyor: Orta Avrupayı, Üzeri- ne doğru yürüyen tehlikeye karşi müdafaa. o Sembolü Lokarnonun bozulması olan büyük mesele kon- seyin ruzmamesinde mevcuttur. Mev zuubahs olan iş, Habeş akibetinin müteaddit Avrupa devletlerinin de| uğramasına nasil mâni olmak lâzım Milletler Cemiyeti yeni bir hezi- mete uğramıştır. Fakat bu hezi- met, Cemiyet bundan icap eden der- si almasını bilirse, kendisine müs- takbel muzafferiyet ve muvaffakı - yetler için bir hareket noktasi teş- kil edebilir. Milletler Cemiyeti taahhlitlerini tutmamış ve Çinin ve Habeşistanın müdafaasmı temin etmemiştir. Sim- ma — - Konseyin vazifesi çok mühimdir Habeş hezimeti karşısında Uluslar İbir şeye nafi değil midir? Pek âlâ urtarmak lâzım ! di, yeni bir taarruz halinde kendi ÖĞÜTLERİ Lİ Ayakta güzellik İnsan ayakta dururken iki türlü vaziyette bulunabilir. Tabii duruş kendisini gevşek bırakmaktır. Fakat böyle gevşek duruşta adaleler sili - nir, omuzlar düşerler ve arkaya doğ- karın biraz İleriye! çıkar,Bazılarmda bilâkis omuzlar ile- riye doğru düşer, göğüs içeriye girer ve biraz da bükülür. Omuzlar böyle| ileriye doğru düştüğü vakit köprü - cük kemiklerinin üzerinde “tuzluk, | biberlikler,, peyda olur. Bü “tuzluk, biberlikler,, her vakit zayıflık alâ -| i meti değildir. İyi durmasını bilmiyen balık etlilerde bile görtinür. Kolayca tahmin edersiniz, böyle gevşek duruş hiç de güzel olmaz, za- ten güzel olan bir vücudu bile çir- kin göşterir. İnsanı güzel gösterecek olan ger- gin duruştur. Baş dosdoğru durma- hıdır.Fakat— eski zaman “hanımefen dilerinin,, yaptıkları gibi — arkaya doğru gitmesi güzel olmaz. Baş ar- kaya doğru gidince belki bir “aza- inet,, ifade eder, fakat kadında ol - sun, erkekte olsun biraz aptallığa a- lâmet olur. Ayaktayken başlarmı ar- kaya doğru gerenlerin fikir halleri-! ne dikkat ediniz. Ayakta güzel duruşta göğüs ger- gin olur, omuzlar biraz, ama az, ar- kaya doğru giderler. Karın göğsün ortasından aşağı doğru inecek bir çiz ginin daima gerisinde kalır. Bu güzel vaziyete kendinizi alış- | tırma kiçin en iyi jimnastik - gene -| odanızdaki duvarın önünde, fakat yalnız topuklar, baldırlar, omuzdaki yassı kemikler ve kafatasmın arka - siyle temas edecek surette, durmak- tır. Kadın iskarpinlerinin yüksek ök- çeli olması da bu gergin güzel duru- şu temin etmek içindir. Yüksek is- karpin giyilince vücudun sıklet mer- kezi ileriye doğru düştüğünden, in- san muvazeneyi kaybetmemek için omuzları biraz arkaya, fakat göğsü ileriye doğru, belin tabi büklümünü artirmaya mecbur'olur. Ayak par öne doğru gelir, maklarının ucuyla yürümek ve dans <tmek, bu gergin duruşu. ek zel gösterdiği için artistler öyle yü rümeği pek severler. Bu gergin duruşun bir güçlüğü ğ ve sol tar i varsa o da vücudün raflarımın mutlaka biril tamamına müsavi uzunlukta bulun- masına lizum göstermesidir. Halbu- ki insanda — daha topallık denile - miyecek kadar az olmak üzere — iki tarafında fark bulunabilir. Böyle olunca kalçalardan birini lüzumu ka- dar yukarı kaldırarak iki tarafın ay- ni boyda görünmesini temin etmek zaruri olur. Bu da biraz bolca bir rob içinde hiç belli olmaz. Oturma vaziyeti en güzel endamı bile az çok bozar. Yalnız, bacakları fazlaca uzun, fazlaca kısa, yahut bir az çarpık olanlar oturma Vaziy! i den istifade ederler. Her halde, 0- turma vaziyetinde de vücudün dai- ma gergin tutulması kanununu unut müdafaasının lüzumu veçhile olma- sna hazırlanmalıdır. Himaye tedbirleri evvelden tesbit ve ihzar edildiği ve bunların kati! ve kâfi olduğuna tam kanaat hâsıl olduğu takdirde, üçüncü taarruzun vuku bulması muhtemeldir, | Mussolini'nin zaferi, aşikârdır ki,| bütün Milletler Cemiyeti ve kollek- tif emniyet prensipi muarızlarmın zaferidir. Bunlar, daha şimdiden Milletler Cemiyetinin iflâs ettiğini, hiçbir şeye yaramadığını ve fayda- sız olduğunu haykırıyorlar. (Bize gelince, biz “Milletler Cemiyeti hiç onu bir şeye nafi hale getirelim.” | diyoruz ve o zaman O yalnız mafi| değil, ayni zamanda elzem de ola- caktır. | Milletler Cemiyeti paktı, zecri ted birlerin ne gibi hallerde mütearrıza karşı tatbik edileceğini, kimin bun- ları tatbikle mükellef olduğunu, ta- arruzun nastl tesbit edileceğini, ted- birlerin ne zaman mer'iyete girece- İ duğu vakit kollarını — kele dekolte mamak lâzrmdir. Onun için oturul- olursa — gergin ve açık tutmalıdır. S Lokman HEKİM a niaları olmıyan Avrupa küçük dev- letleri mevzuubahs olduğu vakit, müdafaa imkânı yoktur. Bu kabil hallerde ekonomik zeeri tedbirleri ve boykotajı, bütün aza için mecbu: | ri olmak şartile, tam manesile tat- ru giderler, arka kamburlaşm.boyun | (© “Kazaya kar tedbirli dav Feci bir otomo hir meclisi azasından avukat mahkemede işini bitirmiş; elin- deki gazeteye göz gezdiriyordu. Oku- duğu gazetenin “Tan,, olduğunu gö- rünce çabucak maksada geçlim: büsünü nasıl buldunuz — Ben de şimdi onu düşünüyor- dum. Yaşıyanlar”içili, nakil vasıta larmm herbiri, ayrı ayrı kaza kay- naklarıdır. Otomobile, tramvaya, otobüse, va- 'pura, hattâ bunlardan hiçbirine bin. meyip yaya yürüyenler, günün bi rinde, göze görünür ve göze görü mez bir kaza ile karşılaşabilirler. Evinizden sapasağlam © çıktmız. Fakat, birkaç saat sonra, oraya kan- U bir kemik yığmı o halinde ve bir sedyenin yardimı ile, dönmiyeceği- nizden emin misiniz? Ben, kendi he- sabrma, İstanbulda yaşıyan hiçbir vatandaş tasavvur etmem ki, bir ka“ za neticesinde sakat kalmak gibi korkunç bir ihtimali, gözlerinin önü- ne getirmemiş olsun. İsta hır nokfüdan... kazıya kendilerini sigorta, .çitirmiş olatıla- rın, hareketlerindeki -isabeti daima takdir ederim. Fakat bütün vatan-| daşlarm, kazançlarından muayyen bir parayı sigorta için ayırmalarma imkân var mı? Şimdi ise “Tan” bu imkânı karile- rine veriyor. Hem de, hiçbir karşılık beklemeden... Bilmem, bize söylene- cek başka bir söz kalıyor mu?..,, Belediyenin meşhur avukatı Rami “Tan” ı çok sevenlerden olduğunu söyledikten sonra, dedi ki: — Sizin şu sigorta teşebbüsünüz, bizim evde öyle dehşetli -bir alâka uyandırdı ki sormayın... İlk işim, he- bik etmek lâzımdır. Fakat, bu ted- birlerde ekseriya yalnız başına ta- arruz kurbanmı kurtaramaz, muva- gi olarak süsl tedbirlere müracast edilmek lâzımdır. Silel tedbirler bütün aza için mec- burt olamaz ve bu takdirde mmta- ka paktları yardıma koşacaklardır. İşte Milletler Cemiyetinin taarruza mâni olabilecek ve mütcarrızı ceza- landırabilecek bir vasıta haline ge- İlebilmesi için yapılması icap eden tensikatm veçbesi budur. ğini ve bunların tatbikindeki meç- buriyeti sarih olarak bildirmemek- tedir. Bu meseleye bir sarahat ve vuzuh vermek için yapılan teşebbüs- ler, bazı hallerde kendi iştirakleri hususunda kaydı ihtiraziler düşü- nen. o elâstikiyet.. o amatörlerinin mukavemetine uğramıştır. Milletler Cemiyetinin ve paktının gimdiki iflâsı, henüz kollektif emni- yetin iflâsı değildir. Zira bu emni- yet şimdiye kadar mevcut değildi ve bunu şimdi ihdas etmek lâzimdır. Aşikârdır ki, İtalyaya tatbik edil diği şekilde zecri tedbirlerle, Millet- ler Cemiyeti azasının istiklâlini, bil- hassa Habeşistan gibi coğrafi ma- Lokarno muahedesinin ihlâli ü?e- rine yapılacak müzakereler, konsey azasının bu hakikati kollektif emni- yetin yegâne yolun takibe amade ©- lup olmadıklarmı göstermek imki- nını verecektir. Bunun için, daha gelecek toplantıda Milletler Cemiye- tinin tensiki meselesini derhal mü- zakereye lüzum yoktur. Yakın bir istikbal, Milletler Cemiyeti idareci- leri olan devletlerin barışı bir Avru- pa felâketinin önüne geçilmesi için müessir çare olarak telâkki eden diğer devletlerle beraber tetkikata mı, yoksa yine eskisi gibi sunl ce- vap oyunu oynamaya ve mütearrızla muhtaralar teati etmeğe mi amade Bir başka Bir yabancının dikkate değer sözleri Birkaç gün önce şehrimize gelen Isveç Varşova ateşemiliteri Patriek, Balkanları ziyaret maksadı ile dün 1s- tanbuldan hareket etmiştir. Askeri lise talebelerinin harbiyeye geçiş merasimini gören Patrick, as- kerlerimizden sitayişle bahsederek de miştir ki: “.— Çok gürbüz ve disipline alış- kan bir gençliğiniz vardır. Büyük Ön- deriniz memleketimizde derin bir say- ği kazanmıştır. Ona ve Türkiyeye kar şi büyük hayranlığım vardır.,, ——————— olduklarını gösterecektir. Eskisi gibi devama amade olduk- ları takdirde, bütün meseleler ve ezcümle Avusturyanın istiklâli me- selesi de Habeş meselesi için halen mevzuubahs olduğu gibi ruzname- den çıkarılabilecek demektir. ileri sigorta ettirmek teşeb- | 1-5.905 E RTAJ şı her zami ranmalıyızlı İstanbulda yaşıyan hiç bir vatandaş tasa etmem ki bir kaza neticesinde sakat a mak ihtimalini göz önüne getirmemiş olsu bil kazası ! R di Bolediye avukatı Rah! men gidip gazetenize abot ii mak olacak... Böylelikle ker” eği saya karşı, garanti ettikte mahkemelere daha serbest Küağımı sanıyorum. © Bizişpemesleğin de “ki İ birtakım tehlikeleri vardi” nı üzerine aldığımız ki 1 uları hasım tarafm - vekblf ği rubte edenlere düşman gö” yl kar, Mahkemeye girerkeB:? | meden çıkarken, arasıra. t© lunmak lâzrmgelir. “Yan” ın karilerini #8 şartları araşmda, “mesleki ler,, de bulunsaydı, avukal dan istifade etmek istiye şüphe yoktu. Bununla -P i gortanm hangi nev'i olur eg yaptıran için, daimi bir hAYSEİ tisidir, kaza sahnesi Boğaziçi halkın!” bir isteği — Şirketi Hayriyenin bir baren tatbik olunan ükDS5UYgjÜ sinde halkım ihtiyacma ve seferler yapılmıştı. yi bahleyin Anadolu Ka“ de kalkan posta, en Kali lardan biri haline gelm! ket, bu postaya nisbet” 73 numaralı vapuru tabii ği İ vapur yolcuların hepsin€ memiştir. a Bunun zerine, yele Hayriyeye müracaat 017”. si sabah köprüye çıktıkla" murlara baş vurarak ras tahsisini istemişlerdir. y dileğini nazarı dikkate © bahtan itibaren bu i yük bir vapur tahsis ed”

Bu sayıdan diğer sayfalar: