bi F k: E ir £ b p a Hai T AD UT gea v SARMA No. 133 Muhalifler Türkleri Ziya ŞAKİR yer yüzünden kaldıracaklara yol gösteriyorlardı Ayni zamanda Ankarada bulunan İngiliz mümessili (Binbaşı Vital) e — bütün eşyalarmı topliıyarak mai- yetindeki memurlarla — derhal İs- tanbula hareketi için emir verildiği gizlice haber alınmıştı.. Hiç şüphe- siz ki Binbaşı Mister Vitalin aldığı bu emirle İstanbulda baş gösteren harekât arasında mühim bir müna- gebet vardı. Mustafa Kemal Paşa, Istanbuldan artık ümidini büsbütün kesmişti. Ve onun için, oradaki teşkilâtın mühim unsurlarını derhal Ankaraya çek- mek için, icap eden emirleri vermiş- ti... Şayet Istanbulun mukadderatı; meş'um bir akıbetle neticelenirse, o zaman büsbütün milli varlığa isti- nat edilecek; her tehlikeye karşı en son küdretle göğüs gerilecekti. * Muhalifler; bu felâket zulmetleri fçinde, ortaklarına meşale tutuyor - lar; Türkleri yeryüzünden kaldırıp onun muazzam mirasmma konmak İs- tiyenlere yol gösteriyorlardı. Daha dün, tulumbacı kahvesinde tulumbacı elbisesi giyerek resim al- dırırken, bugün Osmanlı imparator- luğunun (âyan meclisinde aza) 1lık gibi en yüksek ve şerefli bir mevkii- ni işgal eden sabık (maarif nazırı) — ve memleket münevverlerinin baş tacı olan — (Meşhur filosof, Rıza Tevfik bey; âyan meclisinin (Damat Ferit paşa köşesi) ni de tulumbacı kahvesine çevirmekle iktifa etmiyor; (Alemdar) gazetesinin (bir mudhi - kei fecia) başlığı altında yazdığı baş makalede aynen söylüyordu: Aynen (Buhran oldu. Fakat, memleketi - mizin siyaseti dahiliye ve idareyi- sinde zerre kadar bir değişiklik yok- tur. Gene zihniyet (yani türkçesi) kafa, o kafadır. (Evvelki kabinenin ne gibi zaru - retler karşısında istifa edip çekildi- ğini tahattur ve. teemmül edince; (Allahü yestehzi bihim.. ilâh) kavli celilinin delâlet ettiği manayı hikmet, bakkiyle anlaşılır. (Bugünkü harekâtı milliyenin, ha- kikati halin belâgatine nazaran, bir harekâtı mezbuhaneden başka bir gey olmadığını bu kafalar ne vakit hissedecekler.) (Bizim rüfekayı siyasetimiz de, yani (nasyonalist 4- emperyalist -- pan islâmist olan Turancıların tu- haf tabirlerince) Damat Ferit paşa yaranı meyanında bugünkü (heves- kâranı hükümet) i istirkap edecek derecede ahmak bir adam yoktur. (Biz, kemali samimiyet ile itiraf ederiz ki, bu hale çaresaz olmak, memleketi kurtarabilmek için — bir Ferit Paşa değil; kırk tane Bismark kifayet etmez. (Alelhusus o itikattayız ki; kabi- ne teşkilinden evvel yapılacak bir şey, yegâne bir şey vardır. O da, (hareketi milliye) namile Anadolu- yu yangın yerine çeviren bu (celâ- li) lerden haki paki vatanı temizle- mektir.) Rıza Tevfik Bey; cahil, basit, ip- tidaf ruhlu, softa kafalı bir adam olsaydı; bu sözler çok görülmez; ve hattâ Damat. Feridin, Hoca Sabri- nin, Konyalı Zeynelâbidinin, Gü- mülcinelinin, Miralay Sadık Beyin, Kiraz Hamdinin sözlerine yapıldığı gibi, bunlara da külak verilmezdi. Fakat Rıza Tevfik Bey, bunlar gibi değildi. (Sapına kadar münevver) olduğunu iddia etmekle geçinirdi. Ve bu iddia da, hiç yalan değildi... Şu itibarla Rıza Tevfik Beyin (ce- lâli) ne demek olduğunu herkesten daha iyi bilmesi lâzımgelirdi. Rıza Tevfik Bey, pek âlâ biliyor ve görüyordu ki; Paristeki Dörtler; Onlar ve daha bilmem kaçlar mec- lisleri; meyhanelerde dalkavukları- na şunu bunu bağışlıyan sarhoş mi- rasyediler gibi; — tarihi şerefi, ta- rihle başlıyan — (Türk milleti) nin malmı, yağma ediyorlar.. Asırlar- danberi (Efendi Türk) ün sayesinde ve himayesinde yaşadıktan sonra, şimdi ona ihanet ve hiyanet eden nankörlere bağışlıyorlardı... Bu he- sabı sormak, Türkün hakkı değil miydi?.. Ve kendinde bunu soracak kadar hak ve kudret bulan Türke, (celâli) mi denirdi?.. Rıza Tevfik Bey; mütarekenin ilk günündenberi, sokakta rastgeldiği İngiliz neferlerinin cıgarasından cı- garasımı yakmağı Şşeref addetmiş; İngiliz zabitlerinin istiskal ve haka- retine uğramağı: — Hakları var. Galipler, azamet- li olurlar. Diye, pek tabii telâkki eylemişti. Fakat Türk; hiçbir zaman zilleti şe- ref addetmez; benliğine karşı göste- rilen hakareti tabif telâkki edemez- di. Türk ölür, fakat inlemezdi. Rıza Tevfik Bey de görüyordu ki; hiçbir galip millet, mütarekenin ilk günündenberi İstanbul sokaklarımı çiğniyen (galipler) kadar kaba bir gurur göstermemiş; insanlığın aziz ve mukaddes gururunu iğrendirme- mişti... İnsan vicdanınımn en büyük sermayesi olan bu gururu ezdir- mek, çiğnetmek istememek, — acaba (celâli) likten mi ileri gelebilirdi?.. Trakyadan, Havran dağlarma ka- dar uzayıp giden; Garbi Anadolu, Adana, Maraş, Antep, Urfa cephele- rinde; milli şeref ve istiklâlini mu- hafaza etmek için, aziz vücutlarını düşman kurşunlarına — karşı geren; yurdu ve milleti için seve seve ba- gırlarımnı deldiren, insanlığın en yük- sek fazileti olan namus vazifesini ifa etmek için en küçük bir şikâyet ıstırabı bile çıkarmadan tatlı canını feda eden Türk evlâtları, nasıl (ce- lâli) addedilebilirdi?.. Bu suallerin cevabmı, yine bizzat Rıza Tevfik Bey vermişti... Sözüne her halde inanılması caiz olan bir zatın, kendi müşahedesine nazaran bize anlattığına göre, Rıza Tevfik Beyin bu makalesinin intişar ettiği gün, Rıza Tevfik Beyle içli dışlı gö- rüşen bir ahbabı doğruca âyan mec- lisine gitmiş; elindeki gazeteyi gös- termiş: — Filozof!.. Utanmadın mt bun- ları yazmağa?.. Demişti... Rıza Tevfik Bey, haki- katen (filozof) olduğunu ispat et- miş.. hiç kızmadan, hiç telâş etme- den; elini cebine sokmuş, cüzdanını çıkarmış, içinden yüz J1iralık bir banknot çekmiş, o yazıların üstüne kapamış: — Aziz dostum!.. Hangi yazıdan bahsediyorsun. Göster bakalım, o yazıları, Cevabını vermişti... Tıpkı Ali Ke- mal Beyle, ismini anmak istemedi- ğim büyük bir edip ve şair gibi... (Arkası var) Büyük LükS ” SABUNUDUR , VE *Bir-TURAN-MAMULATIDIR D BiR *TURAN- MAMULATIOIR BANYO SABUNU TAN W Abone ve ilân şartları: Türkiye için Dışarı içır Lira K Lira K Bir aylık ı so -- * 4 — 8 - 6 » 7 SO 14 - 1 yillik M - 28 — Sigortalı abone şartları Yıllık Altı aylık 1700 900 Nân için Nâncılık Şirketlerine müracaat edilmelidir. Küçük ilânlar doğrudan doğ ruya idaremizce alımabilir. Küçük ilânların 5 satırlığı bir defalık 30 kuruştur. 5 satırdar fazlası için satır başına 5 kuru: almır Bir defadan fazla için ye kfüindan *» 10 kurus İndirilir © J BULMACAMIZ | 1 23456789101 ' :V'î T 2 le? 3 | 4 5 &T ?7 T 4 ! 9 10 Ki SOLDAN SAĞA VE YUKARDAN AŞAĞI 1 — Avrupada bir devlet (9). 2 — İlbay (4). Bir hece (2). No- ta (2). 38 — Millet (4). Medet (4). 4 — Buğu (3). Pây (4). Uzak ni- dası (2). 5 — Beyaz (2). Züppe (5). 6 — Belediye (4). Mahruk (5). T — Oruç ayı (6). Mısırdaki ne- hir (2). . 8 — Hücum (4). İstemiyerek ya- pılan zarar (4). 9 — Memba (5). 10 — Fazla doldurulmuş (5). Ba- ba (2). 11 — Tren arabaları (5). Işık ve- rir (5). DÜNKÜU" BULMCAMIZIN HALLI 1 — Paravan (7). Dar (3), 2 — (2). Dolu (4). 3 — Rica (4). Alık (4). 4 — Alaman (6). 5 — Ara (3). 6 — Adana (5). Ok (2). 7T — No (2). Do (2). Azar (4). 8 — L (2). Akaret (6). 9 — Dul (3). Ze (2). 10 — Irk (3). Atak (4). il — Rak (3). ÜUÜçÇÜN LAALARK 80 - 100 lira irad getiren piyasa- nın işlek yerinde dükkân — veyahut Ayaspaşa, Cihangir, Kabasakal'da denizi gayet iyi gören ve önü kapan- mayacak kâğir bina arıyorum. Fia- tı, mevkii, geliri, vergisi hakkında tafsilâtlı mektupla TAN gazetesinde İşıkbay rumuzuna müracaat. ZAYI — 3966 sicil No. amatör şo- för ehliyetnamemi kaybettim. Ye- nisini alacağımdan zayiin hükmü yoktur. Omiros Mumcu ZAYI — Üsküdar Kız San'at Orta kısım 1933-1934 senesine ait almış olduğum mezuniyet diploma suretini zayi ettim. Aslını alacağımdan ev- velce almış olduğum diploma sureti- nin hükmü kalmadığını ilân ederim. Şükriye İstanbul İkinci lera dairesinden: Mahcuz ve paraya- çevrilmesi mu- karrer bir adet istim kazanı 18 ma- yıs 1936 pazartesi günü saat 16 da Istanbulda Sultan hamamında Yeşil direkte Polis karakolu — karşısında Hoca hanında 8 numarada açık ar- tırma ile satılacağından taliplerin ayni gün ve saatta mezkür mahalde hazır bulunmaları ilân olunur. (22983) TAN ZAYI — Galata Ithalât gümrüğün- den aldığımız 1612 numaralı beyan- nameye aid 300825 — sayılı ve 10-7-935 günlü, irat makpuzunu za- yi ettik.. Yenisini — çıkaracağımız- dan eskisinin hükmü olmadığını i- lân ederiz. Sadık oğlu Mustafa Ah- met ve Şürekâsı. 15-5-98388 ——— —<— Mbodek EKETİLR " AN Koyun otlatm ak yüzünden büyük bir kavga oldu Balıkesir, (Tan) — Büyükbostancı köyünden Çoban Ahmet, koyun sü- rülerini başka bir köy otlakiyesinde otlattığı için başka çobanların teca- vüzüne maruz kalmıştır. Vak'a şöyle olmuştur: Bostancı köyünden Çoban Ahmet iyi bir otlakiye bulmak ve koyun sürüsünü otlatmak üzere Nergis köyüne ait bir otlakiye- ye koyun sürüsünü sokmuştur. Nergis köyü çobanları, hemen Ahmedin olduğu yere gelmişler, sert ve ağır bir lisanla koyunlarını alıp çıkmasını söylemişlerdir. Ahmet, sürüyü hiçbir tarafa götüremiyeceği cevabını ver- miş, bu cevap işi kızıştırmıştır. Nergis köyü çobanları sopaları, bıçakları, tabancaları çekerek Ahmede hücum etmişlerdir. Ahmet, bu boğuşma esnasında kurşunla yaralanmış- tır. Silâh seslerini duyan köylüler hemen mahalli vak'aya yetişmişler, ya- ralı, baygın bir halde memleket hastanesine getirilmiştir. Suçlular hak- kında takibata başlanmıştır. Kaçakçı kadın mahküm oldu Balıkesir, (Tan) — Edremit ilçesinin Hekimzade uramımdan Fatma ile kızımın kâğıt kaçakçılığı yaptıkları haber almmş, yakalanarak ihtisas hak yerine verilmişlerdir. Yapılan duruşmada Fatma altı ay hapis cezasına çarptırılmış, kızı be- raet etmiştir. Gayrifenni şekilde yapılan Terme'den Samsun, (Tan) — Samsuna bağ- lt Terme kazasında çeltik ziraati ol- dukça ehemmiyetli bir safhada bu- lunmaktadır. Şimdiye kadar gelişi- güzel yapılan çeltik ekiminin bundan böyle sıhhi ve fenni mevzulara uy- gun bir şekilde yapılması için vilâ- yetçe gereken teşebbüslere girişil - miştir. Sıhhat ve Ziraat Bakanlık- larmca 1936 yılma mahsus olarak, “Çeltik ekiminin ne gibi şartlar için de yapılabileceği” hakkında hazır - lanan talimatname vilâyete gelmiş ve bu talimat ilgili bulunan bütün köylere bildirilmiştir. Çeltik ekimi- nin sıhhi ve fenni şartlar dairesinde yapılmasını ve bu talimatın tatbiki- nin temini için vilâyetten gösterilen lüzum üzerine Ziraat Bakanlığı çel- tik uzmanlarından Rahmiyi bu işe memur olarak vilâyetimize gönder- miştir. — Rahmi, Termeye giderek çeltik sahalarını tetkik etmiştir. Çeltik ekimi çorak ve sulak arazi- de yapılmakta ve bu da ekicilerin bir görünüş sıhhati üzerinde fena tesirler husule getirmekte olduğundan bu yıl ancak talimata uygun olan sahalarda ekim yapılacak ve bunun haricindeki yer- lerde çeltik ekimi yasak edilecektir. Bu civardaki köylülerin sıhhi du- rumlarını sıtma mücadele cemiyeti yakından takip etmektedir. Terme- de çeltik ekiminin gelecek yıllarda en iyi bir şekle konması için muay- yen bir program tatbik edilecektir. Baba oğul boğuldular Trabzon, (Tan) — Elektrik şirke- ti memurlarmdan Giresunlu Hüse- yin ile oğlu 13 yaşlarındaki Musta- fa, Visera'da fabrika yanmdaki ku - lübede otururlarken, birdenbire dağ- dan inen selin zorile tutunamamış ve sürüklenerek boğulmuşlardır. iPEK ve Dühuliye 20 - Balkon Sinemalarında bugünden itibaren YA AF LYA KA MA MELEK 25- Hususi 35 kuruş Çukurovavcî;arında yeni ekim vaziyeti Çukurova, (1an) — Havalar çok iyi gitmektedir. Çiğit ekimi hararetle devam ediyor. Ekim, nihayet on beş güne kadar bitmiş olacaktır. Birkaç hafta evvel yağan sürekli yağmur- lar, pamuk ekimini bir parça gecik- tirmiş olmakla beraber çijftçiler büs günlerde bu yüzden kaybedilen 20d- mamnı telâfi etmek tçin hürdretle uğ raşmaktadırlar, Ekim iyeti, sureti iyedi memnuniyeti mucip bir haldedir. Ka rataş ve havalisinde arpalar seçilmek teodir. Kıbrsr Mığı lar vVaş kararmaktad#.y 'l:ou?%ıg?;ı bakımından iyi neticelere kavuşacak kazalar arasındadır. Yeni buğday mahsulünün istihsali- ne pek az bir zaman kaldığı için stok buğday fiyatlarında mahsüs bir dü- şüklük başgöstermiştir. Yirmi gün — önce kilosu 5,£5 kuruşa satılan buğ- daylar, bugün 4,5 kuruşa küdür düş müştür. Havâların müsait gidişi, pa muk mahsulünün de çok verimli ola cağı kanaatımı kuvvetlendirmekte « dir. a ga Tuhaf şey Dilsiz bir çocuk konuşmağa başladı İzmir, (Tan) — Köşk nahiyesin- de oturmakta olan İzmir Dilsiz mek- tebi mezunlarından dilsiz Hüseyin, geçen gün arkadaşı -Zustafa ile Karâ gerneye gitmiş ve bir aralık uyu * muştur. Hüseyin, uyandıktan sonrâ dili açılarax arkadakşını ismile ça * ğırmaya ve konuşmaya başlamıştır. Çocuk sevinç içindedir. Çocuğun fiZ yolojik vaziyeti ve dil çözülüşünün â milleri mütchassıslar tarafından & “ raştırılacaktır. Hüseyinin İzmir mer kezine çağırılması muhtemeldir. Ekmek fiatleri indirildi Balıkesir, (Tan) — Uray Kurulunun toplantısında buğday fi” yatlarında görülen tenezzül üzerin? birinci ve ikinci nevi ekmeklerdef yirmişer para tenzilile 9,5 ve 12 kü” ruşa ve üçüncü nevi ekmekten de bir kuruş tenzilile 6 kuruşa verilmesit? karar verilmiştir. ” | Küçük Haberler I T * Balıkesir, (Tan) — Balya ildö” sine bağlı Hacı Hüseyin kö; 22 yaşlarında Ahmet, evinde ölü;i: larak bulunmuştur. Yapılan tah' çaç katta ve adli muayenesinde K ecelile öldüğü anlaşılmıştır. pi * Amasya, (Tan) — Kültür gi rektörü Fevzi, Senelik teftişleri ci başlamıştır. Kültür direktörü M? zifona gitmiş, ilçenin kültür vaz! tini tetkik ve bütün mektepleri F trol etmiştir. !pog * İzmit, (Tan) — Vilâyetin hayatında son aylar içinde mn—“’; bir durgunluk göze çarpmaktâ' İdmarnıyurdu ile Akyeşilsporun h’r’: ketsizliği Izmitlileri yanlış bir 2671 du’ ba sürüklemiştir. 19 'Mayısın bir spor günü olacağı temin yllx mektedir. Halk, bu arada bu DÜ3 günün ilk klüplerinin hareketit? sile vermesini bekliyor