25 Mayıs 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

25 Mayıs 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kaim 2 GÜNAŞIRI Semsiye taşıyan adamı Acıdım zavallıya! Sanki ne yapmıştı da İtalyanlar onu kurşuna dizdi? Ne mızrağı, ne süln- güsü, ne kalkanı vardı. Hattâ bir kolu yoktu, denebilir, Ayakları kendi- nin değildi. istediği yana dönemez, İst oturamazdı. Bir göle, tediği tarafa gidemez, istediği yerde di; fakat uzviyeti olan bir gölgel Krallar kralı Hale Selâsie'nin şemsiyesini taşıyordu. Bu vazifenin ken- disini bir gün ölüme sürükliyeceğini sulhperver işini seçmişti. Bütün harp müddetince bir kolu havada, yerde, adımları efendisinin adımlarına bağlı, hiç düşünmüş müdür? Dünyan en başı iradesiz, SessİZ, ZAFArSIZ, âdeta Milletler Kurumuna dikilmiye lâyik bir timsal halinde yaşadı. Bü- tün kılıçların sıyrıldığı bir sırada o, tek başma, elinde sulhu müsalşmeti tutuyordu, Efendisi, isteseydi böylece Cenevreye kadar peşinden gelebilirdi. kat isteme: Fa- , Krallar kralı düşündü ki: Avrupada başkasına şemsiye ta- gıtmak âdet değildir. Medeni zannedilmemekten korktu, Senelerdenberi gölgesinde yaşadığı adamı bıraktı ve alıp memleketini terketti, şemsiyesini bu sefer kendi eline Fena usul... Fakat ne çare! Asırlardanberi hükümdarlarm an'anevi ah- lâkı budur. Onu, ihtimal kaybettiği şemsiyenin izini araştırırken yakaladılar ve bir çapulçu sanarak kurşuna dizdiler. Hayatını en ucuz o verdi: Bir şemsiye uğuruna! Zavallnın ölümünü düşünüyorum; muhakkak şöyle olmuştur; Tüfekler patlaymea boynu bükülüvermiş, kolları yana düşmüş, delik deşik entarsinden çıplak ayakları çıkmış, âdeta fırtmada tersine dönmüş eski bir şemsiye gibi yerlere serilmiştir.! ORHAN SEYFİ Si Acaba bozuldu mu? Dünkü Fenerbahçe - Beşiktaş ve Galatasaray - Güneş muhtelitleri ma- buçukta oynanacaktı. Va kit geçtiği halde takımlar ortada rünmiyordu. Saat beşe yaklaşıyordu, yine takımlar ortada yok. Bu aralık birisi endişesini gizliye- medi: — Antant bozuldu mu yoksa. Arkadaşı ikaz etti: — İşte çıkıyorlar, antant yerinde| demek. — Hayır, bir şey değil, bizim elli kuruş dostluğa kurban gitmesin! . | Tarihi resimler Maça Fenerbahçe - Beşiktaş, Fener formasilep Galatasaray » Güneş te masile çıkmışlardı. oğralçılar karşıları - ha aldılar ve ayrı ayrı resimlerini çek tiler. Resimler çekilirken birisi şöyle dedi | arih! fotoğraflar alınıyor. Ya- rım kalan Fenerbahç çından sonra iki klübün oyuncuları ayni muhtelitte; senelerce sonra da Galatasaray ve Güneş futbolcüleri| ayni muhtelitte... Bu resimleri müze-| ye göndermeli. Futbolun hokkabazı Maç çok samimi ve o kadar da gü-| zel oldu. Her iki takımda en iyi oy - »iyanlar Faruk, Rebii, Hâşim, Hüs- nü ve Fikretti. Fekat yirmi iki oyun- cu içinde takımma en faydalı ölan ve istisnasız herkesin takdirini kazanan Rebii idi Rebii, zaman #amân bütün takımı sürükliyen, karşı taraf için tehlikeler yaratan ve golleri hazırlıyan oyunile mükemmeldi. Bir aralık, onun bu güzel oyunu| karşısında coşan bir seyirci | — Vallah bu Rebit, futbolün Zati Bunguru! Dedi. Gerçekten Zati Sungur'un el çabuk Tuğuna denk gelebilecek bir ayak ça- bukluğunu bu futboleide görmek ka Dostluk Maçın sonları yaklaşıyor... Galata- saray - Güneş muhteliti 3-0 galip va- riyette. Öteki muhtelit hiç olmazsa bir gol çıkarmak için uğraşıyor. Bu aralık, elindeki kutuyu sallıyan bir satrer içinde kalmış bir nane şeke- ri yuvarlağını göstererek bağırdı: — Haydi, bir dostluk kaldı! Meğlüp muhtelit taraftarlarından biri saatine baktı ve içini çekti: — Burada da bir dostluk kaldı! Fikir köşesi Fransız ata sözleri serisinden: 111 — Gözler ruhun aynasıdır. (Ruh! hisler ve hırslar gözlerde 0 kunur) © 112 — Gözler ağrıyınca ancak dir- sekle dokunmalı. (Ağrıyan göze el sürmemeli) * 113 — Arpa ile yula? arasında kal mak. (İki cami aracında bermamaz) 114 — hliğin! almak için kemiği kır uvaffak olmak 'çin müsşbüller - amala DERİ Bilginizi Yoklayınız 5 Sorular — Sağlam ve normal bir insan sa- atte nekadar Idrar çıkarır? — Voyvoda ne demektir , — Pakometre nedir? — “Musikinin Prensi, lükabınr al- mış olan bestekâr kimdir, başka lâ kabi var mıdır ve asıl ismi nedir? — Kale boğazmın genişliği neka - dardır? Dünkü soruların cevapları $ — Hakiki Macaristan kaç senesinde başlar * G— s04 te, — Yumurta yağı nerede kulla- nılır? C — Yumurta sarısından husus bir muamele ile çıkarılan yumurta yağı tıpta ve İnce derileri yumuşat - mak için sahtiyancılıkta kullanılır. $ — Hünyadi Yanoş suyu nedir? ( — Budapeştede Bloksberg şima- linde başlıcaları Elizabet, Hünyadi, Rakuçi, Fransuva Jozef, Viktor İsim lerini taşıyan kaynaklardan alman tuzlu müshil maden suyu. 8 — Ipnotizma nedir ? C — Asabı müsait kimselerde mey dana getirilen sun'i uykuyu tevlit e den hallerin umumi heyeti, 8 — Ibni Batuta kimdir * C — Sayahatlerile meşhur âlimi, (1304 - 1378) BL 115 — Kemiksiz et olmaz, (Dikensiz gül olmaz) 116 — Iyi bir köpek hiçbir zaman iyi bir kemik yakalamaz. (iyi bir şey hiçbir zaman lâyik o- lanlara gelmez) 117 — Paskalye arifesinde balıkçı olmak (Bir işi, hiçbir kâr getirmiyecek bir zamanda tutmak) 118 — Duvarlar konuşur. (Duvarlarım kulağı var) 119 — Konuşmak kolay, tarihi Arap) susmak güştür, (Sır, kolay saklanmaz) 120 — Sabahm sözleri akşamm sözlerine benzemez. (İnsanlar çabuk fikir değiştirirler) ——— -——— Şehir Tiyatrosu Bursaya davet edildi Şehir Tiyatrosu artistleri Hazira- nm ilk haftasında, birkaç temsil ver- mek Üzere Bursaya davet olunmuş- İlardır. Bu küçük turnede temsil edi- lecek piyesler arasmda (Müfettiş) isimli komedi ile Müsahip Zade Ce- ilin (Balabanağa) isimli piyesi ve Nizım Hikmetin (Unutulan Adam) isimli dramı vardır. Fransız Elçisi Parise gitti Evvelki sabah Ankaradan şehrimi 76 gelen yeni Fransız elçisi Ponsot, dün akşam Parise müteveccihan ha- reket etmiştir. Ponsot, Pariste bir ay kadar kalacak ve bu esnada teşekkül edecek olan yeni Fransız kabinesinde mevkli iktidara gelecek Bagvekille, ha riciye hazırma, Ankarada yaptığı te- masların neticesi hakkmda izahat verdikten sonra tekrar memleketimi- tetkikatını genişletiyor” / edilecek, halk musikisi bakımından İolduğundan aralarında k ŞEHİRDE OLUP BİTENLER Halk musikisi Konservatuvar bu yıl Konservatuvar direktörlüğü, halk bilgisi (Folklor) araştırmalarına bu sene bilhassa ehemmiyet verecektir. Bu tetkikatın şimdiye kadar noksan kalmış olan kısımları bu sene ikmal en ehemmiyetli görülen kısımlar tes bit edilecektir. Bu seneki tetkikatm, bundan evvelkilerine nazaran daha geniş ve şümullü mahiyetini şöyle İzah etmek kabildi 1 — Halk bilgisi araştırmaların - da, bu sene, en son ilmi metotlar ta- kip edilecektir. Bundan evvelki se- nelerde yapılan tetkiklerin verdiği neticeler gözönünde tutulacak, Av- rupa ve Amerikada bu araştirmala- cın ruhu olarak kabul edilen metot- lar tatbik edilecektir. 2 — Şimdiye kadar halk mı tetkiklerinde sade besteye ehemmi - yet veriliyordu. Memleket duyguları bi geniş bir içlilikle anlatan bu bet teler kadar, halk oyunlarının da €- hemmiyeti dikkati çekmektedir. Ana vatanm her bucağında, yerli musikinin yanıbasnda, ondan hiç Av cılmıyan bir “halk oyunu” vardır. Musikile oyun. beste ile hareket, bi- birlerine o kadar karışmış ve kay- aşmıştır ki, buriların ayrı ve mü - cerret olarak tetkikinden çıkacak mâna, halk duygusuna hâkim olan ruhu ifade eylemektedir. Bunu nazarı dikkate alan konser- Fgayrimübağiller, cemiyetin, ga Gayrimübadiller Azalar cemiyetin lâğvını istiyorlar Gâyrimüibadiller kongresi Haziran | içinde toplanacaktır. Alâkadarlar bu defaki kongreye büyük bir ehemmi» 4 yet vermektedirler. “Çünkü; ekseri badillerin istekleri ul sey yapamadığını ve rini tahakkuk — ettiremeriğin! iddia ederek bu cemiyetini lâğvını istemek tedirler. Bu talebin, kongrede büyük gürültülere yol açacağı ve c Lin yaşamasını iltizam edenlerin, bu talebe şiddetle itiraz edecekleri an- laşılmaktadır. yrimübadillerin istekleri umu - miyetle iki nokta üzerinde temerküz etmektedir. Bunlardan birin tışa çıkarılan emlâke - kıymetinden çok fazla fiyat takdir olunması ve ikincisi de çok hisseli emlâkin satış | çıkarılmasıdır. Bu vaziyet, satışlara alâkasızlığı icap ettirmekte ve satiş yapılamadığı için de bonolar müte- badiller, kongrede, bu noktalar Üze- rinde kat'i müracaatlar yapılması İ- çin teşebbüslere girişeceklerdir. Tayyare seferleri bugün başlıyor Ankara - Istanbul hava servisi bu- | vatuvar direktörlüğü, halk müsikile- rini plânlarla tesbite çalışırken, bu | oyunların da filmlerini almaya karar vermiş ve bü sahada hazırlıklarını tamamlamıştır. Araştırmayı yapa - cak heyet bu sene Garbi Anadoluyu Ege mmtakasını dolaşacaktır. Poliste Bir berber çırağı ağır surette yaralandı Dün öğleden sonra Tophanede kari bir hâdise olmus, bir berber çırağı sabıkalılardan Hizır tarafından ca yaralanmıştır. Vak'a şöyle Ol tur: Sabıkalılardan Hızır Tophane cad- desinden geçerken avucundaki ka - bak çekirdeği kabuklarını berber Sar lihin dükkânmn önüne bırakarak ge- çip gitmek istemiştir. Bu sırada bi hin çırağı berber Ilyas, Hızırın yaptı- İt bu harekete Mâni olmak İsteği den iki kişi arasında ağız kavgası baş lamıştır. Berber İlyasın sözlerine kı- zan Hızır, oradan ayrılarak köşe ba- yna gitmiş ve berber çırağının geç - mesini beklemiştir.Bir müddet sonra İlyas yemek tsmarlamak için gittiği aşçı dükkânmdan geri döndüğü siri- da Hızırla karşılaşmış ve sralarında tekrar kavga başlamıştır. Bu sirada Hızır belinden çıkardığı biçak ile Ilyası iki yerinden ağırda ya ralamıştır. Yaralı, dükkünma gire - rek bağırmağı başladığı sırada Hzr da Dolmabahçeye doğru koşmağa başlamıştır. Vak'ayı haber alan po- lis yetişerek suçluyu yakalamıştır. Ağır yaralı Ilyas Beyoğlu haztanesi- ne kaldırılmıştır. İlyasın yarası çok ağırdır. Tahkikat devam etmektedir. Şehirde bir çok yaralama vak'aları oldu Son 24 saatin yaralanma vak'ala- rı şunlardır: 1 — Sabıkalılardan Arap Ahmet, adımda biri, Tophaneden geçerken Lu rahimle kavgaya tutuşmuş ve onu kunduracı biçağile yaralamıştır. Suç- lu yakalanmıştır. 2 — Kasımpaşada oturan Sabri, 80 kakta oyniyan kaym biraderinin ço- cuklarma darılmak istemiş, oradan geçen Hakk: admmda biri buna mâni çıkmış tr. Hakkı, Sabriyi yaralıyarak kaç- mış, fakat yakalanmıştır. 3 — Kasımpaşada bakkalirk eden Silleymanla Şaban bir alacak mesele- sinden kavgaya tutuşmuşlardır. Bün- ları gören Şabanı kaym biraderi, ka- rısı ve kız kardeşi de araya girdikle- rinden kavga büyümüştür. Şabanm tarafı Süleymanı döverek muhtelif yerlerinden yaralamışlardır. Suçlu - lar yakalanmıştır. 4 — Fındıklıda Saka Örner, çeşme de su doldururken su memuru Hik - metle kavgaya tutuşmuş ve onu te ze dönecektir. neke ile yaralamıştır. * İtir, Mustafa, mahfuzen götürülürken gün başlıyacaktır. İlk tayyare bugün saat onda Anka radan hareket edecek ve 11,90 de Ye- şilköye inecektir. İstanbuldan 1530 da hareke tedilecek ve bir saat elli da kika sonra Ankaraya muvasalât edi- lecektir, İmadiyen sukut etmektedir. Gayrimü | reva gönderilecektir. Muamele vergisi Ticaret Odası bir rapor hazırlıyacak Fabrikatörlerin muamele vergisi - ne dâir olan bakkında hükü #tle temas etmek Üzere Ankâi giden Sanayi Birliği Reisi: Vasıf. rimize dönmüş ve Ankarada yaptı temaslar hakkında, örlik idare h tine lâzimgelen izahatı” verd #onfa, tekrar Ankaraya Reisin verdiği izahata na: ye Vekâletinin hazırladığı yeni mu- amele vergisi projesi, Meclis İktısat enellmenine verilmiştir. Bugünlerde encümenlerde müzakereye baslana- caktır. Ayrıca, bu iş için, bugün saat on beşte, Ticaret ve Sanayi Odası erkân: ile bellibaşlı fabrikatörler bir toplantı yapacaklar ve muamele ver gisinin tahsil şekli üzerinde kendi noktai nazarlarmı bildirir bir rapor hazırlayacaklardır. Bu rapor Anka- Umumiyetle, bildirildiğine göre, fabrikatörler, muaniöle vergisinin, satış fiyatları Ü- zerinden tarhedilmesini muvafık bul m İmamakta ve bu şekilde tahsilât yap makla verginin tamamile cibayet e- dilemiyeceği için. bundan hüküme - in de zarar gördüğünü ileri sürmek» edirler. Bundan başka, bu şekil büyük sa- nayi müesseselerinin de kurulmasi- na engel olarak gösterilmektedir. Çünkü bu şekil fabrikalarm parça - lanması ve daha küçük sanayi mü- esseselerine ayrılmasını mucip ol - maktadır. İddialara göre, verginin t t gümrüklerde almmasr bütün müşkü lâtı ortadan kaldıracağı gibi, bünd ve hem de hü kümet istifade edecektir. | Küçük Haberler * Emirgünda bir mahfel açıldı — in saat 14 te Emirgân gençler mah felinin açılış töreni vapılmıştır. Tö- rende Boğaziçi gençleri ve parti e£* kânı hazır bulunmuştur. Töreni aça parti ocak reisinden sonra gençlef mahfeli başkanı Mazhar Diker geriy# gelerek gençlere muvaffakıyet dile * miştir. Bundan sonra mühendis Fet hi-ve Hamdi tarafmdan birer söyle” verilmiştir. Açılış töreni bittikten sof rlanan büfeye götü” İ ndilerine çey ve pasta ik“ İram edilmiştir. * Ünitürk tahvilleri — Ünitür$ tahvillerinden vâdesi gelen faiz kupon larının ödenmesine buğün başlanacak” İter. Bu tahviller, kuponları kesilmi$ olarak 21/75 liradan muamele gör © mektedir, * Şark demiryollarında emanet dir iresi — Şark demiryolları Sirkeci İ* tasyonunda bir amanet dairesi agrı” tir. Buraya bırakılan eşyalar için 69 kuruş Ücret alnmakta ve sahipleri tarafından aranıncaya kadar sakla maktadır. * Bagajların nakli için bir aras almıyor — Gilmrük yolcu salonund bagajlarm hususi arabalar vasıtasi taşınması “için yapılan tecrübelerdel muvafık netice almmuıştır. Bu arabs * lardan beş tane sipariş olunmuştüf” Bu suretle yakmda yolcu salonund$ sırt hamallığı kalkmış olacaktır. | Tütün eksperlerinin imtihanları Tütün eksperlerinin imtihanları çin yeni bir nizamname hazırlanın!” tır. Bu nizamnameye göre yakmâk İzmir, İstanbul ve Samsunda bu İm” tihanlar için birer imtihan heyeti tef Kil olunacaktır. İmtihanlara 1 Tem“ muzda başlanacaktır. z Karısı Zemineyi Rumelihisarı sur- larmdan birinden aşağıya atarak öldürmekten suçlu Yozgat manif turacı Mustafa, Emniyet Müdürlüğü tarafından Adliyeye teslim edilmiş» yanında bulunanlara suçlusu bulun- duğu feci hâdiseyi anlatmış ve şun- ları söylemiştir: “. Yozgatlıyım. Beni tanımayan yoktur. Namusumla yaşayan bir & - 'damdım. Zengindim. Zemine ile yir - mi sene evvel evlendim. Üç çocuğu” muz vardır. Birkaç sene evvel has- talandım. Her yaz, İstanbula istira” hat etmek için geliyordum. Karımla altı senedenberi dargmdım, Hasta - landıktan sonra beni istemez oldu. Düşmanlığı o kadar İleri götürdü ki, yemeklere zehir bile koyacağından şüphelenmeğe başlamıştım. Geçenlerde ; Istanbula beraberce geldik. Boğaziçinde bir ev tutmak İs tedik. Hâdise günü, evden çıktık. Bebeğe doğru gidip bir ev arayacak» tık. Yanımızda şoför Salâhaddinin karısı Nazike de vardı. Bebekten Hi- sara geçtik. Niybet toprağı bulmak maksadile surlardan birine tırman- dık. Ben merdivenlerde tıkanıp kal- dım. Karımla Nazike yukarı çıktılar, Aşağıya İnrken karıma: “.- Ben arkandan yavaş yavaş İ- nerim, sen in. dedim. Bana kızdı. U- zerime çullandı. Beni aşağıya itmek istedi. Bir aralık Zeminenin Nazikeye: “— GL yardım et, sana vadetti- im şeyi vereceğim.,, dediğini de işit tim. Halbuki, Nazike kaçıp gitmişti. Mücadele sırasında Zeminenin ayağı kaydi. Beni bıraktı. Düşmemeğe çok çabaladı. Müvazenesini kaybederek surdan aşağı yuvarlandı. Ben de ken dimi zor kurtardım. Aşağıya indi - Korktuğum için polise yalan söyle- dim. Nazikeyi sevdiğim için Zemine- yi öldürdüğüm haberi katiyen yalan dır. Böyle dermansız bir adam baş- ka bir kadınla meşgul olabilir mi? Karımın maksadı, beni öldürmekti. | Sarı Elmasyanı öldürenler yakalanıyor mu? Karısını öldürmek suçile Adliyeye verilen manifaturacı Mustafa Sarı Elmasyanı öldürenler nihayet bulunuyor mu? Zâbıta, bir sene evvel Sarıyerde otüran Madam Elmasyanı öldürenle rin izi üzerindedir. Calibi dikkat bir Ipucu: bulunmuştur. Pakip ve'tetkik edilmekte ölen cinayetle alâkalı iş şudur: Behice adında bir kadm Samsun- daki kocasmm yanından kaçmış, bu- raya gelerek İstinye dok işçilerin - den Hüseyinle beraber yaşamaya başlamıştır. Vakti hali pek iyi olma» yan Behice, göçen gün Kapalıçarşıya gitmiş, oradaki kuyumculardan biri- ne gayet kıymetli bir yüzük satmak istemiştir. Kuyumcu, bu değeri yük- sek yüzüğün Behicede bulunmasın - dan ve satılığa çıkarışından şüphe- lenmiştir. Zabıta, kadmı nezaret al- tma almıştır. Behice, yapılan sorgu- da, yüzüğü Samsunda ölen bir ka r söylemiş ve ısrar €- terkedebileceğini de ilâve etmiştir. Kadın biribirini tut- mayan sözleri üzerine yüzük, Ma - dam Elmasyanı tanıyanlara gösteril miştir. Birkaç kişi yüzüğün Madam Elmasyanın yüzüklerinden biri oldu ğunu söylemişlerdir. Katiller henüz yakmda meydana çıkarılacağı umu» Fakat kendisi kurban gitti... tuyor. belli değildir. Cinayet faillerinin pek Karısıni “surdan “aşağı aftan adam "6 beni öldürmek istiyordu!" diyor Ne dersiniz? al iş n ŞNN Yapışkan kanapeler Bir okuyucumuz gönderdiği mek tupta diyor ki: “Haliç vapurlarının işletmesi bel diyeye geçtikten sonra, seferler” hissedilir bir intizam temin edildiği ni memnmmiyetle gördük. Ve und” ki, Haliç yolculuğunun daha sürst” yapılması İçin doğru postalar edilecek, Haliç halkı ötedenberi e diği bir dileğe kavoşacaktır. Fakf maalesef, belediye, işin bu cephesi henliz yoluna koyamadı: Eyüp - KöP rü yolculuğu hâlâ bir saati aşıyo”” Vapurların pintiliği, tarifenin ağır” ğı Haliçliye bıkkanlık getirmekte Vİ devam. Ve şimdi biz, belediyenin We ni vapurlar satm alarak değil, olmazsa, eldekileri takviye ve teni etmek suretile ihtiyacr karşılsi” tedbirler 'alnasnı bekliyoruz. Size asıl yazmak istediğim J değil. Haliç vapurlarmın yeni Pp, dahlanan tuhaf bir huyundan, yz, kanlığından bahsetmek (istiyo Anlatayım. ii Muvakkat Haliç idaresi, sekiz "e maralı vapurunu oldukça esasi! tamirden geçirdi. Vapur bir mil İevvel sefere konuldu ve işlemeğ? ine İladı. ilk günlerde bu vapura P' is İ yolcular, birine mevki k * nepelere sürülen boyaların ya$ “er” lak olduğunu gördüler. Aradan kaç gün geçti, kanapelerdeki Baz kurumuştu. Fakat, yapışkanlıf çi memişti. İnsanm elbisesine saki” y yapışıyor, fazla abanılırsa bOYS maşa çıkıyordu. “e Bugün, vapur tamir edileli , yakm bir zaman oluyor, Kan ae deki yapışkanlığın hâlâ geçmi yet söylersem, hayret etmeyiniz. “ari muvakkat Haliç idaresi, Halle © gif larma rağbeti artırmak İçin yeni usul mu keşfetti, dersiniz?., çap Okuyucumuzun mektubu, bU 0 kanlığın süratle izalesi ti şef bitiyor. Bizde onun gibi düsün! |

Bu sayıdan diğer sayfalar: