29 Mayıs 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

29 Mayıs 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

hale 40 para yükseliş vardır Ege mmtakası pamuk piyasası #on hafta içinde bhararetlenmiş ve fiatlarda kilo başına 30 para yük - seklik kaydedilmiştir. Buna, ihra - catçılardan fazla bağlantıları olma- 81 ve bunu gören satıcıların dalışta nazlı davranmalarının sebep olduğu kaydedilmektedir. Son fiat durumu prese birinci 40-40,25 kuruştur. Mersin mmtakasmda #on hafta içinde bazı pamuk cinsleri fiatlarn- da yükseklik ve bazılarında düşük- lük kaydedilmiştir. Bu temevvüelin yükselen cinslere karşı fazla, diğer- lerine karşı İse noksan talep olma- #ından ileri geldiği bildirilmektedir. Mmtakanm son fiat durumu kilo ve kuruş hesabiyle şöyledir: Adana borsasmda Kapı malı 36 - 38,125; Parlak 33 - 34,5; 'Temiz 30 - 32.5 tur. Mersin borsasında: Ekspres 41; Tane 40; Kapı malı 36,5. Nevyork borsasında son hafta i- çinde pamuk fiatlarmda 6-12 ve Liverpolde ise 2 punto tereffü kay- dedilmiştir. Havaların gidişi hak - kında gelen haberler müsaittir, Tex- As ve Arkansas'da yağan yağmurlar garp bölgesi ürünü için iyi neticeler | Ümit ettirmektedir. Yün ve yapak piyasası istekli sayılabilir Istanbul yapağı piyasası istesli sayılmaktadır. Yeni mahsul henüz «aslı olarak piyasaya arzedilme - mektedir. Son fiatlar: Trakya 68 - 69, Anadolu I. (ince) 60 - 61, Anadolu II. 58 kuruştur. Ege mmtakası yapak piyasası mü- #nit vaziyetini muhafaza etmektedir. Fiatlar son hafta içinde umumiyetle yeniden yükselmiştir. Altctlar istek- Hidir. Piyasa ve fiat durumu sağlam- dır. Son fiatlar: Yerli kıvırcık 72 « 74; "Anadolu 60 kuruştur. Mersin mmtakasında yün ve ya- pak üzerine hararetli işler olmakta» dır. Fiatlar geçen haftaya nazaran kilo başma 3 - 5 kuruş bir yüksek- lik göstermiştir. Mmtakanm muhte- WE yerlerindeki son fiat durumu şu Büretledir: Mersinde yapak 57,5 - 60, Konya- da yapak 46; Konyada Güz yünü 84,253; Nevşehirde yapak 50 - öl, Akşehirde yapak 52 kuruştur. Dış piyasalarda: Londra yün mü- zayedesi 5 mayısta açılmış ve 15 mayısta kapanmıştır. Müzayedeye arzolunan yün miktarımm muhtelif cinste 10 bin balya olduğu bildiril - mektedir, yerli -64, Sanayiciler ve muamele vergisi Sanayi birliği reisi Vâsıf, bir iki güne kadar Ankaraya gidecektir. Vâsıf Ankarada, muamele vergisi - nin cibayet tarzlarınm değiştirilme- #i hakkmda ticaret odasında fabri - katörler tarafımdan verilen karar İ- çin, maliye vekâleti nezdinde teşeb- büsatta bulunacaktır. No, 36 | Âdemle Havva Başka kızlar olsa sakız gibi ya- pışırlar. Adamım evli, bekâr olduğu- na bakmaz sırnaşır. Hattâ iskandal , çıkarmağa çalışırlar. Daha açıkgöz- leri ne koparırlarsa kârdır diye vur- mak ister, türlü şımarıklıklar ya - parlar, Alis'in bunlarla hiç münase- 'beti yok. Bu kadar zamandır tanı- şıyorum. Zavallıya hastalığında gö- türdüğüm bir demet çiçekle en son aldığım boyun kürkünden başka bir masrafım olmadı. Bu kürkü de has- talığından sonra bir gün bir mağı- za vitrininde gördüm. Paket yaptı- Tıp evine güönderttim. Uzun uzun teşekkür etti. Benim en kederli günümde ya- nımdan ayrılmıyan, işini bile benim için bırakan bu temiz kalpli kıza bu kadarcık bir hediye az bile! Bu ha- reketimin hiç ta çirkin bir tarafı yok. ka Hayali re emi ir ne manalar verir, Klevlant 42, | Türkiye kömürleri 1995 cla Türkiye maden du- rumu iki cepheden incelenmeye değer. Birincisi maddei inkişaf, ikin- cisi de plânlı istismarın ihzarı. Topraklarımız Saltanattan elim » huriyete devrolunduğu tarihe kadar maden İstihsalimizin gayri munta - yam bir seyir takip ettiğini görürüz Eğer istatsitik cetvellerimizi gözden geğirirsek — bu malümat da pek mazbut değildi — 10 sene herhangi bir cins cevherimizin grafiğinin hen desi bir inzibat ile arttığına şahit olmayız. Belki bazı maden cevherle- rimiz bir veya birkaç sene mevzii artmalar göstermiştir; işte o kadar. Bunun içindir ki. Türkiyenin ekono- mik denkleşmesinde maden cevher - lerimiz kendine Jâyık bir rol sahibi olamamıştı. Maden cevherlerimizin inkişafı an cek Cümhuriyetin kurumu ile baş - lar, dersek bu bir övlinmek değil bir hakikattir. İste sıra ile bazı cev- İ herlerimizin istihsal adetlerini sene- lerle karşılaştıralım? Taş kömürü ihracımız 1923 sene- sinde ancak 600.000 tonu biraz aşı- yordu. Dünyanm milyar: geçen is « tihsali yanında bu adet hiçe sayıl- J lacak kadar küçüktür. Fakat bu ta- rihten sonra muntazam bir artış başlamış ve bilhassa 1932 den itiba- ren dış piyasa (o satışındaki tezayüt göze çarpacak kadar önemlidir. Evet 1931 yılımda istihsalimiz milyonu as- ti. 1929 da başlıyan krizin sürümü- Eşi karsı bu artış ayni siddetle devam İ etmiştir, ki bu iki katlı muvaffakı- yet ekonomimizin tanziminde neka- dar isabetle hareket edildiğine en bü- yük delildir. Vakıâ burada pesimist bir itiraz da akla gelir, Dünya kömür istihsa- inin milyarı aşan, yekünu yanmda bizim milyon ve yüz binler hanesin- de oynıyan istihsalimizi krizden ko - rumak, ihracatımızı arttırmak bir muvaffakiyet addedilemez “dedir Dünya umumi istihselinin ve istiklâ- kinin yüksekliği karşısında İstihsa- se de karşımızdaki rakiplerin mele- kesi, rasyonal çalışmalarmıda gö- zönünde tutunca, iç ve dış piyasa - larda kömürlerimizin temin ettiği mevki küçültülemez ve nihayet dü- şünelim ki, eski günlerde buhran de- nen bu ekonomi kargaşalığı olmadı- ğı halde bugünkü netice hiçbir za - man elde edilememiştir. Eğer başı- boş bir ekonomi siyasası gütmüş ol- saydık, bu feyizli sonucu elde ede - miyeceğimiz şüphesizdi. Vekıâ bu - günkü sonuçla Türkiyenin kömür e- konomisi henüz ülküsüne erişeme- miştir. Yalnız son yıllardan aldığı- mız intiba ve yurda temin ettiği menfaatler bize tutulan ekonomi yo- Tumuzun sağlamlığını ve yüksek Ida- recilerimizin nekadar itimada değer olduğunu gösterir. Nitekim 1932 de 1.178.000, 1933 te 1.323.000, 1934 de 1935 te 1.700.000 tonu aştığı halde, Bnümüzdeki yıllarda bu adetlerin üstüne çıkmak için kömür havzaları muzda esaslı tedbirler alınmaktadır. ruhlarını tahlil eden romanci diyor iki: “Kadın kıskançlıklarında şuur, akıl, mantık hâkim değildir. Sev - diklerini veyahut kocalarmı öyle kadınlardan kıskanırlar ki, kocala- rmın o kadınla hiçbir alâkası yok- tur. Halbuki ummadıkları kadmlar anlar için en çetin rakiptirler, Bun- lardan şüphelenmezler de kocaları- nm aklmdan bile geçmiyen kadınla- rı kıskanirlar. Kendilerinden biraz güzel gördükleri kadınları kotaları- nı veyahut sevgililerini ellerinden kapacak birer tehlikeli mahlük gi- bi gören kıskanç kadınlar biraz dü- şünseler erkek ruhunun gözden zi- yade sempatikten, cazibeliden zevk aldığımı takdir eder ve asıl böyle kadınlara karşı tedbirli davranır - lar.” ai rifeti hangi plân, hangi program ! yapabilir. Hayalle apartmana yer - - İleştiğğimizdenberi hayatımız çok in-| tizama girmişti. Artık ne ben onu I görmek için Brüksele Kadınlık işte" Ne de o ayni seyahati bu tarafa ya- limizin artması az ve kolay görünür. | 1.652.000 ton olan kömlür ihracımız, tür. Bir romanda okumuştum. Kadn Romancı ari şl Dünyada tesadüflerin yaptığı ma- | iki Maden kömürü istihsalâtımız! muntazam adımlarla ilerliyor Maden tetkik arama enstitüsünün | Havzada mekina kuvveti fazlalaşı - yor. Bizi Avrupa kok ve antrasitine muhtaç etmiyecek yeni inşa ettiği » miz kok fabrikasının istihsal kabili- yeti 60.000 tondan 120.000 tona çi- karılıyor. Memleket dahilinde kömür sarfiyatı arttırılıyor. Zonguldak bü- yük elektrik santralinin inşası, yosa gelen hattın Ereğliye bağlan- mas: ve buhat nakliystınm elek - İrikleştirilmesi, Söğütözü ve Bartm Icivarmdaki kömür hazinelerimizde yapılan esaslı araştırmalar taş kö - mürü saneylimizin istikbaline ümit- ler bağlatmağa değer kat'i deliller- dir. Fınd.klar iki parti gitti Istanbul fmdık piyasası eski du- rumunu muhafaza etmektedir. Al - manyaya ufak bir iki parti gönderil. miş ise de işlerin inkişafına yarıya- cak muameleler olmarıış ve bundan dolayı fiyatlarda 1 - 2 kuruş gerile me kaydedilmiştir. Son hafta o Geçen hafta iç 42 “ Kabuklu 25 25 Samsun mmlakasında, Trabzon fındık piyasasında yapılan muame- İeler ufak partiler üzerinedir. Gire- sunda hafta İptidasında fiyatlar i yükselmeğe başlıyarak 47 kuruşa kadar çıkmış ise de hafta sonların- da tombul İç ardiye teslimi 43 ki ruşa ve fop 44 kuruşa düşmüştür. Orduda da fiyatlar yükselmek is- tidadmı göstermiş ise de bilâhare İtekrer düşmüştür. Mıntakanmn son fiyat durumu şu şekildedir, Trabzonda: Tombul İç 42/75 - 44.50; Giresunda: Sivri İç fop-43 Orduda: “Tombul” iç 415-4450” tombul kabuklu 21 - 22;'sivfi ka- buklu 19 - 19 kuruştur. DIŞ PIYASALARDA — Ham- burg fındık piyasasının geçen haf- taki müsait durumu son hafta için- de biraz daha kuvvetlenmiş ve in- kişaf etmiştir. Piyasanm bu müsa- it inkişulii neticesinde fiyatlarda ve- niden yükselmeler kaydedilmiştir. Türk ihracatçıları iç fındıklar için 1100 kilo başına cif Hamburg ve he- men yükleme şartile 51 lira istemiş- lerdir, Hamburgtaki mallarm 100 kilo başma bir lira noksanile 50 liraya teklif edildiği bildirilmektedir. Norveçle ticaretimiz 'Türkiy& - Norveç arasmdaki mu- vakkat ticaret anlaşmasının bir ay müdetle uzatıldığından bahsetmiş - tik, verilen malümata göre iki mem- leket arasnda yeniden bir ticaret anlaşması yapmak için, yakında An- | karada müzakerelere başlanicak - Türkiye - Norveç arasmdaki mü- nasebetler inkişaf etmektedir. Son zamanlarda Norveç firmalarında Türkofise yapılan taleplerde ihracat işliyordu. re! Yavaş yavaş İstanbul seyahatine yal Nise gidecek. Şimdiki halde üç aylık gebe. İstanbulda ancak bir ay kalıp Nise gidecek. Orada İngiliz dadısı hem ona bakacak, hem çocu- ğa. Başkalarına emniyeti yok. Ben de tetili İstanbulda geçire- ceğim için seviniyorum. İnsan ya - bancı memlekette bir yıldan fazla kalmea nostalji başlıyor. Çifteha - vuzların, Feheryolunun, hele Tarab- yanın manzaraları gözümde tütüyor. Hayalle konuştuk. Yine on beş gün için Tarabyaya gideceğiz. Ve geçen yılki günlerimi- — Ogün resmi misafirlerimiz /öğle vakti gelecekler. Sizi akşam ye- İmeğine beklerim. İ Bana bu hususiyeti gösteren Ali- isin ricası reddetmek dünyanm en İkötü saygısızlığı olacak. Onun neza- TAN EKONOMİ Almanyaya ufak bir BORSA - PİYASA 28 MAYIS PERŞEMBE Para Borsası Alış Batış Sterim 623— ME 1 Dolar 122,50 126.— » Belçika rang» 80. s4, 20 Drahmi 2050 2 20 İsviçreir... SI2— Oo 020— 20 Çek kuron “— 88— 20 Ley 13, 16— 20 Dinar Ai 32 Liret vesikalı AZ 19 Aratarya şile Zi Mark 2— 3— Zor 231— 21.— 2— 24— 2 u— 34— 33— 970.— 241 Çekler Pari üzerine 1203 İngiliz üzerine 630,— Dolar ; Liret Pe'ga Cenevre Leva Florin Çekoslovak Avusturya Mark İsveç kuronu İspanya pereta Esham Iş Bankas Mü, 0750 mami 2 5.0 1 01 Hamiline yan Anadolu *£ 60 2480 ” 190 *i- Sirketihayriye 17.50 Trnmavay 1980 Bömönti Nektar 2,30 Tı 1290 Aslan Çimento 10,45 Merkez Bankas 68,25 Osmanlı Bankası 26.50 Sark Merkes Ecssnesi ... İstikrazlar Türk Borca 1 2205 ” " I 2115 ” . LU 2120 İstileram dahili 99.80 Fraam a BÇ 95.— Sıvas Erzurum İ 9650 ” “ n 96.50 Tahvilât Rıhtm 1050 Anadolu I ve II 4405 Anadolu Mümessil 41,95 075 Anadolu Mümessil 42,95 Misır-Tehviileri— TE —— — 1903 11 00— 90— sn MI M— .5— Tiftik piyasası - atağa sağlam görülüyor İstanbul tiftik piyasası çok sağ - lam bir vaziyet arzetmektedir. Pran- sa için mal mübayaasına devam O - lunmaktadır, Son hafta içinde Soy- yet Rusya hesabına da yilksek fiat- larla 460 balya kadar mübayaatla bulunulmuştur.Fitlarda son hafta İ- cinde 1:2 kuruşluk yükseklik kayde- dilmiştir. Piyasa isteklidir. Son fi - atlar şunlardır: Oğlak 85 - 100 kuruş, İyi mallar 93 - 94 kuruş; orta 90-92 kuruş, yağlı 78 kuruş: sarı 78 kuruştur. Berlinden bildirildiğine göre, Fran sa ile Sovyet Rusya Türkiyeden faz- la miktarda tiftik almaktadır. mallarımız aranmaktadır. Bilhassa Norveçte bir firma Türkiyeden yaş üzüm almak için, Türkofisten yaş meyveitacirlerinin adresini istemiş - hazırlanıyoruz. Ondan sonra da Ha- | Hayalle tir. mekten başka çare yok. Bizim imtihanlar da bitmek üze. | Bu muhakkak. Fakat. apartmana yerleştiğimiz- denberi bir gün olsun dışarda yemek yediğim yok. Öğle yemeği olsa ne ise. Bir çaresi bulunur. Fakat bu çareyi akşam için de bulmak mecburiyeti var, Daha çarşambaya iki gün var. Şimdiden bir şeyler bulmalı. Son imtihanı bugün veriyorum. Artık bir yılımız kaldı. Bu son yıl da tamamile tatbikatla geçecek. Al mauyayı,Ren taraflarını dolaşacağız Belki İngiltereye geçmek bile var. man cebimden şık karton üstüne ba- sılmış bir davetiye çıkardım. — Bizim talebe cemiyeti veda zi- yafeti çekiyor. Yarn akşam arkas timeline Dial Hayal davetiyeyi aldı. Okudu. — Bu artistler klübü nerede? Küçük bir matbaada bir tane ol- mak üzere bastırdığım davetiyede ziyafetin artistler klübünde olduğu- | den nü yazmıştım amma nerede olduğu- 20.5.9806 red evişMeler , Galatasaray'dan 9. M. imzasile: “40 yaşımdayım. Beş senedenberi kocamdan ayrılmışım. Şimdi eski İden tanıdığım bir adamla sevişiyo- rum. Adam. benim yaşımda ve evli. Benim mali vaziyetim pek kötü, Sefalete yakın bir haldeyim. Sevdir ğim adamın da vaziyeti bana yar - dım etmesine mâni, Öbür taraftan 60 yaşlarla vaziyeti, serveti ye - rinde bir adam benimle evlenmek is- tiyor. Ne yapayım. Aşkı paraya mı, parayı aşka mı feda edeyim. Ben de Da övvelâ, evli bir adamla sevişme- niz pek doğru bir şey değildir. Buna vicdanınız wâni olmalıdır. Başka bir kadın sizin kocanızı eli- mizden alsa, © kadın hakkında ne düşünürsünüz acaba? Evlenmek meselesine gelince, Si- zi iyi, rabıtalı, zengin, mevki sahi- bi, bir adam istiyormuş. Bu adams varırsanız #cfaletten kurtulmak var, değil mi? Fakat bir adamla, yalnız parası var diye evlenmek güzel bir gey değildir, O adamı görünüz, gü- rüşünüz, onunla anlaşmağa, ona kar şı sempati duymağa çalışınız. Bek ki bu adamı sevebilirsiniz. O zaman levlenmeniz doğru bir şeydir. Yoksa yalnız menfaat için, ve ayni zaman- da eski münasebetinizi devam etti- irerek evlenirseniz bu çok fena olur. Bizim size söyliyeceğimiz şey şudur: Sevgili ayrılmız — evli bir a- damdan hayır beklemek boş — sizi 'istiyen adamı #evmeğe çalışmız ve evlenirseniz ona karşı hiçbir ihanet yapmamak kararını veriniz. O za - man mes'ut olabilirsiniz. * Hem onu, hem de çocuğunu seviyorum Kadıköyünden Melâhat imzasile; “18 yaşındayım. Birkaç ay evvel 37 yaşlarında, yakışıklı ve pek ter- biyeli bir. gençle tanıştım. Bu gen- İvi kamer üşeme-svwel ölmüş; beş yaşında 'feskalâd4 < güzel 'bir oğlan çocuğu bırakmış. Ben bu adamı ve çocuğunu mithiş sevmeğe başladım. gor A e pi ocuğa ge, Pe Adamın birkaç sözlerinden an- kyorum ki, benimle evlenmek arzm- sunda. Ben tereddüt ediyorum. Size sebebini anlatayim. Bu adüm ilk ka- ramı çilgmca sevmiş ve karım Ö- lünce deli gibi olmuş. Karısından her bahsedişinde gözleri dolar, sesi titrer. Karısının hatırasına bu de- rece sadık kalan bir erkek başka bir kadını nani sevebilir. O kadın da bu erkeğin ölmüş Kârısma karşı bes lediği sevgiyi de kıskanmaz mı aca- ba? Siz ne dersiniz? Onu ilâve ede- yim ki çok kıskanç bir tabiatim var. Ben birisini seversem, başka bir kadına karşı bir his duymasını de gil, başka bir kadına biras dikkatli bakmasına tahammklüm. yok.” Evvelâ şunu söylemeliyiz ki, ölmüş bir insan kıskanılmaz. Sevdiğiniz a- damın ölen karısı için beslediği bu his, sizi bilâkis mes'ut. etmelidir. Adamm ahlâk sahibi, hassas ve dü- rüst olduğuna delildir. Öbür taraf- pıyordu. Ev hayatımız da saat gibi | ketine karşt bu daveti kabul eb nu ilâve etmemiştim. Bereket böyle bir artistler klübü olduğunu biliyordum. Hemen cevap veni de ö 'del — Gidecek rabia? — Seni yalnız bırakmak istemi - yorum ama arkadaşlar o kadar 15- rar ettiler ki! Ve Mâve ettim; — Gelmezsem gelip zorla götlüre- ğim. İçerisine girmek, ziyafet sofra” ceklerini söylediler, — Git Kâmran! Hattâ ben seni götüreyim. Ne zaman çıkacaksan |zım. Arkadaşlarımın yanında beni gelip alırım da! — Yok, o kadar zahmete ne lü- | doğru ine #öylerim. vii zum var. İzin vermen benim için kâ- ti. — Elbiseli mi? — Hayır, lâcivert bir kostüm çok bile — Peki Kâmıran, git. Eğlenmiş a mi” olursun! — Hiç istemiyorum Hayal, Fakat bizim delifişeklerin buraya gelip bir münasebetsizlik etmelerinden hemen kaçmak gartile onlara peki dedim. ge Yal davetnameyi bir daha göz. LE kabul et. Kaçta çıkabilir. — Saat sekizde! Şu halde ben se ene Aşk mı para mı? Mektubunuzu alâka ile okuduk. | bine; kor- | raya kadar kendi getiriyor diye! karım. Onun İçin yemekten sonra iii a İer tan da sizinle evlenmek istemesi de sizi bahtiyar etmelidir, zira bu va” ziyette sizinle evlenmek istemesi, si” zi ne derece sevdiğine delildir, Ço- cuğu çok seviniz. Evlenirseniz onâ bir anne gibi muamele ediniz ve eğer İstikbalde çocuklarınız olursa, onu sizin çocuklardan ayrı tutmayı Diz. Sevdim fakat gitti İstanbuldan Erden imzasile: “Hayatım kazanmış bir gencim. Liseyi » bitirdim, Geçenlerde güsel bir bayanla karşılaştım. Onu çıldr rasıya sevdim. Kız de liseyi bitire miş. Onun Anadoluya gittiğini ha ber aldım. Bu vaziyet karşısında ne yapacağını şaşırdım. Her an onü hatırlıyorum. Başka bir kimsede gö züm yoktur. Öyle anlar oluyor ki hasta gibi oluyorum. Kızın ük vazk yeti beni bitirdi. Fena bir hastalığa Hutulmuş gibiyim. Sizden bir nasihat atiyorum. Ne yapayım?” Kendisine bir mektup yazarak vâ- ziyetinizi temiz ve hürmetkâr bir Wisanla bildiriniz, mademki kendi tanıştmız, sizin hakkınızda malüm& tı da vardır ve elbet size bir cevap verir, * Bir cevap İzmit - Gölcükte 8. Yıldırımı: İkinci mektubunuzu okuduk. Me- seleyi anladık. Siz henüz çok genç olduğunuz için yüksek hisler, ideal ler arkasmda koğmak hususunda haklısınız. Fakat hayat, bu yüksek hislerin sadece bir “his” olarak mevcut olduğunu, acı hakikatlerin bu hislerin fevkinde olduğunu size göstermiş, Sizin için yapılacak iki gey var. Ya “anne” dediğiniz kadınm ârzüu ve İsteklerini yerine getirmek; ya» , hut ta bir daha oraya uğramıyarak, bütün meveadiyetinizi, betiliğinizi 'çanışmağa vererek yakın bir istik- bâlde mütti Biroşimsiyet olmtletme; O zaman, gönlünüzün arzularinr ye" rine getirebilirsiniz. Fakat bu yol çetindir. Öteki yol ise kolay. Bu iki yoldan birini intihap etmek size dü- per. # ri Bir izah Ş. Y. imzası arhibine: Mektubunuzu aldık. Maalesef is- tediğiniz şeyi yapamıyacağız. Bu sü- tunlar, sadece dertleri olanlara birer! nasihat vermek, müşkül vaziyette kalanlara elinden geldiği kadar yar» dım etmek için açılmıştır. , Sizin arzunuz bu noktalara tema8 etmemektir. Bu itibarla mektubunu za cevap veremiyeceğiz. * Bize yazınız Kad:köyünden Ş. K. imzası sahi- Bize imzanızla dahi yazsanız ağ * resiniz mahfuz kalır ve istemediği * tiz takdirde mektubunuzu da neş- retmeyiz. Eğer tahriren cevap al * mak istiyorsanız mektubunuza bif pul ilâve ediniz. nİ birakir yemeğe eve dönerim. — Sen zahmet etme Hayal, BİF taksiye atlarım, Ne çıkar. Sadece bagmı sallamakla (iktifa etti, Yalnız içimde bir korku var. Ha” yal beni artistler klübünün önünde bırakacak. Ben tabi” içeri girece“ smı tüzaktan olsun görmek isterse! Artrk buna fırsat vermemek Jâ” bu kadar emniyetsiz göstermesinin. Hayal beni ik ertistlef klübü önüne getirdi. — Beni çok gımartıyorsun Haysl emk ir emi. tiğnt — Karmın sana emniyeti yok. B#” GL — Birinci fikrinin daha doğru ok (Arkası

Bu sayıdan diğer sayfalar: