31 Mayıs 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

31 Mayıs 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ii. Yoluk pamuklu asama TAN EKONOMİ PİYASA VAZİYETİ Yeni sene rekoltesiyle eski sene rekoltesi arasındayız. Peki sene re - koltesinden tiftik, üzüm, incir ta - mamiyle satıldığı gibi, fmdık mahsu- Minden de bir miktar kalmıştır. Yeni sene mahsullerinin miktarları hak - kında henüz kat'i malümat almak mümkün değildir. Yalnız buğday, pa tates ve afyon mahsulleri hakkında kat'i tahminler yapılmaktadır. Son günlerde Ege mmtakasındaki Üzüm iü hakkında diğerlerinde ol - tahminler yapmak kabil olmaktadır. Ege mıntakasm - dan gelen haberlere göre, donlar vel urlardan bağlar mütees - Bilâkis hayaların iyi gitmesi çok tesir etmektedir. Yapılan tahminlere göre bu sene- ki üzüm mahsulünün-de geçen se - neki kadar olacağı anlaşılmaktadır Tiftik ve yapağı satışları Bugünlerde, ihracat maddelerimiz iyade satılan malları tif tik ve yapağı teşkil etmektedir. Alı- cilarm başımda İngiliz ve Fransız firmaları bulunmaktadır. Alman fir- malar henüz piyasayla alâkadar de- Zildir. Bunun sebebi, Almanların tif tik ve yapağıya karşı Fransız ve İn- giliz firmalarmdan daha ucuz fiat den ileri gelmektedir. anlar , yapağı al fintlarm düşmesini bekle - mektedir. Halbuki tiftik ve yapağı fiatları geçen haflaya nazaran yik- selmektedir. Oğlak nevi inden olan tiftiklerin kilosu 110 kuruşa, İnce mallar da 98 kuruşa kadar satılmak. Türkye - Macaristan anlaşması Türkiye - Macaristan anlaşması mucibince, memleketimize 32 bin ki- dokuma ayrılmıştı. e kadar bu miktar sarfedil - İktısat Vekâleti tarafından i çıkarılan kontenjan listesinde Macaristana 30 bin kiloluk pamuklu dokuma daha ayrılmıştır. “Telâviv Panayırında Törk pavyonu Telaviv panayırındaki Türk pav - yonunu ziyaret eden birçok tüccar» İar orada teşhir olunan Türk mal- lariyle yakmdan alâkadar olarak mahsulâtımıza alıcı çıktıkları mev » sukan haber alınmıştır. Gerek Hayfa Türkofis, gerekse Telaviv panayırmdaki Türkofis me- murları bu firmaların istedikle- Ti izahatı ve memleketimizde bu iş- le meşgul olan firmaların isimlerini vermektedirler, “Türkofis iç kolları da bu isteklerden iç piyasadaki ihra- catçılarımızı haberdar etmektedir. Son günlerde Telavivden alman * haberlere göre panayırda teşhir edi- » len mallarımızdan bilhassa: Beyaz peynir, hububat, yumurta, fıstık, badem, ceviz, fındık gibi kuru meyveler, balık ve sebze konservele- ri, zeytin, zeytinyağı gibi yiyeceğe a- it muhtelif gıda maddeleri ile pamuk, keten, kendir, madenki rü gibi iptidai maddeler hakkında e- saslı talepler vardır. Bu talepler Türkofis tarafından a- | Tâkalılara ve müracaat edenlere ib - lâğ edilmekte ve iki taraf tüccar rmın temasları temin olunmaktadır. | No. 88 Âdemle Havva Bürban CAHID Yüzüme ateş sıçrıyor. Kafam tokmaklanmış gibi.. Göğ- süm daralıyor. Nefes” alamıyorum. Bu gürbet ilinde yuvamı kaybet - tim, saadetimi kaybettim. Aman Ya rabbi aklım: kaybediyorum. » Kendimi bir gazinoya attım. İçtiğim sıcak çay sinirlerimi yu- muşattı. Saat yarım. Nereye gideceğim, Hiç tmit ışığı e yi Teselli edecek kimsem dey Ah Hayal. Beni bu kadar sefil ede- cek ne vardr. Sana bütün yalanlarımm altında #enin gururunu İncitmeyen bir ma- sum arkaduşlıktan başka birşey ol - madığını nasıl isbat edebilirim. Kalbim göğsümde kopmak isterce sine çarpıyor. Beynim kaynıyor gi- bi, Saat bire geliyor, Kaldırımlarda sürüklenen bacak- Tarım titriyoj Pancar zeriyatı Yağan yağmurlar çok iyi fesir yaptı Son günlerde Trakyaya yağan Vi tesir etmiştir. Fakat pancarlara (kurt ör olduğu için, zürra bu vazi- yetten çok müteessir olmaktadır. Manmafih zeriyat sahası geçen sene- ye nispetle pek fazladır. Pancar 2€ - İriyatının kurtlardan ziyade ziyan görse dahi, rekoltenin gene geçen seneki kadar olacağı Ümit edilmek - | tedir. Şeker fabrikasınm ziraat müfet- | teleri, pancarlara ârız olan haşarat- ia mücadele etmek için köylüyü ten- vir etmektedir. Birçok yerlerde ha- şaratı öldürmek için ilâç saçan ma- kineler tevzi edilmektedir. Şeker fubrikasının temmuz ortalarına doğ ru faaliyete geçeceği anlaşılmakta - dır. Buna ait hazırlıklara devam € - dilmektedir. Fabri! gelen pan - carları bekletmemek için bazı terti- bat alınmıştır. Geçen sene pancar mahsulü çok olduğu için, fabrikaya gelen pancarları daha silratle almak icin kâfi derecede vessit mevcut de gildi. Fabrika idaresi, zürram şikâ «| yetlerine meydün vermemek için bu gibi vesaiti arttıracıktı. Pancarları teslim almak ve tartmak için birkaç kantar daha almacaktır. Diğer taraftan ziraat müfettişleri, fabrikanm satmalabileceği şerait da iresinde zürram pancar yetiştirme - hamaktadırlar. Müfettişler, ve ziraat fen memurları pancar tar- arma kadar giderek pancar zür- rar ile yakından temaslar yapmakta- dır. Eskişehir mıntakasmda da pancar | zeriyatı iyi bir devre geçirmektedir. Son günlerde yağan yağmurların da pancar mahsulü üezrine iyi bir tesi- ri olmuştur. Turhal mıntakasında da pancar mahsulü iyi gitmektedir. Balmumu fiatleri I yükseliyor Bü sene Trakyada bal mahsulü fazla olacaktır. Trakya umum mü - | fetti: bal mabsi arttırmak i- çin, bahçe sahiplerine 500 kovan tevzi etmişti, Bilhassa bu sene bal - mumunun da para etmesi, halkm a- mayülünü arttırmıştır. İstanbul balmumu ( piyasasındaki | fiat terefüü devam etmektedir. Stoklarm azlığı dolayısiyle yeni mevsim gelinceye kadar büyük bir| iş beklenmemektedir. Fiat 90 kuruş- | tur. İzmirden Almanya ile ufak parti- ler halinde bazı işler yapıldığı ve piyasanm sağlamlığını muhafaza et- mekte bulunduğu bildirilmektedir. Fiat 80 kuruştur. Uzunköprü Ticaret Borsası İktsat vekâleti gördüğü lüzum | üzerine Uzunköprü ticaret ve zehi- re borsasının açılmasma karar ver- miştiç. Evvelce borsanm varidatı masrafını korumadığı için kapatıl - | yağmurlar, pancar zetiyatına çok i- | rıcılığa ve bal yetiştirmeğe olan te-| D) Glikoz piycisası Fiatlerin yar yarıya düşmesi umuluyor Glikoz fabrikaları sasmdaki re « kabet devam etmektedir. Mısır fi - atları yükseldiği halde, glikoz fiat - | ları da bu rekabetin tesiriyle düş » mektedir. Son günlerâe bir kilo gli- köz 18 kuruşa kadar tinmiştir. Mev- sim itibariyle glikoz (çok sarfedil - mektedir. Reçel ve şelcerleme âmille- rinin glikoza olan talepleri artmak- tadır. Bir glikoz fabırikatörü diyor kiz — Piyasada mısır ypahak olduğu halde glikoz fiatları * düşmektedir. Eğer ziraat bankası, Romanyadan getirdiği mısırları daha; iyi tevzi et- müş olsaydı, mısır fizdiırı düşecekti. Halbuki gelen mısırlar; piyasada fi- atı yüksek tutan tüdenra dağıtıldığı için bir fayda hâsıl okumadı. Mama - fih bu sene mamır mafısulü bol ola - caktır, glikoz fabrikallırı, yeni sene mahsulünü işledikten sonra glikoz fiatı şimdikine nazara i? yarı yarıya düşecektir. Tütün piy«asası İstanbul piyasasında | tütün alım satımlarma devam olunmaktadır. Bursa, Düzce ve İzmitte son günler- de hararetli muameleler olmuştur. 1985 mahsullinden hazfiran sonuna kadar satılmamış tütün kalmıyaca- ği anlaşılmaktadır. Eye mıntakası: muta massıt ellerde bulunan mallar ihracatçılar tarafın- dan pavderpev almaraki kısmen İh - raç edilmektedir. Bir aylık liman; faaliyeti Mart ayı içinde limsmımıza 636 vapur gelmistir. Liman Harekâtmda birinci derece gelen Sov yet vapurla- rıdır, Mart ayında llmamıımıza 112 Sovyet bandıralı vapur gyılmiştir. 1-- kinci derecede Yunan vsipurları göl“ ektedir ki, bunların yeşkünu da 99 Limana giren Türk bfindırslı va- purlarm yekünu 95, İng'Biz bandıra- lı vapurlarn yekünu 92. Mtalyan va- | purlarının yekünu da 68 "tanedir. , ünyadaki şeker istihsalâtı Roma, beynelmilel ziraa enstitüzü dan yapılan hesaba, göre, 98ö- sal devresi zarfında, dünya- on 572 bin 940) kental se- ker istihsal edilmiştir. 93 4-035 istih- sal senesindeki şeker istöhsalâtı S1 milyon 715 bin 107 kentalkitın ibaret - ti, şeker istihsal eden memleketler arasında en ziyade istihseilâtr artıran Sovyet Rusyadır, 984-005 istihsal devresi içinde Sovyet Rusgada 14 mil yon küsur kentâl geker i göihsal edil « mişti. Bu miktar, 935-0365 senesinde 21 milyon kentala kadar yrü.kselmistir. Bu suretle Sovyet Rusyri geker istih salâtmda Amerikadan surra gelmek. İtedir. Amerikanın istiheklâtı da 25 muşta. önündeyim. Buraya kadar nasıl gelmişim. Yağmur çisiyor. Gök karardı. Kar şımda apartıman kapıcısmı görüyo- rum. — İslanmayınız diyor. Kapı açık! Mezbahaya tıkılan bir koyun gibi içeri giriyorum. İ Arkamda kapanan demir kapının tok gürül apartımanm alıştı - ğım havası, Kokusu beni bir kâbus tan uyandırıyor. Kapıct asansörün kapısını çeki - İse Parmağım alışknlıkla üçüncü İ katın düğmesine dokunuyor ve asa sör bir giyotin makinesi gibi işliyor. Sert bir demir sesi, Otomatik kı pı giyotin gibi açılınca kendimi bizi katın sabanlığında buluyorum. Şimdi Hayalle aramızda tek du - var kaldı. Güzel Hayal, temiz kalpli Hayal. Büyük kadın, ne kâdar masum oldu- İ ğumu bilsel.. milyon kentalı bulmakta dir. © da söyliyecektir. bir kızdır. Elime iradesiz bir hrgreketle elek- trik düğmesine dokun #verdi. Tatlı zil sesi apartır manın içinden bana kadar uzandı. Hayal herhalde beni merak etmiş- tir. Titiz bir ayak sesi, Frikat. gelen Ha yal değil. Onun ayak sesini ne iyi tanırım. Hizmetçi ile karşı ka'rşıyayım. Evime bir suçlu gibi grirmek, hiz- metçinin önünde bir dilenci gibi dur mak bir ande gururumu kamçıladı. Silkindim. Hesap verceğim Sasıln herhalde hizmetçi değil. Şapkamı, pardesiimü alan; hizmet- çi ben daha koridoru grwymeden eli- me bir zarf tutuşturdu” — Mösyö sizin için! Göz bebeklerim büyüctlü Zarf, Hayalin zarfları *e onun ya- Çi bıkü vicdanlı | Ona anlatmalıyım. Hiç birşey giz- lemeden bu ikide bir saadetimizi göl gelendiren Alis meselesini olduğu anlatmalıyım. O makul kadm - dır. İçinde süphe kalmasın, Hattâ bunu icap ederse Alise de itiraf et- — p — Madam nerede? — Madam sabah erket çıktı. Zarf elimde yatak odaşına giriyo- Tum. Herşey yerli yerinde, Yuvarlak ma tirebilirim. Münasebetimizin bir ar-| sanm üstündeki billür vazo yine lâ- | yorduk. Hayatımın en zaif dakikala- Apartımanın “kapısı | kadaşlıktan başka birşey olmadığını | teler dolu. Odada yine Flayalin ko - | rmı'yaşadığım o gece sana ne demiş BORSA - PİYASA Istikrazlar Türk Borcu 1 ” m Tstikranı dahili Ergani A BC. Sovas Erraram Mısı vana 1903 1£ 191 (isa t Tehvilleri 9050 1550 veli en Mümesil Anadolu Mümessil Mahsul vaziyeti bu yıl çok iyi Keçiburlu, (Tan) — Bu yıl Türki yenin her tarafında olduğu gibi Ke. çiburlu ve civarının mahsulü de sene lerdenberi görülmemiş derecede iyi- dir. 20 gündenberi fasılasız yağmur- lar yağmaktadır. Çifçi sevinç içinde- dir. Afyon Karahisar Maden suyu Işletme imtiyazı Kızılay cemiyetine verilmiş olan Afyon Karahisar maden suyu için Eminönünde geçen sene bir Büvet açılmıştı. Şişesi beş kuruşa sa- tılan sular çok rağbet gördüğünden Kızılay cemiyeti, Beyoğlunda Tokat. liyan otelihin biraz ilerisinde ikinci bir Büvet açmağa kaçar vermiştir. İ Burası yarm saat 10 da törenle açıla- kusu, G Gül kokusu. Pembe gül rengi örtüler, perdeler. halılar, hiçbir şoy eksik değil. Hayalden başka. Onun işlediği yastıklarla dolu kol tuğa çöktüm. Apartımanda ağır bir sessizlik var Her gün şu dakikada yemeğimizi yemiş, salonda kahvelerimizi içer »| ken radyo dinleriz, yahut alaturka plâkları çalarız. Bu mezar sükötu ne anlatıyor. Hayal nerede ? Bütün bü elim muammayı çözecek tılsım parmaklarımm arasında Ha- yalin mektubu, Onunla gözgöze gölmekten korku» yorum, Fakat onun evde olmayışın- dan daha çok korktum. Hayal tem - kinli bir kadındır. Hislerine mağlüp olmaz. Elimdeki zarfı yırttım. Gözlerini bütün muhakememi ve benliğimi de sürükleyip mektubun satırlarını yığdı. — Oh. Hayal bana hâlâ “Kâmr- ran,, diyor, . Ve artık oküyorum: Kâmıran, yi Hatırlar mism. Bir aydmlık gece | Boğaziçinde sandal gezintisi yapı - 'Taksimden Celâl imzasile: 0 yaşındayım. Zenginim ve olduk- ça yakışıklıyım. Onun içindir ki ka- dınlar nezdinde bir hayli “succ£,m var. Bundan 6 ay evvel 18 yaşların da, sarışın, siyah göğlü, ince bir kıs ia tanıştım, Kız fevkalâde şirin ve cin gibi zeki, Derhal aramızda küçük bir flört başladı. Gitgide kızı müt- hiş sevmeğe başladım. Kız halbuki mütemadiyen benimle alay ediyor. benimle istediğini “ Yapıyor. Ben 0- nun elinde bir oyuncaktan başka bir şeyim. o Onunla elenmek oni yetindeyim. Çünkü asladım ki 0 kü- çük, ateş gibi kızdan vazgeçemiye - ceğim, Bu bahsi oma bir gün açar gi- bi oldum. Müthiş bir kahkaha ile kar şılandım. Şaşırdım kaldım, ne'yapa- cağıma bilmiyorum. Acaba bu İz be da, sevdiğini göstermek istemediği için bu mütemadi alay maskesi altın da hislerini mi saklıyor? Siz ne der- siniz 7, Bu kız sizi tammalle avucunun içi ne almış ve size istediğini yapıyor. İBa kızın sizi sevip sevmediğini anla mak o Kadar zor bir şey değil. Birkaç zaman onunla meşgul olmayınız. Hat kası ile meşgul olunuz. Bun - dan dâ sevip sevmediğini anlayamaz iseniz, o zaman onunla hiç görüşme: yiniz. Eğer #izi cidden seviyorsa o sizi muhakkak arayacaktır. * Çok müsrif bir kızı seviyorum Ankaradan Rifat imzasile: “25 yaşındayım. Zengin değilim. Çalışıyorum. Elime ayda ret olarak ancak 120 lira yeçiyor. Burada bir genç kızla tanıştım, Güzel, kibar, has sus, Bir müddetten beri sevişiyoruz, hem de çok sevişiyoruz. Bir gün biri birmizi görmesek hayat bizim için zindan oluyor. Evlenmek istiyoruz. Fakat tereddüt ediyorum. Kızın aile- si çok serigin, kıs otomobilden inmi- yör. 100; 160 Tiralık esvaplar giyiyor: Anladığıma göre de müthiş müsrif. Herhalde para kiymeti bilmiyor. Ve kendisi © a yıkındım hiç çekmediği için, liyen sarfedip duruyor. Onunla evlenirsem acaba nasıl başa çıkabileceğim. Onun bir esvabı için verdiği para ile biz bir ay geçinmek mecburiyetinde olacağız. Acaba ne yapayım. Siz ne dersiniz ? Kadın hakikaten bir adamı sever- se birçok fedakârlıklar yapınağa ha ardır. Öyle kadınlar biliriz ki genç kız iken dünyanın en hoppa, en müs rif kızları idi, Evlendikten sonra da İdünyanm en idareli ve en ciddi ka- dınları oldular, Sevdiğinz kıza açık açık söyleyiniz. Vaziyetinizi, tered - dütlerinizi, anlatınız. O görüşmeden sonra eğer hakikaten seviyorsa, âh- lâkmı değiştirmeğe çalışacaktır. ğer değişmezse demek ki sizi sevmi- yor. » Hastalık derecesinde kıskanıyor İzmirden Zerrin imzasile: şındâyım, kocam 30 yaşındadır. tm. “Kâmıran, gururumu Benim herşeyim. gururumdur. saçlı bir aşktan bahsederek gözleri- me and içtin. O gece dünyanmen mesut kadını bendim, İsterdim ki bu Saadet hayatın mu kadder sonlarına kadar yaşasın. baş- larımız kışlaymcaya kadar kalpleri- miz bu sevgi pınarından hararetini söndürsün. Buna inanmıştım. İki yil beraber geçen hayatımızm gittikçe sakinle - şen günleri bâna şu kanasti vermiş- ti ki sandet diye insanlar aradık- ları, özledikleri şey içinde rubların, gönüllerin seviştiği bir sakin yuva - dır. Bu yuvanm havası bulutlandığı gün onu ısıtan Aşkın güneşi karar- mıştır. Gurbet elinde başımızı soktuğu - muz şu küçük çatı altında sade, fa- kat endişesiz “günler “ geçiriyorduk. Senin ihtiyacm olmamakla beraber bir erkek için mutlak lüzumlu gör- düğüm bir meslek sahibi olmanı bek lerken yarın için de sana daha a - mimi saadetler hazırlayacak şeyler düşünürdüm, ni hiç mi sevmiyor, Yoksa seviyor | E- “Bir senedir evliyim. Ben 22 ya- e İvtşeru evlendik. Fakat kocam müt | tir. incitme. Ölmez sayılan sevginin heyecan - ları içinde sen bana ebediyetten, ak 31.5. M6 3 evisNeler JenMeler Benimle alay ediyor © Jhiş kıskanç. Tasavvur edilecek dere İceden çok. Benim sokağa çıkmaya hakkım yök. Bütün arkadaşlarımı benden uzaklaştırdı. Her kesten kıs- kanıyor, annemden bile, Yüzüme pud ra bile süremiyorum. Bir sönede be- ni bir defa olsun sokağa çıkarmadı. Kendisi sabah çıkıp işine gidiyor, ak şam 8 de ya geliyor, yahut da arka- daşlarile gesmöğe gidyor. Bu vasi - yet beni deli edecek. Biraz kıskanç- hik bir kadınım hoşuna gider, fakat bu dercesi tahammül edilmez. Bir s9 nede: sıkıntıdan on kilo sayıfladım. Tanilmaz bir hale göldim. Annem muhakkak ayrılmamısı istiyor. Zira günden güne eriyorum, meğe başladım, akşamları da ateşim çıkı - yor. Her şeye rağmen kocamı hâlâ seviyorum. “Ne yapayım? Asabım o kadar bozuk ki mütemadiyen ağlıyo- rum. Üstelik de kocam suratsız, sert bazan da kaba bir adam. Aman ba na bir akıl öğretiniz.,, Kocanız herhalde hasta bir adam, O ciddi bir tedaviye mühtaç. Bir ka- dın, ve bilhassa sizin gibi genç bir kadmı bu derecde sıkmamlı. Sizin ya pacağmız şey bundan ibarettir. Koca nızla bir defa ciddi olarak konuşu- nuz. Hasta olduğunuzu, bu vaziyette onunla yaşamaya dövam edemiyece- Zinizi söyleyiniz. Hattâ annenizle aile doktorunuz ona bunu söylese daha iyi olur. Bir müddet tecrübe edersiniz. Eğer değişmezse, ayrılma nız daha hayırlı. Annenizin endişele- İrini anlıyoruz. Herhalde evlârının böy ie günden güne erimesini gören bir anaş bir an evvel ayrılmasını İster ve istemekte haklıdır. Üzülmeyiniz, asâ bınızı bozmayınız. Bu yaşta sevgiler çabuk unutulur. Zaten sizi bu derece sıkan bir adamdan bir gün muhakkak soğuyacaksmız. Hattâ nefret bile € deceksiniz, a — —— —— YEN: NESrurYAT İlgas Kastamonu Halkevi tarafmdan neşredilen bu aylık kültür mecmus* sının 2 nci sayısı çıkmıştır. Okul ve Ulus İlk ve orta okul “öğretmenlerine yardımcı meslek mecmuası olan (O kul ve Ulus) un mayıs sayısı intişar etmiştir. Bayındırlık işleri dergisi Bayındırlık bakanlığı neşriyat şu * besi tarafından çıkarılan bu aylık derginin 12 inci sayısı birçok mesle$ yazılariyle intişar etmiştir. Sihhiye Mecmuası Sıhhiye meemuasmın 77 nci sayi” 81 intişar etmiştir. Ankara gazeteleri Fiibe başkonsolosü İsmali Hakki Tevfik tarafından 1 - 9 - 933 tarihi" ne kadar Ankara vilâyotinde intiş3” eden gazete ve mecmualar hakkınd8 dikkate değer bir riasle neşredilmiş” ütün-tasavvurlarım düne tattığım hayat zevki ile beraber sön” dü. Ne yapabilirim. Benim için artık dün, arsi mevu” dun bir hayali oldu. Yarm. Onu bil miyorum. Şimdi cennetten çıkarılmış Hav* gibi kokusu, çiçeği va erkeği İle be” nimtolan bu yuvayı bırakıp gidiy0” rum. Nereye? Gönülsüz, ümitsiz i0“ anlara bu sorulur mu? — Şunu temin ederim ki hiç sini değil, hırslı değilim. Bütün bunlar? hayatta o kadarçok eşi var kil. Yak nız ben herşeyi bir gönül asaleti b sabına feda edecek kadar mağrur O” duğum için hakikatle karşılaştığı” gün hiçbir şeyi affetmem. Ayni yolda iki yı yanyana, yörÜ dük. Sana bu yolculuğun 26”) zövkiok tattıramamış olacağım ki sen yolu” değiştirdin. Buna kizmağa hakki” yok. Önünde muvaffakıyetler va” den uzun yılların va. Ben iki #aadetimi kanıma kattım, Dört Teri ay sonra bütün acılarıma ortak ole” cak bir yavru ile arkadaş olacağ””.. O zaman ben de bu iki yıllık det dolu hayat-mı tatlı bir hâtira' larak saklayacağını

Bu sayıdan diğer sayfalar: