14 Temmuz 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

14 Temmuz 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6 Kargaşalıklar bitmiyor İngiltere, Filistine yeniden asker sevkine başladı Araplar, sonuna kadar mücadele edecekler Yahudi muhacere Londra, 13 (A.A.) — Hükümet Malta garnizonuna mensup üç yeni taburun Filistine gönderilmesine ka rar vermiştir. Bu kuvvetler, elyevm Filistinde bulunan İngiliz kuvvetle- rini 11 tabura iblâğ edecektir. Mal. tada olan diğer bir piyade livası da harekete hazır bulunmak emrini al- mıştır. Bir İngiliz askeri bir Yahudiyi öldürdü Kdüs, 13 (A.A) — Bir roverve- gi elinde evirip çevirmekte olan bir İngiliz askeri, Lydda istasyonuna merbut bir Yahudi telefoncuyu ka zaen öldürmüştür. Kudüs, 13 (A.A.) — Arap rücsası am söylediklerine göre hali hazırda 1 ye İngilizler arasmda ye bir! ti durdurulmuyor müzakere yapılamamaktadır. Yahudi muhaceretinin hemen dur- durulacağına dair olan haberler, tek zip edilmektedir. İngüterenin Filistin de takip etmekte olduğu - siyasetin bu en mühim meselesi, henüz taay- yün etmemiş olan Krallık komisyo- nunun salâhiyeti dairesine giren iş- lerdendir. Umumi bakımdan vaziyette tevak kuf vardır. Araplar, sona kadar mücadeleleri ne devam etmekte azmetmiş oldukla rmdan ve Yahudiler, çalışmakta ve dikkate şsyan bir surette aleyhlerin deki giddet hareketlerine mukave - met etmekte bulunduklarından htlü İ met, asayişi temin için mümkün ol. | duğu kadar az kan dökmek yolunu arar gibi görünmektedir. ( 7. Rüştü Ayosın beyanatı Yeni mukavele M devletlerin imzas BAŞI 1 sinin konferansta hazır olmıyan dev- letlerin İmzasına açık bulundurulmu- ması, ? — Montrö'de bir anlaşma elde edilince ,mukavelenin tatbikinin ev - rensel olması, 3 — Türkiyenin miistakbel Montrö mukavelesi prensipleri çerçevesi dal- resinde, mümasil anlaşmalar oaktine salâhi yettar bulunması. Tevfik Rüştünün yukarıda hülâ- satan bildirdiğim nutkunun metni şudur: Tevfik Rüştü Arasın beyanatı Konferansın bugünkü celsesinde Dr. Tevfik Rüştü Aras aşağıdaki be-. yanatı okumuştur!” ” Teknik komitede Romanya “dele — gesi, hazırlamakta olduğumuz bey - nelmilel nizama müteallik imza ve! iltihak usulleri hakkında Türk dele- gesine bazi #ualler sormuştur. Mesai arkadaşım ve dostum Me- nemencioğlu, bu sabah suallere ©e- vap vermek keyfiyetini Türk heyeti murahhasa relsine bırakmak istedi- ğini söylemekle beraber farklı mua- mele meselesi hakkındaki noktai na- zarımızı bildirmiştir. legesine cevap vermek için her şey- den evvel hükümetimin Lozan mü- zakerelerine iştirak etmiş olan dev- letlere ahval ve şeraite ve Türkiyenin emniyeti icaplarına daha uygun bir Boğazlar rejiminin tatbikini istiyen notayı, verdiği andan itibaren ittihaz etmiş olduğu hattı hareketi hulâsa etmem lâzımdır. Konferansta, daha açılış celsesin- de de söylemekle miübahi olduğum veçhile Türkiye iki asırdanberi harp ve onun netayici (o zaviyesinden mü- talen edilegelen bu geçidi bu konfe- Tansta medeni milletler arasmda iyi geçinme bağı ve bir sulh rabıtası haline koymağı candan dilemektedir. Boğazlar için ebedi bir rejim der- piş etmek mevzuubahs olamıyacağı gibi bayrak tefrik olunmakaızın bü- tün gemilere tatbik edilebilecek bey- nelmilel bir nizam münbasıran şu veya bu konleransta toplanmış olan devletlerin menafiine müstenit bir rejim de tesis olunamaz. * Menemencioğlunun cumartesi gü- nü teknik komitede uzun uzadıya an- lattığı delillere tekrar rücu etmek| istemiyorum. Ancak sizden, 19 uncu asrm ortalarmdanberi örfü âdete ve bu da her zaman ayni devletleri tem- sil etmiyen mümziler tarafından, ah- val ve şeraite göre tadili, itmam ve- ya tamamile tebdil edilmiş bir nevi kanuniyet veren muhtelif beynelmi - Jel ahkâmı mütalea etmenizi rica ederim. Burada kurmak istediğimiz nizamı diğer devletlerin imza veya iltihak- larma açık bırakmağa mahal olma- dığı mütaleasındayım. Bu nizamm yavaş yavaş istimal - den sakit olan diğerleri kadar rolü- nü ifa edeceği ümidindeyiz. Diğerle ri filen mer'iyette kaldıkları mild - detçe nekadar yolunda olmuşlarsa bu da o kadar yolunda olacaktır. Lozan mukavelesi aktolunmussa Mtimal 1871 muahedesinin artık bil. istiyeceği © memleketlerle| Romanya de -| ontröye gelmiyen ına açık değildir INCİDE kuvve milessir olmaktan çıktığı mü- taleasile yapılmıştır. Bugün de bu 1923 mukavelesinin tatbik edilemez olduğunu düşünüyo- ruz ve yeni ahval ve şeralte uygun İ yeni bir nizam koyuyoruz. Cumarte- si günl Türk deleesinin diğer her- hangi bir devlete bizzat hazırlanmak İta olan vesika mucibince farklı bir İ müsmele bahsetmek imkünsızlığını burada teyit etmekle beraber, şunu beyan ederim ki Tilrkiye, hazırlan - makta olan vesika ahkâmmın cihan. şümullüğüne binaen bu bapta iki ta-| raflı anlaşmalar aktine hiç te Tl- İzum görmemektedir. Binaenaleyh bu anlaşmaları akte hiçbir sebep görmivem “we-bumu te arzu etmiyen hilkümetim, bunun- Ja beraber, mer'ivette olacak nizamm çerçevesi dahilinde olmak Üzere iste- diği memleketlerle mümasil anlasma- lar imza edebilmek hususunda 'Tür- kivenin hukuku hükümranisinden yolitevellit haklarımı muhafaza ede - cektir.” Konferans ikinci bir toplantı İ yapmadı Konferans, bugün öğleden sonra ikindi bir ietima o skdetmemiştir.| Konferans, yarin saat 16 da yeniden toplanacaktır. Umumiyetle bu toplantıya, Mont- rö müzakerelerinin — mukadderatını tayin edecek derecede büyük bir ehemmiyet atfolunmaktadır. Röyter muhabirinin bildirdiğine göre, akşam yapılan hususi mükâle- meler sonunda, Boğazlar Konferan - smda esaslı o münazaiinfih meseleler üzerinde pek yakmda bir anlaşmaya varılacağı sanılmaktadır. Karşılıklı yardım paktları hakkımdaki kaydin terkedilmesi pek muhtemeldir. Anlaşma yolunda mühim adımlar atıldı Londra, 13 (Tan) — Montröden bildiriliyor : Bugün, öğleden sonra İngiliz, Fransız ve Sovyet başmu- rahhasları aralarında hususi surette örüşmüşlerdir. ulan aşk , Türk ve Sovyet he- yetlerinin görüşmeleri ayrıca devam etmektedir. Anlaşma (yolunda mü- him adımlar atılmıştır. Fransadan sonra Yunanistanın da Akdeniz antlaşmasından çekilmesine rağmen, bu antlaşma (Türkiye, In- giltere veYugoslavya arasında halen baki kalmaktadır. Türk noktai nazarı kabul edilecektir Atina, 13 (Tan) — Montrö konfe- ransmda Yunanistanı temsil edenler den Diş Bakanlığı umum direktörü Mavrudis, dün avdet etmiştir.Konfe- ransın vaziyeti hakkında gazetelere verdiği beyanatta, müzakereler esna sında başgösteren bütün zorluklara rağmen, boğazları tahkim hususun- daki Türk hoktai nazarının kabul 6- dileceğini söylemiştir. Mavrudis, Boğazlardan geçen Yu * nan gemilerinden alman rüsumun yüzde “BÜ nisbetinde azaltılması, Türkiyenin Kabul ettiğini gazetecile - re tevit etmiştir 2 TAN Boğazlar meselesinde Romanyanın vaziyeti (Başı 1 incide müdafaa ettiği halde Montröde bu paktlara itiraz ettiğini sorunca Bo- gazlar konferansında bir fırtına ko - par gibi oldu, Böylece Titülesko Fran six ve Rus noktal nazarını kabul &- der gibi görlindü. Çünkü Fransız ve Ruslara nazaran İngiltere Karadeniz mıntakasmda Rus - Fransız, Fran- sız - Romen, ve Balkan paktı gibi mintakavi anlaşmaların kabili tatbik olamaması setini gütmekterir. Titülesko bü beyanatta bulunduktan gonra İngilterenin itirazını dinleme- den Bükreşe hareket eden bir trene yetişmek ii Ikip gitti. Bu hâdise İngiliz tekliflerinde (bulunan ve Türk tekliflerinden mülhem olan bir maddenin münakaşası esnesmda çık tı, Bu maddeye göre Milletler Cemi- yeti mütearrıza karşı tedbir almmak kasti ile bir şeye karar verdiği tak- dirde bu karar Montrö konferansın- da Boğazlara dair alacak kararla- ra faik olacaktır. Bugün Ruslar bu maddeyi tasrih | mahiyetinde bir teklif yapmışlardır. Rus teklifine göre Milletler Cemiye- ti paktı dahilinde olan paktların ta- ahhüdü icap ettiren yardım için gön- derilen harp gemilerine Boğazlar ka panmamalıdır. Bu teklif Fransız Rus paklının Milletler Cemiyeti pak- Unın bir mütemmimi olduğu mülâha zosmı tekrar ortaya atarak Boğazla- rın biribirinin yardımına gitmek is. teyen iki dev ması arzusunu ileri sürdü. Ingiliz murahhasları bu teklife iti- raz ettiler, Konferansta olmadığı hal | yeni kalkanlar için sebep meydanda- de, odasında olup bitenden haberdar | dır. Fakat öyle ölmaymon zayıflığa olan Titulesko derhal konferansa gel | ve çok terlemeye sebep olan kansız- di, İngiliz teklifini tenkit ettikten sonra, trene yetişmek için derhal ay rıldı. Rusların iddiası Romanya için de varittir. Çünkü Romanya icap e- derse Boğazlar tarikile Fransa ve Bulkan müttefiklerinden yardım bek lemektedir.. Titulesko İngilterenin böyle mahalli anlaşmalara mutarız olup olmadığını sordu, ve masaya vurarak meselenin İngiltere için ha- yati ehemmiyeti olduğunda ısrar et. ti. İngiliz durumunun bu tenkitleri anlaşıldığına göre iki kaynaktan fiş kırmaktadır; 1 — Geçen sene İngiltere, Sovyet, | Fransız paktını tasvip ederek, bu - nun Uluslar Kurumu paktına mü » ere Cenevrede mınfaka vi anlaşmalar fikrini müdafaa etmiş- u. İngiliz noktai nazarına göre Bo - Zaxlar mukavelenamesi ahkâminn Milletler Cemiyetinin Vereceği ka - rarlara dair olması, ve Milletler Ce- miyeti paktına mütemmim paktların &hkâmına faik olmamasıdır, bilhassa Türkiyenin alâkadar olmadığı pakt- lara... Çünkü Türkiye kendinin da- hil olmadığı paktların taahhütlerini nazarı itibara almağa mecbur kaldı. ği takdirde vaziyeti gayet güç olacak ti. Bu hususta Türkiyenin noktai na- zarı zikredilmiş değildir. Türkiye Bo- gazlardan geçecek ecnebi gemilerin hakları ile pek alâkadar görünme- mektedir. Onun en büyük alâkası ge çecek gemilerin zaman ve kuvvetleri nin Türk emniyetini tehlikeye düşü- recek vaziyette olmamasıdır. Dev - letler şümülleri geniş olan diğer me- #âilde aralarında uyuşmazlarsa Tür kiye bü münakaşaların daha geç bir tarihe talik edilmesi arzusundadır. Ne de olsa Türkiye Boğazları tahkim hakkınm en Kjsa bir zaman iğinde tanmmasını istemektedir. Titülesko istifa etmiyor Paris, 13 (A.A.) — Maten guzete- sinin Londradan haber aldığına gö- re Titüleskonun istifasını teyit eden hiç bir havadis almamamıştır Ayni gazete, Titüleskonun beynel milel vaziyette vukuu tahmin olunan ühim inkişaflar dolayısile kararm. dan rücu etmiş olduğunu tahmin ey- lemektedir. Belediye bütçesinde bazı değişiklikler oldu Binâ ve arazi vergileri hususi ida- reye geçtiği cihetle belediye bütçe- sinde bazı değişiklikler olmuştur. Bu cümleden olarak belediyenin vilâyet kismi varidatma 2606500 İirs olarak bina vergisi ve 23600 lirada arazi vergisi için tahsisat konulmuştur. Yol vergisi 760 bin, İnhisarlardan vi. lâyet hissesi olarak 25 bin lira tah- sisat vazedilmiştir. Buna mukabil vi- lâyet yol ve köprüleri için 79126 lira, İstanbul maarif işleri için 1925080 lira ve belediye bütçesine de 1 mil yon 196 bin 596 lira imar, tezyin ve tenvir işleri için tahsisat konulmı tur. Beledivenin 936 bütçesinin Vilâ. tin gemilerine açık ol. | İ lâzımdır. | İ | esanslar bu sıkmtıya karşı işe yarar SAĞLIK ———— —— ÖĞÜTLERİ Çok terliyenler Kimisi. şişmanlıktan © dolayı “çok terler. Şişmanlığın en fena tarafı da galiba, yazın çok terlemektir. Fakat sişmanların kanı dalma âz cok zehir lenmiş olduğundan . terlemek - eğer yorgunluk vermözse - şişmanlar için, sağlık bakımından pek te şikâyet e- dilecek şey değildir. Zaten şişmanlı- gın lüzum gösterdiği yemek rejimine riayet edip te yemeklerden yağlıla- rmı, otlularını, şekerlileri sarfederek onların yerine fağsız ve kızarmış et- lere, yeşil sebzelere, meyvelere daha ziyade rağbet edince terlemek kendi kendiliğinden azalır. Kimisi de ne şişman, hede zayif olmadıkları halde yine çök ter döker ler. O vakit rlerin zayif olmasına hamledilir. Fakat yine kanda az çok zehirlenme araştırmak daha doğru ©- Tur. Herhalde yirmi gün sırasiyle 8a- bahları otuz, otuz iki derecede bir #u içinde ilç dakika banyo yapmak bü - tün gün teri azaltmak için çok fay - da verir. Banyo yapacak kadar su - yunuz bulunmaz yahut «bizim gü- zel İstanhulda suyun da lüks oşya - dan sayılacak kadar pahalı olmasma göre - her gün banyo yapmaya kud - retiniz yoksa o derecede suyla duş yapmak yahut bir tasla alaturka su dökünmek te az çok o izi görür. Bazısı da pek zayif oldukları hal. de çok terlerler. O halde iş daha cid- di demektir. Ateşli bir hastalıktan lik yahit müzmin göğüs hastalığı a - raştırmak, viletdü kuvvetlendirmek Terlemek bazılarında bütün vücut- ta umum! olur. O zaman pek merik edilmez. Pakat bazılarmda yalnız el- ler ve ayaklar, yahut ikisi birden çok terler. Bu da sinirlilerde kansızlarda ve lemfatiklerde alur. O vakit insanm canı erkılm. Ayaklar su içindeymiş gibi yürümek bir azap olduktan baş- ka, ellerin de mütemadiyen terden 15 lak bulunması » hele eli sıkılması lâ- zim olan bir ahbaba rasgelinee - in- sanı bayağı küçük düşürecek bir s1 - kıntıdır. Elleri sık sık ceviz yaprağı suyile, yahut şaplı veya borakslr suy | yıkamak bu hale fayda verir. A Yakları #X sık Törmoli suyla yıka mak ta (fakat ayak banyosu yapa - rak) faydalıdır. Terin kokusu da ayrıca bir sikimte olur, insanın kendisinden ziyade ya- nmdakiler için, kolanya suyu yahut | Jar, Fakat esansleres birçoğu ter ko- kusile karışmca fena bir koku verdik leri için buna meydan vermiyecek €- sans seçmek güzellik san'atlerinin en güçlerinden biridir . Bayanlarda, en ziyade şişman o - anlarda, göğsün nazik yerlerinde| terden ileri gelen kızartılar için yal- | nız banyo, kolonya suyu yetişmez Ali bour suyu denilen, eczacıların bildik- leri ilâçtan bir misli kadar su kata - rak onunla kızarmış yerleri silmek, sonra da güz bezile örtmek iyi gelir. şe — aa Belgrat Elçimiz Brüksele hareket etti Ankaradan dönmüş olan Belgrat elçimiz Ali Haydar, dün, Perapalas otelinde Yugoslav elçisi Lazareviçle bir müddet görüşmliş ve gece eks- presle Belgrada hareket etmiştir. m — yet kısmı yüzdelik heşabilâ şu şek- li almaktadır. Bütçenin yüzde 21,240 Vilâyet yolları ve köprülerine, 58,56 sı Maarif işlerine, 2,37 si Ziraat iş- lerine, 0,95 i baytarlık işlerine, 3,37 #i sıhhat işlerine 11,68 i muhtelif mas raflara ve 6.65 i de vilâyet ve bele- diyenin müşterek masraflarından vi- lâyet hissesine düşen kısımdır. Bele- diye bütçesine gelince, bu bütçenin yüzde 4,96 81 iktisat işleri ve beledi- ye zabıtasına, 21 | evlendirme işleri- ne, 13,08 i sıhhat işlerine, 0,37 si bay rine 6,76 si temizlik işleri- ne, 32,38 i imar, tezyin ve tenvir iş- lerine, 26,13 ü muhtelif masraflara, 4,38 i belediye ihtiyat akçesine ve 11,73 ü de Vilâyetle belediyenin müş terek masraflarından belediye hisso- si olarak ayrılmaktadır. Bu rakam- lardan da anlaşıldığı veçhile vilâyet varidatının yarısından fazlası Maa - rif işlerine, dörtte biri yollara sarfo- lunmaktadır. . Belediye varidatınm ise Üçte biri imar, tezyin ve tenvir işlerine, sekizde biri sıhhat işlerine ayrılmıştır. Yeni bütçenin bu ay so- nundan evvel Dahiliyece tasdik edi- lerek belediyeye gönderilmesi bekle nilmektedir. Bu itibarla Ağustos ayı için muvakkat bütçe heniz yapilma- Cenaze köprü üzerinden geçirilirken Fedakâr itfaiye çavuşunun cenazesi büyük merasimle kaldırıldı Tepebasındaki mobilya mağüzasın da çıkan yangın esnasmda yıkılan ankaz altımda kalarak ölen fedakâr itfsiye çavuşu Şükrünün cenazesi | dün büyük merasimle xaldırılmıştır. Kahraman çavuşun tabutu Türk bay rağiyle ve çiçeklerle süslenmişti. Yan gınlarda giydiği miğfer de tabutun başına konmuştur. Cenaze merasiminde vali ve bele- | diye reisi Muhiddin Üstündağ, polis müdürü Salih Kilıç, belediye reis muavini Ekrem, vali muavini Hüdai, kaymakamlar, nahiye müdürleri, be- lediye şube müdürleri, Parti idare he yeti azaları, Şehir meclisi azaları, itfaiye şefleri bulunmuşlardır. Ka- labalık bir halk Tepobaşında toplan- muştı. 'Tam saat 11 de cenaze vaka yerinden kaldırılarak caddeye çıkarıl mış ve oradan alay hâreket etmiştir. Önde sıra»ile süvari polisleri, itfai- ye bandosu, itfaiye bölüğü, askeri İnzibatlar, piyade polis müfrezeleri, çelenkleri taşıyanlar yürilmekte, bun larıda tabut takip etmekte idi. Ta- butun arkasında kesif bir halk yürü mekte idi. Alayın ber iki tarafında poli « ve asker yürüyerek yolda in- zibatı temin ediyorlardı. Alay yürü" yüşe geçince itfaiye muzikası matem havası çulmağa başlamıştı. Böylece Şişhane yokuşu, Karaköy yoliy nicamie gelindi. Alayın başlangı da Şükrünün ailesi de bir otomobille cenazeyi takip ediyordu. Fakat tam hane yokuşuna gelindiği sıradö zavallı Şükrünln karısı bayıldı ve 0- tomobil geri döndürüldü. Alay geçerken sokakları dolduran halk, hüngür hüngür ağlıyor, dük- künlar kepenklerini tamamen indiri yorlardı. Tabut eller üzerinde Yeni camie getirildikten sonra camiin Park tarafındaki taşa kondu ve na- mazı kılmdı, Bundan zonra tabut bir cenaze arabağına kondu. Merasime gelenler de hazırlanan otomobil ve otobüslere binerek cenazeyi takibe başladılar, Cenaze bu şekilde Edime kapıdaki şehitliğe götürülddü. Ve Şükrü çavuş gözyaşları arasında ebe di istirahate konuldu. Mezar başında vali Muhiddin Üstündağ, kahraman itfaiyenin yüksek fedakârlığmı ya- detti, Cenaze merasiminde şehrimizin bütün erkânı resmi elbise ile hazır bulandular Akdeniz ve İngiltere (Başı 1 incide) başka Akdenizdeki bütün tecrübele-/ pe hatırlatmak zamanı da gelmiş- | F iltnbap meselesinde İngilizlerin uğ- radıkları inkisar, asri harp şartları yüzünden Akdenizde vaziyetin neka- dar değişmiş olduğunu pek geç anla- mış olmalarından ileri gelmiştir. İngilizlerin ilk hareketi, Süveyşe hâkim olduktan sonra vaziyete de hâkim olacaklarmı düşünmek olmuş- tu. Bunun imkânsızlığnı göstermek için de, Mösyö Mussolininin, Malta- nın, eskiden olduğu gibi bir bombar- dimana karşı masun olmadığımı söy- lemesi icap etti. O zaman İngilizler, Süveyş ve Cebelüttarik vasıtasile Akdenizin ilk ucuna hükim olmaları na mukabil orta geçidin Italyanların elinde olduğunu anladılar. Bunun üzerine Ingiliz Bahriye Ne- zaretinin vaziyetini tamamen değiş. tirdiğini öğreniyoruz. Malta bundan sonra bir iskele olacak. Asıl üsler, Kıbrıs ile Filistine naklediliyor. Bu- na mecburiyet var, çünkü İngiliz do- nanmas 1 La Volette limanında bile barmamaz ve Mısır üzerindeki Ota- hakkümümü gevşetmek mecburiye - tinde kalacaktir. Bu inkişaf, İngilizlerin, Türkiye ile teşriki mesaiye gösterdikleri alâka - nm strrıdır. Bu, İngilizlerin Türklere filen ihti- yaçları olduğundan değildir. Çünkü Yunan adaları ona kâfi gelmektedir. Bu, sadece, Türklerin İtalyanlarla birleşerek kendilerine karşı koymala- rma mâni olmak içindir. Bu vaziyet, İngilterenin Italyaya sit olan on iki adaya gösterdikleri alâkayı da izah eder. İngilterenin Italyanları bizzat bu adalara yerleş- trip onlara hattâ Andolununa yarı. snr bile ikram etmeği düşündükleri zamanlar nerede? İngiltere Atatür- İsmet İnönü selen (Başı 1 incide) , giderek Cümhurreisi Atatürke mülâki olmuştur. İ Saraçoğlu şehrimizdeki elçileri kabul etti Başbakan İsmet İnönü ile birlikte dün tayyare İle Ankaradan şehrimi- ze gelmiş olan Adliye Bakanı ve Ha riciye bakan vekili Saraçoğlu Şükrü öğleden sonra Beyoğluna geçerek Pe rapalas otelinde bazı elçilerin ziyaret lerini kabul etmiştir. Saraçoğlu Şükrü ilkönce Sovyet büyük elçisi Karahanın ve sefaret müsteşarının ziyaretini kabul etmiş” tir. Takriben bir saat süren bu gö rüşmeden sonra, İtalyan büyük elçi- si, Karlo Galli vekilimiz tarafından kabul edilmiştir. Bunu müteakıp Yu Roslayya elçisi Lazareviç ve Roman” ya elçisi Filoti dahi Saraçoğlu ile görüşmüşlerdir. Akşam saat yedide İngiliz büyük elçisi Sir Peri Loren de Perapals$ giderek Saraçoğlu Şükrüye mülâki ol muştur, Bu mülâkat bir saat sürmüş tür. aa — — kün zaferlerinin, bu noktada (Joyd George'un o kombinezonlarını yıkmın olmasından kim bilir şimdi nekadaf memnundur? Böylece, başlıca tehli" kenin önüne geçilmiş oldu, Filhakik8 on iki ada, çok küçük oldukları içi üs olarak kullanılamaz. Onlar sade” ce birer iskele olabilir. Bununla b raber ehemmiyetleri, bahri noktai P# zardan hiç te az değildir, çünkü tay” yareler ve denizaltı gemileri ile, AK” denizin şark havzası, İngiliz gemile'İ için, kuvvetli Filistin ve Kıbrıs Ü#“ lerine rağmen durulmaz bir hale ge" mektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: