14 Temmuz 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

14 Temmuz 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

mm 14.7:908 No, 148 Karısının danslarına artık içinden kızmağa bile mecali yoktu Adnan — Hayır, bu gece tanıdım. Prenses tanıttı. j Bu kadınla Belkis te tanışmak is - tiyormuş. Pek rabıtalı kadına ben - yormuş bu kadım!.. Adnan boru - du. Hafif bir “peki!,, Je arsusunu ke- Pizma unutturmak istedi. Kocasmın istemediğini anlaymca Belkis Sühey- Mile görüşmeyi büsbütün istedi... Buloda olduğunu. dans ceğini #muttu: Mutlaka Süheylâ ile görüşe- dekti z Adnan, Relkisi takdim ederken Sü heylâ sapsarıydi. Çıldırdığı si ondan alan kadınla heyecansız sese nasıl konuşacaktı? LAkırdi: ii ta- bil gibi söylemek için bütün vücü dü altüst oluyordu. Adnana düşmandı. Adnan, “işte seni bu kadınla bedbaht ettim!, de mek için Belkisi ona takdim ediyor- du. Katiller bile insana seni bü han derle öldürdüm demezlerdi. Kaderin İstihzasma Adnan da alsymnı dâve 2 diyordu, Süheylk, elinden gelse, pe Ban; gişlerile, trnaklarile öldürece ti Insanlara nelerini beğendiğini 3öY Byecek kadar kendini herkesin üstün de gören Belkis, Süheylâya: — Ne güzel Fransızca 16 üyor « unuz Hanımefendi! Mühalâga ediyorsunuz e böyle bir at türkçem epey dedi, Süheyiâ — Belkis Hanrmefemdi var, Fak “ metil. Bunu da zevciniz Ad- . ye medyunum: Paşanm sağ: bee konakta bana aylarca türkçe edebiyat dersi vermişti | Hıshanan kadın. kudurmuştu. Half kisi ezmek için alabildiğine âdi olma- ğa raziydi: Babasmın “Paşa, lığı, evlerinin “konsk,, lığı anlatmakla kanmamıştı. Adnanm bu edebiyat ho calığndan ayda kaç kuruş aldığını bile söylemek istiyordu. Adnan bayılacaktı. Belkis şaşırdı: Bu kadm onun adı» *t biliyordu. Sonra Prensesin Adna- Da “yu gece tanrttığı kadm, Adnan- dan bir zamanlar edebiyat dersi al - Müt? vi Süfeylâ birdenbire »eşelendi. Bel- ie tanıştığı için duyduğu urtarabı Unuttu, Memnun gözlerle Belkise ba- Yeyordu, Adnan, yavaş yavaş Sühey- lânm zalim intikamına Yermemeye çalışıyordu. Belkis e #min budala yalanma ; fa- kat Alman zabiti onu dansa davet *dinne bu neşeyle Adnans duydu: Eski fıkaralığından kaçmak Eye ik kadar kocası” a alan miden act, SüheY Yiya iti, etmiyerek dansı hemen kabul etti, Süheyl da bir gey sö3le-| LU ımdan kaçtı. Denayer de ayakta oldu-! Eu bu kalabalıkta Adnan bir sandal Yeye yığılmıştı. Karısının bi wp vi rterbiyeyle durdu. — Adm ne senin? — Ahmet. -— Uşak mısın burda sen? — Hayır efehdim; bahçivan çira- bi At eşek çıkmış gibi Belkisin canı sıkıldı: O, Ahmedin bşak olmasını istemişti. Düşündü. Ahmede: — “Sen burada dur; beni bekle. Hiç kımılda. ma ama. Hayır, gömleğinin kollarını indirme. Öyle çıplak bırak.,, dedi, Al man zabilini bir kelimeyle bıraktı. Koşar gibi yürüyerek Adnanı bulma- ga gitti Belki n SA A zabiti, ti, İki kolu sarktı, Uzun İğie “viski bardağını > Birine vere - cek gibi - uzatarak kalabalıkta kay- boldu. Adnan, deminki yalanmı unutan, başka şey söyliyen karısmı sevine - rek dinliyordu: ç — “Adnan Prens Hasana söyliye- cekti. orada duran bahçivan çirağı- nı Prens onlara verecekti. Bu oğlanı Belkis konaklarma uşak alacaktı... Belkisi, birdenbire Karşısmda bu - Tunca, Adnan deminki yalanı yüzü - ne vurulacak sanmıştı. Onun için Bel kisin bu münasebetsiz arzusuna min nettardı. Fakat Adnan bu arzuyu iti razsız kabul ederse Belkis bunu bel- ki deminki yalanım unu! sevince atfedecekti. Adnan bir kaba- hatlinin uysallığından kurtulmak i» kendi man — Fakat nasıl olur? Dedi, “Bah- Yazan: MITHAT CHMAL diye bir adama nasıl söylenir? Belkis — Neden şöylenemezmiş? Sen Prensin nâzırlığına nekadar ça- hıştm! Seni bir uşak için mi kıracak? Oğlanı yakından bir gör bak; neka- dar güzel, nekadar uşak! Beraber gittiler. Belkis, sevindi; Ahmet kımıldamamıştı. Kiralık ev gibi ayni noktada ayni haldeydi! Oğlan: Adnan da beğendi: Kalm parmaklı: çıplak pazuları fena doldu! rulmuş iki yastık gibi güzel: gövde- si kısa; bacakları upuzun; ayakları kocaman, | (Arkası var) Motörlü nakil vasıtalarının muayene müddeti Motörlü kara nakil vasıtalarının yıllık m için verilen müh- let bitmişti. Fakat bu muayeneler esnasmda, kamyon, kamyonet, oto- büs, hususi otomobil ve'taksilerden birçoğunda ikmali lâzımgelen nok - Banlar görülmüş, bunların tamamlan- ması maksadile kendilerine muayene damgası verilmemişti. Sırf bu gibi | naki vasıtalarının son muayeneleri» ni yapmak üzere muayene müddeti bugün ve yarma münhasır kalmak İ şartile iki gün daha uzatılmıştır. Bu suretle henüz muayene kâğıdı almamış olanlar dün muayeneye tâ- bi tutulmuşlardır. Bugünden sonra hiçbir itiraz ve müracaat kabul ediümiyecek ve mua- yene kâğıdı olmıyan vasıtalar sefer- nakledilmiştir. MALLARIN NEFAS ÇEŞİTLERİN TENEVVÜ VE HALİSİYETİ givanmı bize ver, bize uşak lâzim!,, 'den menolunacaklardır. pe RR Liman Kooperatifinden Şirketimizin satış mağazası, görülen lüzum Üzerine eski bulundu» ğu yerin karşısındaki Liman Hanının altında 7 numaralı mağasaya ET VE EHVENİYETİ, —— BİLGİLER iİ dan merkür günlerde FAYDALI amaaa Bugünkü Program Opera mmasikisi (piâk) 19; Maherler. 19,15: Muhtelif piâklar, 20: Viyolenist bayan Pakize İzzet h Albayrak (80- lo keman) 20.30: Stüdyo orkestraları. 21, 30: Son haberler. Saat 22 den sonra Anadolu ajanımm Gazetelere mahsut havadis servisi verile cektir. Budapeşte 20,15: Piyano - şarkı. 2045: Konferans 21,15: Oğera orkestrası. 2240: Haberler, lik. 23,45: İtalyanca konferans 24,10. Çiyan musikisi, Varşova Şen künseri. 20,30: Papiller orkes- era, 21,30: Mizah, 21,45: Muhtelif, wer musikisi, 23: si, 2: Dans mü: Prag 20; FI Piânketin "Les Cloches de Cemeville” ad. ih epereti, 2,15: Plâk, 23,48: İngilizce ha- barlar. ! 'çayıs mnsikisi (Şem havalar). 21,50 | Viyana 21: Viyana geçilen 22: Vagner masiki si 23,10: Musiki bahsi (İngiliz muşiki par galerisi). 24,05: Dans musikie. Bükreş 18,15: Plâk. 19.15: Piğik. 2020: Fransız operalarmdan pll 30: Senfonik kon ser, 22,46: Senfoninin devamı, 23,45: Ya, bancı dilirle haberle: Moskova : Ecnebi proletar şarkıları (kore işti. iyle) 18,30: Dinleyicilerin arıyları veç. hile parçalar. 19.30: Pik rmasikisi. 20: Muhtelif şehirlerden nakilelr. * MALK OPERETİ : Ba akşam saat 21,45 de Taksim Bahresinde ilk defa olarak (Rahmet EK.) opereti * ÜSKÜDAR HALE ; (Klo Kilo) ASKERLİK İŞLERİ TÜTÜN İKRAMİYELERİ Diküdar Askerlik Şubesi; , Malil Subaylar ie erat sehit yetim lerinin 936 senesi tiltin İkramiyesinin siyatma Temmuzin 21 inci gönü an si . 2i Temmuz salı günü en senelik ak alâkaları kesilmiş olan şe ikramiye alacaklar yedlerinde bulunan vessik ve hüviyet cüz dın ve vesika fotoğrafları ile birlikte Üs küdar Kaymaklamlığımdaki tevzi komisyo nuna müracast etmeleri yukarmia yağlı günlerde gelmeyenlerin ikramiyeleri ter zlat hitamından sonraya | kalacağından allkadıranm muayyen günlerinde müracaat etmeleri ilân olunur. . .. İMTİYAT ZABİTANI SİTAJA ÇAĞIRILIYOR Fatih Askerlik Şubesi Başkanlığından 1 — Şübemizde kayitli bulunan ve taş rada kayitli olup ta şübemiz mmtikasmda | #turan piyade sınıfına mensup iktiyat yar | sabaylardan 313 dahil 526 dahil doğumlu lar 1 Ağustos 936 da Piyade krtaatma İl Yihak etmek tizere sevkedileceklerinden müameleleri yapılmak üzere 30. 7. 936 günün kadar Fetih Askerlik Şubesine mü Facastdarı, ? — Piyade smılma mensup olup ta güm rük muhafaza teşkilâtma mensup ve üni formalı olarak çalışanlar gelmeyeceklerdir. 3 — Mariciye memurlarından olup ta memleket hududu dışında buluna selmeyeceklerdir. * — Tahsil maksadile yabanet ellerde bü Mananlar da gelmeyecekleri gibi sitajını bi tirip terkin edilmiş olanlar da sevk edilme yeceklerinden bu gibilerin de müracaatları na lüzum olmadığı ilân olunur, Mestane telefastar — YAN anma aaa a a aa aa m m m m m m — Nazan: “ne!..,, diye, geri fırladı ve kocasının yol yol parmaklarının İzini taşıyan sol yanağını uğuşturarak, gözleri hayretten büyümüş, dudakla- rı asabiyetten titriyerek haykırdı: — Demek beni tokatladın, bana el kaldırdın ha!... Vahşi, vahgi.. Sonra bütün kin! parmaklarımın u- cuna toplanmış gibi kapıyı büyük bir şiddetle çekip, odadan dışarı fırladı. O dışarı çıkınca kocası Rifat, başı- nı âvuçlarınm arasma alarak bir kol tuğa çöktü. Artık genç kadının arka- sından gitmenin faydasızlığıni anlı- yordu, Onun yanaklarında hâlâ par- maklarının izi dururken gidip teskin etmek kadar budalalık olamazdı. Za ten o bunları düşününceye kadar dı- şarda asabi ayak sesleri oldu ve bir- denbire büyük bir gürültü ile sokak kapısının da çekildiğini duydu. De - rin bir sıkıntı İle alnmı uğuşturarak yerimden kalkmak istedi. Fakat artık yapılacak bir şey kalmamıştı. Zaten Nazanın bu toksta tahammül edemi yeceği belli idi, Parmaklarmı asabi- yetle bükerek, kendi kendine duydu- Zu müthiş bir hiddetle düşündü: Na- sil bu eller kartımın yanağma vur- mak için inebilmişti!. Yerinden kal karak, karısınmı demin söyledikleri. ni tekrarladı: “Vahşi, vahşi Kalabalık bir salondu. Ortada dansediliyor, bazıları da dağıldıkları köşelerde gürültülü Kahkabalarla ko nuşuyorlardı. Nazan da oturanların arasında idi. Uzerindeki durgunluğu yenmeğe çalışarak, etrafını çeviren ahbaplarile konuşuyordu. Vişne ren- gi zarif bir elbise giymişti. Koyu si. yah saçlarımın gölgelediği yüzü pek solgundu. Kocasını o tokat meselesni den sonra görmiyeli birkaç ay olmuş tu ve hAJâ hmer tükenmiş değildi. Şimdi bile oturduğu koltuğun yanı - na sookulmuş bir şeyler anlatan genç, kurnaz bakışl: adamı dinlemi- yor, durmadan düşüntiyordu. Kafasm da kıvrılan istifham hep ayni mese- le içindi: Rifat nasıl söyledikleri ye- tişmiyormuş gibi, en küçük bir km kançlık vâk'ası için onu tokatlıyabil- mişti? Genç kadın hâlâ kocaman bir elin yilzline doğru gittikçe büyliyerek in- diğini görür gibi oluyor, yüreği hırs la çarparak, sanki göğsünü yırtıp dı garı fırlamak istiyordu . » Baygın bir tangonun arkasmdan birçok çiftler biribirine sokularak or tada dönmiye başladılar. Naztnm yanmdaki genç adam durmadan: “bu dansı bana lütfedin.., diye, yalvarı- yor, genç kadın yüzüne inen tokatın kâbusu fle bu adamın ısrarı arasm- da bunalıyordu. Birdenbire uzun boy iu bir adamım önünde gülümsiyerek darsa davet için eğilmesi ile yerin - den sıçradı. Bu adam kocası Rifattı. Kadın hayretle düşündü; Demek o hâdiseden sonra bu vaziyeti yapabi - lecek kadar kfistah bir adam!.. Fa- kat gözlerinde yalvaran © bakış?.. artık içinden kızmağa bile meli YeK'N TEMİN EDİLMİŞ VE EN SAF URFA VE ba. sabite Bahis, | ZEYTİN YAĞLARI nisbet kabul etmiyecek dere- Ğİ Gwüummi'Tmmamı | HE eni, KE Aimihierie, bahçenin İğ cede UCUZ BİR FİYAT İLE satılmakda bu- pi) öze Kanu Msn kenarm parma! duruyor - tur. win? hastanesi Çapı 22143 lari imren e mi yara sıhhat ve menfaatlerini ber şeyden üstün tuttüğü saym Gülçe ey a bahçedeki kalabalığa çevirerek!» ORTAK VE MÜSTERİLERİNİN £ teçriflerini Ğİ HezdarsamMümee baiines ö910) Zabit sevindi: Çünkü gözü konu#- beklemekde ve mağazayı emirlerine amade bulundurmaktadır. ep —.i vii e Manm çaresi çehrenin görünmemesi” & Demiryelları Sirkeci 25079 dir, sesin duyulmaması deği... <—————————< Demiryolları Haydarpaşa 42143 Çeh. in yim Dae V lili wv". « | Mfalye Telefonları Pün di işinde bıraka: mmm um Ankara Valiliğinden: dee zeprte rrişente 1 — Vilâyet Çiftçilerine Dağrtılmak üzere satın alı- | Şepikör. , Büyükdere, e kalabalıktan boş yere Bizlediklerini anladı. Fakat sdam Bel isin sesinin, mevzuunun Pp Di bu vaziyette saatlerce bekliyecek- ti. Belkis, birdenbire parmaklığın dı Barısımedaki fenerin ışığın - da bir insan kafası gördü. Deminden beri viski içen kadın adami müstehzi bir sesle çağırdı: Adam delikanlıydı. Çok usun boy- İk, beyaz engeli, sarı kalm lepiska - Srvanmış, pembe kolunda bir kumral ben vardı. Kalın pazarı bir demet damardı. Delikanlı > Si yakm, ce ustandr: Ki kovayı bırak. esini düzelt, Tt Bacağı birbirine yapıştırdı. Aptal Miyete kızıyordu. Çehrelerini nacak olan yerli malülâtı 100 adet 6 numaralı ve 150 a- det 3 numaralı pullukların 6-7-936 tarihinde yapılan açık eksiltmesinde talip çıkmadığından eksiltme 10 gün müddetle uzatılmıştır. 2 — Pulluk şartnamesi Ankara Ziraat günde görülebilir. gi — Pullukların tahmin 4 — İsteklilerin Muhammen fiatın yüzde 7,5 nisbetin- Direktörlü- edilen fiatı tutarı 4100 lira- itfaiyesi 44640 Büyüka Hast, Bareas, Ka am için telefon santralmdaki memura demek kâfidir. — m ema Yıldırım birini öldürdü ne?.. Yüzlü bu birkaç gin içinde ne- kadar değişmiş.. Nazan neredeyse o- na acıyacak. Fakat birdenbire gözle ri iki yanında uzanan kollarının ucu- na takılıyor. Bu eller, yüzüne İnen o kalm parmaklar... Nazan “ne ossa- retle!..., diye, kekelemek istiyor. Fa- kat kocası hâlâ yerinden kıpırdama- dı. Sanki aralarında hiçbir şey geç - memiş gibi onun dansa kalkmesmı bekliyor, Herhalde karısının İçinde kopan fırtınanın farkında değil, Genç kadın yerinde doğrulur gibi oluyor. Duyduğu kin yüzünü garip bir ateşle tutuşturmuş. Dudaklarında zalim bir tebessiim var. Birdenbire koltuğun yanında sallanan eli kalktı ve bu ince parmaklar bir anda şimşek gibi kar sısındaki adamın yanağına çarptı. Dânsedenler hayretle durdular. O- turanlar: “A! ye, dudaklarından deki Banka mektubu veya 11. Muhasebe (Direktörlüğü veznesine yatılmış teminat akçelerinin makbuzu ile iha- le günü olan 16-7-936 Perşembe günü saat 15 de Vi- lâyet Daimi Encümenine müracaatları ilân olunur. (1679) (3933) Balikesir, (Tan ) — İlimize) fırlayan kilçük hayret çığlıklarını tu bağlı karamanlar köyünden Mehmet | tamadılar. Fakat Nuzanm kocası yü karısı 40 yaşlarında Ummtlhan dün | zinde küçük kadın parmaklarmın aç saat İide harmanda harman toplar- | tığı pembe izlerle hâlâ olduğu yerden ken yıldırım isabetile ölmüştür. | kıpırdamadı ve karısı içini boşaltmış insanların ferahlığı İle geniş bir ne » fes alıp, kendini koltuğa birakmez. yavaşça eğildi, kendilerine hayretle bakanların işitemiyeceği hafif bir ses le fısıldadı: “ödeştik..., ve ev sahibi mak için yine yavaş yavaş dönmiye başlıyan çiftleri işaret ederek ayni hafif sesle devam etti: “dans etmi » yecek miyiz?,, Nazan evvelâ onun al dığı bu garip vaziyete hayret etmek istedi. Fakat ne olursa olsun hınci- nı almış insanların ferahlığını için » de duyuyordu. Sonra kocası bu hali ile o kadar sevimli idi ki... Herkesin şaşkımlığından büsbütün büyüyen ba kışlarma aldırmağan yerinden ağır ağır kalktı. Vücudünü kocasının kol- larma bırakmca dansetmiye başladı- lar, Biraz sonra bakışları eskisinden daha kuvvetli bir sevgiyle birleşmiş, kolkola salondan çıkıp, beraberce ev- lerine gittiler. Ve bir tokat ile ayrı - kıp, bir tokat ile birleşen bu garip çif tin arkasından, salondan çikarken birçok ağımlar açıldı, birçok gözler hayretle büyüdü... Peride Celâl Kırşehirde bisiklet koşusu Kırşehir, (Tan) — Halkevinin ter- tip ettiği bisiklet kosusu alâka le ta kip edilmiştir. Birinciliği kazanâif Os mana bir saat, diğerlerine mühtelif hediyeler verilmiştir. —-——— ————— IHTIRA İLANI “ Gayri mültesik maddelerden ve tahsisen kömür tozundan, linyit tö- zundan ve buna benzer maddelerden briket imali için usul ve tertibat ” hakkında istihsal olunan 5-8-1934 günl ü ve 1531 sayılı ihtira beratı bu defa mevkii fille konmak üzere ahe- re devrilferağ veya icar edileceğin- den talip olanlarm Galat'ada, Ikti- sat hanında, Robert Ferri'ye mü- râcaatları ilân olunur. 5136 ZAYİ — 2550 numaralı araba plâ- kamı sayit ettim. Yenisini çikarada- Zımdan hükmü yoktur. Fener Abdi Subaşı eamli yokuş 45 numarada Arif oğlu Ali. Eyyüp Sulh Hâkimliğinden : Mü- tevettâ Rum Patriği Fotiosun tere kesi meyanında bulunan eşya ve bir #oğuk hava dolabile kitapların satıl- masi mahkemece tekarrür etmiş ol- duğundan, Temmuzun 20 inci pazar. tesi günü, zatı eşya ile, seccadde, soğuk hava dolabı ve müteferri diğer eşya, saat 14 te ve 21 inci salı gü- nü ve icap ederse müteakip günler. de de ve yine saat 14.de kitapları, Fenerde Rum Patrikhanesinde sa- tılacaktır. Talip (olanlardan kitap- larm nevini anlamak İsteyenler 15 Temmuzdan sonra mahkemedeki te- reke dosyasındaki listayi görebilir. Satış günü ve saatlarmda da satış mahallinde bulunmaları ilân olunur. (24368) Istanbul Ikinci Ticaret Mahkeme- sinden : Türkiye Iş Bankasmiın Güstav Löde zimmetindeki alacağın- dan dolayi aleyhine ikame (eylediği ref'i itiraz ve iflâs (odayasmm 3-7-036 tarihli celsesinde gıyabında ceryan eden ve Ikametgâhı meçhul bulunan Mumaileyh hakkında 401 İnci madde mucibince ve bir ay müd detle giyap kararınm ilânen tebliği- ne karar verilerek diyap (o kararınm divanhaneye dahi talik edildiği ve muhakemenin 210.926 pazartesi saat on dörde bırakıldığı tebliğ maka mma kaim olmak Üzere ilân olunur. (24381)

Bu sayıdan diğer sayfalar: