2 Ağustos 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

2 Ağustos 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ez BÜYÜK Mü AL No2 Bu miting, mütarekedenberi yapılan mitinglerin dörd AcıHakikatler Yazan : Ziya Şakir üncüsü oluyordu Baltanatın, som günlerde tstinat ettiği (kara kuvvet). (Hürriyet ve İtilâf fırkası erkânı bir Gencin sesi, birdenbire kesilmişti. Arkadaşları, büyük bir felâketin önü ne geçmek için onu susturmak mec- buriyetini hissetmişlerdi... Fakat hel kin asabiyet ve galeyanı, son had. de gelmişti, Her taraftan tehditkâr bir homurtu yükselmişti. Ve Rıza Tevfik Bey: gizli bir volkan gibi kay niyan bu tehdidin.bir an içinde kendi sini yakıp ve mahvetmek istidadı gös terdiğini hissetmişti. Birdenbire şâş- kın bir hale gelmişti. Yüzünün bü - tün sinirleri, büyük bir korku ile ge- rilmişti. Hiçbir hitabet kürsüsünde işitilmemiş olan bir ses yükselmisti: «— Efendiler!... Ben size, şaka söy- ledim.. Şaka.. . Demiş,., Ve derhal kürsüden ine - rek kürsünün arkasmda duran mi - ting tertip heyeti ile, zabıta kuvvetle rinin arasına karışıvermişti. Daima ve daima; Türk milletinin en felâketli anlarında o felâketin Iz- traplarile eğlenmeyi şiar Jttihaz etmiş olan Rıza Tevfik Be-! yin boş bırakarak kaçtığı kürsüyü, bir Türk kadını işgal etmişti. Solgun çehresi üzerinde heyecan- “dan ttriyen dudakları, hazin ve tan- tüh #üdasile; hâkiki Türk duygüla - rmı ifade eden bu hanımım hitabesi; Rıza Tevfik Beyin Türk kalplerine serptiği zehir ve ateşi bir dereceye kadar tadil eylemiş.. Miting te hita- ma ermişti. * Bugün burada yapılan bu miting. mütarekedenberi Yapılan mitinglerin dördüncüsü idi. İstanbulun Türk ve müslümanları; tam üç defa, Islâmın bu iki büyük mabedi arasına toplan- muşlar.. Meşru ve mukaddes haklar nm kendilerine bahşedilmesi için Cenabı Hakka yalvarmışlar; galip devletlerin de lütfuna, şefkat ve merhametlerine sığınmışlardı. Fakat her defasında da acı bir hayal inki- sarı karşısında kalmışlardı. Buna rağmen; bugün de dördüncü defa toplanıyorlar; ve yine Allahtan ve galiplerden lütuf ve şefkat niyaz. da bulunuyorlardı... Acaba bugünkü içtima ve niyaz, bir fayda temin ede- bilecek mi idi?. Buna inanmak için. hiç şüphesiz ki çok faziz safderur olmak gerekti. Çünkü galipler, son sözlerini söyle- mişler; ellerindeki kanlı kılıçlarını terazinin gözüne atarak: — Veyi, mağlüplara... Demişlerdi. — Eee, şu halde? Evet; su halde bu miting niçin tertip edilmişti?.. Ve.. bu mitingi tertip etmek için önayak olan Hürriyât ve Itilâf Fır kası erkânınm hepsi de, bu derece de safderun mu idi?.. Hayır!.. Onlar; safderun olmadık- ları gibi, bu mitingin tertibi de saf- Gerunluktan ileri gelmemişti. Bilâkis epeyce yüksek bir zekâ eseri idi, Çünkü... iş Padişah Vahdettin. Onun sadra- zamı Damat Ferit Paşa.. ve taraftar- ları; (Sanremo) da ösasları karar- laştırılan ve Pariste de son şeklini alan sulh şartnamesini tetkik etmiş- ler; şu maddeleri kabule karar ver- mişlerdi: 1 — Garp hududunuz,Çatalcadır. Oradan ötesi, — (Edirne) de dahil olduğu halde — Yunanistana verile- bilir. 2 — Şark hududumuz; Antep, Mardin, Urfa şehirlerile Musul vilâ- yetini hariçte bırakarak eski hudut- la birleşir. 3 — Trabzon, Van, Bitlis viliyet- lerinde, bir Ermenistan hududu ta- yin ve kabul edilecektir. 4 -— Izmir, Ödemiş, Akhisar, Ber. k içtimadan dağılırlarken...) 5 — Boğazların idaresi! beyvel- milel ve müstakil bir komisyona ha- vale edilecektir. 6 — Edremit civarından itibaren Edremit, Mihalıç, İznik, Izmit, ve havalisi; bu komisyonun idaresine girecektir. 7.— Kürtler isterlerse; bir sene son ra, ayrıca bir Kürdistan teşekkül e- debilecektir. 8 — Suriye, Irak, Filistin, Hicaz kıtaları Osmanlı oHükümetinden alâkalarmı kesecöklerdir. 9 — Ordu ve donanmaya lüzum yoktur. Osmani: ordusu; ancak da- hili asayişi temin edebilmek için 35 bin jandarma ile 15 bin gönüllü ve / maaşlı askere (1) inhisar edecektir. Deniz kuvveti ise, birkaç gambota indirilecektir. 10 — Ecnebi bir komisyon, muh- telit bir adliye tsulü projesi yapa- caktır. 11 — Osmanlı Hükümeti; ecnebi tabiiyetindeki müslümanlar üzerinde bütün kaza ve hükümrani hakların- dan sarahaten feragat edecektir. 12 — İstanbulda ve sair Osmanlı memleketlerindeki (ecnebi kömis - yonlar), harp esnasında hıristiyan - lara yapılan tehcir ve taktile ait şi- kâyetleri dinliyecek ve bunlara dair verecekleri kararları, Osmanlı Hü- kümeti de kabul ve tatbik eyliyecek- tir, 13 — Hükümetin maliyesini mü- rakabe için bir komisyon yapılacak» tır. Meclisi Meb'usan : tarafından bütçe hakkımda verilen kararlar, bu komisyon tarafından kabul edilme- dikçe; muteber olmıyacaktır > 14 — Kapitülasyonlar, ilga edilme- miştir. İtilâf Devletleri grupuna da- hil olan hükümetlerin tebassı, kapi- tülâsyonlardaki imtiyazlardan, bol bol istifade edebileceklerdir. 15 — Trabzon civarından Erme i nistana bir mahreç verilecektir... Ay ni zamanda; İstanbul ve Haydarpaşa Umanları da (serbest liman) haline ifrağ edilecektir. Ancaaaak.. Bütün bunlara muka- bil; 16 — Istanbul şehri kemakân, (Payı.. tahtı.. saltanatı.. seniyye) ola rak kalacak ve (zatı şahane, Istan- bulda ikamet buyuracaklar) dir. İşte; en acı hakikat, burada başlı- makamında kalmak, ve Istanbulda oturmak pahasına olarak koca im - paratorluğun bir anda dağılmasına rıza gösteriyor. Her avuç toprağı, binlerce Türkün hayatma mal olan koca kıt'aları, hovarda mirasyediler gibi, şuna buna peşkeş çekiyordu. Sarayda, bu karar verilmişti. Hü- kümet, bu şartları resmen kabul ede- cekti, Fakat, dünyanın hiçbir tarihinde yeri yurdu olmıyan bu zilleti tatbik edebilmek için hükümeti mazur gös- termek elzemdi. İşte, bu vazifeyi de — Damat Ferit Paşa hükümetinin zahiri olan — Hürriyet ve Jtilâf Fır- kası deruhde etmişti. Buna binaen bu miting; zekâ oyu- nuna müstenit, bir komediden başka bir şey değildi. Ve bu komedinin baş aktörlüğü de, bizzat ve bilfiil, (Rıza Tevfik Bey) tarafından kabul edil- işti, * Istanbulda, bu fecaati hisseden zümre, derin bir matem içinde idi, Asil, necip, yurt ve millet sevgisine merbut olan Türkler; kıyılara, bu- caklara çekilmişler.. Bu felâket kar- şısında gözyaşları dökmekteler.. Ve yordu. Padişah Vahdettin saltanat | | Deniz suyunda neler var? Geçen gin deniz suyu içilir mi, di- ye soran okuyucumuz bu sefer de, deniz suyunda neler var? diye soru- yor. Bu okuyucumuzun böyle üst Üs- te sualler sormasına göre, mektep tatillerini deniz kenarında geçiren ve İişsizlikten canı sıkıldığı için hiç ol İmazsa beni imtihana çekerek eğlen- mek istiyen bir mektep hocası oldu- ğunu saniyorum. Bu zat her kim ©- lursa olsun, benim yaşımda öyle su- allere karşı gelmek, gençlik yaşını hatirlatacak keyifli bir şey olduğun- dan bu imtihanda sıfır almamaya çalışacağım: Okuyucumuzun bu sualine cevap vermek bir taraftan pek kolaydır, bir taraftan da pek güç yahut pek usundur. n Pek kolaydır, çünkü dünyanın ka- ra kısmında her ne varsa deniz su- yunda da mutlaka ondan vardır. Ka- ralarda akan sular yolları üzerinde rasladıkları eriyebilecek cisimlerin bir kısmı erittikten sonra er We geç, mutlaka denize dökülürler. Kâ- ralarda bulunan cisimlerin arasında da mutlak surette hiç erimiyecek ci- sim bulunmadığından, deniz #uyun- da Karalarda bulunan cisimlerin hep sinden âz veya çok mutlaka bulunur. Meselâ deniz suyunun bin litresinde — on beş miligram miktarında ol- sun — altın bile vardır. Cevabm güçlüğü yer yüzünde bu- lunan cisimlerin hepsini saymaktan gelir.Bir kere, her türlü suyun içeri- sinde — vaktiyle fenni şir göyle- mek İstiyen bir şairin dediği gibi —| “oksijenle idrojen,, bulunduğunu bi- rsiniz, Deniz suyunda da birincisin- den yüzde 85,8, ikincisinden 10,67 İnispetinde vardır. Yüzde üst taraf. na gelince, cevabın güçlüğü asıl bura dadır. Deniz suyunda nekadar made. ni cisim varsa, hepsinin nispetlerini söylemek başınızı ağrıtacağından| yalnız yüzde bir mispetten yukarı miktarda bulunan ikisini miktarlariy le söyliyeceğim, Klor yüzde 2,07; #0- dium yüzde 1,14. Üst tarafınm da sadece adlarmi hatırlatacağım: mağ- nezyum, kükürt, kalsium,'potasiüm, karbon, brom, azot, rübldium, sil çelik, gümüş, fosfor, flüor, iyot, bor, bakır, bitium, altın, arsenik, torium, çinko, en sonra da yüzde #ıfır, vir. gül ve on bir tane sıfırdan sonra 14 nispette olarak radium, Bunlardan sonra deniz suyunda İ birçok gâzler vardir. Bunları da say-| mak gerçekten içinizi sıkacağından — böcaya da numaramı biraz kır mak için fırsat vermek Üzere — yaz. lerin adımı tekrar etmekten Vazgeçi - yorum. Zaten deniz suyunda bulunan en mühim şey hayattır. Deniz suyu ade ta canlı bir cisimdir. Vakıâ, deniz suyundaki hayat, madeni cisimler gibi yüzde nispetlerle ölçülmez. Fa- kat hayatın bulunduğu ispat edilir, Meselâ kandaki beyaz kürecikler — nakıs 0,56 derecede donacak nispete götürülmüş — deniz suyu içinde ya- şarlar. Bunun gibi bir köpeğin tek- mil kanı çıkarıldıktan sonra deniz suyu gene o nispete götürülerek kö- peğin damarlarma doldurulursa hay “Onun iin bükün «haya mun İçin bütün « tın denizde başladığını iddia edenlerin sözleri büsblltün boş bir lâf değildir. Lokman HEKİM —————ğ—ğşğ—ğ—m man İ HAYAT iÇiNDE | Darüşşafaka mezunları Cemiyeti aldan dala — Allo... Allo, kimi istiyorsunuz, | iyi anlıyamıyorum efendim. — Bayan Şükranı istiyorum. — Şükran benim efendim. — A, Şükran sen misin? Alama- dım sesini yavrucuğum... — Siz kimsiniz efendim. Ben de sesinizi tanıyamıyorum. — Ben Seza, Seza, anlamadın mi? — Allo... Seza, sen misin. Ne 07.) Hayırdır inşallah. Daha simdi biri. | birimizden ayrıldık... Bir şey mi var? — Hiçbir şey yok. Eve bu kadar erken döndüğüme pişman oldum. Ko cam daha gelmemiş, yapayalnızım evde. Bugün hizmetçi de İzinliydi. Ortalık kararmağa başlayınca icime evham çöktü, Canrm da sıkıldı. Seni aradım, — Pek iyi ettin. Gördün ya!.. Ben sana o kadar söyledim. Şu çayı hepi- mize zehrettin. Çabuk gidelim, ça - buk gidelim diye, — Öyle söylüyorsun Şükran ama, Sinemalar Tiyatrolar, faydalı adresler ve telefon numaraları * HALK OPERETİ : Taksim Bahçe- sinde bu akşam 21,45 te, matine 17,30 da (Deniz Havası), büyük posret 3 perde, Pek yal (Babalık), Soter 75, 50, 30 meşrubatla beraber, Yarın akşam Kadıköy Süreyya bahçesinde (Bay Bayan). USKUDAR HALE : (Aşk Bandosu) * Bağlarbanı Hâle Bahçesi : (Sekoys Kaplan Kır), itfaiye Telefonlar İstanbul İrfa'yesi Kadiköy İtiziyesi Yeşilköy, 2212 30625 44644 Kmahı min yoğlu itfaiyesi Büyükada, Heybeli, Bürgar, takaları için telefon santralndaki memura yangın demek kâfidir. Deniz yolları acentesi Telefon 42367 Akay (Kadıköy İskelesi) 43732 Şark Demiryolları Sirkeci 24019 Devlet Demiryolları Haydarpaşa 42145 Çabik «ihhi yardım teşkilât sen de itiraf edersin ki çaylar artık İ demode oldu. Çaya misafir davet et- mek bilmiyorum ki, Süheylânm ne- reden aklma geliyor. Çayda hem eğ- İlenilmiyor vesselâm; Bir türlü sant- ler geçmiyor. İnsanm öyle güzel bir köşkü, öyle güzel bir bahçesi varken çay verir mi?.. — Ya ne verir? — Kokteyl parti yapar. Hem kökteyi partilere rağbet daha ziya- de. Insan daha şık elbiselerle gidi- yor.. Uzun etekli tuvaletlerle... Hem de kokteyl içmek fena mı? — Buzünkü davetlilerden biri di. yordu.. Kağmlar içkiden anlamaz... Ne içmesinden, ne de hazırlamasın- dan diyordu. — Çok şlikür ayyaş değilim ama, bir kokteylin iyi veya kötü olduğunu anlıyacak kadar dilimde hassasiyet vardır. Hele hazırlamasından pek İyi çakarım. — Vallahi benim de kendi kokteyi tertiplerim var. Tadarsan bayılır. sın, Hele bir tane var, bir vermut kadehi vermutun içine onun yarısı kadar cin karıştırdıktan sonra bunu yarım İlmonata bardağı portakal su- Yu içine boşaltıp içine buz atıyorum. İyice soğuduğu zaman içilince bu si- cak gün ve geceler için en mükem- mel içki oluyor. — Mademki böyle marifetlerin var, bu akşamların birinde bize bir kokteyl parti yapsana,, Senin yerin de pek münasip... Yalım rılıtımmda otururduk, Simdi bu sıcaklarda tam Boğaziçinin mevsimi, —— Sus canım., Boğaziçi diyorsun, işte hava karardı. Ufa bir rüzgâr bile esmiyor... Sahi, sizi şu Balkan testivalinin kayık alayı gecesi davet edeyim... Alayı seyrederdik. Fevka- lâde olacakmış, — Doğrusunu istersen ben o gece alaya iştirak etmek istiyorum. Bir kayık tutarak ve yaşmak takınıp fe- race Kiyerek... Vallahi o gece binbir gece masalmdan bir gece olacak.. — Ben alayaiştirakidü. ştinmedim. Yalıda oturur, bütün sla- yı rhtimdan seyrederim, diyordum.. Hem yaşmak ferace giyemem ben, rüküş Kibi olurum., Bu sumaradan imdat ötomo bili istenir ne telafar'am 'Cerarhpaşa hastanesi 21603 Gureba hastanesi Yenibihçe (| 29017 Haseki kadmlar hastanesi 24353 Zeynep Kâmil hastanesi Üsküdar 60179 si 2242 43341 Gülha 20510 Haydarpaşa Nürune hastanesi 60107 Etfal hastanesi Şişli 42426 Bakırköy Akıl hastanesi 16,60 Hk derim, niye böyle söylüyorsun? — Ne dedin? — Niye böyle söylüyorsun dedim..| valetin Allo, allo,.. Anlamıyor musun?. — Anlıyorum canım. Ama telefon tatlı tatlı giderken ne oldu bilmem.. Allo.. Niye böyle söylemiyeyim?.” — Çünkü, bir kere kostüme balo- larda envai kılıklara girersin, sonra da sesini çıkarmadan sırtına Avrupa terzilerinin bize çizdikleri ve ekseri- ya tarihi bir devrin kıyafetlerinden aldıkları moddelleri seve seve sirtın- da taşırsın. Meselâ bu sene mükem- mel surette Direktuvar modasmda- yız.. Hem bir şey öğrendim. Bir şey öğrendim ben terzimden... Ne oldu. gunu bilsen bayılırsm.. — Nedir, söyle de bayılayım.. — Söyliyemem, çünkü kadına söy- lemiyeceğime yemin ettim, — Allah Allah, beni merakta bi- rakıma, söyle kuzum. Vallahi kimse- | gş ye söylemem, — Müthiş bir şey. Evvelü ben yap — Söyle kuzum, Sana vnadediyo- rum, Kermese kadar ne olsa yap- valetlerinin altına büyük anneleri- — Senin tersin bunu yalnız sana mı söyledi? Ve bunu senin terzinden | 42 kisik geliyor., başka kimse bilmiyormuymuş.. e Kitmedin mi? Kıyafet değiş. ürmedin mi?.. sebep olanlara da lânet etmektelerdi. Fakat.. Diğer bir zümre daha var- dı ki; bunlar da artık bütün benlik. lerini ve şuurlarımı kaybetmişler; Türk milletinin temiz ahlâkını ifsat etmek suretile de bu milletin haya- tina gk istiyenlerin açtıkla- rı mülevves cereyanlara kaj . mişlerdi. ila (Werangel ordusu), kızıl Rüs or - yea kahir darbesi altında son ve kat'i hezimete uğramış; an bir halde dağılmıştı... till hiş bir (beyaz Rus akmı) başlamış te. Beyaz Ruslar, servetlerinden pek a ve Söymeiral Bun- ekseriyeti, sefalet içindelerdi rap ve ihtiyaçları baş göstermişti. Hayatları zevk ve sefahet içinde geçiren bu insanlar, birdenbire düş- tükleri bu uçurumun derinliklerinde şaşkın bir hale gelmişlerdi. Yaşamak için, her şeye baş vurmuşlardı. Fa- kat, çorak bir çöl kadar iş hayatın- dan mahrum olan Istanbulda, ken- dilerini doyurabilecek esaslı ve de- 1) İSHi Devletleri, kur'a ile sskerlik| vamlı geçim yolları bulamamışlar. arda İkram: b saretle de, Türkler! dı, iplik kudret » ve deki askerlik ve muhariplil kabiliyetini irıha eylemek İ Arkası var — Darılma ama ben buna ziippe- Bir tevkif Emniyet birinci şube eski müdür muavini hakkında tahkikat Emniyet birinci şube eski muavini Sadullah, vazifesini suiistimal ve ir- tikâp suçlarmdan dolayı sorgu ha - kimliğine verilmiştir. İstintak hâki- mi, evrakı tekemmül ettirerek suç- luyu nöbetçi ceza mahkemesine sev- 'ketmiştir. Sadullahın dün üçüncü ce- za mahkemesinde duruşması yapıl - miş ve hakkında sorgu hakimliğin ce verilmiş tevkif kararı olduğundan doğruca tevkifhaneye gönderilmiş - tir, ki, bu havadisi yalnız senin terzinin | rin görüşürüz, (Telefon kapanır.) bildiğine ve bu havadisi yalnız sana Kudüste bir yangın çıktı Kudüs, 1 (A.A.) — Irakile Bura arasındaki petrol. borusu Kesilmiş- tir, Bunun Üzerine bir yangın çık- mıştır. Bu işi Arapların yapmış ol- duğu zannedilmektedir. İngiliz Kralı Yunanistanı ziyaret edecek Atina, 1 (Hususi) — Yunan hü - kümeti Ingiliz kralmm Yunanistan: ziyaret edeceği hakkında malümat almıştır. Yunan gazetelerinin fiati Atina, 1 (Hususi) — Yunan hü - kümeti gazete fiatlerinin iki drahmi ye çıkarılmasını kabul etmiştir. Yal. nız gazetelerin ikramiyeler vermele- ri mehedilecektir. kongresi dün toplandı Darilgşafaka mezunları cemi; kongresi, dün saat 15 te Emi Halkevinde toplanmıştır. Heyeti W* Mumiye, eski idare, heyetinin istif&” isını kabul etmemiş, cemiyetin piya” İ namesine aykırı hareket eden i&i & zanın çekilmeleri istenmiştir.Netic& de eski idare heyeti ipka edilere$ iki uzanın yerine yenileri seçibnif” tir. Mes'ut bir düğün Giresun Baylavı Hakkı Tarık © lArtvin Saylavı Astim Us'un kız Ka” deşlerinin kızı ve Bay Hüseyin Avni Kadayifçinin kızı Bayan Feyziye 18 Zirest Bankası İstanbul şubesi m€ * İmurlarından Bay Nadir Göretin di” İğünleri dün gece Sipahi Ocağı salon” İlarında yapılmıştır. Saadetler dileri m amana Müessif bir ölüm Kuduz hastanesi kâtip ve idare M8 muru Yümnü, iki gün evvel dizani” riye tutulmuş, evvelki gün de Güre” ba hastanesine kaldırılmıştır. Vasi fesine merbut olduğu kadar da g#” zeteci dostu olan Yümnü hasi vefat etmiş ve dün canazesi larak Topkapıdaki aile makberesin8 defnedilmiştir. Yümnünün , ölümü kendisini tanıyanları çok miiteesf” letmiştir verdiğine eminsin. Ben Aliyenin gününde giymek üzere yaptığım Bu etekler bir sır değil, — Yok canım, böyle bir iç ete” lik yapmadım... Bundan haberin bi” yoktu. Simdi benden duydun, < yapmağa karar verdin ve bana Yi tım diyorsun.. dir ie bu eteği yaptım vü f 6 va İni — Teessüf ederim, beni böyle © zannediyorsun? Dur, dur... Bir di ka, bekle telefonda, aksini ispat ed& | ceğim.. — Allo, Allo. Nereye gidiyo ne var? Kuzum ne oldun? — Yavrum nereye gittin... Al Ilah. — Evet, ne var? — Sözüme inanmıyordun, dinle? “Telefonun içinde bir tafta duyulur, işitiyor musun? — Allo... Allo. Duydun mu? — “Hırçın bir sesle,, bir şey madım. Nedir?.. — Bir hışıltı duymadın mi, huşıltısı., Fron - Fronların sesi. — Allo.. Allo. Hâli orada mis — Sesine ne oldu, iyi işitilmi — Aman, bu telefon da ne » sebetsiz icat., Hiçbir şey ri yor. Allo, allo.. Bununla bir çift” Fi “BONE VE ILAN ŞARTLA daremizce alınabilir. v | Küçük ilânlarım 5 satırlı pg letalık 30 kuruştur. 5 #i asi İçin satım başma 5 lemruf farla icin İ karsst* | 7:10 kuruş endirilir. “mü sermir müshalar 5

Bu sayıdan diğer sayfalar: