6 Ağustos 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

6 Ağustos 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

bir anket açıyoruz ? e. Dünyanm tanınmış mimar ve ge- hircilerinden biri diyor ki: “Asrt vicdanı tarif etmeye çalışaca- İız. Vicdanın harici şekli olan mira. Hi ile şehircilik-bizi bu tarifi yapma- ğa mecbur ediyor. Zamanımızm korkunç hercilmer- €i içinde en derinlere bile inerek bu hakikati aramağa gideceğiz. Ve gö- receğiz ki, karşımızda bir adam var- dır, bir adam ki, dalma ve ezelden beri bir müvazene arar.,, Biz bu mlivazeneyi, bir mesele ha-; linde şu şekilde koyabiliriz: Adam, ev, gehir. Adam kültür, an'ane, ikli €konomik durum ve teknik ole göre, ev ile şehrin ne ve nasıl olma- &r kendiliğinden ortaya çıkar. Yeni Türkiye, yukarda tarifini yap tığımız adamı yarattı. İstanbulun o; adama ev ve şehir olması gerektir. “TAN” bu sayfada, bu iş için bir Anket açıyor. İstanbulun karadan bir methali lâ-| zımdır. Bu methal, etrafında yeni in- şaatı kontrol edilen, mükemmel bir cadde ile, bir veya iki merkeze çıkma dır. Bu bir veya iki merkezin otelle- ri olmali, ve bunların umum hâli tam bir garp şehri parçasının karakterini almalıdır, Keza denizden güzel bir methal, &yni caddeden bu merkezlere çıkma- kır, yeni Gazi Köprüsüne gidecek olan caddenin tren yolundaki baş- Jangıcı olmasını muvafık görüyor. Bu cadde dosdoğru Taksime çıkarak, merkezlerden biri orada teessüs ede- bilir, Bu endde Divanyolu ile Sultan- ahmet meydanma giderek ikinci mer- kez orada teesslis edebilir. Belki ikin ci merkezde sükünetli ikamet manhal- , diğeri başka müesseselere mah 8us kalabilir. Otellerden biri Taksim bahçesinin nihayetinde yapılır. Otelle cadde ara- ında bahçe “aguare,, olarak kalır. Kalkacak olan Harbiye mektebi ile Ermeni mezarlığı yeni şehir müesse- #elerine, merkezi vücude getirecek diğer inşalara hasrolunur. Bu ötelden geniş yollarla Dolma - bahçe kıyılarına inilir. Orada Topha- Meye doğru geniş bir sahil Kısmı, deniz methali olabilir. İkinci merkezde otelin yeri belki Yanan Adliye sarayı parçasıdır. Fakat yeni İstanbul için düşünen- İerden herkes bu fikre yardım ede - İr veya yeni bir fikir söyleyebilir. mra mütehassıslarn mütalesları Yardır, İşte bu anketi bu maksada hizmet kin Açıyoruz. Mütehassıs plânm: ya- Parken, şiphesiz gehirciliğin icapla- Ta göre çalışacaktır. Anketimiz. bu Mesaisi devam ederken, ona belkide Pek kıymetli fikirler ilham edebilir. Biran, iraz kete abide 2 Bi eserini biraz harap inşası masrajından b lerden biri derhal dirilmiş yeni mimari man inin |la iSTANBUL Yeni şehri yapmak, eski âbideleri Sehri güzelle muhafaz a etmek ştirmek izde her hafta İstanbul şeh- yfa ayırmış olduğunuzu İstanbul, uğraşıl- ri için ilân ediyorsunuz. mağa değer. İlk sayfanız için benden bir yazı istemekliğinizin sebebi ne olduğunu İ biliyorum. Türk şehir ve kasabaları: nh bayındırlığı davası, yıllardanberi en fazla kalem yıpratlığın mevzu lardan biridir. Şimdiye kadar gezdik- lerimden, gördüklerimden, okuduk- dan ik i öğrendim: biri, şehircilik diye, bizim belediyecilik anlayışımızdan bünbü - tün ayrı, bir ihtisas olduğu, ikincisi, bizde ihtisası bir tarafa bırakınız. henüz bu san'atin ehemmiyeti ne ol- duğunu dahi bilmeyişimizdir! İmar nedir? Türkiyede herkes nabzınızr tutup size İliç vermez. Verse de siz iste- mezsiniz. Fakat mimarlıktan veya şehircilikten anlamadığını itiraf eden kaç kişiye tesadüf edersiniz? Hemen bütün veliler ve belediyeciler, bir yol açmak, yahut, bir yol etrafı süzlemek veya bir park tarheylemekle imar yaptıklarr 4 inanmaktadırlar. Bü - tün mesele para ve mühendis bulmak tadır. Pek 2 vatandaş mühendislik gibi, mimarlığın dahi birçok şubelere ayrıldığını, nastl göz hastalığınızı diş- çiye, veya diş ağrınızı mide mütehas- sışma tedavi ettirmezseniz, bir ben. İ kayı, bir evi, bir oteli, bir daireyi, bir İ hali de rastgele bir mimara yaptır. manız doğru olmadığmı anlatamassı.. nız. Garp dillerinde bir sürü mimari İ mecmuası çikiyor; eğer biraz mimar- irk tahsili görmüğseniz, bu mecmus- lardaki örnekleri taklit etmekten da- İha kolay ne olabilir? Meşhur bir İ Fransız şehircisi diyordu ki: “İstan- bul ve Ankarayı dolaştım. Bilir misi- niz ki bu iki şehrinizde bir tek behçe yoktur!,, Bunu belediyecilerimizin ve hemşerilerimizin bahçe mimarlığı di- ye bir ihtisas mevcut olduğunu bil - m i Yerlerine iyi v İstanbulda fena ve çirkin yapılan her şey bir gün yıkılacak ———memm ear e A EŞ EN güzel konacak Dsküların güzel silueti önüne bu facia perdesini indirmeğe lüzum var mıydı? Böyle bir depo, yeri, üslübu ve irtifa intihap edilmek şartile Usküdar kıyılarında bir imar parçası olabilirdi. Bu silnetin bir çimento apartmanla kesilmiş olduğumu farzediniz. Ne ha- | sin değü mi? Fakat Mas maradan Sultanahmede doğru baktığımızda, böyle | bir cinayetin irtikâp edildiğini göreceksiniz memelerinden başka neye atfedersi- niz?, Yıkıp yeniden yapmak Bir İsviçreli". mütehassısın elinde Millet Meclisi bahçesi teessüs etmek Üzere idi: bir de şimdiki haline bak” nız. Bağ, bostan, fidanlık, ne isterse" hiz, diye bilirsiniz: fakat bu, Türki yenin Avrupaya doğru dışında, bab- çe veya. Park adı verilen mijesseseler- den biri olmaktan uzaklaşmıştır. Lütfen Uludağ oteline gidiniz: an kurtarımız, Bu iş, şüphesiz bir ün kere azdır. Fakat bu az masrafla en güzel ilmiy olur. Yeni İnhisarlar deposunun ölmeden zarasını gösleriyor. Çamlıklardan uzakta, bir step parça” sı üzerinde, bir taşra belediye dal sine benzer çıplak bir yapı görecek” şiniz. Halbuki yliksek ormanlıklarda- Ki otel tipi, her tarafta bin tecrübe ile elde edilmiştir. Sorarım size: bir veya birkaç merkezde bir veya bir- kaç mütehassışa maaş vermek ve 0- nun yanında mütehassıs yetiştirmek mi daha pahalıdır, yoksa bütün yap- tıklarımızı . yıkıp yeniden yapmak m:?.Çinkü hiç kimsenin şüphesi yok» , | tur ki Türkiyede fena veya çirkin ya- | pılan herşey, bir gün yıkılarak, yerle- rine İYİ ve güzel konacaktır. İstanbulda Tatavla Mübalâğa etmeksizin gizi bir mü- kayeseye dâvet etmek isterim: Cüm- hüriyet devrinde Cihangirle Şişli a- rası baştanbaşa inşa olunmuştur. Floryaya giderken, Beyazıttan sonra İki tarafınıza bakmız: bütün o yan- Em yerlerinin hemen hemen kârgir binalarla dolmuş olduğunu görecek- siniz. Birinde Beyoğlu alabildiğine devam etmiştir; birinde Tatavla tak- lit ve tekrar edilmiştir. Şimdi bu boş şahut yanmış mahal. le arsalarınm plânı, belediye mühen- İ disleri değil de, bir şehirci tarafından yapılmış olduğunu farzodiniz; bir de hangi vatandaş bir bina yaptıracak. İleri gözden geçirdiğini, düzeltt tasavvur ediniz. Size teessüf edece: İ niz bir haber vermek isterim: bu iki büyük şehir parçasında teesslis eden Avrupalı İstanbulun şöhreti, modern Ankara mahalleleriningşöhretini çok geride bırakırdı. Ya masrafı diyecek- siniz: Fakat bütün inşa masrafı her- canmış değil midir?. Taksim meyda- ni faciası, bize, bir şehirciile bir artist mimarm hazırlayacağı meydan Projesinden şüphesiz -daha pahalıya mal olmamış mıdır? Ankaranın Cüm. huriyet imarerlığına örnek olmasının baş sebebi, plânınm vaktinde yapıl - mış olmazı ve mimari ânarşisinin, âz “İsa; birkaç artist mimarın bu cephe-| Münakaşa köşemiz İstanbulun büyük bir derdi 60 kuruşa et yiyememek Bir okuyucumuz soruyor : Acaba belediye kendisine başka türlü varidat bulamaz mı? Bir okuyucumuz bize aşağıdaki çok dikkate değer mektubu yaz- mıştır. Mektupta ortaya konulan düşünce çok derin tetkik ve alâ- kalara lâyıktır: “Bir gün Kadıköy iskelesinde durup vapurlardan çıkanları sey. rediniz. Doktor olmanıza hacet yok: Hemen herkesin, et yeme- ye muhtaç olduğunu göreceksiniz. Bostancı köprüsünün öbür tarafında et 20 kuruştur. Bu yaka- sındaki belediye hadutdudur, et 60 karuştur. Küçükcekmeceden otomobille şehre gelirken et fiatini sorunuz, şehirden ayni farkı bulacaksınız. Sebep? Mezbaha! Belediyenin varidata ihtiyacı var. Belediye- ye kanunlarla birçok mükellefiyetler yükletilmiştir. Mezbahayı belediyenin elinden almak, İstanbulu daha yolsuz, daha harap bı. rakmaktır. Halk etsiz, İstanbul yolsuz! Acaba bunun bir çaresi yok mudur? Vardır: Akay (ki kazanır) ve şehir telefonu (ki kazanır) gibi müesseseleri belediyeye bırakınız, ve onu mezbaha kârından vaz geçiriniz, Belediyeyi daha kazanıcı ve yaratıcı işlere sevkediniz.., çok, vaktinde önlenmiş bulunmasıdır. İstanbulda asıl olan Türk eseridir Dikkat ediniz: İstanbulu dolaşan- lar, Türk medeniyetinin vücut verdi- ği mazi eserlerine ve manzaralarma bayrandırlar; inhitat devrinde İstan- bul hıristiyanların ve levantenleri- nin yaptığı Galata ile onun tekrar. larından, nefret , etmektedirler, O halde yeni İstanbulda hangi an'aneyi devam ettireceğiz?. Şimdilik Galata ve Tatavla, dev adımlarla, gehir #£- nırlarını da aşıp, Boğaziçi, Anadolu kıyılarını, her tarafı tahrip etmekte- dir, İstanbulda bir müdafaa (edilecek, bir yıkılacak, bir de yapılacak tç ta- raflı bir gehircilik davası vardır. Ma- ziyi, yalmız binaları ile değil, âbide manzaraları ile müdafaa edeceğiz. Bunlar, baştanbaşa (o monotonlaşan İ yeni dünyada, İstanbulun hususi ka- rakterini ve gehsiyetini varlaştıra- cak, yeni İstanbul, cihanm bugünkü sür'at ve temas şartları İçinde mono- tonlaşmaya ne kadar mahküm olsa da, büyük ve güzel mazi, gelecek nesilleri her gün daha fazla o- nu ziyaret etmeye (o sevkedecektir. Yeni mezarlıkları istediğiniz gi bi yapacaksınız: lâkin Karaca- ahmede odokunmıyaaksımız. OHal- buki sizin gazetenizde okumuştum. Bir belediye veya idare imarcısı di- yordu ki: “— Karacaahmedi Perla- ST e 5) M.D. N. chalse'e çevireceğiz!,, yani mahvede- ceğiz. Yeni İstanbul Yıkılacak bina ve mahalleler, mil. letin servetine bağl: olarak, seneler ve nesilleroo devam edecektir. Vazi- femiz, yıkılma mahkümlarını yeniden Üretmemekti Yeni nbul, modern dünyanın ileri şehirciliğini..temsil edecektir. bir san'at ise, İstanbulda şehircilik onun da en yüksek vasıflırını iste. yen mazik bir iştir. İnhisarlar idare- sinin modern bir tütün deposu yap- mak teşebbüsünü nasıl sevinçle kar- şılamazsınız?. Fakat, bana dedikleri gibi, eğer bu modern depo Üsküdar- da Ginanm eseri olan Şemsipaşa tür- be ve binalarınm yanıma konacaksa, bu faciadan nasıl ürpermezsiniz? Bilâkis o türbe ve binalar tahkim olu- narak, İstanbulun bir âbidesi olarak korunacak, İnhisarlar idaresinin ye- ni binası modern İstanbul şehrinin —lLâtfen sayfayı çeviriniz — Falih Rıfkı ATAY EE KE İN Mari Antuvanet Romanımı- zı İstanbul sayfası münase- betiyle sekizinci sayfamız- dadır. En modern kafalı şehirci, Le Fourbone İstanbulun işte bu siluetine hay rdndır. Moderr mahallelerin inşası bu silueti bosmaz.. Lâkin diğer inşaatı bu manzarayı birleştirmek işi ancak, yüksek sam'atkârların kontrolü altında tahakkuk edebilir

Bu sayıdan diğer sayfalar: