22 Ağustos 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

22 Ağustos 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BÜYÜK TÜRK LET No. 22 AcıHakikatler | Yazan : Ziya Şakir | Bandırma ve Erdeğe çıkan kuvvetler şarka doğru harekete geçmişlerdi Yunan generali, bu heyeti dinle- miş; askerin girdiği yerde, karkula- cak hiçbir hereket vukubulmıyaca - ğına dair teminat vermişti. Gerek İngilizlerin ve gerek Yunan llarm ihraç ameliyatı, hiçbir hâdise zuhur etmeden, sükünetle cereyan etmişti. Yalnız, ihraç ameliyatı yi hr yapılmaz, belediye reisi deği rilmiş; riyasete Bandırma rumların- dan Kantapulos tayin edilmişti. Bandırma ve Erdek'e çıkan Yu- nan kuvvetleri şarka doğru harekete geçmişlerdi. Cenuptan gelen istilâ kuvvetleri de Balıkesir üzerine iler-| lemişti... Müdafaa imkânsızlığına bi- naen: Balikesir, Susığırlık ve havali- si bütün muharip kuvvetlerden tahli- ye edilmiş; müdafaa hattı geriye çe- Onun için Yunan küvvet- | bir müşkülâta maruz kalmadan (Balrkesir) | işgal etmişti Ve bu işgali müteakip te, yürüyüş kollarına mola verilmişti. Bu sırada İstanbulda çıkan bazi Rum gazeteleri, payansız bir sevinç içindelerdi. (Muzaffer Yunan ordu- sul nun, (Mağlüp Türkler) den al- dıkları esir ve ganimet eşyasının a- dedini saya saya bitirememektelerdi. Halbuki bunlarm hepsi, gülünç bir tahminden; ve ondan daha gülünç olan çok müfrit bir milliyet gayre- tinden ibaretti. Asıl dikkate şayan olan cihet; bu (parlak zafer) dolayısiyle, gerek Yunan ordusu başkumandanı gene- ral (Paraskevopulo) nun ve gerek (Yunan başvekili M, Venizelos) un ajanslar vasıtasiyle her tarafa yayı- lan mühim sözleri idi. Yunan ordusu obaşkumandanı; emrinde bulunan ordunun, hiçbir is- tilâ maksadı takip etmiyerek ancak ve ancak, (Mustafa Kemal Paşa)y: itaat eden (milliyetperver) leri yols getirmek için harbettiğini ve bunun için de nihayet iki gün kâfi geleceği- »i ilân ediyordu. M, Venizelosa gelince; o da Yunan ordusu başkumandanınım O sözlerini teyit ediyor: — Yunanistan: Türk milleti aley- hine hareket etmiyor... Türkiye top- raklarında, hiçbir istilâ ve fütübat emelleri beslemiyör.. Maksadımız, (Mustafa Kemal paşa) nm etrafında toplananları ve ona tâbi olanları ez- mek, bunları tenkil ve terbiye et- mektir. Bu vazifeyi, biz deruhte et- tik. Deruhte ettiğimiz bu vazifeyi nihayete kadar ifa edeceğiz. Ve üç hafta zarfında da ikmal eyliyeceğiz. Hattâ; icap ederse, bu uğurda (500 bin )askeri silâh altına almaktan çe- kihmiyeceğiz. Diyordu. Fakat hâdisat; gerek Yunan ordu. su başkumandanmın ve gerek Yu- nan başvekilinin bu sözlerini tekzip ediyordu... İstilâ altına giren yerler- de; derhal Rum komitecileri ve Hür- riyet - Itilâf Fırkası mensupları ha- Tekete geçiyor; hırs ve İntikamdan doğan vakalar başgösteriyordu... İh-| tiyarlardan, kadınlardan, çocuklar. | dan mürekkep masum bir halk kütle si, kan ve ateş tehdidi altında tiril tiril titriyordu. Balıkesirde mola verilen Yunan kuvvetlerinin. istirahati uzun #ür- memişti. Bu müddet zarfında, (Bur- sa) üzerine yürüyecek olan Üç piya- de ve bir süvari fırkasınn toplanma» sı hitama ermişti. İki gün istirahat ve bütün hazır. lıkların ikmalinden #onra, hareket emri verilmişti. (Kirmasti) ile (Mis haliç - Karacabey) bilâhâdise işgal edilmişti... Düşman fırkaları, (Ulua- bat) köprüsünü geçmişler; artık (Bursa) ovasma girmişlerdi. Şu anda Bursada bulunan 56 nci | fırkanm bütün mevcudu, (735) pl harip asker, 4 makinelitüfek ve 3! İk İrum reisi ruhanileri, tütün tüccarla- yin ettiği için vaziyeti büyük bir sü- kün ve soğukkanlılıkla idare etmek- leydi. Bunk binacn, Bursadaki as- ver kuvvetlerini bırpalatmamak ve bunu tam zamanında kullanmak işin (Bursa) nın tshliyesine emir ver- mişti, Bu emre binaen; Bursanın garbında, Sülüklü ciyarmda küçük bir setir hattı tesis edilmiş; diğer kuvvetler de, Bursanm şarkına, (Ak sü - Dimboz) hattına çekilmişti. Temmuzun 7 inci çarşamba günü, | Bursa valisi Hacim bey, hükümet erkânından bazılarını yanma alarak şehri terketmişti. Şehir, korkunç bir süküt içinde idi. Hürriyet ve İti. | lâf fırkası mensupları İle padişâh ve İstanbul hükümeti taraftarları tehditkâr bir Fakat büyük bir ekseriyet müfrit İbir mii lMiyetperver olan halkla, Mü-| dafuai Hukuk Cemiyetinin kıtai mun tanra halinde bulunan efradının korkusundan, en küçük bir harekete bile cesaret edememişlerdi. Müdafaai hukuk mensuplarilep İş- | gni facinsmı görmek istemiyeni mütemadiyen İnegöl ve Yenişehire çekilmektelerdi. Bazı müfrit milli. yetperverler de, düşmanm ani bir baskınını karşlamak için silâhlan mışlar, (Çekirge) nin biraz ilersind: (Beşevler) de küçük bir müdafaa hattı tesis etmişlerdi. Temmuzun 78 gecesi, düşman kuvvetleri artık şehre takarrüp et- daki küvvetlerle düşman Keşif kolla. rile temasa gelmişlerdi. Beşevlerdeki küçük milli müfreze, düşman üzerine ateş açmıştı. Dahailk ateşte, bir düşman zabiti ölmüş, bifkaç nefer yaralanmıştı. Onun Üzerine burada şiddetli bir mlisademe başlam Ve Yunan topçusu, bu küçük milli kuv- vetin bulunduğu yeri, müsssir bir top ateşi altma almıştı. Temmuzun 8 inci günü, belediye dairesinde bir (o heyet toplanmıştı. Hürriyet ve itilâf fırkası reisi, sabık müftü Ömer Fevzi efendi, ermeni ve rmdan Avrâmiği ve sair rum ve er » meni muteberanından mürekkep olan bu heyet; Yunan ordusu girip de hü- kümet kuvvetleri teessüs edinceye kadar şehri idare etmek için bir ko | misyon teşkiline, ve şehrin tahliye e- dildiğini Yunan kumandanma haber vermek için bir murahhas heyetin gönderilmesine karar vermişti. (8 Temmuz 1336 « 1920 pergemte) günü, zevalden bir saat sonra, Yur nan süvarileri (Acemler) istasyonu ile oradaki polis karakolunu zaptet- mişler; piyade müfrezeleri de öva İ tarikiyle (Atıcılar) a doğru ilerle- mişlerdi. Yarım saat sonra; Çekirçe istika- metinden gelen küçük bir süvari postası, ellerinde yalım kılıçlarla ve dört nalla (Yağcılar pmarı) önün - den geçerek şehre girmişler, ayni süratle ilerliyerek evvelâ hükümet dairesini sonra belediyeyi ve daha #onra da fırka dairesini işgal eyle - İ mişlerdi. TArkası var! ———— Türkiye Iş Bankası Istanbul şu - besi direktörlüğünden: Bankamızın kurulmasma rastlı - yan 26 Ağustos 1936 çarşamba gü- nü Merkez, Beyoğlu, Galata şubele - riyle Beyazıt, Kadıköy, Usküdar A- janslarımızın kapalı bulundurulaca- ğını saym alâkalılarımıza bildiri - TİZ. İ TAN ABONE VE ILAN ŞARTLARI Türkiye Dişan iin İçin vâziyete* geçmişlerdi. | mişlerdi, SüMiklü ve Boşevler haftın- | 32 m e v emini 1 : Oğütler! | Uzun saç modasının neticeler, Bayanların saçlarını uzatmaları modası yayılır ve devem ederse'bu- nun birtakım neticeleri olacaktır. Bundan ilkin acıklı bir roman yaz- mak merakında olan edebiyatçılar istifade edeceklerdir.: Eskiden uzun saçlar modayken öyle romanlarda kocasının hastalığına baktırmak İçin saçlarını satan zavallı kadınların hi- küyelerini bilirsiniz. Edebiyat deni- len şey hemen hemen ayni hikâyeleri başka başka şekillerde tekrar demek olduğundan bu acıklı hikâyenin de | gene tazelenöceği tahmin edilebilir. Gene vaktiyle uzun saçlar moday- ken berber dükkânlarınm önünde u- zun uzun takma saçlar asılı olduğu” nu da, o zamanları görmüşseniz, ha- tırlarsınız. O moda geri gelince ber- İberler de elbette mesleklerinin eski alâmı hatırlıyacaklardır. çi netice olarak bu modadan Pİpo içenler memnun olacaklardır. Pipo içen meşhur adamlardan — şim di Fransanın mebuslar meclis reisi— Bay Heryo uzun saç modası kalktığı vakit nekadar yanmış, yakılmış Çünkü, pipo içenlerin kanaatlerine göre pipoları temizlemek için en İyi âlet uzun saçlı bayanların, saçlarını ve şapkalarmı tutturmak için kullan dıkları uzun iğnelerin — tabii — es- kileridir. Uzun saç modasiyle birlik- te elbette o iğneler de yeniden çıls- aklar ve eakiyeceklerdir... Fakat onlarm hoşnutluklarma ker şı hekimler bu mödanm geri gelme- sinden memnun © olmıyacaklardır. Çünkü kısa saçlar: serbest serbest ilandıkları için saçların sağlığına| pek uygun geliyorlardı, Serbest ol-| mak insanların içtimai hayatı için pek te Hüzumlu bir şey olmadığı çok- tanberi sabit olmuşsa da saçların hayatı için serbestlik” güneş ve ha- va kadar lâzımdır. Halbuki uzun saç modası eskiden olduğu gibi, saçları türlü türlü iğnelerle, taraklarla » kiştermak, iğmek, bülmek usullerini | de şüphesiz geri getirecek nefis saç | ları İşkenceye sokacaktır. Saç tuvaleti sağlarım sağlığına uy: gün olmak için onları çekemiyecek kendilerinin tabif istikametlerini boz mıyacak, sıkmıyacak, bükmiyecek| bir şekilde olmalıdır. Eski uzun saç devrindeki türlü türlü saç şekillerini hatırlarsanız bu sağlık kaidelerinden hiç birini tatbik etmek mümkün ola- mıyacağını teslim edersiniz. Saçlarm sağlığına en uygun tuva- let, şüphesiz, saçları uzun olsun, kik ga olsun kendi hallerinde serbest bi- rakmaktır, Küçük kızların saçları da ha kısayken bunu yapmak mümkün- | se de, tüzün saçları kendi hallerinde omuzlar fzerinden bırakmak” ancak geçen gün söylediğim Venedik moda- sını tekrar çıkarmakla kabil ola- caktır. O modayı çıkarmak hekimlerin e- linde olmadığmdan en az zararlı ola- rak uzun sağları mümkün olduğu kâdar gevşek örgüler yaparak arka- ya salvermek tavsiye edilebilir. Bu usul saçların sağlığını gözeten he- kimlerin arzularına uygun Olmakla beraber, bizim eski zamanm — uzun İmektir. İhanet entarili, gümüş kemerli ve parmak- Jar kmalı — bayanların: pek ziyade hatırlatacağndan bu zamanın ba- yanları tarafından kabul edebile: ni hiç sanmıyorum. , O halde uzun saçların sağlığını ko- rumak için verilebilecek bir tek öğüt kalır: O da, hiç olmazsa tuvalet lâ- zim olmadığı zamanlarda, meselâ ev- deyken, saçları mürşkün olduğu ka. dar uzun müddet hiç örgüsüz ve ©- muzlardan aşağı serbest bırakmak. Lokman HEKİM HAZİN BİR İRTİHAL | Telelonla dedikodu — Allo, allo... Ne istiyorsunuz? — Artık se öğrendim Seza... Allo allo... Ben Şükran. Seni arıyor. dum, — Bonjur sekerim, müsin? — Vallahi pek iyi değilim, fena halde başım ağrıyor. Canım sikil. yor, sabahtanberi bunalıyorum. Şim- di sen aklıma geldin, seni aradım. — Hayrola, bir şey mi var?.. — Birçok şeyler var!,. Bir tanesi işte; kocamla fena halde kavga et- tim. Ama nasıl bir kavga. — Allah Allah ne oldu, yine kapri- sin tutmuştur senin — Vallahi değil yavrur.... Bu defa bana karşı yaptığı seye hiçbir kadın tahammitl edemez. Bilmezsin ki, ha- yır... hayır, hiç şiiphe yok, ondan ay- nasılsın, İyi aranızda bu kadar — Kocam beni aldatıyor... — Nereden buna hükmettin... — Elimde ispatı var... Gün gibi a- şikâr bir şey. — Çok müteessir oldum. Ne oldu, anlatsan, — Dün onunla beraber aksam ye- meğini bir otelde yedik... oturuyorduk.. Yanımızdan üzün boy- lu, İnce, fevkalâde elegant bir kadın geçti... Birden kocamm gözlerinin içine, evlendiğimizin ücüncü aymdan- beri hiç görmediğim bir bakış doldu.. O kadmı bu bakışlar öyle bir süzdü, öyle bir süzdü ki, maazallah beni İkan boğacak zannettim... Sonra o ka dma nekadar çok baktığını benim de farkettiğimi anladığı için işe ehem- miyetsiz bir mana vermek İcin,: “Gü zl, cok güzel bir kadın, değil mi diye bana sordu. Hayranlığna iştira kimi istedi. — Eee, sonra”, — Sonrası yok... Hepsi bu.. Tabii ben kıyameti kopardım, senden ayrı» lacağım, dedim. — Allah... Allah... Hani kocan se »valatıyordu?. -——“Rica ederim; aldatmak ne de etmek bu ilk bal 5 ve bu ilk beğeniş değil mi- dir? Bu ilk hayran oluşun neticesi. nir dahs müspet bir şey doğurması için eksi olan şey, fırdattır.. Kadm ve erkek “iribirlerine bir başka in- sanı ilk b Zendikleri gün ihanet et- mişlerdir. — Yok canım, bu da fazla... — Sen böyle düşünmüyor musun? O zaman pek ziyade geniş yüreklisin. Halbuki benim için kocamm, erkeği. min İhaneti bir baska kadma böyle ici titriyerek bakısı ve ben varken bir başkasını beğenmesidir. Bu ka dar beğeridikten sonra onunla ara - sında büyük bir macera olmayışının sebebi, ya fırsat eksikliği veva kar- sısındaki kadının ademi muvafakati olur. Halbuki sadakatin o esasında, başkalarının mümanaati ve fırsat ek. sikliği gibi şeyler yoktur değli mi?.. İste ben buna sinirleniyorum. — Esasen sana bugünlerde bir memnuniyetsizlik geldi. Mer şeyden nefret ediyorsun, bunun sebebini a - raştırıyorum. — Scaklar olmalı... — Miebir toplantıva rifmivorsun. ceği- | hele şu festivale dahil olan, Bebek- te yapılan Boğazici yüzme varısları- nı seyretmeye bile gelmedin. Buna şaştım... Bu ne tembellik, bü he bez- çinlik Allah aşkına. — Aman bana festivalden hahset- me de, başka neden bahsedersen et. Kuzum, festival ismini ağzma alma. Istanbulun bu kırk gün, kırk gece içinde sıkıldığı kadar sıkıldığı başka bir kırk gün, başka bir kırk gece bil. miyorum. Acaba tarihte var mıdır?.. Yakında gazete siltunlarmda bu mü- HAYAT Daldan dala | Faydalı adresler ve telefon numaraları Itfaiye telefonları Istanbul İttaiyesi Kadıköy İsiaiyesi Yeşilköy. Bakırköy Büyükdere Üsküdar İttaiyesi Beyoğlu ittayeri Büyükada. Heybeli. Bı takaları için telefon vangm demek kâfi Hastane telefonları Çerarpaşa hastane Gureba hastanesi Yenibahçe Haseki kadmlar hastanesi Zeynep Kâmil ha: Kuduz hastanesi Çapa 21693 29017 Beyoğlu Zükür hastanesi Gülhame hastanesi Gülhane Haydarpaşa Nmüne hastanesi Ecial hantanesi Şişli Bakırköy Akıl hastanesi Müracaat yerleri Deniz yolları acentesi Telefon 42362 Akay (Kadıköy iskelesi) 43732 Şark Demiryolları Sirkeci 21019 Devle: Demiryolları Haydarpaşa 42145 ER * HALK OPERETİ : Taksim babçesin. de bu akşam 21 de büyük müsamere: | — Elektrikli kukla 3 — Orta oyunu 4 — Moneloğ Fiatlar meşrubatla beraber 75, 30, 30 Efgan istiklâlinin yıdönümü Dün akşam Trabyada Tokatlıyan otelinde Afgan istiklâlinin 18 İnci yıl dönlimünü tes'it için Afgan Sefareti tarafmdan bilyük bir balo verilmiştir. Sefir Ahmet Han, balodan birkaç gün evvel Berlinde Afgan harbiye nazıri- le görüşmek mecburiyetinde kaldığı için misafirlerini bizzat kabul ede- memiştir, Bu vazife, sefirin eşi, mas- lahatgüzar, başkâtip ve diğer erkân tarafından büyük bir nezaketle ya- pılmıştır. Davetliler arasmda Valimiz Muhit. "İtin Üstündağ ve eşi, Hariciye Genel Sekreteri ; Numan Menemencioğlu, Bolu Meb'usu Falih Rıfkı Atay ve eşi, şehrimizdeki ecnebilerden bir çoğu hazır bulunmuştur. Balo sabahın üçüne, dördüne ka- dar çok samimi bir hava içinde de- vam simli Tes'id edilen gün Af- 38 ak Y Van vuşmasının on sekizinci yıl dönümü- dür, Bundan evvel Afganistan dahi- li istiklâl sahibi olmakla beraber ha- rişte temsil hakkı yoktu. İngiltere ile vuku bulan bir harpten sonra im- za edilen sulh muahedesi Afganista- na bu hakkı vermiştir. Dost milletin sevinçli gününü kut- lularız, Büyük bir sünnet düğünü Kızılay Kadıköy - Hasanpaşa ka- munu Başkanlığından: Kızılay Kadıköy - Hasanpaşa ka- " İmumu tarafından Modada (Bomonti) gazinosu bahçesinde 4 Eylül 996 ta- rihine müsadif Cuma günü akşamı bir siinnet düğünü tertip edilmiş ol- duğundan çocuklarımı sünnet ettir- mek isteyen kimselerin 3 Eylül 986 perşembe akşamına kadar Pazardan manada her gün saat on altıdan on dokuza kadar Kadıköy - Hasanpaşa mahallesi Kurbağalıdere caddesinde- ki Kızılay dispanserine veyahut her gün saat dokuzdan on dokuza kadar Kadıköy - Pazaryolunda kâin (Rifat Muhtar) eczanesine müracaatla ço - cuklarını kaydettirmeleri, — m Pek merhametsizce hücum ediyorsun bu festivale... — Demindenberi bana, men Yar, diye sorüyorsun, neden böyle asabi - sin, diyorsun... Asabiyetimin sebe - bini şimdi anladım. — Nedir?,. — Senin müdafna ettiğin şu kırk günlük ve kırk gecelik eğlencelerin ağır bir kâbusu gibi canım İstanbul şehrinin bağrma binişi, Aman, işte yine onun sıkıntısını duyuyorum... Biraz hava almıya çıkıyorum... İs - içeriz. Zaten sana bunun için tele - 2 — Şirin Teyze operet 2 perde 2 tablo | 22. 8- 936 iÇiNDE ————— İBRIÇ | —i Briç meselesi 5.2 vio.6.3 RE *9.8.2 .— voz ez *abvaz| ie “5 V.5 *sz “RG ER AR. R 1-4 Koz pik. El (S) dedir. Sekiz leve den altısını yapacaktır. Bu meselenin halli 25 Ağustos Sa- W sayımızda çıkacaktır. 20 Ağustos Perşembe sayısında çıkan briç meselesinin halli 4D.10.2 ve.5 dA.R.1.5 hA.D.I.F tersen (... ) otelinde buluşalım. Çay | 40 A.9.8.5.5 Yv.7.5 '. 5.104 R.S (N) kâğrt yapmıştır. Müzayede şöyle olmuştur: N E 1 Karo pak 1 pik 2 kör 2 pik pas #pik o kontra (EB) tabii oyuna kör ile başlar. (W) kör (A) ve (R) sini aldıktan sonra kör (10) Jusunu oynar. (S) bu eli nasıl oynamalı? (W) nin müzayedede pey stirme- sine ve kontra etmesine » göre sinde Ss W N “e çay ig) veya dört koz bidinmdür icap © der. Eğer (W) de Uç koz varsa (S) taahhüdünü yapabilir; fakat dört koz varsa mesele çatallaşır. En İyi plân üçüncü körü yerden (10) lu ile kesmek ve sonra ele geçerek Okos (9)lusunu oynamak ve eğer (W) kü çük koz verirse bırakmaktır. o Yani iki katlı impas yapmaktır. Bu suret” ie (W) de yalnız üç koz varsa (o (S) kontratosunu yapabilir. Fakat dört koz varsa bir kere düşer. * Bu meselede kâğıtları oynamak İtan ziyade dikkate değer nokta mü) İ zayededir. Eğer (W) kontra deme miş olsa (S) nin tarif edildiği gibi bir plân kurması güç olurdu, ve hat tâ (W) de yalnız üç koz olsa bile ta” ahhüdünü yapamaması ihtimali çok kuvvetli idi. İleride incelmek niyetin” de bulunduğumuz kontra hı NÖ gayet Ihtiyatlı davranmak gerektir Umumi surette kontra kozlarm hattâ başka kuvvetli kâğıtlarının ye rini göstererek hasma bir leve kazai dırır ve kâr yerine zarara girilir. V: kıâ burada 4 pik kontra edilmiştir. Karşı taraf nasıl olsa çıkacak!” vet ama bu uluorta kontra Ol yüzde 90 çıkamazdı. Böyle olmasa © le birkaç yüz puan hediye etmekt© mâna ne! Kontrada ilk kaide Y' bir leve ceza ümidile kontra © mektir. Daha ince hesapları Ne iyi oldu, beni hatırlayışın.. fon ettim... Bir saate kadar orada -| “Telefon kapanır” BERLİN OLİMPİYADLARI Ilk filmler geldi. Yapılan küşat o merasimi-Muazzam Teami geçitler” Olimpiyat meşalesinin getirilme si, ilk müsabakalar ve galipleri meşhur Ovens ve #air, ve sair... | İ Merhum Servet ve Asim Paşala - Jen torunu ve merhum Bay Suadin oğlu ve eski Natta acentası sahiple- rinden Ziya Songülen naklolunduğu | Al esinde, 50 a ol- edilmelidir. man hastan yaşınd. Kücük ilinlar doğrudan doğruye || duğu halde, üç çocuk bırakarak ve - günpiminei fat etmiştir. Nasi bugün hastane - toptan Ibaretti.. Çok, ve pek çok ta- bildir ki; (fırka) namı verilen bü kuvvet; tam mevcutlu ve en son teç- | hizata malik olan üç piyade ve bir sü vari frrkasından mürekkep olan düş- man taarruz kuvvetine mukabele ve | müdafan edemezdi. nasebetle şu serlevhalar altında tari- hi makale serileri okumamız pek! muhtemeldir: o “İstanbul şehri, ba kırk gün, kırk gece festivalden ev - vel bir kere daha hangi tarihte kırk 'Taarruzun başladığı dakikadan «| tibaren harekâtı büyük bir dikkat ve ehemmiyetle takip eden (Mustafa düşman ordusunu ne- l Küçük ilânlarn $ satırlığı bir defalık 30 kuruştur. $ satırdan fi la İcin satır başmn $ kurus alum Bir detadan farla için o yekündar *4 10 kuruş indirilir. Günü gecmiş” süshaler $ kuraştar den kaldırılarak cenaze namazı öğ- İleyin Bebek camisinde kılmdıktan sonra Rumelihisarı mezarlığına def- nedilecektir. Kederdide haremine ve bütün ailesine taziyet beyan ederiz. gün ve kırk gece azap çekmiştir? Veyahut ta: “Tarihte İstanbulun ge girdiği kırk gün ve kırk gecelik sıkın- tılar..., Ve yahut... — Aman kardeşim, burada bitir... Bu gün: MELEK ve iPEK Sinemalarında birden gösterilmektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: