22 Ağustos 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

22 Ağustos 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dertli Hasan, dümeni kullanıyor,kadırganın provasını lodos tarafına çevirecek şekilde manevra yapıyordu Azmi zamanda “rüzgârla epeyce! dolmuştu. Gemi olduğu yerde sallandı. Geriye doğru kımıldadr. Tosun kıç tarafa bağırdı: — Hasan!.. Gözünü aç.. Oraya koştu. Sancak baş omuzlu- da kalan kasabanm karaltılarına ven yanmakta olan birkaç ateşe bak- Dertti Hasanm tuttuğu dümen #a- Pmı kavradı: — Açığa... Açığa gidebilmek için kasabanın *enubunda uzayan ve kayalık, sarp bir tepe halinde yükselen küçük bir | Yarım adanın önünden geçmek o ge- Tekti. Burasmm derin olduğuna şüp İ #tmiyorlardı. ! Gemi rüzgürm altmda bir kulaç Berileği Tosun: — Kurtulduk.. Dedi, Lâkin gemi yine durmuş, hızlanan Yüzgürlia kabaran denizin ortasmda Üç defa yalpa vurmuştu. Tosun da leventler de heyecanlı da kikalar. yaşıyorlardı. Hattâ: — Recep Reise seslensek mi? Diye biribirlerine soruyorlardı. Gemi gene ve daha hizli sarsılm - b kendisini büsbütün boşlukta bul- Dertli Hasan sevinçle bağırdı: — İşte şimdi kurtulduk... t iden rüzgâr önünde cenuba doğru sürüklenmeye başlamışlardı. Tosun yelkene koştu; — Mayna!... Dikkat... Kumandasile beraber yelken aşa- İndi, Geminin gittikçe artan sürüklenişi Yilenbire dörtte üçe kadar azaldı. Şimdi kolaylıkla manevra yapabi- Belerdi, Ke Hasan dümeni dikkatle kul rar or, kadirganm provasını lodos ima çevirecek şekilde manevra Yahyordu. Böylelikle Recep reisin İtlunduğu geminin “de lan #tçmiş olacaklar, kurtulduklarını “ha da haber verecekleri gibi yine Walaria demirliyeceklerdi. Tosunla arkadaşları şimdi gemi- tin Provasında toplanmışlar, demir Atmak için hazır bulunuyorlardı. Dertli Hasan geminin karaya düş- Memesi için tetikte duruyor, gözle - i dört açarak âdeta karanlıkları liyordu. Yelkensiz ve küreksiz olan koca bir kadirgayı böyle rüzgürlr ve dak Züir bir gecede yeni bir kazaya uğ - ) ak büyük bir ustalığa bağ - *Ydı. Bunun için Tosunu da yanına Sağırdı. © gelince: — Bana kalırsa artık demir ata - hm, Sabah olunca pek kolaylıkla ve imiz ideriz. De yi osun bunu doğru buldu ve baş rafa koştu: | — Funda demir? Kumandasını verdi. Dertli Hasan rüzgür başka taraf- tan esmeye başlarsa demir üstünde dönecek olan geminin boyuna ye - tscek kadar yer olup olmadığını gi den geçiriyordu. — Yerimiz güzel. Diye söylendi, Büyük bir sevinç içindeydi. ! imdi karşıdan karşıya bağırarak ; 'ep Reise müjdeyi verebilirdi. a kat bu sevinç birdenbire durul- aa enizde ve kendilerile kara arasın Mr karaltı gördü. Ofaya dikkatle imeâ iki küreğin hizli hızlı suya İğ, P çıkmasından doğan fosforlu Pükler pek iyi sezilebiliyordu. bunu bir göz yanlışlığı san- Mirti. Fakat gimdi hükmünü verdi: > Bir sandal!.., ya ranlıkta ve bu dalgalı denizde Sandal ne işi olabilirdi? üç nir, belki İzlandalılardan iki İcdai Türk gemisini yakmak için Yorlardı da bu işi yarıda bıraka- | ! pa iyorlar mıydı? g 1/6 olduğuna şüphe yoktu... | balde ne yapılabilirdi? Gemiyi , SE üstlerine götürmek budala - d Sândalla © kovalamaktan gebe bir fayda yoktu. rtli Hasan: 7; Adam sen de... biker başını çevirdi. | &, Biri, merakı büsbütün geçmemiş *€ saniye sonra yeniden san» | dalm göründüğü tarafa baktı. O, ka- sabaya ve orada yanan ışıklara doğ- ru gideceği halde epeyce uzak o'aı kayalık ve yüksek kıyıya gidiyordu. — Cehenneme kadar yolu yar, Diye söylenecek oldu. Fakat sandalım kürekleri birden- bire durmuş ve onun arkasından in- ce bir çığlık duyulmuştu. Bit kadın sesi. Küpeşteye koştu. Uzandı ve daha dikkatle baktı dinledi: Çığlığın geldiği yerden h çın bir kadın ve kalın bir erkek sesi de duyuldu. Aralarında çekişiyorlardı. Yeni bir çığlık daha... Bunu yalnız Dertli Hasan değil dı. Tosunla iki arkadası da Gor: disi. — Yazan : Kadircan Kafı — — Bir kadını, kaçırıyorlar. Dertli Hasan o çığlığı basanm yal- nız bir kadın değil, kendisinin sevdi: ği sarı kız olduğunu da anlamıştı. Tosunun yanıma koştu: — İyi bildin, bir kadını kaçırıyor. lar. Hem de bu'kadın benim sevgi. limdir. Recep reisin gemisine bırak- tığımız sarı kız... Ben oraya gidiyo- rum, İp merdivenden bir maymun çe- vikliğiyle sarkarak sandala atladı. Tosun onun arkasından bağırdı: — Yanılmıyasın, Hasan? Sarı kı zı kim kaçırabilir? Başkasıdır!... Dertli Hasan onu dinlemiyordu. — Ben yanılmam, Odur... Ta ken. Tarkası var) Izmir muallim Balıkesire naklediliyor Balıkesir Lisesi Erkek Orta | mektebinde faaliyete geçecek BEER Eürr PER ör BSEE SEE ER Tam teşküdh ile Muallim Mektebine verilecek olan Necati Bey lisesi binası Bahkesire nakli takarrür eden Izmir Muallim Mektebinin blumduğu bina Balikesir, (Hususi muhabirimiz yazıyor) — Necati Bey muallim mek tebi ile lisenin bu ders yılından iti - baren ayrı ayrı binalarda tedrisata buşlaması maarif vekâletinden alâ - kadarlara ( bildirilmiştir. Muallim mektebi, şimdi bulunduğu binada ka lacak, İzmir' muslim mektebinden nakledilerek talebelerle o mevcudu 400 ze çıkacaktır. Mektep, bu suret- le yatılı olacaktır. Lisenin erkek orta mektebine nak li ve bu binada tam teşkilâtlı bir Tise mektebi TAN İ rettin Hocanm türbesinin bulunduğu MİAMİ Askerlik tehiri Büyükdereden 'T. M, imzasile? Beri 1927 doğumluyum. Şimdiye ka dar askerlik için hiç çağırlJmadın. Ihtimal ki, önümüzdeki terin, yahut Nisan sevkinde aske rolacağım. Bu- nu size askerlikten çekindiğim için İ yazmıyorum. Şimdi arzedeceğim üze- re derdim başka. Ben evliyim. Ayni zamanda 1 yaşında bir çocuğum var. Asker olduğum zaman bunların ida- resini verecek bir hâmi olmadığı gi- bi vaziyeti maliyem müsait değil, An- cak günü gününe yaşayanlardanım. Bu husustaki derdimi kime anlatsam boş. Her gün muhterem gazelenizde. ki dert ortağı sütunlumuzu okuyorum. Ondan ilham alarak ben de bu derdi mi size yazmaya ötsaret gördüm. Ne raya bırakılması için nereye baş vu- rayım?. Aoaba vekâlete bir istida te müracaat etsem Tülfen kabul olunur muf, Askerliğinizin tehirine kanuni hiç biz imkân yoktur. Sizin için yapıla - cak yegâne şey, şimdiden, dişinizden tırmağınızdan bir mikdar para arttı. varak saklamak, ve karınıza siz as- kerde iken çalışabileceği bir yer te - min etmektir. Hemen herkes hayatta bu gibi zaruretlere meruzdur. Nasrettin hocanın türbesi yangın Intuşturanlar hakkında tahletkat yapılıyor Nasrettin Hotanın & Akşehirdeki türbesi bir yangın tehlikesi geçirmiş- tir. Verilen malümata göre, hâdise a- yn 16 smda olmuştur. Hüviyeti sonradan tesbit edilen üç kişi, Nas- mezarlığa giderek anlaşılamıyan bir sebeple kuru otları tutuşturmuşlar- | dır. Ateş, mezarlık sahasını yaka ya ka ilerlemiş, Nasrettin Hoca türbe-| sinin civarına yaklaşınca birdenbire | tesisi takarrür etmiştir. Yeni lisenin munllim Kadrosu henüz gelmemiş - tir, Nakil hazırlığı başladı Izmir, (Hususi muhabirimiz bildi riyor) — Maarif Vekâletince Balı - kesire nakli kararlaşan muallim mek parlamiştir. Atâşi görenler, yangını belediyeye haber vermişler, itfaiye | yelişinciye kadar alevler saçağı | tu-| tuşturmuştur. Yangın, itfaiyenin ve halkın gayreti sayesinde daha fazla ilerlemeden söndürülmüştür. Yapılan tahkikat, yangını çıkaran larm Kızılca mahallesinden Hası, Hacı Ömer mahallesinden Arif o ve Hüseyin olduklarını O göstermiştir. Suçlular hakkında, takibat Yapıl - maktadır. © Denizdeki ceset işin içyüzü anlaşıldı, hâdise kaza eseridir Evvelki gün Beykozda bir ceset bulunduğunu yazmıştık. Zabıtanın yaptığı tahkikat, bir cihet olmadığını meydana çıkar- mıştır. Meselenin tafsilâtı şudur: Beykoz fabrikası işçilerinden 1682 No. k İbrahimin oğlu Mehmet, Bey- köz vapur iskelesi yannda Zekinin| gazinosu önünde duran Bülent ismin | de birinin motörünü alarak bir müd- det dolaşmış, ve geri dönüp motörü yerine bağlarken ayağı kayıp denize düşmüştür. Mehmet, kurtulmak üzere çabala” nirken motörün iğileri boğazına dola- sarak boğulmuştur. Mehmedin cebinde Beykoz gözino- su garsonlarndan Mehmedin yazdığı bir mektup çıktığı için garson Meh- met sorguya çekilmiştir. Fakat yapilan tahkikatta bunun hiçbir alâkası olmadığı neticesini ver | miş, Mehmedin boğulduğu anlaşılmış tır. hâdisede esrarlı İktisat Vekâletinde yeni teşkilât İktisat Vekâleti yeni bir teşkilât | kanununun esaslarmı o hazırlamıya başlamıştır. Projeye nazaran, müste- şarlığın üstünde bir umumi kâtiplik ihdas edilmekte, deniz ticaret müdür lüğü ile Türkofisteki bazı servisler birleştirilmektedir. tebi için hazırlıklar yapılmaktadır. Mektebin halen 150 mevcudu var- İ dır. Nakil işinin ay sonuna kadar bi- tirilmesi muhtemeldir. Ticaret anlaşmalarile uğraşan ve Türkofise bağlı bulunan büro da mis takil bir müdürlük haline ifrağ edile- yapayım? Askerliğimin bir sene son | tehlikesi geçirdi | | zaman « No. 22 İ Yazan: Steffan ZWELİG ROMAOADL Çeviren: Rezzan 4. E. YALMAN Bir rütbe sahibi olmak için evvelâ Polignac'ın teveccühünü kazanmak lâzımdır &ralların gözdeleri Pompadour ve Du Barry bile devlet hazinesine bu kadar pahalıya mal olmamıştı. Kra- içenin etrafındaki uslu akıllı insan- r bu çılgınlığın sebebini bir türlü anlıyamamışlardır. Zekâsı, dürüstlüğü ve doğruluğu ile şöhret bulmuş olan kraliçenin ba hale karşı adeta kör oluşu hâlâ izah edilememiştir. Kendisini eğlendirmek ve hoş va - kit geçirmekten başka bir meziyeti olmıyan bu Polignac'ın nüfuzu epeyce m etmiştir. Rahip Ver - r Merey birçok defalar hayret ve tenkitle bu meseleden bah- setmişlerse de kraliçe mutat Yikırdı. siyle bunlara ehemmiyet vermemiş. tir. ! Bir rütbe veya nisan sa için evvelâ Pojignac'ın kazanmak lâzımdı. Eğ mond ve olmak isterse ro di. Saray erkânı bu halden pek ziys- de sinirleniyor ye adeta kraliçeye dilşman oluyordu. Müflis bir atledön daha kiymetsiz ve mevkisiz kalmak güçlerine gidi - yordu. Uzun seneler on beşinci Lui- nin gözdelerine tahammül eden bu insanlar kraliçenin bu kadına bu ka- dar mevki vermesine tahammül edp- miyorlardı. Memleketin eski asil ailelerinin ge- ride birakılarak böyle sonradan t0- remiş, borca batm safta oluşu herkesi sinirlendiriyor du. Hoşnutsüzlar yavaş yavaş bir araya geliyor ve bir yekün tutmaya başlıyorlardı. Kraliçenin tasasız ve ahlâksızların ön | eğlence içinde geçen hayatına karşı halkım nefret ve kini derinleşiyor. korkunç bir hal alıyordu. ON BİRİNCİ BAP Erkek kardeşin ziyareti 1776 senesi ve 1777 senesinin kar. naval mevsiminde Mari Antuanetin eğlenmek merakt en yüksek derece- sini bulmuştu, Ne bir opera balosu, ne bir maskeli balo, ne bir at yarışı vardı ki gitmesin. Şafak sökmeden saraya dönmüyor, hemen hemen ko- casiyle hiç böraber uyumuyordu. Sabahm dördüne kadar olsun masa- sından kalkmıyor, pek çok para kay bediyor, dört tarafa borçlahıyordu. Artık kraliçeye söz geçirmekten İ ümidini kesmiş olan Sefir Merey Vi- yanaya imparatoriçe Mari Tereze mektup mektup üslüne yağdırıyor. du. Uzun senelerdenberi Versay #a- rayı bü kadar metruk kalmamıştı. Sanki afacan bir şeytan, genç kadı. nım vücuduna yerleşmiş, ona olma - dık “delilik yaptırıyordu. Mari Antu- | anet hiçbir zaman bu son sene kı dar çılgm ve havai olmamıştı. Bütün bu hallerden başka ortada bir de başka tehlike vardı: 1777 se- nesinde kraliçe Fransaya yeni ayak bastığı zamanki toy ve tecrübesiz bir kız değildi, Yirmi iki yaşına gelmiş, güzelliği tün parlaklığı ile etra- cektir. ft çıldırtan bir kadın olmustu. teveccühünü her İstediğini kraliçeye yaptırabilir- | Sarayını doldüran genç ve yakışık li erkek kalabalığmm arasında İkin ve asabileşmeden ya İ imkân yoktu. Bütün kendi ş arkadaşları, akrabaları çoktan olmuşlardı. Hepsinin ya k tatmin eden bir kocaları ve leri bir âşıkları Var. Krali tün bunlardan mahrum Eayritabit bir © vaziyette : du. Btrafını dolduran kadınların en İ güzeli, en öevilmeye duğu halde heniz ne i. Çılgmes ün bu boşlu doldurmak Ja bir ) olduğu için bu havai zevkler tatmin etmemişti. Yavaş yava fındaki dolaşın gençlerin ilt na fazla ehemmiyet ver mans kadar muhafaza e netini kaybetmeye başladı. Tama- miyle nefsini terketmemekle berber kendine hâkimiyeti azalıyord desi haricinde onu İra- i vu gençleri gördükçe rıyor, sarari- yor, bazan da gözleri dol arzu İsveç asilzadelerinden Fer. sen'e karşı gösterdiği Kant zaaf da pek göze çarpar bir hale geliyordu. Yir- mi İki yaşına kadar her türlü e giden ve zevkten mahrum kalmış bir genç kadın İçin bu sefahat muhitin- de kirlenmeden güç yaşamak ne kadar bir işti! eri bu mütemadi mücadeleye tahammül edemez olu- yordu. Asabi rahatsızlıklar ve ba- yılmalar başgösteriyordu. Mari Antuanetin kocası on altıner Luiye ihanet edemeyişine, biraz da karşısmdakilerin kralın mevkiine o - lan hürmetleri sebep olmuştur. Meselâ İsveçli ker i görün- Fürseh kendisine fazla İl ce Fransa 8 ifat etti yından uzaklaşmıştı. Eğer istemiş olsaydı kraliçenin 28- yıf bir dakikezmdan mutlaka i de edebilirdi. Fakat kraliçede tam İ yerinde derhal kendini topluyor ve | iradesine hâkim oluyordu. Tıpkı ate şin etrafında dolüşan ve çok yakla- şmca kanatlarını yakan bir kelebek gibi Mari Antuvanet te tehlike ile adeta oynuyordu. Ve ergeç bu ateşe düşerek yanacaktı. a- Annesi tarafmdan yanma bekçi o larak bırakılmış olan sefir bu hali görüyor ve korku geçiriyordu. Koca- İ amdan Fransa tahtına bir varis ge | tirmeden yabancı bir adamla müna- İ sebete girişecek olursa kraliçenin ha- ji ne olurdu? Viyanaya mektup mektup üstüne yazarak kraliçenin Parise gelmesini temine kardeşi Jozefin Vaziyeti kurtarmak, bu ce vermek lâzımdı. (arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: