14 Eylül 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10

14 Eylül 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

EKONOMİ Mali veikt ısadi hafta Dünya petrol piyasalarında daima artan bir canlılık var Dünyanın her tarafından gelen ha- berler, hemen müttehiden, hafta- lerdenberi bu sütunlarda kaydettiği- miz bir hâdiseyi teyit ediyorlar: Dün yada iktısadi kalkınma artı" bir em- , Hiç şüphesiz 1929 - 1930 se nelerinin kara günleri tamamen unu- tulmuş değildir. Fakat her memle- kette ve her faaliyet sahasında, mah- #us bir Iktısadi iyilik vardır. Avru- prda, Amerikada, Afrikada ve Asya- da... Ticarette terakki Milletler Cemiyetinin son neşretti- ği dünya ticareti mecmuasında dün- yanm iktısadi gidişi hakkında çok © hemmiyetli ve ümit bahiş malümat münderiçtir. Dünva ticaretinin hac- mini (ihracat, itkalât)1929 de 100 he sap eden bu mecmus, müteakip se- nelerin faaliyetini, nisbet itibarile, Atideki rakamlara irea etmektedir: 1929 da 100, 1932 de 74.5. 1933de T5.5, 1934 de 18.5, 1935 de 82. Görülüyor ki, hacim itibarile ümu- mi dünya ticaretinde mahsüs bir te- rakki vardır. İşlerin her tarafta iyi gittiğine en ehemmiyetli delillerden biri de petrol sarfiyatının artması ve bunun bir ne- ticesi olarak petrol şirketleri eshamı nır. borsalardaki büvtk terakkisidir. Petrol piyasasındaki faaliyet Financil News mamındaki İngiliz mali gazetesine göre petrol piyasasın deki faaliyet, on smmedenberi bugün. kü raddevi bulmamıstı. Avrupa ve Asyanm bazı memleketlerinde sarfi yat geçen seneye nazaran yüzde 10 - 20 nisbetinde artmıştır. Petrol şirketleri eshamında da bu senenin başmdanberi yüzde 40 - 70 ge varan bir tereffü vardır. Senenin biğayetinde 20 silin olan Rovsi Pnteh hisseleri geçen 4 Eyfülde 39 giline fırlamıştır. Dünya petrol sarfiyatı Bir petrol şirketi reisi olan Sir John Cildiman, bir hafta evvel bir kongre münasebetile bulunduğu Nev yorkta su beyanatta bulunmuştur: “. — Fikrime göre. dünyadaki pet- rol membaları, her gün artan ihtiya- ca daha ancak yirmi sene tekabül e- deceklerdir. Şimdiden, başka çareler aramak mecburiveti vardır. Bilhasse kömürden âzami mikdarda istifade temin etmeğe ve bundan petrole ya- kım bir mâyi elde etmeğe çalışmalı. yız. Diğer taraftan da dünyanın her kösesinde veni petrol membaları a rarken elde mevcut petrolün İsral edilmemesi de lâzımdır.,, İşte Deisel motörünün yaptığı ha- rikalar... Otomobil, tanklar, vapur - lar, zırhlılar, tayyareler ve fabrika- lar... Yani dünyanm bütün faaliyeti bugün petrole ve tabit kömüre daya- nıyor. Çok şükür bizde ikisi de var. Belki, hattâ çok büyük bir ihtimalle yakında memleketimizde petrolü de bulacağız. Irak, Kafkasya ve İran a- Tasmdayız. Üçcünde de petrol var. Amerikada vaziyet Bilhassa Amerikanm iktisadi ve meli vaziyetindeki salâh, dev adımla- Tile devam ediyor. Amerika hükfme- tinin 9 Eylülde ahaliye arzedilen yüz- de 2 3/4 faizli 400 milyon dolarlık fstikrazı dokuz defa kaydedilmiştir Demir sanaylini idare edenler, sene- nin sonundan evvel fabrikaların ka- biliyetlerinin yüzde seksenine teka- bül eden bir netie almacağını beyan | etmişlerdir. İngiltere ve Fransad. ingilterede Ode her türlü faali! yet ziyadeleşmektedir . (o 1936 senesi içinde İngiltere nir. milli geliri üç milyar sekiz yüz | milyon İngiliz lirasını geçeceği tah- min edilmektedir. Fransada salâh nis beten daha yavastır. Fransa ayni za- manda yen' bir frank buhranı karşı- smdadir. Frank bir İngilizJirasma mukabil 76.85 “franka” düşmüştür. On beş gün evvel bir'İhgiliz lirası 75 75 franktı. Fransız ve İngiliz matbu- atı bunu Fransanm geçirdiği psiko lojik buhrana, sonra da yeni Fransiz askeri sarfiyatma atfetmektedirler. Fakat frankm düşüşündeki asıl 6€ - bep, iktısadi faaliyet ve emniyetin Fransadan ziyade diğer memleketler- do olmasıdır, Bu yüzden Fransız ser- mayesi hicret etmektedir. Bilhassa Amerika ve İngiltereye... Diğer taraftan Fransada frankı yüz de 20 - 30 nisbetinde düşürmek İste- yenlerin mikdarı da çoğalmaktadır. Herhalde frank piyasasında yakmda bazı hâdiselere şahit olmamız çok muhtemeldir. Pamuk piyasasında terelfü Haftanın mühim diğer bir hâdise si de pamuk piyasasındaki tereffü- dür. Amerika Ziraat Vekâletinin son 8 Eylül raporu, pamuk mahsulünün 11120 milyon balye olduğunu göster mektedir. Halbuki bir ay evvelki tah min 12,481 milyon balye idi. Fiyat » r bunun üzerine 12 sentten 12.70 sente fırlamıştır. Mahsul, 1931-32 de 17 milyon, 1935 - 36 da 10.750 mik yon balye idi. Fakat pamuk sarfiya- mın artması, dünyada pamuk stoku nun 13 milyon belyeden 6 milyon bal yeye inmesi, fiyatların daha ziyade fırlaması intaç edebilecektir. Fiyatlarm tereffüü bizi de çok ya- kından alâkadar eder. Bidayette Ada- ada 218 bin balye hesap edilen re- kolte, kurtların ve biraz da yağmur» lerm tahribatı neticesi olarak 140 - 150 bin balye hesap edilmektedir Ma amafih fiyatların tereffüü, bu nok- sanı telâfi edecektir. İngiliz - Türk ticaret anlaşması Bu anlaşmanın imzası, geçen haf- tanm en mes'ut kâdiselerinden biri- dir. İngilterenin ilk defa olarak uruu- mi bir kliring anlaşmasına murafı- kati cidden ehemmiyetlidir. Bundan sonra İngiltere ile olan İktısadi mü- nasebetlerimiz mulakkak çoğalacu#- tr. On mllyön * Türk “Mrasını geçen Türk - Ingiliz umumi ticareti, haki- katen daha fazla inkişaf edebilir. İn- giliz mali ve iktisadi mahafilinin de Türkiyeye daha fazla eheminiyet ver meğe başlayacakları muhakkaktır. Türkiyede madenlerin, bilhassa krom modeninin inkişafı buna çuk yavdrm edecektir. İngiliz piyasasında şimdi. ye kadar en ziyade sattığımız Özüm, incir ve bilhassa yurnurtadır. İngilte- renin senede 7.770 milyon Tngiliz W- rası, yani elli milyon liraya yakın yu- murta İthal etmesi, bu piyasanm ©- hemmiyetini gösterir. Devlet banka- smâx bloke olan bir milyon İngiliz İirasının Türk mallarmın satım alm- asma hasredileceğine artık şüphe yoktur. Yeni piyasalar... Yeni ve ay- rt ihracat maddeleri.. Yaş üzüm, ta- ze sebze, ve meyve.. Türk tüccarları için yeni faaliyet şubeleri bunlar ol- mahdır. Bu sene ilk defa olarak Bul- aristan ve Londra piyasasma ka- vun, Hafız Ali özümü, domates sev- kedilmiş ve iyi neticeler almıştır. Dabili piyasamızrı canlı olması için, hariçte yeni müşteriler bulmak, sa - urlarımızın mikderya, cinsini arttır. mak mecburiyetid: Mali piyasa Gecen hafta mali piyasa esham ve tohv'iât fivatlarını muhafaza etmiş- lerdiz, Anadolu bono've obligasyon- ları biver lira tereffü ederek 45 ve 46 Uraya tereffü etmuş'srüi. Unitürk 24, 60 radadır. Ralf N, Meto ABONE VE ILAN ŞARTLARI Türkiye Dan için icin ı , 7 Ni flân için Münculik Şirketlerine et racaat edilmelidir Kücük dânlar doğradan doğru daremizce almabilir. Köcük dünlerm $ satırlıb Bir defadan fazla için oyekünder 5 10 kuruş indirilir. Günü gecmiş aüshalar © kurastur 12 EYLÜL CUMARTESİ Paralar Sterlin 1 Dolar 20 Çek kuronu 20 Belçika #r, 20 Drahmi 0 Ley 20 Dinar Fransız fr, Liret Tsviçte ir, Florin Avasturya gilin 22,5: Mark ü Zlos Pengo Leva 165,— 816.— 30— 8 — 21— Yen İsveç kurona Altın Banknot Çekler Londra üzerine Pariis üzerine evyork Liret Belga enevre Sofi Florin Çekoslovak Avusturya Mark İsveç kuronu Ispanya pereta Esham la Bankası MU 0,79.22,50 10,09.20 470 », ,» , Hamiline Anadota 25 60 " ” Şirketi Hayriye Tramvay Bomonti Nektar Terkos Aslan Çimento Merker Bankası Osmanlı Bankası Sark Merkez Eczanesi Mısır tahvilleri 1886 1903 1911 ı an Ti 101,50,— 95 10250.— 16. kilometre Birkaç gün önce ingilterede en sür'atli trenin tecrübeleri yapılmış, tren Londra - Niv Kaspel arasında saatte 205 kilometre sür'atle hare - ket etmiştir. Treni sürükliyen lo komotife “Gümüş Tilki” adı veril miştir. Lokomotif 270 ton ağırlı ğımdadır. Resimde bu yıldırım sür - atli treni görüyorsunuz, l İ Viyanalı Madam Valeri Sehnek son günlerde “beni öpmeyiniz” adi- ni taşıyan bir klüp vücuda getirmiş- İ ir. Hedef , kadınların biribirlerile öpüşmelerine, yahut akrabaları ta - | şırsa, renkli filmleri, tıpkı o ressam-| rafından öpülmelerine mâni olmak ve öpülme yüzünden sirayeti muhte- mel olan hastalıklara karşı gelmek- tir. Klüp, henüz tessslis ettiği hal- de 5.274 aza kazanmıştır. BORSA Saatte 205 ri e si DİRİ i > Sa Majesta Kral Bâvard İstanbula ! geldiği zaman bir akşamını Park O- geldiğini haber alıp hemen oraya ko | şan bir çok genç kızlar ve kadınlar, nazarı dikkatini celbederek kendisile dansetmek ihti- mali hayaliyle bir hayli halecanlı da- kikalar yaşadılar, Fakat o, hiç kim- 3e İle dansetmedi. Biz, Sa Majeste Kral Bdvard he- nüz Gal Prensi iken dansettiği me$- hur bir sinema yıldızı tanıyoruz. Bu, Madeleine Caroll'dür. Aslen İngiliz 0- lan bu müstesna artist, Gal Prensle- rinin ikametlerine tahsis edilmiş olan Saint - James Palasta bir akşam yemeğine davet edilmiş ve orada Gal Prensi ve kardeşi Kent dükasi ile dansetmiştir. Madeleine Caroll diyor ki: — Sa Majeste Eral Edvard Viya.) na valsleri ile tangoları fevkalâde iyi İ oynuyor. Fakat kerdeşi Kent dükası İ Jorj, emsalsiz ve çok yüksek, . hattâ Fred Astaire'den daha yüksek bir Sinemanın istikbali Marlene Dietrih bir müddettir Pa- riste istirahat (etmektedir. Kendisi Londraya oradan Holivuta dönecek- tir. Paristen ayrılmadan evvel, bir Fransiz gazetecisine yaptığı beyanat ta, Marlen demiştir ki: — Sinemanın istikbali renkli film- dedir, Amerikada herkes bu işle meşgul. Stüdyolarm fenni kısımları hep bununla uğraşıyorlar. Renkli film bugün tahakkuk etmiştir. Fakat onu elde etmek için icap eden usulle ri ticarileştirmek ile meşgul olunu- yor. Bu işle uğraşanların başında bü- yük ressam:ar da var. İşin içine renk meselesi girince, onları çağırdılar. Pek yakında, Lubiteh ve Sternberg gibi rejisörleri, nasl bir ressam tab losunun başmda onu boyayarak çalı lar gibi yaparken göreceğiz. Frances Day mahküm oldu Zavallı Frances Day! Mukavele Sinema yıldı Madeleine Carol denilen bir küğıt parçasile iki imza- dan mürekkep ve bir takım da gart- ğu büyllk İngiliz şirketi Gaumont . British tarafndan mahküm ettiril - di, Davacı şirket vekili, mahkemede şöyle demişti: — Yıldızımız, stüdyoya daima geç gelir, bazı günler oynamaz, bazan da ağzından bir tek kelime almak kabil olmaz. Bu itibarla bizi mühim zarar lara sokmuştur. Tazminat İsteriz. Mahkemeye stüdyo makiyajı | ile gelmiş olan Frances Day cevaben dedi ki: 14-9.936 — Görüyorsunuz ki huzuruduza bile makiyaj ile geliyorum. Evet, telde geçirdi. Orada bulunan ve onun | lardan İbaret bir bağ ile bağlı oldu. | kendilerile senede 500,000 franklık bir mukavelem var. Fakat beni o ka- dar çalıştırıyorlar ki, uyurken bile makiyaj ile uyumak mecburiyetinde kalıyorum. Adeta bir esir gibiyim, Bu mukâvelenin feshini isterim, Hâkim, mukaveleyi tötkik etmiş, fakat esarete benzer bir kayıt göre“ mediği için güzel artisti (120000 (rank zarar ve ziyana mahküm et miştir. Zavallı Frances Day, gö le esarete mukavele denildiğini miyor galiba! Spordan Sinemaya dönüs Artistik bir şekilde buz üzerinde kayma. dünya şampiyonu Norveği Sonya Henie'nin Amerikaya gidrrek orada sinema yıldızı olmağa verdiğini bundan bir hay*i evvel bildirmişti. Sonya şımdi, Hollywood'da bir hazırlanma devresi geçirmekte, mesleği” Sırlarını öğrenmektedir. Pek yakında ilk tecrübe olarak bir film çevirece”” tir, Bunda muvaffak olursa artık onu büyük ve baş rollerde görebile©” ğiz. mış ilk resimlerinden biridir. Yukardaki resmi Norveçli sporcu kızın Hollywood'da stildyoda çıkar”

Bu sayıdan diğer sayfalar: