19 Ekim 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

19 Ekim 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——z 19-10-9838 JAN ISTANBUL Yemi şehri yapımak, Abideleri korumak Halicin bugünkü şu hali karşısında "İdeal, bir Haliç hulyasının biran evvel tahakkukunu dilememek kabil mi? “Güzel bir istanbul,, idealine nasıl ulaşabiliriz ? MİMAR A. HİKMET Şöyle Diyor : “ - Şehircilikte Evvelâ Mıntakalar Ayrılma'ıdır. ,, Genç mimarlarımızdan Arif Hikmet Holtay her şeyin kıymetini veren E kafaya ve şahsiyete sahiptir. Kendi- si, tahsilini Avrupada tamamlamış olmasına rağmen şah- siyetini - maalesef ekseriya olduğu gibi - orada bırak: rak ezilmiş bir surette dönmemiştir. Avrupanın tekniği - ni, bilgisini hazmederek şahsiyetini kuvvetli muhafaza etmiş ve onu zenginleştirmiştir. İstanbulun imarı ve bü- . na müteferri meseleler hakkında düşüncelerini söyle hü- lâsa ediyorum: MINTAKALAR — Şehircilikte evvelâ mmtakalar ayrılmalıdır. Bügün Haliçte olduğu gibi Kuruçeşmede de endüstri mınta- kuları var, Bu yüzden Boğazm en gü- zel yerlerinden biri olan Kuruçeşme- de, oturmak imkânsız gibidir. Sıhha- te de muzir, Şehircilikte birini ötekin- den ayırmak kabil değildir. Sıhhi bahisle, teknik, mimari, bedii ve ikti. sadi bahis ayni cephededir. Sonra gekrin methâlleri gelir, denizden ol- sun, karadan olsun, bunlari tesi lâzımdır. Bugünkü vaziyette deniz methali, yolcu için iyidir, fakat em tia için hiç te öyle değil Emtia için ayrıca bir mıntaka yapmak lâzımdır Çünkü bugünkü vaziyet yolcu için i| yi, emtia için gayri kâfi olduğundan | beşka, güzel olan bir yeri de çirkin. leştirmektedir. Bu itibarla İstanbul, man yeri tesbit edilmeli, pıldıktan sonra İstasyon, ya methali kendiliğinden yerini bulur. Ve şayet, İstanbulun imarı mıntaka, mıntaka ve devre devre Yapılacaksa, — ki böyle olmalıdır — evvelâ, kara ve deniz methallerinin civarları imar edilmelidir ki gelenlerin yüzüne gül- gün. LİMAN — Liman yeri sizce nerede olmalı. dır? — Bugünkü belile İstanbul için en münasip Jiman yer Yenikapı civarı. dır, Her halde Hmanm bugünkü dar ve ayni zamanda İstanbulun en güzel olan bir köşesinden çikmasi Bu suret - Je, yukarıda da diğim gibi, ilk imara başlanacak Ye”, methalle - rin civarı olması İCAP edeceğine gö- re, imara da Istanbul tarafından baş- lanması temin edilmiş ea > velâ Istanbul tarafının imarı cap ettiren sebeplerden biri de Beyoğlu: mun şimdilik kabili ıslâh olmaması | ve büna mukabil Istanbulun boş, ba-| kir olmasıdır. MİMARİ anin r — İstanbulun imarında kullanıla- lürzmdır. er | yon civarı ve faaliyet me: olan şahsın duyuş ve muhiti kavra-| yış derecesine bağlıdır. Fakat bence, Istanbulu, Beyoğlunun o benze başladığı bir ne tan çekinmeliğir. ele alalım Bence Boğaziçi yalnız bahçe ve küşk semti hissini vermelidir, Iskele başları meydanlık, ve sağı solu bul varlı rıhtım olabilir. Böylece, her köy merkezi denizden de , belli olur, iskele meydanları ve gezinti rıhtımla- rından sonra, diğer iskele meydun ve rıhtımlarma kadar olan ara» zaman dah” o- raların hususi ikametghlar o mmta- kası olduğunu gösterecek yalılar, bah çelerle süslenmiş olur. Boğazı boy- danboya takip eden bir rıhtım, Boğa- Meselâ. Boğaziçini İziçine hususiyetini kaybettirir, idrâk edilmemiş bir Avrupanın taklidi o- lur. Gayet tabii olarak, kömür ve tü- tün depolarınm böyle bir nuntakada hiç bir yeri olamaz. | BİNALAR | Gelelim şehre: Yamaçlarda tesis edilmiş olan Istanbul binalarmın bü- yük bir kısmına ferahlık, hava ve manzara temini için kanunlar yapılır ve tatbik edilirse o zaman şehria ta- bil teşekküllerinin icap ettirdiği ha- rici manzara kendiliğinden meydana çıkar: Üstüste siralanmış ev dizile- Fİ, aralarında yeşillikler bulunmak Suretiyle, amfiteatr şeklinde yükse * lerek tabinte uygun bir karakter ve güzellik verir, “City. liman ve istas- i olmak itibariyle dünyanm büyük gehirlerin- deki emsalinden farklı olntyan bir tesir vermelidir . — Haliç hakkında hususi bir ta- savvurunuz var mı? — Var. Fakat bir ideal olarak, Ha- lici, Boğaziçinin başka bir nevi hali- ne getirmelidir. Çünkü orada en düstri yapılacak olursa, şehrin hava» smı bozar, Endüstriyi, demiryoluna. mutasavver limana ve kirlenlimiye- cek açık denize civar olan Zeytinbur- mu ve imtidadı gibi yerlere nakletme- idir. Böylece sayfiyesi ve banliyi ak mimari ne olmalıdır? ek — Bu, bu vazife ile tavzif edilecek | leri çok uzak, yayılmış ve nüfusu da eksilmiş olan şehir de toplanmış olur. Mimar Arif Hikmet .Şışlıde Sinek Bulutları Pangaltıdan bir okuyucumuz yoz yor: Istanbulun imer hakkında muhte lif şehir muhipleriyle şehireilikten anlar geçinenler nezdinde yapmakts olduğunuz anketi tatlı tatlı okuyor. ileride çocuklarımızm ve çocuklari" mızın çocukların daha mamur V* sıhhi şartlarla bezenmiş bir beldede yaşamak bahitiyarlığına kavuşacak larmı hayalimizden geçirdikçe İ€ len gelen sevince sığmaz oluyo “ ruz. Fakat bir dakika için uzak istik - bali bırakıp ta bugün içinde yaşadı - Zumız veziyetle başbaşa kalmca dâ birdenbire © sevinçlerin yelse dön - düğünü hissediyoruz. ; Şişlinin eskiden maruf tabiriyle bir “eeyadeti hava,, 81 vardı. Bazı KİM” Piyale Camii ve Sinan Mimar Kemal Cevap Verdi İstanbul hakkında yapmış ol duğumuz görüşmelerden birisinde Bay Efdalüddin, Piyale camiinden bahsetmiş, bir okuyucumuz da yazmış olduğu mektupta bu camlin Sinan tarafmdan yapıldığını kay - detmisti. Bunun üzerine Mimar Se dat Çetintaş “Cumhuriyet, refi- kimizde yazdığı bir makalede, Pi. yale camiinin Mimar Sinan tara - fından yapılmadığım — yazıyorda, Bu hususta İstanbul Arkeoloji mü- zeleri müdürü Bay Kemal Altan. dan aldığımız bir mektupta şunlar söyleniyor: Fatih devrine ait Istanbulun ilk sı- ra âbideleri arasında —dört köşe plânı kalım ayak taksimatiyle tertip edilmiş kuturları ayni ölçüde — üstü müteaddit kubbeli hiçbir eser yoktur. | Yalnız Mimar Hayrettinin önemli örneklerinden Tkinci Beyazıdın sad- yazamı Atik Ali paşa tarafından yap- trılan Fatihte nekapı cağdesin- İdeki “Zincirlikuyu camii,, bu şekilde- İdir. İ Piyalânm kuruluş esasındaki kemmeliyet İdir. Tetümme JA camiin iki yanmı kemerli ayaklar. la üstü tonozlu koridorlar teşkil et- miş, bir kori m üzeri de küçük srâstonlariyle terâslıdır. Sonra 80 cömüat mahalli Me öğ revak KESİ Ba | tüntün utişap muhaddes şufalı bulun- duğunu yıkınlıları göstermektedir. Bunlar anlatıyor ki Piyale camiinin yalnız bu Kısımları üzerinde olan son | raki kötü tamirler bazı tahrifler ve tadiller yapmıştır. mü- Mimar Sinan yalnız Piyale camlin- de değil, daha birçok önemli eserle- rinde bazı sütun başlıkları (Hâkki vheri) de işlememiştir. Modül e diktiği sütun başlıklarnı düz sade bırakmak belki kendisine | daha samimi ve güzel gelmişti Nitekim Sinanın Tekirdağında yap- tığı (Rüstempaşr camli) nin çifte revak sütunları, süssüz ve uymasız şekilde başlıklıdır. Piyale camiinde bazı sütunların pabuçsuz dikilmesi, | pabuçlarm yekpare yapılması lâzım. kenek olması hiç bir zaman eserin temiz özlüğünü kaybettiremez. En sert taşlarda belirsiz zivana ek ve keht yapmak yalnız Türk işçiliği. me mahsus marifettir. Bugün Topkapı sarayı müzesinde- ki 4Arz odası) denilen eski bir eserin en kiymetli revak #ütunlarının Piğ destal'larında papuçluk o makamında birkaç ekten profilli bilezikler yar. dır. Yine Sinanm, —6 köğe plân testi. bine geçerek yeni bir tip ihtazını gös- teren — eserlerinden Molla Çelebiye ait “Fındıklı camii, nin önünde bir takım uygunsuz ilâve kısımlarını gö-| selere, doktorlar tarafından ŞIğli sem- tinde oturmak tavsiye edilir, buralar» da oturanlara yazım köye gitmek lâ- ım olmadığını söylerlerdi. Lâkin son zamanlarda bütün bu meziyetlerin . berhava edilmesi İcin durmadan çalışılmakta olduğunu &ö” rüyoruz. Hem bu uğurda Ispanyada olduğu gibi, bombardımanlara dinâ- mit lğımlarına da lüzum kalmıyor. Iri harflerle “Belediye çöp arabası, ismini taşıyan yeni bir “hengâme, nin günün her saatinde durmadan, dinlenmeden canım Şişli sirtlarına taşımakla bitiremediği malzeme (*) buna bol bol kifayet ediyor. Bumü- levvesat evvelâ açık yerlere dökülü- yor, sonra da şözüm ona, telvis etti- ği havayı takviye için. tarla halinde eterek semaya yükselen pis guzlar, İbütün o gezinti mahallerini istilâ e- diyor. Temiz hava almak hülyasiyle Tüp te, eserin Sinsnm olmadığına hük metmek acaba doğru olabilir mi? Iş- te Piyale camii de bunun gibidir. Tarihin kat'i mâlümatına nazaran Güzelce Kasımpaşa tersaneyi Gelibo. tudan Halice nakledip burada kendi Adı verilen kasabayı tesis etmeden| Svvel o havali baştanbaşa 18812 ve ha- Biydi, Patih, Zagnos Mehmet paşarın or dngâhimı kurduğu Okmeydanmda Yalnız Okçular tekkesiyle mescidini Yaptırmıştı. Artık, mpaşadaki Büyük Pi- Yale camiinin Fatihi zamana ait ol- duğu iddiası nerede kalır? —..——m—m—ç——— © Yollara dökülen irili, ufaklı şehir. liler de can korkusuyla gerisin ge- riye kaçışmaya mecbur kalıyorlar. Sonra yine o canım Şişli sinek bulut- — <<<... Beykoza bakınız: Boğazı, üzel yerlerinden biri olan bura da, evler, bahçeler, arazinin tabi teşekkülünü o bozmıyacak bir şekilde yapılmıştır ve bunun için manzara güzeldir. | rm daveti ve ları içinde çalkanıp duruyor, Topta şında Tütün Deposu “TAN” ın daha ilk şehir sayfasında temas etmiş olduğu. muz bir mesele, Üsküdarda İnhisar İdaresinin depoları me- selesi, aradan iki ay kad, dahi günün meselesi olm, tâ, artık bu vaziyeti, Ü skidar iskele başmdaki çirkin, ve sanki tentiz ol sun diye beyaza boyanmış, fakat | bu halile bütün Usküidarın o güze. lim manzarasını kirleten İnhisar. lar deposu malümdur, Şimdi, ayni idare, Usküdarda, yeni bir depo daha yaptırmak üzeredir. Daha doğrusu mevcut olan bir deposu. Du genişletmek Üzeredir. Buğün mevzuu bahsetmek İstedi; po Toptaşındadır. Biliyorum ama, “Toptaşı,, nda bir depo yapınış ol- mak, bana, bir tesadüf ve ihtıyaç- tan ziyade, tam bir isabet gibi gel- di. Zira, Üsküdarın o manzarasını bozmak gibi bir faclaya rağmen, deniz kenarında bir depo yapmış | olmanın ekonomik mazeretleri iabilir, fakat Toptaşında?! eğil nakil vası D san bile güçlük! manabildikleri iskeleden, her han- Kİ faaliyet merkezlerinden uzak bir yerde depo yapmanın mali mah zurlarını bir tarafa bırakalım, bu, ötedenberi ileri sürdüğümüz şeh- rin imarı, güzelliği cihetinden de bir zarar verir. Bugün, Toptaşınmn etrafındaki duvarlar — ki bir kıs. mi eski zamandan kalmadır — yı- kılmaktadır. Geçen gün, kıymetli bir san'atkâ- ikazı üzerine ora- | ya gittim. Eğer “edebiyst yapı- yor,, ithamı altmda kalmak kor kusu olmasa, bundan 362 sene ev. vel Mimar Kasım tarafından ya- pılmış olan “Atik Valde,, camlı i- le meşhur trmarharenin bulunduğu yerin güzelliğini ve bu iki binanın | hâyata yakmlığını “tasvir, eder. dim, Temas etmek istediğim nokta daha mühim olduğu için bunu bir | başka zamana bırakıyorum. T o- ymarhane, bugün bir tütün deposudur. Yanında geniş iy Ösküdardaki tarihi eserlerden: alde Camii w bir zaman geçtiği halde, buzün mak vaziyetini muhafaza ediyor, hat- doğrusu, aşıyor ve bir acı halini alıyor. bir bahçe vardır ve etrafı on met- reden yüksek duvarlarla çevr dir. Bu duvarların bir kısmı yıkıl- mış, üst tarafı duruyor. Sordum: Betondan bir bins ilâ- ve edilecek, dediler, Bir bina ilâvesi için senelerce evvel yapılmış metin ve bir kısmı tarihi olan bir duvarın yıkılması» nın hayreti üzerimden kayboiuncâ, niçin bu “yıkma,, işine devam edil» mediğini öğrenmek istedim. “Val de Hatum,, camlinin bir duvarına konulmuş çirkin bir polis kulübe | sinin önünde duran mütevektkil bir adam anlsttı. Duvar yıkılırken bir amele ölmüş, bir amele ağır yara” lanmış, ötekiler de “burasi teklâ değil,, diye kaçmışlar. Bu hırafe- ye inanmıyan gözlerle baktığımı gören nöbetçi polis: “— Hâyır, dedi, vâkın bir ame- le öldü, birisi'de hafif yaratındı #ma, asıl mesele şu: Duvarı Yık. mak İşini üzerine alan müteahi bu işi ucuza aldığını anladı ve işi terkedip gitti. Iş, onun için durdu, B uveya şu, ister hırafe, is. ter hakikat, bugün “yk. n i durmuşt Bütün temen. mim, bu işin alâkadarlar tara” dan durdurulması ve şehrin arı düşünüldüğü, tahakkuku imkânla- rı hazırlandığı bir anda, kinleştirilmesinin önüne sidir. Yoksa, “hırafata,, ten gayri yapacak ne var? Fikret ADIL Tarihi Eserler Haritası Bir okuyucumuz, İstanbuldaki ta « rihi eserlerden bahseden uzun bir mektup ile b uyaldaki fikirlerini ileri sürüyor. Mektubunu Ankaradan gön- deren ve Altina Savacı imzasını a ma, şehrin çir. geçilme. dehalet- | tan bu kariimiz, mektubunda hulâsa olarak şöyle diyor : İstanbul, ihtiyar tarihin bütün devirlerinde birinci smıf bir siyaset ve askerlik şehri olmak rollerini öy- namıştır, Bugün İstanbulun altında ve Üs. tünde çok kıymetli tarihi eserler var. dır, Burler saymakla £ bitecek gibi değildir. İstanbul bugün- kü vaziyette Bizanım ve Osmanlıla - rın bıraktıkları milyonluk ve milyar. lık eserlerin medfenj halindedir, Mü- zeler İdaresi, İstanbul Belediyesinin imar teşebbüslerinde bu eserler dola- isiyle bir engel gibi dikilir. Bunün bir çok zararlı misalerini hatırlarız. İşte İstanbulun imarı işinde bu çapraşık vaziyetten kurtulmak için İstanbulun Arkeolojik bir haritasını yapmak, bunda tarihi eserleri tesbit etmek çok faydalı olacaktır Bu haritada bütün tarihi öserler tesbit edilmeli ve İstanbulun imar plânı yapılırken bu tariki eserler plâ- nı gözönünde tutulacak bir esas ol « malıdır. Bundan baska tarihi ehem- miyet bakımından üçüncü, beşinei plânda kalan eserleri şimdiden yık- mak çok isabetli bir hareket olacak. tır. 'ükenecek,

Bu sayıdan diğer sayfalar: