13 Ocak 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

13 Ocak 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TA Gündelik gazete BAŞMUHARRIRI Ahmet Emin YALMAN 'TAN'ın hedefi: Haberde, fi- kirde, her şeyde temiz, dü: rüst, samimi olmak, kariin gazetesi olmıya çalışmaktır. Günün Meseleleri Muhtelif Akisler Bütün Fransız neşriyat vasıtaları #eferberdirler: Biz Sancak üzerine asker değil, onlar Sancak davası Üzerine sayısız rivayetler tahışit et. mişlerdir. En başta İngiliz kamoyu. Du telâşlandırmak ve şüpheye düşür. mek izımdı. İngiltere Irakta man » daterdir; Akdenizde barış ve sükün. cudur, Biz bir taraftan manda hak. larma taarruz etmek çığırmı açıyo » ruz; diğer taraftan, Akdenisin has. 8as bir noktasmda tehlike ve buluran havası yaratıyoruz « Arkasından İtal taallük eden Tivayetler çıktı: Pransa Suriyeyi bı - Taktığı zaman, Sancağı İtalyanların İsgal edeceğinden kaygılandığımız Için, onu şimdiden simak istiyoruz. Fransa ile Türkiye arasındaki ger - ginlik, Fransanm Türkiye ile yar. dım paktını yanaşmamasından ve İtalyaya teveccüh göstermesinden doğmaktadır Balkan o antantma vücud vererek Arkamızı sağlama bağlamamızın #6. Debi, Asya cihetinde Osmanlı impa - Patorluğunu kurmak içindir: Sancak Wası, bunun bir . Ayni kaynaklar Sovyet - Türk Münasebetleri üzerinde tesir etmek Ve Milletler Cemiyeti o muhitlerini kuşkulandırmak için, ayrı ayri, telkin Ve tertipler bulmakta aciz göster - Memişlerdir . mage herkesi çekindirmek ve bizi umumi bir emniyetsizlik çemberi İçiie almak ve bu suretle, Türkiyenin Yüksek menfaatleri tehlikeye girdiği hissini vererek, Sancak davasmdaki Azmimizi ve ateşimizi kırmak! Fakat bütün oyunların iflâs etme - sl için birkaç gün kâfi geldi. Evvelâ Tanl yazılanı» geeetelenden, Sfk limana . G hakikat olabileceğine © zerre kadar İnanmadılar. Her tarafta ve her me. selede ancak zarar veren bir usu . Fin, Fransaya Yakın Şarktaki men . faatlerini ve Türkiye dostluğunu de olmustur: lagiltere,. Türkiyenin komsuluğunu ve #hitlerindeki sa. ivetini, Trnktan ve her yerde ta. Re Türkiyenin barış ve Mir; in Kl "a Ge hin en ağır mesele ve buhi dost mem | he olmıyan basyazıları, leketin kendini ilgilendiren ir ç leri nal telikii ettiğini östermiş. tir. Bu yazılardaki baz! didkatler, bi xi gerçekten mitehsssis etmistir. i ok iyi olduğum Maha İp fngiltere le Halya arasmdaki Akdeniz 88“ 2 nonra, vaziyet: biSDELİM saraks$ bek. muştur , Sovyetleri vereli, gayreti, Moskovada, MA evı sayfalarma yeni bir eğlen0* olabilir . Fransa kamoyumun sayinlara değil, fakat Metlerinin kırtasiyeci den ve Türkiye ile h tavsiye eden sağduyu Tir ve mütefekkirlerin” ni mekte olduğu da ala at.| Bazı yazılar 8! i hakkım - ere Montrö mukayes Biz in bir iki söz söy Montrö konferansma. Supcakta p ğu kadar sarih bir hak de Rittik ve her hususta olduğ Fi uzlaşma inikânlarımı DAT "ida ları içinde aradık, Mont! e tasdile etmis olanlar. tatmin etmek değil imkân 13 metodları içinde Mrlas en arı olduğunu aratmak gibi Dİ” elde ettiler zaman da tahşid iŞ ve Türkiyeye bin yalnız bi deri çikk- İt niyet - | Verem mütehassısla” rından doktor Fer han Yücer bir kaç gün ev- vel yine bu sütunlarda Verem Mücadele Teşkilâ- tı,, hakkında bir yazıya başlamıştı. İlk kısımların da verem vefyatı hakkın- da bazı malümat verdi, mücadele ( teşekküllerini saymıya başladı ve di panserleri anlattı. Bugün kü kısımda da yine dispan serler hakkındaki düşün- celerile beraber sanator- yomları ve diğer mücade le kurumlarını anlatmak tadır. (*) D ispanserlerin esaslı anketler yaparak hastalara ve mu- hitine sürekli yardımlarda buluna. bilmesi için devlet teşkilâtına bağ“ h olmaları lâzımdır. Verem Mücadele Cemiyeti ve Kızılay gibi hayır mü- esseseleri burada muavin vazifesi» ni ifa edebilirler. Zira bizim gibi mahdut varidatla geçimini temine çalışan ailelerin bu gibi hayır mü- “> “yapabilecekleri yar - iz a Barin mâni teşkil edebilir. Bu gibi teşekküllere yardım için para temini de ancak memleketi, mizin serveti ile mütenasip (ove halkimızı izrar etmiyecek şekilde olmalıdır. Bir taraftan memleke- tin müdafaası, diğer taraftan onun Imarı için yapılan vergi zemları halkı yormıyacak şekilde mecburf vergi tahsiline müsaade etmemek- tedir, Bu uğurda belediye ve hu- sus! idarelerden daha büyük hiz- metler beklenebilir. Bazı medeni memleketlerde, meselâ Fransada devlet teşekktilleri ile belediye ve hususi idareleri verem mücadele- sine mecbur kılan kanunlar vardır. Bilhassa Profesör Calmette'in mü. cadele nazariyesini ihtiva eden disnanserler kanunu şu mealdedir: Bir mıntakarın müteakıp beş sen- zarfındaki vasati verem vefiyetı o muhitin vasatt v. yat miktarını aşarsa orada dis panser tesisi meci ir. islerine ANATORYOMLAR Şeklile birer (| hastane. vi andırırlarsada hiç bir zaman hastane değildir. Ve- nat olunmuştu, Sancak davasında başka türlü mü hareket ediyoruz?” İ O vakit Lozan muahedesini ilga eden asılsız | devletlere verdiğimiz fırsatı, işte bu. Elin de Fransaya vermekteyiz. Eğer Fransa bundan İstifade etmez, biz istirak etmediğimiz (takdirde © kim kalacak olan teklifler yüzünden | Milletler Cemiyeti teşebbüsünü iflâs ettirecek olursa, bunun akihetlerin. den biz mi mes'ul tutulacağız? Çünkü Le Temps gazetesinin baş. yazısı erken bir nikbinliğin ömrü ne kadar az olduğunu göstermiştir. Guai d'Orsay'i bu gazete idare - hanesine bağlıyan telefon hatları, 2. caba, bir bozukluk yüzünden, keli » meleri ve cümleleri yanlış mı sak. tedivor? Bir halle varmak azmi ile hir ha? den kuçmak gayreti, sinirleri yıp . ratmaksızm ve aklı isyan ettirmek. sizin, daha ne kadar çarpışmda de » vam edebilir??. Falih Rıfkı ATAY Dispanser anatoryom Propaganda YAZAN: Dr. FERHAN YÜCER remliler için Yalnız birer tedavi, açık havada istirahat evidirler, O rada estriket birer disiplin hüküm sürer ve hastalar da ayrıca verilen direktif dahilinde disipline riayet etmek mecburiyetindedirler, Dev - Verem hastanesi: Cerrahpaşada verem pavyonu let teşkilâtma giren halk sunator- yomlarında uzun bir tedavinin te- m ER e ey ANLETODE VE duğundan burada Üğ ay gibi Kisa bir müddet zarfında müsmir ne - ticeler veren tedavi tatbik edilmek- tedir. Verem hastaneleri de ve - rem mücadele teşkilâtında yar - dımci rol oynarlar. Zira bu mües- seselere lıastalığı fazla faaliyet gös teren mahdut miktarda hastalar yatırıldığı için hem tedavi evi, bem de birer tecrit evi mahiyetin- dedirler, Hasta muhitindeki sağlam İn - sanların himayesi suretile müca - dele mevzuumuzun esasını teşkil eder, Zira hastaları tedavi suretile mikrobun imhası da sağlam un- surları korumak içindir. Burada verem vefiyatında oldukça yekfin tutan çocukların himayesi için ço- cuk bakım evleri başta gelirler; çocukları veremli annenin, babanin veya veremlinin muhitinden uzak. laştırmak zaruri değil, hattâ mee- buri olmalıdır. rmand Delille'in yaptığı bir istatistiğe nazaran verem- MH muhitten uzaklaştırılmak sureti- le tecrit edilen ve himaye gören gocuklarda verem vefiyatının yüz- de kırktan yüzde 0,1 e indiği gö- rülmüştür. Löon Bernard meşhur veremci Grancher'nin adını taşı - yan çocuk aile pansivonlarında Ye- remli çocukları tecrit ve himaye suretile çok büyük muvaffakiyet» ler elde ettiğini zikretmiştir. Maarif sıhhiye teşkilâtı için kül. tür bakanlığınm vermiş o olduğu | ehemmiyet pek yerinde olmakla beraber ihtiyaca (oo gavrikâfidir. Genç talebelerin vereme en müsa- it olan bu tahsil çağmda gerek ajleleri arasında veyahut kendi kadaşları arasmda enfekte olma maları için azami ihtimam lâzım- dır, Bununla beraber kültür bakan- lığının yarn annelerini bugün mektep sıralarında verem mücade- lesinde faal birer uzuv olarak ye- esi lâzımdır. Anneler yal nız kendi hifzıssıhhalarnı değil | çocuğunun bıfzıssıhhasmı ve ko. ruma çaresini de bilerek yetişme- Midir. Verem mücadelesinde propagan- i , gra. “ Hükümetin yegâne sanatoryomu: Heybeliadada da diğer tibbi mücadelelerde oldu- ğu çibi pek ehemmiyetli bir vası- ta olarak kabul edilmelidir. Esa- şen verem mücadelesi de modiko. sosyal bakımdan teşkilât unsurları ile beraber bir propaganda mese- lesidir. Bugün mevcut olan içti- mai birlikler, mahfeller, gazele sü- tunları, sıhhi konferanslar, müze- ler, muhtelif vekâletlerin az bir fedakârlıkla hazırlıyacakları sıh - hi sinema temsilleri ilâ propa, ganda hususunda çok büyük rol- ler oynıyabilirler.. eee hasta hayvanlarn sıhhati umumiye üzerinde oynadıkları rol: Bu meyanda bil- hassa veremli hayvanın sütü ve eti büyük rol oynamaktadır. Ve- remii hayvanm sütünün veremin Bir: «haiz olduğunu unut Profesör! Calmette, Breton ile yaptığı bir tecrübede hararetle ör iy rereye vlkraplarımın da, hi tüberküloz karhalarının faaliye- te geçmesinde amil oldukları bir çok defalar ispat etmişlerdir. Sağ- lam bünyeli insanlar bü suretle kaynatılmış bir sütün göstere ceği melhuz bir tehlikeye muka - vemet edebilirlerse de şüpheli bir vücudün bu kadarcık ihtimama tahammülü yoktur. Gerek mezba. halarda kesilen ve gerekse süt ve- ren hayvanların fazla sayıf o ve verem şüpheli görüldükleri zaman tüberkülin munyeneleri ile hasta- lıklarmın tesbiti iyi neticeler ver- miştir, 41: B. C. G. denilen verem | şitinın bugüne kadar gös - terdiği tecrübelere nazaran © ve- rem mücadelesinde at pek emin bir istikbale melik olduğu ümit edilmektedir. Ve bu aşının tatbikinden verem mücadelesinde büyük istifadeler beklenmektedir. Bu pek yeni aşı bütün ailelerimize ediler, şayanı tavsiye görüldüğü İçin bunun hakkında kisaca bazı mâlümat vermeyi faydalı gördüm: B. c g. aşısı verem basillerinin öldürülmemiş, fakat sun'i birta. kım vasıtalarla vücvde zarar ver- miyecek bir hale getirilmiş şekil- ir. o Binaenaleyh daima taze olarak kullanılması lâzımdır. Ya « 43 İhzarmdar, itibarop nihayet on glin zarfında sarfedilmesi icap © der Ve diğer aşılar gibi fazla mik- tarda ihzar edilip bir şehirden di. ger bir şehre nakli, aşınım bayat- lan esna Sebebiyet vermektedir. Verem âşısının busüsiyeti çöcu- ğun dünyaya geldiği günden itiba Höa nihayet öü'gün zarfında tat bik edilmesidir. Aşr küçlik ampul- ler icerisinde hamrıanmıştır. Ço . cuğun sütüne doğduğu günün U- çüncü veya dördünrü günü bir ampu) aşı kırılıp karıştırılarak em- zi:me zamanından yarım saat evvel içirilmek suretile verilir, Bi- r.nenaleyh sşmın tatbiki gayet ko- aydır, Ve üç defada verilir, Aşt nın bu suretle içirilmesi çocuğun Ee ea Sokakta Gargara Londrada, dehşetli bir grip sal . gmı hüküm sürmekte olduğundan, doktorlar herkesin, günde birkaç defa gargara yaparak, bu miiz'iç ve hattâ mühlik hastalığın mikropla rmdan korunmasını, hükümet vasi. tasiyle halka emrettirmişler, Londra faal bir şehir, İngilizler de faal bir millettirler, Gün on iki sâ. at, evler boşalır, sokaklar ise adam almaz. Büyüklü, küçüklü, kadınlı, er kekli, bütün şehir ahalisi oradan ora. ya iş peşinde koşarlar . Bu vaziyet karsısında, gelin de, gargara emrini tatbik ettirecek va kit buldurun. . Lâkin, Londralılar, ayni zamanda, hükümetin emirlerine de itaatkâr. dırlar. O halde? Çaresini bulmuşlar; ceplerinde mikrop öldürücü mayi dolu birer şişe, gargaralarını sokakta, giderken yapıyorlarmış! Bu havadisi gazetede okuduğum zaman, önce bana miinasebetsiz ve gülünç gibi geldi. Sonra düsündüm: Bu emri veren Londra belediyesi, ve yahut ki sıhhat müdürlüğü, bana kalırsa sadece halkın hastalıktan korunmasını düstinmemistir. Ba isin / içinde ve bu tedbirin altmda diğer sosyal bir hastalığın tedavisi gibi ay. rıca bir kast daha olması pek muh , temellir , Filhak*ta, giinde bir kaç defa, sık sik ağzında gargara o bulundurmuva mecbur tutulan İnsanlar, sokakta du. rup ta biribirleriyle konuşmıya, «ti, yasi dedikodu yapmıya ve binnetier manen zehirlenmiye, üzülmiye, ka, hırlanmıya vakit ve fırsat bulamıya. caklar, rahat edeceklerdir , Zira bü zamanda, en zorlu grip sal gmndan da muzır ve milhlik olan İ diğer bir salem, halkım, bilerek, bil İ miyerek, uluorta | politika bahislerine | karışması ve esasen, Petrsadi buhran İ dolayısiyle mukavemetinden bir hay. Ti kavbetmis bulunan dimağ ve Âsa, bın üzerinde bozucu, yırrandımcı, yele verici tesirler yanmasıdır. Bu bakımdan, garraranm da, hit. ce gibi fazileti terbiyetkârisi olduğunu kabul etmek ve Londra belediyesini takdir etmek yer'nAn olur , E. Ekrem - TALU ———— — üzerinde yapılan tecrübeler aşmın, hiçbir suretle zararlı olmadığını göstermiştir. Fransada (verem milendele komitesinin yaptığı bir tecrilbede çocuklardaki verem ves fiyatının yüzde 24 nisbeti yüzde 3.5 a indirilmiştir. | Memleketi. mizde bu aşının oldukça müşklü- lâtla teminine rağmen her allenin bu hususta müteyakkız olarak ye. ni doğan çocuklarına tatbikini di- midesinde hiçbir yorgunluk busu, le getirmediği gibi sınhati üzerin- de de marazi hiçbir alâim göster- mez. Bir milyondan fazla çocuk Mes'ut bir tesadüf Üsküdar Çocuk Bakımevi Usküdar İstanbulun en sevdiği köşelerinden biridir. Bilmem kö ş0 kelimesini yerinde mi kullan dım?, Çünkü Üsküdar kendi başına | bir âlem, Bir insan onun tarihine girse bitmez tükenmez fasıllar gö - rü tehassiş olacak mevzular bulur. Şu- rasını burasını gezse dolaşsa güzel- liğine doyum olmıyan çeşmeler ve medreselerle manzaralar karşısına Şıkar, Hâsılı bir artist için yalnız Üs küdar bütün ömrünce yazacak, çize- cek, ve boyıyacak mevzu hazinesi - dir. Bu sebeple ben İstanbulun Ana- dolu yamacındaki bu mâna rolü par çasına çok alâka duyarım. Ve gele oekte ylkselecek mamur İstanbulu düşünürken hayalim, onun üzerinde Usküdarı en itina ile mütalea edile- cek bir dilim diye görür. Fakat şeh- rimizin (estetik) bakımından zengin olan bu noktası maddi hayatı itibari is maalesef hayli fakirdir. Orada bir- çok aziz yurttaşın yorgun varlığını barındıran mağmum bucaklarını pek çok görürüz, Ve mahrumiyet içinde eziyetli bir ömür süren hayat maz lumlarına karşı insanlığın bize ifa ni emrettiği asil ve yüksek vazifeleri daha kolaylıkla duyarız. Geçen gün kıymetli bir tesadüf bu mülâhazaları zihnimde canlandırdı. Ve gönlüme bir hâz ve saadet harareti verdi: Ne Derin derin düşünecek ve mü - J oldu diyeceksiniz? İşte söyliyeceğim. Fakat onu anlatmadan evvel onun kurucularına teşekkür etmeyi borç bilmeliyim, Gördüğüm ve şimdiye ka dar görmemiş olduğuma esef ettiğim 40 şu: Usküdar Çocuk Bakımevi... Şu, üç mütevazi kelime içinde yurdümuzun nekadar büyük acıların dan birinin davası var ve ayni za - manda memleketin nekadar hayati meselelerinden bir tanesi!" Usküdar iskölesine çıktığımız za- man karşımıza bir mimari nefisesi halinde yükselen ve ustalar ustası Sinanın eserlerinden olan Abideyi bi- lirsiniz. İşte onun yanındaki medre- seyedir ki, istikbale doğan yeni Türk yavrularını koruyacak yuvayı kur- muşlar, Hem da nasıl temiz, nasıl if- tihar edilecek bir dikkat ve vakuf - ila, Evet, Avrupanın kilinik, sıhhat | yurdu ve saire nevinden birçok mü- essesesini görmüş, oralarda ıztırap ve teda leri yaşamış olanlar çabucak hakikati teslim eder. Bu Üsküdar Çocuk Bakımevi « © iddiasız hali içinde - hiç onlardan şağı bir manzara göstermiyor. Bilâ- kis! Bir defa o ne ruh açıcı temiz - lik! Saniyen bizim medrese gibi, şu gibi bu gibi birçok metin fakat met- ruk binalarımızın mimari kıymetleri hiç bazulmaksızın nekadar faydalı lemek en büyük emelimizdir. (9) lik yazı 9 tarihli sayımızda, bu sayfadadır. işlerde kullanılabileceğine bu mües- sese değerli misaldir. Öğrendiğime göre oraya senede binlerce Türk ço- cuğu getiriliyormuş ve bu suretle lâdı yoksulluğun, hastalığın, bilgisiz. 8 karşı liyormuş. Doğrusu bu » nu görüp zevk duymamak, iftihar et memek kabil değildir. Müessislerini samimiyetle tebrik ederim, Her ziyalı ve güzel şey, insanda yeni bir hayrin doğumu için ümit ve arzu uyandırır. Bende de aynen öy“ la oldu.. Üsküdarda ve deniz kıyısın- da bir san'at mücevheri vardır ki, bugün tamam'le bakımsız ve unutul. muş bir halde durur ve metrukiyeti içinde kendisinin bir gün değerini an lıyarak ona lâzımgelen ihtimamı gös terecek vukuf ve iktidar sahibi elin himmetini bekler: Şemsi Paşa cami ve medresesi! Boğaz Üzerinde orası kadar dikkate değer ve sahile güzellik verir bir nokta daha yoktur. Acaba yukarıda bahsettiğim müesseseyi kuranlara teşekkürlerimi tekrarlarken sahis» ki mühim badianın da himmet - intizar etmekte olduğunu söylesem yanlış bir hareket mi ederim? Kat » iyyen böyla zannetmiyorum! MELEK CELAL günden güne sayısı artan vatan eve. muhafaza ve | j

Bu sayıdan diğer sayfalar: