13 Şubat 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

13 Şubat 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| | 6 TAN Futbol federasyonunun eski reisile konuştuk Dör sualimize teker teker cevap verdi P Türk Spor Kurumu Umumi Merkezi federasyon reislerini An- karada toplamıya ayrıla rar Üzerine istifa etti, sirada kendisile konuşup, futbolü seleler hakkında fikirlerini alma Futbol federasyonunun eski relsi kendisine sorduğumuz dört suale te- ker teker cevap verdi. Bunları bura ya sıralıyoruz: BALKAN KUPASI 1 — Balkan kupası işi ne vaziyet tedir? Niçin 937 de bizde yapılıma - rada toplanan kongrenin ittihaz ettiği karar iki sy evvel #por kurumu ikinel başkanlığına gönderil diği halde yılım a mıştır. yapılacak Balkan kupası müsabaka - İarına İştirak edecek takımların mas rafları ve tazminat işle: dr Bü gibi akitlerin icrası salâhiyeti 'Türkspor Kurumu Genel merkezine aittir. 937 Balkan kupasının Yunanlı larca serdedilen para şartları Balkan federasyonları tarafmdan kabul edil diği taktirde Atinada yapılması muh temeldir. İkinci başkanm bildirdiğine göre, | Ankarada yapılması keyfiyeti, tahsi | sat olmadığından geri bırakılmıştır. DUNYA KUPASI ; 2 — Dünya kupasna girip girmiye ceğimiz hakkinda halâ eden Karar; verilemedi? i 2 — Dünya na girip | girmiyeceğimizi r şeyden | evvel alâkadar yüksek makamlardan direktif almak lâzımdır. Beynelmilel federasyı kadar cevap beklemektedir. Ben bu işi ikinci başkanlığa yazda. İstifa | ettiğim tarihe kadar bir cevap alama | mıştıma, MİLLİ KÜME 3 — Milli kime işi ne haldedir? U-İ humi merkezle bu hususta ne dere- ceye kadar fikir mutabakatı vardı? 3 — Mili kümeye ayrılacak takım lar için 3 mmntaka da müsabakalarını intaç etmek üzeredir. Bunlar tsay - yün edince evvelden hazırlanmış o- lan tikstüre nazaran müsabakaları| yürütmek kabildir, Küme talimat, esasları tesbit edilmiştir. Milli küme fikstürü hakkında ikin ei başkan bazı noktalar bildirmiş ise de bunların kabili tatbik şeyler olma dığı cevabi verilmiştir. İSTİFANIN SEBEBİ 4 — İstifanıza sebep olarak umu! mi merkezin bazı teknik salâhiyetle- re karıştığı hakkında şayislar Var- dır. Bunların doğruluk derecesi ne -| dir “ 4 — İstifam için bence muhik gö- rülen sebepler mevcuttur. Bu sebep leri alâkadar yllksek zevata arzetmiş bulunmaktayım. Sırası gelince bunla | rı da ayrıca bildiririm. | Zenci Boksör İntikam, Maçını Kazandı Yarı ağır siklet dünya şampiyonlu ğundan ağır siklete geçen zençi Hen- ri Levis beyaz Amerikalı Al. Ettor i- le yaptığı intikam maçını kazanmış- tır. Zenci fle beyazın on beş devrelik müsabakası pek çetin ve pek sert ol muştur, Iki hasım biribirini yere dü şürecek yumruklar vurmuşlardır. Maçın sonunda ikisinin de ve burunları kan içinde kalmıştı Neticede hakem heyeti 26 galip geldiğine hükmetmiştir. Hen Levis ağır siklette döğüşe beşledığı zaman ayni hasımla on devrelik bir| maçta karşılaşmıştı. Kazandığı halde | mağlüp addolunmuştu. Bu seferki| maçla zenci ilk döğüşün intikemmı almış oluyor. ül, r verdi. Vazifesi an Futbol Federasyonu Reisi Hamdi Emin Çap, bu ka- Federasyon Başkanlığından çekildiği şu dolayısile Istanbuldan imüzü alâkadar eden mühim me- yı doğru bulduk, Amerikalı ile Fransızın berabere Serbest güreş dün- ya şampiyonluğuna doğru gidiliyor Serbest güreş dünya şampiyonlu Zunun Amerikada olduğunu Ameri - kalılar iddiz etmektedirler, Şimdiye kadar dünya şampiyonluğu Ünvanı da hep Amerikadaki güreşlere göre verilirdi. Hattâ Yunanlı Cim Londos tan sonra dünya şampiyonluğu mev- kine lâyik görülenler arasnda mü sabakalar yapılmış ve geçende “Ali baba,, nâmile anılan ermeni pehliva- nmın dünya şampiyonu olmıya liya kat kesbettiği yazılmıştı. Halbuki boğucu lâkabile Amerikalı ların dâ kabul ettikleri eski dünya şampiyonu İevisi Fransız Deşlan A- ikada İken yenmişti. Degianı da er bir Amerikalı pehlivan Dow George mağlüp etmişti. Şimdi Dou George Fransaya gitmiştir. Ve kendi sihin bâlâ dünya şampiyonu olduğu nu söylemektedir. Fransız Deglanla Dou Georgel pa Hste güreşti, Ve ilk devreyi Amerika ir 53 dakikada kazandı. İkinel devre nin 27 İnci dakikasında Fransız Ame 1 İ rikalıyı çevirmiştir. Son devre ki, ga liple mağlübu belli edecekti. İki peh ivan bu devreye tutuştukları vakit müsabakanın bitmesine pek az kal - mıştı.. O müddet bittiği vakit iki peh livandan hiçbiri faikiyeti elde ede - #memişti, Hakem berabere kararını verdi, Ayni pehlivanlar intikam güre | dördüncü müsabakası için Milli Güreş Takımımız Bugün Gidiyor Finlândiya milli takı - mile 22 şubatta karşılaşa - cak olan milli güreş eki - pimiz bugün Romanya ta rikile federasyon sekrete ri Seyfi Cenabın başkan - lığında antrenör Pelli nen'in iştirakile yedi kü. lik bir kadro ile hareket edecektir. Kayak Şampiyonluğu Dünya kayak şampiyonluğu müsa- bakalarmın açılma merasimi dün on 6 millet kayakçılarınm iştirak ettiği bir resmigeçitle İsviçrenin Chomoni İ şehrinde açılmıştır. Atletizm Hakemleri Davet Ediliyor İstanbul atletizm ajanlığından: | 1 —14 şubat 987 pazar günü Pe- nerbâhçe stadı ile Kalamış yolu Üze rinde yapılacak kros şampiyonasının İ yazılı hakemlerin saat 10,30 Fener stadında bulunmaları rica olu t, Re- kaldıkları sen güreşten bir sahne 7 ngilizler inlikamlarını aldılar Fransız Racing 3-1 Yenildi İzmirli Vehabın angaje (olduğu Fransız klülü Racing ingilizlerin meş | bur Chelsea takımı ile Pariste bir in | tikam maçı yapmıştır. 20,000 seyirci önünde cereyan eden bu oyunda İngi izler 3-1 galip gelmişlerdir. Birinci devrenin sonunda Fransızlar 1-0 ga- Jip vaziyetle idiler, Fakat ikinci dev İ rede Racingin esas müdafileri basta İ olduğundan ihtiyat müdafileri İngi - İliz hülcumlermı kâfi derece durdura mamışlar ve üç gol yemişlerdir. İ Racing ayni İngiliz takımile İngil terede oynadığı bir oyunu kazanmıştı İ Pariste yapılan maç İngilteredeki mü sabakanın intikam karşılaşması ma- hiyetinde idi. e aa şini bilâ müddet ve yenişinciye kadar yapacaklarını söylüyorlar. HİKÂYE YAZAN: O.HENRY & EYİREN- SABIH ÜSTEL G ece saat 10... Yağmurla ka» rişık sert bir rüzgâr esi. yor. Nöbetçi polis, havanın tesiri. le tenhalaşun caddede elindeki #0- pasını sallıyarak sert adımlarla hem geziniyor, hem de geçtiği ka- pılarm O kapalı ölüp. olmadığını yokluyor. Uzun boyu, geniş omuzları, mü. tehakkim yürüyüşiyle sulh koruyu. cusunun güzel bir timsalini an- dırıyor. Nöbetçi bulunduğu, ekse- risi çoktanberi kapanmış olan ya- zıhane binalarından mürekkep ma- hallede birkaç sabahçı kahvesiyle bir iki meyhaneden başka açık bi. na yok. Polis binalardan birine yaklaşm- ça birden yavaşladı. Karanlık bir kapının önünde, ağzında henüz yanmamış gigarasiyle bir adam du- ruyordu, Polisin yaklaştığını görünce der» hal selâm verip atıldı: — Merhaba bay memur.. Sonra temin etmek ister gibi: — Merak etmeyin, ben düşman - larınızdan değilim. Bir arkadaşı Yirmi sene evvel ve» ir 802! Biraz tuhafntıza git- ti galiba; eğer merak ettinizse an. latayım. Bundan yirmi sene evvel şimdi şu binanın bulunduğu yerde bir lokanta vardı: “Big Joe, lo kantası.. Evet, bundan beş sene evvel iflâs etti: K apının methalinde duran ya- bancı sıgarasnı yakmak İ- İ gin kibritini çaktığı zaman, polis karşısında. elmacık kemikleri esiri ve ketihin bahışii, sağ KAŞINID kena- rında bir yara İzi olan, solgun bir çehre gördü. Kravatının üzerinde pırlantadan kıymetli bir iğne pa - rildıyordu. Adam sigarasını yaktı, devam etti: — Bundan tam yirmi sene evvel bu gece, Jimmy Wells ismindeki bir arkadaşımla buradaki “Big Joe, lokantasında yemek yemiştik. Jmny en çok sevdiğim arkadaşlı, onunla Nevyorkta kardeş gibi be- raber büyümüştük. O, zaman on sekiz yaşımda idim. O, benden iki yaş büyüktü. Ben er- tesi sabah hayatımı kazanmak Üze- re garba gidecektim. Jimmy Nev- yorkta kalıyordu. Zaten onu Nev * yorktan çıkarmak imkânsızdı. Onca, dünyada yegüne yaşana - cak yer Nevyorktu. İşte, o gece, yirmi sene sonra 8Y ni yerde, ayni saatte mutlaka bie luşmak üzere söz verdik ve ayri» dik, Polis: i — Hakikaten çok enteresan bir macera, fakat ayrıldıktan s0n78 âr- kadşınızdan hiçbir haber almadınız me? — Bir aralık mektuplast kin bir iki sene sonra biri tamamiyle kaybettik, Garp geniş bir sahadır, Ben de bu geniş Yer - lerde dolaştım, durdum. Eğer Jimmy hayattaysa mutlaka gelir; o dalma en doğru, ep sözünde du- ran çocuklardan biriydi. İki bin ki. lometrelik bir mesafeden sirf bu gece, bu saatte, bu kapının önünde verdiğim sözü tutmak İçİn geldim. Jimmy gelirse, çektiğim yorgunlu. ğun acısını duymıyacağım. sözüne dam cebinden etrafı pırlan. talarla süslü, çok kıymetli bir altın saat çıkardı: — Saat ona tüç dakika var, dedi. Buradaki lokantanın kapısmda bi . ribirimizle vedalaştığımız zaman saat tam 10 idi. — Nasıl garpta muvaffak oldu . nuz mu?, — Eminim ki Jimmy benim mu » vaffakıyetimin yarısını bile elde edememiştir. Ben hayatta en kuv. vetli rakiplerle karşılaşmak mec. buriyetinde kaldım. O>EN Polis elindeki sopasını sallıyarak bir iki adım attı: — Ben yoluma devam edeyim, inşaallah arkadaşmız gelir. Çok bekliyecek misiniz 7. — Yarım saat daha bekliyece - ğim. Jimmy hayattaysa ozamana kadar'her halde gelir. Güle güle bay memur. Demindenberi yağmurla beraber esen rüzgâr soğuk ve devamlı, EL leri ceplerinde, paltolarımın yakala» rı kal lik caddeden geçen bir kaç yoleu- dan başka kimse yok. Yirmi sene evvel bir çocukluk arkadaşma verdiği sözü tutmak için ikl bin kilometre mesafeden gelen adam kapınm önünde, ağzında #i- garâsi bekliyor. radan yirmi dekika geçti. O sırada uzun boylu, par - desüsünün yakaları kulaklarına ka dar kalkık bir adam ,caddenin ö. te tarafından acele adımlarla, bek liyen adama doğru yürüdü. Bekli. Me: — Bob, sen misin? diye sordu. — Jimmy Walla, sen ha? a kaan — Bob, hey gidi hey! Seni bura- da bulacağıma o kadar emindim ki! Yirmi sene, üzün bir zaman. Es. ki lokanta artık yerinde yok, Bob! Keşki olsaydı da gene orada ye - mek yeseydik. E, anlat bakalım, koca adam. Garpte ne yaptın?7. —Mükemmel! Hayat bana bütün istediklerimi verdi. Jimmy sen ne kadâr da değişmişsin bü ne boy böyle? — Yirmi yaşımdan sonre boy at tım... — E, Nevyorkta ne yaptın ba - | kalım?, — Mütevazi bir hayat geçirdim, Hükümet dairelerinin birinde me- Murum. Gel, Bob, şurada lokanta- ların birinde yemek yiyelim. Uzun boylu konuşuruz, eski günleri sna Tiz. İki adam kolkola yürümiye baş- lâdılar. Garbe giden (elde ettiği muvaffakıyetten mağrur, hayatı - hin safhalarını anlatıyor, ötekisi paltosuna gömülmüş alâka ile din. liyordu. Eczanelerden birinin önünden geçerken, aydınlıkta iki adamda gayri ihtiyari ani bir hareketle bi- ribirlerinin yüzlerine baktılar. Garpten gelen birdenbire durdu. Kolunu çekti: — Sen Jimmy Wals değilsin, diye bağırdı. Yirmi sene gerçi uzun bir zamandır. Fakat bir insanm göz- lerini, burnunu, ağzını, bütün çeh- resini değiştirecek kadar uzun bir zaman değil! boylu adam Bobu ko- lundan sert bir hareketle yakalıyarak: — Zaman bazan iyi bir adamı fena bir adam da yapar, dedi. Son- ra ilâve etti: Seni kanun namına tevkif ediyorum, Chikago zabıtası seninle biraz görüşmek İstiyor. muş. Şimdi merkeze gitmeden evvel nöbetçi komiseri Walls'in verdiği şu kâğıdı oku! Garpten gelen adam ufak kâğıdı Açtı, Okumasını bitirdiği zaman el- leri titredi, yerinde sendeledi. Kâ- ta birkaç cümle ile şunlar yazılı zi 'Bob; Sözümde durdum, saat onda bu. | luşacağımız yere geldim. Kibritini E SONRA kık, hızlı adımlarla bu karan- | yenin önlüne gelince durdu; şüphe 13.2.0317 Sm çaktığın zaman karşımda Cb” zabıtası tarafmdan aranilan yi gördüm. Eski bir arkaf kendi ellerimle tevkif eden vazifemi bir sivil memur va$ le yapıyorum. Seni kanun gif tevkif ediyorum. Timmy WE Tehlikeyi Büyümeder Önleyiniz! üyük, küçük birçok has lar soğuk algmlığı ile b Mikroplar tişliyen vücude hü“ ederler. Nezle ve kırıklık başi terir. Hararet yükselir. Arti korkulacak hastalıklar için zemin hazırlanmış dem Kendinizi üşüttüğün! hisseder etmez di bir kaşe GRiPi İGRAPİN sizi gripe karşı kai İGRİPİN en şiddetli baş ve İağrılarmı geçirir. İ GRIPIN. üşütmekten mütetf” (Mit bel ve sinir ağrılarını, ve sız ve sancıları dindiri” GRiPi Kaşselerini tecrübe Bütün eczanelerde satılıf" YENİ ÇIKTI LEON TOLSTO Şaheserlerinden olsn İ KAZAKLA" Türkçeye çeviren ALI KAMI AKYÜZ'dür. Fiat 75 kuruş. Naşiri: Hilmi Kita” Kar Fırtına PUŞKİN'in eh tatlı ve güzel bir hikâyesidir. Türk çeviren SAMİ SÜREYYA, 25 Kr. PUŞKİN'in tereümel le bir kit'a resmini havidir” HİLMİ KITABEÜ

Bu sayıdan diğer sayfalar: