11 Nisan 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

11 Nisan 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 Mahnkemel Türklüğe Balıkçılar Plâğından Çıkan Kavga “Balıkçılar, şarkısından doğan da. vaya dün asliye ikinci ceza mahkeme. © — Sinde devam edildi. Davanın suçlu. larmdan sanatkâr Safiye İle iki avu- ” o katı, şarkınm güfte ve bestesini ha. zırlıyan Hafız Sadettin Kaynak, şar- kıyı plâklara söyliyen Beşiktaşlı Ke. mal ve Mahmure, Odeon mümessili Nazmi, Yeşilköy plâk fabrikası mü- dürü Post, Sahibininsesi mümessili Kanun! Artaki, Kolumbiya mümessili © Jak ile avukatları mahkemeye gel . mişlerdi. Suçlulardan satıcı Muratyan | ie, Rıfat ve muganniye (Neriman| gelmemişlerdi. Muratyanla Rıfat hak kında gıyap kararı verilmişti. Fakat, Neriman bulunamıyordu. Son tahki. kata göre, onun Samsunda olduğu ve on gün sonra İstanbula döneceği an. Taşılıyordu. Müddelumumi, matbuat kanununa göre devam edilen bu neşriyat dava- sının Nerimanın bulunamaması yü - ründen geciktiğini ileri sürmüş ove Onun davasının ayrılmasını istemiş - © tir. Mahkeme, Nerimarım nerede bu - Iunursa bulunsun polis ve jandarma vasıtasiyle yakalanarak mahkemeye getirilmesine karar vererek muhake. meyi talik etmiştir. “Nâzım Hikmet Tahliye Edildi Komünistlik yaptıkları iddlasiyle tevkif edilen Şair Nazım Hikmet, Dr. Hikmet, Cenap Şahabettin, Zeki, Ke. © mal, Feyzi, Şükrü, İhsan, aSlâhattin, Süleyman, Bekir, Hasan, Basri ve Mustafa Rifkinm mühakemelerine dün üçüncü ceza mahkemesinde gizli olarak devam edilmiştir. Mahkeme! vir Nasım Hikmetle, Dektor Hema tin ve Balâhattinin gayri mevkuf o. larak muhakeme edilmelerine karar - vermiş, şahitlerin çağırılması İçin Muhakemeyi talik etmiştir. ON ÇİFT Tevkif numarada terlikçilik yapan Şükrü ile arkadaşları Ahmet, İsmail ve adliye levazım memurlarından Sabri, günlük çalışmalarından sonra bir akşam üze. ri odalarında masa kurmuşlar, rakı içiyor ve eğleniyorlarmış. Söz Türkiyenin son on #enelik te. rakkisine, şimendiferlere, fabrikalara intikal etmiş, Bu tekâmülü sevinçle İyadederlerken içeriye ayni handa o. turan ve orada kahvecilik ve lokan. tacılık eden Serkis girmiş. O, bu ko. nuşmalara kulak vermiş ve sonrada! “Arkadaşlar, size tarihten bir vak'a anlatayım., diyerek Türklüğü renci. de edecek sözler sarfetmiştir. Türkiyenin son tekâmülü konuşu. lurken Serkisin damdan düşer gibi uydurma bir hikâye anlatması, oda. dakilerin millf gurürüna dokunmuş ve bunlardan Sabri derhal polise gi. derek vaziyeti anlatmıştır. İşte, dün mahkemede bu hâdisenin şahitleri dinlendi. Şahitlerin dördü de Serkisin bu uydurma hikâyeyi Türklüğe hakaret kastiyle söylemiş olduğu kanaatini izhar ettiler. Ser. kis: “— Benim okuyup yazmam yok ki tarih ilevim. Bü iftiradır. Sabri be. İni dövmüştü. Ben, kendisi aleyhine bir dava actım. Sehitlerim de var. dır... şeklinde müdafaada bulundu. Bundan sonra müddelamumi Cevdet, suçluya ceza verilmesini istedi. Mah. keme de, suçu sabit gördüğü e a Serkise, ittifakla (6) ay hapis ceza. 8! verdi ve ekseriyet karariyle de der. hal tevkif etti. Fatih İkinci Hukuk ÇORAP eme. "Akif İsminde bir genç) Fetih ikinci sulh hukuk mahkeme. urcılar caddesinden geçerken Şük |sine dört aydanberi hâkim tayin edi. ünün tezgâhı üstünden on çift çorap |lememiştir. Bu mahkemenin İşlerine aşırmıştır. Sultanahmet üçüncü ceza vekâleten Fatih birinci hukuk mah- “mahkemesinde sorguya çekilen Akif |kemesi bekmaktadır. Fakat, her Iki kendisini : mahkemeye ait davaların çokluğu yi. “.— Çoraplar yere düşmüştü, al.İzünden duruşmalar günün geç saatle. m, kendisine verecektim... şeklinde |rine kadar sürmektedir. Fatih ikin Ddafaa etti. Hâkim, bu müdafaayıİsulh hukuk mahkemesine bir hâkim Eden Bir Ermeni izl: olarak bildireceğini dildi, asliye dördüncü ceza mahkemesinde AN e GTÜ Ak; gorta şirketinden para alanlarm mu. bakemesine devam edildi. Suçlular ve avukatları mahkeme salonunu tama. men doldurmuştu. Mahkemede yalnız dokuz avukat vardı, Suçlular da biz- zat bulunuyorlardı. TA erde Hakaret Edildi Asliye ikinci ceza mahkemesi, dün, mahkemede Türklüğün | manevi şahsiyetini tahkir eden Sergis isminde bir Ermeniyi tevkif etmiştir. Bu kararı icap ettiren hâdisenin taf, Mercanda Pastırmacı hanımda 537” tı şudur: Tefeciik Suçlusu | Dün, asliye üçüncü ceza mahkeme. | sinde ağır ve gayri kanuni şartlarla ve.Yüksek faizle elektrik şirketi me. murlarma borç para vermek suretiy. le sabit olduğunu ileri sürerek Kile: | man Cebeciyanın muhakemesi bitiril. di. Müddeiumumi Feridun suçun Meh met, Ahmet, Enver, Osman, Ahmet Refik, Cezmi, Kâzım, Kadri, Arif, Nazmi, Hasan oğlu Ahmet, Şerif ve Hüseyin adlı on üç şahidin şahadetiy. le sabit olduğunu ileri süreerk Kile. | man Cebeciyanın 2279 numarali kr. nun& göre tecziye edilmesini istedi. Suçlunun avukatı müdafazlarını ya: söylediği için muhakeme 8 mayıs saat ona talik e Dirileri Ölü Gibi Gösterenler | Dün sabah meşhut suçlara bakan Bu davada Ankara, Sıvas, Kumka. A heyecanlı filmleri sevenler: Müthiş ve esrarengiz yeni filmini görmelidirler. Dilber artist BELA LUGOSİ ile beraber çevrilen bu filmde; Görünmez ölüm şuamm tah- ripkâr tesirini, şayanı hayret teknik harikalarını ve BORİS KAR. N — 937 —> BÜTÜN İSTANBUL HALKI BUNU SÖYLÜYOR: BU KADAR GÜZEL BİR FİLM GÖRMEDİK i ROMEO ve JULIET | SHAKESPEARE'in ŞAHESERİ - DUNYA SİNEMACILIĞININ ŞAHESERİ Bugün #canslar saat 11 — 1,45 — 4,10 — 6,30 ve gece saat Bda Bugün saat 11 de tenzilâti) matine « i PEK SİNEMASINDA » İki. kin ateşi arasında kalan bir genç kadın... Aşk mı?, Vazife mi? 2 nci Büronun kadın casusları ZEFİİFRLİ SEVIDA öne si Filminde: RENE St. CYR — JULES BERRY — PİERRE RENOİR tarafından Büyük aşk, (ihtiras ve entrika filmi: Yarın akşamdan itibaren SAKARYA SiNEMASINDA . Sinemesında ZEVKİNE, GÜZE -LİĞİNE, Musikisine, şarkılar ve Danslarına DOYAMIYACAĞINIZ BİR ŞAHESER 0 iÇiN YARATILMIŞ mİ aa ELEANOR POWELL Ayrıca: Paramount dünya havadis leri ve Romeo ve Juliyet müsameresi filmi » Bugün saat 11 de tenzilâtlı matine Bugün Melek DANS BugünSAKARYASInemasında B.Er AZ MEL -E“K (Florans Nahtingal) Tarihin kaydettiği en ulyi kadınla rdan biri... İnsani hislerine bütlin var lığmı feda... panlarm varalarını., Ulvi, insani bü yük bir füm... Saat 11 de tenzilâtlı matine (Fransızca sözlü) İztirap içinde bulu | Gülhane Müsamereleri Gülhane (o tibbi o müsamereleri0€ 9—4—937 cuma günü Prof. Lat, Aksu'nun riyaseti altmda devam © / dilmiştir. 1 — Meme kanserinin modern t8 davisi Prof. Dr. Esat Bu hafta SÜMER sinemasında Ateş adam BORİS KARLOFF'un yeni temsili ÖLÜMŞUAT! : LOFF'un calibi dikkat oyununu göreceksiniz. 2—bBir Aort İ Dr. | İlâveten: POKS TURNAT, — Bugün saat 11 de matine umum! Kemal, ri elin ai 2 3 — Lüpüs sarkom vakası, D£ Tacettin, i 4 — Arciforme siphilide ”. ” 5 — Sifilide tuberkülö — ülseri İ 6 — Sağcemi enfte elektrolizl /tedavi olunmuş bazöl çellen karsi nom. Prof. Lütfü Aksu, Prof, B, Murat, Şükrü, Nazım Ş& kir, Abdülkadir Noyan, Esat, Buf- hanettin Osman, Burhan, Dahiliy& baş asistanı Dr. Rüştü, Asım, mü Bu hafta SARAY Sineması Herbiri cinsinde birer şaheser olan 2 büyük film binden gösteriyor 1 — Pavis hümik mma. 4 Kapamn isli 2 ENEYETENO NS Büyük musikili ve ilâhi şarkılı Fransızca sözlü Rüyalar Diyarında 2— PAUL MUNİ Gangsterler hayatına ait büyük ve heyecanlı film pı nüfus memurlariyle sahte ilmüha. ber veren Kumkapı Hayrettin ma.| hallesi ihtiyar heyeti âzasmnı da suç. lu olarak isimleri geçiyordu. Fakat, bunlar memurin kanunu ahkâmma igöre, muhakeme edilecekleri için ge, | en celsede müddelumum! bu sahte jevrakın birer suretlerinin bu vilâyet. lere tebliğini istemişti. Henüz tebli. Bugün ssat 11 de tenzilâtlı matine © Konservatuar Profesö, FERDİ Von ŞTATZER Piano Resitali DOKTOR SOKRAT liâveten: FOKS JURNAL son dünya havadisleri Veremle Mücadele Kongresi Veremle savaş kurumundan; i İstanbul verem mücadelesi cemi. | buçukta Cağaloğlunda Etibba odasi © — Yok canım onu demedim. Derken mütareke ol- “ du. Derken patron öldü. Sen patronun oğluna miras © kaldın. — Evet babası ölürken: Pavrikanın her yanına dö © Kun, benim Hilmiye dokunma, demiş. Beni vasiyet etmiş... i eş eşleri içinde iyi hatır sayar bir adam- o miş, — Müslüman adamdı o !... © — Maşallar o bu pavrikayı epi genişletmiş büyüt- “miş.. Sen ne oldun Hilmi Amca? Sen hâlâ kapıcısın.. Yetmişe geliyorsun hâlâ burada ayak üstü bizimle uğraşıyorsun. — Kapıcı da padişah, vezir olmaz ya oğlum. Çok gükür ben de Efendilerimin sayesinde ev, bark, ev- ât, iyal sahibi oldum. Buradan kazandığım paraları biriktirdim. Kendi başımı sokacak öir ev aldım.. mma bir oda, amma İki oda.. Ne olacak birinde o- turur, Insan ötekisini kiraya verir yine yaşar. İki ev- Mt yetiştirdim. Biri ebe oldu, biri hoca yetişti. Hoca lum var, Az şeref mi benim gibi nsmusile, sadaka- tile kazanan bir adam için ?. İlk mektep öğretmeni 0. — Sen bunu yapmışsın amma biz hepimiz bunu , yapamayız ki. — Neyi? Sadakat elinizden gelmez mii © — Hangi işçi ekmeğini kazandığı makineye karşı sadakatsizlik yapabilir ? — O halde elinizden gelmiyen şey nedir? © — Bütün bir pavrika amelesini birden gammazla. mak yalnız patrona yaranmak için, elli, altmış, yüz.. © — Yüz yoktu, o zaman yetmiş, yetmiş beşi geç- - Peki yetmiş beş diyeyim.. Yetmiş beş evi aç bi- ni © — Onlar, kendileri işlerini terkettiler, Bir serseri. v üyüp ekmeğini yediklerini efendilerini, aç bırakı- yorlardı. İflâs odecekti. © — Yok, Hilmi amca sen burada haksızsm. Gel 66- e düşünelim.. de görmedi. Kendisine bir ay ha- | tayini hususunda alâkadarların naz. İs oezası verdi ve derhal tevkif etti,İrı dikkatini çekeriz. gat yapılmadığı için muhakeme baş- ka güne bırakılmıştır. — Onlar acaba bu beraber hareketi niçin yaptılar? Muhakkak bir arkadaşlarına yapılan bir haksızlığı müdafaa için yaptılar.. Yani yarın kendi başlarına yeni şöyler gelmesin diye elbirliği, söz birliği yaplı- lar, Kendi menfaatlerini korumak için'işi terketti. ler, O zaman sen oyun bozanlık edip te başka amele getirmese idin, yetmiş beş aile ekmeksiz kalmazdı. Çünkü patron da bakardıki, haksızlıkla iş yü- rümiyecek, İşçi ile uyuşurdu. O da iflâs etmez ve İş yine devem ederdi, malüm ya hürriyetin ilk zaman- ları diyorsun., O zamanlar İşçi ile patron arasındaki münasöbetleri düzeltecek kanunlar nerede?, Görüs yorsun iş kanunu şimdi yapıldı, dahs tatbik bile edilmedi. Demek her zaman patron ameleye karşı dürüst değil ki, bugün memleketimizde bu münase- betleri idare etmek için âyrı bir kanun yaptılar, Hilmi amca omuzlarını kaldırıyor: — Makinist misin, çırak mısın, yoksa lâf ebesi mi- sin bilmem ki... Bir kere ağzımı açtın mı... İnsanın aklını bulandırır şeyler söylersin.. Ben anam, babam dan öğrendiğimi bilirim. İnsan ekmeğini yediği ada- ma karşı sadakatsizlik göstermemeli., Efendisine ne kadar sadık olursa, insan o kadar adam olur, ben bunu bilirim... Siz de benim gibi yapınız, evvelâ sa- dakat, sonra da hesabını bilmek.. Siz bir kazanırsi- hiz. On harcedersiniz. Halbuki bir kazanan yarım harcetmelidir. Para biriktirmek lâztmdır. — Yine insafsızca konuşuyorsun Hilmi amca. Sen şurada ne bileyim ben yirmi beş, otuz senedir belki aylıklı olarak çalışıyorsun, İçimizde senede yirmi beş gün çalışacağından emin olan kaç işçi var.. Biz sene- nin kac avmda iş vaparız.. Kaç âvmda otururuz.. Bir 13 Nisan Salı saat 21 de FRANSIZ TİYATROSUNDA yetinin senelik 937 cumartesi Yazan: SUAT DERVIŞ hesapladın mı? Bizde bile şu dairede bir hafta elli, bir hafta yüz, bif hafta iki yüz amele. Meselâ ca- nım âmele sayısı eksildiği aylarda halimiz nicedir?, Hep borçla yaşanır, bakala takılır, ekmekçiye taki- lır, sebzeciye takılır, ev kirası takılır. İşe girince haydi o barçları öderiz. Para nereden biriktireceğiz? Dünyanın her tarafında amele kasaları vardır, Bizim üçümüz bir araya gelip te böyle bir kasa kuramayız. Bizde ne teavün sandığı, ne hasta kasası, ne İşsiz- lere muavenet teşkilâtı vardır. Hiç, — Bırak oğlum bu safsataları.. Bunlar boş sözler ben sizi bilmez miyim.. Senelerdir nelerinizi gördüm ben sizin... Elinize biraz para geçli mi, hemen raki ya, kahveye kumara koşarsınız. — Cehaletien Hilmi amca,. Sen bana bir gün sar- hoş, sağa, sola sallanır bir vaziyette rastgeldin mi? Hem... Daha uzun konusacaktı, Fakat fabrikanm bacası tiz bir düdük öttürüyor. Sözler yarım ka Ameleler hepsi yerlerinden fırlıyorlar. Hepsi ka- pıya doğru yaklaşıyorlar... Namığın tâ yak,nında duran Nazlı kapıdan girer- ken Namığa bir omuz vuruyor: — Hey Namık Ağabey.. Demindenberi seni dinle- dim.. Sen çok iyi çocuksun amma, Ne traşçısın vallahi... Kahkahalarla gülüyor: < Bizim gibi bir işçi parçası mısın, apokat mısın, doktor musun anlayamadım ki, zavalir... Hilmi am- cada sakal, bıyık hak götüre.. Berber. Berber mü- barek.. e iştirak etmişlerdir 1 KAYIP — Cide nüfus dairesinde aldığım nüfus tezkeremi kaybettim © Yenisini alacağımdan hükmü yol” -|tur. — Cidenin Yenice köyünden Ca fer oğlu Hasan. ——— kongresi 24 nisan| salonunda toplanacaktır. Muhtere8 günü saat on dörtazalarm teşrifleri reca olunur. ; Namık genç kıza gülüyor; — Hakkin var, Nazlı abla, diyor, Sonra Hilmiye dönüyor, dişlerini birleştirip ve çe- nelerini biraz sıkarak; — Bu oğlanı fazla bekletme, diyor. Hem bay mü» dürle görüşetin. i Kapıcı Hilmi, bu genç sesin emreden ahengine bir- den mağlüp oluyor ve gayri ihtiyari: — Peki, peki diyor. Bay müdüre çıkartırım onu o amma #enin hatırın için... ği Motörler işlemeğe başladı. Herkes işinin başında. Bay müdür de öyle... Güzel, mükellef yazihanesinin önündeki koltukta oturuyor. Kolları masanm üstüne dayanmış, Ain avuçlarınm içinde bir şeyler okuyor. Ul Bay müdür elli yaşlarında kadar bir adam.. Biraz fazla şişman... ve başındaki saçlarım dibi seyrekleş- miş. Bağa gözlükler takıyor. Bağa gözlüklerinin ark& sından her şeye boş bakışlarla bakan gözleri etrafi siyah lekeli öküz gözlerine benziyor. Kapıya vurulunca; bu gözler boş, Jâkayrt, hiçbir. şeyi benimsemiyen, mühimsemiyen bakışlarmı, yâ o zihanenin üstündeki kâğıtlardan kaldırıp, kâpalı kas piya çeviriyor ve emretmeğe alışmış bir sesle: — Giriniz, diyor. Kapı bir an açılmıyor. Sonra yeşil boyalı sathmıa Üstünde pırıl pırıl parlıyan tokmak hafifçe sallani yor ve bu hafifçe sallanışla, üstüne vuran güneşi, işrk İekeleri halinde karşıya aksettiriyor.. Bay mü” ; dürün bomboş bakışlarla dolu gözlerine... Sonra kr © pı ağır, ağır açılıyor. Kapının önünde İnce, uzun ve tek ayaklı bir adam var,. Köylü Arif. Bay müdür, bu sdamı görmüyormuş gibi hep 5Y“ ni gözlerle kapı istikametine bakıyor. Elindeki değneği tok bir sesle yere vurarak yürü” yen bir delikanlı arkasından kapıyı kapamıya çab larken sert bir #es.. Hep ayni nota üzerinde konuşan boğucu bir ses, müdürün sesi: (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: