11 Nisan 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

11 Nisan 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| | | EE #EZ Tizimamm OS ü.t.ezı TAN Gündelik Gazete , BAŞMUHARRIRI Ahmet Emin YALMAN KAN in hedefi; Haberde, fi- rl, eğ veni dü-' » Sâmimi olmak, kariin Bazeteşi olmıya çalışmaktır. SUNUN MESELELERİ Eseri Belçikada İntihabat: | Bülç Mene bügün intihabat vardır. ven coğrafi vaziyeti bu ini) büyü Sini 5 Lia, ehemmiyet verilme. ap ediyor, b Çünkü Belçikada iri intihap, mevcut hi Mimi eksistlerden birinin iktidar mev. | a enli icap edecektir. Bayi, ein Belçika Nazileridirler. a Değreli adında otuz ya - ) e ire vardır, Doğrudan doğ “imanyadan aldığı talimat ü. hareket etmektedir, ve mu- Ayar olduğu takilirde Belçikanın ig ile birlikte yürümesini is, 7 ami Tabii tahmin edersiniz ki, ü er Deçrel'in muvaffak olma, | Mm De gelen yardımı esirge- ir De, vag rin karşısında şimdiki Baş.) an Zeeland vardır, Bu zat Av, tanmmış ekonomistlerinden. | ra Blk halkım itimadını ka 1 Müge. Harici siyaseti, Belçika) rno taahhütlerinden kurttar. | Kay Akat buna mukabil Almanya | Bay an bir taarruz vukuunda İn. ve Fransanın yardımını temin | “eş ai. Mia Perle yarm gazetede Pelet. ag abatmın netleesini bildiren arı dikkatle okuyunuz. Mnyada nyada Hü Yada âsi bir türlü kendi -| ay Piya yamıyorlar, Arada sırada an yukurıdan ufak mukabil| Ya huri pmıya çalışıyorlarsa da| ai uzun uzadıya düşündükten | Bing, Spanyaya yeni kuvvetler Yur, giye karar vermiş görünü . Rza, bazı haberlere inanmak Meg lrse, yeniden on bin kişilik öt İspanya topraklarma çı - Mekan bulunuyor, Maamafih kat'i kete geçmeden evvel B. Mus- tay aç manya ile anlaşmak ihtiya. Taj a WWor. Bu maksatla Alman N e birisinin Romaya gitmesi, Aly, Yor, fakat zevahire bakılırsa | «, YA artık İspanyaya eskisi ka- *mmiyet vermiyor. Oraya ye. gi vet göndermiye mütemayil iyor Bu sebeple B, Musso. Yup, , defa yalnız kalacağı benzi Yi, ,, takdirde de İtalyan kuvvetle Panyada büyük bir tehlike iy, “miyeceği şimdiden söylene -| Bir w Zihniyet Pina, Adam mecmuasmda bir öğ-| Sey tarafmdan nakledilen şa hi. üz , bir defa dn siz okuyunüz:| N üreten sıtma o mileadelesi de gi olan bir köye gitmişti. Köy. Ying, iken büyük bir binanm ö- Meg, durdu, “burası medir?, diye Ne, Mücadele memurları otu. Yüz dediler, Ne safalı yer diyerek in ire kadar ilerledi. İçerisinde ve kaplumbağalar yüzü. tağin bir çukur gördü. “Burası “a, » diye sordu. “Kerpiç çukuru ? ht Böl oldu dediler. Öğretmen *şem binaya bir de çukura ın dalgın yürümiye de- Karşıdan dokuz aylık ge. iyim karnı şiş bir kadınla) Atmlf bir çocuk geliyordu. Nereden geliyorsunuz?,, de- ik kestirmekten.., cevabı ğretmen şaşırarak, “dala. #meliyat me oldunuz?,, dedi, Ayır ameliyat olmadık, Üm. e gittik, karnrmızn üstüne » tahtanm üstüne birer par- önek koydu. Eline balttayı ng slarma kadar kaldırdı. , Sİ Fatma Ahla İle şöyle dağın, Nereye gidiyorsun? — İN > Dalak e s5 1 gi EF ti 7417 İN, # ik keseceğim. — Kose, Kesörim, diye biribirile Mİ, f © Kesi; TAN zi rr Tarihten Sayfalar | DÖRDÜNCÜ MURAT HEKİMBAŞI EMİR ÇELEBİYİ NASIL ÖLDÜRDÜ? fyonun, tütünün şid- detle menedildiği bir devirdeyiz... 1638 senesi.. Mu- rat IV Bağdat seferine gidi- yor. İstanbuldan Nezibe varın- cıya kadar her geçtiği yerde kanlı bir iz bırakan Murat, boş zamanlarında musahabesin - den en çok hoşlandığı Hekim- başı Emir Çelebi ile şatranç oynardı. Her gece onu çadı- rına çağırır, bir kaç parti oyun oynar, her defasında Hekim- başıyı taltif ederek gönderirdi. Hekimbaşmın hükümdara bu ka. dar yakın oluşu, hemen her gece nla bersber oyun oynayışı sa ray erkânından birçoğunun hoşü* na gitmiyordu. Bilha:(1 âüküm”'- dara en yakın olması fcap eden Silâhtar Paşa, kendisinin âdeta kinci derecede kalışmdan fevkalâ- de üzi ordu. Fakat bir türlü ko laymı'bulup ta Hekimbaşıyı bü - kümdara çekişlirmeğe cesaret © * demiyordu, Ordu İstanbuldan hareket et - mezden evvel Silâhtar bir gün He- kimbaşıya bir haber gönderdi: — Benim sadık ve emektar bir adamım hekimbaşılık dairesinde bir yere kayırsm... Emir Çelebi Silâhtarın hareket- lerinden ve ahlâkmdan pek mem- nun değildi, Biraz da mevkiine güvenerek: — Şimdilik yerimiz yok, bir ge- dik inhüğl etsin, düşünelim! Diye- rek Silâhtarm arzusunu is'af et - memişti, Bu hâdise de Silâhtarm kin ve garezini arttırmıştı. Ne o- lursa olsun Hekimbaşıyı uzaklaş- tırıp onun yerine sevdiklerinden Eğme bl “izim nitlemağe Ira raf verdi, B ağdada giden ordu Nezip ovasında 3 yordu. Ka - zanlar kaynıyor, atlar kişniyor, u- ğultulu ve neşeli bir hayhuy dal- galı arazide derin akisler yapıyor. du. Murat IV çadırmda, Hekimba- şı Emir Çelebi ile satranç oynu- yor. Gizli gizli afyon kullanan He- kimbeşi, o gür biraz fazla kaçır - mıştı, ve, neşeli idi... Çok iyi bil diği satrançta her vakit Murada yenilivermek suretiyle onun hoşu- na gidecek şekilde hareket ederâi. O gün, böyle şeylere dikkat ede - miyecek kadar meşesi vardı. Bü- tün zekâsı ile oynuyor ve, Mura- dı kıvrım kıvrım kıvrandırıyordu. Biraralık lâubali bir tavırla; — Şaha kiş diyorum, Sultanım, dedi. Murat sinirli idi, dik dik Hekim. başıya baktı. Onun, şimdiye kadar hiç görmediği bü neşeli tavrından şüphelendi ve sordu: — Efendi sen afyon yer misin ?.. Hekimbaşmın canı başıma sıçra- dı. Kırdığı potu anlamış ve sapsarı kesilmişti Hemen ayaklarına kapandı! — Hişâ Sultanım!.. Oyun zev - kiyle ne söylediğimi unutmuşum, boynum kıldan incedir, diye ef di. ledi, Muradın keyfi yerine gelmişti, Omuzlarını okşadı ve oyuna de - vam etti. Hekimbaşı çadırdan, beş on dakika evvelki korkunun tesi - riyle sapsarı sendeliyerek çıktı. Beyni altüst olmuştu. Bu sırada, çadırdaki muhavereyi dinliyen &i- lâhtar, tam vakit geldiğini anladı Hemen içeriye girerek : vâr, onu şını salladı: — Yemez, ben bilirim. — Yer, sultanım, her taşra çık» tıkta bir nebze afyon almak mu- tadıdır, — Baka: Silâhtar, hilâf çıkarsa başımı keserim, ol bir mütteki & - damdır. Bu gibi ef'al onden nice sadir olur. — Hilâf değildir sultanım. Hat tâ afyonlar bir altın hokka İle, çakşırının içindeki anterinin için. dedir, Bir kere yoklana.. Silâhtar bu ralümatı Hekimba” şınm hizmetçisinden o öğrenmişti. verdiği malümatin kat'i olduğuna kani idi. Muradın vereceği emri dört gözle ve ellerini uğuşturarak bekliyordu. Murat biran düşündü, satranç tahtasına bir tekme vurdü. Bu haberin doğru çıkmasından €0- dişe ediyordu. Bu takdirde Hekim- başıyı cezalandırmak lâzımdı. kşam olmuştu. Yemekten sonra Murat tekrar Hekimbaşı Emir Çelebiyi çağırdı Murat endişe li görünüyohdu. Emir Çelebi de 0- nun endişesinden biüsbütün kuşku” lanıyordu. Titriyerek oturdu, bir * kaç el oynadıktan sonra, birdenbi- Yurtsever imzasiyle aldığımız mek. — Behey sultanım, oltiryaki af. | tupta deniliyor ki: yon yemeden gelmez, şimdi âğzın- dan tütün kokusunu izale ile meş- guldür, dedi, Murat, bu en sevdiği adamm, menettiği bir şeyi yapacağına hiç inanmıyor, hattâ biran şüphe et- 8e bile onu mazur görmek İstiyor - du. Silâhtarın bu müfsitliğinden hoşlanmadı, Asık bir çehre ile ba- amma 4, — Orada ne yapacak. | zerine hızla vurur gibi indiriverdi. İnşallah srtmanız geçer, dedi. Öğretmen bir muliteşem binaya, * Ümmü Abla elindeki! bir kurbağalar meskenine, bir de sit. “ — Büyük memleket idarecilerimi zin vatanımızı en yüksek dereceye yükseltmek için son derecede çalış- | tıkları ve idare sistemini günden gü- ne genişlettiklerini her vatandaş memnuniyetle görmektedir. İnsanın kendi kendi. sini her türlü fenalıklardan sakma» bilmesi mürakün olmadığı gibi, bu her gün biraz daha büyüyen idare - ler de kendi idare ve kontrol sistem leri içinde kendilerini her türlü yol suzluklardan vikaye edememektedir. Bunun için idare sisteminde yapti Maamafih orum, diyerek, malıların zihniyetlerine baktı, Şaştı, Üstünde duran tahtanın U-| ve derin derin düşündü. ması icap eden aşağıda yazılı bazı de- #isiklikleri derhal yapmak ta bir borç YAZAN: Zuhuri Danışman Te Murat sordu: — Efendi! Koynunda, ne var? Çıkar göreyimt... Emir Çelebi tehlikeyi atlatma - nım imkânsız olduğunu anladı, Mü- tevekkilâna altın afyon hokkasını çıkardı... Murat sordu ; — Bunlar nedir? — Islah olunmuş ve zararı git - miş afyon hülâsasıdır. Afyonlar on dirhem kadar vardı ” yuvarlak hap şeklinde idi. Mu- rat: — Eğer zararı gitmişse ekleyle görelim... Diyerek ikişer üçer afyonları yutturmağa başladı. Hekimbaşı fe ci bir halde idi. Afyonun dört beş dirhemini yutmuştu. Bu kadarı bir insanı öldürmeye kâfi idi. Gözleri yerinden fırlamıştı, ecel terleri dö- küyordu. Muradın ayaklarına ka » pandı; — Yeter sultanım!... Kuluna ya” sıktır, bu kadar şey panzehir olsa cebinde OKUYUCU MEKTUPLARI Geniş Kontrol Teşkilâtı tar, Sanırım. Bir idare, gâyesine &i- dahi mühliktir, diye, hüngür kün. gür ağladı... Fakat her şey nafile | idi, Murst, afyonun hepsini de zorla yutturdu. Hekim- başı beyni altüst olmuş, ölüm kor- siyle titriyerek dışarı çıkmak İs » tedi. Murat kaşlarını çattı ve: — Otur, satranç oynıyacağiz.... Dedi, B lebi, zehirin yavaş on dirhem u halde satranç oynamağa imkdin mı vardı? Emir Çe- vaş kanına şuuru. mn ağır ağır layboldu. ğunu hissediyor € şuursuz olarak rastgele (taşları sürüyordu. Bir oyun oynadıktan sonra tekrar git- mek istedi, Mu. rat bırakmadı: — Sen hekimi hazıksm. anm za. rarmı defedersin, diyerek tam üç ovun oynatir. Ü- güncü oyunun sonlarma doğru artık Hekimbam kendini kaybet. miye basladı. Ba- # dönüver ağ. zından köpükler cikivor, ve elleri titriyordu. Ölüm halinde idi. Mu, rat gitmesine aade etti, R. mir Celebi salla. narak ve bastığı yerin (farkmda olmiyarak dışarı çikti Sön defa dalga. ir Nezip odasına hazin hazin baktı, ufukta güneşin son izleride kaybolmak üzere idi. Prdunun nihayetsiz çadırlarından çoşkun bir neşe taşıyor ve herkes eğleniyordu. Biran başını önline eğdi. İki damla yaş sakalından yus varlandı ve sendeliyerek, hiç ümit edilmiyen biranda gelen ölümün korkunç düşüncesiyle çadırma gel. di ve, uzandı, Hâdisenin farkında olan çırakları birtakım panzehir - ler hazırlamışlardı. Hemen ustala- rının başmıa toplandılar, ve ağlıya- rak ona İlâçlarını sundular. Fakat Hekimbaşı feci âkıbetini anlamiış- &. Kurtulmanın imkânı olmadığını biliyordu. Tevekkül ile başmı çı- raklarının dizlerine bıraktı, hara - retten çatlıyan dudaklarını dili ile ılatmıya çalışarak, onların göz - yaşları arasınd&: — Artık bana ilâç gerekmez, Si- Iâhtar gibi kavi bir düşman zama- nında yaşamaktansa ölmek daha İs yidir. Bana bir kâse karlı şerbet getiriniz dedi. Çıraklarmın yal - varmaları arasmda şerbeti içti ve gözlerini, açık kalan çadırın kapı- sından ufukta kaybolan son aşıklar ra dikerek yavaş yavaş kendini ö- lüme terketti, “— Bazı fırmlar, fazla ekmek sar- cak Giddi bir kontrol sayesinde varâ.| fiyatı yapmak gâyretiyle köşebaşla” bilir. Bu maksatla Türkiye Teftiş İşle Umüm Müdürlüğü kurulmalı, bu ida- İ reye ancak ciddiyet ve faaliyeti ile te- mayüz etmiş tecrübeli memurlar alın. | malt, idarenin başka idareler ile hiç| İbir suretle ilgisi olmamalı, Devletin bütün idari, mali, iktısadi, dahili ha. rici ve hususi müesseselerini dilediği anda ve haber vernteden teftişe sa. iâhiyettar olmalı ve halkın her türlü şikâyetlerini toplamalı ve dinlemeli | pılmalıdır. Acah: *. Ekmek Satışları ında satış şubeleri açıyorlar. Bu şu- tılmaktadır. Bu yüzden hem firme lar, hem de halk zarar görmektedir. Bunun sebebi, rekabet ve ucuz ek - mek çıkarmak kaygusudur.. Benöe yalnız belediyenin tayin et iği evsaf ve narh Üzerinden satış ya , gerek kalite ve ge rek fiyat itibariyle bu beraberliğin temini mümkün değil midir? Alâkadarlatın nazarı dikkatini cel- Okuyucularımızdan M. D, yazıyor: bederim.,, GUNUN —IK RASI Elçiye Zeval Olmaz — İzmit Belediye Reisie — Temiz su, parasız su, başlıklı bir fıkra yazmıştım. Bu Yazıda İzımit- te suyun pahalı olduğunu halkın bu sudan lüzumu veçhile istifade etmediğini söylerken, © gazetede gördüğüm bir muhabir havadisine İstinat etmiştim. İzmit Belediye Reisi verdiği cevapta bu haberin yanlış olduğunu, İzmitte Çene su- yunun damacanasını yedi buçuk kuruşa verdiklerini, ve şehrin en uzak yerlerine de beş kurusa nak- lettirdiklerini söylüyor. o Bundan başka İzmit istasyonundaki tevzi mahallinden her ©tiyenin ufak kiplarla parasız su aldığını, suyun İzmitte her yerden ucuz olduğunu ilâve ediyor. . Bu yazı üzerine İzmitte diğer bir kariden de mektup aldım, ba- na diyor ki: Çene suyu belki diğer şehirlerdeki sulara azaran ucuz. dur, fakat İzmitlilerin alım kabi, liyetlerine göre pahalıdır. Bü se beple şehrin büyük bir kısmı bu sudan İstifade edemiyor, Pasa su. yu İzmite yüzbinlerce lira sarfe, dilerek getirildiği halde İzmit ya. zın Kerbelâya döner, e Bu iddlalarm belki ikisi de doğ» ru, belki ikisi de yanlıştır. Bu doğru ve yanlış hükmünü karşı, dan karşıya ben veremem. Bunun en kuvvetli hakemi İzmit halkıdır. Hangisinin doğru olduğuna © hükmetsin. Ben arada vasıtayım, Halk hesabma faydalı gördüğüm herşeyi müdafaa eden bir vasıta... Yalnız bu münasebetle şunu teba- rüz ettirmek istiyorum. Memleke « tin ihtiyaçlarından bahsettiğimiz zaman belediyeler neden almuyor. lar?... Hiç kimse inkâr edemez ki, her şehrin hudutsuz noksanları ihtiyaçları vardır. birer yapmak belediyelerin, bazan devlet milesseselerinin işidir. İs « temek te halkın hakkıdır. Yazıcı, benim anladığım mânada yazıcı, istiyenle veren arasındaki, samimi vasıtadır. Yazıcının kalemi, hal km dilidir. Ben yazdığm zaman onlara terciman oluyorsam, vazi, femi yapıyorum, belediyeler de bü ikazları samimi kabul edip, halka ihtiyaçlarına bir kat daha kuvvet. le cevap vermeyi düşünlürlerse, onlar da vazifelerini yapıyorlar. dır. Görülen köy kılâvuz istemez... Gökyüzü elle örtülmez... İzmit hal, kr suyun pahalılığından müşteki ise, alım kabiliyetine göre bu f'yat yüksekse, muhabir ve kari haklı- dır. Eğer bu şikâyetler hak'kate uygun değilse, bu hakkı herkes- ten evvel Belediye Reisine halk ve, rir. Ben, gazetelerden sezdiğim bir ihtiyaet halk namına makamı na arzettim, diler kabul eder, di. ler reddeder, ben arada vasıta. yım, elçiye zeval olmaz. ADSIZ YAZICI x— ——————— İhracat Malları İçin Yük Vapuru Alıncccli belerde ekmek belediyenin koyduğu | narhtan 40 - 50 para aşağıya Bö-| Ankara, 10 (TAN) — Denizyollari umum müdürü Bay Sadettin Ankara, ya gelmiştir. Burada, 10 milyon firs sarfiyle alınması kararlaşan vapur lara ilâveten bazı yeni vapu sipi rişi hakkında İktşsat Vekâletile görl şecektir. Müsbet bir karar verilirsi ihracat mallarımızı yabancı limanla ra taşımak için birkaç tane yük va puru ısmarlanacaktır. Manisada Yeni Parti Binası Manisa, (TAN) — Halkevinin ya, nibaşımdaki arsada yapılması karar; laştırılan yeni C. H. Partisi binss; 19 inşası 15 bin lira üzerinden miline ; kasaya çıkarılmıştır. 21 nisanda iha lesi yapılacak ve inşaatı kısa bir za, manda bitirilecektir. Partinin şimdiki bnası, spor klübü ne verlecektir,

Bu sayıdan diğer sayfalar: