15 Mayıs 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

15 Mayıs 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SR 15.5. DENİZCİ 4 BENZER E çi Se £ Balkan Harbinde Düşmana Karşı DONANMANI SAVLETİ Y Buzun eski slivarisi B. Şük- hazin, a Fala Balkan harbine ait Ütü olay, yat her satırı kahramanlık ken ge hatıralarına devam eder. day ayirdağın Bulgarlar taratm- Kesiyor Üzerine geçen hâdiselere Süvaşiyı e > Zaman “Mesudiye, nin diğ bulunduğu sırada — Tekir. Maden gemiye işgal ku- m an gönderilen bir M sediyor, Şimdi — sözü “wektar denizciye verelim: agtaban meali şuydu: Halkı, 5 2ökeri işgal altna aldık. Mary İŞ ve güçleriyle meşgul ol- temin etmekle mükellefim. 24 sant içinde, limanı esi İcap eder, Aksi takdir. Ür edecek vakalardan m6 terkoj ig Gi kumandanına yazdığım Pimak £ Zaten Tekirdağından ay. 5 İçin emir aldığımı, hallın Oluşu alarının emniyetini işgal Ni tv askeri şeref ve namu- 1 Vdi ettiğimi bildirdim. T ekirdağından ayrılıp Çek- büyün Bn geldiğim zaman, in nl kuvvetlerinin Ça- Emek iş mn hattma tecavüz işti, 75 Puhunduklarını öğren. hahlarda ki gün snra, sağ, sol ce- Mesud #iddetli bir harp başladı. Olduyı e topları. uzun menzilli , Bulgar kıtalarınm Yazili ni bombardıman etmek esi bİZ& verildi. Sancaktepede Mhişti, gg, ut İstasyonu tesis edil - tetler 1 İstakyonun verdiği işa dan ii terine Çekmece sırtların - Sayy, pci bir ateşe başladık. Ağ Umuz güllelerin Bul - tul &rastnda korkunç boş - ez hil ettiğini, işaret istas - Petlerden Sik rk verilen şu İşa- —y, söliyorduk: #ğaş 98 nişancı! Elin varol. YAR Geneline deva Aman, ayni noktada ateşe ike e a dlişman sağ cenahır epey- Bi, »tya uğramıştı. aşmak Bulgarlar, sahile yak - Böyleğyorübesinde bulundular. kuvveği; le, Osmanlı donanmasını, la şarapnel yağmuru aj- sekilmiye mecbur edecekle- URUyortardı. F sat esndiyenin 15 1k Beratı toplarından, fırlıyan hum- vi Bulgar kıtaların bu cü - Yer 18 lâyık oldukları cevabi Düşe kusur etmiyorlardı. taşi Man, nihayet bu cephede, 8- kesmiye mecbi u ğ ur oldu. Moda Bulgar sol cenahı karşt- Koy YATI aldığım emirde, Ter- dam, de bulunan Turgut zirh deni, erdim etmek üzere Kara. İn İki zırhlı süvarisi, vererek bir plân düşün - Yaz İğmanın kesif İstiranea or - Yama inde toplanma hareketi Hretiyi, olduğunu. helyosta i- haber almıştık. Fakat, taa, atağı için, iki tarafta da di, “İşin bir hareket görülme- teni Yata günü, Turgut zırhlıma, Gi âvdet emrini verdiler. Bız ,, © düşman karşısında yal 14 ina kaldı, Üye kia, Terkos gölü önlerinde karya ve ilerlemek ihtimallerine Tübat alarak bekledik. U arada düşmanın Varna - dan Karadenize saldırmış beli i törpidosu, önlimde ar- he olaşmıya başlamıştı. Her an , yine faaliyeti- hea hissettiriyordu. Gemici - Sok uyanık davranması, “iluğu din Yazan: Salâhaddin Tarihi "Mesudiye,,nin güvertesinde Balkan Harbi haiırası düşman torpidolarınm bu avlama tecrübesinde muvaffakiyet temin edemedi. Geceleri, Mesudiye tabii olarak bütün ışıklarını söndürüyor ve as la demirli bulunmuyordu. Bulgar torpidoları; bir şey ya - pamıyacaklarını anlayınca çekilip gittiler. On dört gün sonra da, ben aldı. ğım emir üzerine Büvük Çekmece. ye döndüm. ekmecede bulunduğum gı. ralarda, Umumi erkân; harbiye Şarköye bir ihraç hareketi yapmıya karar vermiş. Bu işte Mesudiyeye de mühim bir rol dü. şüyordu: Doğanaslan feneri önle. rine hareket için emir aldım. Va. zifem, Bolayir müdafan hattını denizden takviye etmekti Bulunduğum nokta. her türlü istikşaf hareketlerine müsaltti. Düşmanm en ufak bir kımılda. ması dahi gözümüzden kaçmıya - cak bir vaziyet almıştık. Gündüz ve gece, devamlı taras - sutlarda bulunuyorduk. Sahile yaklaşmak istiyen düsman müf. rezelerini püskürtmek için bütün tertibat alınmıştı. Bir gün, Bulayir mürette fırka kumandanı beni yanma çağırdı. Berkisatvet şüvarisi Rıza kap- tanla birlikte (Eski Kastamonu meb'uslarından merhum) gittik. Kumandanla yaptığımız bu gö- rüşmelerde, Şarköyün düşmandan geri alınması kararlaştığını, bunu temin için de, onuncu kolordunun, ihrse hareketi vapmıya memur €- dildiğini öğrendik. yesi, icap ederse, hi- z ılacak - İhraç ameli; maye ateşimiz altında yap: tı. u vazife de, Mesuğiyeye dü B sliyordu. Işin a2 metini düşünerek, Megudiyenin ik ha» reketini tek başma himaye ede - miyeceğini ve bunun doğurabile- ceği Akibetler itibariyle mahzurlu hatırlattım. olacağını kumandan? m Ve hiç olmazsa Mecidiye kruvazö- rünln de bana yardımcı verilme - sini istedim. ie Teklifim kabul b O gece, sahaha karşı, saat beşte m Mİ rürünmüyorlaraı. düşmana karşı taarruz başlıyacak g Yapılan hesaplar, verilen tali - mat şu noktalarda toplanıyordu; onuncu kolordu, taarruzun baslı - yacağı saatte Şarköye varmış bu. Iunacaktı... Mesudiyede, hazırlığı - mı ben de bu talimata göre tut. tum: Tam saat beşte, Şarköy ön - lerinde idim. İs. kele bordam, Şar. köye karşı ol mak Üzere gemi. yi demirliyerek, intizar © vaziyeti aldım. Refakatime ve- rileceği ovadedi. len Mecidiye kruvazörü yerine, bütün donanma, irili ufaklı, fener leri sönük olduğu halde, tesbit e- dilen sastte gelmiş ve Mesudiye- nin sancak tarafındaki açıklıkta yer almışlardı. O esmada deniz, gayet sakindi. Havada yaprak kımıldamıyordu. Derken, Bola- yirdeki o müret- tep kıtalar, düş- mana karşı şid. detli bir taarruza geçtiler. Halbuki, onuncu (kolordu kıtalarmı yükle - miş olan gemiler, heniz ufukta bi'e o Bi Ancak, ortalık ağardıktan son - ra, Marmara a dası açıklarında, kosorduyu hâmil olan yirmi iki nakliye gemisin den mürekkep ft - 5” loyu seçebildik. Ihraç ameliye - sinde kullanılacak şâlope ve mavna - lar da gemilerle birlikte «Xler. Yirmi iki vapur, Şarköy önlerine geldikleri zaman, saat te-9 buçuğa yaklaşmıştı. Ve ne aksi tesadüftür ki, biraz evvel ütülü bir çarşaf kadar buruşuk - suz olan deniz. birdenbire kabar - mıya, şimali şarki istikametinden hatırı sayılır o bir rüzgâr €si başlamıştı. Karada yapılan taarruz hare - ketinin nasıl bir seyir takip etti" ğini ve ne netice verdiğini kati © larak kestirmiye imkân yoktu. Yalnız, düşman Şarköy istika - metine birçok toplar göndermekte olduğunu gözümle görüyordum. Donanma kumandanımız mer” hum miralay Tahir beye vaziyeti, telsizle bildirdim. Ve Tahir Beyi muvafaki alarak Bulgar top ” guları üzerine, ateşe başladım. Bu beklemediği taarruz, düşmü ni şaşırtmıştı. Hatırı sayılacak bir sarsmtıya uğradılar. İhraç hare - keti yapmanın zamanı, gelmiş â8 ğil, geçmişti bile,. Bütün gemiler, Şarköy önünde toplandıkları 78 ” man hava şiddetini arttırdı. Çok geçmeden de benzeri pek az görü len müthiş bir fırtına başladı. De niz, âdeta dağlara çıkıyordu. Bu yetmemiş gibi, bir de ansıtın her tarafı sis kaplamasın mı7. SİS, birkaç dakikanın içinde okadar kalınlaştı ki, on adım ilerisini 8€ gemez olduk. Tabiat kuvvetlerinin bu feci İf tihzası, bize acı (bir ibret dersine Kapımı şimdiden anlaşılıyor - a. onanma kumandanı, bu €$- D nada Bolayirdeki müret - Ü niyersite profesörlerin- den Dr. Kessler, dün akşam Eminönü Halkevinde ”Birinci Türk İş Kanunu,, hak- kında mühim bir konferans verdi. Haziranda tatbik mev- kiine giretek olan bu kanunun tahl yaptı. ” İş Mecmuası, müdürü Dr. Ziyaettin Fahri, profesörün konferansmı türk- çeye tercüme etti. rofesör Kessler, konferansı. nın mukaddemesinde &on asırlarda Avrupada işçiliğin vazl- yetini anlatarak dedi ki: — “On sekizinci ve on dokuzun. cu asırlarda Avrupada fabrika ha- yatı doğduğu zaman hâkim olar sistem, liberalizmdi. İş veren pat. ronla, iş alan İşçi, mukavelelerini serbest bir şekilde kararlaştırıyor.. lardı. Devlet, bu mukavelenin ya. pılışma mildahale etmiyordu. Bu yüzden mukavelenin Yapılışı esna- smda milsajt şart. lar ve kazanç da. ima kuvvetli ve bahusus (Iktısa - den kuvveti © lan taraftta ka. yordu. Bu taraf tabiatiyle iş ve ren patron $#£. nıfıydı. Mukavele şartlarmı yine bu sınıf ileri ş#üryor ve her istediğini kabul ettiriyordu. Zavallı işçiler, teşkilâtsız, her şeyden habersiz ve nihayet himayesiz bir sürü halinde, kendilerine yazdırılan bu şartlara aleyhlerine de olsa —ki ekseriyet. Ie bi i — ister İstemez boyun eğiyorlard.. Bu hal, uzun asırlar böylece sürdü. Ve zaruri neticesi olarak ta genç kapitalizmin doğdu. ğu bütün memleketlerde işçi sınıfı büyük bir sefalete düştü ve bu se. faletten yıllarca kurtulamadı. * şçi ücretleri azdı. Iş müdde. ti uzun, çalışdan yerlerin ve fabrikaların sıhhat şartları fena idi. Bilhassa buralarda çalışan ka. A eş B. Kessler, dünkü konferansta KESSLER, İŞ dm ve çocukların vaziyeti pek acr bir manzara arzediyordu. Cammı di- şine takarak, feci şartlar içinde ça- uşan işçi, hastalanınca veya bir kazaya uğrayınca yardım umacak kimsesi yoktu. Ömrünü işinde tü- keterek ihtiyarlamış ameleler ve. ya işsiz kalmış işçiler, hiç bir yer- den bir himmet göremeden sefa- let içinde ölmiye mahkümdular. Böylece zaman ilerledikçe, hal kın mühim ve büyük bir smıfı sefa. lete düşüyor, bu arada onun İstis- mar edilen emeği, cemiyetin 8er- Bu resim şu on türküden hangisine aittir? 7 — Bans noldu da ben bilemem Eski halimi hiç göremem 18 — Çayırda buldum seni Ellere verme seni 15 — Dama cılimuş bir güzel Damm »strafın gezer Vi — Darıldın nu eitim bana Hiç bakmıyorsun buyana İep kuvvetlerimizin sağ cenahmı himaye vazifesini vermişti. 14 mü süratle “Doğanaslan, feneri ön - lerine doğru ilerledim. Taarruz «den Türk kıtaları İle, müdafaada bulunan Bulgar asker- leri arasinda harp şiddetle devam ediyordu. Fakat, kuvvetlerimizin, düşmanı nereye kadar sürdüğünü kestirmiye imkân yoktu. Himaye ateşi açamazdım. Ancak, tehdit makammda, denizden birkaç kuru sıkı top attım. 18 — Entarisi ala benziyor. Şeftalisi bala benziyor 21 — Emineri hoplada gel Şalvarın topla da gel 28 — İkimizi bir odayn koysalar Üstümüze alum kilit vursa, lar 31 — Kaynas kaynana Kalk gelin oyna 35 — Merdivenden tkir o vikir inerken Yazması boynuma (o dolanı. yor öperken 43 — Yemenimin uçları Çıkamam yokuşları (Arkası var) DİKKAT Bazı karilerimizden hâlâ geçen dar. brmesel müsabakasma dair hal mek- tupları elmektedir. 30 Nisanda müh- leti bitmiş olan bu müsabaka için © tarihten sonra gelen mektuplarm makbul olmadığını ve bütün müsa- İ bakalarımızın mutlaka mühleti zar. İfmda halledilmiş olmaları lâzım gel dlğini bir kere daha hatırlatırız. . Çanakkalede makinist Nuri Ulusal: 30 kuponu toplayıp misabakanm balline alt diğer müsabakalarda oldu. ğu gibi bir liste ile 30 Haziran tarihi. ne kadar (TAN) gazetesi, müsubaka memurluğuna göndermek kâfidir. Ku ponların Üzerine bir şey yazmıya ha- cet yoktur. Yalnız kuponların sıra nü. i maraları tamam olmalı yani ayni nu, İ maralı kupondan iki tane olmamalı . idir. UNUNU NLATTI vetini arttırmak - tan geri kalmıyor. du. Bu hal uzun bir zaman devam'et « tikte sonra, pek tabii olarak ortaya hararetli o bir se nf mücadele! çıktı. İşçiler, sendikalar vücuda ge- tirerek teşkilâtlandılar. o İçtimal devrimler ve ihtilâller lüzumu ileri sürüldü ve bu ihtilâller haztranmı- ya başlandı, Fakat tehlikenin büyüklüğünü idrâk eden ve uzağı gören devlet a- damları bunun böyle devam ede, miyeceğini anlıyarak iş mukavelele» Ti hazırlanması meselesine kanun- larla müdahale edilmı istedi. ler. Bü süretle bu sahadaki be, ralizm çözülmiye başlıyarak iki ta- rafm da menfaatlerini koruyan di- siplinli bir sistem doğdu.” rofesör Kessler, bundan son- ra da muhtelif memleket, lerdeki sosyal siyaset tedbirlerine nasıl başvurulduğunu anlattı ve yö» ni Türkiyenin de bu tedbirleri dü. şünmiye başladığına işaret ederek konferansma şöyle devam etti: basiretin ve içtimai mülâhazaların — “Yeni Türk iş kanunu, siyasi basiretin ve içtimai mülâhazaların doğurduğu bir kanundur. Kanun, emekleri milli ekonomi İ- çin zaruri ve semeredar olan İnsan, lara karşı derin bir sevgi ile hare- ket etmektedir. Başlıca On fasıl- dan ibaret olan bu kanun, evvelâ hükümetin hangi çeşit işlere müda- hale edeceğini göstermektedir. Sa, yısı ondan aşağı İşçi kullanan, İ$- yerlerine kanun müdahale etme mektedir. Ticaret yerlerini, hasta- (Lütfen sayfayı çeviriniz) Üniversite Röportajı (Dünkü nüshamızda çıkan üniver, site röportajının son kısmı, bir tertiğ yanlışlığı yüzünden gazeteye konula mamıştır. Girmiyen kısmı aşağıda © kuyacaksınız.) Utanarak ifade edeyim ki konu. gurken ben birkaç defa boşta bu. lunarak almanca sus! sordum. Fax kat profesörden hep türkçe cevap aldım. Diğer bazı Alman profesörle. rin türkçe konuşmasını dinledim. Bu dereceye kadar giden olma- makla beraber çok ilerilemiş pro. fesörlere tesadüf ettim. Diğer ec- nebi profesörler de ayni istidat, büsnüniyet ve alâkayı gösterecek olurlarsa Üniversite, yabancı pros fesörlerden şimdikinden defalarla fazla istifade etmiş olur. yu va Bahar Müsabakası / İKUPONU:23 3 Bu kuponları kesip ; ç saklayınız ş İnsremeneneme

Bu sayıdan diğer sayfalar: