26 Mayıs 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10

26 Mayıs 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

10 Bütce M Mebuslar Mühim İşlere Dokundular (Başı 1 incide) lerini, fazla olarak Dahiliyenin yahi. ye teşkilâtı bulunduğunu, bina ve &. Yazi vergilerinin de tahsilâtmı üzerine aldığını, üstelik bir de seferberlik teş kilâtı kurulduğunu ööyliyen hatip, mefruşata temas ederek: - “— Meselâ mefruşata bakalım, de. di, vilâyetlerde, kazalarda Dahiliye- nin öyle nüfus daireleri vardır ki, İçe- Ti girdiğimiz zaman ne vaziyet kar. tisında kaldığımızı hepimiz hatırla - Tız. Vicdan ıstırabile arzetmeliyim ki, birçok yerlerde memurlar, kendileri- ne gaz sandıklarından mssa Ve san. dalya yapmışlardır. Nüfus işlerimiz Yusuf Başkaya: “ — Şimdi öyle gaz sandığı filân yoktur... Galip Pekel, sözüne devamla Dahi. iye Vekâleti bütçesinde mefruşat için 10 bin, halbuki maliyenin bütçesinde 130 bin lira bulunduğunu söyledi. Ev. rakı matbun üzerinde mukayeseler yaptı ve: “— Sonra nazari dikkatimi calba - den bir şey daha var, dedi. Kaznlar- da kaymakamları maaşı 40 liradır. Halbuki biz kaymakamm maliyetine 45 lira asli maaşlı emniyet memurla. rı veriyoruz. Bu vaziyetin düzeltilme- si lâzımdır. Nüfur işlerimize dikkat etmek lâzımdır. Kayıtları yeniden kur mak icap ediyor, bu bir yazımla mey dana gelebilir. Bunun için 1,500,000 İle 1,750,000 lira srasında masraf yap mak zaruridir. Bu, çok lâzımdır. Her halde bu yazım, seferberlik zamanına kadar yapılmış olmalıdır... Berç Türkerin sözleri Eşkiyanın kökünden kurutulduğu- bu, halkın sükün içinde yaşadığını anlatan Berç Türker, milli kalkma mızı, istemiyenler karşısında daima uyanık durmamız lüzumunu işaret et- ti ve dedi ki: “.— Bilhassa hudutlarımızda mükem- mel emniyeti umumiye teşkilâtı yap. malıyız. Bunlara maaşlarından başka fevkalâde tahsisat bağlamalıyız... | Berç Türker, bundan sonr3 Halk Partisine de temas ederek: “.— Acaba muhterem Genel Sek. reter, Parti Oteşkilâtından azami! istifade temin ediyorlar mı? Bundan sonra hatip, belediyelere dair konuşmak istediğini söyledi, İs- tanbul ve Ankara belediyelerini ele aldı. Bu şehirlerin ihtiyaçlarını teba- rüz ettirdi. İhtikâr ve hayat pahalı. lığı ile mücadelenin de belediyelerin mühim vazifelerinden olduğunu söy- Jedi. Münevverler imtihanda Müteakiben Besim Atalay kürsüye geldi. Dahiliye Vekâletinin son bü - yük teşebbüsünden ( bahsedeceğini Böyliyerek ell kalem tutanların bir imtihan karşısmda olduklarını, ve- kâletin bunları halk yığınları için ki tap yazmıya davet ettiğini, bir mille | ti yapan unsurların © milletin dili, ta| rihi, musikisi ve mimarisi olduğunu söyledi ve ilâve etti; “— Eli kalem tutanların yazdıkla rı, kitap, ancak kendileri gibi bir züm Tenin arasında kalıyor. Büyük halkm eline okuyacağı kitabı veremiyor. Siz onların eline okuyacağı kitabı ver - mezseniz o, okuyacağı kitabı bulur. Bugünkü gazetelerin dili hâlâ saray dilidir, Musikimiz saray musikisidir. Halk bundan hiçbir şey anlamaz. Eğri büğrü hiçbir tarz mimariyi memlekete sokmıyacaksın, Bu mille tin şahsiyeti onun eseri üzerinde o kunmakdır, Bizim o kadar yazarları- mız, merdivenin üst katma çıkar, hal kı oraya çâğırır. Hayır efendim, öy-| le yapmıyacaksın. İnip, halkın elin -| den tutup çıkaracağım, B. Besim Atalay, bundan sonra hal kın dili ile onun ruhuna uygun kitap larm piyasada kalmadığını söyledi. “. Bu gibi eserler yapılabilecek midir, bilmem dedi. Ben doğrusu bu nü zannetmiyorum. Bir sey yazabi! - mek İçin onu bilmek ve düymaklâ - sımdır. İçinde yaşamak lâzımdır. Ben bunlarm nasıl yazılarak dağı tlacağını ayrıca Basın Direktörlüğü ne Söylerim. Onun yeri burası gildir.., B. Besim Atalaydan sonra Dahili- ye Vekilimiz B. Şükrü Kaya kürsüye geldi. Muhtelif sözlere cevaplar ver- di ve bu cevaplardan sonra Dahiliye Vekâleti bütçesinin fasıllar okundu, maddeler kabul edildi. Sıhhat Vekâleti Bütçesi Sonrs Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekâletinin bütçesinin müzakeresine başlandı, Önce Seyhan mebusu Ba -| yan Esma Nayman söz alarak, nüfu- sun değerini anlattı, diğer memleket- lerin nüfusu çoğaltmak hususunda aldıkları tedbirlerden de şöyle bahset ti: “— Nüfus siyaseti başlıca iki esa- sa dayanır, ded!, 1 - Çok çocuk dünya ya getirmek, 2 — Dünyaya gelenleri sağlam yetiştirmek.,, Bundan sonra Bayan Esma Nay - man, memleketimizde bu esaslara ne şekilde ve nekadar ehemmiyetle ria- yet etmek lâzrmgeldiğini söyledi: “— Fakat, dedi, görülerek daha birçok işlerimiz vardır. Gürbüz ço- cuğun yurt için en büyük servet olduğunu Atatürk bize söylemişti. Gelecek nesli sağlam ve gürbüz ye tiştirmek tamamile bir devlet mesele si halini almalıdır, Bunun için Türk vatanındâ Türk çocuğu lehine bir sıh hat kurumu teşkilâtı yapalım. Koru- ma seferberliği açalım.,, Hüsnü Kitapçı yine kürsüde Sonra Hüsnü Kitapçı söz alarak, metodlu çalışmalarile tanıman Sıhhat, Vekilimize teşekkür ettikten 8onra, daha yapılacak birtakım işler olduğu nu söyledi ve sıtma mücadelesinden şöyle bahsetti; “— Geçen sene memlekette sıtma vukuatı fazla olmuştur. Teşkilât, lâ. zımgeldiği kadar, fayda verememiş - tir. Halk büyük sıkıntılara maruz kal mıştır. Bu sene bü fazla para konul- duğunu görünce müteselli olmuştum. Ancak kinin faslına geçen sene ko- nulan para kaldırıldığı için Ozüldüm.,, Bundan sonra hatip, memlekette verem hastalğma, bunun tedavisi için vekâletin takip ettiği yola, sanator- yomlara geçti. Sanatoryom, kapıların da veremli vatandaşların nöbet bek * lediğini, bunları fazla bekletmemek için içeridekilerin tamamen iyileş - meden çıkmıya mecbur bırakıldıkle- rmı, bütçedeki 75 bin Jira ile bu işin görülemiyeceğini, nüfusun bu yüz - den büyük zayiat gördüğünü anlattı. İlâçlar ve istihlâk vergisi Nâç meselesinde de sözlerine; “Tâç ekmektir.,, diye başlıyan B, Kitapçı, ilân üzerinden vergi alm- maması için Maliye ve Sıhhat Vekil lerinden ricada bulunudu. Bundan bir gelir düşünmenin hükümet namına doğru olmadığını ve Avrupadan gelen müstahzarlar üzerinde ihtikâr yapıl. dığını tebarüz ettirdi. Çok çocuklu a- ilelere verilmek zere bütçeye para konulmuş olmasını da memnuniyetle andı, yalnız memlekette mesken buh- ranı olduğunu ileri sürerek dedi ki: “— Küçük memurların yaziyetleri gok güçleşmiştir, Vesalti nakliye pa- rast ve saire, bunlara çok ağır gel - mektedir. Sıhhıye Vekâleti, daha vaktinde iken memurları için bünu düştinmüştür.., dedi, Tekrar söz alan Berç Türker, tra- hor mücadelesinin iyi netice verme- diğini, bü hususta daha iyi çalışmak lâzım geldiğin! söyledi. Bu arada Bay Ruşeni de sokaklara atılan çocukların kurtarılıp adam edilmesini İstedi, Bundan #onra söz alan Kekişehir Mebusu B. İstamat Özdamar 8- kil hastalarmın çoğaldığını, fakat hastane krtlığı bulunduğunu İleri sür dil ve çocuk düşürme meselesine de te mas ederek dedi ki; “ — Memlekette bazı doktorlar 90- cuk düşürmeyi kendilerine vazife 6- dinmişlerdir. Bunları tedip etmek lâ- Fakat bu sözler Üzerine Mecliste gürültüler ve münekaşalar oldu. B. İstamat tekrar söz alarak, fikirlerini beyan ederken hiçbir mesleğe tariz maksadmı gütmediğini söyledi. Bun- dan sonra Sihhiye Vekili kürsüye ge- lerek hatiplere cevaplar verdi ve ne- ticede Sıhhat Vekâleti bütçesinin fa sıllarma geçilin bütçe kabul edildi, Adliye bütçesi Meclis, bugün sıhhat bütçesinden sonrâ Adliye bütçesinin müzakeresini de yaptı. Bu münasebetle B. Berç Türker söz alarak dedi ki: “ On beş yaşmdan küçük çocuk. lar tahrik neticesi suç işliyorlar, Bu- nun önüne geçmek ve çocuk ıslahha- r B. İstemat neleri kurmak lâzımdır.,, Bundan sonra meşhut suçlar kanu» nu Üzerinde de mütalealarını bildire- rek vekilden bazı sualler sordu. Berç Türker, bu sıradh, geçen sene içinde Montrö ve Hatay gibi siyasi muzaf- feriyetler kazandığımız halde mâh - pusları kurtarmayı düşünmediğimiz.i halbuki başka memlektlerde dahâ basit muvaffakıyetlerden sonra hu - susİ veya umumi af ilân edildiğini söyledi ve Adliye Vekilinin bu husüs- ta ne düşündüğünü sordu. | Bay İstamat Özdamar da: “— Fakirane şöyle düşüniyorum, dedi. Acaba hâkimlerimizin vazife görmesi noktasından ihtisas meselesi | tatbik ediliyor mu? Sonra icra işleri- miz de biraz karışıktır. Bu nokta uz6- rinde Vekilin izahat vermesini rica €- derim, Bundan sonra Adliye Vekili Bay Saracoğlu kürsüye gelerek sorulan su / allere karşı cevaplar verdi, Müteakıben Adliye bütçesinin fasıl. larına geçildi ve çocuk ıslahhaneleri faslı üzerinde Esma Nayman ( Sey- han), kürsüye gelerek Vekâletin bu mevzula alâkadar oluşuna teşekkür etti ve Adliye bütçesi de ittifakla ka- bul edildi. Meclis yarm saat 10 da toplana - caktır, Baldwin Son nutkunu Söyledi Londra, 25 (A.A.) — Dün akşam Baldwin, Başvekil sıfatile son mut - kunu söylemiş ve İngiliz Milletleri ce manti şerefine kadehini kaldırmiş - tar. Davetliler: “He'sa Jolly Good Fellow,, şarkısı tu söylemişlerdir. Başvekil Baldwin ağlebi ihtimal cu ma günli saat 16 da kralın nezdine gi derek istifasmı takdim edecektir. Başvekil, krala Chamberlain'i, kabi meyi teşkile memur etmesini tavsiye edecektir. Mr. Baldvin bu akşam Başvekâlet dairesinde kral ile kraliçe şerefine bir ziyafet vermiştir, İngilterede Kral Ailesinin o Tahsisatı Londra, 2 5(A.A.) — Avam kama. rasmda hazinci hassa kanunu proje- sinin ilk okunuşunu müteakıp yapı - lan müzakerelerden sonra, bu kanu- nun her sene tetkik edilmesi hakkın- da amele lideri tarafından yapılan tek Mf 102 reye karşı 204 rey İle reddeil- miştir. Hazinei hassa kanunu İle kral aie- sinin varidatında değişiklik yapılma- sı hakkındai amele fırkasınm teklifi de 97 veye kargı 202 rey ile reddedil- miştir. Maliye Nazırı, projenin seneyi 410 bin liralık bir meblâğ derpiş ettiğini hatırlatmıştır. Suriyedeki Petrol Meselesi Şam, 25 (Hususi) — Suriye efkârı umumiyesi, ifşa edilen petrol mukave lesile fazla meşguldür. Yapılacak bir mukavele ile Suriyenin yegâne ser » vet membar olan petroller yüzünden milyonların çalınacağı endişesi vata | zaketi diğer nflere hâkimdir. Halepte neşredilmek te olan mutedil fikirli Fransız taraf tarı “Eltakaddüm,, petrol için hükü- mete hücuma geçmiştir. Bu gazete, petrol mmtakalarını gösteren bir ha AN üzakeresi Devam Edi B. Galip (Tokat) Vekiller Ayrı Ayrı Cevaplar Verdiler (Başı 1 incide) Dilimizin inceliği ve sadeliği bütün edebiyat sanatlarını ihtiva edecek su rette halka anlatmaya kabiliyetli bir dildir. Bu işi milllellik gayesi ve gay retiyle çalışan asıl sanat erbabına br yakmayı daha muvafık bulduk.,, Belediyeler Dahiliye Vekilimiz, bundan sonra başkaca sorulacak sualler olup olma dığı sorunca Berç Türker dedi ki: “— Belediyelere dsir malümat ver mediniz, B. Şükrü Kaya — Bolediyeler-len © O baraj nunlarile idare olunan hususi ve muh tar müesseselerdir. Biz bu hususi ve muhtar idarelerin gabil olduğu kadar bugünkü vaziyetle | rini muhafaza'etmek istiyorüz ki halk kendi kendini idareye alışsın, mesi liyeti idrak etsin ve mesuliyetin tadı. ni tatem. Halkımızm Cümhuriyet dev rindenberi gördüğü büyük terakkiler bütün millette yeniliğe ve medeniye- te karşı büyük arzu ve heves uyan - dırmıştır. Vesaitimiz buna tekabül e- decek mahiyette değildir. Her ne ka. dar bunların varidat ve vasıtaları art- makta ise de idealimize yetişecek ka» dar değildir. Aradaki fark bundan doğmaktadır. Yoksa belediyelerimizi 10 sene ev- velki ballerile mukayese edecek olür- sak 10 sene evvelki belediyelerimizin bir çök şeylerden mahrum olduğu gö- rülür. Halbuki bugünkü belediyele - rimiz suyu, tenviratı ve sair diğer vesaiti medeniyesi itibarile | terakki hamlelerile yürümektedir. Fakat bun ların elbetteki vasıtaları ihtiyaca te- kabül etmemesi arada boşluk bırak - maktadır. İstirap veren bu hallerdir. İstrrap umumldir. B. Şükrü Kaya, izahatma devam ederek, alman tedbirler sayesinde 940 yılma kadar 60 belediyenin su işini tamamlıyacağını, elektrik, sağlık, İ- mar, İÇtİMSİ ihtiyaçlar gibi diğer bil tün şehir İşlerinin de peyderpey ye- rino getirileceğini söyledi. İhtikâr meselesi Dahiliye Vekilimiz ihtikâr meselesi hukkımda da şöyle devam etti: “ İhtikâr davasma gelince, mera- leketin bir çok yerlerinde pahalılık. tan şikâyet «dilmektedir, Hayat pa- halılığı mesken pahalılığı vardır, de- nilmektedir, bir de toptan eşya ile, toptan olmıyan eşya arasında fark göze çarpıyor, Bu sebeple büyük satışlar için İktr. sat Vekâleti, ki . çük satışlar için de zan disiplini, Onların iki büyük hassasiyetleri vardr. Birisi, 'Tüek halkanın ideali bü, yüktür. İkincisi de ideale varmak için rita neşretmiştir. Dıvarda yapıştırıl- mış olan bu beyannameler, hüküme- tin fezayihi başlığını taşımaktadır. kalplerindeki heyecan Ve dimağların. daki nisbet büyüktür. Bunun tam bu sullinü görmedikleri vakit muztarip B. Besim Atalay olmaktadırlar, Maruzatım bündan (ba rettir, Kâğut buhranı ve kırtasiye Bu sırada Ahmet İhsan Tokgöz kâ $rt ihtikârmdan ve kırtasiye İşlerin. den bahsedince B. Şükrü Kaya, dal- relerde kırtasiyeden bir hayli tasar. ruf temin edildiğine kani bulunduğu nu söyledi ve bu sözler (Bravo) te - mennilerile karşılandı. Ve vekil şöy- le devam etti: “— Ancak irfan vasıtası olarak kâ ğıdın pahelılaştığını gören hüxüme - tniz huzurunuza takdim edilmek ü- zere güzete ve kitap kâğıtlarının güm | rük resmini sıfıra kadar bir raddeye indirdi. Bu hükümetin ve bilhassa ma liyenin memleket irlanma karşı yap| tığı büyük bir yardımdır. Ahmed Ihsan (Ordu) Bu yardıma teşekkür ederim. B, Şükrü Kaya (Devamla) Çarşı - lardaki hususa gelince, şahsi bir mü talea olarak söylüyorum. Dükkânla- rmda ve mağazalarında müdahhar mal bulunduran tüccarlara hariçte wel çıkınca behemehal aldığın fiyata satacaksın diyecek vaziyetimiz yok- tur. Bu, ayni mal düştüğü zaman İ- çinde, varittir. Elverir ki, malın bey- nelmilel piyasası ile memleket piya - Sesi arasında fark olmasın. O vakit e limizde gümrükler gibi güzel derece li İnip çıkabilen bir barajımız vardır. indirip çılurtmak sureti” le memleketteki fiyatı beynelmilel fi- yatlara uydururuz. Avrupada kâğıt| fiyatlarının yükselişi kAğıdın imal e-| dildiği sellüloz maddesinin harp sa - nayiinde kullanılması ve silâhlanma rışması davası Çıkmca ora- ya hasredilmiş olması yüzündendir (Doğru sesleri) bu noktsyı şahsi bir mutalez olarak arzediyorum. Yine tekrar edeyim ki, hükümetiniz bu va ziyet karşısmda derhal gümrüğü in. dirmek yoluna gitmiştir. Kanun. mü vazene enelimenindedir ve yakmda buzurunuza gelecektir. Dahiliye Vekilimiz diğer bazı sual. ere de cevaplar verdi. Sıhhiye Vekili Kürsüde Ankara 25 (TAN Muhabirinden) — Meclisin bugünkü toplantısında Sıh - vor bassa annenin terbiyesi mesel Onun için Sıhhat Vekâletiniz Bakanlığı ile ve diğer icap kamat ile ânimi surette tema$ dedir.,, dan bahsederek dedi ki: gede görüyorsunuz ki, bir tp lesi tahsisatı vardır. Bu sene yor. Bunun sebebi memlekette döKÜ adedi nüfusa nazaran 14,500 ğ€ dir. Bunu memlikette 2000 †kadar getirerek ailelere dah$ buk sıhhi yardım yapabilmek 169 lışmak yoluna girmiş bulunuyor” mutayda bütçe müzakereleri da adliye işleri üzerindeki bafl e. tales ve temennilere karşı Adiy? | kanı Saracoğlu Şükrü gu veya” bulunmuştur: mi) — Adliye işlerimiz haki alan iki arkadaşımın tevakkuf noktalar zerinde birkaç kelim? lememe bittabi mlisaade bayurif Duz. mensuplarıdın hâkim ve müd milerin maaşlarınm biraz daht İ seltilmesi temennisini izhar İdular. Böyle bir temenninin olmasına mâni olmak asla benii sımdan geçecek olan bir düşünü, zimiemasın de biz” as"ho) .i duğümuz yerişiylnsi diğer na # kerrer suçlülar ve sabikalılardif”. bıkalı veya mükerrer maktan kurtulunlardı. AdlİY* g. hat ve İçtimai Muavenet Vekâleti büt gesi üzerinde bazı hatipler tarafından ileri sürülen mütalealara karşı Sıh - bat ve Içtima! Muavenet Vekili Dok- tor Fefik Saydam ayrı ayrı cevaplar verdi, B. Vekil vekâlete karş: yapı- İlan tebriklere teşekkürden sonra nü- fus meselesine temas etti, çok çocuk yetiştirmek ve bu çocukları yaşatmak meselesine geçerek, vekâletin de bu işle çok meşgul olduğunu söyledi ve şunları ilâve etti: “. Çok çocuk meselesi Üzerinde bendenizin bir tereddüdüm yoktur. Yaptığımız tetkikat bize gösteriyor. ki, Türk milleti velddiyetini daima muhafaza etmektedir. Bize her sene yapılan istitistikler gösteriyor ki, yüz de 21 - 22 derecesinde bir tezeytltdü nüfusumuz vardır, Biz bunu sırf ölüm le doğum üzerine yapıyoruz. Bunun haricinde hariçten gelen göçmenler de vardır, Kendi kendine gelenleri de dahil hesap edersek her sene nüfusu muz ehemmiyetli bir derecede teze- yüt etmektedir, Binde 22 derecesinde Düfus tezaylüdü Vekâletimizce mu - hakkaktır. Ve ter#'t edilmiştir. Bizim en çok uğraştığımız çocuğun ölmemesi meselesidir, Bu mesele bir taraftan, annenin, wlenin terbiyesi ve çocuk bakması meselesidir, Devle- tin bütün teşkilâtını yalnız bu işe has retsek doğan çocukların yaşaması ve onların tarzı iaşesi için devlet teşk'- latının bütün memurlarını elilelere tevsi etsek yine kâfi gelmez. Binaen- aleyh bu mesele evvelâ personel mese gösterir. Cümhuriyetin onuncü ei kün daima 20-30 bin arasınd” saneye giren müçrimlerin senelere nisbeten çok azW de Türk cemaatinin gittik$”, yaf muzur tohumlardan kurtul hatımda mebusların tema$ ht tün meseleler hakkında İz şleri” vaplar vererek adliyenin bU lesi olmakla beraber ailenin ve bil - |dığı tedbirleri anlattı. >. 2-5-937 <a a a bal Sıhhıye Veklli doktor ihtiysö” Doktor Meselesi ğ “— Huzurunuza getirdiğim “a yi pit g* # Adliye Vekili izahat Veriyor Ankara, 25 (A.A) — >z “ hand gil e Adliye vekili Saracoğlu Şükrü gi Muhterem mebus Türker, Zildir, Maaşları hadleri Büyük let Meelisi tayin eder, Herban$i teklif vâki olacak olursa onü telâkki eder ve memnuniyetle “5 Ancak Meclisin dalma yen bulundurduğu bir mesele vardır “eg bütün memurlar arasındaki Da tovaziinii tutmak'ye o nisbeti WE murlârımızı terfih etmek. rasta olar KT kl a murlara larımız gibi mü memize bittâbi müsaade İkinci tevakkuf ettikleri nokt”. milkerrer suç İşliyen sabrksl! li zamanile, daha kendileri değ” ellerinden yapısılıp kendilerin? mi yol gösterilmiş bulunsa idi DUR” suşi kâletine © kanunlarm çizmi$ gyo duğu hudut mükerrer suç İş sabıkalı olduktan sonra baş liyeye ondan sonra vazife “Tİ Ondan evvelki safhası doğruda” yg” ruya memleketin terbiye evleri arifinin inkişafı, halkm İç # yesinin yülkselmesile alalerdard g4 sasen “Türk cemaati bu sahaği him adımlar atmakla beraber “e cemaatlere nazaran çok az 0” deki sabıkalı ve mükerrerleri ye daha az hadde düşeceklerindi” Sf hem yoktur. Bu sabıkalı olan Vİ z kerrer cürüm irtikâp edenler ten Türk camiasının üyesi edemiyen muzır tohumlardır. “ g# rın adedi çok az olmakla berabe g zarı itibara almmıyacak kada” madığını arzedeceğim rakam münasebetile bir aftan İY! kuf yekünleri birden bire kadar eksilmiş 25-26 bin ri sında kalmıştır. Fakat o zamanda bu rakam 29 bin râlüyor ki, 90 bin küsur als”? den nihayet iki bin kadar! cürüm irtikdbma | meüsaiftifi e sonra şükranla kaydetmek lir ki, 4-5 sene geçtiği halâ? mi ii AR & tır. Demek ki son üç beş #60“ bir çok hususi kanunlarla yet çoğalmış olmasmâ AN a z e — lâlet eden rakamlardır.) Adliye Vekili, uzun deri td edi e

Bu sayıdan diğer sayfalar: