2 Haziran 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

2 Haziran 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 2-6-937 TAN Gündelik Gazete A BAŞMUHARRIRI Emin YALMAN T N met a AN'ın hedefi: Haberde, fi- irde, her şeyde temiz, dü- *t, samimi ol ii Mazetesi mak, kariin — olmıya çalışmaktır. | GÜNÜN MESELELERİ Y | — damla su bardağı taşırabilir. doğu, A hidiseler, büyük neticeler erebilir. Yalnız bardağın dolmuş Arman, Yol hükümet tayyarelerinin arhlısmı bombalaması haddi yı Küctük bir hüdisedir. Fakat doğurabilir. Cihan bir cinayet yüzünden çıkmıştı. bir söz, bir hareket bir harp ir, isin son hâdise etrafta haklı Uyandırdı. Herkes kendi ken- ” Yeni bir harp arifesinde Bize #ealini soruyor. HaalaySardak değildir ve son iye tahammülü yardır. Cihan Müsağe beniz bir harbi göze almıya İhan, kadar vahim değildir. Bitüy ge başlıyacak harp, derhal aracağı yayı sarabilir ve bunun do- tahmı, 1 Vahim neticeleri buzünden Alek mümkün değildir. Mama 73: bugün bu tehlikeyi göze der. Bin; anın Iki sebebi var- “manğız İ İngilterenin ilâhlanmış timağan” Almanya bir maceraya a- €vvel İngiltereyi hesaba te dah peburdur. İtalya ile birlik. hareket etseler, bugün artık Mzleç, 23 İngiltere ile boy ölçüşe- vap bep te Almanyanın dahili iy Tr. Almanya harp sanaylini dr ğer ham maddeden mahrum - 6 hag senelik plân da onları hariç tiny, madde tedariki mecburiye- tir. Hay rtaramryncaiimı göstermiş X har Madde olmaksızm da cephe- Mi, vela, tak ham malzemesi By sa aim değildir. beple Almanya; bir zrhiramm İetay, uğramış olmasını vesile e 5 karaya atılamaz. ise yalnız fsnanya icin va- lceler doğurabilir, Çünkü İs- Ala Yardım için vesile arayan Bing ra ve İtalya bu hidiseden mek istiyeceklerdir. taş Samat, daha şimdiden elhan ef. 'Yesi Almanyanm Almeria pr bombardıman etmesinden do- ty, Mi slirüni göstermiye baslamış. Mag, dota Alman zırhlısı kontrolle | Pim, olmaksızm İspanyol kara har, Rİrmiştir. Maksadı Franco'ya zemesi götüren gemilere yar. LO b suretle Almanyanm kon. Mn. enini salistimal ettiği anla. & bap, Fazla olarak ta harp holin- "ün ş, aadığı bir memleketin ma Dayı am öldürmiye kalkması, İs- “ig, ““İssma yeni bir safha ilâve Ba Üney eple Almanyanm daha İleri Meğg,, “9 İçtinap etmesi ihtimali de Hakı Tenvir Edelim ketiy VEE Kazetelerini açımız, memle- haş 3 2 faaliyeti etrafında akıla- tea ecek malümat ve rakam- ir mi edersiniz. Filân yerile| iesfedilmiştir, beş senelik daş And Yılda tamamlanmıştır, su ka- Yapılmış, şu kadar İş ha. T. O kadarki, gazetelerde YA yer kalmaz. Le Bükümyez Senelik prnsram Kk büy azam işlere girişir, bir Möetgy, & İşler yapılır, Matbuat bunu tn #ttiremez, Bu biraz bi. timiz, biraz da, hükümetin iş Büytik Millet Meelisinde » Yantıklarmı ve yapmak ü- Yladıklarını okudukça bu da- Pazandann noksanmı daha| yan hissettik. bie hükümet zaman zaman Küyg, Ati nn Pesimlerile bildirirse ve Biz i bu sahada halkı temvir va- * dap, laylaştırsa almacak meti- yıla olur, d bu faalivet safhaları ra- Memleketin kurtuluş faali. İkümetle illetin elele çalışma» Die k kadar mühim ve) üseyin Cahit Yalçının avukatlık mesleğinin ortadan kaldırılması hakkım- daki yazısı hayli dedikoduya yol açtı. Bu yazının serlevhast (boş bir hulya)dır. Eğer bu yazı (Akbaba) veya (Karika- tür) de çıksaydı bunun miza- hi bir şey olduğuna inanabi- lirdik. Fakat Hüseyin Cahit Yalçının yazısı bu mahiyette değildir. Burada avukatlık mesleğinin O İüzumsuzluğuna kanaat getirmiş bir adamın fi- kirlerini buluyoruz. Bu maka- lede avukat kendisinden s08- yetenin kurtulması lâzım ge- len bir Tufeyli gibi ortaya atıl- mıştır, Vâkıa bu fikirlerin ne mantık ne hikmet ve ne de isabet ile hiçbir a- lâkası olr ığmı kendisi de ileri sü rerek işe manasız bir rüya mahi- yetini vermek istiyor. Fakat bu ci- cili micili sözi bir hapm sarılmış ve #üslenmiş olduğunu farketmekte güçlük çekilmiyor. Kİ üseyin Cahit Yalçın gil lekette tanınmış, hocalık et - bir mevkli mahsus alm yle devletin s dilrleri arasma Karışmış olan bir &- damm bu yazıları yazmaması lâ - m gelirdi. Maksat boş bir hulyayı karileri- ne arzetmek ve mânasız bir rüya- nm hikâyesini yapmak olunca bu nun mevzuu bir mesleğin hayati mevcudiyetirt baltalıyacak ve mem leketin hakuli ve adli ihtiyacı ba- kmımdan vücudu zaruri olan bir âmme müessesesi lerden seçmiye iizum yoktu. Hüseyin Cahit Yalçınm bu maka lesindeki fikirler, medeni bir cemi- yetin en esaslı bir müessesine kar- şı beslenen yanlış bir kanaatin ifa- desinden ibarettir. Burada avukat. lığım hedefi ve vazifesinin iltizam edilen tarafı haklı çıkarmaktan başka bir şey olmadığı iddia edil » mektedir. İlmine, irfanına emin ol duğumuz bir sdamdan ne beklenil. miyen bir fikir!. Bu yazıları yaz. madan evvel hiç olmazsa avukat, lik kanununun birinci maddesini o kusaydılar o vakit avukatın hâ- kimle davacı arasma giren bir tu- feyli olmadığını pekâlâ görecekler. di, Okuyan ve yazan ve bunların her ikisini de pekalâ bilen Hüse- yin Cahidin ayukatlığın medeni bir cemiyetin muhtaç olduğu en mü- him müesseselerden biri olduğunu takdir edememesi cidden şaşılacak bir haldir. Haya tarihin ve iç- timaf vakalarm Icaplarından do - Zan bu mesleğin ortadan kaldırı masını İstemenin Türk camlasnı en esaslı bir unsurdan mahrum et- mek demek olduğunu nasl unuttu- ğuna hayret etmemek elden gelmi- HALA H mesleğini hâkimle davacı â- rasma giren tufeyliler mesleği o- larak karilerine arzetmekle yanlış malümat vermiş oluyorlar. Bu gö- rüş tamamiyle hatalıdır. Avukat işi hâkime, haklıya, kanuna ve &- dalete yardım etmekte Avukat cemiyetin bütün hukuki meselele- rile uğraşır. Onun işi yalnız dava- ları takip için mahkemelere gitmek değildir. Davaya takaddüm eden safhalarda ve cemiyetin her gün- kü normal hayatını tanzim ve ida- rede en mühim rolü oynıyan un- surlardan biri de avukattır. Ce miyetin her sahadaki faaliyetinde, fertlerin ve hükmi şahısların yek- diğerlerile olan bütün içtima! mü- nasebetlerinde avukatın rolü ek- sik değildir. Memleketin iktisadi faaliyeti, servet ve refahı getiren bütün faaliyetleri fabrikaları, şir - ketleri, mali münasebetleri mutlak | bir nizam ve canlılık içinde inkişaf asi mi» TAN AVUKATA NEDEN LÜZUM VARDIR? HÜSEYİN CAHİT Yalçının Boş BİR HULYASI Ge Yazan: sexxx, ; Avukat Hamdi Halim Mayatürk İkrar edebilmek için her şeyden evvel kanunlarla, hukuki mevzuhatla mutlak bir mütabakata mazhar ol. mak ihtiyacındadır. Işte bu müta- bakatı temine çalışan ve bütün iç- ©mal hayatta kanununu ve adale- tin meriyetine yardım eden unsur 45! Ass medeni dünya böyle anlamıştır. Ve Türkiye Cümhuriyeti de bu anlayışı mem. leketine (o sokmuştur. Avukatlık mesleğinin hedefi ve mahiyeti hak- kmda Paris Hukuk Fakültesi pro. fesörlerlerinden birinin fikirlerile iştihat edeceğim: “ Avukatirk umum! bir hizme - tin ifası maksadile tesis edilmiş bir meslektir. Avukatlar adaletin idaresine iştirak etmişlerdir. On- ların rolleri v. neti vücutleri budur. Kanun bir taraftan; işleri mahkemeye düşenlere iffet ve İsti- kamet sahibi olan emin kimseleri müşavir yapmak, .diğer taraftan ds mahkemelere arzedilen davalar hakkmda selâhiyettar kimseler tâ rafından “kanun - hükümlerinin şerh veizah suretile hâkimlerin tenvir edilmesini temin etmek is- temiştitr, Ve bu maksatla da avu- katlık milessesesini ihdaş etmiş - tir. Bu süretle avukat kanunların en iyi bir şekilde tatbik edilmesini ve emin bir adaletin meydana gel- mesini temine hizmet etmektedir. Eğer bu mesleğe hâkim olan esaslı kaidelere bakılacak olursa bunla - rm herbirinin umuma ait bir hiz- mette bulunmak ve bu hizmetin za ruretlerine uymak mülâhazalarmm €n başta geldiği görülecektir. Bu Kasımpaşada kitap ve kmtasiyetİ » H. Ozcan yazıyor “— Denizyolları idaresi (bütün (hatlarda yolcu navlunları için yüz İde 40. 50 tenzilât yapacağını ilân etmiştir. Karadenizden başka bütün hatlarda tenzilât yapıldığı halde B4 râdeniz halkı böyle bir ucuzlayıştan faydalanmadı, Acaba sebebi nedir? Denizyolları idaresi, Karadeiz hat- tında evvelce tenzilât yaptığı için bu defa ona lüzum görmemiştir. . Tramvay Kapıları Kapalı Tututlmalı Feriköyde, Bozkurt caddesinde mü tekait B. Adil yazıyor: “— Gazetelerde okuduğuma göre, bundan böyle tramvay arabalarının ön kapıları vatmanlar ve arka kapi- lari da biletçiler tarafından kapattı rılacakmış, Bu kapıların hangi kapı lar olduğu tasrih edilmiyor. Dış de- mir parmaklıklı kapılar mı, yoksa iç camekün kapıları mı? Biliyorsunuz ki, kış mevsimlerinde İstanbulda hüküm stiren grip hasta- lığma en ziyade tramvaylar sebebi - yet vermektedirler, Ön ve arka es- mekân kapıları açık bırakılır, cere yan içinde kalan halk te hastalanır ve bu suretle memlekete yayılır. Şu halde, bu tramvay kapıları hak esaslardan çıkan iki netice vardır: 1 — Avukatlığın kaideleri hiçbir zaman avukatların hususi menfa- lerini temin maksadiyle tesis olun- mamıştır. Vâkıa bu kaideler neti. cede avukatlara da menfaat temin ediyor. Fakat bu menfaatlar iyi semerelerini bütün vatandaşlara tahsin ederken bu arada bu mües. seseleri bilfiil idare edenlerin de bu semerelerden istifade etmelerinin pek tabil olmasından ileri gelmek. tedir. “2 — Daya sahiplerinin husust menfnatleri hiçbir zaman bir ayu- katın mesleki vazifelerinin hudu. dunu tayin edemez. Bu vazifeler arasmda muarız taralın meşru menfaatlerinin nazarı dikkate alın ması mükellefiyeti de vardır. İşte bunun içindir ki mesleki kaideler avukata kendi müvekkilinin tesi - rinden azade ve müstakil kalması- ni emreylemektedir. Kİ Kİ ir kelime ile; avukatlık mes leğinin ruhunu iyice anla - mak 'için'bu mesleğin hak ve ada- etin ulvi menfaati için çalıştığını hatırlamak Jizımdır. Avukatın hâk ları ve vazifeleri, adli hidematı u- mumiyenin hüsnü idaresini temin etmek mülâhazalarma göre tayin olunmuşlardır. Avukatım vazifele- Fİ, kanuni mükellefiyetlerâir. Ka- nunun vatandaşlara tahmil ettiği vâsilik, askerlik. gibi vazifelerin mahiyeti ne ise muhtaç bir adamm müdafaasını deruhte eden avuka- tn vuzifesindeki mahiyet te odur. Avukatın hakları ise; hususi bir hak olmaktan ziyade amme huku- kmda eğer kati bir karar vermek 8- rifesinde bulunuyorsak, bunu bütün kapılara teşmil edilmesi için alâka - darların nazarı dikkatini çekmenizi | dilerim.,, . Zileli Gençler Bnado İstiyorlar Zile ortamektebi talebelerinden H. Yılmaz, V. Erkin ile Halkevi üyele- rinden Z. Yöktirür ve A, Yürek yazı- yorlar: “— Birçok vilâyetlerimizde, hattâ kazalarımızda bile bando kolları ku- rulduğunu ve bü teşekküllerin bele- diyeler tarafından İdare edildiğini okuyoruz, Bizim belediyemizin de 10 - 15 parçalık bando âletleri var- İdir, Fakat bu âletler, ambarda bekle | ölmektedir. Tüm ve kor bandola- rından terhis edilmiş gençlerle kaza- mızda da bir bando teşkili pek mlim- kündür. Halk için bir ihtiyaç olan müzik, kasabada pek kolay temin edilebilir, Kaymakamımızın, Halkevi ve bele- diye relslerimizin nazarı dikkatini çe- keriz,, . . Türk Borcu Tahvilleri | Okuyucularımızdan B. Mustafaya: *“—'Türk borcu tahvilleri hakkında kunun verdiği bir vazife ve İmti - yazdır.,, (1) LE A # şte medeni dünyanm avu- İ katlık mesleğinin hedefi ve mahiyeti hakkındaki anlayışı budur. Ve bizim Nisan 1924 tarihli avukatlık kanunumuzun mesnedi de bu anlayıştan başka bir şey de- ğildir, Şimdi bu hedef ve mahiyeti haiz bulunan bir mesleğin ortadan kalkması nasıl tasavvur edilebilir? Avukatlığı ortadan kaldırmak demek memleketi; hukuki ve adli fauliyeti için vücudu zaruri olan bir unsurdan mahrum bırakmak demektir. Bundan adalet tamami- le zarar görür. Yevmi bir gazete- nin sütunları bu mevzuu daha faz- in tafsile müsait (değildir. Onun İçin bu hususta fazla izaha- yanın her yerinde kabul edilen ve tarbik edilmekte bulunan muha - keme usulü sistemi adaletin, hak- kın, kanunun temini için yegâne z:mandır. Bu 8istem uzun tecrü - belerden ve hayatm vakslarından çıkan neticelerin, kanaatlerin mah sulüdür. İşte bu sistem avukatsız işliye- mez. Ve bunun içindir ki medeni dünyanın her yerinde avukatlık mesleği vardır, Ve bunu kanun hi- maye eylemektedir. yin Cahide istediği gibi sosyetayi avukatlıktan kur- tamak demek onu hukukun tatbi- katı, kanunların infazı ve hak ve adaletin temini için vücudu zaruri telâkki edilen böyle bir yardımdan mahrum etmek demektir. Hüseyin Çahit, avukatı, hâkime fikirlerini anlatmak istiyen bir da- vatınm tercümanı olarak kabul &- diyor. Ve vazifesinin de iltizam et- tiği tarafı haklı çıkarmaktan fba- ret olduğunu zânnediyor. İşte kön- disinin hatası buradadır. Avukat. lığın ne hedefi ve ne de mahiyeti ile asla uygun düşmiyen böyle bir yanlış kanaatla yola çıktığı içindir ki (boş hülya) da bulunuyor. (1) Avukatlık mesleği — Traltö de la professlon d'avocat, Tabı 1928. Sahife 15 - 16. OKUYUCU MEKTUPLARI Karadeniz tarifesinde tenzilât yapılmadı yazdığınız mektubu tetkik ettik, DÜ. şünceleriniz (odoğrudur. Ancak bu tahvillerin piyasa kıymetinden İdaha fazlaya yükseltilmesine imkân yoktur... “ İ Maliye Dairelerinde Teftişler Konyadan Ahmet Kemal imzasile yazılıyor: Maliyede şube ve kısım müdürleri, o kadar çotur ki, bunların hangisinin teftişe salâhiyetli olduğu belli değil- dir. Yeni kontrol teşkilâtı kurulduk- tan sonra işler biraz daha hafiflemiş olmakla beraber, bir maliye memuru, kendisin! hangi Amirin teftiş edebile- İ ceğini tayin edemez. Maliye Vekâleti- nin yeni bir telimatname hazırlamak ta olduğunu duyuyorum. doğru mu- dur?,, Teftiş işleri üzerinde Maliye Vekâ leti yeni bir karar vermiştir, Bu kara takalarındaki kontrol omemurlarile tahsildarları ve mülhak kazalarm mu amelelerini teftiş edebileceklerdir. Defterdarlar, tahsil dairelerini teftiş etmiyeceklerdir Yalnız yeni tayin edilen defterdar lar, defterdarlığa bağlı kazaların mu İ amelelerini yakmdan görüp bir fikir edinmek içi nteftişe çıkabileceklerdir. Ta göre, tahsil müdür ve şefleri, mun | Okuyucu Makaleleri İstanbula Bir Veremli- ler Çiftliği Lâzım Halkı korkunç ,“Verem,, den kur - İtarmak için alınacak tedbirler hakkın da “TAN,, da çıkan yazıları okumuş tum. Fikirlerimi söylemeden evvel bildireyim ki, Verem mücadelesinde muvaffak olmak için birinci tedbir, dispanserlerin kapısını kapamaktır. 'Tasavvur ediniz ki, birinci derece- de veremli bir hasta uzun bir yolcu- luktan sonra Eyüp ve yahut Cağaloğ lu verem dispanserine gidecektir, O- rada kendisine hayat umacaktır. Sa- atlerce nöbet bekliyecek, en nihayet sırası gelecek, muayene olacak, balga ma bakılacak, lüzum görülürse, rönt gene de girecek ve birçok defterlere ismi geçtikten sonra eline öksürüğü- nü kesmek için birkaç paket toz ve - rilecektir. Bundan ne fayda beklenir? Hangi doktorun temiz vicdanı bu hastaya bir iyilik yaptığından do- layı müsterih olabilir? Sanatoryom- ların faydaları inkâr olunamaz. Fa « kat Heybeli Adanın iki yüz, Erenkö- yünün elli yataklı sanatoryumu bir milyon nüfuslu İstanbul ahalisine ki yarısmdan fazlasmın pa: hastalar olduğunu unut: kirlere gelince yine Sira ve » lemeklâzm! . , Veremlilere söylüyorum: Kati bir verem aşısı keşfolununcıya kadar ve- rilecek öksürük haplarma, kuvvet i- Uçlarma itimat etmeyiniz. Cebinizde beş on küruş paranız varsa havası su Yu güzel ve mutedil bir köye gidiniz. Canmızın istediğini iz, Çok uy» ku, az düşünce... İlâçlar muvakkaten uyutmak ve teselli etmek içindir. Bu | hastal öldürecek bir i- Miç heniz keşfolunmamıştır. Halkm bol yemesi için gıdaları ucuzlat- makçarelerini arıyalım. Dünyada en az et yiyen insanlar biziz İnşaat şir - ketleri yapalım. Teneke mahalleleri. ni yıkalım. Ahaliye ucuz sıhhi mes- kenler gösterelim. Çalışma saatlerini tahdit edelim. Verem hakkında kon- feransler verelim, Profesör doktorla rn bile verecekleri haplardan ilâçlar dan kati deva beklemenin Yanlış bir yol olduğunu halka öğretelim. Bana kalırsa her vilâyet ve hattâ her kazada bütçelere göre; büyük ve yahut küçük veremliler çiftliği yap - malıdır. Burada küçük küçük pavyon lar, güzel badanalı temiz odalar vücü da getirmelidir. Hastalarm cinslerine amıflarma göre taksim etmeli, çiftlik içinde, süt, yoğurt, tavuk, yumurta, sebze ve meyva bulundurulmalı, has leri göstermelidir benim. hesabıma göre, herhalde bir hasta - nm böyle bir çiftlikte hissesine düşo- cek yevmiye masraf elli kuruşu teca vüz etmiyecektir. Çünkü ihtiyarlar İnam bir kısmını çiftlik temin edecek « İtir. Şimdiki halde İstanbul ahalisi f- İçin hiç olmazsa bin hasta istiap ode- İ cek bir verem çiftliği lâzımdır. Dr. Kâmil bet bek ... Sanatoryom İhtiyacımız Umumi harp, felâketlerie beraber sefaleti getirdi. Sefalet hastalıkları nun en mühlmmi veremdir ve İsmi bile korkunçtur. Birçok yurttaşları mız hastalığın Aârazını hissettikleri za man, kendilerinde çok tütün içmek neticesi nefes darlığı olduğunu, fiyev rin ısıtmadan geldiğini sanırlar, Bir de bu âfetle müçadele eden öispan- serler ve sanatoryomlar Za başta Sıhhat Bakanlığının Heybelia- da halk sanatöryomu, Yakacıkta Dok tor B. Ihsan Rifatm tıbbi kontrolü altındaki sanatoryorı gelir. Erenköy Kızılay aanatoryomu, Büyükada Mu- sa Kâzım sanatoryomu, Burgazada” sında Dr. Medeni sanatoryomu, Kül tür Bakanlığınm Validebağı Prevan» toryomunda geniş bir sahada İnşa ettirmekte olduğu sanatoryom, Cer- rahpaşa Dr. Neşet Ömer verem pav- yonu, Haydarpaşa emrazı entâniye hastanesi, tüberküloz tedavisine has- redilmiştir. Ingiltere ve Fransada tüberkülora' karşı müthiş mücadele açılmıştır. Ha tırımda kaldığna göre, Fransada kırk küsur milyon nüfus için 700 sanatoryom vardır. Avrupa ve Ameri kada bazı hayır sever zenginler ser- vetlerinin bir kısmmı yurttaşların bu âfetten kurtamak için sanator « yomlar açtırıyorlar, Bizim de her vi Jâyetimizde birer sanatoryom bulun- ması lâzımdır.,, Ahmet İhsan Kılıç

Bu sayıdan diğer sayfalar: