3 Haziran 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

3 Haziran 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TAN — 3.6.0837 Windsor Dükü Madam Sipson (Başı 1 incide) bölgelerde salâhiyettar mahalli kilise Kamutayda Dünkü Müzakereler Birçok hatipler söz aldı. Sıhhive > | lâhiyeti yoktur. Vekili mühim bevanatta bulundu :—.. teklif ettim,, diyor Cande, 2 (A.A) — Salâhiyeti yal ” niz kendi hududuna şamil bulunan Tâ (Başı 1 inelde) icuk bakımı mektebidir. Doğan çocuk. | bip Jardine, izdivacm dini mera B. Galip Pekel, zabıtanm hususi va lârı yaşatmak ve onlar arasındaki ğ- | Yapmıya rahibin salâhiyeti olmadığı * zifesini adli ve idari kısımlara ayrı- lüm vakalarının önüne geçerek nü - lacak ayrı zabıta kuvvetlerinin iş sa. fusumuzu çoğaltarak çoğaltmak isti- halarını ve askeri zabıta olmıyan yer yorsak bu mektep te muhakkak ku- j r nı bildiren Fuham Peskaposunun b yanatından malümat alınca tereddüt” #üz ve hayret etmeksizin şu beyanat” İerdeki hususiyeti anlatarak arada ih tilâf olduğunu ve bu maddenin tekrar dahiliye encümenine havale edilmesi. nı istedi. Adliye Vekâleti siyasl müs teşarı B. Salâh Yargı da lâyiha enci İN mende görüşülürken bu madde üzerin de durulduğunu vekillerin de hazr bulunduğunu, binaenaleyh bu ihtilâ fn yeniden tetkik edilmesi faydalı 0- lacağını söyledi, Salih Yargıdan sonra Falk Özta - rak, Abdülhak Firat bu mevzu üzerin de söz aldılar. Maddenin dahiliye en. ye gönderilmesi kararlaşlırıl. On beşinci madde görüşülürken Ga lip Pekel, kazalardaki 45 lira maaşlı İN emniyet âmirleri ile ayni maaşı alar K kaymakamların biribirine karşı disip İĞ lin tatbikatında güçlük çıkabileceğini İN söyledi. Raif Karadeniz, kazalarda İN emniyet âmirinden başka mal müdü. İĞ rü ile müddelumuminin de bu maaşi | aldıklarını söyliyerek cevap verdi. Mektep görmiyen polisler Polis mektebi ve enstitü görmemiş polisler hakkmdaki madde okunurken Berç Türer düşüncelerini söyledi. Mesleklerinde ihtisas sahibi olan fa- kat mektep görmemiş olan memurla Tın terfiine mâni olunmamasını mü- dafaa etti, Raif Karadeniz şu cevabı verdi. “— Arkadaşım, hiç tahsil görmi - yen, fakat meslekten yetişen insanla. Tın da yüksek derecelere kadar çık. masmı teklif ediyor. Bunlar için ây- rica ahkâm konmuş, hakları gözetil miştir. Bunlar müfettişliğe Okadar İM çıkmaktadırlar. 70 liraya kâdar asli many alabilecekleridir, artık daha yu. karı dereceler için âli tahsil görmüş ve mesleklerinde mütehassis olan kim © geler getirilmelidir, aksi takdirde bu Kİ meslek cazipolmaz.., Bayan Nakiyenin teklifi Mektep mezunu olmıyan polislerin terfi edememeleri hakkındaki madde M Üzerine Bayan Nakiye şu mütaleada Ki bulundu: MW © Dahiliye enetimeni, 58 mer mad Wide hududunun da bundan sonra mes- Wleğe intisap edenlere teşmil edilmesi İtibariyle geniş olduğunu anlamış ve #lâyihadan çıkarmıştır. Büyük lütufkârlik eseri olan bütçe | encilmeninin maaşları 20 liraya çrkar. Mi dığı şükranla zikrederim, Fakat ve. $rilen ne olursa olsun, verildiği zaman W başka bir şeyin verilmiyeceğini söyle İmek, onun kıymetini azaltmak olur.,, MN Bayan Nakiyenin teklifi mecliste şiddetli bir münakaşaya yol açtı. Ra- İÜ Karadeniz, bu teklife cevap verdi. İÜ tümü Kitapcı. Ziya Gevher söz aldı. Milar, Bayan Nakiyenin teklifini müda. Wifan ettiler. © Raif Karadeniz şunları söyledi: * — Fakat bu vaziyette bulunanlar, yalnız polisler değildir. Jandarmalar #ve diğer memurlar da vardır. Ne ya- balım? Devlet memurlarından hepsi. ine ayni muameleyi yapmak zarureti, İpolis memurları hakkında bizi bu tür. MU harekete iebar etmiştir. Polis me- Kimurları beni affetsinler! Eğer memur i ıı da düşünebilecek vaziyetini i söylesinler yapalım.,, İ Ziya Gevher, bütçede hâsıl olacak Kifarkı sordu, Raif Karadeniz hesabını j olarak bilmemekle beraber 50.60 Mibih lira arasında bir yekün tutacağını Wsöyledi. Hüsnü Kitapçı, Beyan Naki. iye ile ayni fikirde olduğunu, terfi et- ( #irilmiyen memurların vazifelerinden Boğuyacaklarını, bunların ekserisinin Goluk çocuk sahibi olduklarını ilâve etti. i 150 bin lira © Hükümetin teklif kanun lâyihası - #nm Barem kanununun esaslı hüküm- İlerini değiştirdiğini söyliyen B. Ka- #adeniz dedi ki: 6 « Emekdar olan polin memurla. | Fma bir zam yapılmaması zaruretini müdafaa mecburiyetinde kaldım, ken Bilerinden yine af dilerim! Şimdi em. niyet umum müdürü ile görüştüm. Al #ığım yeni izahata göre, Bayan Naki» 1 <1 ARANIR önemle | | VEE RAS h Li B. Ziya Gevher derhal bütçeye 150 bin lira koymak mecburiyetinde kalacağız.,, Otomatik maaş zammı Şükrü Yaş, bir had dahilinde bü mı yapılmasını, binaenaleyh encü - mende bir daha konuşulmasmı is - tedi, Bayan Nakiye takririnin esâs « larını yeniden anlattı, Mustafa Şeref, encümende devlet memurlarının maaşlarının tevhit ve tadadma dair bir kanun projesi bu - lunduğunu bu proje ile 53 milyon Ji- ra tutan memur maaşların 75 mil. yona çıkarıldığını söyledi ve şunları ilâve etti: “— Bu yardım kanunu yalnız po - lisler için değildir. Adliyede bulunan lar adliyede, posta ve telgrafta vedi ğer devlet vazaifinde bulunanlar da bundan istifade edeceklerdir. “Lütfen müsaade -buyurun.da. o kanun huzu- runuza geldiği zaman zamların yekü nunu o zamön söyliyelim. Onu gör - dükten sonra yine kararı alır ve po Tieleri refaha kavuştururuz.,, Ziya gevher, bütçe encümeni rel- sine de itiraz etti: “— O kanunu kabul edecek miyiz, o meçhuldür. Dedi, Biz musyyen bir zam yapalım. Siz o kanunu yine tas- hih ediniz. Ben kimseye söylemiyo rüm. Mustafa Şeref te: bunun için getirt mek İstemem. demek istiyorum ki, yapacağınız tasarrufu 60 bin liradan değil, milyonlardan arayın, Bizim İşi- miz milyonlar işidir, Ücretlerden ara ym, bareml tetkik edecekseniz ücret- | leri biran evvel halledeceğiz 4) Nerede Saracoğlu, nerede baremin | sahibi?... Ve siz hangi baremden bah sediyorsunuz. Rica ederim, Kabul 8 - | din. 60 bin lira hir şey değildir, bu ço cuklar için... (Bravo sesleri). Bundan sonra Raif Karadeniz, bu| mülâhazaya cevap verdi, Burada gös terdiği 150 bin Ilra üzerindeki hassa | siyeti kendisine tevdi edilen bütün iş| lerde de gösterdiğini söyledi. Telsiz kanunu görüşülürken Polis kanunundan sonra posta, tel graf ve telefon idaresi teşkilât ve va» zifeleri hakkmdaki 2822 numaralı kayuna ek olan proje ile sanayii teş vik kanununun 30 ve 36 mcı maddele rinin tadili ve telsiz kanununu değiş tiren proje ile telsiz kanunu projele - rinin müzakeresine başlandı. Herhangi neviden olursa olsun tel siz tesisatının devletin umumi ve as- keri emniyet ve âssyişinin gerektirdi ği halde ferdi, mmtakavi veya umu- mi olmak üzere Vekiller Heyeti kara rına dayanarak yapılacak talep üze- rine bunları faaliyetten kaldırmıyan | veya istenildiği zaman muvakkaten | hükümete vermiyenler hakkındaki madde konuşulurken Refik İnce hiç bir kanunun teşkilâtı esasiye kanu - nile anlaşmazlık halinde olmaması esasmâ işaret etti. Şunları söyledi: “— Bu maddedeki icra vekilleri - nin emniyet ve âsayişi mevzuu bah- solduğu zaman mintakavi şekilde ve ya umümi şekilde tedbir almak kay- dini muvafık bulurum. Fakat ferde taallâk ettiği zaman bu ferdi efkârı umumiye nazarında radyo kullanmı yacak kadar vatana müzir olarak it- tün polisler için otomatik maaş zam | B. Osman Şevki Uludağ hiyeti yoktur.,, dedi, B. Fuat (Hrzurum) da, adliye en- cümeninde bu madde görüşülürken ferdi kaydinin anayasaya muhalif ol madığı neticesine varıldığını söyle - di ve dedi ki: “— Bazı ahval ve harekât vardır kİ, Kanunun suç olarak tesbit ettiği çerçeve içine girmez. Fakat devletin umumi emniyetini muhafaza eden iç va kuvveti, devletin emaniyetinin istil pre ettiği halleri yakmdan takip e- Bir adamda bir radyo makinesi bu- « İlunmaktadır. Bu, emniyete muhalif telâkki edildiği takdirde onun elin - den makineyi almak doğru tedbirdir. Tatbikatta vatandaşların hukukunu ihlâl etmek mevzuubahs olmıyacak - | tr. Çünkü bu salâhiyeti, tatbik mev- klinde bulunan ufak makamlara bı - rakmış değiliz. Tıp Fakültesi projesi Telsiz kanununun eski maddelerinin | kabulünden sonra Ankarada bir tıp fakültesi tesisi hakkmdeki projenin görüşülmesine başlandı. Bundan 900 sene evvel 1307 sene- sinde bir haziran ayında büyük Türk tıp âlimi İbnisinanm öldüğünü anla - tan doktor Osman Şevki Uludağ: “.— Ankara tıp fakültesi, dedi, bi yük İbnisinann ölümünün 900 ün - ci devir senesinde kurulmuş oluyor. İ Şu halde kurulacak olan fakültenin mânalarmdan birisi de onun ölümü- nün senei devriyesinde onun nâmma bir âbide dikmek gibi bir mâna taşi- yor. Türk tıbba, tababete her devir. de ehemmiyet vermiştir.,, Büyük bir eser Yükselen milletlerin tarihinde & « niversitelerin ne mühim bir mevki tuttuğunu işaret eden doktor Hasan Vasıf; “— Arkadaşlar dedi, muvaffak hü kümetin bü işi başarmak hususunda ki gayretlerinden muvaffakıyetlerin. den çok haz duyar, kıymetli vekilimi zi ayrıca tebrik ederim. Fakültenin açılmasma daha 3-5 sene var. Bu müddet zarfmda memleketin evlât - lart arasından hoca yetiştirmek ça resini aramalıyız... İstanbul Fakültesinin eksikleri ham etmive icra kuvvetinin aslâ salâ Yeni faktilte açıldığı zaman, İstan. Sıhhiye Vekilimiz B. Refik Saydam buldaki fakültenin eksik taraflarının tamamlanmasını temenni eden Hik - met Bâyur, İstanbul tup fakültesi ek- sikleri üzerinde bilhassa durdu ve ez cümle şunları söyledi: “ — Meselâ, dedi, Cerrahpaşanm hariciyesini ele alalım, oradaki profe #örün şikâyeti şu idi: Buradaki ya - İtek miktarı Avrupa fakültelerinin içinde en azdır. Biz yalnız ameliyat | esnasında talebeyi kliniğe sokuyoruz. Halbuki esas olan ameliyat değildir. Dediğim gibi bu büyük eksikliktir. Sonra buradaki yatağın miktarı da iki misline çıkarılmalıdır. Senelerden beri yatak adedi öylece kalmıştır. Kli niğin teşkilâtı çok bozuktur. Haseki deki doğüm kısmını ele alalım, Acına. cak vaziyettedir. Bunun gibi yüzlerce misaller varılır... Hiç » kimse «bunları Aİ dalezip- odamea. — Kanmatim yüdun bir? bir yeni fakülte açıldığı vakit, mev - cut olan fakültenin de eksikleri ta- mamlanmalıdir. İstanbuldaki tip fakültesini Maarif Vekâleti idare ederken Ankarada açı. lacak olanı Sıhhıye vekâletinin idare etmesini bir garip iş olarak telâkki eden hatip, bunun mahzurları bulun- duğunu ve gençliğin müteaddit sis - temlerle terbiyesinin zararlı olduğu- nu söyledi. Cümhuriyetten sonra Türk Tıbbı Türk kızlarına doktor olmak hak- kmı vermek için çetin milcadeleler ya panlarâ minnetlerini bildiren doktor Bayan Fatma Memik, 'Türk doktor- Yuğunun ancak cümhuriyetten sonra canlandığını söyliyerek dedi ki: «, - Şeneden seneye çoğalan ve tat- bikatta kendilerinin beklediği evsafı haiz dokter yetistirebilmeyi temin et- meği, hattâ köylere kadar doktorlar göndereceğini vadeden Sihhat vekili- mize teşekkür ederim.,, Şefe ve rejime şükran Akırkapıda e#ki Lubbiyenin viran çatıları altında bin bir mahrumiyet içinde yetişen Türk doktorluğunun kahramanca mücadelelerini hatırla tan doktor Mitat Alltok, bugünkü genç tıbbiyelilerin meslek tahsili ya- nında Atatürk Inkılâbımı, tarihini ya- sadıklarını söyledi ve dedi ki. «,- Bu kanunla inkılâp merkezi - mizde ikinci bir UP faktltesi kuru yoruz. Yeni bir inlelâp ocağının kur rulduğuna şehit oluyorum, Yine bir | gün gelecektir kl, belki Sıvasta, belki Vanda dahi üçüncü bir fakültenin a- çılmasına ihtiyaç olacaktır. Bu vesi- le ile Ulu Şefimiz Atatlirke ve İsmet İnönü hükümetine bütün varlığımla en derin şükranlarımı sunarım... Hastabakıcılar meselesi Iyi şartlarla çalışan hastanelerimi- ze doktorlara bir Yardımcı ve ıstırap içindeki hastanm şefkatli bir hemşi- resi olacak hastabaktcrlarımızın az olduğunu söyliyen Bayan Huriye, Kr. zlaym Istanbuldaki hastabaktet mek- tebinde çok sz hastabakıcı yetiştiği- ni, bunların çalışmadığı yerlerde boş. luklarının hissedildiğini anlattı ve: “ — Geçen sene Kızılay kongresin- de, dedi, Sayın Vekil, Ankarada bir hastabakıcı mektebi açılacağını va - detmişlerdi? Acaba bize bu hususta bir müjde vermezler mi? Bir boşlü. ğu daha söylemek isterim. Bu da ço- j İbuçuk sene sürecek bir müddet zar - rulmalıdır, Sıhhiye Vekilinin cevabı Kürsüye gelen Sıhhiye vekili Refik Saydam, Hasan Vasıfım sözlerine c6- vap vererek dedi ki: “Arkadaşım Hasan Vasıf, Üç, üç $ında bunlar hocalarmı yetiştire - lim, buyurdular, hatırlarsınız, bu 86- ne sıhhat bütçesi müzakere edilirken nazarı dikkatinizi celbetmiştir. senede yedi, sekiz kişinin Avrupaya vönderilmesi için lâzım gelen tahsisat bütçemize konmuştur. Diğer on, on İ- ki kısımdan mürekkep bir tıp fakül)- tesi gibi büyük meseleleri vücude ge tirmek bir xaman meselesidir. Eelki üç buçuk sene sürecektir. Bu müdde- ti kaybetmemek için bu seneden iti- baren İstanbul Tıp talebe yurduna bir misli fazla talebe almması için bütçe. mize lâzım gelen tahsisatı koyduk. Bu münasebetle üç sene sonra bura- da mektep açılmca üç smıfı birden #orha! faalivete geçecektir.,, ”Tedriste, nazariyede ikilik yoktur.,, B. Refik Saydam, bundan #onra Hikmet Bâyur'un sözlerine cevap ver di. Istanbul Tıp fakültesinde nazari tedrisatın muayyen zamanlarda ya - pıldığını ve bitirildiğin!, İstanbul fa- kültesindeki noksanların yakında ta- mamlanacağını söyledi, Vekil bundan sonra dedi ki: “— Eğer bugünkü tıp faktiltesini Sıhhiye Vekâletine merbut olarak ya pıyorsak bu garabet değildir. Sırf memleketin muhtaç olduğu ve huzu- runuszda, has. giln talman ettiğim. geni luğu giderecek şekilde bu memleke - tin kütlesine halima hizmet ede bilecek kabiliyette ve bütün bu ihti - yaçları yakmadan gören vekâletin kon troll altında ve hiç bir zaman kendi lerinin bahsettikleri gibi tedriste, nazariyede ikilik değil, hepsi bir yol dan yürümek üzere -İstanbuldaki fa- kültede ayni zamanda yürümiye baş lamıştır. - Bir ikinci tıp fakültesinin açılması isteniyor. "İki terbiye sistemi yoktur,, Ankarada açılacak olan tıp fakülte sine biz bugün hastanenin civarmda bütün vesaitimizi vererek açıyorsak yarm Ankara üniversitesinin bir par çası olarak maarif vekâletine geçmi yeceğini söylemiyoruz. Böyle bir şe- yimiz yoktur. Bittabi Üniversitenin bir parçası olarak o da lâzımgelen makam nere- esi ise, Ankarada hukuku adliye ve- kületine, mütemadi bir surette kendi sine İlzrm olan hakimi yetiştirmek için çalışıyor. Fena bir usul değil Çünkü nihayet memleketin muhtaç olduğu anssırı ele geçirmek İçin onu kendi menfaatine yine bu memleke » tin halkı için çalıştrmak fzre uğra- gıyor, Bunun garabeti acaipliği nere- sinde? kendileri bu hususta çok na- zari dilşünüyorlar. Bendeniz buna iştirak etmiyorum. İki terbiye sistemi yoktur. Tıp tah silinde Ankarada a dan z kadar öğ- retecek olan bir tıb tahallini gözö - nünde tutuyoruz. Bu fakültenin teş- kilât kanunu, 989 senesi bütçesinin nihayetine kadar huzuru elinize gele cektir. O vakit müzakere edilirken münakaşa edilebilir, Bir müstemleke bahsi geçti. Bun - dan bir şey anlamadım. Binaenaleyh Ankarada yapılacak, sıhhat vekâleti- ne merbut olacak fakültenin müstem leke İle ne alâkası var? Anliyama dım, Hikmet Bayur tekrar kürsüde Sıhhiye Vekilimizden sonra B. Hik met Bayur tekrar söz ald. Maksadı- nin yeni fektllte açıldığı zaman mev- cut fakültenin mütekâmil bir hale ge tirilmesi olduğunu, esbabı mucibeyi okuduğunu söyledi ve: “.— İstanbuldaki maarifin, Ankara daki Sıhhat Vekâletinin idaresinde kaldıkça, ikilik olmıyacağı kanaati bana gelmez, Bazı işlerin başında bu tı, | tü ta bulunmuştur: “Evet, bu merasimi yapmayı kendi. liğimden teklif ettim. Hiçbir müss8* de İstemedim. Ve verilecek bir müs8” ade de yoktur. Hiçbir dini makam 18 istişarede de bulunmadım. Yalnız vi” danımla istişarede bulundum. Dük dü şesin dini merasimin yapılmasını İ& rarla arzu ettiklerini biliyordum, B3 vazifeyi yapmak istediğim zamsf ük bunu kabul etti.,, bir kere söylüyorum bu teklifi kendim yaptı İşte bu kadar,,, (Başı 1 incide) İtalya ve Almanya Fİ tasvip ile beraber Almanya ve ” talya tarafımdan vücude getiriler âdetlerin kök salmaması lehinde ©İ 'duklarını anlatıyorlar. Roma gazetelerinden Popolo de R& ma, Almanya ile Italyanm tatmin © dilmesi lâzım geldiğini yazıyor. Moskovnda çıkan İzvestia'ya gör? Alman müdahalecileri Milletler O€” miyeti Konseyinin açık şehirleri bombardıman edilmesini takbih edeğ kararına derhal cevap verdiler ve meriayı bombardrman ettiler ve bU” nu Konseyin dağıldığı sırada yapti lar. İzvestia, İtalya ve Alman mW” rahhaslarmn ademi müdahaleden 89 rılmalarnı bir nümayiş sayarak bU” nun gizliden gizliye yapılan bir işi çığa vurmaktan ibaret olduğunu 8 latıyor. Ve “Bu. ateşle tehlikeli Dİ” ayran dik rakıya ninem de İİ yetle tehdit eden biz hgrekettirim di” yor. Cephelerde son vaziyet Bask cephesinde hiçbir mühim 195 beddül vuku bulmamıştır. Mi cephesinde Lagranzoyu muhasar& © den âsiler takviye edilerek tasrru geçmişler, hükümet kuvvetleri me“ kilerini değiştirmiye mecbur olmu?” lardır. General Miaja, Lagranja s8“ yının alt katmı pazartesi günü işgel ve Salı günü tahliye ettiğini söy! ” miştir. Asilerin Üniversite de yaptıkları bir taarruz da boşa Ş—- miştir, Anarşistlerden bir heyet Ne” İ hükümetine müzaheret edeceğini İdirmiştir. Cerbere köprüsü üni bir makine taşıyan bir İtalyan te” ğ olunmuştur, İspanya hükümeti mi müdahale komitesine bir prof notası gönderiye karar vermiştir” amam di.,, dedi. Bunun üzerine tekrar Refik dam söz aldı: ”Noktai nazarlarımız biribirine uymuyor,, “— Hikmet Bayur li noktai nazarile nokta nazarı birine uymıyabilir. Tatbikatta vi düştüğümüz her hangi bir ih olmamıştır. Kendilerinin bu husuftt herhangi bir fikirlerini kabul eti değilim, Ikincisi vaktile Haseki hastane de bir profesör bir yatakta iki yi nin yattığından bahsetmiş, e hastane kapısının önüne gelmiş ve hiçbir vasıtası olmıyan bir kadını herhangi bir geçici hastalığı yer yok” sa, bir yatakta yatırabilirsiniz se emri ben verdim. Çünkü ağr! e de duran bir kadını sokakta birs' mazdım. Nitekim harbi umurnf tecrübeleri çok yaptık. Iki ka üç kişiyi de yatırdığımız oldü. ensleyh iş içerisinde vesaitin X azamisinden halkı istifade ettir noktai nazarımndayız. Bunu ke! bir vazife biliriz.,, b Vekil daha sonra, hastabak!C dm yetiştirilmesi yolundaki 68! er lardan bahsetti, bu yolda hirleri anlattı ve gözleri alkış karşılandı. sail a u © say” , Sonra maddelere geçildi, bul edildi. Meclis yarm saat Tundum. Müşahedelerim bunu göster toplanacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: