23 Haziran 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

23 Haziran 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

23-6 - 987 “VALİ - HÜSEYİN CAHİT DAVASI SERT MUNAKASALARA YOL ACTI Dünkü Celsede Müdafaalarını p Ya ki Taraf parlarken Sert Hücumlarda Bulundular (Başı 1 incide) Wtinda belediyenin mânevi şahsiyeti | A8 mündemiçtir. Ayrıca mütaleaya Üzüm yoktur. Burada avukat ile müddeiumumi a- Pasmda kısa bir münakaşa oldu ve im sözü B. Ustündağn şahsi a- Vakatı Refiğe verdi. Avukat Refik, Un bir mukaddimeden sonra, Bay yin Cahidin yüzüne bakarak ve ©hun avukatlığın lüzumsuzluğu hak- ımdaki son yazısma telmih ederek bunları ilâve etti: — Avukatlığın niçin teeğsüs etti- i bilmiyenlere, onun hikmeti vü - Südunu burada öğreteceğim. "Akşamcı,, imzası ve Ceza Hukuku Ve avukat B. Refik, oldukça sert “ilmleler ihtiva eden müdafaasını o- kumıya başladı. Bu cümlelerin Bay Hüseyin Cahidin damarlarından asa- biyat kevilermi geçirdiği, üstadın yüz $izgilerinden pek âlâ okunuyordu. Fa kat avukat Refiğin müdafaası uza - dikça, Hüseyin Cahidin itidali avdet *diyor gibi idi, Avukat Refik, çok u- Yun olan müdafaanamesinde “Ak - ; imzasının ceza hukuku nok- undan mahiyetini tahlil ediyor, Müstear imzanm icabmda hakiki im- X gibi telâkki edilmek lzım gele'- il isbata çalışıyor veavukat, “Bİ. tiken Para!,, başlıklı n Tet Yade ettiğini söyliyerek diyor ki: “Bu satırlar Hüseyin Cahit Yalçı- Min, “Türk ceza kanununun 480 inci Maddesinin hakkmda tatbikini müs- İslzim Yakaret suçunu ika ettikten Bora: “Bana sual soramazsınız, çiln- kü matbuat kanunu böyle hareket e- i diye bir ce- Vap vermek hakkina malik değildir. athuat kanunu kimseye böyle bir Rak vermemiştir. Binaenaleyh müd. İumumilik makammm Hüseyin C İdin hakaret suçunu işlediğini bir İlraftan kabul etmesine mukabil, er taraftan eşhasın hürriyetine kar- # irtikâp edilen hakaret suçundan dolayı matbuat kanununun kendisi- Ri cezadan vareste kıldığı neticesine Yanması vazli kanunun maksa Müz. Bu noktayı mücerret müekkil. İerimizin hukukuna alikası itibarile Ve afivlerile mahkemenin değerli tak- dirine arzeylerim. Binaenaleyh Hüse- Yin Cahit Yalçın mahkeme zabrtla- Yında yazılı ifadelerinde: “Mademki Makalenin altmda Hüseyin Cahit im- Yasi yoktur, sdalet benden hesap 80- Pamaz. Ben, Istanbul belediyesinin mânevi şahsiyetini de ve bunun mesul Telsini de kanunsuz vergi alır diye m etmiş olsam Dile bana ceza ve Pemezsiniz. Çünkü matbuat kanunu! mİ himaye etmiştir. diye kanun! Melce ittihaz etmesi kanunun maksa- dina uymak, matbuat kanununun bah *edilen fıkrasındaki vazil kanunun Bamus aleyhine yapılan suçların mat. atla olsa bile ceralmi adiyeden ad- detmiş olduğu tahakkuk eder. Kanu- Mümüuzun membar olan Italya mevzu- atında da ayni esast görüyoruz.., Kırıcı, Yıkıcı ir Karakter Valinin avukatı B. Refik bir buçuk 4€ siren müdafaasından sonra Sözü Valinin diğer avukatı B. Necati aldı| Ye dedi ki “— Hüseyin Cahit münevverdir. Kendisile görüşülürken çok müteva- Zİ Ve nezih bir insan olduğu intibar u- Yanır. Fakat kalemi eline almca bu üviyeti tamamen değişir. Hususi ha- Yattaki Hüseyin Cahidin tamamen Mddı, mücadeleci, kırıcı ve yıkıcı bir akter arzeder. | İ bi Ruşen Eşrefin o | "Diyorlar ki..., Kitabından Meşrutiyetin ilânından evvel edebi sahadaki kavgaları yalnız edebiyat âleminde akisler yapmakla kalmış ise de meşrutiyetin ilânından sonra mem leketin idaresini eline almış olan bir fırkai siyasiyenin naşiri efkârı vazi- yetinde bulunan TANİNdeki cidalcü- yane yazıları da bugünkü neslin ha- tarındadır, Bü yazıların tesirleri ne olmuştur? Bunun tetkik ve tahlilini burada münakaşa edecek değiliz. Bu- mu tarih yapsın. Biz burada yalnız Hü seyin Cahit Yalçının yazılarında te- barüz eden bu hususiyeti, bu ruhi ha- leti kayrt ile iktifa ediyoruz. Merhum Talât Paşanm: — Cahit muhalif bir fırkaya men- sup olsa İdi, onu atmaktan başka kur tuluş yolu yoktur, dediği mervldir. Bir Liderin kendi fırkasının naşiri efkârı vaziyetinde bulunan bir gaze- tenin sahip ve Başmuharririne karşı «velev lâtife şeklinde de olsa - izhar ettiği bu telâkki ve kanaat, üzerinde tevakkuf eylediğimiz bu ruhi haleti daha fazla tarif ve tavsiften bizi müs. tağni bırakır. Meşrutiyenti ilânmda bir idadi mektebi müdürü olan Hüseyin Cahit, evvelâ İstanbul mebusu oluyor. Bun- dan sonra Meclisi Mebusan birinci-ve- is vekili Düyunu umumiye Osmanlı dâinler vekili, itibarı mili bankası meclisi idare reisliği ile umumi barp esnasında Men'i ihtikâr komisyonu reisliğini nefsinde toplamış görüyo- Tuğ. Tesis ettiği Tanin gazetesini de yük | sek bir bedelle satan bu zat bir feyz ve refaha nail oluyor. O derecedeki Harbiumumi denilen badirenin 80n senesinde Kendisinin mazhar olduğu mevki refahı o zaman intişar eden (Sabah) gâzetesinde (diyorlar ki...) başlığı İle anket yapan bir edibimiz şu cümleler ile tasvir ve ifade etmek tedir: (Kabartma çiçeklerle müzeyyen beyaz tavandaki tunçlardan ve billur. lardan dökülen ışıkların kamaştırdığı merdivenlerde beyaz önlüklü hizmet- çiyi takip ediyorum.. Kenarlarda derin ve rahat maro- ken koltuklar; mermer şömine, kalo- rifer gâyet şık ve koyu renk bir yazı” hâne, ince parkelerin üstüne serili kıy mettar bir öcem halısı ve tablosuz beyaz duvarlarda salkım, salkım elek trik ziysları. Karşımda, yakalığın - dan gerdanı taşan, kırmızı yüzlü, sö- kin bir zat var: Gündüzlinü beldenin maddi işlerile doldurduktan #onrâ, gazete sütunlarma baka baka yeme- ğini hazmeden müreffeh ve müsterih bir ev sahibi...) Bu Hüseyin Cahit Yalçınm dünkü hayatını tasvir eden bir tablo! Bu davanm ilk celsei muhakeme sindeki sözlerinden öğreniyoruz ki, bu gün kendisi kalemile geçinmek ve &i-| le geçindirmek ıztırarındadır. İşte bir | taraftan halin bu zarureti, diğer ta- raftan yazılarına daim hâkim olar ruhi halet, iki sene kadar yazı yaz dığı Akşam gazetesinin Akşamdan İ akşama sütünunda sistematik bir $8 kilde devam eden tariz ve hücumleri- nın bariz sebepleridir.,, Ve Belediye Reisi avukatınm daha heyli davam eden müdafaası ada- let dileklerile bitiyor . “ Ooritenin İfadesi Bundan sonra Son Poştanın avu- katı müdafaası yaptı ve sonra Ha- ber, Kurun ve Açık Söz gazetelerini temsil eden avukat İrfan Emin söz gizetelerimizde dercetmiye mecbur. duk. Ve bu mektup hakaret cimlele- rini ihtiva etse bile hiçbir veçhile suç teşkil etmez. Çünkü vilâyet ve beledi- ye riyaseti makamları resmidir ve ka- bu gibi resmi makamlardan ge kerelerin neşri, devlet otorite. sinin ifadesi olduğu için Suç vasfı bu- lunamaz., , İrfan Emin sözünli şöyle ladı; tamara- Vali Üstündağın yazısında ha- karet yoktur. Çünkü bu yazıyı bir o- iylemiştir. Ben bu davada maznun olacaksam Vâll tarafmm nu olmak isterim. Çünkü ben t otoritesi tarafmdanım.,, İşte tam bu sırada Valinin avuka- tı B. Refik bir kâğıda “Bravo!,, ya zarak İrfan Emine uzattı. Hüseyin Cahit Müdafaa Yapıyor Emin yerine oturtu ve Cahit ayağa Kalktı, tam süren müdafaanamesine Irfan B. Hüsey iki saat başladı: Davanın tâ başından beri müd deiumumi, Akşam gazetesinde “Ak- gamcı,, müstearile çıkan “Biriken Pa- ra,, başlsiklı makaleyi sen mi yazdın, diye soruyor... Bay Hüseyin Cahit, böyle bir su- alin kanunsuz olduğunu söyledikten sonra müddelumuminin, o yazıyı Hü- söy'n Cahidin yazdığ lü delil sürmüş. oldu; ve bu deliller arasında lis Ikinci Şube Müdürlüğünün tetkik ve tahkikine müstenit mütaleası,, 1. zerinde bilhassa durarak şöyle de- İ vam ediyor: “— Müddeiumumi buraya som bir delil daha ilâve edebilirdi: “Rüyam- da böyle gördüm... ve o Zaman yuka- tiki delillerin mantıki seyrine pek muvafık bir neticeye varmış olurdu.,, Bay Hüseyin Cahit bu beş delilden ilk dördünün hiç bir hukuki ve ka nunl meti olmadığını, İzmit Müd. deiimumisinin bu delillerle “Birik: Para,, makalesinin kendisi tarafın. dan yazıldığı attan mahrum ka- lacağı ı söyledikten sonra diyor ki '— İstanbul Polis İkinci Şube Mü. | dürlüğünüm tezkeresine gelince; Müd. delumuminin beni mukabeleye mec. bur etmemek için bu noktaya hiç te- Mas etmemesini &endisinin reviye- tinden beklerdim. Çünkü bu tezkere, zabıta tarihinde teessürle karşılana» cak bir hâdisedir. Keenlemyekün Bir Tezkere “Bir kere Pojis İkinci Şube Müdür- lüğünün bu tezkeresi keenlemyekün telâkki edilmek lâzımdır. Çünkü, u anlatıyor stilndağın vekilleri, ken. “adamakıllı”, zabıta marifetile tahkikat yapılmasını iste- dikleri zaman Müddelumumi bu tale- bi kabul etmemiş, İstanbuldan gele- cek cevabın beklenmesi miltalsasında bulunmuş, mahkeme de öyle karar vermişti. Ertesi celsede ortaya bir. ünün bir tezkeresi çıktı. Mahkeme, zabıta marifetile tahkikat iorasını| istemediği halde İstanbul Müddelu- il zabıtaya müracaata kim sevketmizti?.,, Bay Hüseyin Cahit Yalçm, İstan- bul Müddetumumiliğinde bizzat tah- kikat yaptığını ve kâtiplerden birinin, İzmit mahkemesinden İstanbul müd- deiumumiliğine gönderilen tezkereyi yanlışlıkla polise havale etmiş oldu. ğunu ve zabıtaca tahkikat yapılma- alarak, bilhassa şu prensip üzerinde durdu: “.- Valinin gönderdiği mektubu si işinin böylelikle ortaya çıktığını söylüyor ve ilâve ediyor “ İşte, Müddelümüminin İstinat Je hakkında İstanbul Müd | | delumumiliğine bir tezkere yazmış, denbire Polis İkinci Şube Müdürlü, | mecburdur, Maznun aleyhinde Valinin avukatı B. Refiğin dün- kü celsede başka bir pozu Suçul gazetelerin avukatı Hüse- yin Cahit söylüyor etmek istediği anuni mahiyeti budur.,, Cahit Yalçın, vu in, “makaleyi benim bat maksadile,, birtakım ler yürüttüğünü, halbuki po- tecek bir yer olma- ği sadece tahkikatın neticeleri» ni bildirmesi lâzımgeldiğini söyledik ten sonra $ «.— Polis İkinci Şube Müdürlüğü, sözlerine bir kiymet verdirmek için, güya icra ettiği hususi tetkikat ve tahkikattan da bahsetmeğe lüzum görmüş ve neticede makalenin tara. fimdan yazıldığında şüphe kalmadı. ğını da ilâveyi unutmamıştır. Bu gizli tahkikat ne demektir? Bir zabıta memurunun: “ben gizli tahki- kat yaptım, şu adam mücrimdir” de- İmesine bir mahkeme zerre kadar İ hemmiyet verebilir mi? Eğer cürüm- ler zabıta memürlârının gizli tahki. Katlariyle sabit olacaksa ve bu tahki- kat hakkında mahkemede münakaşa cerey etmiyecekse, gizli tahkikat- lar mahkemelerin kararları için'senet ittihaz edilecekse Müddelumumiye, Hâkime, mahkemeye tevdie bulu- nanlarn gelip mahkeme huzurunda ifade vermeleri saruridir. Ve & nun de ona edebilmesi er » tabii bir kı bir müddelnrmumi n: zak tutabilir.” Zabıta Kimin Memurudur ? - Polis İkinci Şube Müdürlü. ğü gazete idaresinden sermürettip- lerle mlsahhihlerin isimlerini sorup öğrendikten sonra onları çağırıp tah kikat yapmış değildir. ** Ohalde bu gözden u. tahkikat raporunun | İtini isbat için Müddelumuminin İ yorum. Evet ceza görmiyeceğim, fi “Avukat B. Esat müdafaasını yapıyor. isimleri neye sordu, acaba? Vali Üş- tündağı kurtaracak şahit bulmak hü. susunda yardım için mi? İkinci Şu- be Polis Müdürlüğü devletin resmi|s bir dairesi midir. Yoksa Vali Muhid. | din Üstündağın hususi zabıtası mi. ? ,Acaba rastgele İkinci Şube Müdürlüğüne müracaat etse ona da lütfen şahit tedariki için | zahmete girer mi? İkinci Şube Polis lüğü bu işte mahkeme ve ada jet hesabina mı tahkikat yapacaktı, ini mi düşünecekti? Şahitlere Bir Sual İstanbulda İkinci ceza mahkeme- sinde şahitler dinlenirken riyaset va- sıtasiyle hepsine bir sual sordum. “Poliş İkinci Şube Müdürlüğü sizi ağırdı, tahki at yaptı mı ” dedi iş hiç t yapılmamıştır, cevabını ver diler, Mahkeme reisi bu sualin ne lü zumu olduğunu benden İstifsar et. miş, müdafaa bakımından böyle icap ettiğini, sebebini sonra arzedeceğimi söylemiştim. İşte bu sebebi izah et. yek sırası şimdi geldi. Polis İkinci Şube Müdürlüğünün - Vali hösabma çalıştığını ve tahkikat dediği şeyin gayrimevcut bulunduğunu ortaya koymak için şahitlere o sualin sorul- masına lüzum vardı.,, Hüseyin Cahit, bundan sonra müd- delumuminin, Necmettin Kocataşm şahadetine istinat etmenin mânasız olduğunu, çünkü Necmettin Kocata- şın kendi aleyhinde birşey Söyleme. diğini, onun sözlerinden makalenin isi tarafından yazıldığını göste- recek bir mina çıkarmak mümkün İ olmadığını söyledi. Ve “İşte, muhterem reis, dedi. Biriken lı makalenin bana aidi ize arzettiği delillerin mahiyet ve kıyme- ti. Müddelümumi galâhiyetinin hu- dutlarını tecaviz ederek sadece sor- maya bile hakkı olmadığı bir fiil hak kında tahkikata teşebbüs etmiş, ne. ticede de huzurunuza eli bomboş gel- miştir. 27 inci Madde “Middetumumi vaktayı böyle yan» ış surette tesbit ettikten sonra,en büyük hatâ olarak, biribirini tutmaz, zıt taleplerde bulunmuştur. “Bir kere, mevcudiyetini katiyen 4mak İstemediği Matbuat Ka- unun 27 inci maddesi huzurunda boyun eğmek iztirarını nihayet (es- lim eğerek Yenim hakkımda ceza ta- olmadığını söylüyor. bu sö mânası h yinine mahal Kanun lisanmda benim tarafımdan işlenmiş bir cürüm ulınmadığını itiraftan ibarettir. iki Müddelumumi bana atfet tiği makalede bir cürüm bulunduğunu kabul ediyor. Bu ne garip cürümdür ki onu işliyorum da, kanunun tayin et tiği muafiyet sebepleri haricinde, sırf müddeiumuminin kendince tahayyül | ettiği muafiyet sebebile ceza görmü kat mesul olmadığımdan dolayı d Zil, bana bir cürüm atfı kabil olma- dığından dolayı. “Müddetumumi nazarında Matbu- at Kanununun 27 inci maddesi div birşey mevcut ise onu meflüç bir ha- le sokulmadan selim ve tabii bir su- rette anlamak ve kabul etmek zaru. ridir. Matbuat Kanumunun 27 inci maddesi evvelâ aleyhimde takibat ya Pıp ta neticede ademi mesuliyetime karar vermek yolunu Müstcar imzalı rin mubarrirleri sorm. kapamıştır. remizli makalele- isimlerini bile n kanun, orda» leyhlerinde takibata başlanma» set çekmiştir. i Kanununun 27 inci mad. | desi mer'i ve muteber i silinirim, Müddetum mi artık ağzma alamaz. Ben bir şah- 81 salis, vakaya yabancı bir adam 0- rin İlurum. Artık Akşamdaki fıkranm ba na aidiyeti lâkırdısı huzurunuzda İ söylenemez. “Müddelumumi, Belediye Relsi Mu n Ustündağn cezalandırılması. yor. Fakat sonra, biraz evvel bana hiç bir cürüm etfedemiyen Müd delumumi beni bir cürüm işlemiş gi. bi kabul ederek, tarafımdan yapılmış bir yor, sağ elile cezalandırmak istediği Üstündağı sol elile okşamıya kaliıyor ve biraz ev. velki cesaretinden dolayı âdeta özür diliyor. “Ben işin içinden çıkarsam, benim hak » tayinine mahal bu- hunmazsa, yani “Biriken para” baş- lıklı makalenin bana stf ve isnadma kaninen imkân” olmazsa; “ bu fıkra, bana karşı irtikâp edilmiş diğer bir cürmü isbat için nasıl olur da bir se- Bep diye kabul olunebilir? Bu müta, nakız taleplerde kanundan, mantık- tan, zerre kadar eser görüyor musü- n lk m Suç Var mı? “Şimdi, Müddeiumumtilik tarafın. dan bana mal edilen ve İstanbul Ba, lediye Reisi Ust ğ ile diye» nin manevi şa. ne hakareti tü» zammun ettiği İ olunan makale» de bir cürüm var mıdır, yok mudur, w ni tetkike gelmiştir ki, zaten meselenin bütün ruhu da büs radadır, Çünkü makalede benim im, zam bulunsaydı bile mesul olabilmek liğim için hakareti tazamı mun etmesi İcap eylerdi. Davacı tarafından herhangi bir mâ kalenin içinden bir iki satır yazı ali narak bunların bir suç diye İleriye sürülmesi artık ipliği pazara çıkmış kurnazlıklardandır. Bilhassa, mahks melerde bu kabil hünerlerin hiç revâe cı olamaz. fıkra ve makalenin rüs hunu anl mak ve k va bedihi ir zarurettir. Bun: makaleyi burada satır satır üzerinde düras içinde hiç bir hakaret cile tahrik fiili bulunmadığını müs ». Bunun da sebebi hepi ihtimali düşünerek Akşam gazetesis nin fıkrasında esasen bir hakaret bg lunmadığını isbat arzusundan ibareteğiğ tir. Yoksa milddelumu: makaleyi benimsiyorum da müdafasına kalkip yorum zannetmesin. Biriken para hangi paradır? (İstanbul radyosu bile gazetesi lerde okuduğumuz şu fıkrayı tas ze havadis diye bize tekrar etti, “Tramvay ücretlerine zam edi len on paradan şimdiye kadaşi bir milyon sekiz yüz bin lira topi | lanmış. Köprü bir milyon altı yüz bin liraya ihale edilmiş. Bu het sapta iki yüz binlira kadar artili yor, demek. Fakat Köprüye ağ (Arkası 8 ineideyii

Bu sayıdan diğer sayfalar: