8 Temmuz 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

8 Temmuz 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Gündelik Gazete BAŞMUHARRIRI Ahmet Emin YALMAN TAN'ın hedefi: Haberde, fi- kirde, her şeyde temiz, dü- rüst, samimi olmak, kariin gazetesi olmıya çalışmaktır. ——. | GÜNÜN MESELELERİ | Şark Paktı Iran, Afgan, Irak ve Türkiye ara. sında bir saldırmazlık paktını imza €dilmek üzere olduğu hakkında Tah- Yandan gelen telgraflar, bütün ba- Tişseverler için 1937 yılın en mesut | hâdisesini haber vermektedir. Ara. | larında hakiki hişbir menfaat tezadı| olmıyan bu dört devlet, böyle bir pak. | tn İmzalanmasını geciktiren bütün| ihtilâfış işlerini, uzlaşma yolu ile, tas. fiye ettiler; Iran'da Şehinşah ve Tür. kiyede Atatürk iktidarı, iki komşu milleti asırlardanberi bir türlü biribi- rine yaklaştırmıyan anlaşmazlıkları Pek kısa bir zamanda halletmek im.| kânlarını bulmuştur. Afgan ile Iran arasmdaki hudut münakaşası da Tür. kiyenin hakemliği ile halledilmistir. Irak ve Iran snır ihtilâflarının da Süratle nihayet bulmaması için hiç bir sebep yoktu. Şark paktı, karşılıklı barış ve em- Diyet teahhüdü nizamını Akdeniz kı. Yılarmdan Asya içlerine kadar geniş. Ietmektedir, Bu milletleri biribirlerine | taarruz etmemek ve kendi emniyetle. rine zarar verecek her türlü hareket. ten çekinmek hususunda inancalaş. Mağa sevkeden Iki yüksek maksat vardır: Biri, dört devlet, memleket. lerini bayındırmak, halk yığınlarına refah yermek ve yurdlarını yeni za. manların ileri bir müessesesi haline koymak kaygısından gayri bir dava peşinde değildirler. Sükün ve emni- Yet isterler, Ikincisi, dört devlet milli | hürriyetlerin masunluğu ve milletler ülküsüne gerçekten bağlıdırlar. Şark paktının hükmü geçecek olan memleketlerin bir de harpten evvelki Münasebetleri tasavvur edilecek olur. Sa, Tahran merasiminin ifade ettiği derin inkılâbı mânası kolayca anla- #ılabilir, Ayrı ayrı nüfuz bölgelerine Parçalanan yurdlarında, her türlü aktan mahrum yaşamıya cebrolunan bu milletler, bir iki nesillik zaman inde tarihin en büyük facinlarmı &ördüler, Olüm ve esirlikten kurtula. meleri için mucizeler lâzım geldi: Salar iç ve dış politikalarını tanzim en, mazinin nasihatlerini dinle- yktedirler ve yakın faclaların ders. i Tİ, onlara, diğer milletlere örnek *şkil edecek bir olgunluk hali ver- miştir, Garp milletlerinin çoğu, kendi ara. larında, heniz hiçbir esaslı meselele- Fini halletmemişken, sark paktını im- 38 büccek olanlar, asırlardanberi sü. eren çetin ihtilâflarını Milletler ap yetinin barış ve uzlaşma pren- blerine sadık kalarak halletmek ça. Pelerini buldular, Biribirlerine düş. 2 kalmak mukadöer zannolunan om$ular için, o smırdaşlık en yakın ve ik münasebeti manzarası bağ. ir. Şark paktı, yıllardanberi devam e- ©n bu inkişafın tabii bir neticesi idi. *bimize kutlu olsun. Falih Rıfkı ATAY Sıcaktan Ölüm Sicâklar, devam ediyor. Dün de kalp durmasmdan bir kişi ölmüştür. amatyada oturan mütekalt Mehmet Veysel, Rıza paşa yokuşunu çıkar. ken birden bire tıkanmış ve olduğu YErE yıkılıp kalmıştır. Eminönünde de bir kadın yolda si- “aktan bayılmıştır. AVRUPA LİMANLARINI TETKİK EDEN HEYET Liman idaresi hesabına Avrupa li- Manlarında tetkikler yapan başmi- mar Farih Köprülü ile mühendis Ri- fattan mürekkep heyet, yarın şehri- hize dönecektir. Heyet, bu arada Tri peste, Ceneve limanları ile Napolide yeni kurulan kömür tesisatını da tet| kik etmislerdir. " içinde yuvarlanan benim gibi bir adamı belki herkesten faz- la müteessir eden pazar günkü kavganm her zaman olduğu gibi bizzat temiz spora ve te- miz sporculara Zarar verece- ğini emsalile bilirim. Bunun için işe elimi sürmeden ve onu bir makale mevzuu yap- mıya bile cesaret etmeden hâ- disatın inkişafına ve yine kim- bilir sporcularm biribirlerini nasıl kırıp dövmiye ve itham etmiye çalışacaklarma intizar. da iken kalem sahasında spor. culuktan ziyade muharrir ola- rak tanınmış kimselerin hâdi. seyi müteakıp spor hakkında kâh enfüsi, kâh afaki yazılar yazmıya başladıklarını göre- rek sevindim. Bu suretle de facianm hiç olmaz sa bizim münevverleri spor meV- zuile velev ki geçici bir şekilde de olsa meşgul olmaya ( sevkettiğini müşahede ederek biraz müteselli oldum, Yine uzun zaman bu işin içinde bulunmuş olmak fırsatile kani ol- dum ki; bizde spor harleinde kal- mış olan — ki pek çoktur — mü- nevverlerin sporla alâkadar olmaları için sporumuzdan ya bakkâri bir yahut &leni bir meydan kuu lâzımdır. Zaman zaman #por sahasmda görülen bu kabil dayak macerala- rının her akabinde muhtelif meyil- 1 kalemler — kabahati kime yilk- lerlerse yüklesinler — bu kabada- yı zihniyetinin ve hasmını yiğitçe yenemeyince dayakla hınç almanin hep aleyhinde bulunmuşlardır. Mevverterimizin spora kar. Şt olan vurdumduymazlığı- nı hiç olmazsa böyle acı vak'alar vesilesile kabadayılığı ve efeliği ta- yip etmeleri biraz tadil etmeklte ve benim gibi az çok her iki muhite de intisabr olanlar için kiymteli bir teselli olmaktağır, Münevverlerimizin o spordaki mağlübiyetlerin yaptığı makâs tesirlerin altımda kaldıkları zaman sporculara ve idarecilere karşi 0 lan hücumlarını hissiyata müste- nit sayarak fazla tahlile lüzum görmesek bile son vak'a dolayı sile gençliğin spordan alması bek- lenen mertlik ve ruh asaleti gibi hasletleri elde edemediğinden şek- vact olan ve sporun ruhi ve ahlâki tesirlerile meşgul olmek istiyen yazıları bu yolda söz göylemeğe fırsat addedebiliriz , İtiraf etmeliyiz ki bizde spor- teknik bakımdan ne kadar İler- lememiş İse 8por terbiyesi nokta- sından dâ Ondan öne geçememiş- tir, Bunu hakikati © görmemekte mutlaka zarar olduğuna * kil bir adam sıfatile burada söylemeyi uhtelif dünya memleketleri. nin spor idarelerini, spor ahlâkiyatını, spor inkişaflarını ya- kından tetkike fırsat bulduğum için şurayı da ilâve etmek isterim ki: harp ertesi devresinde birçok diğer verlerde de bu noktalar Üze- SPOR DERTLERİNİ çarı Yazan: e yk © BURHAN FELEK 70 rinde bir teredâi ve İnhitat görül mektedir. Bunun nelerden müm- bais olduğunu uzun bir tetkike ta- bi tutmadan söylemek mümkün değildir. Yalmız şu noktayı işaret edeyim ki, bu fena müşahede spo- run her şubesinde ayni kesafette değildir. Bunu en fazla cemi ve ma- geri bir heyecan doğuran futbolde görüyoruz. Onun içindir ki; öte denberi futbolü diğer sporlardan tamamen ayrı bir rejime tâbi tut- mıya daima taraftar olmuşumdur. Bunun en parlak misalini Yunanis- tanda görürüz. Yunanistanda sporu idare eden ve baş atletizm olan Segas ismindeki ünyon, futbol te- şekkülü haricinde bırakmıştır. Çün kü futbol diğer sporlara nazaran çok daha çabuk inkişaf etmede ve bulunduğu zümrede diğer sporları bir ur gibi boğmaktadır. Diğer spor branşlarınm inkişaf ve tamimi İ- gin tedbir almırken futbol için di- ğer #porları basmasın diye tahdit tedbirleri almak gerektir. U nutmamalıdır ki, her 8po- run karakteri; oyuncuları. nın, seyireilerinin hattâ hayata tâ- Mektupları ve 2 Temmuz tarihli (TAN) da bü- yük Abdülhak Hâmidin Paristen yazdığı 12 Teşrinisani 1293 tarihli bir mektuba Bay Hüseyin Rifat ta. rafından yazılan mukaddimede:; “Bu mektup Kemal ile Ziya Pasa» nin —siyaseten— araları açık ol. duğu zamanlarda yazılmış denile. mez. Tarihi 1293 tür, Ziya ile Ke- mal ise ondan epey zaman sonra Avrupaya kaçtılar. Demek Ziya Paşa hakkındaki memleket ileri ge. lenlerinin fikirleri daha evvelden bozuk.,, deniliyor. Kemal ve Ziya Beylerin Avrupa- ya kaçmaları ve (Hürriyet) i nes. retmeleri o tarihten hayli evveldir, Abdülâziz zamanına miisadiftir. O Padişahım 1872 de Mısırda verase- ti değiştirerek Mustafa Fazıl Paşa- yı Hidivlik sırasından çıkarması münasebetiyle o Mısır Prensi Av- rupada Kemal ve Ziya Beyleri etra. fına alarak (Hürriyet) gazetesini neşrettirmiş ve Abdülâzize de dik- kate değer birlâyiha yollamıştı. Sonradan Prens te, Kemal ve Ziya Bir Fikir Beyler de Istanbula dönmüşlerdi. Ayni mukaddemede Kemalin “bü, tün muhaliflerin hepsinden fazla Sul tan Haniidi oturmuş olduğu tahtın. da sarsmış ve saray etrafındakileri kendine düşman etmişti, Nihayet... susturuldu, merkezden uzaklaştır. dı ve —zavallı— Magosa zindanla, rma sürüldü,, Kemalin Kıbrısta Magosaya nef- yedilmesi de Abdülâziz devrinin son zamanlarma müsadiftir ki o Sıra, larda Prens Mustafa Fazıl da İs- tanbulda vefat etmişti. Hattâ 1876 Haziranmda #dülüziz haPedilerek Beşinci Murat tahta çıkarıldığı va- kit ilk iradelerinden biri Kemal Be. yin menfasmdan muazzezen Istan. bula getirilmesine taallâk etmişti. Suavinin “Cemiyeti Edebiye,, nin kapanmasmdaki roline dair birşey bilmiyorum. Fakat “Kızıl Sultanı tahtından indirip Sultan Muradı NDA bi olmamaları asıl olan idarecile- rinin ruhiyatı üzerine büyük tesir yapar. Nitekim futbol sade bizde değil, sporda daha eski yerlerde de böyle müessif hâdiselere saha olur- ken meselâ teniste ne oyuncuların ne seyircilerin biribirlerine değil sille tokat atmak en rakik meza- ket kaidesine zıd bir hitapla bu- lunduğu bile görülmez. Şimdi bütün bu mütalealardan sonra bu şikâyetlerin, bu ârazın ve nihayet bu hastalıkların bir intacı ve tedavisi lâzım geldiğinde elbet- te herkes müttefiktir. Ve yine her | ttefiktir ki, son müessif hâ. | kes mi dlsenin o andaki bişuur kahraman» ları da yaptıklarına sonradan ne- damet etmişlerdir. Kısaca bütün sporcu kütlesi bu hâdiselerden, sporun iyi gitmemesinden, sporun memleketi tatmin etmemesinden, sporun inkişaf edememesinden hat- tâ sporun gitgide gerilemesinden herkesten fazla muztariptir. unun için de çok geniş bir müsamaha ruhu ile hareket edilerek memlekette sporun her şubesinde tanınmış eski ve yeni spor adamlarını bir kurultay ha- linde toplıyarak bu işleri tam bir perde birunlukla ortaya atmak ve yürümiyen sporun ilk alâkadarla- rını dinleyip ondan sonra hastalı- ğın tedavisine geçmek gerektir. Çünkü tam bir itminanla söyliyebi- Miziz ki, bugün ne teşkilât sporcu- ların istediklerini, ne sporcular kendilerini idare edenlerin diledik» lerini ne de bunlarm her ikisi mem- leketin bunlardan neler beklediğini tam bir vuzuhla biliyorlar, Beş on gün sürmesi lâzım gelen bu kongre esası kabul edilirse ora- ya kimlerin ne şartlar #itında ça- Gırılması lâzım geleceği, aşağı yu- karrçâbuk tayin olunabilir bir me- seledir. Lâkin her şeyden evvel şu- nu söyliyeyim; Bu kongrede spora ait bütün dertlerin açıkça görüşül. mesi ve en aykırı sanılan fikirlerin bile tam bir hürmetle dinleneceği. nin evvelden temini kongreden beklenen faydanın ilk ve tek şar- tıdır, ABDÜLHAK HÂMİDİN tekrar ielâs edebilmek için Çirağan Sarayının deniz tarafındaki lâğım- lardan girmiye kalkışmasına, dair hikâyede de bir zühül eseri bulun. duğu zanımdayım. Suavi başına topladığı, büyük bir kısmı Rumeli muhacirlerinden mürekkep, bir kuv. vetle Çirağan Sarayına alenen ve cebren girmiş fakat müteakıben Beşiktaş karakolundan yetisen za- bıta kuvvetleri tarafından öldürül müştür, Suaviyi öldüren ümmi Ha. san Ağa Abdülhamit devrinde Be- şiktaş muhafızı Müşir Hasan Paşa Hazretleri tünvaniyle © elvarı ve hattâ Istanbulu kasıp kavurmuştu. Su yollarmdan .Çırağana girip Sultan Muratia görüşen ve tekrar çıkmıya muvaffak olan zat Ali Şef, kati Beydir ki evvelee onun hizme, tinde bulunan bendezânmdan imiş. Bu Şefkati Bey Sultan Muradı zır. deli değil fakat sinirleri hayli bozul. muş bir halde bulmuştur, ve o va. kadan sonra Avrupaya kaçarak 1895 veyahut 96 da Pariste vefat etmiştir. Bir müddet orada neşret. tiği (istikbal) ve (Hayal) gazete. leri Istanbula gizlice gelir ve oku. nurdu. (Istikbal) ciddi. (Haval) ise , -—-— FESTİVALE GELECEK GÜREŞÇİLER Festival hazırlıkları ilerlemekte dir. Sezon içinde yapılacak beymelmi lel güreş müsabakaları için Macaris” tandan bir, Finlândiyadan üç, İse ten iki, Estonyadan bir olmak Üzere yedi yabancı güreşçi gelecektir. 50 zonun itfaiye şenlikleri 21 AğusİE ta yapılacaktır. Devlet Demiryolları Trakyadam festival için geleceklere yüzde ali mış, yabancı memleketlerden gelecek lere yüzd 25 ucuzluk yapmayı kabul etmiştir. Balkan memleketlerinden feştivas le gelecek milli heyetlerin seçiminde bulunmak üzere bu memleketlerini merkezlerin giden konservatuvar Mü dürü Ziya dün şehrimize dönmüştür. Bay Ziya gittiği yerlerde Vekâletleri, belediyeler ve kolflor be yetleri reislerile temas etmiş, bu yi fstivale geniş ve zengin bir kadro ile iştirak etmelerini temin etmiştir. Lüleburgazda Eski Eserler Aranılacak Türk Tarih Kurumu tarafından göz çen sene Alpullu ve Hasköyde tarili kazılar yapılmıştı. Trakya Umumi Müfettişi General Kâzım Diriğin göst terdiği yeni lüzum üzerine bu sene de Lüleburgazdaki büyük Höyüklüğü hafriyat yapılmasına karar verilmiğe tir, Kazıya memur edilen Müzeler MüS dür muavini Arif Müfitle Traky& umumi müfettişi Mazhar Altan v8 Müzeler muhasibi Şefik Güneşten mü teşekkil heyet, dün sabahki treni Lüleburgaza gitmiştir. TRAMVAYI TAŞLADI Dün şehrimizde bir delirme hâdise si olmuştur: Ortaköyde oturan Şükrü isminde biri, ani bir buhran neticesinde fens. lık geçirmiş ve birdenbire evinden s9, kağn fırlamıştır. Şükfü, yoldan tops ladığı taşlarla rastladığı bir tramvay arabasmı taşlamıştır. o Tramvayın camları kırılmış, arabadaki yolcular büyük bir heyecan geçirmişlerdir. Şükrü, polisler tarafından yakala, narak hastaneye gönderilmiştir. Abdülüziz zamanmda Londrada Muhbir gazetesini neşrettikten son» ra bir Ingiliz bayaniyle evlenerek Bstanbula dönen ve bir aralık Sulta,, ni mektebi (Galatasaray) müdür, lüğünde bulunan Ali Suavinin sağ. lam bir ayakkabı olmadığı husu. sundaki kanaat umumi gibidir. Hat, tâ Avrupada eski ahrarın resimleri kartpostal suretinde basılarak da. Bıtıldığı vakit bunun resminin alta, na — Çırağan baskınının hürmeti. ne olacak: “Benim mehasini ömrüm eğerçi pek azdır, Eminim öyle ki galip gelir müsavi, ME Yazılmıştı. Ziya Paşaya gelince: Müşariini. leyhin Avrupada iken bir aralık Ke mal Beyle siyasi içtihat yüzünden bozuşmuş bulunmasından dolayı ah likımın bozukluğuna hükmetmek doğru olmaz. Vakın Avrupada iken (Terkibi Bend) inde: “Hatırda durur sohbetinin lezzeti hâli Gerçi o gereften nice yıldır ki cüdas yiz Ister bize lütfeyle diler bizden irağ ol, Dünyada hemen sen şerefi şan ile sağ olu Diye Abdülâzize yaltaklınmasi hoş birsey değilse de nihayet best Mustafa Fazıl Paşa olmak üzere Kemal Bey vesaire hepsi İstanbul3 dönmüşlerdir. Ziya Paşa Abdilhamit zamani da Adana Valiliğinde vefat etmis tir. O zaman mektupçusu bulunuz olan Nâzım Bey (Şalr Nâzrm Hile metin büyük babası Nâzım Pasa) merhuma dair hatıratında müsa” rünileyhin kuvvetli seciyesini VW Abdülhamit avenesinin — rma rağmen, istikametini hikâye ve tevsik etmiştir. K. R A

Bu sayıdan diğer sayfalar: