8 Temmuz 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

8 Temmuz 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

8 İ —Z 8.7.9037 İSTANBUL - MOSKOVA - İl | Sovyet Çiftleri Nasıl Evlenirler Nasıl Ayrılırlar? yaya Srrmmmmamazazaaa izim otelin bulunduğu sem- tin evlenme, ayrılma, ölün ve doğum dairelerinin .Slunduğu binaya giriyoruz, İ Geldiğim gündenberi bana dai. ma refakat eden, rehberlik ve ter» cümanlık eden Vok$ memüresi de tabii yanımda, ! Esasen burada onsuz bir adım atmıyorum. O gelip beni almaz sa, gideceğimiz yere kadar beni götürmezse, alacağım randevuları benim için tesbit etmezse kendimi pek acemi ve beceriksiz hissediyo- rum, Hayatımda kendi işini başkası- na göstermekten hoşlanan bir in- san değildim. Fakat buraya geldi- im bu birkaç gün içinde misafiri olduğum Voks müessesesi beni çok şımaritı. Memleketimizde de bu müesseseye benzer bir o müessese teşkil etsek ve memleketimiz hak- azı yazmak İstiyen ecnebi rlere ayni kolaylıkları göz. tersek hiç de fena olmıyacak. Rehberim bugün de evlenme ve boşanma dairesinin müdüründen nim için bir randevu alarak Sa- hleyin otele gelince: — Buğün Zeka teşkilâtma gide- <ecize dedi, Ben de muti bir çocuk gibi onu takip ettim, 7» müdiresi uzun boylu, zayıf, orta yaşlı bir kadın, Mesasınm karşısına geçtim. O Tus- sa söylüyor, “arkadaşım bana İransızca tercüme ediyor: — Zeks müessesesi evlenme ve Ayrılmaların tesbiti, © ölüm ve te- vellüdat vekayiinin kaydı, yaş tas- hihi ve nüfus vesikası verilmesi gİbi işlerle meşgul olur. Sovyet Cümhuriyetleri Birliğin- de evlenme yaşı on sekizdir, On se- kiz yaşıma gelen her Sovyet Bir- liği tebaası nüfus kâğıdını ibraz e- derse ondan başka bir vesika iste- meden kendisini evlendirir. — Sıhhat raporu istenmez mi? — Hayır, bizde sıhhat raporu yoktur. Fakat evlenen insanlardan biri hasta olarak evlenip eşine has- talığını aşılarsa şikâyet vukuunda mahkemeye verilir ve hapis cezasi çeker. Bizde isim meselesi Avru- Pada olduğu gibi değildir. Nikâh kaydı zamanımda evlenenler ister- lerse kendi isimlerini muhafaza ©- debilirler (Soyadlarını) eğer ister- lerse de erkek kadının veya kadn erkeğin ismini alabilir .Yani kadn muhakkak kocasının ismini alma- ğa mecbur değildir. Erkek de is- terse kadınm ismini alır. İlk za- manlarda evlenenlerin nüfus kâğı- dma evlenmiş oldukları kaydedil- miyordu. Ya'nız ellerine bir nikâh cüzdanı veriliyordu. na kayit yapılıyor, hem de nikâh cüzdanı veriliyor. Tevel- lüdatm kayıt zamanı anne ve ba- banın nüfus kâğrtlerile doğum evi- nin doğumu tesbit eden vesikası zamanı çocukla- | ana ve baba- âile isimleri taşıyorlar» #n bu iki isimden hangisi olacağı hakkında bir karar vermek onlara bırakılıyor. Kanunen nikâhları tes. bit edilmiş ebeveyinden doğan ço- cuklarla nikâhsız ebeveyinden do- Han çocuklarım o kaydı hakkında başka bir muamele yoktur. Sov- yetlerce gayri meşru denilen ço- cuk yoktur. Yani nikâhsız ebeve- yinden doğan çocuğun nlifusa kay- di için anne ve babasının nüfus kâ- ğıdr doğum evinin vesikası lâzım. Ş'n hem nlifus kâğıtları- li # / / i SEYAHAT NOTLARI: 1 Sovyet Rusyada kadınlık her sahada faaldir; İşte bir kadın pilot Alacağı İsim de ebeveyinin arzusu. na bağlıdır. Bundan sonra annesinin eline bir vesika, çocuğun eline de bir nüfus kâğıdı veriliyor, — Annenin eline ne vesikası ve- riliyor? — Çalıştığı müesseseden yardım görmesi İçin &nnenin eline bir ço- cuk dünyaya getirdiğine dair res- mi bir vesika vermek lâzımdır. Çünkü bizde anne olan kadn doğumdan evvel iii ay ve doğum- dan sonra Yine iki ay çalışmaz ve çalışıyormuş gibi tam maaş alır. Ve doğurduktan sonra mutat gün- deliğinden fazla olarak dokuz ay çocuğunu beslemek için (ayrı bir maaş alır. Bu parayı tabii çalıştı Zi müessese verir. Fakat memle- kette hususi sermaye ile işleyen müessese olmadığıma göre devlet verir. Bundan başka yine elindeki bu vesika ile anneye bedava kun- daklar, bezler, çocuk elbiseleri ve süt verilir, — Fazla verilen bu çocuk besle- ME parası tahmimen ne kadardır? — Yüz ruble kadardır. — Talâkın Sovyet Rusyada güç- leşmiş olduğunu duyuyoruz. Şimdi boşanmak çok uzun sürüyormuş. — Evet, şimdi uzun sürüyor. Eskiden boşanmak için gelen in- sanlar boyanmak arzusunda olduk- larmı söylerler ve onlara bunun 8e- bebi sorulmaz, boşandırılırdı. Hal buki şimdi, — Şimdi çok mu uzun sürü yor? — Eh, en aşağı yarım saat. B* de başka yerlerde oldu- ğu gibi senelerce zannet- miştim. Bu cevap üstüne gülüm- semekten kendimi alamıyorum. — Bu yarım #aat süren müüme- le nedir diyorum. Muhakemeleri mi görülüyor?. — Hayır boşanmalara mâni ol. mak için elimizde ikna, tenvir ve irşsttan başka bir © vasıtamız ve kanunt bir lobarımız yok, Yalnız ilk zamanlarda bu kolay evlenip kolay ayrılmak müsaadesini bazı gençlerin sutistimal ettiğini gör. dük. En ufak bir sempati ile bir aile yapmağa kalkışıverenler, en u- fak bir hiddetle bu aileyi yıkmak. tan çekinmiyorlardı. Halbuki ev- lenmek, ayrümak kolay ama... ek- seri İzdivacın neticesinde bir veyü iki çocuk var. Onların vaziyeti de mevzuubahsolmak icap ediyor- du. Eskiden kurulan (o bir ailenin neden yıkıldığı sorulmuyordu, Şim- di bir çift boşanmak için geldi mi onlarla &yrı ayrı yahut beraber ko- nuşuluyor. Ekseriya (o biribirlerine dargın olan gençlere nasihatler ve- riliyor, Bazıları bu nâsihatlerden müteessir olarak barışıyorlar. Ba- zıları İse kararlarından vazgeçmi- yorlar, Boşanmak için karı koca- nım beraber daireye gelmesi İâzım- dır. Eğer kadın hasta veya gebe ise onun hukukunun muhafazasile burası mükelleftir. Eğer çiftlerin biri dışarıda ise biz onun dairesi" le bağlanıyoruz. O zaman talâk bi- rez daha uzun sürüyor. Talâktan sonra baba on sekiz yaşma kadar çocuğuna bir para vermek, kadın ise ona yardım etmek mecburiye tindedir. Çok defa baba çocuğu ya nma almak ister ve anne de ço- cuğundan ayrılmamak için baba dan hiçbir yardım istemez. Ço cuğuna kendi bakmiya razı olur. Hem çocuk babaya geçerse &nne de babaya para vermek mec- buriyetindedir. iktisadi ve içtimai hakları ve vazifeleri ayrı, iki cins tanımıyo- ruz. Ayrıldıktan sonra kadın isterse kendi genç kızlık soyadını alır, is- terse kocasının ismini muhafaza 6- debilir, Şunu söyliyeyim ki şimdi boşanmalar eskisi gibi havailikle yapılmıyor. Düşlnülerek, taşmıla- rak yapılıyor. Kütle eskiden çok cahildi. Şimdi kültür sahibi oldu. Kafa itibarile çok büyüdü. Ayrık ma vakaları iki senedenberi çok azaldı. Biz de bu vakaların önüne geçmek için bazı tedbirler aldık. Evvelden boşanmak muamelesi üç rubleye yapılırdı: Şimdi birinci ta- lâkta telâkm kaydı için 50 ruble ikincide yüz elli, üçüncüde üç yüz ruble alıyoruz. Bizim (buradaki mintakamız 300 bin nüfusluktur. Çocuk düşlirmesini meneden ka- nun çıktığındanberi günde doğum © ünkü biz kadm erkek diye s MERAKLILAR ARASINDA A mış rn — Yenişehirde... ama, hangi Ye- nişehirde bilirsin. Beyoğlu Yeni- şehrinde! Çocuklarla kırlarda kuş tutmağa giderdik! Kuş merukı, bende böyle bağla- Öle, Bu sözleri, bana florya kuşları- nı, Üzerlerine bez gerilmiş Kafes leri içinde civil civil o ötüştükleri Yorgancı bahçesinde; terzi Dimit- rodan dinliyorum, Kuş sevenler arasında birinci sinif meraklı ola- rak tanman terzi Dimityo: — Ah. ah... diye sözüne devam etti, bir adama, beddua mı edecek. sin, Allah seni florya meraklısı yapsın de! Ben bu merak ylizünden nelere katlanmadım — acaba, Hiç unut- mam: O zamanlar daha sekiz ya- şında var, yoktum, Mahalledeki çocuklarla Tatavla tepesinde ökse- yi kurduk, Hoop. Bir iskete düş- tl. Siftahım bereketli imiş. Avculuğun peşini — birakmadık, Fakat, isketenin ötüşü hoşuma git- medi. Kuşların en iyi öteni florya olduğunu öğrenmiştim, Artık, yalnız florya tutuyordum. Floryanın yanında öteki kuşların Sesi acaba kaç para eder?. lorya peşinde dolaşmak, o- nu ölüşe hazırlamak ve bunların sonunda o tatlı ötüşünü, dinlemek dünyada en büyük zev- kimdir benim... Ben floryayı, iddialı olarak öt- türmek için beslerim. Seninki mi güzel ötecek, benimki mi? İşte bü- tün mesele buradadır. Her pazar, bu Yorgancı bahçesine gelir, kuş- larımızı karşılıklı ötüştürürüz. Kuşlar da insanlar gibi, ayrı ay- TI kabiliyettedir. Onların yastal yirmi ile yirmi beş arasıdır. Evlenmeler 5—6 yı buluyor. Beş Bündür hiç boşanma vakası kaydet. memişiz. Bu gidişle glinde bir bo- e bile yok. Halbuki eskiden yani üç sene evveline kadar günde 10—12 arasında imiş. Size bir de ölüm kayıtlarının nasıl yapıldığı- BI söyliyeyim. Bir tibbi raporla ö- lenin Pasaportu bunun kaydı için kâfi, Gömmeğe izin böyle verili- yor. Bir de akrabasma bir vesi- ka veriliyor, Bu vesika ile ölenin çalıştığı müesseseden defin iera- simi için para alınıyor. Eğer ken- disi bir yerde çalışmıyorsa, ona bukmağa mecbur olan adam kendi İşinden bu parayı alıyor. Çotuk ölümünü soruyorsunuz. Çocük 5l4- mü her sene biraz daha azalmak» tadır, Evlenmek muamelesi azami on dakika, Boşanmak muamelesi ise şimdi kaydı değil, fakat nasi- bat fasliyle beraber bazan yarım saatten fazla bile sürüyor, Terzi Dimitro Kuşçuluk Hünerini Anlatıyor p Meseaasaneseessesamesak, ; Yazan: i Salâhaddın Güngör aeeeemeemen sanlar gibi, hatip olanları vardır. İçlerinde hanendeler, sazendeler çı- kar. Cevherli bir kuş, rakıbini he- men susturur, toryağin ötüşü, meraklılar arasmda ikiye ayrılır: 1 — Ders adı verdiğimiz ötüş. Florya ders ötüşlinü, yuvada öğrenmeğe başlar ve anasmdan, babasmdan, battâ kurbağalardan dinlediği ses- leri papağan gibi ezberleyip tek- rar eder , 2 — İkinci ötüşü — ki asıl mak- bul olanı budur — Makaradır. Ha- ni bizde, bazan (makaraları salı verdi demez miyiz? İnsanlar gü. lerken makara salıverir, kuşlar ise öterken bu işi yapar. Makaralar, ne kadar uzun, ve ne kadar tatlı olursa, bu marifeti gösteren flor. yanın kıymeti de o kadar artar, 52 senelik florya meraklısıyım! Bu 52 sene içinde, florya uğruna katlanmadığım fedakârlık kalma dı. Ama, neye yarar ki istediğim kuşu, henüz bulamadım. (Burada terzi Dimitronun sesi, perde perde yüksel — Kim buldum derse, çıksın kar. şıma! Siz söyleyin bakalım: Ko- lacı Yani.. oKuyumcu İstireti.. Kunduracı Yorgi. Dininizi sever. doktorlarımıza hayatta muvaffak zunları muallimleri ile bir arada j diş tababeti okulunu bitirenler Florya Sevdalısı geniz söyleyin: Dört başı mamur #orya kaldır mı ? Muhatapları terzi Dimitronün bu sualine, başeğerek cevap vers diler: — Haklısm Dimitro.. Hiç biri miz, aradığımız kuşu bulamadık? Terzi Dimitro, sözlerinin tasdik edilmesinden duyduğu gururu gi lemedi: — Hepsi boş lâf! İyi florya yes tişmiyor. Kabahat guşlarda mi, bizde mi bilmem!,, Sonra bir sır söyler gibi kula Zıma eğilerek sordu: — İngiliz gazeteleri yazmış, 8 caba doğru mu? Sözde elektrikli motörler çoğaldıktan sonra, kuşlar rm ötüşü bozulmuş... Belki de on- dandır, ha siz ne dersiniz? Bay Dimitroya evet veya ha- yır diyecek vaziyette olmadığım için sustum, O sözüne devam etti: — Bizim bütün kazancımız, al. dığımız temiz havadır! - Kuş tut. mak, kuş öttürmek yüzünden hep açık yerlerde dolaşıyoruz. Ya, ku- mar merakına tutulup Dis havai; odalarda, sabahlara kadar kalsak daha mı iyi idi”. irkaç Tane Armut İçin Balrkesir (Tan) — Burhaniyenin Gömeç nahiyesine bağlı Kumgedike köyünde 12 yaşında Hasan kızı Fat- ma Emine, başkasma ait bir tarla. daki ağaçtan armut Kopardığı için köy korucusu tarafından dövülmüş- tür. Fatma Emine sonradan ölmüş» tür. Korucu hakkında takibat yapıla maktadır. görüvnerne

Bu sayıdan diğer sayfalar: