19 Temmuz 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

19 Temmuz 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

FIKRA Kutup Üstünden Amerika Bovyet kanatları ktubu aşarak, ve dünya uzun uçuş rekorunu . kırarak, Meksika « vardılar, Pilotun söylediğine göre, tayyareciler eğer Meksikayı da geçmedilerse, bunun sebebi Amerikan toprağına inmiş ol- mak İçindir. Moskova ne kadar gurur duysa, ve inkılâpçı tekniğin zaferi için ne kadar edebiyat yapsa yerindedir. Tayyare ve tayyareci, ikisi de yüzde yüz Sov. yet inşasıdır. Bu hal, asrımızın maci, zelerinden saydığımız havacılık tek- TARIHTEN SAYFALAR KUNDAKTA RÜTBE Emin YALMAN efi: Haberde, fi- şeyde temiz, dü- Suriye yüce komiseri KM 5 Maş y halkına yeni Kong di ni resmen Mn etmiştir. alar yap arterin Sözleri arasmda) ah ç,: Yeni rejim Hatay halkma tiyarlık getirecektir; ay r; an. İş ATİ harfine tatbik olunacak Sig em Suriye ile Türkiye ara- Niçin dyegı lik sebebi değil, iki ta, Sayın luk unsuru olacaktır. | İkiy, Yüce komiserin bu sözleri Bine ye, ya sahiplerinin fikirle. uy, Yunun arzularma tama- Min ŞE olduğumu söylemiye Hi, m Eğimi e gm Hatayda, yı affak kılmak için ay- lag Vâdi, daha, nie Da | Today 2 Tevfik Rüştü Aras tara. işti. YE Kazetecilerine tekrar e. ii Diyelim bir hak davasmı yerine iye çe Sancak içinde yaşıyan ek. lttiyş © ekalliyetterin, maddi men. May sia, Ve manevi hoşmutluk ve Ne icin bii iy bütün inancaları getir. Mr, ae ni rejim, bütün Sancak. Sürer “ak faydasma, ve yalnız, meselesini iç politika demago, getmâye edinen bazı he Şamlıların er Bazı Şamlı kimselerin am Kr Kazetelerimizde çıkan) cevap vererek, San b üzel bayram şevkini gölge. > Beriyiğiz. Fakat bu müna- Türkler tarafından Meya © Türkleri sevdiğine şüphe aç öle verlerine ve geniş ai hitap ederek, Türki. be tinin bü meseleyi halle ekseriyetinin hakkı ve e ye Yegj ann açıkça söylemek İs. Türki, Suriye devleti doğarken, vi, Komşusu İle ve bu kom. 566 kucaklaşmak- gayretlerinin bağ. Şark barış nizamı NA birlikte hizmet et. men “ek hiçbir engel kal Mig Say »zlar Şunu unutuyor. N bir hay, ç davası hir kuvvet de- NE Tig davası olarak, ve Fransa İka, Yün ürkiye p© tarafından zorlanarak eter Meclisi tarafından a. al ve münakaşa edile-| Song r, Fransa ve Türkiye ai e barış ve uzlaşma zihni- mlerini kabul ederken, ia va Ya 1 bir devlet olacak olan hi İtiraz bir taarruzlu nasyona. u etle “jisine, ve yahut, milli ve haklara riayet eden sala katılmasında bü. üçe, gar için mahkemede uğ. tüt, amda Toroslardan bahse. SariyeygeMllamı, şüphesiz kar. ne fikirlerine, ne de| ndaki duygulara lir. Onlar, sokak » bununla ticaret ve teay. ” Bu ticaret ve teayyiişin ve devlet arasında ımı temin ede. âmil ise, yeni reji. Kont dö Martel,in de ai tatbik edilme- halkına bir an evvel refahı e Retizmesi olacaktır: : Falih Rıfkı ATAY “Pa İle Başını 4 Se ” ika > Ny Mupa Köyünde My, Necip, Menemene bir cinayet Urullahın hizmetçi- nda bir Bulga, , ile başını parça. Eta İİ Cinayetin se eaçlıktır. Kat tutul - ALANLAR YAZI BİLMİYEN CAHİL KATİPLER kuyup yazma bilmiyen kâtip olur mu? Anasin- dan rütbeli doğan, beşikte iken rüus alan, 10 yaşında Süleymaniye medresesine mü- derris olan bahtiyarları (!) bulunan bir içtimai heyette okuyup yazma bilmiyenlerin liği pek tuhaf sayılmaz, Abdurrahman Şeref merhum bir kitabında eski adliyemizi ten- kit ederken: “,. Bizim memleketimizde o va- kitler nerede bükuku şahsiye, ne- rede hukuku hürriyet, Yok öyle şeyler arama.. O z&man memleke- timizde bunlar yoktu. Yürümesi hoşuma gitmedi diye adamcağızm boynunu vururlardı, Artık böyle bir memlekette hürriyeti şahsiye sranılr ma? Pasa Efendinin yapın. A AAA, “Yİ GEMİ » KÜ lukçusu, kaptağası, tüfekçibaşısı bulunduğu gibi muvazzaf olarak bir cellâtbaşısı ve onun birkaç mu- avini var. Paşa; alın şunu!. dedi Hemen oracıkta işni bitirirler. di. Neden? Teres, 6 herifi sen mi yarattın, nasıl idam ediyorsun. Bir adamı vürmek için evvelâ kabaha- ti tahakkuk etmeli. Hakkında hâ- kim olan kanun #âdır olmal: da on dan sonra idam etmeli!., alim bir vali varmış, Heri. fin yanında hiç bir kadı dayanmazmış. Hepsini hasretine kavuştururmuş. Hâkimin biri; — Ben onunla geçinirim, diye- rek'onun kadılığını kabul etmiş. Kalkmış gitmiş oraya, Hâkim E- fendi zalim herifin mizacına göre gidermiş, Vali ne söylerse kadı: — Peki efendim! diyor, ne em- rederse onu yapiyor, valiyi hoşnut ediyormuş. Valinin emektar ve ga yet sadık bir tüfekçi başısı varmış. Bir gün sabahleyin Yataktan kal. kar kalkmaz adamcağızın boynunu vurmuş, Sonra: — Çağırın Kadı Rfendiyi! demi: Kadı Efendi gelmiş. Konuşuyor. larken söz arasında vali: Bilir misin Kadı Efendi! Bu- gün bizim tüfekçi başıyı vurdur. dum, demiş. Kadı: — Aman efendim o sizin sadık adammız ve emektermız idi, Nasıl oldu böyle... Bir şey mi yaptı?, di. ye sormuş. — Hayır, birşey yapmadı. Yal- nız bu gece rüyama girdi, beni kor kuttu da onun için ertesi günü boy nunu vurduruverdim. Diyinee Ka- dı Efendi şaşırmış, kalmış. Niha. yet bir gün bir kolayını bulup İs. tanbula kaçmış. İstanbulda: — Ooo... Kadı Efendi, nasıl ol. | du. Niye geldin, idare edemedin galiba.. gibi soranlara: — Mizacma hizmet ettim. Her şeyi yaptım, güzelce idare ediyor- dum. Elimden gelirdi, Fakat rü. yasina girmemek elimde değil. Ya rüyasına girersem ne yapardım. demiştir. Artık böyle memlekette kanun, şeriat arama... / / / - izim eski usulümüzde ise bir çocuğa rüus veririz. Bunun yolu gelir, kadı olur, On iki yaşında bir çocuk Süleymaniye derrisi olur. Bunlar ayıp şeyler. Rülus çocuk oyuncağı değil ki. Bi- risinin bir çocuğu oldu mu Kazas- ker Efendiye Ef ! dâiniz dünyaya gel- di, Deyince di rüus verilir, Ca- nım biraz dur bakalım. Daha ho- MUZ TAKIFAT öTmesim — DUM, GUR etmesini bilmez.. Haydi teşvik i- çin çocuklara ver. Belki sonra o- kur da adam olür. Ya uşaklara!. Ne diyelim. o Evet bu gibi rüus uşak makulesi adamlara da verili yordu. Asil fenası burası artık bu- ran haysiyeti kalır mı ya.” diyor- du. Eskiden bu memlekette Adliye böyleydi, işte... Diğer daireler de onun gibiydi. Maliye ise okuyup yazma bilmiyen ve bir tarafmı bula rak açıktan msaş elan yardakçı- larla dolu idi. Devletin rüus ka- lemi tomarlarla berat dağıtırdı. Eski devrin darphane idaresinin İhtikâr e YE ei e İbrahim Hakkı Konyan | TT işleri pek şümüllü ve mühimdir. Devletin maliye, tersane, gümrük, maden, sarraflık ve borsa İş top imalâthaneleri, du idaresinde idi. Darphane ayni zâ- manda devletin harici siyasetile, istihbarat ve casusluk işlerile de meşgul olduğu Için devletin mii- him sırları burada saklanırdı, Ş sta böyle mühim müessesa. İldeki kâtiplikler de tek harf'ö kuyup yazmasmı obilmiyen kara cahillerin eline geçmişti. Darpha- ne Nazırı beratlı kâtipleri bulun- duğu ve maaşlarını muntazaman aldıkları halde devlet hazinesinden ayrıca para sarfederek hariçten etli kâtipler alır ve burlara İş ürürdü. Devletin bu mübalât. dan bazı ecnebiler de İ rek darphaneye kâtip adiyle casuslarını sokmıya muvaffak ©- İurlardı. Nihayet bir Darphane Nâzrrr bü faclanm Tarkıma varmış, Babıili- ye bir takrir vermek çeşaretinde bulunmuştur, Bu takrirde darphâ- nenin altı kâtibi bulunduğu halde bâş kâtipten başkasınm okuyup yazma bilmedikleri için hariçten kâtip tedarik edildiği bildirilmek. te ve devlet esrarını bu gibi ya- bancı ellere verilmesinin doğru 0- erek çâ- buk bi i istenmek- teydi Saltanat devrinin yüzünü kızar- tan bu vesikayı Başvekâlete bağl adaret hazinel evrakında buldum. Şevval 1206 tarihini taşıyan bu vesika hazinenin darphane kısmın da 2541 numarada kayıtlıdır. Eski devrin bin bir rezaletinden birisini anlatan bu vesikada bilhassa gu cümlele”* beraber okuyalım : “Izzetlü Darpbanei Amire Nazırı Ağa Haz: rinin Babılliye tak- dim eylediği bir kıta takriri mef- humunda Dârphanei Amire devleti liyei ebed kıyam'ın muzamatı se- ından olup revabiti ni in istikrerma ihtimam ve 68- ketim ve İkfasma ihtimamı lâzimeden olmak mülabesesi ile ik tiza eden tabriratı mühimme ve ku ği nefer kâtipleri olup lâkin bir müd kitabetlerde münhal 0- takrib ile nâ ehli ve fenni #*ten bibehre kessna yerilegelmekten nâşi elhaletühazi- hi Darphanei Amirede avait alır tahriratı müh memur alti nefer adamı meycut İ- ken içlerinde başkâtip Mehmet Re diden”Yizada harfi vâhit muktedir kimesne olma- binaen...” nlar hep böyleydi iştet,. El “ile Hakiki Mücadele Böyle Olur Hükümet pahalılıkla müca- dele ediyor. Bu mücadelede hükümetin yüzde yüz muvaf- fak olmasını diler, bekler ve | mutlaka isteriz. Ancak şunu da iyi biliriz ki.. pahalılıkla mücadele, sadece ihtikârın ö- nüne geçmekle olacak bir iş değildir. İhtikâr, pahalılıkta suni ve ârızi sebeplerden biridir. Asıl iş, tabii sebepleri bulmak, mü- cadeleyi bu sebeplere tevcih | etmek lâzımdır. Bunu yapama- dıkça muvaffakıyet ümit et- mek boştur, Pahalılıkta en tabii sebep, halkın yaşama ve geçinme 8€- viyesinden doğar. Halk geçim hususunda nekadar basit ise, pahalılık ta o nisbette fazla olur, Fakat halk geçim husu- sunda bolluk içinde bulunursa pahalılık kendi kendine orta- gan kalkar, Daha başka bir ifade ile söy. liyelim: İstihsal edilen mallar son katresine kadar istihlâk &- dilemezse bundan pahalılık doğar. Çünkü istihlâk kabili- yetinin azlığı, istihsalin de az- lığına yol açar. Ve istihsal az- lığı pahalılığa yüz verir. Şu halde.. pahalılıkla, mu- vaffakıyete doğru gidebilecek bir mücadele için halkın, bir çok maddeler üzerinde istih- lâk kabiliyetini de artırmak lâzım ve zaruridir. Yani halk, ihtiyacı nisbetinde yemeli, iç- meli, giymeli ve yakmalıdır. Bunun için de kazanç ve dola- yısile geçim seviyesine bugün- künden daha geniş bir nisbet verilmelidir, Bugün öyle aileler var ki ay- lık kazancı yirmi lirayı aşmaz. Bütün ayda yirmi lira kazanan bir adamcağızın faydalı bir müstehlik almasına imkân ta- savvur edilebilir mi? Toprağı olmıyan halka top- rak verirken, kazancı &z olan- ların da geçim ve istihlâk sevi- yesini artırmak işine büyük bir önem vermeliyiz. Kazanç seviyesi yükselince, istihlâk grafiğindede irtifa. lar artar. Ve o zaman müstah- sil de gayrete gelerek hem da- ha iyi ve hem de daha çok mal yetiştirir. Bu arada faydalı bir rekabet te kendini göstereceği için mübadeleci ihtikâr yapmı- ya imkân ve fırsat bulamaz, E- sasen artık buna lüzum da görmez. Fakat bir sual sorabilirsi- | niz: Kazanç ve geçim seviyesi nasıl yükselir? Bunun şartları muhteliftir. Ve bu muhtelif şartları bura- da, şu küçük yerde sıralamak imkânsızdır. Yalnız şu kadar | söyliyelim ki bugün bazı mem- leketlerin pek güzel tatbik et- tiği be usulin ikısadi kalkın ma bakımından büyük fayda- ları görülmüştür. niğinde yüksek bir medeniyet ve kül- tür seviyesi işaret eder. Moskova maddi vasıta ve manevi unsur olarak, on sene evvel sıfırdan başladı. Ve şiradi üstünden uçtuğu yeni dünya âleminin fertçilik ve tibe ralizm tanrıları, onun, bir kol saati bille yapamıyacağını İlân edip dur. muşlardı. Kutup aşırı Amerika yol- culuğunun mühim hususiyetlerinden biri de, asla macera ve tesadüf se. ri olmayıp, teknik, ilim ve ihtısasın adım adım hazırlanmış, hesap edil miş mantıki bir eseri olmasıdır. Moskovanın sevincine, biz Türkler, gönlümüzle katılırız. Çünkü birlikte biribirine inanıp bağdaştıkları zaman, cihan tarafından beraberce inkâr olu- nan iki inkılâp biribirinden kuvvet ve muvaffakıyet | haberleri almaktan bahtiyar olur. — Fatay Kastamonuda Bir Kalpazan Şebekesi Tutuldu tamonu, 18 (TAN) — Burada kalp para yapan bir şebeke yakalan- mıştır. Kalpazanlar, Tosyanın Eğin- cik köyünden Hasan, Yukarı Berçin köyühden Tahir, Aşağı Berçin köyün den Abdullahtır. Evlerinde bir mik- dar kalp para, bunları yapmağa mah- sus aletler ve külçe halinde maden bulunmuştur. Kalp paralar, çok ipti- dal bir şekilde yapılmış olduğu için şehirlerde sürülebilecek gibi değil dir. Ziraat Bankası nın Tütüncülere Yardımı Samsun, 17 (A.A) — Tütün kırma mevsimi girdiğinden Ziraat Banka- öylüye geniş mikyasta para da. ya başlamıştır. Tütün mi silleri murabâhacılar elinden men kurtulmuş, muamelelerin! Zirâ» at Bankasile görmiye başlamışlardır. Faizin ezlığı ve tütün satışmn kolay- laşması noktalarmdan köylü çok se vinmektedir. Maliyede Yeni Tayin ve Terfiler Ankara, 18 (Tan muhabirinden) « Pirka muhasebe kâtiplerinden Şakir Izmir müstahkem mevki muhasebe | kâtipliğine, Kırşehir tahsilât kâtibi Hasan Ankara mektepler muhasebö- ciliği kâtipliğine, fırka rından Ibrahim Etem İzmir müstah- veznedarlar kem mevki veznedarlığma, Ankara kazanç vergisi mütehassts | Şere fettin terfian ayni yer mlltehasaıslı. gma, Siirt tahsilât şefi Salim Diyar- bekir tahsilât kontrol memurluğuna, İlezavım direktörlüğü ikinel Mümey- |! yizi Hamdi Istanbul İ ambarı memurluğuna tayin olunmuş- lardır. Refet birinci temyiz komisyonu raportörü İlhan ve | | Nabi birer derece terfi ettirilmiştir. evrakı matbua Merkezden ikinci mümeyyiz mümeyyizliğe, kazanç Istanbul maliye müsteşarı Cezmi- den açılan maliye tetkik bürosu reiş vekilliğine tayin edilmiştir, Varidat genei direk dürlerinden Mümtazın tayini karar laştırılmıştır. müsteşar muavini Esat Fırıncı Mehmet Kasabı Kendi Bıçağile Yaraladı Perşembepazar caddesinde 19 nw- | marada kasap Mustafa ile komşusu | firiner Mehmet Bir aralık Mehmet, kasap bıçağını kavradığı gibi Mustafanın ayağına $ atmış ve sol ayağından ağırca yara- lamıştr, Yaralı, hastanesine kaldırılmıstır. kavga etmişlerdir. Beyoğlu

Bu sayıdan diğer sayfalar: