1 Eylül 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

1 Eylül 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mahkernelerde Şöyle Bir Çarpınca... Çobanın Cebinden Ekmeğin İçinden Para Kesesi Uçmuş!| Esrar Çıktı u İnsanın Gözünden Derlerdi de Eminönü merkezi polislerin- den Mehmet Ali, dün meşhut suç lar müddeiumumiliğine sabıkalı hırsızlardan Ali oğlu İbrahim adlı bir genç getirdi. Yanında yeni elbiseli ve çarıklı bir de da- vacı vardı: Çatalcalı sığırtmaç Kâmil. Müddeiimumi Hikmet Sonel şikâ- yetçiyi dinledi. Diyordu ki: — Bay milddetumumi ben Çatalca- da çobanlık ediyorum. Dün araba ile patronum beni İstanbula getirdi. Ve Yenicami avlusundan bana şu el Sürmeyi Çalarlar, İnanmazdım.,, hemen İbrahimi yakaladım. Kâmili de durdurdum. Kendisine bir şey kay bedip etmediğini sordum. O, “hiçbir bey kaybetmedim, diyordu. Ben İb- rahime “Cebinde ne varsa çıkart,, de- dim. O ellerini çıkardı, lsrar ettim. Sonra Kâmilin para kesesini çıkartın ca Kâmil elini caketinin cebine attı İve hayrette kaldı. Bundan sonra suçlu Sultanahmet sulh üçüncü ceza hâkimi Kâmilin ö- nilne çıkarıldı. Hâkim, suçu sabit gördüğü için İbrahime altı ay hapls cezası verdi. Sabıkası olduğu için bu cezasına 3 ay daha zammetti. Sıkı Mücadele İyi Neticeler Veriyor Müddeiumumilik hapisane ve tevki fanede esrar ve beyaz zehire karsı çok: ciddi bir mücadele açmıştır. Ar- tık bu iki milesseseye hariçten eroin ve sair zehir sokulamamaktadır. Mü- esseselerin dahili inzibatı da sıkıştırıl TAN MEKTEPLERE Kayıt Şartları AKŞAM KIZ SANAT MEKTEPLERİ Beyoğlu, Istanbul, Kadıköy ve Us küdarla Ankara, Afyon, Bursa, İz. mir , Konya, Adana, Edirne, Trabzot Erzurum ve Diyarıbekirde bulünan İ bu mekteplere tahsillerine muhtelif | sebeplerle devam edememiş olan 12 - | 45 yaşımda kız ve kadınlar alınmakta | dır. Mekteplerde, bir ev ve aile ka- | dınına Mizumlu olan bilgi ve maharet ler verilir, 12 —16 yaşındaki gerç kız- lardan behemehal ilk mektep şaha- detnamesi aranır, 16—45 yaşında o- lan kız ve kadınlarm şahadetname ibraz etmeleri mecburi değildir. Bu kabil talipler, millet mekteplerinin A ve B bitirme vesikalarını göstere. miştir, Geçenlerde tevkifane gardiyanların dan İbrahim mevkuflardan Tevfiğin üstünde eroin yakalamıştır. Tevfik bu yakalanma bâdisesinden mütees- sir olduğu için gardiyan İbrahimin su ratma bir yumruk vurmuştur, Bun - dan dolayı da hakkında üç gün pran- gaya vurulma cezası verilmiştir. Tev- fik bu cezasını çekerken koğuş arka- daşlarından Şevket Tevfiğe verilmek cekierdir, Kayıt ve kabul işleri bugün başlamıştır. İki ay devam edecektir, Talebeden ücret almmaz, mektepler leyli değildir. | Bu sene memleketin muhtelif köşelerinde bu çeşit 6 mek- tep daha açılacaktır. TOROS KIZ TALEBE YURDU Memleketin her tarafından gelen Universiteli genç kızlar içindir. Fa. kültelere yakın yerde, Şehzadebüşm- dadır. Şayanı itimat elemanlar tara- 'p Tepebaşı Bahçesinde"! Yarın akşam 3üncü Baikan Festivali Son Müsameres ROMANYA YUGOSLAVYA BULGAR İ YUNAN TURK Gruplarının MILLI DANSLARI | Yuhuliye serbesti, Konsumasyon mecburidir. Sw | 50: Havadis, 13,05: Muhti İ Akşam Neşriyatı: İ tarafından Türk musikisi VW ' | İ at âyür). 2115: Orkestrs ERA il Günün programı — istan l ÖĞLE NEŞRİYATI: 1230 Plâkla Türk mus neşriyatı. 14,400: 15,30: Plâkla dans, musiki çe Türkçe tangolar: Bayan Feri fik. 20,00: Burhan ve ar şarkıları, 20,30: Bay a Bp rafından arapça söylev. miyet ve arkadaşları yaratı Türk musikisi ve halk şarkı Ajans ve borsa haberleri Si pa Telefon: 43274 Annemizin vefatı dolayısile gerek cenâzesinde bulunarak gerek tahri- ren ve şifahen teessürlerimize İştirak 16,30 Paris kısa ds! nik konser (Sehubert'in senfonisi, Berlioz, Thom re). sm Viyana, Graz: ” senfonik takımı. Strarasburg: Senfonik kop li Bach, Mendelasohn). eden dostlarımıza aile namına teşek- | HAFIF KONSERLER yes Doktor re programı, ana yarali : , iolar, ve opere" dt Fahrettin Fehmi Belen)| 2506. sx. z Çocuk hastalıkları mütehassısı . | Beşiktaş; Spor cadde Tarım Günün Program Özü apartımanı, SENFONILER üzere ekmek ve yemek göndermiştir. fından idare olunur. Ayrıca doktoru kür ederiz. 'biseyi aldı. Ben hemen eski elbiseleri mi çıkardım. Yenilerini giydim. Yeni. cami kemerlerine doğru gidiyordum. Bu polis yanıma geldi. “Bana bir şey çaldırdm mı?,, dedi. Ben hiçbir şey çaldırmamıştım. Bana “cebini asa, dedi, A . Bizim para kesesi yok- tu. Polis bizim keseyi bu adamm ce- Kumaş Bir Top Aşırırken.. Nöbetçi! gardiyan İbrahim yemeğin İçini aramış, ekmeği de ortasından sıkmıştır. Ekmeğin ortasnda yeşil bir kâğıt görünmüştür. Bu kâğıdm| içinde de esrar çıkmıştı. İbrahim &on trolör Mustafayı da çağırarak der - hal zabıt varakası yapmıslar ve Şev- ket esrar kaçakçılığı suçile müddelu- binden çıkarmca donakaldım.Sihir mi yaptır, keramet tl gösterdi. ne oldu, Yakayı Ele Verdi | mumiliğe verilmiştir. © Bilemem.bizim kese yerini değiştirmiş| © y e Tevkif Edildi Doğrusu ben buna şaştım, Bana köy- de İstanbulda öyle yankesiciler var ki, İnsanm gözlinden sürmeyi çalar derlerdi de inanmazdım. Hakikaten koynumdaki kesemi çalmiş ve cebine indirmişti. İçinde 275 kuruş param vardı. Ben bu parayı hem tren parası hem de ekmek parası yapacaktım. Ev de de çoluk çocuk açtı. Allah şu po- “listen razı olsun. Benim paramı bul- du. “Sabıkalıyım, Fakat Çalmadım, Buldum, Bundan sonra suçlu sorguya çekil di. Hırsızlıktan 6 sabıkası vardı. Ye- ni bitirdiği bir mahkümiyetin nezare tine devam ettiği de anlaşılıyordu. Kendisini şöyle müdafaa etti: Hastalığndan dolayı mektepten çı #arılan Necdet adlı bir genç dün Su)- jtanhamammda manifaturacı Bay A- zizin dükkünma gitmiş, poplin #ör - muş, birkaç ta paket indirtmiştir. Met resine S0 kuruş istenilince Necdet: — İngiliz poplinleri bile 80 kuruş değildir, demiş ve dükkândan ayrıl - mak istemiştir. Kapıya doğru yürür- ken tezgâhtarlardan Ziya müşterinin | caketinin arkasını kabarık görmüş ve bir topun aşırılmış olmasından şüphe ettiği için seslenmiştir; | — Bay, gel, senin istediğin fiyatla vereceğim. Necdet dönmüş ve Ziya ile konuşur ken tezgühtarlardan Mustafa da ar. kasma geçmiş ve hakikaten caketin | müdahalede bulunmuştur. Polis te yüksek sesle bu müdahaleye cevap vardır. Ücret, aylık ve peşin olarak 22 liradır. Yemekler,. yatma, ısınma ve hizmetçi ücretleri de buna dahil- dir. İLKMEKTEPLER İlkmekteplerde kayıt ve kabul iş- lerine 20 eylülde başlanacak ve 20 teşrinlevvele kadar devam edileçek- tir. Tedrisat, 4 teşrinievvelde başlı- yacaktır. İlkmekteplerin birinci smı- fına yalnız 930 doğumlu çocuklar ka- Köprüdeki Çivilerden Doğan dava Dün asliye birinci ceza mahkemesi bir hakaret davasmı neticelendirmiş tir. Dava köprü üzerindeki geçit çi- vilerinden doğmuştur. Ahmet isminde yeni İstanbula gelen birisi köprünün çivili yerlerinden geçmediği için polis | Mukadder kendisini yakalamak ister ken Nureddin isminde bir zat buna verince Nureddin kendisine hakaret — Ben sabıkalıyım. Fakat çalma- etmistir. Müddelumumi Bay İhsan bul edilecektir. Kayıt işleri bittikten sonra kalan boş yerlere 931 doğum- lulardan boyca gösterişli olanlar da almacaktır. Çocuğunu yazdırmak is- tiyen veli, çocuğun nüfus tezkeresi. le çiçek aşısı raporu, 4,5 X eb'adın- da 3 fotoğrafisi ile birlikte mektebe müracaat edeceklerdir, Müracaatta €sas, çocuğun bulunduğu mevkiin en yakınımdaki mektebe başvurmak ola- caktır. Bir ilkmektepten Inaklen di. ger. bir mektebe yazılmak istiyenler, nakil taadiknamesi de. göstermeye mecburdurlar, Cevaplarımız: Bu sene, ilkmektebin beşinci 8i- nıfına geçen 16 yaşındaki okuyucu» larımızdan B. Ibrahim Sözere: Ömer Nazım, Tayfur Nasim, Cevat Düzenli, e Nişan Töreni Evvelki gün Büyikadada Anadolu 7,10 Berlin kusa dalgasi gp konaeri (8.15: Devami). Ün elif ris kısa dalgası: Plâk, 9: kısa dalgasi: (10 m dale” ram). 9,45 Paris kisa 18 Plâk konseri. 10,30: Kez ysk Hin kısa dalgası: Eğlenceli ix, 11,50 Paris kısa dalgasi * p Lille'den konser nakil. 1 klübünde çok samimi ve güzel bir ni- şan töreni olmuştur. C. H, P, Reis vekillerinden, İzmir mebusu Doktor Cemal Tuncann kızı ve Doktor Ara- sın yeğeni Bayan Samime ile Doktor Tahirin oğlu, Iktısat Vekâleti Teftiş Heyetinde Murakıp Komiser ve İkti- sat Doktoru B, Orhan Tahir Dümer nişanlanmışlardır. Merasimde Doktor Aras, Bay Şükrü Kaya, Londra Bü. yük Elçisi Bay Fethi ve diğer birçok zevat hazir bulunmuşlardır. Genç ni- şanlıları kutlular, saadet dileriz. Gi Bakırköyünde Yapılan Bayram Tezahüratı Zater ve Tüyyare Duyramı una” betile Bakırköyünde de büyük mera- sim yapılmıştır. Saat onda Bakırköy ilçebayı, Parti Başkanı, Türk Hava Kurumu Bakırköy şubesi erkânı, Ki- zlay, Çocukları Esirgeme, Idman- yurdu Başkanları heyet halinde »*- yosu. RESİTALLER 12 Berlin kısa dalgası: Hafif musiki Devamı). 13,10 Bükreşi Maseenet, İ. Strauss, Bö serlerinden. 14,15 Paris s1: Konser, 15: Keza. a kısa dalgası: Filip# dan karısık plâklar. 1650, kısa dalgası; Büyük be! ka, eeerlerinden parçala ükreş: o Karışıl > 19,30 Berlin kısa dalgasi çocuklarının! kam) taj. 20 eyi a havaları, aris Konser. 20,40 Bükreş: Modeli siki. 21 Lâypzig: Dres* tarafından akşam m Kolonya: Radyo orki Berlin kısa dalgası; 345 Bilmesi. Hafif e” 21,45 Berlin isk delgği yeğ yano — Keman — dan dag yaşli Hafif Wei meyi piri Wolf'un sarkılarmdan 15.30 Berlin kısa dalgasi: gk 15 yasa dala gal eri ri Arl gi z J altında bir top olduğunu görünce ga, kip çıkarmıştır, Necdet, polise tes - lim edilmiştir. Dün meshutsuçlar müddelumumiliğine getirilmiş ve tev dır». Keseyi yerde buldum. Cebime koydum. Polis sabıkalı olduğum için benden şüphelendi, Yakaladı. Polis Mehmet Ali de göyle gehndet keri kumandaulığa giderek tevrikte bulunmuşlar, parti, şehir meclisi ve halkın orduya olan minnetlerini bil. dirmişlerdir. dün mütaleasını söylemiş, Nureddine hakaret sulçundan ceza verilmâğini ve polis Mukadderin de sert mukabe lesinin hafifletici sebep sayılmasını — İlk tedrisat talimatnamesine süre, hir san” 19 yayımı dllurmug lan çocuklar, sınıfları ne olursa ol sun mekteplerden çıkurılacaklardır. kılar (Alto). 18 Varşove: ). 2 Konseri, (Şarkı — Da Bükreş: Piyano iy. i Bükre: Viyolonsel: kons) a zort, Beethoven, Heceleri i eti: kif edilmiştr. bur di 'Bundaı Bakırköyündeki Ba- ik i istemiştir. Mahkeme kararını bugün | Ancak siz son sırıfta olduğunuza gö- n sonra y ). 22 Varsova: Chopin “gark — eni : w ——e— 4 per z Do ti mi tee er de pi bildirecektir. re, bu yıl imtihanlara kadar mektep- | rutgücü alanma gidilmiş, büyük bir si, 2205 Prç kısa GAÜ ei lı çark ye yaz anla bi: söz Rüşvet Dvası | fe kalableceksiniz. Iatihanda kaza, | kalabalığın öeünde bayrak çekilme) lar (Debumey . Henotyn Pegi namazsanız ilkmektebin beşinci sını- | merasimi ştır. Ordu namma ğ ar ç kiss mı takip ettiğini gördüm. Onu göz| Asliye birinci ceza hakki ya Tevkif Edildi İma kadar en şii ksa Teğmen mi örürüri namı. tariieii. o piyano “ y sy ene ret gleğeiplamle ei çilem | s iline İren bir vesika ile ayrılacaksmız. | | na öğretmen Bayan Sandet; ve Ha.) Resi: 23 Lâypsie. b» Ibrahimin o Yenicami avlu ke-| Yeniköy nahiyesi müdürü Bay Alâad| Eyüpta bir çocuğu otomobiline Bu leri EE Selendi ve | VE KURİMM Bilali gibin BŞ man sonatları (Mari 9 çarptırarak ölümüne sebep olan 50- İför Zeki dün ikinci sorgu hâkimi te- rafından tevkif edilmiştir . dinin bugün muhakemesine devam €- dilecek, müddelumumi Bay İhsan mü taleasını söyliyecektir. nı, Şehir meclisi azasından Galip Bah | Gece de bir fener alay! vi tiyar Güler nutuklar söylemişlerdir. | muştur. merinin önünde sığırtmaca çarptı- ğını gördüm. Sığırtmaç hiç müteessir olmadı, yoluna devam ediyordu. Ben daha öbür senelerin umumi imtihan arma girebilirsiniz... — Erler! arvatlar! kızlar! kızanlar hey!.. Bugün ikindi namazından sonra Deppoy yolunda tarpı edile cek hey! Saat dokuzda erler, efendiler, beyler, ağa Jar, ahali geçecek hey? Saat onda da arvajlarâ, üm- mü cihana, ondan sonra da iki ayaklı dört ayaklı çe- piçlere, manda, ineklerine bütün mallaradır hey! Görmedim, duymadım demeyiniz heyf.. Ve sökiz buçuktan itibaren halk, mektep önüne toplanmıya başladı. Binbaşının evi çardağın ilerisin- de olduğu için kapı önüne çıkmış, merak ve hayret- le bakıyordu. Belediye reisi geçerken durdurup sor- du: ” — Bu ne Allah aşkına! — Tarp: ! S — Biliyoruz, işittik, fakat niçin?! ç < Kuduz için. Geçende mebusu dalamadı mı? O- na ilâç işte. — Böyle ilâç mr olur? Nasıl iş bu? — Şimdi görürsünüz, Belediye Reisi Ahmet Efendi Hoca, söylerken gü- Jüyordu. Binbaşı gittikçe meraklanarak: — Peki amma, siz buna inanıyor musunuz? — Öyle maskaralık mı olur! — O halde? ö — Ne yaparsın? Bir an'ane ki muhalefet etseniz ya kâfir olursunuz, ya zındık. — Canım bü kadar hacılar, hocalı bunun önüne geçilmek... — İmkânı yok, Binbaşı Bey, bu, böyle gelmiş, böy Je gider. Hem bunu tavsiye eden kim bilir misiniz? (Kulağına eğilerek) işte asıl burası garip, mebuss bunu tavsiye eden Çavdan şeyhleri, — Deme Alla aşkına! — Ister inan, ister inanma! — Iyi amma çaresi! — Çaresi gayet basit.. , geyhler var, Diyerek elli adım ilerideki mektebi gösterdi ve ilâve etti: — Çaresi mi? Işte orasını biraz büyütürsünüz, fazlalaştırırsınız ve hiç kapatmazsınız.. O zaman ne tarpı kalır, ne zındık! Halkın erkek kısmı hazırlanmıştı. Şimdi tarpı bas, cısını bekliyorlardı. Nihayet civar evlerden tarpı ba- cı da göründü. Kirli siyah bir ferace içinde zayıf, kambur bir vücut, Kırk türlü yamadan bir örtmenin çemberi arasında çok ihtiyar bir surat, Buruşuk bir alnın üzerinde yarısı dökülmüş güdük kaşlar, ve al- tmdâ çukura kaçmış bir çift göz, devrilmiş, kulpsuz, pis bir çift kahve fincanı hissini veriyor. Avurtlar çökmüş. Gerkenez burnu gibi eğri ince bir burnun ucuna deyeoek gibi ön tarafları yukarı doğru tersine kalkmış, #ipsivri bir çene. Ve altnda pestil gibi sarkan pösteki bir gerdan, Ağızla burnun arasında dudakları. gömülmüş. Köşeleri yol yol acayip bir ağız ve arasmda katrana bulaşmış sarmisak tanesini andıran bir tek diş, o da eğri! ve sallanıyor... Bacı değil, cad. Elinde kocüman bir ardıç dalı tutuyor. Geldi, heyamola ile desteklenerek, kakılarak çarda- ğın üstüne çıktı. Koynundan bir kirli çıkın çözdü, içinden tuz gibi kara tılsımmı alıp kazana bir İki tu- tam serpiştirdi. Şimdi çenesi aşağı yukarı oynuyor, bufnunun kanatları açılıp kapanıyor ve çukurdaki kirpiksiz gözleri kapanıyordu: Tarpı duası okuyor. Ve okurken elindeki ardıç dalı ile suyu karıştırıyor- du. Bu muamele beş dakika sürdü. Sonra 80l elile İ- şaret etti, Halk sıralandı, ses sada yok. En önde Üç kişi ilerliyerek çardağm altımdan geçtiler, tam alt ta- rafma gelince tarpı bacı elindeki ardıç dalile kazan- daki mukaddes ve tılsımlı sudan başlarına serpti. Dördüncü olarak asıl dalanan geçecekti. Mebus ağır ağır İleriledi, arkasında yeğeni müderris Gaffar £- fendi ile Kasım Ağa, sağında solunda Çavdan şeyh- leri çardağın altına gelince durdular, kocakarı girt- lağımı yırtarak çıkan boğuk bir sesle ilk tılsımı oku- du: “Tarpı, tarpı, tarpı!” “Marazlara yok kapı!” “Tılsımım uğurlu” "Şifadır ardıç sapı” Sonra Dünbeleğin başına üç, diğerlerine birer de fa o sudan serpti. Onlar da geçtiler.. Yerli olmıyan memurlardan arzu etmiyen tarpıya gelmedi, fakat yerliler manevi bir mecburiyetle ahalinin arasına ka- rışmışlar, tarpıdan geçmek sırasın: bekliyorlardı. Me mur olsun, halktan olsun, yerli olup ta tarpıdan ka- çan hoş görülmezdi. Hattâ birçok Istanbul şehremi- ninden ziyade işe aklı eren, gözü açık, kulağı delik ve medrese hayatında boş lata sallamamış olan Be- lediye Reisi bile içten içe (lAhavle) çekerek yargi geçti. anil Çoluk çocuktan sarfınazar, adam olduğunu pi? edilenler tarafından da tezvire uğremtk. © ye yak değildi. Ihanmıyanın günahı pek büyük 4 b nız işleyenin boynuna kalmazdı, belki büt : ya şeamet getirir. Bunun içindir ki lir hangi batından ve hangi asrın karanli bu akideye vergici bile açıkça taarruz Malmüdürü ile Sarıbeyin arasına ye ileri gidemiyor ve etraftan bakıldığın! edu: dür eğ Ya burada Erden bulunsaydı. dye ma ne bir fıs daha geçti, Muhakkak buna ti. Derken öte taraftan al sana bir dedİ.. danlılar küfrüne fetva vermiye hazır. Öl yeti” burumu devirerek birtakım cahil KÖYÜ er, ayak ya başlıyacak, beriden yeğen efendi ei bundi # landırmak istiyecek, badi bir vaka Dide görüye” bir hikmet var ki, kahır yözünden e aygy ele Tam tarpınm altından geçiyorlardı. Balayı yes nr!” sesile malmüdürünün kolundan Y pir su s7 deme geçti, — Ne oldu? öyle — Ne olacak? Kocakarı suratıma tiki. N — Yavaş söyle. — Canma yandığım cadısı! Ulan gani onu! Benim kudurmaya hiç niyetim "Köprüyü aşti” Gülmemek için dudakiştn: ısırarak ei lar, Halk takım takım geçti, Hemen vekil dokuzunun gözleri inik, çehrelerinde imi idi sonr? bir saffet vardı, Çardağm tamda ellerini fatiha okumuş gibi yüzler! EY bu tılsımlı şifa ve şefaate karsı ri hai veya jtimatsızlık göstermiyörii vü yar) ge? ve Jar irin” # WE dikodü.. Üye |

Bu sayıdan diğer sayfalar: