1 Eylül 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

1 Eylül 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kaç ve Bilirsin ki açmam da Arta eği ede, başma bir felâket ge. ta yg şti, Onun için, der. BA Re Gn arşın beyaz bez al. “ Açık una dolryarak, ba- İkra, © Yalmayak bir halde Şah Şaş hüzuruna girmişti, Ülke a, onu görür görmez Yenememiş; Sik! Ben seni bir sdam birakin ex Meğer sen, âciz bir Demiş aka birşey değilmişsin. Mi hin, zler, Aptaldedenin çok gü. mr; Höngür höngür ağ- iğ | Ben, yali Görüyorsun ya7.' Bin, €nimi boynuma doladım da » Beni derhal öldür. Fakat, Me, Aşkına bana hakaret et- Di Üy, TİR etmişti. Fakat hid. n İN gibi bir hale gelen t Ülke *eY dinliyecek halde değildi. &, , bir yerde duramıyor larından yaşlar süzü- A <p dedeye bağırıyordu: ğin kaçtn?. Söyle. Niçin Sia adım, Şahın... Ben kaç- » Bilirsin içi harp, on şeyle ka m : izan biri kuvvet, dokuzu > X8 yapayım ?.. Benim kuv Ria Hileye müracaat et- Yiy m Hiç bir askerimin bur tmadan geri çekildim. toplayıp düşmana ansızın i tim, yaşa dinlemiyordu: iv topraklarımı, en büyük mene keg- » Baykırıyordu, İSİ takip eden bu hakaret- Syda ezilen Aptal dede, ar- — il edememişti. Bini, » Şahım.. düşmanlarm ter Bebermedim. Bari, sen ge Ta işti, Kğ mağ, onun bu sert ceva- N bütün öfkelenmişti. YI. Seni gebertmiyece- © Sana, ondan beter bir ceza *deceği de, im. Hem sana ders. Öğ; leme ibret olsun, Mn Sonra, orada durân mu iL > iy an ve ta, Divdirin, Bir merkebe bin- e Zurna ile sokaklarda — Ni İP vermişti, em sözleri işitir işit. a işti. Evvelâ, kulak- KW ie k istememişti, Ve son m bir hakikat olduğunu g alamaz, âdeta şuurunu kay- ni Beni mi gezdirecekler.. hat. emmi Ve hemen, ora- Dayılıvermişti. K Sn ne olursa olsun, Şahm 4 esi, yerine gelecekti. ln beyhuş bir halde olan AN derhal dışarı sürükle- Kİ Ye kn, muhteşem işlemeli va Dag, andantık elbisesini s0- it bir kadın etbisesi giydir Ra Aptaldedenin. aklı e ms Evvelâ; yerinden ÖN, Biydirdikleri kadın el. ve ga Parça etmek istemiş- Ny © Sanki meçkül bir kuv- SE lağma gu sözleri söyler Mae, Tahammtil göster. Yaşa ii a tay al, v nevi der- Ri Malan Nü bu., Birdenbire ken- #medim... Mademki, şa ç EMetmiştir. Iradesi ye- rini bulsun. Ne yapacaksanız ya. pin. Demişti, O zaman; kadm kıyafetile hem gülünç ve hem hazin bir hale gelen bu zavallı ihtiyarı bir merkebe bin. dirmişlerdi. Önünde davullar ve zur malar çalmarak, sokak sokak gez- dirmişlerdi. Şehrin bütün çocukları ve işsiz güçsüz adamları onun etrafını al. mışlar, arkasına takılmışlardı. El. lerini çırparak: — Aptaldedeye bakm.. Ya hey.. Diye bağırıyorlardı. 'Aptaldede, bütün bunlara sabra. diyordu. Gözlerinden akan yaşlar, bembeyaz kesilmiş olan yanakları. nm üzerinden yuvarlanarak, sakal- Jarımın arasından süzülüyor.. Vakit vakit başını kaldırarak hazin bir sesle etrafındakilere: — Ibret olsun, size. Dünyanm hiç bir ikbaline aldanmayın. Bir sa at evvel Horasanm Velisi ve ku- mandanı idim.. Şimdi, Horasan hal- kınin meskaresı oldüm, Diyordu. ptal dedeyi böylece şehrin biltün cadde ve sokakların- da gezdirmişlerdi. Ondan sonra, kendi haline terketmişlerdi. Ölüm acılarmdan dala beter o- lan bu hakaret, Aptal dedeyi bit- kin bir hale getirmişti. Artık o gün den sonra, onu Horasanda hiç kim- se germemişti. Birdenbire, halkm gözleri önünden silinivermişti, Onun için birçoklart: — Hicaza gitti. Demişlerdi. Bazıları da; — Kerbelâya gitmiş. Ömrünün bakiyesini, İmam Hüseyinin türbe sinde hizmete vakfetmiş. Demişlerdi. Halbuki, bu rivayetlerin hiç biri doğru değildi... O, bunca fedakârlık larına rağmen kendisine reva görü len hakaretin ıstırapları İle başba- şa kalmak için, hücra bir köşeye çekilmişti, Ve çekilirken de: — Hoş imdi, Şahım.. Elbet bir gün gelir; seninle hesaplaşırız, Demişti. ah Tsngsile gelince. Aptal de deden münhal kalan Hora. san valiliğini, (Zeynel Han) a ver. mişti, Saray erkinmdan (Dev Han) ismindeki bir Anadoluluyu da Belhe vali tayin etmişti. — Acuba, Demir Handan intikam almak için, neden Özbekistan üze. rine yürümemişti. — Kimbilir?.. Belki, kaçan bir kü kümdarı takip etmiye tenezzül et- memişti... Ve belki de; yakında, Os mani: hükümdarı Sultan Selim ile çarpışmak ihtimalini düşünerek, gön zamanlarda büyük bir ehemmi- yetle yetiştirdiği ordusunu, beyhu- de yere yormak ve kırmak isteme- mişti. Karabağ Sarayında esut bir talih, daha hâlâ Şah Ismaili, parlak kanât- ları üzerinde taşıyordu. Şah Iema- iin en büyük düşmanlarını ka- gırması ve Horasanı onların elinden kurtarması, pek seri olmuştu. Şah, bu sefer de büyük bir mu. Yazan : Ziya Şakir madım. Sahım Satışı Oldu vaffakıyetle avdet etmişti, Parlak zafer alaylarile Tebriz ve Karaba- ğa girmişti. Tebrizde günlerce de- vam eden şenlikler yaptırdıktan sonra, yine Karabağdaki sarayın çekilmişti. (Şit) âlemini, her vesile ile ken- disile meşgul etmeyi &det edinen Şah Ismail, bu son muvaffakıyeti- ni de her tarafta ilân ettirmişti, İ- ran ve Irakın büylk şehirlerinde bi- Yüz Vagon Buğday Fazla Mala Rağmen Fiyatlar Düşmedi Dünkü buğday satışları pek hara- retli olmuştur. Cumartesindenberi bi riken mallarla beraber dün borsa da satışa çıkarılan miktar, 118 ve- gon buğday, yedi vagon arpa ve beş vagon çavdarı bulmuştur. Fazla mar la rağmen alıcılar insaflı davranmış- lar, fiyatlarda fazla bir düşüklük ol- mamıştır. Satılan buğday miktari yüz vagondur. Bir günde yüz vagon luk satış, senede ancak bir iki defa görülmüş bir fevkalâdeliktir. Yumu- şak buğdaylardan sıra malları 5,12,5- 5,30 kuruş arasında, 3-4 çavdarlılar| 5,34-5,35 kuruştan, 1-2 çavdarlı Polat lar 6,02-6,08 kuruş arasmda satıl- miştır. Bu fiyatlar geçen haflaya na- zaran kiloda 7-8 para kadar düşük- lük olduğunu göstermektedir. Sert buğdaylar ise 5,07,5-5,35 kuruş ara- sında verilmiştir. Arpaların kilosu 3,37-3,38 ve Çavdarlarm kilosu 4,16 4,30 kuruştur. Piyasada yeni bir de- ğişme olmamıştır. rer hafta devam eden şenlikler ya- pılması ve böylece, kazanılan mmu- vaffakıyetin tesit olunması için e mirler göndermişti. Tabidir ki, bu arada Anadoluyu da ihmal etmemişti. Kendisi ile alâ. kadar olan (Alevi - Şii) muhitleri- Be de hususi mektuplar yollıyarak Şilliğin kazandığı bu yeni zaferle, onları de neşelendirmişti. Fakat, bütün bu neşe ve meser. retlere rağmen, Şah İsmailin kalbi, gizli bir helecan içinde idi. Günün birinde, Osmanlı hükümdarı Sultan Selim ile de çarpışacağını düşün - ikçe, meçhul bir endişenin, tıpkı bir burgu gibi oyula oyula kalbine girmesinden muztaripti. (Arkası var) ——— GÜNLÜK PIYASA * Hayvan yemi için sarfolunan kaplıcaların vagonda dökme olarak gelen 50 bin kilo miktarında bir par- tinin kilosu üç kuruştan satılmıştır. * Tekirdağ ve Trakyadan gönderi. len 94 bin kilo çift çuvallı olarak kuş yemi ihracat tacirleri tarafından ki- losu 8,01 kuruşa alınmıştır. * Çerkezköyde yetiştirilen kızılca- lardan 15 bin kiloluk bir parti mal gelmiş ve kilosu 5,80 kuruştan satıl- Kabuklu fındıklarda küflü, delik veya boş fındıklar adet itibarile mec- muunun “> 7 sinden çok olmıyacak- tar. İç fındıklar da küflü, kurtlu, delik veya boş olanların mecmuunun ancak yüzde yarımı kadar olabilece- ği tespit edilmiştir. Kırık veya ezik nisbeti de yüzde 1 dir. Vurgun nisbe ti, yine adet itibarile, tombul ve iç fndıklarda yüzde 8 i, sivri iç fmdık- larda ise yüzde 15 i gemiyecektir, Muhtelif seneler mahsulünün ka rıştırılarak sevkedilmesi şiddetle ya- sak edilmiştir. Çuvalların üstüne, içindeki malm cinsini ve miktarını gösteren yaftalar (o yapıştırılacaktır. Kontrol nasıl yapılacak? Borsa bulunan yerlerde fındık alım ve satımı borsalarda yapılacaktır. Borsa idareleri gerek kabuklu, gerek se iç fındıkların muayyen nisbetler- den fazla olarak satılmasma müsaa - de etmiyecektir. Fındık ihracatçısı veya mümessili İktısat Vekâletine bir beyanname vererek ihraç edeceği malm kontro- Tünü istiyecektir. Kontrol, beyanna- menin tevdiinden itibaren 24 şant içinde yapılacaktır. İhracatçı veya mümessil kontrol esnasında hazır bu- Tunacaktır. Kontrol edilen mal, bü nizamname hükümlerine uygun görüldüğü tak- Yeni Nizamnameye Göre Ihraçedilecekfındıklar nasıl kontrol edilecek? Çuvalların Üzerine Malın Cinsini ve Miktarını | Gösteren Etiketler Konulacak Dış piyasalarda Türk fındıklarının revacını artırmak maksadi- le hazırlanan yeni nizamname, fmdık ihracatçıları arasında tesir yapmıştır. Alâkadarlara bildirilen bu nizamnameye göre, ih- raç edilecek kabuklu ve iç fındıklar temiz, iyi kurutulmuş olacak tır. Rütubet derecesinin yüzde 10 u geçmemesi de şarttır. İ ibir Polonyaya İyi Fiyatla Üzüm Sattık Üzüm Kurumu, Gelecek Yıl, Kavun ve Domates te Gönderecek İzmir, 31 (TAN) — Tariş üzüm Ku rumu tarafından İngiltereye ve Orta Avrupaya ve bilhassa Polonyaya yaş üzüm sevkiyatma devam edilmekte « dir. Polonyaya gönderilen üzümleri miz, kilosu 34 kuruş gibi mühim bir fiyatla satılmıştır. Bu haber, şehri. mizdeki slâkadarlarca derin memnu niyetle karşılanmıştır. Üzüm Kurumu, yaş üzüm, kavun, karpuz ve domates ihracatmı, gele. cek sene çok daha geniş mikyasta yapmak için şimdiden lâzımgelen han zırlıklara başlamış bulunmaktadır. Üzüm Kurumu bu maksatla birçok bağları kiralamıya karar vermiştir, dirde çuvalları ağzı bağlanıp mühür- lenecek ve sahibine de bir ihracat ve- #ikası verilecektir. Kontrol vesikası bulunmıyan ve ağızları mühürlü ol mıyan mallar gümrüklerde tevkif Kontrol memuru kontrol ettiği mal dan bir miktar alarak, sağiplerinin yanmda ağzını mühürledikten sonra “Güya Yirminci Asırdayız!,. Bunu yazan da yine on yedi ya- şında bir okuyucumuz. Hayatın on yedi yılı . galiba, medemi kanunu- muza göre, evlenme çağmın İlk yılı olduğundan - hem ümitlerle dolu, hem de biraz buhranlı yaş gibi gö- rünüyor., Bu okuyucumuz yüzünde ergen- lik sivilcelerinden şikâyetçi, Müte- hassıs bir hekimin hazırlamış oldu- ğu otuz tane aşıyı yaptırmış, sivil. celerden kurtulamamış. Bulunduğu yerde, Karadeniz yalısında bir şehir de müracaat ettiği bir doktor ken- disine : — Bu sivilcelerin hiç çaresi yok- tur çevlâdım! Dediği için okuyucumuz da: — Güya yirminci asırdayız, dün yada çaresi olmıyan şey var mıdır, bu asırda? Diye bize yazıyor. Vâkıa, insan on yedi yaşınday- kem, hangi asırda olursa olsun, dün. yada herşeyin çaresi bulunmasını istemekte haklıdır. Hele ergenlik sivileeleri gibi bir genci hakiki ya- Şından ileri gösteren, bazan yüzüne çirkinlik veren bir cilt rahatsızlığı olursa! Gençlik ve güzellik, kadm erkek, her insanm herşeyden üstün tuttuğu fki sıfattır. Bu sıfatların el de edilmesine çare olmadığına bir insan nasıl inanabilir? Okuyucumuzun şimdiye kadar yaptığı türlü türlü “kocakarı" ilâç- larına”ve yaptırdığ hekim iâçlarına rağmen ergenlik siyvileclerinden kur tulamamış olması, bünyesinin umu mi tedavisini ihmal etmesinden ileri gelmiş olsa gerektir. Çünkü bu er- genlik sivileelerinde doğrudan doğ» ruya cilt üzerine yapılan tedavilerin tesiri ikinci derecede kalır.. Bünye- nin tedavisine çok ehemmiyet ver- mek lâzımdır. Ergenlik sivileelerinin pek çok de #a mide bozukluğiyle büyük mina, #ebeti vardır. Yemeklerden sonra yü 76 kan hücum etmesi, ergenliklerin kabarması da bumu gösterir. Mide bozukluğunun şekline göre aşılarla, yahut kalavilerle geçirilmesi lizım- dır. İnkıbaza meydan vermemeyi u- nutmamalıdır. Sivilceler üzerine daima ılık su lâ zini olmakla beraber, sinirli olanlar için, bütün vücut üzerine soğuk suy la duş yapmak sivilceleri kaybettir- miye hizmet eder. Yenilecek yemeklere pek ziyade dikkat etmelidir.. Baharı ve biberli yemekler, siyah etler, balıklar, sivil celerini geçmesine engel olurlar. Ye meklerin hangisi dokunacağını ön- ceden gestirmek güç olduğundan, bu nu ergenlikten rahatsız olan gencin kendisi, birer birer dikkat ederek, hangisi sivilcelerini azdırıyorsa, on- lardan vazgeçmesi zaruridir. Bu sivilcelerin dahili guddelerin İfrazları ile de münasebeti bulunsa gerektir ki, eski hekimler ergenlik çeken gençlere çabuk evlenmeyi tav siye ederlerdi. Evlenmek sivilceleri kaybettirmese bile, her gün ayna- ya bakarak sivilceleri görüp üzlilme ye vakit bırakmaz. © Fakat on yedi yaşmda evlenmeyi tavsiye etmiye insanm dili varama- dığından, yüzündeki ergenlik kırmı zılığını Tüzumundan fazla merak e- den bu genç okuyucumuza : — Tanrı daha büyük dert verme üç ay müddetle dairesinde saklıya - cak ve kontrolün yapıldığına dair bir zabıt varakası tanzim ederek mal sa- hibine de imza ettirecektir. Mal sahi- bi itirazı varsa, zabıt varakasma ya- zacaktır, “ Mal sahibinin veya mümessilinin kontrole itirazları 45 saat zarfında hususi bir heyet tarafından tetkik e- dilecektir. Heyet itirazı haki: buldu- Zu takdirde malin ihracına müsaade edecek, eğer itirazı haksız görürse sahibi hakkında takibat yapılmak ü- 7€r6 bir zabıt varakasile vaziyeti müd deiumumiliğe bildirecektir. ZAHİRE BORSASI 31-8-987 FIYATLAR Cinsi Aşağı Yukarı KP. &.P. Buğday yumuşak o534 6— Buğday sert 5,29 530 Buğday Kızılca 59 —, Arpa 3,325 Bakla 4,— Kuşyemi 8— uavdar 4,16 Keten tohumu 9,25 — İç fındık 41,20 43,— Keçi kılı Bye seyi Yapak Anadol 5720 —— GELEN Buğday 1343 Ton Arpa 1364 Ton Çavdar 90 Ton Keten tohumu 6814 Ton Susam 42'4 Ton Küşyemi 15 Ton n. 5954 Ton Nohut 9 Ton Misir 12 Ton Yapak 3 Ten GIDEN Yapak 15974 Ton Un 14994 Ton Süsam 14 Ton Üzümler, bu bağlarda iyi bir bakım altında ve fövkâlâde itina ile yetiştir lecek, istihsal zamanma kadar da İk- tusst Vekâleti tarafından Alsancakta büyük soğuk hava deposu da inşa et tirilecektir. Bağlardan kesilecek ü « zilmler, bağ mmtakalarında tesis olü. nacak soğuk hava depolarında islene rek ambalajları yapıldıktan ve üç dört gün soğuk hava deposunda brra« İkildıktan sonra Alsancaktaki büyük depoya nakledilecek, bu depoya yana şacak vapurlar doğrudan doğruya mahsulü frigorifik tesisatlı ambar« larına alarak Avrupaya nakledecek« ee) BORSA 31 Ağustos SALI PARALAR Sterlin 627.— Dolar 123 Fransız Fr. 90,— Liret 10,— Belçika frangı 80 — Drahmi 18,50 İsviçre Pr. o 570— Leva 0— Florin 68— Kron Çek İZri Şilin Avusturya2 Mark Zloti 19, Pengo Ley | İ İ İ i ! | İ | | ! Dk ii 0/7875 07867 Paris 2105 2105 Milâno 14.0625 14,9620 | Brüksel 4,6725 Atina 86,6055 Cenevre (34310 Sofya 63/2914 Amsterdam © 14262 Prag 200625 226625 Viyana 4,1838 4,1838 Madrid iz — Berlin SGOT 19607 Varşova 4,4790 4,1790 Budapeşte — 3.0810 3/0510 Bükreş (| 1084975 100:4975 Belgrad o 3439 3439 | Yokohama — 27225 27225 | Moskova || 20435 20435 Stokholm 3,0738 rk i | i i İ i j i j i İ İ 1 ül

Bu sayıdan diğer sayfalar: