September 18, 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

September 18, 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

# A 5.0.0n7 TAN Gündelik Gazete BAŞMUHARRIRI TAN et Emin YALMAN | kirde, hedefi: Haberde, fi ; Yün, her şeyde temiz, dü: samimi olmak, kariin| İzetesi olmrya çalışmaktı İsonon 'N Y i MESELELERİ | Nyon rmyeme toplanan murah- sonrası konferansların. | da hiebirine nasip olmıyan bir sürat. ni, , “€ye vardılar. Bu sürat Akde- #mhlyetinin, Avrupa ve cihan ba- ından nekadar ehemmiyeti tu gösterir. Konferans relsi ve Dış Bakanı Delbos'un açış ve nutuklarında kullandığı ta- Yayeç amm edilmez vaziyetin ni- bulacağını ümit edelim, Çünkü Körünüyor ki, barışçı devletler; lar ne tahrik, ne de şantaj kapılmak niyetinde değil- e enternasyonal seyriseler ser tehlikede bırakmamuk az- r, Akdenize emniyet vermek ve bu yeti inanca altına almak lüzim- * Bu inanca ancak enternasyonal / YAHİ, # Alİ ; İş , 18. Şa veya bu devletin, şu veya “*bhenin herhangi bir menfaatine için, Akdeniz suları bulana. OX olursa, yahut kendi arzularına “hanı Sebretmek istiyenler Akdeniz Il bir tehdit vasıtası diye olurlarsa bunun mânası j / bütün Avrupanm denizi & arasındau laşma denizidir. ay zin kıyılarında oturanlar, o- Sükün ve güvenliğini her türlü Yenfaatlerin üstünde tutmakla mü- er, davetli devletlerin Nyon Şü- İn Konferans salomunda hazır bu - mamasına ancak fcesslif olunabi- k, Fakat davet olunmıyan devletle- « Aa dahi, ana menfaatleri konferans da memed muvaffak olmasına yar» y tmekten ibarettir. tar 4 öcye varırkefi ikici derece dava” i kim *sas meseleyi soysuzluğu uğrat- gnasını temin etmek hususuna bil. dikkat ve sulh kaygusumun di- ay Aki bütün endişeleri bertaraf et-| Balkan Antantınn oynadığı barışçı “ Süphesiz bu sulh blokunun nazik anlarda umumi dayanışmıya mâ edeceğini isbat etmiş olsa © Mrektir. Akdenizde keyıları yahut İakın alikaları olan Balkan devletle- Jin hedefi iki kelime ile hulâsa olu- Mahir: Turtuk ve güven! Unit edelim ki, konferans kararı: e tatbikatı Akdenizimizin stünde San milletlerinin şüphesini gidermi- | Muvaffak olacak, 987. yılım en| harp tehlikesi buhranmın da bu le önüne geçilmiş olacaktır. . Falih Rıfkı ATAY Batırılan İspanyol Vapurunun Enkazı * müddet evvel Bozcaada civarın Meçhul bir denizaltı gemisi tara- Sah batırılan İspanyol gemisi en - Gan buradan geçecek vapurlar i- Yaya like teşkil ettiği anlaşılmış, kaptanlarına ihtiyatlı bulunma tebligat yapılmıştır. KE yl Hudut Harici Edildiler teh Aeimilel dolandırıcılık suçu ile key, mizde yaktlanan ve sonra kefa- I, ay, dest bırakılan üç Danimarka» de, Skam Romanyayu hareket e- I Karol vapurile hudut ha- #ilmişlerdir. A i Hayriyenin Tarifesi 14, Xeti Hayriye sonbahar tarifesi Yı tir, m itibaren tatbik edilecek- Maş, “Nİ tarife, iskelelerden muhtelif Mane giden talebelerin ve me- tamı 9 çalışma saatlerine göre işte, ——— — Kizlcahamamda Yetişen Mahsuller Bh g, Atamam, (TAN) — Kazamı: iş bütün köylerinde yetişen muhte- 1; al Mahsullerin birer nümunesi bet vak torbalar içinde Ziraat Vekâ Ün, m islah istasyonu müdürü rilmiştir. B ugün Amerikaya dünya- nın en çok grevlere sahne olan memleketi denebi- lir, Hafta geçmez ki Ameri- kanın muhtelif memleketle- rinde beş, on grev ilân edilmiş olmasın. Milli kalkınma plâ- nınm tatbikından sonra grev- ler azalmamış, bilâkis çoğal mıştır. 1934 senesinde, 1933 e nazaran 200, 1935 te 75 grev fazla olmuştur. Bunun sebebi Roosevelt'in bütün mücadele- sine rağmen, kemale ermiş bir sermayedar cemiyetinin, istih- salci kuvvetlerle arasındaki mücadeledir. Ameriks, teknik makine mede- niyetinde en #on merhalesine var» mıştır. Bilhassa umumi harpten Aanrg, Amerikanm — Almusnen zengin memleketi olması, serma- yedarlara sanayii daha fazla ma- Kineleştirmek, kapitalist Rationa- lizationuna en büyük süratle ilerle» mek fırsatını vermiştir. Bunun ne- Gcesi olarak sanayide çalışan a- mele miktarı azalmış, amelenin ça lışma şeklindeki sürat artmış, ka- zalar çoğalmış, işsizler ordusu mil. yonları geçmiştir. Iktısadi buhran gelince, ücretler azaldığı gibi, ha- yat pahalılaşmış, messi saatleri artmış, hayat seviyesi görülmemiş bir dereceye düşmüştür. Normal devirlerde 4 milyon mutat işsiz varken buhranda bu miktar 14 mil. yona kadar çıkmıştır. merika, dünyanm en büyük teknik ve makine medeni- yetine sahip olduğu gibi, en çok a- melesi olan bir memlekettir. Bu. gün Amerikada 34.000.000 amele vardır. Mevcut nüfusun dörtte bi. rini teşkil eden bu kuvvet. bütün sanayi memleketlerindeki amele miktarma nisbetle çok muazzam bir kuvvettir. Halkın dörtte birini teşkil eden bir kuvvetin iktisadi boşnutsuzluğu, İktisadi mücadele- si, demokrasiler İçerisinde ihmal e- dilecek bir kuvvet değildir. Dört beş sene evveline kadar bu kuvvet organize olmadığı için kendini bu kadar şiddetle hissettirmiyordu. Fakat iktisadi buhrandan sonra, amele sefaleti Amerika tarihinde görülmemiş bir dereceye varınca, amele de haklarını müdafaa için teşkilâtlanmıya başladı. Roosevelt iktidara geldikten son- ra, mili kalkınma plâniyle hem buhranda olan sanayii yükseltmek, hem de amele sefaletinin, İşsizli- ğin önüne geçmek için kati prog- ramlar tatbikine başladı. İşsizliğe karşı mücadele için, 1935 te Pede- ral hükümetin bütün işsizlere iş bulacağını, bulamadıklarma nak- den yardım edeceğini Uvadetti, “Yardım kanununu, kongreden ge- çirtti, Bu kanun, devletin her İşsiz vatandaşa yardım etmesini kanı- mİ bir mecburiyet ve mesuliyet o- larak kabul ediyor, kongreyi de bu maksatla hükümet tarafından kü- rulacak iş müesseselerine tahsisat vermiye mecbur ediyordu, Kongre bu yardım için 6 milyon dolar a- yırdı. Bu paranm 2 milyarı doğru- ipa. 3 TAN Amerikada amele grevleri çok müthiş ve çarpışmalı oluyor 34 Mil Hareketi ÇİP NN NN | Yazan: Sabiha Zekeriya ; ————ş—şğ mm im ve MN am m dan doğruya yardıma, iki milyarı iş müesseseleri tesisine, 2 milyarı da işçilerin kendi mesleklerine gö- Te İş bulmalarına tahsis edilecekti. Hükümet bu para ile atıl fabrika- ları, uzineleri işletecek, ve amele- ye iş bulacaktı. Kanunun hükmü 1937 senesine kadardı. oosevelt bu programla işe başladıktan Sonra, serma- yedarları organize bir cephe ile karşısında buldu. Roosevelt'in kal. kınma kanunlarına, bilhassa ame- leyi himaye eden kanunlarına karşı harp açtılar, Kanuna rağmen üc- retleri #işiirdüler, müşterek an » laşmıya yanaşmadılar. Amele bir- liklerini zçyıflatmak için kendileri kumpanya üntonları kurdular, a- meleyi diğer birliklere girmekten menettiler, Amele âçlık karşısmda bu Ünionlara girmiye mecbur oldu. Roosevelt kumpanyaların ünion teş kilini menetmesine rağmen, bugün bu birliklerin 2,500,000 azast var- dır, Kumpanya ünionları, amele el- lerinde olduğu için mesai saatleri. nl İstediği gibi uzatır, ücretleri dü- sürür, emirlerini ameleye dikte e- der, Roosevelt hükümetinin Mesai Nazırı Mrs, Frances Perkins, bu kümpanyalarla yaptığı mücadelede bir tek telebini kabul ettirememis- tir. 1987 haziranında Amerikada meydanı gelen 80,000 kişilik çelik grevinde bu kumpanya İnionları, a4meleyi, amele Üzerine göndermiş, silâh çektirmiştir. Çelik grevi gibi yüzlerce ölü ve yaralı İle neticele- nen kanlı grevler bugün Amerika- da günlük hâdiseler haline gelmiş- tir, 1937 senesinde yardım kanunu- nun hükmü bitince, sermayedar grup, tekrar faaifyete geçmiş, ka- nunu kongrede reddettirmiş, yardı- mı yarıya indirmiştir. Hükümet mii essestleri de kapanınca, Amerikada grevler görülmemiş bir şekilde ço- Zalmıştır. B ugün Amerikada mevent 34 milyon ameleyi teşkilâtlan- dıran iki tred-ünion (amele birliği) vardır. Bunlardan biri Amerikan işçi birliği (A. F. L) diğeri sanayi amelesini teşkilâtlandırma komite- (C.D. O.) dur. Amele İşçi Bir. liği çok eskidir”lideri büyük milyo- ner William Green'dir, Yirmi se- nedenberi çalıştığı halde Amerikan Işçi Birliğinin ancak 8,500,000 a- zası vardır, Amerikan Işçi Birliği, ameleyi smaatlarına göre teşkilât landıran mesleki birlikler olduğu i- çin, bütün sanayi amelesini içine al- mağnıştır. Sanayii Teşkilâtlandırma Komitesi (C. D, O.) 1935 te teşek- kül etmiştir. Lideri John L. Lewis'. tir. Umumi kanaate göre gelecek intihabatta Roosevelt kazanmazsa cümhurreisi namzedidir. Sanayii Teşkilâtlandırma Komitesi 1985 te teşekkül etmiş, iki senelik bir bir- lik olmasına rağmen 5,500,000 a- zası vardır. Hele son aylar zarfın da Amerikan iş Birliğinden, ve milstakil birliklerden ayrılıp sa - nayi komitesine iltihak edenlerin hudutsuz sayısı daha istatistiklere geçmemiştir. ugün Amerikada mevcut 34 milyon amelenin ancak 9 milyonu organize, 25 milyonu teş- kilâtların haricindedir. Fakat son kanlı grevlerden Sonra âmelenin Sanayi Amelesin! Teşkilâtlandırma Komitesine çoşkun bir nehir halin- de akışı, Amerikadaki amele müca- delesinin süratle genişlediğini gös- teriyor. Devletler harici siyasetle. rinde cephelerini tayin ettikleri gi- bi, Amerikada da dahili cepheler taayyün etmiş, karşı karşıya harp etmektedirler. Sermayedar sınıfı fa- $ist cephesinde, amele #mıfı ve gençliğin büyük bir ekseriyeti 808- yalizm cephesinde, halk, demokrasi cephesindedir, Hükümet bu cepbe- ler arasında müvazene tesis etmek, demokrasiyi korumak vaziyetinde- dir. Roosevelt'in tarihi rolü bu İ- tibarla çok mühimdir. merikada amele hareket şimdiye kadar olduğu gibi basit Ünionism hareketinden çık- mış, siyasi mahiyet almıştır. Şimdi. ye kadar çok zayıf bir fırka olan Sosyalist Fırkası tamamen inhilâ! halindedir. Sosyalist Fırkası 1900 de teşekkül etmiştir. Lideri Nor- man Thomas'tır. Bu fırka eskiliği- yon İşçinin Grev ne rağmen amele hareketlerinde hiç bir zaman active bir rol aynama- mış, amele kütleleri arasma gire memiştir. 1935 te 19,121 dzas: ol- duğu halde 1929 da 7,500, 1935 te 3500 e düşmüştür. Bu fırkanmn si- yaseti reformism'dir. Bu sebeple fırka, nazari sahadan ayrılıp bilfii! amele işlerile uğraşmaz. Bunlara göre, sosyalizm ideologigue bir kav- gadır. Sosyalist fırkasının ameleye lâkayt kalması bir taraftan amele - yi kumpanyaların elinde çaresiz bi- rakmış, bir taraftan da kendi aza miktarmı düşürmüştür. Bu fırka, Amerikan Iş Birliğinin mesleki birlikler siyasetin! tatkip ve sanayi amelesini teşkilâtlan- dırmıya mühalefet etmiştir. Sos- yalist fırkasınm inhilâline seb*p, grevlere, amele hareketlerine lâla- yıt kalması olduğu gibi, harbe kar- #ı mütereddit bir siyâset kullan - ması, Sovyet hükümetin düşman- lığı, Troçkistleri safları arasına al- ması, Roosevelt hükümetine mu- halefetidir, Bundan başka kendi İ- çınde meydana gelen gruplar da bu inhilâN tesri etmiştir. Kommünist fir kası, (o Sosyalist fırkası (içindeki müfrit sollardan doğmuştur. Kom- münist fırkası929 da Umumi Harp- ten sonra teşek- kül etaniştir. Sınıf kavgası prensiple rine istinat eder. Liderleri W. M.Z. Foster ve Earl Browder'dir. Bu fırka her şeyden evvel ame. leyi teşkilâtlandırmıya, ameleyi ten- vire şuurlandırmıya ehemmiyet verdi. Kommu...ist fırkasmın azası 1930 da 7,500, 1931 de 9,000, 1932 de 14,000, 1983 te 18,000 1934 te 26,000, 1935 te 30,000, 1936 da 41,000 i bulmuştur. Bundan başka Genç Kommlinistler Cemiyetinin 11,000 azası vardır ki, mecmuu 52 bine varmaktadır. Sanayi Amelesi- ni Teşkilâtlandırma Komitesi, Kom- münist fırkasının himayesindedir. Bu birliğin iki senede 5 milyon a- meleyi teşkilâtlandırması Amerika- da amele hareketlerinin süratle mllfrit sola aktığını gösteriyor. Roosevelt'in intihabatta kazan. masına Kommünist fırkası çok yar- dım etmiştir, Kommlnist fırkası ta. rihin bu dönüm noktasında, faşizm tehlikesi karşısında prensip ve re. jim kavgasmı kenara bırakmış, fa- şizme karşı demokrasilerle birleş- miştir, Fransada olduğu gibi Ame- rikada da müttehittcephenin tees- süsüna Kommünist fırkası sebep olmuştur. Bütün kommünist fırka» ları gibi, bugün Amerikadaki Kom- münist firkasınm birinci hedefi de- mokrasİyi kurtarmak, faşizmin, em paryalizmin yayılmasma mâni ol - mak, harbe karşı sulhü müdafas- ârr, ommünist fırkasınm bu sor cephesi, halk kütlelerini sü- ratle sola çekmiş, amele hareketle- rine tamamen yeni bir mahiyet ver- miştir. Bugün sosyalistler, Troç - kistler, demokrasiye, Roosevelt hü- kümetine dilşman iken, Kommü- nistler demokrasiye ve Roosevelt hükümetine taraftardırlar. Kom - münistlerin bu feragati Amerikada faşizme karşı müttehit cephenin İcessüsiine sebep olmuştur. 5 BAŞMAKALEDEN MABAAT Yeni Uyanan Seyahat Hevesi Başı 1 inelde) hareketini karşılamak elbette imkân- sız birşeydi. Deniz idaresinin elindeki vapurlar ve Devlet Demiryollarının elindeki hareketli vasıtalar mahdut olmakla beraber İzmirin fuvar hareketi karşı- sında herhalde fevkalâde tedbirler düşünmek lâzımdı. ğlerisi için memleketin seyahat hareketindeki devamlı artış is tidadını karşılamak lâzımdır. Bu ce- reyanm devam edebilmesi için şunu gözönünde tutmak icap eder ki se- yahat etmek, rahatsızlığı göze almak değilâğr. Bunun aksine olarak dünya- nın hek tarafında seyahati çoğaltan sebep, seyahat edenlerin evlerinde bulmadıkları derecede istirahate ka» vuşmalarıdır. Bu İstirahat imkânı zenginlere de mahsus değildir. Gece seyahat edilen bir tren hattı Üzerin- de üçüncü mevkie kadar temiz, ucuz, yataklı vagonlar peyda oluyor ki bu vagonlara meselâ komşumuz Yuna- nistanda bile tesadüf ediliyor, Bizde yataklı gonlarda yer bu- labilen birkaç kişi hariç kalmak Üze- re, gece seyahati bir faciadır, Trens ler ağzma kadar doludur, Yataklı im» kânları mahdut olduğu halde, yolcu. ların kanapelerin üst kısmını açarak uzanmaları menediliyor, Çünkü yatak Lı idaresile eskiden yapılan bir anlaş. ma vagonlarda mevcut bir kolaylık. tan istifade edilmesine imkân bırak» miyor. Ve yolcuların fuzuli surette sıkmtı çekmesine sebep oluyor, Sonra Anadolu seyahatlerinde otel meselesi bir felâkettir.. Otel adı altın da hemen hemen her yerde 4, 5 ya- taklı pis, havasız han odaları sizi bek» ler, her türlü haşerat sizinle gece ar- kadaşlığı etmiye hazırdır. Anadoluda bir çarşaf yıkanmasının masrafı çok mahdut olduğu halde yatağı temiz çarşaf konulmasını istediğiniz zaman usul haricine çıkmış olursunuz. Bü- tün muhit sizi titiz bulur ve kızar, UFKU Ave yele bebek emiş gene ve faal Belediye Reisinin açtığı te- miz, muntazam otel, çöl ortasında rasigelinen bir vaha gibidir. köşede; normal ibtiyaç seviyesinde bir yolcunun tereddüt etmeden yata- bileceği bir oda ve temiz bir yatak bulması, hususi idareler, belediyeler ve muhalli fırka teşkilâtı içini bir va sife haline konulmalı ve süfli, pis bir otelden otelci değil, bütün bu idare- Jlerin başları mesul tutulmalıdır, A. İnadoluda devamlı bir seyahat hareke- İti başgöstermesinin ve vatandaşlar. İdaki memleketi tanımak arzu ve zev. İ kinden istifade edilmesinin başka yo- lu yoktur. Ahmet Emin YALMAN MN tOkuyucu —Ş mektubu $ AAA Şehirde Susuzluk || © Okuyucularımızdan B. Mehmet Nü» ri yazıyor: “— Polis miidiriyeti karşısmdaki Beşirağa çeşmesinin suyu, hâlâ gelme miştir. Halk, dehşetli sıkmtı çekiyor. Aksarayda Çakırağa Kilihan sokağın da da iki Kırkçeşme suyu vardı. Be. lediye bunların ikisini de kapattı. Son ra buralara iki musluk takıldı. Fa. kat suları sicim gibi akıyor, halk sa- bahlara kadar çeşmenin önünde bek» liyorlar, Babıâli caddesinde kütüpha İ neler sırasındaki çeşme de tamamen kesilmiş ve Terkos verileceği söylene diği halde henüz açılmamıştır. Hemen hemen şehrin her tarafında su sikm tısı vardır, Belediye, bu ihtiyacı t6 Bu fırkalardan başka yeni te- gekkül etmiş bir amele fırkası var- dır ki, buna sosyalist fırkasınn bir besübadelmevti denebilir, Müttehit cephenin teşkil ettiği Köylü . Ieçi fırkası bugün daha pek yeni ol- makla beraber, kuvvetlenmek İsti. datlarmı taşıyor. Bütün bu manzara, kanlı grevler, iktisadi, içtimai mücadeleler, siya- si birleşmeler, Amerikanın harici si yasetten ziyade dahili iktisadi mü- cadelelerle hali Işbaa geldiğini, kes kin mücadeleler içinde kaynadığmı göstermektedir. min etmelidir.” Sahibinin Sesi artistlerinden Fikriye Meşhur Bu akşamdan itibaren en yeni ve modem şarkılarını NOVOTAİDE okuyacaktır. Fiyatlarda değişiklik yoktur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: