18 Eylül 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

18 Eylül 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Vag SELİM. HA R Fi Çayırına Geldi ya İsim, Isma- Miz ordusuna giydirdiği kır. balta kinaye idi. Bu isme a ise; Iranlılıkla, Şah w ordusile en küçük bir ra- &kası olmıyan Türkler ve La lerden ibaretti. *8 de münasebet getire- My iştik ki; vaktiyle Orta Mya Böüp gelen Türkler ve Ker oralarda, —(slinni) Ye, “€rin yuhurundan çök ev- Ny lar eden (Şii) itikatları- ler *tmişler. Ve. garbe akm Zaman, bu iman ve itikat Büy Histirmiye lüzum görme- aça Asya Türkleri, eski dinle - zg ahebeti olduğu için; ora- Mig, , "eden (Batmi) tarikatleri- hu taç yen benimsemişlerdi. Bu dei, Mir ki; (Hayderilik, Ka- Ü mg Baballik, Bektaşilik) gi- Yi katler, Anadoluya gelen b Türkmenler arasında, sadece Şah k intişar etmişti. Ve bütün , #süsı da; (o (Şil) Wkten Üy, * (lmam Ali) ile onun (Ehli İle fazla © muhabbetten— iye (Şil) lik (resmi bir mez- «ilini aldığı zaman, Anadolu- an Türk ve Türkmenler a- irana karsı Kötiyen bir te- Ye merbutiyet öseri görünme Damal, vakit yakit Irandan Şah Ismail, ve gerek onun tarafından— gelen Şil pro arı, Anadolu giilerinin &- Bezip dolaştıkları halde, A- Türk ve Türkmenlerinin bâyrak hislerini çelememiş- , Şah İsmail ile harbe ha- Selimin koca ordusu bile, dına salik ve kâmilen gi tariki) ne mensup (Yeni- tuş “den ibaretti... Bunlara İti- İP te Şah Ismail ile harbe Bk Şah İsmailin, Kızılbaşlık) ge le kari binden fazla zaval- Wa, alarmı kesmesine, ne mâ- ara. key İN, seferberlik emri verir. Yor edişi nutuktan da anlaşılı— tey bü hükümdar, lüzumsuz ye Ra, Mezhep kavgası) icat etmiş.. yu icadma da kırk bin za- Gi Kurban ederek, Anadoludaki rmı bu masumların ie ri altına defnetmek is- Maraz tarih; Selimin harbe ha- Saçli zaman, Anadoluda (Şii) « Şah Ismail lehine bir Ve İsyan hareketinden bah- Yep, ektedir. Bundan da anlaşılı- Selimin yaptığı bu hailevi Vek, 85 Yalnız ve yalnız bir şüphe Vaigili eseridir... İster Kızılbaş aça ter yeşil başolsun; kerk Yiyi “azla masum Türkün, yalnız e Bt, bir şilphe ve korkuya kur t derin; Türk tarihinin en tüy- Stay ei bir faciasıdır. Ve bu iş kaş Matemi, her hassas Tür. tr, binde, ebediyen yaşıyacak- (iy Çayırı) nda Sin Üç gün sonra, Edirne - Ka hüreket etmişti, O se ON #rken gelmişti. Edirne o- gl ye rt gibi çimenler ara- Sig 'Bİrenk çiçekler belirmişti. me ibintin bütün bu letafet ve iş Sİ araamdan büyük bir deb- Sİ gilin, doğruca Eyüp (ey ça ve surların kena» ) denilen yere gek tal di "8 ia iyglana ile geçerek Safer ty Gö; h Sultan Mehmet, ve gerek Ikinci Beyazıt ordunun ku- mandasmı bizzat deruhde ederek sefere çıkacakları zaman, çadırla- rını buraya kurdurarak birkaç gün ikamet etmeyi, ve bu arada da hu- susi bir merasimle (Eyüp Sultan) m kabrini ziyaret eylemesi âdet edinmişlerdi. Selim de, babasmın ve dedesinin âdetlerine ittiba etmişti. Doğruca Fil çayırma gelmiş... 0 geniş mey- dana saf bağlıyan yeniçeri ortala- rını teftiş ettikten sonra; sahile ya- kın bir yerde kurulmuş olan otağı bümayuna yerleşmişti, Burada, evvelâ muhteşem bir ka- bul resmi yapılmıştı. Sonra; kurban. lar kesilmiş, İstanbul fakirlerine sadakalar dağıtılmıştı. Selime hoş görünmek istiyenler, ilân edilen (kızılbaş cengi) ni alkış- kyorlar; onun bu teşebbüsünü em- salsiz bir hareket telâkki ediyorlar- dı... Fakat iki Islâm milleti ve hil- kümeti arasında yaplacak olan bu harbin fecaatini düşünenler, dilhun oluyorlar. Dökülecek İslâm ve Türk kanlarının acılarını, şimdiden kalb. lerinde duyuyorlardı. Selim de tıpkı dedesi ve babası gi- bi (Eyüp Sultan) ım türbesini zi- yarete gitmişti. Türbenin avlu ka- pısmda, sırtındaki müzeyyen elbi - selerle sorguçlu kavuğunu Ve sarı çedik çizmelerini çıkarmış.. türbe. ye; basit bir gömlekle, baş açık ve yalın ayak girmişti . Elinde taşıdığı kilkemi, Resulü Ekremin bu güzin sahabesinin mü- zeyyen örtülü sandukasının sağ ta rafına koyarak kendisi de ayak u- cuna diz çökmüş, uzun Uzun dun et miş.. ondan sonra killemi alip boy- nuna takarak, mânevi İmdat te- menailerile türbeyi terkeylemişti. Fil çayırmdaki merasim, böylece hitam bulmakla beraber; Selim, Top kapı sarayına nakletmemişti. Ora - dan, Kâğrtane ve Yedikule çayırlar rındaki ordugâhlara nezaret etmişti. « Bu İlki çayır, birer mahşer halin- de idi. Rumeliden gelen Sipahiler ve Zaimler, buralarâ inmişlerdi. Her taraf, rengârenk çadırlardan ve bayraklardan geçilmez bir hale gel mişti, Selim, İstanbulda (beslenmesi güç olar bu orduyu burada tutmı- yarak, gemiler ve kayıklarla der - hal Üsküdar ve Kadıköy sahillerine şevketmiş.. Bütün ordunun (Yeni- şehir) ovasmda toplanmasma emir vermişti. Sevkedilen askerin arkası alındık tan sonra, kendisi de dedesi Sultan Mehmedin saltanat kayığına bin « miş Sirkeciden Kızkulesine, Salıpa- zari Önünden Paşalimanma kadar dizilmiş olan Osmanlı donanması- nın selâm topları arasmda Üskü - dara geçmişti. O gün, 920 senesi Sa fer ayının 24 üncü, ve 1514 senesi nisan ayınm 20'inci perşembe günü idi. Casus (Kılıç) ah İsmail, misafiri (Murat Bey) in etrafında sıkı bir Tazan : Ziya Şakir ZIRDI kü Sultan Selimin, onu öldürmek için diğer yizli vasrtaları müra - enat edeceğini hissetmişti. Halbuki Murat Bey ona lâzımdı. Çünkü, Sul tan Selim Kendisi ile harbe başladı gı zaman, bu genç Osmanlı Prensi onun pek çok işine yartyacak, A- masya ve havalisinde bulunan taraf tarları, Saltanat davasma kalka caklardı. Böyle bir dava ise, Sultan Selimin ordusunu ikiye ayıracaktı. Ancak; Şah İsmail büyük bir te- lâş içinde idi. Derviş kıyafetine ko- yup Anadoluya gönderdiği üç sadık adamından henüz bir haber gelme- mişti, (Arkası var) it ©ĞUJTLE Kaplıca ile tedavi hekimliğin en eski usullerinden biridir, Hekimlik daha bir ilim olarak kurulmazdan önce İnsanlar maden sularınm lez- zetlerine, kokularma renklerine, bir çoklarınm sıcaklıklarına dikkat e derek, hasta oldukları vakit o sular dan içerler. Yalrut suyun İçerisine girerek banyo yaparlardı. Pek eski zamanlarda, hekimlik rahiplerin e- linde kaldığı müddetçe kaplıcalar hastalık tedavisinin temelli usulü kalmıştı. Maden suları en çok defa çok güzel manzaralı yerlerde çık- tığından ,rahipler kaynakların ya- nında güzel mabetler yaptırmışlar, hasta olanları maden sulanma s0- kup çıkardıktan sonra mabedin hâ- i misi olan ilâhm şifa verici kudreti- ne tevdi ederlerdi, O zamanlarda kaplıca tedavisi adeta bir din ol muştu. Hekimliği ilim olarak kuran“i. pokrat, kaplıcalar rahiplerin elinde vasıta olduğundan, onlara rağbet göstermemişse de, sonra Bergama» k Calinus kuplıcalara pek ziyade © hemmiyet vermiş ve kaplıcalara o da iman etmişti, Asırlar geçtikçe insanlarda iman azalmakla beraber kaplıcaların &- hemmiyeti kaybolmadı. Hiç bir di- ne imanmıyan İmansızlar bile kaplı- calara rağbet ederler ve maden 8u- ları kaynaklarının yanında süslü köşkler yatırırlar ve her yıl mevsi- minde oralara giderek kaplıcaların etrafında kibar cemiyetler kurarlar. dı, Bu suretle kaplıcalar eski bir di- nin ziyaret yerleri olmaktam çıktık- tan sonra en kibar halkın itaat et- meyi kendine borç bildiği bir moda “olmuşlardı. Halkım bu kadar rağbet göster- oldular, Maden sularmı tahlil etti- ler, terkiplerine göre hangilerinin hangi hastalıklara İyi o gelecekle rini tetkik ettiler, uzun uzun müşa- OKMA Ni HEKİM EKONOMİ Balık Bol Çıkıyor Palamutların Bir Kısmı Denize Döküldü Mevsim itibarile balık bollaş- miya başlamıştır. Karadeniz ve boylarma göre kilosu toptan ları mahtelif balıklar arasında en ziyade palamut, llifer, zargana, kefal, kılıç, barbunya tutulmak» tadır. Piyasaya getirilen palamut ve liferlerin fiyatları yavaş yavaş düşmektedir. Evvelki gün fazla palamut tutulduğu için fiyatla” rm düşmesini önlemek maksadile bir kısmı denize dökülmüştür. Palamutların çifti toptan 20 ku ruşa, perakende otuz kuruşa ka- dar satılmaktadır. Lüferlerin 65 — 80, perakende 80 — 120 ku Tuşa verilmektedir. TA Kuru Bakla Satışları İyi Gidiyor Dün piyasamızda 815 bin kiloluk büyük bir parti kuru baklz satılmış- tır. Bu baklalar Bandırma ve Balı- kesir mahsulüdür. Bu sene bu mmta- kanın bakla rekoltesi iyi olmuş ve| miktarı 2500 — 3000 ton arasında| tahmin edilmiştir. Bandırma baklala. ! ri 4,02 kuruştan, Balikesir baklaları 4,15 kuruştan ihracat için satılmış tır, EKİMİN Kaplıcalara İman Etmeli hedeler tuttular, Şimdi maden sula- riyle tedavi hekimliğin, pek geniş olarak tatbik edilen, usullerinden- biridir, Fakat maden suları nasıl tesir e- derler?. Birçoklarınm fikrine göre kaplı- | calarm güzelliği İle, oralarda temin edilen rahat ve eğlencelerle, Vakın, her hastalığın maddi sıkıntılarından başka ruha verdiği bir istırap var. dır, Kaplıcaların bulundukları —bi- zim Yeşil Bursa, Zümrüt Yalova gi- bi— yerlerin güzelliği ruh istırabı- nr en iyi kaybettirecek şeydir. An- cak hastalığı büsbütün kaybettir. mek İçin bu kadarı yetişmez. Hal buki kaplıcaların bazı hastalıkları büsbütün kaybettirdikleri muhak. kaktır. O halde? Belki maden sularmın içinde bu- lunan madenler iyi gelir. Fakat ma- den sularının çoğunda ancak mili. gramla, pek çok santigramla ölçü- len ve zaten her tahlilde değişen bu madenlerin miktarı o kadar az ki... Belki, maden sularmda bulunan ii Esasları 1 Eylül 937 tarihinden $1 ağustos 988 tarihine kadar Almanyaya kırk milyon lira kıymetinde Türk malı gön derilecektir. Bu malların ihracı on İ- ki aya taksim edilmiştir. Her mevsim mahsultinün ihraç zamanma kadar a- yı ve malm miktar ve nevi tesbit o- lunmuştur. Almanyanın memleketimize ithalâ- ti da mütekabil gekilde ve şartlarla yapılacaktır. Almanyaya göndereceğimiz mallar sırasile tütün, tiftik, buğday, yapağı, yumurta, fındık, ceviz, arpa, kuşye- mi, nohut, darı, kepek, fik, deri, in- cir ve Üzüm ve sairedir. Çavdarın it- hali miktar tayin edilmeksizin ser- best bırakılmıştır. Diğer maddeler için kilo ve kıymet itibarile tahdidat yapılmıştır. Meselâ 11 milyon liralık tütün, 4 milyon 848 bin liralık tiftik, 4 milyon 840 bin liralık buğday, 3 milyon 604 bin lira- lık yapağı ihraç olunacaktır. Bu malların miktar ve kıymetleri Türkofisee kontrol ve tesbit edilecek bu suretle ihraç nisbeti dâima gözö- ninde bulundurulacaktır. Eski bloke paralar için henüz yeni bir malümat -Borsamızda Dünkü Muameleler Londra borsasından verilen fiyata göre, dün frank üzerinde birkaç pu- an artış kaydedilmiştir, Frank, dün akşam borsamızda 146,56 frank ola- rak kapanmıştır. Türk borcu dün Pariste 251 frank olarak açılmıştır. Borsamızda sabah 13 Tira olan Türk borcu 13,40 liraya kadar yükseldikten sonra 13,35 lira- da kapanmıştır.Merkez Bankası 90,75 Aslan çimentosu 10, Drgani tahville- ri 965 liradır. Bir stertinin 625 kuruş alış, ve 628 kuruş satış fiyatı devam etmektedir. (BORSA PARALAR 629,— Liret 110,— Belçika frangı 80.— Drahimi 18, radiyoaktivitenin tesiri vardır. Fa- kat böyle hassası olmıyan maden suları da İyi tesir ederler. Acaba maden suyundaki elektrik mi? İyonlar mı? Fakat bunlar da il min heniz pek yeni tetkikleri, Has talık üzerine nasıl tesir ettikleri he- ÇEKLER 628,— 0,7892 23,3168 14,9921 4,6925 Londra New-York Paris Dolar 125,— Fransız Fr. o 82— ! i Milâno İ Almanyalle Yapılan Yeni Anlaşmanın Bildirildi Bir Yılda 40 Milyon Lira Kıymetinde Mal Göndereceğiz Almanya ile yapılan son anlaşmanın ihracat tüccarlarını kadar eden bazı esasları iki cetvel halinde ihraç limanlarında bulunan Ticaret Odalarına bildirilmiştir. Yeni anlaşmanın en mühim esaslarından biri Almanyanın alacağı bir kısım maddele- rin miktar tayin edilerek tesbit edilmiş olması, diğer kısmının da miktar tahdit edilmeksizin serbest bırakılmasıdır. Sert Buğday Fiyatları Yükseliyor —— Bu Cins Buğdaylar Çok Aranıyor Dün şehrimize yalnız on altı vagon buğday gelmiştir. Buğday piyasası biraz gevşektir. Yumuşak buğday - lardan değirmenlerde 10 — 15 gün- lük stok bulunduğunu ve bunların ö- Zütülmesi bir zaman meselesi olduğu için değirmenciler yumuşak buğday almamışlardır. Anadoluda yumuşak. ların kilosu beş kuruş iken burada 5,175 — 6 kuruştan fazlaya fiyat verilmemiştir. Polatlı malları da pi - yasada artmış olduğundan 6,17,5 kus ruşa düşmüştür. Yalnız sert buğday fiyatlarda bik raz da yükseklik olmuştur, Bunun 86- bebi, bulgur yapılmakta olan bu cins yetlerini arttırdıklarndan sert buğ- day toplamaktadırlar. Marmara ve Trakyadan gelen sert dir. Ihracat için arpa toplanmakta ve 4—4,05 kuruştan alınmaktadır. Mısır istekli ve 4,15 kuruştur. Çavdarler bi raz gevşek ve 4.28 — 4,30 kuruşa sa- tılmıştır. ZAHİRE BORSASI 17-90-0937 FIYATLAR Aşağı KP. Yukarı &.P. 8,74 53 4,5 Ginsi Buğday yumuşak i Buğday sert Arpa Bakla Çavdar 8, Misir Kuşyemi dökme Nobut iri Susam Afyon İç fmdık Yapak Anadol GELEN Buğday Fasulye Mısır Un Keten tohumu Z. yağı Yapak İç baden, 9 Ton 24, Ton GIDEN 200. Ton Buğday Vinipek Arpa Anvers Mısır Londra Keten T. Londra Fındık G, Hamburg Fındık L, Hamburg ARAAKARA

Bu sayıdan diğer sayfalar: