19 Kasım 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

19 Kasım 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——— 19.10.97 Hatayın Yeni Rejimine Doğru Antakvaya reisi izahat verdi « Ankara, 18 (Başmuharririmizden, Palefonla) — Hatay istiklâli hak- kında Milletler Cemiyeunde varan laşmanm en büyük hakkaniyetle İatbik edileceğine emin olabiliriz. Bu ke memur edilen 5 kişilik heyetle ko Aeştuktan sonra vardığım kanaat bu lir, Milletler Cemiyeti bu nazik va - İle için olgun ve üstün mümessiller miştir. Heyetin reisi B, Reid “İyi İngiliz, iye tasavvur edilebilecek tipin enj ükemmel nümunesidir. oSeylânda sene hâkimlik etmiş ve Seylânın li kendini idare etmesine ait sna- nm hazmlanmasında ve tatbikin- faal bir rol oynamıştır. B. Re'd Pk nazik ve mlitevazi bir adamdır. yetin 5 âzasmı bana anlatırken W- İan müddet beşincinin kim olduğunu Ailamamıştır. Hayli kafa yordukten Mura nihayet “kendimi saymayı u- uyorum,, diye beşinciyi keşfede- iştir, Riyaseti altındaki heyet intihapla» yapmak ve rojimi kurmak için icap tedbirleri alacaktır. İntihapla- nihayet nisanın 15 şire keder bit i lâzımdır. Bundan sonra kurulan inenin iyi bir surette işleyip isle '#diğine bir müddet nezaret edile « tir, Heyetin vazifesi ceman altı 4y ktir. B. Reid bu vazifenin dü- bi bir surette görülmesine ve Ha* yı da yakım şark için hakiki bir ba» ve sükün mmtakası kurulmasına kiymet vermektedir. Bana dedi kiz ş “ — Dünyayı çok dolaştım, Hâkim İatile pek çok insanların hayatın İikından gördüm. İnsanlar biribirle- çok benzerler. Ayrılıkları yapa iller dil ve hudut ayrılığı, mesafe, ış duygular gibi geylerdir. Dünya hastalık ölüm, açlık, âfet gibi tür. türlü tabii fenalık âmllleri varken lara düşmanlık ve harp gibi sunl iller ilâve etmek günahtır. Millet Cemiyeti idealini yerde her ette zaferine çalışmak eriten için m İleri gitmemiz cidden yazık - B. Reid İstanbulu 25 sene evve' üştür. Kıyafetten başka büyük Dersimlilerin z Muhakemesi (Başı 1 inelde) Sonra şahit Muhindili Hüseyin din. i. Bu, hükümet nâmına aşiretle- dehalet tavsiye etmişti. Bu husus uzun tefsilât verdi. Haydaranlı bu hususta nasihat ediyormu er şöyle haykırmış: oldun! i casusuna rastladığını dn 3/7 reisleri bir devlet kurmak iç İçmek suretile yemin etmişler, Hü Demirhanlılari ikna etmiş, fi- * Seyit Rıza göyle bağırmış: “- Su içen yeminden dönmez!,, . ehidin bu ifadesi hakkında ne di eği Seyit Rızaya soruldu, kat'iv- mkâr etti, Yusufhan aşireti rei- ie şahidi ithama çalıştı ve dedi ki “ — Bu adam casustur, şeyh oğlu- » Bizi, teslim olmamaya teşvik et- Bundan sonra da şahit Hidir çağı Ve isyanın başlangıci hakkında Hümat verdi, dedi ki: > Reisler, kabile halkına, devlet Sayda zaman inkâr etti. itlerin ifadesine ve tahkikata Seyit Rızanm Ermeni bir pır) - kullandığı tahakkuk et - Diğer #ahitler de isvanm ilk baş- 4 Yeri olan Malazgirdin Pah nahi- basan ve oradaki karakollara Yapan aşiretler arasında bil- man aşiretinin ve bu aşi- #tisi Cebrail ile oğlu Kekonun İler Cemiyetini temsil etmiştir. Cemi- İlerinin mübadeles'nde bulunmuş, Ala “— Başına şapka koydun da adım | Şahit, aşiret reislerinin yanında bir | giden heyet fark görmemiştir. Fakat Ankarada yeni bir şehir ve yeni bir ölem key fetmiştir. Heyetin ikinci reisi Isviçreli profe- sör Bekretan Lozan Üniversitesinde | profesör ve meşhur bir hukuk âlimi- | dir. Senelerce Türk - Yunan muhte- it mahkemesinde bulunması dolayı- sile memjeketimizin yabancısı değil - Ü rolandelı B. Von Der Mandere 1935-1936 da Sar reyismmda Milet - | yetin idealini kendisine tamamile mal edinmiştir. Guyet hoş ve hazır cevap bir zattır. Holanda lisanmm filâman- caya benzeyip benzemediğini sordu « Juri sarman: “.. Flâmanca Holanda lisanma benzer. İki nevi benzeyiş arasmda bü yük fark olduğunu unutmuyalım,, de, miştir. “Belçikalı profesör Lagrange harp- ten sonra Bulgar - Yunan ekalliyst- kedonya işinin mânasını öğrenmiş bir zattır. O kadar nikbindir ki, Makedon | ya komitecilerini pek nazik ve uysal bulmuştur. | Norveçli doktor Bay Eslu Riemens te avukattır. Sar mahkemezinde âza- lik etmiştir. Heyetin Anker isminde Norveçli bir başkâtibi ile Tripet ismin de bir İsviçreli muavini vardır, Heyet bü sabah Ankarada Bay Nu- msn Menemencioğlu tarafından kar- şılanmıştır, Heyet âzaları bir gezin- tiden sonra Bay Menemencioğlünun verdiği öğle ziyafetinde bulunmuşlar ve saat 16 da Çankayaya çıkarak hu- susi defteri İmza etmişler, 16,30 da da Hariciye Vekili doktor Tevfik Rüş tü Aras tarafmdan kabul olunmuş - lardır. Bundan sonra otomobille ba - raja kadar bir gezinti yapmızlar ve| akşam yemeğini Ankarapalasta. ye - mişlerdir, Gece sant 22.55 te Anka-| radan geçen Toros ekspresile şehri-| mizden ayrılmışlardır.. İstağonda Ankaradaki Hataylılar ia diğer birçok zevat tarafından uğur- lanmışlardır. Heyet Hatayda Vaziyeti gözden geçirdikten sonra icraat hak- kımda kararları verecek ve işe baş- hyacaktır. Faaliyet merkezi Antakya olacaktır. A. E.Y. | Muhterem m'sa- firimiz geldi (Başı 7 incide) disini çok takdir etmekteyim Amiral Okanın kumandası altın- da, Amiral gemimiz Yavuz, dört tor- pito ve beş denizaltı gemisinden mü rekkep filonuzun geçen sene Malta- ya ve Yunanistana yaptığı muvaffa- kıyetli seyahati büyük bir takdirle karşıladık. Bu bir bahriyeli için ol i dukça mühim bir hâdisedir. Çünkü deniz üstü gumilerile denizalu gemi- lerini syni şekilde idare etmek Ol- “| dukça güç bir iştir.” Türk topraklarında Müteakiben 74 numaralı VEpur To- edeki yolcu salonuna yanaşınış - tri Salan Türk ve Yunan bayrakla rile donatılmıştı. Aziz misafirimiz burada karaya çıkmıştır. Mızıkssile birlikte bir askeri fümrezemiz dost misafipe resmi selimi ifa etmiştir. Mızıka evvelâ Yunan ve sonra da Türk milli marşların çalmıştır. Ge- meral Metakses askerimizi teftiş et tikten sonra otomobillerle Perapalas oteline gidilmiştir. Dost memleket Başvekilinin. geleceğini haber alen binlerce halk Topaneden Perapalas oteli önüne kadar (bütün caddeleri doldurmuştu. Misafirlerimiz otomo- bille geçerlerken halk tarafından iç İten gelen bir samimiyetle alkışlar - mışlardır. 4 Ankaraya doğru Kıymetli alaaeğerimik otelde kısa bir mliddet istirahat ettikten sonra otomobillerle ve yine halkın coştun tezahürleri arasında Tophane £ihti- mına gitmişler ve oradan da Zİ nu maral: vapurla Haydarpaşaya 698 mişler ve saat tam 20 de kalkan hu- susi bir trenle Ankaraya hareket &- mişlerdir. Iki gün evvel Istanbula ge miş olan Yunanlı gazeteciler de ayni trenle Ankaraya gitmişlerdir. Kıymetli misafirlerimiz. Haydarpa» Muş rolleri anlattılar. ayın 22 sine bırakıldı. şada gündüz kendilerini karşılıyan TA (BAŞMAKALEDEN MABAAT) Çok Lüzumlu Bir Hassasiyet (Başı 1 incide) tecilik ölçülerile eniz görülmemesi lâ- zın gelen bir yoldur. Goebbe's “Na- si idenlleri” diye tarif ettiği bir da- vanın Almanyada zaferle neticelen- diğini söylüyor ve ayni davanın Ital- yada, Japonyada, Avusturyada, Ma- caristanda, Lehistanda, Brezilyada, Türkiyede ve Pörtekizde “göze görü. nür” derecede kökleştiğini yor, , Nutuk: “Adolf Hitler bize yolu gösteriyor!” sözlerile bitiyor. Goebbels bu sözlerile bizi Kema- lizm İle taban tabana zıt bir cephe- nin malı diye gösteriyor ve bizi, ka- tiyen yol arkadaşı olmadığımız bir takım memleketlerin yol arkadaşı yapıyor, Kemalizm maceradan uzak, barış ve İstikrşr taraftarı, Milletler Cemiyeti ve müşterek emniyet ideal- lerine bağlı. demokrat ve inkilâpçi bir rejimdir. Ne Gosbbela'in bahset- tiği cephe ile ne de diğer ifrat tari- kile alâkası yoktur. Kendi yolunu kendi ihtiyaçlarının ve menfaatleri- nin icabına göre tayin etmek istiklâl ve hürriyetinde pek çok hassastır, Bu istiklile, ne tarafta olursa ol sun, bir tecavüz istidadı görürsek buna karşı bekçilik etmek, en titiz ve hassas bir surette davranmak her Türk gazetesinin vazifesidir. “Cumhuriyet” gazetesi Goebbels'in avukatlığını etmek gibi bir ihtiyaç duymakla bu vazilenin tamamile zıddını yapmıştır. An ile olan miünasebetle- rimizin anlaşmamazlıklardan kurtulması ve ber memleketle aradı- gımız samimi dostluğun Almanya ile de kurulması için Almanların şu nok- tayı anlamaları lâzımdır: Türkiye Propaganda ile doldurulacak bir boş- hık değildir. Alman propagandasının bütün nikapları bizim için şeffaftır. Biz Almanyanm kendi gideceği yo- lu tayin etmesini ne kadar tabii gö- rürsek A'manlarında bizim ayni hakkımıza hürmet göstermelerini 15- Tarla bekleriz; Meselâ, Istanbulda bulünan bir Al man fırka gazelecisinin tarih kon- gresi hakkında bir yâzısını bu ba- kımdan en büyük bir hürmetsizik sayarız. Bu gazeteci, Türkiyenin kendi kültürlerile meşgul olmasını gok görerek: “Tarih kongresine sarfedilen pars Istanbulun hususi işlerine sarfsük- seydi, daha faydalı olurdu.,. Demek gibi bir cürette bulunmuğ- tur. Biz de bir taraftan Almanyö “Kış yardımı” adı altında para t9P- larken ve açlıktan bahsederken bir taraftan da omilpiyatlar için veyâ etsek acaba Almanlar ne düşünürler? Kendi haklarında elbette çok çirkin bulacakları bir hareketi, bize reva görmeğe nasrl cüret ediyorlar?. Almanlarla berrak ve dostça bir milnasebet tarzına varmanın yolu, milli uyanıklığımızı ve hassasiyeti- «nizi kati bir şekilde Almanlara an* latmaktır, Buraya varmamanın yolu da “Cumhuriyet” gazetesinin yaptığ? gibi, Almanların çirkin hareketlerini örtmek ve onlara avukatlık etmektir. Ahmet Emin YALMAN zevat tarafından uğurlanmışlardır. Bir askeri müfrezemiz, selâm resmi ni ifa etmiştir. Yunan Başvekili bu sabah Ankara da büyük merasimle karşılanacak ve resmi ziyaretler yapılacaktır. Yunan filosu umum kumanda! Amiral #konomo burada kalmıştır. Ankarada Ankara, 18 (Tan Muhabirinden)— Memleketimizin büyük misafiri Yu nan Başbakanı General Metakses re fikaları ve majyetlerindeki yevatis birlikte yarın saat 10,05de hükümet merkezini şereflendireceklerdir. G“n© ral Metaksas Ankara a Başv” kâlet Vekili Celâl Bayar, Hariciye Vekilimiz Tevfik Rüştü Aras, E ye siyasi müsteşarı Bay Numan nemencioğlu, Başvekâlet müsteşöf” Kemal, Ankara Belediye Reisi Nev” zat Tandoğan, Ankara garnizon kW mandanı General Mustafa Gökçe, 18 riciye Vekâleti ileri gelerleri ve An kara Emniyet Direktörü ve Merkez Kumandanı tarafından istikbal cile cektir. anletr. | N KARADENİZDE FIRTINA 25 Gemic Arasında i Dalgalar Açlık ve Ölümle Boğuşuyor (Başı 1 incide) | bunlar fırtınadan — yollarına devam İ imkânını bulemıyarak oldukları yer- de demirleyip kalmışlardır. Bu ge - miler, şimdi ne yollarına kâmnı bulabiliyor, Ne de, kayalık ve Arızlı olan sahile dönebiliyorlar. Dün, bu gemilerle alâkası olan iki kişi, tahlisiye wmüldürlüğüne müraca- «it ederek yardım istemiştir. Bunls- rın anlattığına göre. bu bes gemide tan 25 Kişi altı gündür ayni yer- z bocalamaktadır. Gemi- iyecek ve içecek tü- rdenberi sahile biri- bulur de uç, guslü lerdeki ihtiyat kenmiştif, günle! den bu faciaya karşı hiç bir yar. dımda bulunamamak szlırabile kıvra- nıyorlar. en yakın tahlisiye istasyonunun bu- hunduğu Karaburuna 30 mil mesa - fededir, bu itibarla tahlisiyeni.. vazi- fe mıntakası dişinda kalmaktadır. Buna rağmen, tahlisiye - müdürü B. Necmettin bü isle şahsun alikadâr. ölmakti ve kaza” yerine roket teki mı gönderip gemilerdekileri açlıktan Kurtarmak için çareler arsmaktarlır. Gemilerin bulundukları yere deniz- deni, pe motörle, ne de kayıkla git- meğe imkân olmadığı gibi, karadan da kaza yerine muntazam yol olma» dığı için yardım yolları kapanmış gi bidir, Yalnız tahlisiye idaresi, bu gi- bi hallerde kullanmak üzere yapılmış olan otogeni ve hususi kamyonlarla roket takımı göndermiştir. Tayyare uçacak Midye açıklarına iltica eden bu beş motör ve yelkenlinin içinde bulunan 25 kişinin kurtarılması meselesini ehemmiyetle güz önünde tutan Baş vekâlet vekili Celâl Bayar, kaza ma- halinin tahlisiye mıntakası hudut - ları haricinde olmasına rağmen, her ne şekilde Ve her ne pahasına olursa olsun bunların behemehal kurtarıl - masını tahlisiye umum müdürlüğüne emretmiştir. Tahlisiye umum müdürlüğü tara - fından daha evvelce gönderilen tah- Tisiye müfrozesine ilâve olarak B. Ce- igl Bayarm emrile, Türk Gemi Kur- tarma şirketinden de bir gemi bu sa» bah kazi mahalline hareket ettirile- cektir. Ayni zamunda enotör ve kayıkla rın içinde bulunan 25 vatandaşa lâ- zım olun erzak, levazım ve tahlisiye aletlerini atmak üzere bir tayyare nin de hareketi temin edilmiştir. Tayyare bu sabah Midyeye uça - caktır, Ön gündenberi Karadenizde fırtına şiddetle devam etmekte oldu | Şundan bu beş motör ve yelkenlinin ancak biribirine bağlanmak suretile tutunmaya çalıştıkları anlaşılıyor. Maballi vesaitle he kurtarmak, ne da erzak göndermek mümkün olma- dığı anlaşıldığına göre, bu sabah er devam im- | töründen 4 kişi boğulmuş ve diği Ken halk, gözleri önünde cereyan e-|i Feciangı vuku bulduğu mmtaka,| raporlardan, şimdiye kadar deniz ka zalarında boğulanların 18 kişiyi bul- duğu anlaşılmaktadır. Bunlardan Ağ- vali Potçu oğlu Ismailin batan mo leri tâhlisiye vesaiti tarafından k tarılmıştır. Geminin kaptanı, verd: raporda, boğulanlarım, kendi sözünü dinlemeyip, filike ile sahile gitmek hususunda ısrar ettiklerini ve bun - dan dolayı boğulduklarını yazmak - tadır. Karadenizde fırtına şiddetle devam etmektedir. Dün Karadenizden Den'z yol'arı idaresinin üç vapuru gelmiş ir. Bunlardan “Karadeniz” bir gün; “Vatan” üç gün tenhhurla gelmiş - ler. “Cümhuriyet” u bin müs külitla zamanmda ge ebilm ştir. Dün kendisile görüşen bir Sümhuriyet” süvarisi Süreyya Gür- su, firtmanin dehşeti hakkındı. şun- ları söylemiştir: “ww Oüma günü saat 22 de Trab- zondun kalktık. Orada bulunduğ muz günlerde çok müşkülâtla iş gör- | âük;, ancak fırtınanın kuvvetienme evvel işlerimizi ; bitirdiğimiz için, bir zarar görmedik. Trabzondan ayrıldıktan sonra hava sertleşti, bil- hassa Kerempeden sonra çok şiddet- li bir hava ile karşılaştık. İneboluya geldiğimiz zaman, hava tam bir fır- tana helini almıştı ve bu yüzden, Ine ia yl ayr Mimle Rü r, yıldız. BE hire Meli arkamızdan geli - yordu. Hava boğaz açıklarında, bil- hassa, Kefken İle Boğaz arasında da- ba serttir. Ufuk dumanlıdır. Boğaz yakininde rüyet iki üç milden fazla değildir. 'Yolumuzda hiçbir kazaya tesadüf etmedik. Yalnız, İneboluda derenin çok geniş bir tarzda aktığını ve hal- kın telâşlı hareketlerde bulundukla- rini gördük, Fakat ihtilâtta buluna” madığımız için mahiyetini anlıyama- dık. Sonra yolda müteaddit deniz hor tumlarına rasgeldik. Bu da havanm vehümetini gösteren bir hâdisedir. Vapurlar Hava vaziyeti, boğaza girerler için kısmen lehtedir, fakat çıkanlar için fazla müşkülât verdır.,, Ayni geminin ikinci kaptanı Bur- han Roe de şunları söylemiştir: — Trabzondan kalkacağımız Si - rada hava şiddetlendi. Bu #ırada “Tarı” vapuru: geldi, imanla ihtilât edemediği için yolcu çıkaramadı. Ge- lirken yolcular bir hayli sıkıntı çek- ti. Birçok vapurlar Karadenizin enuh telif limanlarında yanaşamaz vazi - yettedir. Sinop limanında “Watan” yapurunun süvarisi, Nuri le anlatmıştır: — Sinoptan doğru geliyoruz. LU - manlarda ihtilât yapamamak yüzün kenden tayyare tarafımdan üzerleri- ne atılacak yiyecek ve sairenin bü- larici | yük Kıymeti olacağı ve kazazedelerin bu yardıma dayanarak bir müddet daha mukavemet edecekleri umulu - yor. 18 kişi boğuldu Diğer taraftan, — gelen malümata nozeran, fıruna esnasında, Boğaz &- çıklarında batân gemiler dördü bul- muştur. Liman reisliklerinden gelen den çok beklediğimiz için üç gün geç kaldık. Sinoptan kalktığımız zaman hava çok şiddetlendiği için tekrar Lu mana dönmek kal - dık. Nâzım İyiye a m yüklü olduğu hı il ğe tır, Yine Sinopte birçok gemi var - dır. Diğer bütün limanlarda Karade- nizdeki bütün gemiler birikmiş ve fırtınanm geçmesini beklemektedir - Denizyollarının 'Tari vapuru Trab muh&rrimize | : Ispanyadaki za Gönülüler (Başı 1 incide) 15.000 den ibarettir. “beynelmile a- lay,, adını alan yabanc gönüLüler tam münasile hükümetin otorites ine bağlıdır. Bu kuvveti, İspanya cümhu- riyetinin asıl ordusu içine &lmak mü kün olduğu gibi, memleket kari ine çıkarmak ta mümkündür. Fakat 3 ler tarafındaki gönüllüleri asi ordunu nun temsil etiesine imkân yoktur. Bunlar as! ordusunda apayrı bir var. lık teşkil etmekte, ve varlığını bugün de muhafaza etmektedir, İlalyanın teklifi dairesinde hareket edildiği ve her beş bin gönülü için karşt taraftan bes bin gönüllü İspan yadan çıkarıldığı takdirde hlükümet tarafındaki gönüllüler kâmilen il edilmiş oldukları halde âsiler tara « fında yığın yığın gönüllü kalacaktır. Bu suretle mese'e ancak tek taraf Ir halledilmiş olacaktır Mesele simdi ku bokumdan tetkik olunmaktadır. Valansiyanın kararı En son malümata göre, İspanya hükümeti beynelmilel alayı feshet » miştir. Gazetelerin mütalesnma göre yarmki (begünkü) toplantı büyük bir ehemmiyeti “haiz olacaktır. Taymis, “Fransiz teklifinde kabul edilmiyecek hiçbir nokta yoktur. Fransiz teklifi- nin kabulü ile ademi müdehale ta - hakkuk edecek ve Avrupanm mukad deratı kurtulactktır.,, diyor. Fransız matbustı Alman murahha. smm ademi müdahale o oe'sesindeki sözlerinde tehdit sezmektodir. İtalyan gazetele: n İstampa Mis ter Edenin nutku aleyhinde bul uk tan sonra ademi müdaha'enin muaf fak:yet ve muvaffakıyetsi» yanın hattı hareketine be tedir. Ademi Müdahalede Ademi müdahalenin yarınki (bu - günkü) celsesine Lort Piymauth'un bubetine mebni İngiltere Haric'ye Nazırı Mister Eden riyazet edecektir. Mister Eden, bugür, Fransız imurah- hası ölan M. Corbin ile görüşmüştür. Celvenin büyük ehemmiyeti haiz o- lacağına şüphe yoktur. Bel-i Avrupa İnam mukarderati, be celsenin netiçe- sine bağlı” İtalyaya göre Romanın resmi bir tebliğine göre, halihazırda İspanyadakırk bin İtale yan gönüllüsü bulunmaktadır. Teb- liğ, hiçbir tekzipten korkusu olmı- yan hakikatin bu merkezde olduğu- nu beyan ediyor. Franko rükümeti namma söz söy- lemiye salâhiyettar bir zat, neşre'ti. ği bir notada resmi ve kati beyanat. ta bulunsrak İspanyanın bu adalarda İspanyollardan müteşekkil olacak gar mizonları üzerindeki kontrol mesele. sinin hiçbir şüphe O götürmiyeceğin! söylemiştir. Nota İspanyanm Balenr adaları üzerindeki hükümranlık hak kının diğer devletlerin o Akdenizdeki menfaatleri için bir tehlike teşkil et miyeceğini temin etmektedir. Harp vaziyeti İspanyada en son harp vaziyetine göre, asiler Asturyasta muvaffak ol. maktadırlar. Asilerin Dijondan yirmi mil mesafede bulundukları haber ve. riliyor. Aragon cephesinde muhare- beler devam etmekte ve hükümet kuy vetlerinin gerilediği bildirilmektedir. Buna mukabil hükümet kuvvetle » rinin Kurtaba cephesinde ilerlediği kiydediliyor. aaa zond;, Aksu Sinopta, Güneysu da Zonguldakta kalmışlardır. Kurtarıldı Beş gün evvel Mudanyada kayalar üzerine düşen ve baş tarafından ya- ralanan Türk bandıralı “Türkân” va- puru Türk Gemi Kurtarma şirketinin Pore kurtarma gemisi tarafından kur tarılmıştır. Hava ne olacak? Yeşilköy meteoroloji istasyonun. dan aldığımız malümata nazaran, fır. tma devam edecektir, Dün re 766,5 göstermekte ve hararet te 11,5 ile 16,2 arasında değişmekte idi, Rüzgür da şimali şarkiden Saatte 9 kilometre süratle esmiş, hava capalı ve sabahleyin az yağışlı geçmiştir. Bugün de havanm şimali şarki Ka radeniz kıyıları ile, Trakya, Kocaeli ve Ege mıntakaları çok bulutlu ye yağışlı geçmesi, umumiyetle rüzgâr. ların şamali istikametten garbi Ana. dolu ile Marmara havzası ve Bige de- izi sahillerinde kuvvetli ve yer ye, fırtınalı, diğer taraflarda orta Kuy vetle esmesi muhtemeldir, . : i Rus. ağlı görmek-

Bu sayıdan diğer sayfalar: