23 Kasım 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

23 Kasım 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—— 5.10.W1 Kurtuluş Savaşında Kahramanları Küçük Bir Taka içinde Azgın Dalgalarla öyle Yaman Çarpıştık ki!... Deniz us sahillerinden kopan rüz- gür ufukları doldurdu, de- nizin üzerinde bir siyah gölge Ww zayıp kayboldu. Yağmur bulutla- rını, gözliyen Yunus kaptanm yü- sil kırıştı ve yavaşça: “Fırtına Şir kacak.,, dedi. 'Takada bulunan dört adam ons baktılar. Hepsi de saçlarını deniz- de ağartmış, yıllarca köpüklü dal- gilarm * mihnetini çekmiş Rizeli gemicilerdi. Gençliklerinde filoda çalışmışlar, o askerlikleri bitince yurtlarma dönmüş ve ticaret ha- yatına atılmışlardı, Kurtuluş 8 vaşı işte onları gene deniz hayati” na çekmişti. Evlâtları cephede çar- pışirken eski gemiciler, böyle bir takaya toplaşarak yurt borçların ödemeğe savaştılar. Yunus kaptan hepsinin ağabeY- leri idi, Aksakallı, iriyarı bir deniz kurdu... Gemicilerden biri seslen- di: — Kaptan, yarı yola varıyoruz. ne çıkarsa bahtımıza! ovrosiskide sabah karanlığı N silâh yüklerken tatlı bir poyraz vardı, Yunus kaptan, böy- le giderse akşama doğru Giresu- na varacakları müjdelemişti, İh- tiyar gemiciler cephaneyi bir an evvel yetiştirecekleri için nekadar sevinmişlerdi? - Amma işte talih, Karadenizin tam ortalarında kar- gilarına bir fırtma çıkarmıştı. Takada beş tane kiiçlik piyade topu, üç yüz kadar tüfek ve epey- ce cephane vardı. Toplardan biri baş üstüne yerleştirilmiş, mermi sandıklarile diğer toplar ortaya konmuş, tüfekler de motör kapor- tasmın önüne #ıralanmıştı. Tecri- beti gemiciler evvelâ fırtma için emniyet tedbiri aldılar ve egyaları Siki sıkı bağladılar. Taka, büyüyen dalgaları çiyniyerek hırçın serpin- tiler yapıyor, geveze ekzost uza- yan akisler bırakarak kulakları dolduruyordu. Yıldız kara yelden ıslık çalarak esen rüzgâr denizi büsbütün köpüklendirmeğe ve kor- kunç uğultular çıkarmağa başladı. Taka, bir sağa ve bir sola yalpa- hyordu. Yığıla yığla alçalan bu- lutlar ortalığı simsiyah yapmıştı. Gemicilerden biri seslendi: — Hey. Yunus kaptan!.. Motö- rü durdurup Trabzona yelken aç- sak mı? O, başını salladı: — Olmaz... bizi Giresunda bek- liyecekler, Beklenen fırtna bütün kor - bullak oldu, Şimdi taka bir ceviz kabuğu gibi alçalıp yükseliyordu. Yunus kaptan dişlerinin arasından “Pençeleğeceğiz” diye mırıldandı. Büyük bir dikkatle motörüne dal- Baları yendiriyordu. Çok geçmedi. Ümitsiz gözlerle #onu bitmez ufukları gözlerken bir duman gördüler. Kalpleri bir se - vinç kapladı. “Bir Türk gemisi de- iler ve üzerine dümen — kırdılar. Ne yazik ki o tarihlerde serbest- Şe dolaşabilen bir (Türk gemisi ii bir tekne ile karşılaşanlar çok Yİ bilirler, O tekne, bir küçücük olunca bu âfeti ancak yük- *ek bir gemicilik mağlüp edebilir. Yunus kaptan bu gemiye doğru Atılenişti. Fakat o bir düşman tor- Pitosu idi, Şimdi düşman da Türk çeleşerek üzerine doğru geliyordu. Yunus kaptanda, binlerce mem- leket malmı denizin dibine yolla- tacak ve yahut düşman eline ge- girecek bir göz yoktu. —.Hiç telâş etmeyin arkadaşlar. Harp edececeğiz! dedi, Zaten diğer gemiciler hazırlan- muşlar, ilk mermiyi baştaki topa sürmüşlerdi. Yunus kaptan yine seslendi: “Hâzir olun!” üşman torpitosu ortalık çok karardığı için ışıldaklarını da yakmıştı fakat denizler takayı daimi bir ziya huzmesi içinde birak mıya mâni oluyordu, Torpito üç ba casından da siyah dumanlar savu- rarak ilerliyor. Düşman gemisinin süvarisi bu ufacık teknede top bu- Tunacağın: ve hele böyle bir fırtı- bada onu kullanacak kabiliyet gös terileceğini aklma bile getirmiyor- du. Sadece üzerine yürüyor, ona bindirip batırdıktan sonra boğaza dönmeyi tasarlıyordu. Yunus kaptan kızmıştı: — Gâvurun gemisi... Bizi çiğne- mek İçin tam üzerimize geliyor! — Rels, ateşe hazırız!.. O, münasip bir dalgaya yasla ma yaptı; ve haykırdı: “Ateş!, Küçük takadan ilk alev parladı. Ve korkunç bir ses fırtınanın uğul- tusuna karıştı, Düşman şaştrdı, hemen dümeni iskeleye kırdı. Ay yıldızlı sancağı taşıyanlar, düşma- na Ikinci mermiyi'de yolladılar; ve bu, bacalardan birini parçalıyarak geçti. Torpito korkmuştu. O, bir top muharebesine hazır değildi. Fa kat hemen (Alarm) yaptı ve mu- kabeleye hazırlandı. Yunus kaptan isabeti görünce coşmuştu: — Allah bizimle beraber, hazır ol bir daha, Ateş! Üçüncü mermi gitti, Fakat gok geçmeden düşmanın dört büyük topu birden buna cevap verdiler, Hemen yanlarında minare boyu su sütunları yükselmişti. Çilem çibi esen rüzgürm ye toplarının korkunç uğultusu karı. şmca bizimkilerin meşesi kaçtı. AL lah onları korumuştu. Kücük tek- neye hiçbir şey olmamıştı. Bir ce- vap daha verdiler. Bunun arkasın. dan göklerden doğru dehsetli bir tarraka koptu, Her tarafı aydın. latan bir şimşek çakıştı. F. Gravey'e Ne Oldu? Ğ Amerika girketleri tarafından Av- rupadan angaje edilen meghur Frsn- sız artisti Fernand Greveyin Nev- yorka vardıktan sonra birdenbire or- talıktan kaybolduğu haber veril. mektedir. Şaylalara göre, artist Nev- york rıhtımnda fevkalâde güzel, sa“ rışm bir kadın tarafından karsılan- mış ve bu esrarengiz dilberle birtik- te bir olomobile binerek ortadan “ir olmuştur. Polis ve tanıdıkları dört gündenberi harıl harıl kendisini 8- ramakla meşguldür. Maamafih polis bunun, sinema kumpanyaları tara - fından tertip edilmiş reklâm W- süllerinden biri oldüğunu sanmakta ve artisti bulmak hususunda fazla gayret sarfetmemektedir, killer elan akm a did İl Ğİ İÖ 2121 İLİ İLİ YAL Bm torpltosunun ne o- lursa olsun, gözünü kan bü rümüştü. Bir salvo daha savurdur ve bu sefer bir mermi kıç kaporta zın üstünü parçalıyarak kıçta bir heykel gibi duran Yunus kaptanı yaraladı. Yunus Kaptan, mermi ea çıntısiyle kanayan yarasma kulak asmadı, ve elinden dümeni bırak. madı. İkinci bir gök gürlemesi, şiddet li bir yağmurun başlamasile sus- tu. Okadar sıkı dolu yağmıya baş lamıştı ki iki düşman biribirini kay bettiler. İhtiyar gemiciler adeta bir zafer neşesi içinde idiler. Yu- nus kaptan yaralarının ıstırabı içinde Giresun rotasmı verdi ve u zun saatlerden sonra limana girdi. Gemicilerin gelişi Giresun için bir bayram oldu. Silâh ve cepane he- men cepheye yollandı. Ertesi günü Gazi Yumusun ta- kası yeniden silâh getirmek için ha reket etmiş ve Batuma doğru yol vermişti. Fâkat kahraman denizci bu seferden dönmedi. Ve (Yunus kaptan) adr da yavaş yavaş unu- tuldu. , Zavallı kimbilir ne taraftaki dal galarm koynumda Vatan çin can verdi ??. (Arkası var) TAN Türk Borcu Üzerindeki Satışlar Dün Borsa işlerinde yalnız Ünitürk üzerine biraz muamele ma ilan a d Aslan çimentosu içi Si se çıkmıştır. Diğer Anadolu tahvillerile Sivas, Erzurum. Ergani tahvilleri üzerinde hiç bir muamele iştir. Unitürk sabah 13,80 li- radan açılmış ve akşama kadar 13,95 liraya kadar yükselerek kapanmıştır. Aslan çimentosu da 11 liradan açıla- rak 11,05 lirada kapanmıştır. Londra borsasının frank için verdiği haberle re bakılırsa son Üç gün İçinde fran- gm vaziyetinde ehemimyetli bir de- ğişme olmağığı anlaşılmaktadır. Dün Londra borsasında bir sterlin 146,21 frank olarak açılmış ve kapanmıştır. Merkez Cümburiyet Bankası bir ster- line 624 - 627 kuruş fiyat koymuştur. e ere - Tiftik ve Yapağı Tiftik ve yapağı piyasası iki gün- denberi borsaya kaydedilen satışlara göre eski vaziyetini muhafaaz etmek- tedir Henüz büyük partilerin alıcıları çıkmamıştır. Satılan tftik bin kilo kadardır. Bunlar 127 - 129 kuruştan verilmiştir. Trakya yapağılarından 799 kilo 81 kuruştan yıkanmış yapa ğılardan 1450 kilo 84 kuruştan ve 2184 kilo Izmir malı 52 kuruştan sa- tılmıştır. ————— mur Yağan Yerler a başlangıcmdanberi yur. dumuzun hemen her tarafına yağan urlarn arkası kesilmiştir. Ev- velki gün yalnız Sivas, Adana, Erzin- can, Rize ve Samsunda bol yağış ol- muştur. Şeker Sarfiyatı Artıyormuş... Sağlık bakımından pek ziyade hoşa gidecek bir haber: Memleket- te şeker sarfiyatı artıyormuş. Şim diye kadar yılda elli, altmış bin ton şeker yetiştiği halde bu yıl $e- ker ihtiyacı seksem bin tonu bile seksen bin ton başka medeni mem elketlerdeki şeker sarfiyatı nisbe- tinden henüz pek uzak olmakla be- raber bu yıl sarfiyatın üçte bir de- recede artması yine bizi memnun etmelidir. Eskiden halk şekeri yalnız ağ” #ımıza lezzet, yemeğe keyif ver cek, baharlar ve eksiler BİDİ ğunu gösterir, Hakikatin böyle köylere kadar yayılmasında, Cum- hariyet hükümetinin bir iki sone- denberi takip ettiği şekeri mak siyasetinin de şüphesiz we rası — galiba daha çok kazanıldığı için— şehirlilerin para” sından daha kıymetli görünür. nun İçin şekerin biraz nım 'ilk neticesi köylerde görümek tabii idi, Keşke, köylü sigarası gibi bir de köylü şekeri ihdas edilerek KÖYlÜ- lerin daha fazla şeker yemelerini daha kolaylaştırmak miimkün ok saydı... Şekerin çeşmisini köylere ve şehirlere mahsus diye mimktin olamazsa da, köyler İçİn inhisar resmini azaltmak ve KÖY şekerinin kaçak olarak şehre gir için oldu- cak inhisar resmi köylerde şeker sarfiyatının daha ziyade artmasile elbette telâfi edilirdi. Şeker, ne köylüler için, ne de $6- hiriiler için sadece bir zevk ve lez- zet vasıtası değildir, Şehirde olsun, köyde olsun şeker herkes için pek lüzumlu bir gıdadır, Vaktiyle bu- kanımızın içinde binde bir, bir bu- guk geker bulunma» yınca ne hareket etmek, ne de dü- şiinmek kabildir. Bu nisbet yemek» lerle temin edilmeyince vücut baş- ka maddeleri şeker haline çevirir, fakat bir taraftan da erir. Köylüler şehirlilerden daha zi- yade hareket ettikleri, onlarda be- den faaliyeti şehirden ziyade oldu- ğu için köylülerin sağlığına şeker ihtiyacı daha fazladır demek hata olmaz, Nitekim şehirlerde de spor- cuların, bedenleriyle çok işliyeple- rin şeker ihtiyacı daha fazladır. Şekerin her türlü hareket için lü- xumlu ve en faydalı gıda olduğu hukkında hekimlerin tetkikleri da- ha meydana çıkmadan önce, bü- yük seyyah Stanley insan ağzına bir parça şeker almca, Afrikanm kızgın gilneşi altında seyahat daha kolay olduğunu haber vermisti. Her yerdeki köylüler de en çok —Afrikanınki kadar olmasa da yi- ne 57 çok— kızgın güneş altımda çalışırlar, Hele şehirdeki çocuklardan da- ha ziyade hareket eden, hem de babalarının tarlalarında o çalışan köylü çocukların sağlığı, büyüme- leri için şeker pek Küzumlu bir gı- dadır. Gerçi onlar bu ihtiyaçlarını yemişlerle de temin ederler. Fakat yemişlerden şeker temin etmek yı- Im bereketine, mevsimlere bağlı- dır. Halbuki çocuğun vücudu mu- ayyen miktar şekerini hergiin ter, K Dün piyasamıza 21 vegon buğday, 5 vagon arpa, $ vagon göre yine 2—8 para yükseklik olmuştur. Buğdaylarm (fiyat yüksekliği çavdarlara da tesir et miş, ve fiyatların 4,15 — 4,20 kurusa fırlamasma sebep ol- muştur, Li Avrupa piyasalarmda da son üç gün içinde fiyat düşüklüğü görülmektedir. Ihracatçılar 2 çıkları kapatmak için arpa al- Kliring Hesaplaaıda Son Vaziyet Ankara, 22 (A.A.) — Iktısat Vekâ İetinden aldığımız malümata göre, kli ring hesaplarımızın 16-10-937 tarihin de durumunu gösterir cetveller aş& - Şıdadır. DIŞ TİCARET Küring hesapları bakiyeleri ve kre- dili mübayaslara ait teahhütler. Türkiye Cumhuriyet Merkez Ban- kasından alman hesap bülâsalarma göre 16-10-1937 tarihindeki kliring besapları bakiyeleri ve kredili müba yaata git teahhütler yekünları. CETVEL: 1 Türkiye Cumhuriyet Merkez Ban- kasmdeaki blokajlar: Memleket Miktar TL, Avusturya 3.687.500 Belçika 158.600 Bulgaristan 5.700 Çekoslovakya 3.901.600 Estonya 509 Finlandiya 1.030.900 Fransa 3.983,00 Holanda 1.177.800 Ingiltere 8.484.400 Ispanya miş Tet 1.712.800 İsvigre 1.071.200 alya 1.942.000 Lehistan 31800 Macaristan 763,400 Norveç 570.100 Romanya 2.062.800 Yugoslavya 251400 Yunanistan 54300 Yekön 20.279100 3 — Almanyadan gayri diğer mem leketlere ait yukarıdaki umumi yekün da dahil altı aya kadar vâdeli müba- yaat: Resmi daireler 44.075 T. L. Hususi şahıslar 1,692,712 T. b. Yekün 2.122.787 T.L. Bakiye daha uzun veyâ başka va- deli mübayaata alt teahhütler yekü- nunu ifade eder: 4 — Her memleketin kredili teah- hütlerimiz de dahil olmak üzere he - saben alacaklı bulunacağı meblâğ tes pit edilebilmek için 1 numarali cet - velde o memleket için gösterilmiş 0- lan blokaj yokünuna ayni memlekete ait olarak işbu 3 numaralı cetvelde münderiç teahhütler yekünunun ilâ- ve edilmesi icap eder. Dericilerden İstenen Muamele Vergisi Dün Sanayi Birliği idare heyeti top lanmış ve dericilerin muamele ver- gisi dolayısile işlerini küçültmek te- şebbüslerini tetkik etmiştir. Bazı deri müesseseleri muamele vergisinden zorluk çektiklerini Ankaraya da bildir mişlerdir. Sanayicilerin birçoğu mu- amele vergisinde değişiklik yapılma- dığı takdirde müesseselerini küçült. mek mecburiyetinde kalacaklarını ile ri sürmektedirler, ÇAVDAR FİYATI Dünkü Satışlarda Yükselme Oldu dıklarından dün piyasada 4.05 - 4,10 kuruşa kadar satışlar ya. Pılmıştır. Yumuşak buğdayfarın çavdar nisbetlerine göre 5,30 — 6,10 kuruştan alıcıları olmuştur. Polatlmın 1—? çavdar buğ. dayları ise 6,27 kurusa fırlamış- tır, Bir hafta evvel ku cins buğ- daylar 6,17 kuruştan verilmiştir, Sert buğdaylar 5,25 “uruştan muamele görmüştür. Çuvallı o. tarak teslim kuşyemleri 13 ku ruştan, Antalyanın çuvallı ola rak susamları 16 kuruştan müş- teri bulmuştur, Fiyatları Değişen Meyvalar Sebze ve meyve halinde dün lan satışlarda evvelki günkü pr ra nisbetle bazı sebzelerde 1 . 120 ku ruş yükselme ve bazı meyvelerde de 1 - 2 kuruş yükselme olmuştur. Bu arada kabuklu ceviz piyasasında 6 « 17 kuruş arasmda İş olmuştur. Kar- puz ve kavun fiyatları da mevsim do Jayısile biraz yükselmiştir. Büyük iyi karpuzlar 14 - 16 ve iyi kavunlar 16 - 23 kuruş arasmda toptan satılmıştır. Sadeyağ Fiyatı Birdenbire Yükseldi Son günlerde havaların soğuması Üzerine sadeyağcılar toptan ve pera- © kende yağ fiyatlarmın kilosuna 5 - 7. kuruş zam yapmışlardır. Birinci Ur- kuruşa çıkmıştır. Trabzon yağları 65 den yetmiş iki buçuk kuruşa fırlamış tır. Diğer yağların fiyatlarmdada | yükselme olmuştur. Piyasada Afyon Alıcıları Çoğaldı Uyuşturucu Maddeler Inhisarmm © muamelesi dışında kalan Afyon satış larında tuzun zamandanberi hiç bir de gişme olmamışken son iki gün içinde Afyon piyasası birdenbire yükselmiş. tir. Dünkü satışlarda ince mal lardan bu senenin mallarma kilosu 500 kurustan alıcılar çıkmıştır. ZAHİRE BORSASI 22.10.97 FIYAİILAR Cin Aşağı Yukarı & Pp & Pp Buğday yumuşak o 66 Buğday sert 5“ a Arpa ol 4,5 49 Çavdar 415 4,20 Kuşyemi 7.22 —— Keten tohümu 10,20 — Susam 16— —— Afyon ince G0. İç İmdik 3880. —— Keş ki ge mal 127.20 Güz yünü a— GELEN Buğday 390 Arpa 75 Tan Çavdar 15 Ton > 60 Ton azmol 49 Ton mi yağ 22 Ton Misir 30 Ten Z. yağ 15 Ton Yapak 8 Ton DIŞ FIYATLAR | Buğday Liverpul Buğday Şikago im Ri Buğday Vinipek 589 Arpa Ânvers 521 Misir Londra 30 Keten T. Londra 8 48 Findik G. Hamburg 9452 Findik L. Hamburg 052

Bu sayıdan diğer sayfalar: