7 Nisan 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

7 Nisan 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

- 938 << —————— — ——— TAN Çelebi Tetkikleri : oğaz, Anadolu sahilinde, Kizkulesinin sağındaki e3- Ki karakol binasının bulunduğu Yerden başlar, İstanbula gelen her **Yyah, Bosfora açılan gemisinin Süvertesinde dikilir, elinde dürbün Boğazın dillere destan efsanevi Mahzaralarını arar, Kafasını bütün Masivadan temizler, onu yalniz Boğazdan kopya edeceği bedii man Zaralara açar. Leandr kulesinden sonra dürbü- hüne Şemsipaşa sahillerindeki Ho- tantoların © kulübelerini andıran toprak ve pis kubbeler çarpar. Bu- Tası bir mar kubbemsi şeyler de üstüne toprak çekilmiş saman EZE a burkülduğunu görür. Usküdar iskelesine yanaşırken, tü- en depolarının önünde kubbeleri Sıplanmış bı abeyi daha yakın- görürüz, bedii zevkimiz inci- vapurumuz — Niçin, deriz, bu harabeyi büs- bütün ortadan kaldırmazlar?. Bizim sinirlerimize | dokunan, 1 hayal kırıklığına uğr arabe nedir? Me orum. Şu halde yarım ayırınız. Burasını size Böstereyim; Tütün depolarını geçtikten son- Tâ dar ve pis bir sokak bizi kanat- e düşmüş taş bir kapıdan İçe- çal, kâr. Solumuzda taşları par- ri müş, yerlere serilmiş pe fan bir mezarlık İçe- ii nce üstündeki saçak- gökmüş, yüksek (birer Sanat eseri olan başlıkları 8 Mi bir sıra mermer sütun, on- m arkasında da kapıları kırı» İŞ, bazılarna teneke çakılmış 14 Odu var. a İçeride geviş getiren beş, run mek var. Birisini daha açıyo- öl Burası koyun ağılı, Üçün- ey abdesthane yapılmış, beşine akir insanlar sığınmış. Bir odadan yar bir ses: — Burasını yıkacak mısınız Bay? diyor. Birisinden dışarıya yavrularını «kanan bir köpek fırlıyor. Kar- Hda tam ortada döşemeleri sökül- Müş, duvar ve kubbe sıvaları düş- nziyen bir yer E üstündeki beyaz erde şu kitabe okunuyor: inaleyküm bima saber- tenimeddar ukba.) ların üstlerine sarılmış, yıkıcı ve kemirici kökleri- ra şSerilere kadar işletmiş. Sağ ta- #fta kapıları, pencereleri, par maklıkları sök narin bir kubbenin örttüğü taş bir binanın Da aklarını yıkıklarını görüyoruz. “iman obüslerinin delik, deşik i bir İstihkâma benziyor. Mev- UN ve İnce ki lmüş, Bü mermer sütunun tünde, çamur sızıntılarının altın da gözümüze ilişen şu kitabeyi be- Selivelim; EİN ; YAZAN: # “İZ H. Konyalı Vm "Koca Sinanın kendi elyile kur- duğunu söylediği bu güzel eserin şu harabi haline ne dersiniz? Şemsi Paşa eyledi bu camii bünyad etin Umarız kim ola merhumun yeri “Dar-üs- selâm. Ülviyal Hatif görünce dedi Kim tarihini Secdeyin Habibin ümmetine bu makam olsun B u kitabeden burasının Şem- si Paşa isminde bir hayır n tarafından yapılmış bir ca- ve avlusunda sıralanan 13 oda ile bir dershanenin de medrese ol- duğunu öğreniyoruz. Camie deniz tarafından ön duvarı tamamen çök- üş zarif bir kümbet bitişmekte ve yaslanmaktadır. Burası da tür- be olacak. Avlu kapısından dışarıya çiki- yoruz. Önümüzdeki perişan rıhtı. im deniz yalıyor. Uçurumlu açılan taşlarının aralarında köpek leşleri, süprüntüler var. Bahçede, camiin ve türbenin içinde ve önlerinde bir yığın mer- mer enkazı var. Türbe ile cami a- rasındaki; hendesenin en güzel şe- e göre oyulmuş tunç bir parmaklık bize bu işin yüksek bir elinden çıktığını gösteri; yor. Gözümüzü eamiin aydınlık kub besine ç yoruz. Mimarisindeki incelik, £ yazılarındaki (gözellik, renklerindeki ahenk bizi teshir et- miye başlıyor. Hele pencere üzer- lerindeki panoların yazıları şah- «sor... Camlin sağında temeline ka- dar yıkılmış bir minare yeri var. Su manzumeyi dışardan bir daha sev: seri ılarda ve pencere ahenk, kubbenin oturtulu- kub- şunduki insicam, hele türbe besindeki #nüstesna duruş bize bir deha ese kanaatini Panolarda, kubi larındaki y dar başlı miz bir husus kabı lerini kaldırıyoruz. unduğumuz ve duvar- zılarında şimdiye ka- amadığı- çarpı ır. Bazı dökü- Altın» mış ir yerde rast Yazılar yazı şekillerine göre ıkıy natkâr yazıları pmak için evvelâ çi- amış, da üstle sonra tamamen dökülmüş karşı duvarın da yalnız iyi bir sülüsün birkaç kelimesi kalmış, Türbede sanduka- yı andıran hiçbir şey yok. Bir ki- tabe de bulamıyoruz. Halbuki tür- beyi eskiden görenler; içinde mer merden iki sanduka bulunduğunu lüiyorlar, Harabiyeti ve metrukiyeti için- de pırlanta p: retini saklıyan mimarı kimdir? Ss izi daha fazla bekletmiye- yim: Bu külliye büyük ve dâhi Türk #anatkârı mimar Sina- nın yapısıdır, Şemsi P: kün yüksek ve içli bir şal tat Sinan ince ruhlu, ince şaire eserini be natıhın bütün inceliklerini burada 7 Bu manzumede Süley e gibi gövde ihtişamı yok, fakat sanat insicemı var, Hiçbir eserde zarfla mazrufun bu kadar biribirine uyduğu görülmen Bu külliye Sinanın son esi dendir, sanatının, dehasının en son tekâmül izlerini burada buluy Sinan için ihtifaller yapıyoruz, Onun sanat ve dehasını tebarüz et- tirmek için kitaplar akat gözümüzün önünde en muh- m bir eseri harıl harıl çöküyor da görmüyoruz. Mi izi, yemizi, evkaf idaresini ve bunla- Tın başında yüksek koruyucu, ta- rih kurumumuzu vazifeye çağır- yorum. Birkaç sene sonra ayakta duran enkazı da toprağa uzana- cak. İmkân varken büyük şairimi- aklığını bu ve şet. manzümenin hazırlıyoruz. zin mezarını, dahi mimarımızın in- | &isini kurtaralım. * msipaşa camii lebi deryada bir camidir. Amma o kadar şirin bina olunmuştur ki, geriden gören bir kasrı müzeyyen zenne- der, Mimar Sinari binasıdır. Şemsi- paşa medresesi ve darülkurası da Mimar Sinanındır. (1) Kapısının üstündeki Şair Ulvinin tarih kitabesinden camiin H. 988 — M. 1580 yılında ikmal edildiği an- laşıhıyor, Halbuki Üstat Sinan H. 996 — M. 1588 de ölmüştür. Zâ- hire göre, bu külliye Mimar Sina- nın ölümünden sekiz sene evvel ya beledi. | NAZİ DİNİ : Almanyada Mabetler , Kuruluyor Almanyada yeni bir dini hareket Hırist y ve toprak nini geçirmek için her gün Yeni bir İnevi faaliyet görülüyor. Son gün- İlerde Ah da yeni dine uygun evlenme törenlerinin #asıl olacağı- na dair bir risale çıkmıştır. Bu risa- lede Alman dinince evlenmek isti- yenlere beş nevi şekli gösterilmek» İtedir. Eski Cermen usulleri eski hiristiyan usul ve âdetlerinin yerini almaktadır. Nevyork Herald'in Berlin muha- biri bu törenler hakkında şunları an- latıyor: var “Evlenme resmi, Hitlerin bir büs tü önünde yapılıyor. Çünkü nazi iti- ka itler Allahın Alman milletine kendini gösteren şekli ve timsalidir. Eski Cermen mukaddes atesi rende mühim bir yer tutuyor. Bir ngal içinde ortaya konulan bu a- güneşi temsil ediyor. ! Törende çalman musiki parçaları- nın hiristiyan itikatlarına alâkası ol- ına göre tö- una dikkat & nda meşaleler ye » Evlenme ala| lir ve yeni Ak | vi bayraklar taşı ar. kiz: addes ateşe a bu- raklardan gelin | man haçını İ i gösteren gi lık £ İnun yerine lik ta şu sözleri si ar v «m geçirir İgelin güveyi bir pap. İdaha sıkı sürette biribi, İ zim hâkimiyetimiz ahrette değil dün| yadadır. N örüş tarzında birleş-| iki insan sıfatile biribirimizin kal | 2. Hıristi bağlar. Bi zi bulmuş bu yanlığın yabanci bir din olduğuna kânaat etmedikçe Alman kanınız ta- e rahat edemiyecektir.,, | in bir şeklim-| tekrar edilir: | | bin muyorsun İde Hitler sana bütün hayatınca, bütün çalış ma“ve mücâdele günlerinde kalp is- tirahati temin eder... nesi gözül, Muhtelif Alman şehirlerinde ec -| dat mabetleri veya kan mabetleri de nilen milli mabetler kurulmaktadır. Nazi kili ve nazi dini günden gü- ne şekil alıyor. Yeni mabetlerin ca: larında salip yerine Alman haçı var- dır. Bu mabetlerde; vaftiz, evlenme ve cenaze gibi şimdiye kadar kili - eski Cer- Nİ törenler, apılmak selerde yapılan » usuliyle İ Ç.R. İle Pantikyan ri Arasırda Çarpışma (Başı 2 incide) | » gizli gizli görüştü 2 bir zaman sonra da Dikranın için Kadıköyüne geçeceğini erek dairesinden çıktığım da görür. Bu vaziyet karşısında şu ka- naate varır ki kolbaşı 1. nin ge- | tirdiği haber doğrudur. Akşam üze ri B. 5. ye işi anlatır. Ne yolda ha- reket kararlaştırır, Şube memurlarından Dirtat ile Fevzi Robensonu da alarak Kadı- köyüne geçerler Dere kenarında Hamdinin gazi- rdikleri vakit Dikranın; ları üç yabancı ile rakı içtiklerini görürler. Ç. R. ile B.S. İ alınan haberin doğruluğuna artık | tamamiyle kanaat getirirler, Dör- | dü de bir masaya geçerler. İçmiye | şlarlar. R., biribiri üzerine içer | erini edeğeklerini ve orada herhalde bir hâdise çıkar- mıya karar verir. Bir aralık gazi- nodan çıkar. Dere kenarında üze- | Ti büyük bir muşamba öztü ile ka- | İ panmış üç çifte bir balık kayığın | da görür. Alacağı intikamın zemi nini, vasıtasını tali hazırlamış ve önüne sermişti. Ne çare ki Pantik yan ortada yoktu (Devamı var) m m amaaa pılmış demektir. Üstat Sinan, Sâl adlı bir şaire dikte ettirdiği Tez- kiret-ül-Bünyan adlı eserinde bu cami, türbe ve medreseyi kendisi Yaptığını söylüyor. (2) Gy Ev sayfa 274 (2) Tezkiret-ül-Büryan. Sayfa * 30, 3 3 Çelebi reyahatnsmesi cilt 1, ve Yugoslavyalı Bir B elgrat, (Sund. muhabiri yazıy maçya sahilinin tanınmış rindan biri, Londrada derin m uyandıracak bir eser y bu eserde kendi hayatından bah- setmektedir rin muharriri, Yugoslavya a- yan azasından birinin oğlu olan Mustafa Hasanoviçtir. E adır ve çok yakı İngilterenin sosyete kadınlarından bir çoğu ile muhabere eden Mustafa, Dalma, ya sahilinin en itibarlı ve en ındır geni ö- raklı şahsiy Bu genç Yugoslav; aşk maceralarının kah; müş, onun yaşadığı ve y alı mühar- roman mevzuu olarak yaz Mustafa, bundan baş de girmiştir kendisini sevenler sene Londraya da ve yaptığı ndâ ünvanlı bir İngiliz kadım- | l Mustüfa; üzün boylu, esmer, ya- | kışıklı bir gençtir. Güzel ingilizce | cok öde »k muvaffakı- | larını ve adreslerini unu karıştırmamak ve biribirine için bir dosya tutm ecbur olmuş- aşağı yukarı vaktinin bu cevaplar yetiştirmekle Geri kalan zamanlarını da' Dub- rovnik'teki küçük antika mağaza- | sinda: alış verişine tahsis ediyor. Mustafa, bu mağazasında Türk ha- hlarını, Yugoslavyanın yerli kostüm lerini satar ve eski mücevherler, | silâhlar ve saire üzerinde iş yapar. Birçok dostları, hayatını yazmıya teşvik ettikleri için Mustafa da bu işe başlmıştır. Onu bu edenler arasında Miss Betiy As kwith ile Miss Theodora Benson da”bülunmaktadrı. Bu iki Ingiliz kadını, Balkanlar hakkında Musta fayı mevzuubahseden müşterek bir olda teşvik eser yazmışlardır. ustafanın yazac Mia ln İngiliz sosyetesine mensup kadın- lardır. Miss Theodora Benson diyor ki eseri en “Mustafa Hasanoviç, çok iyi dos- tumdur. Onu hayatını yazmıya teş- vik ettim, Çünkü Mustafa müney. ver, zeki ve dikkate değer bir e- damdir, Sonra hayatı da çok ente resandır, Mustafnın tanıdığı birçok büyük şahsiyetler arasında Dük Kent ile Dük Vindsor da bulunu yor. Dük Vindsor, onun mağaz. ziyaret ettiği zaman zavallı Mus- tafa o derece hayret etmişti ki, ellerindeki | paralar yere düşmüş 1 Dükün | topldığını ve | kendisine iade ettiğini görmüştür. | ve kendine gelmeden e yere eğilip paraş Mustafanın babası Yuğoslavyanın en mühim Müslüman şahsiyetle. rinden biridir. Mustafa, eseri birinci kısmında çocukluğunun ha- | tıralarını anlatıyor. Bir çok İngi- | lizlerin bu eserde yer tutup tut- | madıklarını merakla bekledikleri Bi muhakkak sayıyorum. Lord Askweiti kızı olan Miss Betty Askwith te Mustafa hakkın- da şu sözleri söyle, “Müstafa tarafından yazılan ese- rin ilk kısımlarını okudum. Gerj- sini bekliyorum. Eserin çok merak- hı olacağı şüphe götürmez. çin 24 sa Müslüman Gencin | Aşk Maceraları Yazacağı eseri, İngiliz sosyetesi kadınlarının merakla bekle- dikleri Mustafa Hüseyinöviç Şu Garip Dünya: İntihar Eden Sinekler İntihar eden sinekler ortimer mdâ ver» ilerini tur. Konferansta, #i- ı için tehlikeli olan bir tir. Sinekler, bu it, nefretle ncerelere doğru hizla Amerikan âlimlerin d, bugünlerdi dinley syrette bırak klerin hay tan bahsetmi dar sü yormuş ki, sineklet camlara unca, ölü olarak yere dü » kı uni larmış, Profesör, bu ölümü, sineklerin in- tiharı olarak kabul etmiş ve bu nebat tan daen k kapanlarının yapi» lacağını iddia etmiştir * Çocuğu olmıyan kadın İngilterede Stamford Hil şehrinde Beti Vilson isminde 38 yaşında evli bir kadın, çocuğu gi ipeğine hı nin ismi Bilidir. Çok sevdi psp bir çocuk ara- basında yanına alıyormuş. Fakat kö- pek büyüdükçe kokmıya başlamıştır. Kocası, yatak odalarından bu kö“ peği defetmesi için karısına birkaç defa ihtar etmiş, fakat kadın dinle“ inden, koc et köpeği bi risine satmıştır. Bunun üzerine ka - dın, çocuğ bu köpeği i- madan ağlamış ve rlemiştir, etmiştir. ni geceleri, husu edi, * Almanyada hâlen $: vardır. Bu, yekünun 4,339 u kadın doktordur. Son zamanlarda Almanya» torların adedi yüzde 8 nispetin almışken, kadınlarda bu nis - yüzde 19 olarak fazlalaşmıştır. * Bugün dünyada gıda maddelerin - den en ziyade istihlâk edileni pirinçe tir, 59 dekter Geçen sene Sovyet Rusyada 5 mil- yon şişe şampanj nsal edilmiştir. Bu miktar ihtiyaca kâfi gelmediğin- den, Tiflis ve Möskovada daha Iki şampanya fabrikası inşa edilecektir. * rsitelerinden “Cor un tıp fakültesinde 5000 İnsan, beyni vardır. Bu koleksiya - nun daha fazlala ası kararlaş- muştır. Böy yin koleksiyonile dünyanın en zen * gini olacaktır. Hâlen Leningrad üni” versitesi 3000 beyne maliktir. * tavn le bu üniversite, insan bes” 30 sene evveline gelineiye | kadaf ” 1200 gram kömür bir saat zarfındi bir kilavat elekt; ik husule getiriyor müş. Halbuki şimdi. modern etektrih santralları bir sa, bir kilovat © lektriği 400 gramdan husule getiri yorlar. -

Bu sayıdan diğer sayfalar: