5 Mayıs 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

5 Mayıs 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

51938 ŞEYH ŞAMIL YAZAN: ZİYA ŞAKIR Samil Müritliği Kuvvetli Tekâmüle Götürecekti tin, onların mef- md lerine öyle bir kuvvet ve öyle cilâ işte bu, va- (müritlik) bir tekâmüle doğ- ye karar vermişti. de, Şarki ve Şi ada bir kültür balin- in) i, milli ire ile mezcederek bundan bir iman çıkarmak istemişti. bu hareket; Şamilin, büyük <engâver olduğu kadar, ondan EYE bir reformatir ; olduğum Bstermiye kâfidir. Ba hususta Şamilin çizdiği prog iş, © gayet kısa, ve şundan ibaret- İ— Dini akaldi, milli ve vatan 8 göre tefsir etmek. — Muhite telkin edeceği iman maç bir ordu vücude getir- amil, bu iki maddeyi tesbit et- Sep , artık (müritlik) e hakiki ta «*ini vermişti. Müritlik; elde İh, bir köşeye çekilerek sade- © fevrağ ve ezkâr) ile meşgul ol- demek değildi. Müritlik; mil- ve pemleket aşkını kalbe nak icap ettiği zaman da, el- uç olduğu halde, millet ve 'eket için sevine sevine can ? demekti. nurlerine bu ruhu Bi içindir ki bütün ec şpütefekkirl eri ve tarihçileri b #kasyanın peygamberi) ün Vermişlerdir. bu hür ve yüksek mef- Kn büyük bir ek bağ Al ve mutaassıp olan bir açıktan açığa izhar edemez- iş İste sa Milayab ilaiği lere yavaş yavaş sindirmeye Pip, verdi. Bu maksatla da mal. Püliş (Yüz otuz iki mürit) seçti. onun, (muhafaza kuvveti) ii edecekti, Halbuki hakikat il onların ruhu üzerinde biz Üliyecekti Muvakkat Sükün Şi imamlığını resmen İAşilta)da ilân etmişti. (1) da, "en imam olduktan sonra lerini toplıyarak (Gotsat- na gitti. Orada, imamlı- n hazineyi alarak tek- Muvakkaten , m MW yi İN, © kadar sevdiği (Gim- Meg, “tkederek bu köye naklet - da Ma Ava, iz değildi. Çünkü ne il ye ve De'de o civardaki A- çağ in kabileler, henüz ne mü- © de vatanperverliği memiş Onun İçin Şar Hiti buralarda ıslahat ya - Avulları ve kabileleri likten so; e mra, asıl büyük Mek cibetini tercih etm e pe Aİ Bey, mii dan bir ty, Yüzde, Dir <oj eri çok karışık rette bırakıp git- n. evvelce tarika- ik Anal bürmetkâr olan AE bile, muhalefete da kaz zi Mohammedin vat YİDuş bir yay gibi eye Perverlik © hisleri, «0 Zümanında eniko- dan g d te gı, SAYIdır ki, merkezi ol Semin orduları, Gür- İr kış» Yakın olan Avul “rm tahrip etmişler Di ka üs Müverrihlerin . iği Ves Vlatofun de itiraf et canlı insan —— 'nRilizeç klin inde y, (DR ME isi “Aş, To , aritalar, azılıdır. Şamilin kumandanlarından Murtaza Ali bırakmamak şartile kılıçtan geçir mişler) di. Kafkas ordusu başkumandanı, (Honzah) taki karışıklıktan çok mahirane bir surette istifade et - msişti, Oradaki kanlı hâdiseyi du yar duymaz derhal iki alay süvari göndererek, şebri işgal ettirmiş. bem askerleri, hem da Çarlık ta- raftarı olan ahaliyi gece gündüz çalıştırarak tahkimat yaptırmış, şehrin her tarafını istihkâmlar, tabyalar, o şarampollarla çevirt- mişti. Ve bunlara da toplar yer - leştirtmişti Avar hanlarının en küçük pren sinin de kafası kesilerek (Avar kuyusu) na atılması üzerine, ar- tık Honzah hanlarının da nesli kesildiği için, Çarlığın bendele - rinden ve gözdelerinden olan (Mehtuli han) Avar hanlığına.. İ- mam Hamzat Beyi öldürmesine mükâfat olmak üzere (Hacı Mu - rat) ta, han muavinliğine tayin 0- Junmuştu. amil, bütün bu hâdiselere, Ş muvakkaten seyirci kalma yı tercih etmişti. Zaten o esnada elinde mevcut olan kuvvete naza- ran, başka türlü hareket etmesi de muhtemel değildi. Hattâ Rus- lar, (Honzah) 1 işgal ederek ora- ya yerleştikten sonra; Şamil, bu hareketin genişliyeceğini, ve biz - zat kendisinin hedef ittihaz edi - leceğini zannetmişti. Fakat o ara- hk Rusyanın muhtelif yerlerinde başgösteren isyan ve ihtilâl baş - langıcı, Kafkas - Rus ordusunu da olduğu yerde durdurarak Şamil ile âdeta bir mütarekeye mec - bur eylemişti, Esasen Şamilin imamlık mev - kline geçmesi, Kafkas ordusu baş- kumandanına büyük bir telâş ver mişti. O, Şamilin derhal harekete geçerek gâfiline bir surette ileri atılmasını beklemişti. Fakat, ye- ni imamın böyle bir fikirde bulun duğunu görür görmez, bir takım ümitlere kapılarak, Şamile hususi bir mektup göndermiş; bu sâki- nane hareketin, her iki taraf için hayırlı neticeler vereceğinden bah setmişti, Şamil, bu mektuba da gayet sa kinane cevap vermiş: (Ben, insan kanının nekadar kıymettar olduğunu bilir, ve tak « dir ederim, Lüzumsuz yere kan dökülmesine, katiyen taraftar de ğilim. Benim başlıca vazifem; İs- lâmlar arasında dinimizin şeriati- ni kuvvetlendirmektir. Din nâmı na vukubulacak teklif ve tebliğ « lerimizi kabul edenler, ve bizim işlerimize müdahale etmiyenler; bizden düşmanlık değil; bilâkis dostluk beklemelidir, Siz de bu su retle hareket ederseniz, bu mek - tubumu bir mukavelename mahi- yetinde telâkki edebilirsiniz.) Demişti. amil, xi sene kadar süren bu sükün devresinden, bol bol istifade etmişti. Dalma (Aşıl- ta) Avulunda kalarak, her şeyden evvel muhiti ıslaha girişmişti. Bu iş te pek kolay olmamıştı. Çünkü halkın her işlerine burnu - mu sokarak halkı soyan (Kadı) lar dan.. Taassup silâhile cahil halkı ellerinde menfaat aleti olarak kul lanan haris ülema taslaklarından. Cebir ve tahakkümle kazandık - ları mevki! kaybetmekten endişe eden eşrafı ve rücsadan birçokla- rı (Şamil) in bugün malik olduğu nüfuzu çekemiyorlardı; ve yarın nail olacağı kudret ve tesirden de büyük bir korku histediyorlardı Şamilin bütün gayretlerine rağ men Aşıltalılar, büyük mefküre- Yi bir türlü samimi bir şekilde kav rayamıyorlar; yalnız korkusundan, sahte gösteriyorlardı. müritlerin bir iman En mühim fesat ocağı, (Unsal) (2) Avulunda kayniyordu... Köy halkı, âdeta ikiye ayrılmıştı. Ek - seriyeti haiz olan kısmı, Şamilin mevki ve nüfuzunu kırmıya çalı- şıyorlardı. Azlıkta © kalanlar ise, bu milli kahramana olan ihtiyaç - larını öne sürerek, bu hırs ve kıs kançi önünü almak istiyorlar dı. Şamil, henüz daha kâfi derece- | de kuvvet toplayıp kendisini to- parlıyamamıştı. Onun için aley - hindeki tasavvurları işittiği halde bunlara ehemmiyet vermiyormuş gibi görünerek birdenbire müca- deleye girmek istememişti. Bun - dan maksadı da elinde bulunan pek küçük kuvvetini, âkibeti meçhul bir mükateleye sürükle - memekten Ibaretti. Koca Çar'ordularını istihfaf e den Şamil için; Aşıltalıların, Un- #allıların, Horizahlıların ve sair wn muhalefet gös- nmiye değer bir mesele değildi. £ (Devamı var) (2) Unisukul ITHALAT Fazla Çavdar Ihtiyacı Baş Gösterdi Piyasamıza Osmanlı Bankası na - mina gelen bir vagon çavdarın ki - losu 5,05 kuruştan satılmıştır. Piya- sada çavdara ihtiyaç bulunmakta - dır. Ziraat Bankasının satmakta ol- duğu buğdaylarda 6—7 veya 8—9 çavdar bulunduğu için ekmeklerin çeşnisini temin etmek lâzım gelmek tedir. Bundan dolayı değirmenci ve kırmacılar bu cins buğdayların un - larına bir miktar çavdar ilâvesine lüzum görmektedirler. Çavdar unu ile yapılan un harmanının daha lezzetli ve hamurunun da daha kay- İnaşmış olacağı için çavdarsız unlara çavdar unu karıştırılmasında isabet görülmektedir. Bu suretle ekmekle- rin de daha elverişli bir fiyata ma - liyeti temin edilmektedir. Bu seneki çavdar rekoltemize nazaran piyasa- nın çavdarsız kalmaması lâzım gel - mekte ise de şehrimize az mal gel - mesi yüzünden fiyatlar da azar a - zar yükselmektedir. SANAYİ: Konserveciler Dün Bir Toplantı! Yaptılar Konserve fabrikatörleri dün ti - ı başkanlığında toplanmıştır. Konser vecilerin ticaret odası kanaliyle Ve- külete gönderdikleri ve Ziraat kon - gresine verilecek olan raporda be - yan ettikleri meseleler etrafında ye- İniden görüşmeler yapılmıştır. Bil - bassa muamele vergisinin ya bütün konseryecilere teşmili veya kaldırıl ması yahut tadili hakkındaki tahmin ler tekrarlanacaktır. Konservecilerin Izmir panayırına iştiraklari de gö - rapor hazırlanarak Iktısat Vekâleti- ne gönderilecektir. İHEK GUT LİMİN Şarkla ime Farkı En ziyade pirinç yemekte belli olur. Asya ahalisinin, pek şimalde ve soğuk iklimlerde oturanlardan başka, hepsi yani bütün insanların en az dörtte biri pirinçle beslenir, Onlar için pirinç ekmeğin yerini tutar, Halbuki garp memleketleri aha lisi pirinç yemesini bilmezler. Ya- kın vakitlerde Avrupa memleket- lerinden hazılarındaki halk bizim pilâvın, İran pilâvının, hele Hint pilâyının tadını öğrenerek pirinci sevmiye başlamışlarsa da Avrupalı ların en çoğu yine pirinci pek az, pek nadir yerler. Şark ile garp aarsındaki bu far- pirinci pisirmek tarzın- gelir. Avrupalılar pirinci ladıktan ve kuru kuru! temizledikten sonra çok miktarda tuzlu ve kaynar suya atarlar, On iki, on beş dal cık tencerede fıkır fıkır kaynar. Bunun üzerine pirinc vemek hazırlanmış 8 da da pirinc yumusamış bulunur, fakat pirincler hiribirine yapısınış, hem de çok miktarda suyun içine karışmış haldedir. Kolalı gibi yapı sık olan suyu süzgeçten geçirirler, Pişmiş pirine tanelerinin üzerin - de vanışık kalmıs olan kolayı ayır mak için de tanelerin üzerine 60- ğuk su dökerler ve yine süzerler, Bu türlü pilâvın nekadar lezzet siz olacağını tahmin edersiniz. O- , et yemeğinin yanında garnitür olarak getirilen alafran- ga pilâv çok defa yenilmeden geri gider. Zaten bu türlü pisirilince pirincin beslivecek o maddelerinin bir kısmı dökülen suyun icinde kal dığından pilâv insana değerli bir gıda da olamaz. Lezzetçe tatsız bir şey olur. Halbuki sarkhıların usulünde pi- lâvın pirinçleri biribirine yapışık olmaz, en makbul pilâv pirinçleri ır. Pilâvın pirinç- pişik nın dikkatsizliğine delâlet eder. Pilâvı tane tane pirinçli olarak pişirmek için pirincin nekadar su çekeceğini bilmek lâzımdır. Pirinç kaynarken kendi hacminin bir hu: çuk misli su çeker. Demek ki, iki bardak dolusu pirinci üç bardak dolduracak kadar kaynar su içine atarsanız, bir çeyrek saat kaynadık sonra pirinç suyun hepsini çek . Pirinei fazla şişirecek tacak su kalmıyacağın dan pilâv tane tane kalır ve kolalı, yapışık olmaz. Daha iyisi pilâvm pirineini ön- ceden yağda kavurmaktır. 125 gram Karolin pirinci için bir büyük ka- | sık yağ tavada eritildikten sonra | (isterseniz bir kaşik ta kıyılmış s0- Pilâv, hazmi pek te hem de iyi besleyici bir yemek olduğundan nekahet devrinde, iyi beslenmesi, biraz da, semirtilmesi lâzım hastalara da yedirilir. Yal - niz, Şeker hastalığına tutulanlar yivemezler. Pilâv sade suya ile pişirilince, 50 gram pirincle 15 gram yağdan 280 den 300 e kadar kalori çıkar. Bu da nekahette bulunan bir hasta için hatırı çok sayılacak bir kuvvettir. Hasta pilâvı sevmez, yahut mi - desinin henüz zayif olması da mü- salt olmazsa pirinci sütlâç halinde yedirmek mümkün olur. O vakit 50 gram pirinçle 150 gram sütün ve 15 gram şekerin verecekleri ka lori 356 den bile biraz fazla olur. Bu da şarkın en iyi perhiz yemek» lerinden biri caret odası sanayi müdürü Avninin | rüşülmüş ve bu görüşmelere ait bir a min GUNLUK PIYASA rın kilosu da 808 > GİD kuruş ari. sında verilmiştir. 51 suzamlarından n kiloluk otuz bin kiloluk ikinci b rilmiştir. Trakyanın d ruştan, oğlak t m, tiftik mal kilcsu 80 kuruş ruş yemeklik D kuruştan, beş 08 kur 1yağlar 40- 30,22-32, ilerinin çif- 00, ku İÇ TİCARET TİCARET: | Kakao Sarfiyatı Azalıyor Piyasalarımızda iptidai maddeler- den bazılarının eksikliği göze çarp - maktadır. Bu maddeler arasında en ziyade kauçuk, kakao, pamuk ipli- ği gibi takasla ithal edilen maktadır. Takas primlerinin yüksel mesi ve bu yükselişin son takas ka- bulun - rarnamesi çıktıktan sonra artması bu maddelerin siparişlerini geri bırak - maktadır. Esasen” gümrüklerimize gelmiş ve bir müddettenberi güm - rükten çıkarılamamış bu gibi mad - delerin gümrükten çekilmesi halin- de piyasanın 3—4 aylık ihtiyacını te- etmek mümkün olabilecektir. Gümrükteki maddeler eski ticaret ve kliring anlaşmalarına göre getiril - Iplik işinde do- kumacılar ve pamuk (İpliği işliyen müesseseler işlerini azaltmaya mec- bur kalmaktadırlar. Kakaocular da muhtelif tip şeker ve şekerlemele- rin de her tarafta fazla sarfedilme - sinden dolayı kakao sarfiyatının a - zalmakta olduğunu söylüyorlar, miş bulunmaktadır. İParis Nevyork İytilâno İ Brüksel İAtina Cenevre İSotya Amsterdam Prag İdtedrid Berlin İ varşova İ Budapeşte İBükreş 19690 41950 İLondra Moskova 28375 234375 PARALAR Alış Frank Dolar Lret Belçika Fr, Drahmi İsviere Pr. Levn Florin Eron Çek Mark Ziov Pengo Ley | İ | Borsadan paralar verilmemiştir. ksk inni YUMURTACILIK : Vekâ.et Müşaviri Şehrimizde (Tetkikler Yaptı | üzerine iktisadi m lamıştır, V andard işleri) ıdır. Yumurt ndard göre yapıl bir yolda de âletçe tiftik, y İbi diğer bazı ms sine seleler etrafın, yapması « na verilmektedir. Bu maddelere ait hazırlanacak rapor Ve kâletçe tetkik edildikten sonra stan- dard esaslarına göre yeni bir tali « matname veya kararname hazırla - nacaktır. Tiftik ve yapak standardı için evvelce ticaret odasında topla - nan alâkalı tüccarlar bu yolda alı - nacak tedbirin memleket acağını ileri sürmüşl Dış piyasalarda Türk mallarının ka- Wteleri hakkında gitgide yükselmek- te olan kanaatler bu suretle takviye edilmiş olacaktır. Ticaret odasının bu esasa ait raporu Vekâlet yoluyla Ziraat kongresine gönderilmiştir. ebemmiye BURSADA : Müşteri Bekliyor Bursa, (TAN) — Bursada istihsal ş olan miktar 2.000.000 kilodur. Bunun iki yüz bin kiloya yakın miktarı inhisarlar ve diğer tü rketleri tarafından satın alın» mıştır. Son zamanlarda tütün hare- ketleri biraz durmakla beraber yeni alıcılar olacağı ümit edilmektedir, Bazı firmalar müracaat etmektedir. Kalitesi vasat aşağı düşmiyen Bursa tütüntrei geçen yıllarda ol « duğu gibi bu yıl da müşteri bula - cak vaziyettedir. Merinosçuluk Tetkikleri Bursa, (TAN) — Bursanın Kara- cabey Merinos çiftliğinde tetkikler yapmak üzere Almanya koyunculuk işleri baş müdürile ziraat nezareti zeotekni şefi ve yün mütehassısı şeh rimize gelmişler ve icap eden tetkik- lerini yapmışlardır. Bir nesil sonra meydana gelen Merinosların verim lerini şayanı dikkat Obulmuşlardır. Merinos fabrikasını da gezmiş olan mütehassıslar gördükleri modern fa sliyetten alâka ve takdirle bahset - mişlerdir. Geçenlerde Merinos yetişti teşvik için yapılan, va gösterenler arasında açılan müsaba- kalarda ka nlara verilmek üze- re Zirsat Vel tinden 4.000 lira gön derilmiştir. Mükâfatlar kazananlara dağıtılacaktır. BORSALARDA : Bir Ayda Kesilen Hayvar Yapılan belediye istatistiğine gö- re geden mart ayında şehrimizdeki hayvan “korsasında satılan hayvan - larıh kilo Yibarile miktarı şudur: Karaman Kuyunu 906.007, dağlıç (203,046, kıvırcık 61,186, kuzu 410 bin 966, tiftik keğisi 58, keçi 4042, oğlak 52, öküz 297493, inek 47.167, dana 29.366, munda 59.937, malak 6.336 kilodur. BALIKCILIK: Balık Bol Çıkıyor Mart ayının içinde bele dutları içinde sarfolunan balık mik » tarı 187.690 çift palamut ve torik gi İ bi balıklarla 252.290 kilo muhtelif balıklar ve Türkiye şehirlerine derilen 97.749 çiti ve Yabancı memleketlere ihr balıkların miktarı da 240.075 (26.669 kilodan ibarettir. Kar mızda tutulan balıkların ypa; İdeki mitkarına göre kıymeti 122819 “liradır. z . kilodur. olunan ft ve asuları. rt için « MA ,

Bu sayıdan diğer sayfalar: