12 Haziran 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

12 Haziran 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KARAMANDA : Kasaba Nahiyesi Bir Yatı Okuluna da Kavuşuyor Karaman, (TAN) — Kasaba nahi- yesinde ilerleme hareketleri ve bu yolda nahiye direktörü İbrahimin ça- Yışmaları görülüyor. 20 kilometre u- zaktan Kazaağaç içme suyu, nahiye- ye getirilmiş, çeşmelere verilmiştir. Kasaba - Karaman arasındaki yol, yi bir şose haline konulmuştur, Ur İabrikasının önündeki büyük mey. danda beş sınıflı asri bir yatı okulu inşasına başlanılmıştır. Nahiyenin or. tasındaki Hisartepesine yüzlerce A- kasya fidanı diktirilmiştir. Çarşının göbeğindeki Cümhuriyet parkı yeni. den tanzim olunmuştur. Buraya Atatürkün bir büstü konu- Jacaktır, kaidesi şimdiden hazırlan.|, mıştır. Parkın karşısında asri bir köy o- dası yaptırılmıştır. Köy bütçesinden ayrılan para ile bir radyo makinesi| alınmıştır. Nahiyenin ev ve dükkânları, nahi- yeye bağlı köylerdeki evler tama- men beyaza badanalandırılmıştır, ———. DİYARBAKIRDA ; "At Frengisi,, Kalmadı Diyarbakır, (TAN) — Cenup mın- takasında çıkmış olan at frengisi has talığı tamamen yok edilmiştir. Müca- dele teşkilâtma riyaset etmiş olan Garbi Anadolu ıslahı hayvanat mü- fettişi Fehmi İmre, Balıkesire dün- müştür. PA aa arar arar ar arar $ KÜÇÜK HABERLER * Dair be Bürhaniyede Bir Hırsızlık # Burhaniyede Memiş mahallerinde Ab- duhar oğlu Sevkeetim siman me Mere Siz, Yirmi kadar bâşi bir yerde 1le mücev- her gümüş ve saire-çalmıştır. Bu eşyanın Kiymeti 6 bin lirayı geçmektedir. Balikesir mahkemelerinden . birinde başkâtip muavini olan Kemal, mahkeme | karasında emaneten bulunan paradan sit bin Urayı zimmetine geçirdiği iddiasite tev kif olunmuştur. Bigadiçte Orta mahalleden Hakka 0ğ- Yi Mehmet le Kuyu mahallesinden Meh- met oğlu Ahmedin müştereken işletmek te oldukları dibağhane içindeki eşya ile beraber tamamile yanmıştır. Tuzlada bü sene çok enginar yetişti- rildiği için fstanbul ve Ankaraya yapı" lan sevkiyat her yıldakinden fazladır. * Yarımca kirarları az olmakla beraber İşe ie yetişmiştir. İstanbula ve di büyük şehirlere Kiraz fhracatı iie X Balıkçılık mütehassıs Kemal İzmite gelmiştir. İzmit körfezinde balıkçılığın ib. yan ve Ankaraya fıçılar içinde canlı balık ——n m 727 Bosöyük hükümet konağının herlet ne bütçesinden verilecek tahal 15 ka Gaktır. Bu resimde, binanın yeni vaziye BANDIRMADA : Çobanı Dövmüş Zavallı Feci Surette Olmüş Bandırma, (TAN) — Edincik nahi- yesine bağlı Hızır köyünde arazi ve hayvan sahibi Şerif oğlu Ömer, çoba- m Halil oğlu Mehmedin ölümüne se- bep olduğu iddiasile tevkif ed'Imiştir. Ömere isnat edilen sç, çok zalima- ne işlenmiş bir cinayettir. İddiaya göre, Ömer, öküzlerine iyi bakma- dığı için Mehmedi yakalıyarak saat- lerce dövmüş, sonra da dağ başınde- ki bir kulübede dört gün hapsederek aç bırakmıştır. Vakayı haber alani jandarma, ku- lübeye gitmiş, kapıyı; kırmış, Meb- medi kan ve yara içinde bulmuştur. Zavallı çoban, bura hastanesine ge- tirilirken, ifade veremeden ölmüştür. MERSİNDE ; Evlere Su Veriliyor Mersin, (TAN) — Belediye reisi Mithat Toroğlunun reisliği oltında fevkalâde bir içtima yapan belediye meclisi, içme suyunun evlere tevzi ve abonman şersitini konuşmtış, me- seleyi muhtelit encümene havale e' miştir. Yeni şehir imar plânina gö- re, şehrin ticaret yeri başka taraf o- lacağı için, İskele meydanının geniş- letilmesi ve eski postanenin yıkılma- sı kararları geri alınmıştır. Ticareti dahiliye iskelesi yanında- ki çöpçü ahırları yıktırılacak ve baş- sevki için tetkiklerde bulunataktır. ka yerde yapılacaktır. BOZÖYÜKTE YENİ HÜKÜMET KONAĞI : va ! kısım Inşsatı tamâmen bitmiştir; eni #0- sımları da kisa bir zamanda tamamlama. *ini görüyoruz. 'TORBALIDA : Bir Suyun Membaı Aranıyor Torbalı, (TAN) — Toprağın altın- dan fışkırmıya başlıyan bir su, civ. da güzel bir içme suyu memba bü- lunduğunu ve vaktile bunun dedele- rimiz tarafından getirtilip istifade e- dildiğini meydana çıkarmıştır, Bele- diye bu suyun mansabını sramıya başlamıştır. * Torbalı, (TAN) Buradaki muallimlerden Abdurrahman Çetin, Selçuk nahiyesi müdürlüğüne tayin olunmuştur. iri LÜLEBURGAZDA : r Pehlivanın Mezarı Lüleburgaz, (TAN) — Meşhur A- Trakya ümumi müfettişliği tarifin İdan tamir ettirilecektir. X Lüleburgaz, (TAN) — Kayma- kamlık, köy kahvelerinde kâğıt oy- nanmasını menetmiştir. Babaeski, (TAN) — Gençleri- miz tarafından bir “Avcılar Birliği, teskil olunmuştur. TARSUSTA : Baklava İhracatı Artıyor Tarsus, (TAN) — Buradan memle- ketimizin muhtelif köşelerine bir se- nede ihraş edilen baklavanın mik- tarı 300 bin kiloyu geçmiştir. Kasa- bamızın içindeki baklava sarfiyatı da pek çoktur, Lal Eeliğanın Kazan) 3 | - Ee İZMİRDE: Fuar İçin Bulgaristantan Ziyaretci Gelecek İzmir, (TAN) — Fuarı iki bin ki- şiden mürekkep bir Bulgaristanlı ka- filenin ziyaret edeceği bildirilmek- tedir. Kafileye, Bulgaristandaki Türk lerden bazıları da iştirak edecektir. Fuarı İktisat Vekilinin açacağı; Baş vekilimizin de gezeceği haber veri). mektedir. Bir Ayda 132 Çift © Evlendi İzmir, (TAN) — Burada ve Karşı- yakada mayis içinde 132 çift evlen. miştir. Geçen senenin ayni “ayında evlenmelere nazafan bu adet yüzde beş nisbetinde bir tezayüdü gösteri- yor. Tütüncüler Birliği Toplandı İzmir, (TAN) — Tütüncüler Birli ği umumi heyeti senelik toplentısin* yapmış, muhtaç işçiye yardıma de- vam olunması için işçilerin birliğe senede birer lira vermeleri kararlaş- — İtarılmaştur. Yeni idare heyeti; Comal, Mehmet Ali, Çakır Hüsnü, Haydar, Mustafa, Şükrü Ziya, Hamdi Şen ve Hakkı Hermandan mürekkep olarak kurul- muştur; Çay Şekerleri İçin Ambalâj İzmir, TAN) — Belediye, kahve ve gazinolarda müşterilere içilecek şey- lerle birlikte verilen kesme sekerle- re el değmemesi için, her müşterinin istihlâk © edebileceği miktarlarının ambalajlı olarak satılması hakkında şeker fabrikaları nezdinde teşebbüs- te bulunmuştur. Bunun kabil oldu- BE al İRİ Şe RİNE, le ambalajlı olması mecburiyetini koymayı düşünmektedir. Dahiliye Vekili Bekleniyor İzmir, (TAN) — Büyük Millet Mec lisi içtima müddetini uzatmazsa, De- hiliye Vekili Şükrü Kayanın 17 ha- zirandan sonra buraya gelmesi bekle- 'nilmektedir. Vekil, burada ve daha sonra gide- ceği Aydın ve Muğlada tetkiklerde bulunacaktır. Limanı İngilizler Yapacak İzmir, (TAN) — Limanımızda ya- pılacak yeni tesisat ile müstakbel Ti- manı vücude getirmek üzere bir İn- giliz şirketi müracat etmiştir. Key- fiyetin Denizbank tarafından tetkik edildiği bildiriliyor. (Spordan Mabaat) Bizde Atletizm (Başı 6 ımcıda) dir. Çünkü bununla uğraşmak için fikri takip ister. Bunların yapılmadığı ve yapılmı- yacağı federasyon tebliğinde nasılsa itiraf edilmekte ve sebep olarak at- letlerin ayni kuvvette olmadıkları gösterilmektedir. Hangi Oomemlekette bütün at- letler bir kuvvettedir Oki bizde olsun, Eskiden yalnız İstanbul, İz- mir, Ankara, Bursa ve Balıkesir at- letleri Türkiye birinciliklerine itşi- rak ederdi. Bir müddet tatbik edilen bu usulün mahzurlu olduğu görüldü, çünkü bu mıntakalar haricinde de daha kuvvetli atletler bulunabilece- ği düşünüldü ve mıntaka birincilik. lerinde muayyen derecelere varmış olan bütün atletlerin Türkiye birin- ciliklerine alınmasına karar verildi ve tatbik edildi. Bu sene Pariste yapılacak Avrupa şampiyonası İçin muayyen dereceler tesbit edip klüplere gönderen fede- İrasyon 936 kongresinin tasvip ettiği ayni usulü neden Türkiye birincilik lerinde tatbik etmiyor? Neden mın- takalarda resmi birincilikler yapmı- yor da bütün faaliyet olarak hiçbir teknik kiymet arzetmiyen üç şehir, beş şehir müsabakaları ismi altında ki gösterilere yapışıp kalıyor. Bu müsabakalarında ne şekilde yapıldığına dair elimizde vesikalar vardır, Bu vesikalardan bazıları da kurum riyasetine evvelce gönderil- miştir. Federasyonun en parlak atletizm hareketi olarak göstermek istediği bu hareketlerin programında klâsik jatletizm numaralarının hâlâ tamam- lanamayışı da bu sporun hasıl geri- İemetke olduğunu gösteren deliller- den biridir. Balkan oyunlarının fena neticele- Tini eski atletlerin sahayı terketmesi ne atfetmek istiyen federasyon, bir taraftan bu eskilerin neden çekildik lerini, diğer taraftan elde kalanla- rm neden bir türlü formlarını bula- madıklarım araştırmış mıdır? Pu- vanların düştüğünü kabul etmekle yeni federasyonun gelişi beynelmi- b tea b nk ke dönüm yeri olduğu itiraf ediliyor, | demektir. Zaten Amerikada 15 met- re atan İrfanın üç ay sonra bizim e- limize gelince Bükreşte, hattâ üç se- ne evvel apandisit ameliyatından ye 12-698 ——-- (Hikâyeden Mabaat) ..|a. |a Gülünç Hikâye (Başı 6 ıncıda) — Elâleme ne diye para veriyor” sunuz? diye çıkışmıya başladı. Onu yabancılara vereceğine, bana ve", büfeden bir şey alırım.. Fakat ben bu lâfları dinleme - dim. Rubleyi kocakarıya verdim. Canımız sıkılmış bir halde filmi seyretmiye başladık.. Film devam ettiği müddetçe sevgilim canımın etini yedi. Tanıştığımız bu iki hef- ta içinde kendisine bir damla ko” lonya bile hediye etmediğim hel de elâlemin kocakarısına rubleler ikram edişimden şikâyet etti. Bereket versin imdadıma bir komedi yetişti. Onu seyrederken kahkahalarla gülmiye başladık ve herşeyi unuttuk. j m ——— > ni kalkmasına rağmen kazandığı ikin ciliği bile tutâmamasını, Polyos gibi: Haydar gibi, Raif gibi Veysi gibi Se mih gibi Balkanlardaki rakipleri"? soğuk ter döktürmüş olanların mev“ simin musyyen bir anında gösterdik leri bu kudretlerini bu son iki sen£ Harfında müsabaka tarihlerine bif türlü ayar edamemelerini olsun gö” | rüp sebebini araştıran var mıdır? Bütün bu çene yarışında maale bazıları için bir maişet vasıtası bali De girmiş olam bu işletin elden kaçı” rılması endişesi sezilmektedir. Kendilerini intihap eden ve içle rinde memleketin en münevver #8 en kıymetli unsurlarını taşıyan spof klüplerimize karşı “çete teşekkülüs demiye cesaret eden ve amatör ie kilâtta muhtelif nam ve hesaplari8 para kazanmanın yolunu bulanları” bir kongre huzurunda düşecekleri vaziyeti düşündükçe onları bu endi şelerinde pek haklı bulmaktayız. Fa” Kat bu da, atletizmde bu sözlerin bif çene yarışından ileri kıymeti olmasi” nı temin edecek şey değildir. Bugün Okmeydanında Atışlar Yapılacak Okspor kurumundan bildirilmiş tir: Ulusal sporlarımızın atası ve mik W bünyemize en uygun sporunu len, hari kurumumuz ilk atış çalışmalarıns 126-938 pazsr günü başlıyacaktır. Atışlar Istanbulun en eski bir sta dı ve tarihsel bir varlığı olan ok” meydanında yapılacaktır. i b ğ — Baş, diş, nezle, grip, romatizma, Nevralji, kırıklık ve bütün ağrılarınızı derhal keser. İcabında günde üç kaşe almabilir. Omuzlarını salladı — Bu bir cevap değildir, dedim. — Benim verebileceğim tek cevap budur, dedi. Sir tek tank görmedik. Köyün üzerine tek bir gülle düşmedi. Bir tek tayyare gelmedi. Bizim biraz el bombası ve dipçiklerle kasabayı almamızı istedil bir çok zayiat verdik, bunun üzerine dü yareleri geldi. Bizi darmadağın ettiler, Tankların Sesena'ya doğru hareket ettiklerini görmüştüm. — Siz hangi köyde idiniz? — Siz nereye gitmemizi İstiyordunuzsa orada, İşaret ettiği evin arkasında, birkaç mil ötede, ufuk ta Zorrejon görünüyordu. O zaman bütün hücum plânının karıştığını anladım. Emelden mabrumiye. tin verdiği acı, derin ve hudutsuz bir kabiliyetsiz. ilk bütün varlığımı sardı. Bu köye hücumun iklaci safhasına kadar tecavüz edilmiyecekti. Ordu hare- ket ettiği zaman oraya dokunmıyacaktı. Buraya tek ir lop bile atılmıyacaktı. Onların makineli tüfek- leri, dinlenmiş askerleri, bizim adamlarımızı, se- lümet bir yerde sükünetle bekliyorlardı. Mutlaka kabiliyetsizlik hissim devam ediyordu. Subayın bunu anlamasına meydan vermemek için, yanlış hareket ettikjerini söyledim. — Bir çeyrek saatte sizin taburlarınız, bu ağacın Jgesinde yeniden teşkllâtlanacaklardı. Yüz tane- yirmi tanesi, hiç olmazsa ikisi, siz ve bu iki kişi bir grup yapebilirdiniz. Mazeret olarak: — Bodin yaralıdır, dedi. — Onun yaralı olduğunu biliyorum. Kendisini gördüm. O yaralı olunca, yüzbaşı sizdiniz. Vaziyet böyle olunca, gelip bana haber vermeli idiniz. Beni telefona çağırdılar. Sesena tarafından da di- ger rlar, daha intizamsız bir halde geliyorlar- oğaz Beğaza, tefrikamızın son kısmı, maalesef bir yanlışlık eseri olarak karışmıştır. Bu. kısmı yeniden koyu yoruz. Okuyucularımızdan özür diteriz. ET, şman tay. dı. Bana bunların köye dönmek için emir aldıklarını, Zorrejon istikametinden gelenlerin hücumuna kar- $ı ibizimkilerin) müdafaaya geçmeleri emri aldıkla- rım söylediler. Hiç bir şey söylemedim. Fakat sabah Yaptığımız hayallerin ve ümitlerin birer birer çü- rümekte olduğunu hissettim. Bu dakikada başku- mandan da geldi. — Sier bu ricat devam ederse, yolların birleştiği roktaya bir top koymalıyız, dedi. Bakalım ricate cesaret ederler mi? Düşman tayyareleri bir daha geldiler, Silip süpü- rücü bir mitralyöz ateşi açtılar, yarım ton kurşun ye demir döktüler. Tayyarelerin gürültüsü altında bozgun arttı. Pencereden, eski bir arkadaşımın, on beş Er ile beraber bir ağacın altına saklandıkları- ni gördüm. Hepsi susuzluktan, “yorgunluk- tan takatsizdiler. Ümitsiz Wir mesinin ri e bardımandan korumıya çalışıyorlardı. Bir subay içeri girdi, selâm vererek: — Fercero mıntakası burada, emirlerinize ama- dedir, dedi. — Kaç kişisiniz? — On altı, — Hafif bataryaların dört yüz metre gerisine gidi- niz, ve batarya subayına geldiğinizi bildiriniz. Bu batarya köyün dışında idi, Hemen gittiler. Her şeye rağmen memnun olduklarını gördüm. Bir baş kasının emrile hareket ettikleri için memnundular, Başkumandan dakikadan dakikaya her şeyin kö- tüye doğru gittiğini görüyordu. Bozulan taburları toplamak, kendi kumandası altında bunları mevki- lerine yerleştirip harekete hazırlamak üzere gitti. Düşman bombardımanının altında bir kaç saatlik faaliyetten sonra her şey tekrar intizama girdi. Bir kısım taburlar, Sesena'ya yakın, sabah tuttukları mevkii tekrar işgal ettiler. Tanklar, düşmanın altı hafif topunu ve üç piyade alayını tahrip etti, Bere- ket versin bu netice, bizi kahkari bir mağlübiyetten kurtardı Hemen de mühimmatsız kalan arkadaşlara mühimmat, susuzlara su vermek üzere, bir çok gö- nüllüler, mühimmat sandıkları ve su tenekelerile birer, birer karanlıkta taburların yanına gittiler. Bu gönüllüler dönerken, bizim askerlerin yakala- dığı bir esiri beraber getirdiler. Bu, on sekiz yaşla- rında, elsmani bir sefalet içinde gözlerinde ve te- vırlarında derin bir şüphe taşiyan bir gençti. Eğer deli değilse, her halde kendine hâkim bir adam değildi. İsmini bilmiyordu. Suallere cevap vermesi için urun zaman beklemek lâzımdı. Cebinde itina ile zarflanmış bir mektup vardı. Zarfı muhafaza i- çin gazete küğıtlarına sarmıştı. Mektubun zarfı Ge- ferino Martinez Rius adresine yazılmıştı. İladesine göre, babası imiş, babası, ailesi 'le beraber Sala- manka'da İmiş Vesika mahiyetinde olduğu İçin mektubu burada neşrediyorum. (Bu mektubu oku- yamıyan ailesi de buradan okuyabilirler.) Sevgili annem ve babam, Size ne kadar zamandir yazmak istiyorum. Fakat her taraf pis olduğu için kâğıdı dayayacak yer bu- lamadım, Önümde çamur, su ve kandan başka bir şey yok, dizlerime kadar su ve pislik içindeyim. Arkadaşlarımdan birinin sırtına dayayıp yazabi- lirdim. Fakat söylendiği gibi iyi arkadaş olmadıklar rı için beklemek sabrını göstermediler. Simdi size | yazabiliyorum. Fakat nasıl yazdığımı söyliyemem. | Belki ileride bunu size anlatırım. Bu kadar işkenceden sonra, size ne yazaca- ğımı bilmiyorum, çünkü sevgili annem ve babam | dedikten sonra, aklıma yazacak birşey gelmiyor. Ha- | yat fenadır. Geceleri ölümden korkuyorum, fakat | gündüzleri hayat: seviyorum. Gündüzleri pisliği, göz | leri görmiyen, kulakları işitmiyen hayvanları gördü- | ğüm halde seviyorum. Yaralanmak istemiyorum. | çünkü, düşman askerleri gisteler bile, tekrar gelecek | lerdir, çünkü daha yaşıyorlar, Size şimdi ne yaza" i cağımı biliyorum. Fakst çok yazmıyacağım, çünkü | hafızam beni bırakmıyor ve burada öyle pis bir koku var ki, ben ömrümde böyle koku duymadım. | Bu bir eşnnet kokusu, fakat tatlı bir kokudur. Kâğr” dımı bir ölünün göğsüne dayadım, fakat gömleği pis olduğu için kâğıt lekelendi. Gömleğini yırttım. Kâğıdı sırtına dayadım. Cildi temiz, fakat soğuk. Bu öyle tuhaf bir soğukluk ki, hiç üşümediğim hak de beni üşütüyor. Eğer postacı bunu bir bataklığa düşürmezse mektup daha fazla kirlenmiyecektir. En pis şey de bataklıktır değil mi? Dünyada hiç bir şeyden memnun olmayınız. Çün kü hata edersiniz. Aklımı kaybetmek üzere oldu” Bum halde, sizin annem ve babam olduğunuzu W | nutmadım. Dün yiyecek bulamadık, fakat bugü” bize domatesle et verdiler. Domates yemedim. Çün” kü kana benziyor, ve ceset kokuyordu, biraz tatli biraz ekşi idi. Bu koku ette de vardı. Fakat şimdi artık bunu unuttum. Siz de her şeyi hattâ beni di” hi unutmalısınız. (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: