8 Temmuz 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10

8 Temmuz 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

(Başı 1 incide) refin neşesi içinde bulunan Binbaşı, tekrarladığım suale, yumuşak tebes- «sümle cevap verdi: — Bilâkis... Refakatinizden mam- nun oluruz! Hatay için hazırlık Bu konuşmadan yârim #aat sonra, Binbaşı Süleyman Dinçsorla birlikte, Payas istasyonunda Asm Gündüzü bekliyorduk. Orgeneral, İskenderunda kazandığı Bir gün inde alman Hn Mareşalın Teşekkürü ? ; ; Ankara, 7 (A.A) — Genel Kar $ may Başkanı Mareşal Fevzi Çak. mak, kuvvetlerimizin Hataaya girmesi dolayısile aldıkları teb- riklere ayrı ayrı cevap vermek imkânsızlığı yüzünden teşokkür- lerinin iblâğına Anadolu Ajan- sını tavsit buyurmuşlardır. “erisasasasasssasasese lataya Nasıl Girdik | Tr. sm Muahedesi İçin Müzakereler Başladı * (Bop 1 incide) | Adliye Vekâleti Hukuk müşavirlerin den Şinasi Devrim, Nafia Vekâletin den Namık Cemal, Ziraat Vekâletin den U. Müdür Sadri, Kurmay yüzba şı Cemal ve Türkofis Asbaşkanı Oda başıoğlundan müteşekkildi. Hariciye Vekilimizin sözleri Hariciye Vekili, Fransız heyetine beyanı Koşamedi ettikten sonra, Tür- diplomasi zaferinin müjdecisini Anka | letdir. Geçit resminde, kadınlar hüin. | #İYe ile iy arasında rae raya götürürken, Payastaki küvyetle- | gür hüngür ağlıyarak, ihtiyar sakaj- | ve Yeni bir devir açan mukuvele ve lılar ve genç kızlar çiçek atarak sami | €butlasını işaret ederek'iki mem- rimize son emirlerini verecekti. 'Tam zamanında gelen trenden inen ve yirmi dakika içinde icap eden talimatı verip, ayni trenle Ankara yo unu tutan Asım Gündüzün, muvasa- Jat ve hareket anlarında hasıl alkiş- Yandığını anlatamıyacağım! Çünkü, sanıyorum ki, o dakikalarca süren şid detli alkışlar, Payas istasyonunun ta- rihi duvarlarında belki hâlâ akset-| mektedir! Payas istasyonundan (Okarargâha döndüğümüz zaman, Hatay kuvvetle- rimizin kumandan: bana, işgal kadro su hakkında malümat vermek lütfu- nu da esirgemedi. Beni tat min ettiğini gözlerimde (okudu - ğu sevinçten anliyan kuman- dan karargâh telefonunu açtı ve karşısına çıkan Yüzbaşı Celâl Dora- i ya bütün milletin sabırsızlıkla bekle- diği şu tarihi emri verdi: © — Hataya girecek kuvvetlerimiz, | bülün telerrüatile hazır olsun! , —' — Sağ olun! Bir hafta bekliyen halk Ertesi sabah, Hataylılar, Mlehmet- çikleri İskenderun şehrinin içinde de ği), hududunda karşıladılar, © Orada, sevinçten ağlıyan, gülen i binlerce insanın coşkunluğunu ve / kalabalığını gören bir arkadaş: i — Hayret. dedi. Bu kadar insan * bir gecede buraya nasıl toplandı? İ Bu suzlinden anlıyordum ki, ga- | fil arkadaşım, bir gece içinde bir a- a geldiklerini sandığı Hataylı * man, ben de İskenderuna dönmüş- tüm, O dakikaların emsalsiz heyece- İ sını, kelimelerin daracik kalıbına İ dökmiye çabalamak, koskoca bir der- £ yayı, bir kör kuyuya doldurmuya uğ» ? raşmak kadar mânasızdır. İ Hatay, 18 senelik esaretin zehirini $ 18 dakika içinde, göz yaşı halinde dö- İ Küp boşalttı! i Hatay topraklarına ayak basıldığı ? zaman, Türkân adında bir kız çocu- ” Bu, elinde bir çiçek buketile öskerle- : rimizin önüne atılmıştı. ; Yaşasın Atamız! O masum Hatay kızının, çiçekleri askerlerimizin çizmeleri altına fırla- taşı, ve en öndeki er Ferhadin boynu- na atılışını, ömrüm oldukça unutamı- | yacağım! | — Yaşasın Atamız! Diye haykıran ses! hâlâ kulağımda * akseden 'Türk kızı o aslan 'Türk nefe- £ rini canlı bir !stiklâle sarılır gibi ku- © caklamıştı! Ona, ne düşündüğünü sor © madım. Çünkü küçücük idrâkine hâ- kim olan saadetin azameti küçücük gözlerinden damlıyan yaşlardan ân- Jaşılıyordu! Bü sırada duyulan heyecanı en son hadde çıkaran bir bâdise oldu. Yaş- Uca bir kadın, elinde bir Türk bay- rağı olduğu halde kendini askerin a» yakları altına aldı. Hem ağlıyor, hem de: — On sekiz sene mahpus gibi ya- şadım. Bugünleri göreceğimi ümit et miyordum. Atamızın küçük bir res- mini ve bir Türk sancağını evimde elinden alırlar korkusuyla bucak bü cak sakladım. Çok şükür Allaha, bu- günü bana gösterdi. Aslanlar, beni çiğneyip geçiniz. Bundan sonra Öl sem de bir ehemmiyeti yok. Diye haykırıyordu. Sevinçten coşan kadın Kadın güç halle yerden kaldırıla- bildi. Askerlerimiz İskenderuna girdiği zaman şehir baştan başa donanmış ve caddelerde bilâ cins ve mezhep bü- #ün Hataylılar tarafından ayni coş- kun tezahüratla karşılanmış ve cad- delerde yüzlerce kurbanlar kesilmiş tir. Hatay gençlerinin bandosu ile çok güzel bir resmi geçi yapılmış ve &skerlerimiz hiçbir yorgunluk eseri göslermeden geçit resmini bitirmiş- rn, bir haftadır orada beklediklerini| si köprüsü yanında lm j Askerlerimiz, Hataya girdikleri za- | dolmuş. daha bir kişi elemiyscek ha miyetle ordumuzu karşılamışlardır. leket arasındaki münasebetlerden ve Askerlerimiz Pmarbaşı, mevkiinde | Türkiye - Suriye dostluğundan bah- ydsinden geçerek Konkurlu köyündü istirahat etmiş ve Kırıkhana girmiş- lerdir. İskenderun mesalihi Hassa dmüfettişi kümandün ve subaylarımız | şerefine bir öğle ziyafeti vermiştir. Antakyada muazzam karşılama merasimi Antakya, 7 (AA) — Bütün Antak ya sevinçten “geceyi açıkta geçirdi. Dün köylerden yüzlerce kafile halin de milli kıyafetlerle Antakyaya ge len bulk şehrin esasen kalabalık o İlan nüfusuna bir kat daha katılmış, zengin tenvirat altında pırıl pırıl ya-| nan sokaklar iğne atılsa yere düşmi- yecek hale getmişti. Bu memu! hari- ci kalabalık iaşe işini ve gerek san- tral, gerek şebeke tesisatı hesaha ka- tilmamış olen bu kesif tenviretta e- lektrik idaresini imkânsızlık içine sok muştur, Davul, zurnalar sabaha kadar çal- mış, milli oyunlar oynanmış ve fs- sılamz hava fişekleri atılmıştır. Asi kenarında ve hükümet cadde- #ile bütün çarşıda bayrak ve ampul- jden gök yüzü görülmez hale gelmiş- tir. Askerin saat 10 da şehre girmesi mukarrer olduğu halde kıtaotın gele ceği Antakya - Topboğazı yolu altı kilometre mesafeye kadar daha gün doğmadan kesif bir karşılayıcı kütle. sile dolmuştu, Şehrin methelinde #- le gelmişti. Köylerden gelenlerle bir. likte askeri istikbal için meydana ve sit: kilometrelik yol üzerine biriken halkın altmış bin kişi olarak tahmi- ninde herkes müttefiktir. Bu miktarı seksen bin kiş! olarak tahmin eden- ler de az değildir. Başvekil Bu Ay İçinde Kastamonuya Gidecek » (Başı 1 incide) Kastamonu Belâdiye Röisi İzzet O- kayın riyasetinde, muhtelif teşeklicil- ler mümessilleri Cemul Kural, Hüs- inü Açıksöz, Sadık Acevidli, Mühar- rem Celâl, Refik Sulamaz, Osman Ka ragöz ve Abdulluh Özişten mürekkep | olan bir heyet birkaç gün evvel şeh-| rimize gelmiş ve Başvekil Celâl Ba- yar tarafından kabul edilmiştir. He- yet, Başvekile, Kastamonuluların ta- zimlerini bildirmiş ve kendisini Kasta monuya davet etmiştir, Celâl Bayar, bu ay içinde Kastamomuya geleceğini vadetmiştir, Heyet, dün vapurla Kastamonuya | dönmüştür. Heyet gelis ve Kastamonu | Belediye Reisi İzzet Okay bir muhar- ririmize demiştir ki: — Başvekil Celâl Bayar, Kastamo- | 'nuy'u teşrif etmemişlerdi. Bütün Kas- 2 istirahate çekilmişlerdir. Diğer taraf | s<Ylyerek bu kadar zamandır iktisap tan Hassa'dan gitenler Aktepe nabi, |c'unan tecrübelerden istifade edile - Ünde |rek mevcut ihtiyaçları tatmin edecek bir mukavele ihzarına mütedair olan bu müzakeratın yakın bir zamanda iyi bir surette intacı temennisinde bu lunarak Fransız büyük elçisi gibi bir şahsiyetle teşriki mesai etmekten bü yük bir zevk duyduğunu boyan etmiş ve colseyi açmıştır. İlk olarak söz alan Fransa büyük elçisi, müzakeratın hüsnü suretle in- tacı hekkında beslediği ümitlerden bahsederek hükümetimiz ve Hariciye Vekilimiz hakkındaki takdir hisleri ni izhar ettikten sonra halen mevcut 1926 mukavelenamesini Fransa namı» na imza eden Fransa Dahiliye Nazırı ve o zamanki Fratsa büyük elçisi B, Sarraut'un ve B. de Jouvenel'in hâtı- | ralarını ihya etmiştir. Bunun üzerine Türk heyetinin his- siyatına tercümen olarak Hariciye Vekili, Fransa Dahiliye Nazırı B. Sarraut'ya heyetin sempatilerini bil- dirmesini Fransa. Büyük Elçisinden | rica etmiştir. Müzakereler Badehu müzakerala geçilerek kon | İ#orans tarzı mesaisi konuşulmuş ve | Hariciye Vekilimizin teklifi üzerine biri hudut baytarı ve sıhhi işlerini ih tiva etmek Üzere Idari mesall, diğeri demir yolu nakliyatı messili ve bir diğeri de iktisadi mesail olmak üze- re üç komisyon ve bunların yapaca- ğı işleri tanzim ve tesbit edecek, MM MAAS ED. Tümam A KEİ rieiye kâtibi umum! muavini Nebil Bati, Cevat Açıkalın ve bunların mü nasip göreceği diğer zevatıan müfe şekkil umumi komisyona erzetmek için bir “Coordination,, komitesinin teşkiline karar verilmiştir. Konferans kâtibi umumiliğine Or- ta Elçi Cevat Açıkalın tayin edilmiş- tir, Buyün saat 16 buçukta idari ve de miryolu mesaili komisyonları ilk top lanlılarım yapmışlardır. Müzakerat samimi bir hava içinde cereyan: ci» miştir. Yarın sabah dokuzda iktisadi komisyon ve 16 da demiryolu komis yonu toplanacaktır. Ve mesaiye böy- le devam edilecektir. , Şam gazetelerinde menfi neşriyat ! Şam, 7 (A.A) — Suriye matbuatı son Türk — F'ransız anlaşmaları aley hine neşriyata başlamışlar ve bu an- laşma ile Suriye hukukunun çiğner ileri sürmekte bulunmuşlar- dır. Burada intişar eden bir Arap gü zetesi askerimizin Hataya girmesinin Türkiyenin Fransız mandasına işti rakini tazammun ettiğini yazmakta ve bunun Milletler Cemiyeti misakı vemanda şartlarile nasıl telif edile- bileceğini sormaktadır. Şam hükümeti bugün, neşrettiği bir tebliğde Ankara mümessilleri A- dil Aslan'ın dört Temmuzda Harici- tamonulular Başvekili aralarında gör mek istiyor. Başvekili davet etmek vazifesini bize verdiler. Biz de Anka- raya geldik. Fakat, o esnada, Celâl Bayar İstanbula hareket etmişü. Biz de İstanbula geldik. Bizi büyük bir sevgi ile kabul etti, Bu ay içinde mut- ye Vekâletine ve orada, anlaşmala- rin'imzası merasimine iştirak için çağırdığını anlıyan mumsileyhin derhal itizar ederek çekildiğini ve bi naensleyh Suriyenin bütün hukuku nun mahfuz laka, Kastamonuy'u ziyaret edeceğini | dir. vadetti. Tazimlerimizi sunduk. Bu- gün Kastamonuya dönüyoruz. Başvekilimizin Kastamonuyu ziya- ———— leri tarafından uğurlandı. Vekil birkaç gün İstanbulda kala- Değişen Türkiyeyi İdeal Görmiye Geliyorlar Milli (Başı 1 incide) Bunlar da Türkiye, Rusya, Almanya, İtalyadır. Bu dört memleket birtakım içtimai ve iktisadi meseleleri yeni bir şekilde hal için Kendilerine mahsus yollar tutmuşlardır. Amerikalı tale be bu gidişleri kendi gözlerile inceli- yecek, arada münakâşalar yapacaktır Az bir zaman İçinde rehbersizce kerşeyi görmek ve utlamak imkânı olmadığı için her memlekette hem Kültür Bakanlıklarına, hem de fert halinde fikir sahiplerine aylarca ev- vel başvurulmuş, yardıroları temin e dilmiştir. Amerikalılar Türkiyeyi ziyarete çok merak ediyorlar. Dört veni mem- leket arasında en çok vekti Türki - yeye ayırmışlardır. Seyahatin prog- ramında bu merakın sebebi şöylece izah edilmistir; “Türkler, sosyalizmden de, serbest hususi sermaye siste- minden de uzak kalmanm yo- lunu bulmuşlardır. Türkiye Cümhuriyeti, bu iki yoldan iç- tinap etmek suretile demiryol. lar yapmak, devlet bankası hastanelerin adedini dört mis- line çrkarmak, yazı lisanını Lâtin alfabeye çevirmek, yüz- lerce yeni mektep açmak, mo- dern yapılar kurmak, gençler arasında atletizmi yaymak, ve kadınlara Amerikada oldu- ğundan daha geniş bir müsa- vat vermek imkânlarını temin etmiştir. Rusyada, Almanyada, İskandinav. yada husule gelen içtimai değişiklik eri az, çok takip ettik. Fakat yeni Türkiyeyi kuranların az zamanda bu kadar iş başarmak için ne usuller ta- © eye gidiyoruz Bizi ziyarete gelenlerin çoğu, Üni- Versitenin kayıtlı talebesi değildir. Tatil mevsiminden yeni hakiktaler 2- ramak için istifade eden terbiyeciler ve Içtimal basiret teşkilâlı mensupls- rıdır. Çoğu kadındır. Yaşları 23 ile 68 arasındadır. Profesör Vatson ve arkadaşları Vaşington sefaretimize baş vurarak Kültür Bakanlığının yardımını iste- mişlerdir. Sefaret te Bakanlık mür- teşarlığının bu işle meşgul olacağını bildirmiştir. Dünyanın içtimai değişikliğini tet kike gelen ve memleketimiz hakkın da iptidadan yüksek kanaatlere varan yrmi sekiz Amerikalı terbiyeciye ken ve ayağımıza kadar gelen fırsattan iyice istifade etmezsek yazık olur. Bunlar arasında bir Universite Rek törü ve diğer mevki sahibi terbiye- ciler vardır. Ornek alınacak bir nokta var; Hep si rahata alışık olan bu insanlar, u- zun bir tetkik seyahatinin masrafını kendi keselerinden ödiyebilmek için vapur ve trende üçüncü mevki seya hat ediyorlar, bilgi namına böyle bir maddi fedakârlık ve feragat göster- meyi tabii buluyorlar. . Hikmet Üstündağın Aleyhine Yeni Bir Dava Açıldı (Başı 1 #ncide) rılması mukavelesinde bulunmıyan bazı ağaçlari ve taşları kaldırmış ol- masıdır. Bunun da davacisı Maliye hazinesidir. Dün mahkemeye vaki olan müra- retleri herhalde çok faydalı olacak ve| yak Vekâlete ait müesseselerle meş-| caztte enkazın kaldırılması için ne- mıntakamızın iktısadi kalkınması İ-İ gal olacak, pazar günü Başvekille İz| kadar masraf gideceği ve mukavele çin, bu ziyaret yeni ve müsbet ham-| mite giderek Sudkostik ve klor fabri- | müddeti bittikten sonra bugüne ka- eler yapılmasını neticelendirceektir. | kasının temelatma merasiminde ha-| das kaldırılmıyan enkazdan nekadar Bütün Kaçtamonulular büyük bir s9-| ve bulunacaktır. Söylenildiğine göre | işgal ücreti alınıcağı hakkında delil bırsızlıkin Başvekili bekliyorlar.” Ziraat Vekili de bir tetkik seyahati yapacak Kesebir, bundan sonra İstanbal yo- Tuyla, Zonguldak ve Karabük fabrika larında tetkikatta bulunmak üzere bu lerin tesbiti isteniyordu. Mahkeme seçeceği bir ehli vukufu enkazın bu- lunduğn yere göndererek istenilen Ankara, 7 (TAN muhabirinden) —| havaliye gidecek ve bu seyahatinde | delilleri tesbit edecektir. Bsndan son İktisat Vekili bu akşamki trenle refa- | Vekâlet umum müdür ve mütehassıs-| ra Maliye Vekâleti müteahhit aley- katinde hususi kalem müdürü Fet-|larından başka Eti ve Sümer Bank) hine dava açarak tesbit edilen para- tah İrtem olduğu halde İstanbula ha- | umum müdürleri de refakat edecek: | nin hüküm altına alınmasını istiye- teke etti. Garda vekâlet ileri gelen-İ tir. nerelere vardıklarını ürk milleti; elbirliğiyle olan ll alim» eği I ga delale Tip göstermek, koluyla, kafasıyle, emek- lerile cemiyete en faydalı olmaya e: lışmayı zevk tanımak gibi vasıflar- dir. İdeal Türk vatandaşı için cemiye- te hizmet ve fedakârlığın bir maddi karşılığı yoktur. Bununla imtiyaz, in- bisar, benlik iddinsı, talan hakki sa- tın alınmaz. Şahst menfaatini yürüt. mek için böyle bir hizmeti bayrak di. ye kullanmaya cemiyetin rızası ve İs- hemmülü yoktur. Cemiyet içinde haklar ve firsatlar herkese açıktır. Vazifelerin taksimin. deki ölçü, a vazifede cemiyete en çok fayda temin edecek meziyet sahibini seçmektir. isavi hak ve fırsata sahip Türk vatandaşlarının elbirliğiyle başaracakları işler çoktur. Çünkü Türkleri köle haline indirmekte men- İaati olan harici düşmanlar ve dahili imtiyazlılar, asırlarca biribirlerile mu vazi şekilde çalışmışlar ve Türk mil etini türlü türlü inkişaf imkânların. dan mahrum bırakmışlardır. Mazinin başluklamnı tamir için milli bir çalişma programı etrafında kurulmuş bir milli birliğe ihtiyaç var- dır. Böyle bir gidişte; bazan hatalı ne- #eeleri göze almak bile lâzimgelse, ihtisas ve ehliyetliler arasındaki ya- pıcı ve müsbet münakaşaların netice- sini ölçü diye kabul etmekten başka çare yoktur. 15, 20 senedir; acaba şu- radan mı gitsek, buradan mı, diye bi- lenlerin ve bilmiyenlerin münakaşa- sile yol aramaya kalksaydık bugün vardığımız neticeler, memleket İçin çök uzak bir hayal mahiyetinde kala- caktı. Yerimizde sayacaktık. Yumruk hakkına dayanan bugünkü âlem, ma- ma sahip olamayans, o çalışmıyana varlık İmkânı vermediği için, hattâ yerimizde de sayamıyacaktık, yoklu- Za doğru gidecektik. 8 yol bülmuğtur. Bü $olda hiç bir nevi irat yoktur. Hisle değil, taklit sure- tile değil, akılla hareket edilir. En yüksek imkânlara en çabuk kavuş- mak için en ileri tekniğe ve ihtisasa dayanılır, Birtakım maddi imkânlar olgunla- şıncaya kadar eskiden kalma birta- kım usullerin, itiyatların *amamile tasfiyesi mümkün olmıyacaktır. Fa. kat bu eski mirası himaye eden yok- tur. İnkılâp ruhunun idare mekaniz- masının her köşesine nüfuz edemedi. ği, inkilâbın ruhundan ve nimetlerin- den hergünkü hayatımızda henüz ta- mamile İstifade olunamadığı hükümet çe meçhul birşey değildir. Bütün gayret, bu vaziyeti bir an evvel ideale uygun bir hale getirme- ye doğrudur. Ss onra yolsuzluklar var. Her cemiyet içinde mi- desini idealden üstün tutanlar vardır ve dünyada insan bu- Tundukça bu böyle olacaktır. Fakat yolsuzlukları örtbas et- mek isteyen yoktur. Tutulan yolun tabii neticesi, memleke- ti çiftlik sananları ve imtiyaz ve inhisar arayanları bir nu- maralı düşman saymaya ve zararlarma nihayet vermeye doğrudur. Aklın icabına ve memleketin öz ih- #iyacına göre kendi yolunu tutmak ol- gunluğunu göstermiş, Kemalizm adın da ileri görüşlü bir sistöm yaratmış, kaldığını zikretmekte- | O da müteahhidin sökülmesi ve kald: | pu gidişten umulmaz neticeler de al- mış bir milletin başkalarını taklide ihtiyacı yoktur. . Kendi şartlarına göre hazırladıkla. rı rejimlerin iyi veya fena olduğuna karar vermek, o milletlere âit birşey- dir. Faka: siyasi nüfuz hedefile veya misyonerlik gayretile böyle yabancı sistemlerin memlekete sokulmasını, kendi muvazeneli gidişimizi şaşırtma» sini, okuvvetlerimizi dağıtmasını ; Türk milletinin varlığına karşı düş- manen bir hareket diye karşılamaya mecburuz. j Birliğimizi ve kendi ihtiyaç- larımıza göre terakki ve inki- şaf imkânlarımızı tehlikeye düşürmek isteyenlerin karşı- Mr Tahmil ve Tahli Amelesi İşini Bırak Deniz Bank Liman İşletme liye amelesi arasında bir ihti mıştır. Bu ihtilâf neticesinde mele işini terketmiş ve bir kısmı, henüz işlerine teki lamamışlardır. Oğrendiğimize ihtilâfın sebebi, işçi gündelik tevziinde, geçen Haziran © ba: beri idarenin tatbik ettiği yen kildir. Limanın idaresinin, bük fından Liman Şirketinden s3 nişinden sonra ortaya konulan ni usul, ameleleri"memnun © gördüğü işe göre gündelik tün işlerin karşılığı, ameleler Ameleleri bul edilmesi için, idareye defi başvurduk. İşi bırakmak mel tinde kalacağımızı söyledik. aramızda, bazı beceriksizler ceriksizler, sabahtan akşamâ bizim hesabımıza İstirahat kadar yevmiye alıyorlar. Eğer sul değiştirilmez de, herkes mütenasip miktardâ gündelik sa, beceriksiz ve tenbel iltim elinden iş gelen ve çalışan ami. ile idare emrinde çalişân tahmil tir. Çünkü eskiden; her smele, Halbuki şimdi, bir günde görü da mütesaviyen pay ediliyormüi «— Biz, diyorler, eski usulü ç takım vasıtalarla işe sokulan b Jar. Neticede ise, bizim kazandi rin sırtında birer mirasyedi gü şıyacaklardır.,, bul etmemiştir. Neticede ise, Takmak mecburiyetini duyan melenin kayıtları silinmiştir. Deniz Bank müdürlüğü: —Grev filân yoktur. Baz: tef re itiraza kalkışan bazı amele! sipline riayete mecbur edilmişi Mesele bundan ibarettir! dem? Bize verilen son malümata işçilerden bazıları vazfelerine edilmişler ve onları işlerini bi ya teşvik edenler hakkında da kata girişilmişti Bir Adamı 13 Y Idare, amelenin istediklerini! Vurarak ,Öldürdü (Başı 1 Muhtar Kâzım, köyde her isi ni yaptıran nüfuzlu bir adamd nevi Dereheyi hayatı süren köylülerden şahsı için para, buğday gibi şeyler de alm larından ses çıkarmamakta zımin emri altında yaşamış, h çenlerde istediği on lirayı da lerde muhtar Kâzım, evlenme gelen bu kızları aldığı bir kat Emin buna Tazı olmamış; mın ısrarına karşı! “— Kızlar benim değil mi? istersem veririm". demiştir. Bu yüzden çıkan münakss& sında Kâzım, tabancasını çel Emine ateş etmiştir. Bu sıradi min yanında bulunan ve yuksf” mi geçenler de tabanca ve ma nü kalbur gibi delik deşik e dir. mumi Hamdi Doğu, vaka yeri" miş ve bâdiseve vaz'ıyet tilleri tevkif etmiştir. Bu feci muhitte büyük bir teessür v mıştır. sına, Başvekilimizin Köylüler kendisinden çok müş makla beraber şimdiye kadar F' Maktul Emin de şirhdiye kadif) tir. Eminin iki kızı vardır, SoN kabil istediklerile evlendirmek İmiş, bunun için Emini zorlamış! rile ateşe başlıyarak Eminin vi Hâdise buraya aksedince Mü“ gibi, evvelâ Türk kan hasım diye çıkacak, son bu gibi hareketler, inkılâpçı ateşini taşıyan i ların hücum ve savleti ! sında eriyip gidecektir. Memleketteki terbiye ve 9 sıtalarının elbirliği yapmalari, gelen en mühim vazife, bütün” sıfları taşıyan ideal Türk milli ! ç yaratmak ve kuvvetlendi: birliğine bekçi olmak ve has” faati için Türk varlığının döl emniyetini ve birliğini boz! yenlere karşı müşterek ve şu ler kurmaktır. Ahmet Emin Y. | a ME eme eee ein me —. # İzmitin.Bir Köyündi, ni

Bu sayıdan diğer sayfalar: