5 Ocak 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

5 Ocak 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

» ————— am 2 inti Tk en Mehmet Akif hakkında, birkaç gün evvel gazetemizde Ali Süha imzasıyle bir yazı intişar | ——— 5 Hilletlerarası porta #iihadına dahi lmiyan memlek abane deli mii 3.5 Bendir. Abone bedeli peşindir Adres değiştirmek 25 kuruştur 10 kuruş- TAN GÖRÜŞLER etti. Bir mugllim #arafından gönderilmiş ve gazetemizin serbest sütununda imtişar etmiş 7 | Gündelik Gazete bu makale, okuyucularımız arasında büyük bir dikkat ve alâka uyandırdı. Karilerimizden > | ik Diğarı! ünde! kısmı yazdıkları mektuplarla, Akifin bir din şairi olduğunu yazan muallimin iddiasına ki Çı Iş ı TAM'ın hedefi: Haber ediyorlar, bazıları da "Akif, dini değil, milli bir şairdir!,, Diyorlar. TAN, bu edebi münaka- Şezan: Sabiha Zekeriya Sertel de, Mliirde, herseyde aya sayfalarım açmış bulunuyor. Bu mevzu etrafında gelen mektupları sırasıyle neşredeceğiz. makie Me) EŞ İ köylünün şikâyetlerini, ziraat Xi yenii a a a i i dertlerini dinlemeğr, İrtan- vie 5 — — bul belediyesinde açtığı şikâyet bü- ABONE BEDE Li n o İrosu halan dileklerini duymağı ka- ye ma rar verdiği gündenberi, halk £a, za- YED zete idarehanelerini şikâyet dinlere ği 2 bürosu haline getirdi. Her gün kari z z y lerden aldığım mektupları, ve e i > kendime mevzu yapıp yazıyorum. ln n # a İ Bazan bunlara birer merci bulmak 1 İ da kalıyorum. Bu mektupla İdun bir çoğu ayni mev toplanıyor. Halkım şikâyetlerinden | biri de âmir mevkiinde oturmulardan AİN GN 5, mukaö- İgördükleri dürüst muamele, daire- birleşiklik, amsneye İlerde muamelelerini gördürmek için İ GONUN MESELELERİ Üniversitede Talebeye Verilecek Burs fp kabiliyetli | gençler inde tahsiline devam edemi yecek kadar fakir olanlara bir yar- dım şekli düşündü. Hariçten hazı inüessese ve zenginlerin senede 150 Vira vererek birer talebenin tahsilini deruhte etmesini temine teşebbüs etti, Burs verilecek talebe hakkında Üniversitece bir nizamname hazır landı ve nizamnamede şöyle bir ka- yıt vardır: “Fakülte dekanları bürs tevcibine karar verilen talebeyi ünlivers'te törüne bizzat takdim edecektir. Rel tör, üniversite bursu teveih edilenle- re, bunu tebyin eden vesik. vere rek ve hemmiyetini ve değerini arlatarık ciddi çalışmalariyle ve faziletleriyle üniversitenin örnek talebesi olmala- kendilerine bursiyeliğin e- rını kendilerinden istiyecektir. Kendilerine burs tevcih edilen ts- lebe, fakülte dekanlarıncasmenii— yapa saver çefişmalarını takip ede- cekler ve her sömestr sonunda hak kındaki mülâhazalarını bildireceklerdir. Burs tevcih oluna ların adı Kültür Bakanlığına bildiri- lecek ve üniversitede ilân olunacak» tır, Bu kayıt hir nevi fakir genci teş- hir etmek demek olduğu için genele- rin âizzetinefsini rencide edebilir. Ni- dekarilığa | mü münasebetile “ge difal yaptı. MEJi vicdanı, in- sani vicdanı teessüs elmiş bir genç- kü, doğdukları, yaşayıp Yi ları vatanları şairimizden derin 5 terennüm etmiş, hissi #örlü gizli emel'erden münezzeh o- larak samimi bul mu ds Tünciye kadar Ku termiz hb tı, sonsuz feragatleril? isbat e mişti. Hiçbirimiz inkâr erlem ki, memleketin her f nu coşkun ve m kat hiçbir refah sında ne ken sine şahit olmadık. O, kaybedilen topraklar için cisminden kopmuş bir kum, acisini duyarak etti. AGD varlığa rı mukaddes Abi $ birtokat £ 1. Kimseyi alda irlikte adı yacak ta ki- Her nedense bu ihtiramı çek görenler bulundu “Akif dinderdı!,, diyenler oldu. vet, Akif dindardı. Fakat ere EE TERTİP mizin elimizdeki nüfus tezkereleri ibi Akifin de elindeki hü Mehmet Akif, Dini: Müslüman, Milliyeti; Türk, Kendini Müslüman kayfettiren haysiyet ve şahsiyet sahibi bir in- , , n vw san, elbette dinine sadık, hiç de - gile hürmetkâr olur. Onun kanaati, izmihlâ deği, dinsizlikten göldiğine inan mıştı, Çünkü dinden sldığı hitapta izmihlâli mucip, dilâyasm/mkirei— ——'öir'tanm tanki, fi enmuzeci v olsun. Hak yı mazlümü dinden sulun zalimin hasmı ©l. Diyordu. Benliğini vücnde geti- Ten şurda bu hükmü nakzedecek cüret bulamıyordu. Medeniyetin de gayesi bu değil miydi? Din gibi, medeniyetin ve bütün kavaninin Yazan: Ressam | EE rr rr peleri de hep ayni i ceihtiler, Teşkilâ içtimaiye de insan oğlunu yalandanı zinadan, zulümdan, şenaatten men du. Bu doğru yoldan Akif hüğürie iyrilanfirin düçar olduk'e rı rezeleteri, bais bu diyor - nasil ri Sonra, sından ya Üzeri ar dün- nlerin hep-i sinl mu ında tap- lanmış gören Akif, meselâ Japon- ları tetkik ediyor, yordu ki, müterakkidirler. Dinlerine, ana - melerine sadık kalış, tekârüllerine tekim üniversiteli bir genç bize yaz- dığı hir mektupta diyor ki: “Burs için hazırlanan nizamname- vi okursanız, fikrin ve teşebhifislin güzelliğini izzetinefse hürmetsizliğin ve teshir küçüklüğünün ne derece kötülediğini görürsünür.,. Genç bu itirazında haksız değildir. Türk çocuğu irzetinefsine düşkün. dür, Fakrinin teşhir edilmesine, ken- disine yardım edildiğinin ilân olun- masma tahammül edemez. Zaten yardımın asaleti gizli olmasındadır. Yapılan yardımı, vardım edilenin yü- xüne vurmak, o yardımdan beklenen beficeyi mahvedehilir. Üniversite rektörlüğünün, ba kıy- metli ve asil teşebbüsü bu Ârem- dan kurtarması istemek, tesehbü- sün müsbet ve muvaffakıyetli bir ne- Gice vermesi namına temenniye $9- yandır. mer a » Gemi Mezarlığı Aİ m Millet vapura faciası ortaya öte- dcnberi bilinen, fakat derecesi tak- dir edilemiyen büyük bir hakikatin çıkmasına hizmet etmiştir. Ereğli sahili bir gemi mezarlığı halindedir. Burada batmış 23 gemi #rikazı bulunmaktadır. Yalnız bu ge- milerin değerlerile oraya bir limen Yapmak mümkün olabilirdi. Bu de- fn karaya wöryan vapuırların zayiatı milvon liradan fazladır. Demek ki hükümetin Karadenizde Timanları yaptırmak hr eundaki ka tarmı biran evvel tetkike ba Btk hir sarnret olmestnr. Karı hivda her kız karna kıran verdiği. ile Yiri sürat dir. en Miz insanlar miktarı bi le harekete sevketmeğe Kİ Artik Timansızlık vüzünü Ve ecmi zayiatına bir nihayet Meliyiz, insan ver. Şair Mehmet Akif için Bir Kaç Söz akikatleri söylemek manasız mı telâkki edilir? Ben de - dim ki: Mehmet Akif bir din şairi- dir. Biz lâik bir milletiz. Binaen - aleyh onun şairliğini ve ahlâkının bazı taraflarını beğenebiliriz fakat, bir Akli perestlik asla. Böyle bir yal biri Namik Kemale, Fikrete götürürse milli terbiye bakımın - dan faydalı olur. Fakat Akif ve tem sil ettiği zihniyet bugün artık tari- he karışmıştır. O sayfaları deşmi- zen yazıcı ne temas ediyor. Süleyman Nazifin Fikçet hakkındaki cümlelerini işa- ret ediyor, Fikret, Türk edebiya - tında bir cihan yaratmış bir şair- dir, Mevzularda genişlik ve yenilik ahlâkta büyüklük. Gençliğe kıy - met veriş itibarile ulaşılmaz bir kıymettir 0... Rühsbı Şikestesi #anatın bir in- kılâp destanıdır. Rübabın cevabı “didaktik,, bir terbiye rehberidir. Fikret, zevkiy- le, insanlığı ile, temiz vicdan ile daima yüksek duran ruhu ile o hiç kirlenmemiştir. O, zühti duyguları edebiyattan uzaklaştırmış lâik bir şalrimizdir. Kallej meselesi ve Süleyman Nazi fin onun hakkındaki sözleri... Neyi Made eder? Umduğunu görmeyen, temiz bildiği İnsanların zamanla YAZAN: | A. Süh değişen seciyeleri onu müteessir e- yem inzivası içinde maddiyatını bes leyen kolleje © da madde tarafını veriyor. Fakat onun ruhu onun vic danı yurduna, milletine şiir ve fikir halinde zaman zaman feyiz vermek ien geri durmuyor. üleyman Nazif, çok hassas bir Ş sanatkârdı, Onda tezat de - nilen çeşitli heyecanlar onun kale- mine hâkimdi. Bir yazısı bir şelâ- le gibi çağlar. Orada bir arslanın kükreyişini dinlemek mümkündür. Bir yazısında da sönük bir gölge dir. Kendi hayalinden bile titrer. Fikretin ölümü ile başlayan-Fik ret sevgisine, İlk heyecanlarının be lâgatini terennüm edenler arasın - da Nazif de vardı. Fakat, büyüyen bu iman, Süleyman Nazifte derhal aksülâmelini gösterdi. Abdullah Cevdet için de öyle yap madı mi? Kabriyat şairinin deha - sını alkışlayan Nazif, günün birin- de ona um ediyor. “Sebbi nebi, meselesini ortaya atıyor. “Sebifür- reşak,,,da Abdullah Cevdete hücum ediyor. Evet Siileyman Nazif Akifi se - verdi, Ve Akif hakkındaki eserinin bazı yerlerinde de samimidir. Fa - kat Akif için yazılan (Mehmet A - kif, hayatı ve eserleri) kitabından aldığım bu cümleleri Süleyman Na zil beğenme bile biz onu daima hoş görmiyeceğiz. İşte onlar: “Akil söylüyor: “Bence iki şey mukaddestir. I Din, HE Dil Din bütün kndsi duyguları, düşünceleri insana tel. | kin eder. Bu duygularım, düşlince- | Ierin mümkün olduğu kadar vası - | tai tebliği olan da dildir. Benim di le olan itinayı fevkalâdem işte a- rapçaya gösterilen bu ihtimemin- rı anlayışımdan doğmuştur... Şair Akif dili din için, sade dili dini halka yaymak için kullanıyor. inkür etmeli?. Bir in | büyütmek için mutlaka hakikatleri örtmek mi dâ- zamdır? Bir insanın büyüklüğünü ölç - mek için, onu bulunduğu cemiyet | içinde eserlerile beraber yek farz ederek düşünmeli. Divan ede - biyatının o ve hafi Tanzimat e debiyatınn maziye bağlı tefekkür cihunını ancak ve ancak Fikret de Eiştirmiştir. Fikret, bir devrin belli başlı ka râkterini, tefekkürün ratmış bir sahsiyetti edelim. * muvaftakıyetlerini teshil ve ikmal etmiştir. İngilizlere bakı- | yor, onlarda da aynı hali görü du. Ve yaşadıkça şahit oluyordu k$, ufukl çan sesleri ufuklardan or; ezan relerden coşup gidi şerefeli min larına iniyor aramak ve bais vicdan burcu de- yabanı yan e gil miydi? Beşerin her şeyden üstün hi tiyaç ile aradığı “Hak, kın teslim ve ilâsı d ise, tasdik ki, Akifin heyecanı, heyecanların en fazile dir D indar olan Atif. hiç ş siz dindari milliyetçi, yani Mü çü âdi. Menhus istüdea halkı ile coştururken öa'ifenin fitas meliy! v nisbet enes YT, *ahlil edince de anliyor Mt te müşterek aki şiarı, milliyet ansneğ hit, mütecanis bir ai/ Bu itibarla hükün ALE MİŞ m she kâr bir evlâtmahabbeti bes det kisini de bu g vik ediyordu. Sefaheti uğru- ileti istismar eden bir *e - şekkül onun mazarında milli bir hü kümet olmadığı gibi yoksul bir mil let sırtından refah temin etmiye çalışan hamiyetler de mitliyetper- ver değillerdi. O bu neticeyi belki, İslâmiyetin cemiyatei şıarından a- iyordu. Çünkü İslâmiyet rofam şahsa değil, ancak cemi bah kılar. Cemiyete teşmil ve tev- zi eder. Servetini halkın menfaa- tinden saklıyan insan, İslâm naza- rında mürikir veya kâfirdir. Küfü- Tün de asıl manayı muradisi budur. Dış politikasına gelince; tarihten ibret slarık garbin samimiyetine : Mafeskim senin doktoruna Kendimi İettirmek üzere izin aldım. Dekter,.| İderhal mezuniyet kâğıdımı elime ver di. Bunu İde bir dekter raporu olân; — İmüidür neden beni dinlemek metbü» © siyetini dev maruz kaldıkları kırtasiveciliktir. Bunlardan bir tanesi diyor ki: ” hararetim vardi, “— 39 derece an merstrdan, miless6- muayene umumi müdüre İimvalat- we ann da mi md. Odasma gittim * beni kapının önü sını kaldırdı, yürüme bekte Ne 'stiyorsun? dedi Hastayım, dektordan mezai Mas — Çık dısarı, Sana gir emrini kim edi? dedi, Dert anlatmağa çalıştım, zili çal- bı, beni kapı dışarı etti, İs İnönü balkın nlerken, 129 derece harare' şikâyetlerini elime | « halde or? * Çünkü, küm ve istibdat 7ih5, | İniyetile büyümüş, Abdülhamit dev- rini yaşamış babaların çocuklarıyız. Devirlerin değişmesi, kültürün iler lemesi, hattâ rejimin değismesi, bü- ava. birden değişiremez. İnsanın kafası itiyatların elinde © emer yamalar Kb ileleş- miş bey'nin İçine yeni bir zihniyet | ak, dağının içinden iğne İle tünel açmuğa benzer. O, ken- dinden yüksek Rmirlerinin önünde İköle gibi eğilir, benliğini ve şahsiye- tini yumusak bir halı gibi ömürinin ax yakinrı alma serer, fakat kendinden küçüğünün yanında bir aslan postu na sarılır, bu sahte mikabının altın. dan gür sesiyle ancak: — Çık dısarı! Dediği zaman biraz evvel icüçülen İşahsiyetinin intikamanı alır, Sen, ben, o, hepimiz insan gibi ko- nüşmağa, İnsan gibi muamele etme- ğe ve muamele görmeğe alıştığımız gün, bir devrin üstünden atlamışız demektir, Yeni nesil, bügün iş başı da olan, ve halka bu konuşmak si veren deslet adamları taha milin lâhiyetini inanamıyor; selâmeti şarkın ietiha- | halkı dinliyorsa, yeni bir devre gir- dında, kemalinde hayal ediyordu. Omun için üç yöz elli milyon Müs- lümanın dostluğu, hıristiyan dost- kuletan daha ziyade itimada sayan hıyane yoktu. Fakat ihanetin csbabını izah eder- ken vebali hıristiyonlığın sinsi ve âra da mersli garazklır hulülüne, Mlslömanların | > ve ceha İkân / Hari, hattır. Nitekim Jdahn müiracsınt da onlara kapılan da Jetlerine yüklemekte idi da bir ic benzerlerini garplıların da bir mümsik olarak yaşadı görüyoruz. Meselâ İtalya - Habeş Bay Mussolini biraz müşkülüta düçar olunca garplilere: “hurişt medeniyeti, hıristiyan! vahşilerine mi Teda diye b leri s aranı yan Afrika edeceksiniz 'darian cemaat. Akif, garbin düşr lâkis takdirha pin ilmini, sanayini, teşk şasiye ve siya- İ siyesini iktıbas takiyexinde bulu» müyor. ona mâni olan yobazlara da | catmaktan hem en 3c1 en muhak- kir bir fiap ile çarpmaktan çekinmiyor. geri kalmıvardı. Muhakkak ki, Akif, garbin bü. tün ilmi ve sınai servetinden iktı- | bas taraftarı idi. Ancak garp çini. | İ apı değildi. Bi- sille ciliği bizden naklederken ihtida et ibi, o da garpion iktıbas- ia bulunurken tanassura taraftar İdi İlarımı » | idi. Gerçi © dostluktan görüüğümz | İven, harbinde | İ miz için dinliyor. Marinin posa- n eritecektir. >» Avukat Bay Hayati Nesihe: Mevzuu bahsettiğiniz meseleden İsmet İnönit ve Yusnf Dursun başlıklı yazımda bahsettim. Kizılteprakta Naciye Özele: Arzumuzu gazetede yazmamıza İm- oktur. İhtimal ki muamelesi e Veköletinde uzamıştır. Bir "2 muvafık olar, Radyo İstasyonu Yapılacak İzenir, CTAN| ite, burada ü bir radye kuv n teşebbüsü atlık ine doğru — Vini kile verici ist te onu etli bir adın atl vura göre, İzmirde yaş vey tan, üçer Tira eym kücük radyolar vasıtasile, İzmirim sesini yar nuzun her köne e kün olabilse, da, Ankara rady da İzmirin bu tü le masrafsız olarak her k dinletmek, imk de duyurmak » Aym unun zaman- ne merkezi vas af, değildi. Bilmem ki. bu da Akif & çin vüksek bir mezivet mı? veonat savılmaz edenler günah - kâr olmazlar mi? Ey aziz gençlik, sen ancak Aki- fe gösterdiğin alöka rüşdünü isbat ettin. Bundan sen - ra da mutam anesk kendi nından alacağın ses olsun. anının vicda-

Bu sayıdan diğer sayfalar: