24 Ocak 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

24 Ocak 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yakın Tarihin En Esrarlı Çehresı: s9 Sofyada Matemli Bir Hava Esiyordu Komiteciler Endişeye Düşmüşlerdi. Katiller İçin Söylenenler Cinayeti Esrar Perdesiyle Kapladı tilki tetiklik ve sinsiliğile tım. Biraz yıkık fab ulaştım. Kanlı elb CAL biz ) Yançerimi bir kovuğun İçine Elimin kan nemli klara dım, dim. Yarım sa nde selerimi rinde yazı kanlı ll, atını, oğa topr “mizi im ve giyin at 5 onra otelde, yatağımın Cömert talihimin bağışladığı te- eki uygunl Idiğim gü © kimseye göstermemi Yaha karşı kontrola na onbaşısı otel " beni odamda n bulmuşlardı idar dari Hay ıkmadı, acak bir adam deği y a da Vasil Popof adınd Ti vardı, O am vakti dü, bavulunu alip gitti da kendi hali dü. de bir adama ben - gittiler. O- hakkimda söyledi- kapadılar, teleinin kayırıcı sözler doğrusu çok ho w gitmiş, bana ninni gibi g tatlı ve derin bir uyku bile vermişti. işti, nasebet düşmüşken say A sterim. Maceralı ın oku ermek kan dökmekten yeni yırtıcılıktar bir tık sanmala rktumn g Me inanınız ki, bu vahışilikleri göz adan, acı adan bana kıry yaptıran, kısaca: binda beni cellâtlandıran saik Tanrının beni yırtıcı yaratışı değildir. Ancak be »i bağrına basan yurduma, beni Bİ ve şefkati ile saran milleti- uyandırdığı çek muhabbettir. la- me karşı bende yüksek hürmet ve Beni yakından tanıyan arkad hususi hayatım ek, bile e- ve merj da bir karıncayı incitemiye R bir tahta ku: ? r zaaf unu metim, insani çok derin bir rtesi gün bütün Sofyada, he ürmetim vardır. le komitanın umumi mer « kezinde matemli bir hava esiy: du. Komitacılar bep endişeye düş- müştü, Mir, Otero, Dinevink ga- zeteleri cinayet hakkında sütun - lar, katiller hakkında sürmüş zılar yazmı ve cinayetin sebe; larla y türlü türlü ihtimaller ö lerdi. Ortalığı büsbütün karaltmışlar, ndişeleri de bütün kuvvet körükleyip ; parlatmışlardı. rlı görüyor- saran lüğü yürekleri yakan ler epsi de cinayeti esr lardı elin © antresinde oturanlerla ber, ben de güzeteleri birer gözden geçiriyor, işlenen bu netler edi - be: bire yordum. yor, iş re teşekkü çıkmaza sokan gazetecile- kendime de hayırlı ya ediyordum. ndine ne w göster - im olmuş - » Pop Nay anofa ne d en Sofyaya benden en Sofya ledikleri halde, ne- den bilmem, o güne kadar görün Burada bulunsalardi, saran, şu şaşır memişlerdi Bulgar zabıtasını tan örtünçlükten ve tereddütten pekâlâ istifade ile Sofyadan ka - çar, ton kardeşlerin hesupla izere tutardık rinâ bakma! serbestçe Ru manya yol Fakat, ne yazık ki beklemek memek nde beceri çirpinıyc şünüyor, düşünüyord B yeme daki Talât dığını rın gel n tutumu ha ek aklıma geld düşününce, bu hareke sı alli olan türlü türlü, kötü, çekir zümün önüne zmak vurmayı da çin adaki kkında direkt Biraz derin in doğurma çok k bazı düşüncelerle bunu Sofyada kal makta da yüzde ehlike gö dum. her hangi bir meleri, ansizın çikıp gelivermeleri düşüncesi de, Sofyadan ayrılıp u zaklaşır Şu ki, arkadaş ebeple gecik engel oluyor, beni bi bel b: liğe sürük raz da re ğlam bir rdu. tıpkı ben li İŞL arana ar ha Sofyada kalmayı yerinde bu - Tuyordum. Tam kararımı verecek- #ihnimi tutulmak ihtimali tır tutulmanın korkunç ve acıklı netice ve âkıbetlerini hatır hyordum. Tabii karar tereddüde düşüyordum. Yine yordum. lis ve jandarmanın, ken malıyor, veremiyor, yin düşünüyor, düşünü u üzüc düşüncelerle, üzerine kâbus B kararsızlıklar, ezici ar gibi yal ve kıvranırken her neden: denbire kahpeleşiveren kak tanı beni, kara ruhlu bir yurtsu- zan, kızıl elli bir soysuzun casus Juğuna, hainliğine kurban ediyor, beni yeni ve çok acıklı bir enca- ma sürüklüyormuş meğer. Bende ona bel bağlıyor, beni kayıracağı- bir- er fet- ve inaniyordum Hilmi Paşanın Rumeli müfettişliğinde bulunduğu sırada, yanında çalıştırdığı sında Köprülülü İsmail Hakkı a - dında biri varmış, bu adam müfet edermi: nı umuyor eyin adamlar ara- tiş Paşaya espiyonluk Rum, Sırp, Bulgar çeteleri, faal yetleri hakkında haberler get miş, Bu hizmetlerden nihayetsiz derecede me sandığı bu 50 çok istifade edi bir gün İstanbula gönderiyor, Ha rielye nezaretinde kullanılmasını iltimes ediyor. Müfettiş 'pı in yerine getiriliyor, nenin uzu, devletçe daha mesi düşüncesi arzusu nesi olduğu bilinmiyen bu bey Ha riciye kalemlerinden birine me « ir ediliyor. albuki bu herif düpedüz bir H Bulgar casusudur. Asıl a - dı da (Goşe) dir. Bu alçak Harici- ye nezaretinde işittiğini, gördü - Zünü İstanbul Bulgar gizlice yetiştiriyor. eline geçen si vasi vesikaları çalıyor. Tabii mü- Tettiş Hüseyin Hilmi Paşanın tav siye ve kefilliği ile geld hiç kimse de bu, sütü bözuk, - heri Meydanı boş bulan bu alçak, ti kı bir fare gibi masaları, dolapla- rı kemiriyor, açtığı deliklerden e - line geçenleri aşırıyor, taşıyor. Habisin gözünün pekliği kulağı da delikmiş meğer. Hangi bir boşboğazdan ise benimle isim lerini bildiğiniz Bulgarların Sof - i fikri de elenmiyor. kadar gönderildiğimiz N kir Fakat niçin haber olduğumu öğre - derildiği malümat — edinemiyor. taşınıyor bana takıl ok güzel kulplar nd'ı alümat ödinmek Tam or birbirinden bas çlandır; bu- öldürmek, ruhlu cenapları da tabit aldığı yetli habe Benim Sofy a her kü ne yetiştiriyor ya geldiğimin on dördüncü günü ları, Sof ya polis müdür utulma emrini veriyor. kinlendiğinizi görür gibi oluyo - rum. Bir çokalrınızın da hırslanıp diş gik ilmeyiniz, 8 gıcırd m. Fakat, ayın okuyucularım. Bulgaristandan kur İstanbula r tuttum, Tal tulup ben bu alç arman beyin u munda slorda min rine b ; fi kurban ettim ve ad rine getirdim Büyükderede -—— SOĞUKTAN Yakın vakitlere gelinceye ka- dar, başka hiçbir sebep olmadan, yalnız soğuk tesirile yahut hir ha- va cereyanına karşı gelmekle sinir ağrısınm meydana çıkabileceğini herkes kabul ederdi... İnsanlar ü un sinir ağrıları Ya ni kabul ettiercek. havvanlar üre- rinde meşhur tecrüb r de var dı. Meşhur İngiliz hekimi W. Micel kendisinin üzerinde de hir tecrübe yapmıştı. Buzu erimesin diye tuz- İa karıstırarak bir lâstik torba İ- çinde dirseğinin üzerine koymus. tu, Kolun asağı kısma giren iki sinirden birisi dirsekte derinin sat- hina pek yakın geçtiğinden soğu- ğun sinir üzerinde tesirini anla mak için tecrübeye en elverisli yer orasıdır. Zaten üzeri mermerli bir masaya oturup ta ko- lunu taşın üzerine dayadığı va- kit o sinir üzerine mermerin ğukluğu tesir ettiğinden | İngiliz hekiminin mahsus ve buz kesesile yaptığı tecribeyi pek cok kimse- ler, farkında olmıyarak, kendi kendilerine yaparlar... İngiliz he- kimi dirseğini buz kesesine day dığı vakit ilkin keseyi koyduğu dir sek tarafındaki serce parmağında siddetli bir ağrı duymuş, sonra ağrı orta parmağın yarısına kadar, daha sonra bütün eline yayılmış» tı... Ağrı siddetli olmakla heraber hekim, daha ilerisini anlamak ü- zere, tecrübesine devam etmisti Buz kesesi dirsekte durduğu hal- de, ağrı kendi kendine secer gibi olmuş ve hekimin eline âdeta hir rahatlık gelmişti. Fakat az sonra rahatlık yerine uyusukluk bastır- mış ve hislerin her türlüsü yavaş yavas kaybolduktan sonra niha- yet elin o tarafı felce tutul tü Böyle buz kesesile m rübe yapılınen herkesin hale tutulur, Fakat vakitki tesiri, hattâ dirseği mer mer masa üzerine anak biz kesesile tecrii ak gibi de- zildir. Soğuğa, yanina karsı gelen. hattâ kolnnu merme- re dayıyan herkes sinir ağrısına tulmaz, hiçbir şey olmıyanlar da vardır. Onun için şimdi hekimler ya nız soğuktan sinir ağrısı gelebile- İmsan (Tan Muhabirinden) kevi geniş bir programla k: | malarına devam etmektedir. Di | rih. edebiyat şu İleketin tarihini # sesi bi aftan tkik ederken, diğer İtaraftan tertip ettiği e devam etmekte Köycülük şubesi ar ve temsil şube İlerile iş bi yaparak köy gezi İleri yamaktadır. İlk olarak Silis köyüne gidilmiş orada | konseri | Bu jJ bütün le belediyesi büyüt çalışmalarına başlamıştır. İ şehrin sıhhi vaziyeti ve gıda madde: İleri meseleleri ele alınmış, otel, io gıda fin temizliğ Yakında su kın ihtiya kanta ve maddeleri na şekilde tanzim edi Halkevi İçin Yeni Çalışma Programı le, (TAN »gin bir Halkevi, kış ogramı ha- Çanakka çin 2 çalışma ç zırlamıştır. Muayyen zam arda konferanslar ar kolu kolu te: on beş gündi de temsil a Bütün bı oldi de dinl er verecektir. evin ğu hopar. evektir epçlerin mu açıl- yeniden tes rmii sayesi n bi'hass okü rilecek Tisan çin de biçki ve) izeredir. Yeni Hapisane mam, (T bitmek siyeleki nin İnşası üzeredir. de sanat “hı » yem eler SİNİR AĞRISI ceğine İnanmakta tereddüt eder- ler. Hele ötedenberi valnız soğuk- tan. hava cereyanından yeldiği zan- nedilen vözde sinir ağrıları ve fele için kulak miltehassıslarının bi coğu soğuktan başka iulağın içim de mikroplu bir hastalık lâzım ol unu ve, yüze piden «nir ku geetiği orada soğuğun yardımı felce tutulduğunu sin İle ağrıya ve iddla ederle Demek oluyor ki, cıkmak için, yalnız soğuk vetiş mez. İnsanda bir de istidat lâzım: dır. Fakat bu Istidat pek cak kim selerde hulunur: Kimisinde alkol den, kimkinde dislerin cürük ol. masindan, kimisinde | genelikten kalmıs o büyük hastalıktan. pek çoklarında da türlü tirlü mikrop lu hastalıklardan. Hele bu mev simde grip hastalığı, soğutun da yardımı olunca, sinir nörtlarna pek çok istidat verir. Ondan dola- yı hu mevsimde soğuğun ve rütu- betin tesirile sinir ağrılarından si- követ edenler pek çok bulunur. İnsanım yüzü dalma nek hulu- nan yeri olduğu gibi, oradaki si- nirlerin ağız ve diş, burun. kulak gibi çabuk kirlenerek mikroplar nan, bir de, yüz kemiklerinin ara- sında İltihaplanmağa istidadı hu- Iwnan boşluklarla o mürasebetleri olduğundan, soğuk o mevsimde en çok mevdana cıkan sinir ağrıları yüzdekilerdir. Bunların. pek sid. detli ve ameliyattan haşka hiehir seyle dinmiyen bir nevi varsin da - bereket versin ki - coğu az siddetli olur ve cabuk geçer. Siyatik hastalığı sinir nin en fantanalısıdır. Bunun yal- nız soğuktan gelebileceğine İnan- miyanlar pek cok olmakla bera- ber. soğuğun hic olmazaa yardım. cı, fakat nek kuvvetle yardımes hir olduğunu kahul etmek xa- ruridir. s üzerinde sinir oğrıları da aylice coktur. Bunlara sebep 40 ğuk olduğu vakit, gece vatakta acılarak üsümekten gelir. En siva de sol tarafta olması eskidenberi göze çarpmışdır. İnsan en cok sağ tarafına yattığı icin. vatağın da a cıldığı vakit sol tarafı üşür de on dan, derler, Kol üzerinde ve vücudün başka km sinir ağrıları daha az- ir. sinir ağnsı ağrıları- - Asri ha-| vatak| iluna- | eeeeerereeseereeeeeeeeekeeeieeeeeeeedii ii rın bini bir pa onun küçük darı, ufak bir ticar tefek yapılı, memuru idi. Gerek lâdeden bir hali narın € gerek yüzü ve gözündi çık merek u yokt ve beyti ins Kendisi k ba lar gi terişsiz karısı! iki çoc ka mahallede Temmuz günü idi. Miste: bin dereden su g nan evden güç be Kar'oya gi- n, üçüncü mevki işe gidiyorum | lâ İpi koparıp Mont den b gönuna kapağı İçini k tath * vardı atmıştı. gıcıklıyan O dak bir me ak ucunda iki yretti, iki kun: Kundurala nn | tabanlarını se rın uzan Ba üzerine İ ların üzerinde aymis gazetesi, rinde bir matkamamann anana sini açtı. Orada Lady Murielin bir resmini gördü. Lady n Monte Kar'od. olduğu Mister Madden b ina işte Murle yazılı çok © u Lady Muriel n Tam firarın ve ilâhesi. Güzeldi gün gazetedeki Mister Maddenin yü eaminden ne gülüm- serdi. Patagonyaya ya niz se- yahat dar bilinmiyen bir soy insa fetmişti. Bir gece Ch nin gölgesi; tmiş, orada o zam ka- n keş- ops «hrarı- Kocası birlikte Afrika uyumustu erkekle Hecin devesine çöllerini şafakleyin kefen g iyurken, Lady ereyle Atlas Okyan meğe kalkışmıştı. İşte şu genç Lady hep kahramanane, hep fena, hep göreneği ayak altında çiğneyi ri yapardı. Hep Mister denin yapamadığın. başarırdı. Mister Madden bu hür v olmıyan bir bir binerek Mister bi çarşafıarının arasnda serâzat kadının bu işlerine Önünde, gazetedeki rı ady Muriel g sayılırdı doğ- nin. neşte güneş huzmesi gibi çakan çıplak kolunu ona doğru sallıyordu. Mister Mad- deni; yasak olan mıyan, büyülü, fer: ne varsa yor ve ve görenek ol ah, ve açık ola onu oraya doğru çağır davet ediyordu Lady Muriel yeryüzünde Mister İ Madden namında birisi var m İ yahut yok mu, bildiği bile yoktu Ne var ki hür kadın Misi denin yüreğinde yaşıyordu Monte Karlodaki gazinoda Mis. ter Madden sanki o yerin anad doğma bir müdavimi İmis gibi Mikayt lâkayt bir geçiyordu ken ininde Mad- ıslık ötekine le sağda solda dolaşı bire gözünün istemez kendi cek güzellikte bir kadır İ di Kadın güneşle bal gibi e | lemiş pürüzsüz gösteriyordu. masadan den- er. İr sırt ve gerdan Çelik mavisi gibi madeni öa- kan kara saçları Lord Byron tar. larak deniz rtaranlarını Mister Mad- tandı riyordu. bir söz öylemek gibi 00A,.5i fer Madden dim." diye y Muriel five etti. “Ha dünkü şu kü- kurtaracak» du evvel & Sen bana te vakit peyco zaman geçecek, nakkında k geçsin bari. kendin Mister madden vinden, çocukl dan bshsetti. F: hsederket uzür »dan, uzun, & rarısın- at bunların hep- es'nde bu rgüzeşte istihfafi kis derin bir sinden kadar kahramanane bir girişmiş olanlara hâs eser yok, bi ine o evi ve o İnsanları bir göre- Hele karırı Mabelin ev kadını olduğunu i geliş vardı. 1 nasıl hazırladığını, bahçeyi suladıktan sonr rer kitap alarak oca gibi müstesna bir kadın ayn Yüz binle biriyim, fa Lady Mu ben ran olacak b yim!” dedi ve yutkundu kşamı oluvordı sabahı 1 İş cuma vzayışı diyetlere varan bir gece Mister Madden soğuk- Lady Muris. kolunu ins, bak diye bağırdı. ayıldı, Kulu geçip karanlı- $ yavaş çöküşün, bütün © ge- adyr » ufuk bir duman gördü ebed ktan diği atlerce dy Myrielin eel e bir t nolup, si nde Wir vard asında, güneş ışığındı nöbet n telde ve tutarak kuruttular. Lütfen sayfayı çeviriniz!

Bu sayıdan diğer sayfalar: