19 Şubat 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

19 Şubat 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Gündelik Gazete e TAN'ın hedefi Haber” de, fikirde, herşeyde temiz, — dürünt, samimi ik, (kaplin gazetesi mıya çatışmak ABONE BEDELİ Türkiye Ecnebi 2200 Kr. 1400 Kr, 140 1 Sene sAy 3 Ay bedeli müddet sırasiyle 30, 16 9- 3.5 Ilradır. Abone bedeli pesindir Kuruştur kurus- Adres değiştirmek 25 Tevap için mektuplar 10 hür pak ilâvemi Mizamsdir —— e m i GÜNÜN MESELELERİ Nem e eee Mektep Kitapları M aarif Vekâleti kırsatlerden baş” layarak tedricen bütün mek - tep kitaplarını yenilemek teşebbü - sündedir, Hergün gazetelerde birkaç kitabın yazılmasına ait müsabaka İ- lânları okuyoruz. Maarif Vekâleti bu teşebbüsiyle maarifimizin en büyük derdine par - mak koymuş demektir. Çünkü ilk mektep kitaplarının çoğu pedagoji kaidelerine uygun de- ğildir. Bir kısmında metod hataları, bir kısmında lisan bozuklukları, ö xılarında bilgi yanlışları vardır. bir kısmı da eskimiştir. Bu yüzden ço - cuklarımız hayli sıkıntı çekmekte - dir, Bunların en İleri pedagoji kai - delerine göre yeni baştan yazılma - ları, ilk mektep tedris hayatının en büyük bir derdini halledecektir. * Yalnız bu işin müsabaka ile yapıl ması ne dereceye kadar beklenen müsbet neticeyi verecektir bilmiyo - ruz. Çünkü mektep kitabı yırzmak i- çin yalnız öğretmen olmak, © dersi z . WULi 2 makamda öt mektep kitaplarında en ziyade peda- gojik bilgiye ve iyi lisana © ihtiyaç vardır. Müsabakaya İştirak edenlerin pe- dagojik bilgileri hakkında şüpheye düşmeğe hakkımız yoktur. Fakat kor kumuz, bu kitapları asıl yazabilecek kimselerin müsabakaya İştirak et - meğe lüzum görmemiş olmaları ih- timalidir. Bu takdirde yazılan kitap- ların en iyisini seçmekle iktifa edi -/ lecek, fakat aranan kitap temin © - dilmiş olmayacaktır. Bu mahzurun önüne geçmek İçin bizce şöyle bir usulün tatbiki daha faydalı, ve daha müsbet bir netice verebilir, Memlekette faraza kıraat kitap - larını yazabilecek kimseler mahdut- tur. Bunları bulup bir araya topla - mak ve kıraatlerin © hazırlanmasını bunlara tevdi etmek mümkündür. Böyle bir heyette birinin pedagoji bilgisindeki noksanını öteki, beriki- hin dil işindeki noksanını bir diğeri telâfi eder ve ortaya tam ve mükem- mel bir eser çıkar, İ Faraza ilk mektep birinci sınıf kı-|| Taatlerinde kaç kelime kullanmak lâ- “ımdır, hangi kelimeleri kullanmak lâzımdır, hikâyeyi nasıl yazmak ica- | beder, nasıl bir resimle £ süslemek ihtiyacı vardır? Bunları pedagoji bil Mİyen muharrirler bilmiyebilir Bun- ları bilmeksizin yazılacak kıraat ki- tabı da ilmi olmaz. Bu misali diğer kitap gruplarına da teşmil edebiliriz Tabiat bilgisini 0- utan öğretmen bu derse alt en sa - lihiyetli muallim olabilir. Fakat bu- Du İlk mektep çocuğu için nasıl yaz- mak lâzm geldiğini bilen adam an- <ak tabiat bilgisini pedagojik bilgi - tindedir, Böylesini bulmak da biraz Züçtür, Onun için bizce Vekâlet kitaplar İcin ayn ayr mütehassıslardan mü- rekkep telif grupları teşkil o ederek kitapların hazırlanmasını — bunlara havale etse, ve sonra bu kitapları ay- Tica kendi salâhiyettar şubesinden Geçirerek kontrol ettirse, zannederim Bugün, Halkevlerinin Bayramıdır. Aşağıdaki Yazıda Halkevlerinin Halkevleri nin Parolas Kuruluş Tarihini, Bugüne Kadar Neler Basardığını Okuyacaksınız. Halk Için, Halkla Beraber B ugün Halkevlerinin bay- ramıdır. Yedi yıl evvel ancak 14 vilâyet merkezinde faaliyete geçen bu iman ve €- nerji kaynaklarının sahası her sene biraz daha genişlemiş, geçen yılın bugünlerinde a - detleri 209 a varmıştır. Bu - gün Başvekil Dr. Refik Say - dam, Halkevlerinin beşiği o- lan Ankara Halkevinden söy liyeceği bir nutukla 158 Hal - kevini daha açacak ve kültür ocaklarının sayısı 367 yi bu - lacaktır. evlete her zaman muavin ve müzahir olan Cümhuriyet Halk Partisinin Halkevlerini açar ken takip ettiği gaye; milli şuuru, birbirini anlayan, birbirini seven, idenle bağlı ve halk kitlesi halin- de teşkilâtlandırmaktı. Çünkü in - kılâp partisi en ufak görünen kuv vet ve çalışma unsurlarına dahi bir kıymet izafe ederek bütünmem leketi mücadele ruhu ve yürütücü bir heyecan havası içinde yaşat - mak vazifesini de üzerine almiş bulunuyordu. Bir taraftan umumi imkân ve #aruretler kadrosu içinde zekânın, fikrin ve muhitin şeraiti kullanıla- rak milli arzuların tatminine uğ - raşılırken diğer taraftan da halkın içtimai, iktisadi ve kültürel kal - kınmasını istihdaf eden ve halkın Vi Sai meye - Ara terbiyesi, diye adlandırabileceği * Miz faaliyet de fik plânda — gelen bir mevzu olarak ele alındı. Üçün- cü büyük Kurultayda, Devlet teş- Hor sayım, Oo 1932 de ilk açılanlarına her yıl ma- halli Parti teşkilâtının gördükleri | ihtiyaç ve gösterdikleri istekle ye nileri katılmak suretiyle ba yıl 367 ye çıkmış bulunmaktadır. Her yıl sayıları artan bu Hak kevlerinin Türk cemiyeti içinde mahiyetleri ve vazifeleri nedir? Halkevleri her şöyden önce kültürel bir teşekküldür. Bu te - şekkülün nüvesini C, EH. Partisinin altı wmdesiyle geniş ölçüde bir kalkınma ve ilerleme plânı ihtiva eden programı teşkil etmektedir. Partinin vasıfları yalnız poli- tik prensipleri ifade etmez. Türk milletinin asırlık (o tecrübelerden sonra bağlanmaya karar verdiği bu prensiplerde istikbalinin ve is. tklâlinin o bütün o mukadderatı | mündemiçtir. Bu sebebledir ki bu altı vasıf teşkilâtı esasiye kanunu- İ muza da girmiş ve böylece bütün milletin malı olmuş bulunmakta- dır. Her fikir gibi, C. H. Partisinin istinat ettiği fikirler manzumesi « »in de konuşula konuşula, işlene işlene sosyal hayatın mesiçlerine yerleşeceğinde şüphe yoktur. Bir yerde kurulmuş ve kurulmasına karar verilmiş bir Halkevi de - mek, işte orada, politik olduğu ka- dar sosyal ve kültürel olan bu wmdeleri geniş icaplariyle anla - mıya, konuşmuya, derinleştirme - ge ve yaymağa karar vermiş, beş, on, yirmi... yurddaşın bir toplantı ve hareket nüvesini yaratmak de- mektir. Bu asgari anlayıştan sonra Hal in esaslı bir iş görülmüş olur - i Büyük Şef İnönü, köylü ile beraber kilâtı dışında çalışabilecek bütün unsurları milli kültürün yüksel - mesi cephesinde toplamanın bir milli müessesenin çalışmasiyle ka- bil olacağı neticesine varıldı, Va- tandaşları toplayıcı, birleştirici, anonim düşüncelerden uzak, kitle- yi milli hedefe doğru ayni imanla sevkedici inkılâp müesseseleri o « larak Halkevlerinin kurulması ka rarlaştırıldı: YO . biraz da tecrübe mahiyetinde - ça- lışmağa hazır vaziyete (getirildi. Ve evler türlü ihtisas ve kabili - yetlere göre, her vatandaşın beğe- Nafi Kansu kevi, gözümüzde daha bir çok unsurlarla tecelli eder: İyi bir bi » na, zengin bir kütüphane, iyice hazırlanmış jimnastik salonu, sah ne, mahallinin etnografik eserle - riyle dolu bir müze ve (o bunlara eklenecek daha bir çok şeyler. Bu medeni icap ve levazımla takviye edildiği takdirde, elbette tesir ve yayılma bakımından fik - rin cazibe ve kudreti arlar, ana «sas ile onun beslenme ve yayıl- ma imkânlarını ayrı aynı önemle - riyle mütalea etmekle ( beraher, bu imkânları yaratmağa ne kadar ihtiyaç varsa, esası daima ön plân- da tutmak o kadar zaruridir. Halkevlerimiz, ilk açıldıkları sırada dinleyici bulabilmek için konferansın yanına bir piyes ve - ya müzik parçası da eklemeğe lü- zum görüyorlardı. Buzün bir çok Halkevlerimiz, artık böyle bir ter- tibe lüzum görmiyorlarsa bunun sebebini, oralarda fikir dinlemeğe alışkın bir kütlenin vücuda getiril miş olmasına atfetmek lâzımdır. Halkevi sahneleri, elbette Türk milletinin ideali bir sahne değil - dir. Ancak, kadının sahneye çıkı - şının, ve alelümum sahnenin bu memlekette yakın zamanlara ka - dar haksır yere uğradığı lânetle * meyi gözönüne getirince, Devlet ve Parti eliyle tutulan hir sahne neceği bir faaliyet sahası bulabil - mesi için şu şekilde dokuz şubeyle dokuz koldan faaliyete geçtiler: Dil, 'Tarih, Edebiyat. Güzel Sanatlar, Temsil, Spor İçti - mai yardım, Halk dershane - leri ve kurslar, kütüphane ve neşriyat, Köycülük, Müze ve sergiler. yeme SA. am nimlasiniy halk şuurunda ahlâk haline gelişinde, halkin güzel sanat - ları sevişinde, kültür sahibi oluşunda bir rehber bir mü - e o hareketinin ne derin bir manayı ihtiva edeceği kolaylıkla anlaşıla - bilir. Sadece bu bakımdan bile ö- nemli bir ifade olan Halkevi sah- nesinin gayretli amatörler elinde yer yer muvaffak olduğunu da söylemek zevkli bir. kadirşinaslik olur. Memleketin her köşesinde sa - || yıları 500 ile 10,000 arasında ki - taplariyle Halkevi kütüphaneleri bir varlıktır. Bir çok zamanlar tek gazetenin nimet sayıldığı yerler- de kitap sayısı her yıl artan bir | kütüphanenin ne büyük bir hazi- | ne olduğu takdir edilmektedir. Halkevleri talimatnamesi; her Halkevi talimatın ana hatları için- de kendi çalışma proğramını ken- (| di düzenler, demekle mahalli ele | manların teşebbüs ve gayretine | güvenini ifade etmiş bulunuyor. | İş güç sahibi halkın inanarak ve | kendiliğinden bir emek harcaya - | rak yetişmesi mevzuunda (böyle | bir çalıştırma metodunun önemi | büyüktür. İ En iyi kitap, okurlarını bulun - ca belli olur. En feyizli irşat mer- kezi de, mürşidin olgunluğu ve kütlenin ona itimadiyle teşekkül | eder, Halk terbiyesi gihi büyük ve nazik bir meselede, ve şiddete baş vurmayan bir yetiştirme politika. | sında. hakiki fikir ve zevk mürşit- leriyle mürebbilerini bulup mey dana çıkarmak, onların feyizlerile halkın yükselme iştiyaklarını baş | başa koymak belli haşına bir iş - tir. İşte Halkevlerinin asla küçüm- l senemiyecek bir rolü daha! İmtiyazlı Fazilet Sabiha Zekeriya Sertel üşene vurmak, kendisini müda- D İaa edemiyecek bir mevkide olana hücum etmek, âdiliğin, baya - kılığın en son derecesidir. Zebunküş, ikbal zamanında iki büklüm eğilen, idhar zamanında hücum ve tenkide geçen bir soytarıdır ki, bu karakte - rebbi rolü oynayan Halkev - | yin hiç bir ahlk ve fazilet kanumun- bugün leri, vatandaşların İğa yeri yoktur, Amma, bu kıymeti külfetsiz toplanabilecekleri, İkabul ederken küçük farkları göz - memleket ve millet işlerini, yüksek davalarını düşündük - leri gibi zahmetsizce konuşa - bilecekleri bir yer olmuştur. Halkevlernin parolası şudur: Halk için halkla beraber. Herhangi bir şehir veya kasaba- da Parti teşkilâtının faaliyetine ve rTandımanına en açık ve en esaslı delil oradaki Halkevinin hareketi- dir. Halkevlerinin mesai sahası engindir. Halkevlerinin davası; millet o- larak medeniyet yolunda bir 2a- mandanberi kaybedilen mesafeyi kısa bir zamanda kazanmaktır. Halkevlerinin dokuz şubesinin mevzuu tetkik edilirse; ihtisas, is- tidat ve temayülleri ne olursa olsun bütün münevverlerin Halkevlerinde kendi emellerine uygun bir iş mey- danı bulabilecekleri görülür. Bu itibarla bir Halkevi © bulunduğu yerdeki değerleri kendi gayesi uğ- runda çalışmaya teşvik edebildiği nisbette sevindirici randıman ala- bilir. Bugüne kadar memleketin 209 köşesinde çalışan Halkevleri fa - aliyetinin umumi manzarası ta is- tiklâl mücadelesinden başlayarak gittikçe artan ve yayılan bir nehir gibi akan Türk enerjisinin en ya- kın bir zamanda hedefe varılaca - ğında asla şüphe bırakmamaktadır. 18 Kilise 1 ve 34 bin azası varken, kı- sa sayılacak bir zaman içinde bu rakamlar yükselmiş, geçen sene den kaçırmamak lâzım. İkbal zamanında sahip kıran ke- silmiş, mevkiinin nüfuz ve imtiya - zından istifade ederek, harsızlığın, irtikâbın, rüşvetin katmerlisini yap- mış bir adam, düştüğü gün (hesap yermek mecburiyetinden beri mi « dir? Diyeceksiniz ki, bu hesabi sorar cak bir adalet mekanizması vardır, kanun ondan hesap #orar. Fakat bu adamı düştükten sonra gazetelerde teşhir etmek, hareketlerini tenkit et- gelince, sırtım bu fnzilet kanunu - na dayayıp rahat nefes alamıyorum. O halde, gazetelerde her gün ha- pishaneye düşen hırsızları, mücrim- leri, ne diye teşhir ediyoruz? Bu a damların suçlarını, ahlâk ve faziles te uymayan hareketlerini tablil e - derek, gençlere vermeğe çalıştığı - mız derslerin kıymet ve faydası ne- dir?.. Hapishaneye düşen, İster fevri, ister kasdi suç işlesin, ister za- rüret, İster dejeneresans o yüzünden hırsızlık yapmış olsun bu adamı teş- hir ve tenkidi kabul eden bir fazilet, ne diye yüksek mevkiden düşen hır- sıza karşı müsamaha ediyor?” Adi cürüm işliyerek mahkemeye riyetindedir. Cemiyet onu âdetleriy- le, ahlâk kanumlariyle, örfiyle zaten mahkâm etmiştir. Fakat umumi men fantlere hizmet etmek gibi bir vazi- ieyi üzerine alıp, devletin idare me- kanizmasina girmiş bir adam suç İş- lerse, âdi bir hırsızdan çok başka bir mevkidedir. Onun hesap £ sorucusu Halkevi adedi 209 a ve aza mdedi 136.353 e varmıştır. Halkevlerinin sayısının ve ona muvazi olarak a za adedinin artışı kendilerinden beklenen çalışmaları da o nisbet - te fazlalaştırmıştır. Meselâ 932 de Halkevlerinde verilen konferanslâr sayısı 915 i- ken geçen sene bü rakam 2727 ye İdafan edecek hir mevkide değilse, a- yalmız kanun değil, ayni zamanda efkâri umumiyedir. Zavallı düşkündür, mazide ne et- tiyse etti, mertlik ve fazilet icabı 0- Da vurmak değil, bütün bu kirli ma- zinin Üzerine bir yorgan germek lâ - #ım diye İmtiyazlı bir fazileti anla - muyorum, Eğer bu adam kendini mü çıkmıştır. Konser sayısı ilk açılış İmenna, susmak en büyük fazilettir, yılında 373 tü, geçen sene 1420 yi, İFakat kendisini müdafaaya mukte » temsil 611 iken 1703 bulmuştur. dir bir adama karşı, elimizde vesika Halkevlerinde modern neşir ve İve delil varsa hesap sormak, hareket. bilgi vamtası olan sinemadan da azami derecede istifade edilmek - tedir. Halkevleri kütüphaneleri se- neden seneye hem adedce hem ka- lite itibariyle zenginleşmektedir. Bugün kütüphanelerinde 285 bin 757 kitap (o bulunmaktadır. Memleketin dört köşesindeki va - tandaşlara bütün memleket neşri- kuyucusu sayısı geçen o sene bir milyon 909.910 gibi hiç te az gö - rülmiyecek bir rakama yüksel - miştir. phanelerine devam eden ©- İmızdan kollarını lerini tenkit etmek niçin zebunküş « Nik olsun? Böyle bir fazileti kabul ettiğimiz zaman, her yüksek rütbeli suçluya düştükten sonra selâm vermek, bizi kastın kavurdun, etmediğini bırak - madın, amma mademki düştün, yiğitim geç, dememiz eke 2 Ne üç heş kuruş müirtekibin, ne iyonla çalanın, fazilet #inırları - Ilayarak geçme «ine İzin verecek bir ahlâk ve fazilet yoktur. Hele imtiyazlı fazilet hiç yok tur. Zebunküş, ne kadar murdar bir mahlüksa, mllerimi kalkan altına sak İki milyona yakın muazzam bir |layan fazilet de o kadar sahtedir, okuyucu kitlesinin bu kültür kay | smmm naklarının çatısı altında toplanışı hem Halkevlerinin muvaffakıyeti- ni, hem de okuma sevgisinin hı - zın: göstermesi bakımından çök manalıdır, Nihayet bir kaç şubenin fan - İzmirde Bir Muallim Mahkemeye Verildi İzmir — Hükimiyeti Milliye mek- tebi 3 üncü sınıf talebesi namına 88- liyeti üzerinde mukayeseye imkân | tn alınan 29431 numaralı tayyare vermek için kaydettiğimiz bu ra « kamlar Halkevlerinin bütün şu - belerine teşmil edilince ne kadar sevindirici bir netice olduğu ken- diliğinden tebarüz eder, Konferans. konser, temsil, sine- na, kitap, sergi gibi her biri kendi sahasında başlı başına bir yurd da vası olan bu mevzuların hepsini bir arada başarmak Halkevlerine nasip olmuş (omazhariyetlerden - dir. Muhtelf vesilelerle Halkevle - rine gidenlerin orada mefküresini tazeleyip bilgisini arttıranların sa yısı ilk yılda yarım milyon iken geçen yıl sekiz milyonu bulmuştur. Bu rakam da Halk yığınlarının piyangosuna isabet eden 3500 lira ikramiyenin nısfı validesine ait ol. duğunu iddia eden muallim Muzaf- fer Öniz, talebenin emniyetini suj- istimal ettiği iddinsiyle, Ceza Kanu- nunun 508 inci maddesine tevfikan Asliye Ceza Mahkemesine verilmiş. tir. —— Halkevlerine akışının hızını ve şu- urunu bariz bir şekilde anlatmak- tadır, Bugün açılacak 158 Halkevinin de ayni iman ve ayni enerji ile bu harekete karışması dimağlarda ya kın bir istikbalin ideal Türkiyesini bütün hatlariyle şekillendirmeğe kâfl gelecek bir delildir . İZİ. mek zebunküşlüktür. Ben bu noktaya “ ve hapishaneye düşen adam, yalnız kanıma karşı cevap vermek mecbu-

Bu sayıdan diğer sayfalar: