27 Şubat 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

27 Şubat 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Urfada Bir Köprü İnşa Ediliyor Urfa, (TAN) — Büyük ve asr! bir ilk mektep binasının temel atma me- rasimi vali Kâzun Demirer tarafın dan lera edilmiştir. Şehrimizin ortasından geçen dere- nin üzerine, 39 bin liraya çıkacak bü- yük bir beton köprü yapılmaktadır. Hudut boyunda, gümrük muhafa- 2a teşkilâtı için bir örnek ve çok gü- zel binalar inşa edilmektedir. Son sistem bir un fabrikası yapıl mış, tesisat ye techizatı ikmal edil miştir. Fabrika yakında islemiye baş hyacaktır. Hususi Banyolar Urfa, (TAN) — Burada büyük ve umumi hamamlardan başka, steak banyo mahailerini ihtiya eden ve *Misbah., tabir olunan küçük fenni hamamlar da vardır. Bir kişilik olan hiç kimse tarafından rahatsız edil- meden temizlenmiye imkân veren bu “Misbah,. lar bilhassa Urfaya hariç- ten gelenler tarafmdan rağbet gör- mektedir, Köprü Yapılıyor Urfa, (TAN) — Vilâyet, şehrimi- zin içinden geçen Karakoyun deresi IM. ea aga, Trakya Kasabalarına Su ve Elektrik Temini Için Çalışmalar İlerliyor|ile Mücadele Nahiyelere Buğu Sandıkları, Köylerdeki bulaşıklarda kullanılacak olan buğu sandıkları Edirne, (TAN) — 1977 senesinde Babaeski ve Lüleburgoz kazalarında | yol kenarlarında kübik binalar yap- kullanılarak mühim faydaları görü- len fenni buğu sandıklarının her a- klçS Verildi Babaeski ve Lüleburga?iılar asfalt tırmktadırlar. Malkarada elektrik tesi tından is- üzerine büyük bir köprü yaptırmak- tadır. Bu köprü, Atatürk eaddesile eski Hükümet caddesini birleştire- cektir. Gece Dersaneleri Açıldı Urfa, (TAN) — Maarif müdürlü. ğü, mekteplerde gece dershaneleri açtırmıştır. Bu dershanelerde, o üç yüzden fazla yurttaş okumaktadır. —— Yeni Vali Geldi İzmit (TAN) — Birinci umum! müfâttişlik başmüşavirliğinden vali- Uiğimiza tayin olunan . Ziya . Tekeli gelmiş, işe başlamıştır. R Mebus Namzetleri İ İzmit (TAN) — Bu intihabatta Kocaeli vilâyetinden iki mebus fazla | intihap olunacaktır. Esbak İktisat Vekili Sırrı, eski be- lediye reisi Kemal Öz ve Doktor Ha- san Ömerin İzmit mebusu namzetle- ri arasında bulunacağı söyleniyor. * İzmi (TAN) — Nafia Müdürü ve belediye reisi vekili İsmail Dev- İctkuşu Bursa mafıa müdürlüğüne tay'n edilmiş ve gitmiştir. Vilâyet evrak kâtibi Turgut Bay- kal, maliye tahsilât şubesine terfian, Karamürsel hükümet doktoru Ralf Cevdet te Alaşehir hükümet doktor- tuuna tayin olunmuşlardır. —Biraz rahatsız olduğunuz belli, — Dün akşam uzunca bir eğlenti yaptık ta ond;n olacak. Kısa konuşalım, içerde misafirlerim var. Be- Bİ neye aradın? — Istanbula geleli üç gün oldu. Eski dostlar bir- birlerini ne kadar incitirlerse incitsinler, sırası gelin- rafti taammümüne çal Bulaşık hastalıklarda kullemlen bu sandıklar, Edirne sanat ınektebinde yapılmakta, beheri 25 liraya mal yl- makta ve büyük nümune köylerine gönderilmektedir. Bu sandıklardan en az birer tanesi Trakyanın her na- hiyesinde bulundurulacaktır. Sandike lar, kaza doktorlarının emri ve köy sağlık korucularının murâkabesi al adır. sa tında bulunacak ve köylerin mü rek malı sayılacaktır. Edirne, (TAN) — Trakyz şehir ve kasabalarında iyi içme suyu ve elek. | trik temini faaliyeti” deva sdiyor. TA Bİ TERE sika ota “ekine dağı su tesisat orada mi müş, şehir deniz kenarında büy yapılmaktadır. Kırklarelinin su va elektrik tesi satının tamamlanması için belediye- ler bunkasından 30 bin fira borç a- mıştır. Yakında bu isler eksiltme- ye çıkarılacaktır. Kırklarelinde 'stad- yom da yapilmaktadır. 2 olun-| Bâbaeskide su tesisat! ikmal olun- duğu gibi elektrik şebekesinin plân- ları yaptırılmış ve lâzım gelen para mahalli kaynaklardan bulunmuştur. tifadeye başlanılmış ve yeni hükü-| met konağının İnşası müteahhide ve- rilmiştir. Uzunköprüde elektrik tesisatı biti rilmiştir. Çorlunun 120 bin-liralık su tesisat plânı tasdik: olunmuş ve İlk işler için 70 bin lira hazırlanmıştır. İnşaat yakında eksiltmeye çıkarıla- caktır. “ Bir Mebus Fazla Bahkesir — Mebus intihabatı -ha- zırlıkları ilerlemektedir. Bu intihap- ta vilâyetimizden bir fazlaşile 13 me- bus çıkacağı kuvvetle tahmin edil mekte 7 sirk nübasun array İsideğı. görülmektedir. Ticari ve Sınai Muhasebe Bilgileri Süleyman F. ŞAHİNBAŞ “İPEKİŞ, Muhasebecisi Cari hesaplar - Tizâri senetler - Ticaret | Şirketleri - Muhasebe - Fabrika hesapları - İmalât - Muha- sebesi ve Maliye hesapları - Bilânço 300 Sayfa 150 Kuruştur, YENİ KİTAPÇI Nail ÇAKIRHAN Babaeskinin yeni beledive retsi bü mesle için Ankâraya gitmiştir. Ankara Caddesi 8$ — İstanbul — Sizi orada talaşmış, ne İma, Bir falso daha: — Numara yapmaktan, ten dünyayı görmüyordun ki, Eski hassas Meli tah- TEFRİKA No. 52 görmedim. Suriyeliyi kovalamak- den, ne açık sözden, ne ( tarizden müteessir olmuyordu. 2 İM) alık. (Vanda Hayat Pahalılığı Van, (TAN) — Terakki ve imara cidden lâyık ve müstait olan bura da hayat çok pahalıdır. Bariz bir ih- tikâr vardır. Kışlık ıspanağm kilosu otuz kuruşa satılıyor. Buğdaym ki- losu 2—3 kuruş olduğu halde ekme- gin fiyatı on iki kuruştur. Yağın ma- liyet fiyatı 35—40 karışı geçmezken 80—90 kuruştan aşağı almanın im-| kânı yoktur. Bütün yiyecek madde. leri böyle gayri tabii surette pahalt- dır. İstanbulda kirk kurusa satılan bir diş macunu, Anadolunun uzak köşe- lerinde xzami altmi; kuruşa verilir. ken, burada yüz kuruştan aşağı sa- tılmıyar, 20—25 küruşluk âdi kara gözlükler 85 kuruştur. Elbise ve di- Ber giyilecek eşyası da yüzde yüz Nis- betinde pahalıdır. Bü şiddetli hayat pahallığı yüzün- den mahrumiyet içinde kalanlar ek- seriyeti teşkil ediyor. Alâkadar ma- kamların, heyatı ucuzlatmak ve ih-| lara tutulmak tikârı kaldırmak yolunda bir him- meti görülmüyor. Sonra, burada birlelk eczahane şa- bâhleyin on buçuktan evvel açılmı- yor, akşam üstü saat on beşten son- ra ilâç almak istiyenler de eczahane- vi kapalı buluyorlar. Van belediyesinin herrkete geçip bu işleri düzene koymsı lâzimdir. Aksaray Köylerinde Kalkınma Konya Aksarayı (TAN) — Köyler- de muhtar intihabatına başlanılmış- tır. AMA AA yı büyük ehemmiyet : verilmektedir. ee yardımlaşmaktan çekinmezler. Sizden yardım bekliyorum. 'Peki, kısa anlatacağım. Ben büyük bir felâkete uğradım. Levinski büyük bir. avantüriye imiş, hem beynelmilel tanınmışlardanmış. Vapuru- muz Pireden kalkarken kendisini kamarasında meş- gul sanıyordum. Meğer Pirede kalmış. — Yani seni sattı! — Evet. Fakat bütün servetimi beraberinde götü- rerek Umumi vekilimle birlik olmuş. Gitmezden bir kaç gün önce kırık dökük neyim varsa satmışlar, Apartımandaki eşyalarıma varıncaya kadar, Banka- da biraz param vardı, beni üç beş sene yaşatacak bir şey. Onu da çekmişler. Triyesteye çıktığım #a- man parmaklarımda, üstümde birkaç parça şeyle çantamda birkaç parç lmastan ve biraz harçlıktan başka bir şeyim kalmamıştı. Bunları Atinaya gelin- öğrendim. Atinadan da sıvışmış. MN kapali delikanlı kıyafetine girip Beruta n gitti? "eti o kadar alıklaşıMıştı ki ağzından kaçırdı: — Nereden haber aldınız? — Atinaya gitmiştim, bir gece Apollon - Bar' dım, kızlar anlattılar. day» — Levinski ile... — Kısa kes. Ben sana seni daha kisa atlatayımı O serseri seni boşalmış kibrit kutusu gibi sokağın ortasına fırlattı, Elmaslı altınlı değil, beş parasız kaldın. Kendini losttomolara sata sata Pireye gel- din. Her barda çalıştın, hepsinden koyuldun. Keg- me sözümü! Bu sefer de kazandığın beş on para ile memleketine döneceğine bir Suriyeli serseriye kap- tırdın. Beyrutlardan da hudut dışı edildin! Beni dinliyeceksen dinlersin, dinlemiyecöksen çek arâ- banı! Meli'de izzeti nefis falan kalmamıştı, kuzu kuzu dinliyordu, Vurgun dişlerini gıcırdatarak © devam etti; . — Bin bir maceradan sonra buraya kapağı ata- bildin! Seni ilk tanıdığım Hammefendiye koştun, ayaklarına küpandın, bir plânım vardı, onu tatbik ekmek istiyordun, o Hanımefendi sana kend güğel robunu verdi, şapkasını verdi, mantosunu verdi. Bir kaç gün için... Sus! Ben bu mantoyu, bu olbise- Yİ, bu güzel ve ağır şeyleri » bundan beş altı gün önce Hanımefedinin üstünde gördüm. Sen bunun- la iki av avlamak niyetindesin. Birisi: O büyük Köylünün salma yükünü azaltmak için köylerin manevi şahsiyeti namı na tarlalar ekilecek, fidanlık yetişti- rilecektir. Köylerde posta teşkilâtı tanzim edilmiş, köylülere ait mek- tuplarm günlerce postanelerde kal- masına nihayet verilmiştir. Köylerde gizli nüfus kalmaması için mıntaka köy kâtiplerince gere- ken tedbirler ittihaz olunmaktadır. Son bir senede 27 köy mektebi a- çılmış, hepsinde de tedrisata balamı- mıştır.Köy muallinileri, konferanslar ve müsamereler vermek suretile köylüyü aydınlatmıya çalışmaktadır. g4 gelmeleri, otelde kendini C. Paşanın kızı ve süslü püslü gös- tererek bir müddet kredi ile yaşıyabilmek. İkincisi bana kendini eskisi gibi kibar, paralı, lüks göster- mek. Hukuki yardım mardın diyerek bana yaman- mak İstiyorsun değil mi? Çünküa artık ne müteah- hitlik şirketleri kaldı, ne de milleti dalayere ile soymak plânları. Benim gibi ve iyod gibi açıkta kaldın. Ben sana delice bir âşık! Sen de bana lüt- fen dönmüş bir asilzade! Değil mi? İşte şimdi sö- zümü kes te söyle! — Senin duyduklarının hepsi iftira. Bana isnat ettiklerinin hepsi kuruntu, hem zalimce kuruntu! Sana dönen Meli'yi istemiyor musun? — Gel buraya! Gel diyorum! — Bileğimi bırak, Inciniyorum. Ben kendim ge lirim. Bırak bileğimi! — Sana, senin anlıyabileceğin muamele gerek. Yürü! Yemek odasına girdiler. Güneş çatlek sesli bar kızının arkasından geldiği için Meli birdenbire ta- niyamadı. Bir tiyatro prensesi roliyle kızlara yük- gekten bir selâm verdi. Kızların ikisi ağızlarını sa- pırdata şapırdata tarhana çorbası içiyorlardı. Me li'ye vizgeçen bir selâmla karşılık verdiler. Ve Vur- gun'a (Bu Hammefendi de kim?) diye baktılar, — Bar kizları! Buna orta malından aşağı tapon Melike Hanımefendi hazretleri derler! İyi tanıyıp müşerref olunuz! Bunlara da sokaklara ve barlara Senin gibi bilerek, istiyerek değil, suçsuz taksirsiz düşen temiz yürekli kızlar derler, Sen de onları ta- mi ve hürmetle eğil! Evet! Çıldındım işte! Kafana bir yumruk vurursam İeşini sererim! Dur! Sonuna kadar dinliyeceksin çirkefin Melikesi! Kız! Yüzünü ışığa döndür! Gördün mü şu sesi pürüzlü, iyi kalpli bar kı 2in)!? Tanıdın mı onu? Hele hele! Söyle kız! Dün gece söylediklerini tekrar et! — Ben seni Atinada ve Beyrutta tanıdım. Ahbap değil miydik? Bir çığlık koptu: Neş'enizi söndüren çalışmanıza mâni olan kırıklığı GRİPİN ile izale ediniz, Bu sayede birçok büyük hastalık: GRİPİN Bütün ağrı, sızı ve sanciları keser, baş, diş, nezle, Erİp ve romatizmaya karşı Icabında günde 3 kaşe alınabilir, Aldanmayınız. Rağbet gören her şe- yin taklid ve benzeri vardır. Gripin e başka bir marka verirlerse şiddetle reddediniz. NEW miki tehlikesini de önlemiş olursunuz bilhassa o müessirdir. ROZİN Baş, Diş, Nezle, Grip, Romatizma: Nevralii, kırıklık ve bütün ağrılarınızi derhal ke: İcabında günde 3 kaşe alına Gümrük Muhafaza Genel Komutanlığı İstanbul Satınalma Komisyonundan : 1 — Gümrük muhafaza teşkilâtı için bastırılacak 71 kalem matbu evrakın 28/2/939 salı günü saat 15 de pazarlığı yapılacaktır. 2 — Tahmini tutarı (1500) lira ve ilk teminatı (113) liradır. 3 — Şartname ve listesile örnekleri komisyondadır. Görülebilir. 4 — İsteklilerin gün ve saatinde ilk tenimst makbuzları ve kanımt vesikalarile birlikte Galatada eski #belât gümrüğündeki komisyona (1250) — Leylâl Leylâ! Sen misin? — Oralardaki adım Leylâ idi. Buradaki adım Defterdar kızı Emine. Babam milletin parasını çal dığı için hapislerde çürüdü, ben de babamın him- metiyle barlara düştüm. Vurgun atıldı: — Hadi, sen de kendini bu kadar apaçık anlata- bilir misin? Meli bir an için eski izzeti nefsini edinmeğe ça- — Bir eski dostun yardımım rien etmeğe gelmiş tim, yanılmışım, meğer ben bir polislik (o zorbanın geline düşmüşüm! Vurgun bir an Meli'nin bileğini bıraktı, durdu. gözlerinin akı büyüdü. Dudakları küflendi. Dili kurudu. Kulaklarının arkasından” tepesine doğru bir çift sancı uzandı. Meli'ye baktı, baktı, baktı. Ve ansızın iki omuzlarından tuttu; boğuk, kor kunç, beşeri olmıyan bir sesle: — Meli! dedi. Bu gökün altında senin gibi Meli'- ler sürüsepet bulunur ama, benim gibi (o Vurgun Haydumaklar 42 bulunur! Meli'nin tuttuğu iki omuzlarım ani ve sert bir hareketle çevirerek arkasını o döndürdü ve kapıya Hti, Kapının eşiğinde yumuşak terlikli sağ ayağı Je Meli'nin kıçına gülle şiddetinde bir tekme attı, yüzü koyun Holün parkelerine kapatırken! — Kaltek! dedi. Bu toprağın bar kızı da, sokak oğlu da, salon insanı da temizdir. Ben senin bizden olmadığını da öğrendim! Yıkıl git! Beni birak! Bu memleketi kirletme! Yoksa seni. , — Babam! Babam! Yapma babam! — Ağabeyeiğim! Aman ağabeyciğim, bırak mü- sibeti! — Üstat! Kendine yazık etme. Ayaklarım öpe yim. Bak üç içli, dertli kızın sana yalvarıyor. — Beyefendim! Beyefendim! Beni seversen ken- dine gel. Ben onu kapı dışarı ettim, artık buraya ayak basamıyacak, Bunca yıllık hakkımı helâl et mem ben efendim. (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: