7 Mart 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

7 Mart 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——— 7-3-939 BRA Gündelik Gazete m a TANin hedefle de, fikirde temiz. dürüst, olmak, Oki olmıya çal ARONE BEDELİ Türkiye Ecnebi Haber herşeyde 1400 Kr. 1 Sene . 6Ay 2800 Kr. 1509 3 Ay 800 . 1 Ay 300 . Milletlerarası posta Ytihadına dahıl oimıyan memleketler için abone bedeli müddet sirasiyle 30, 16 Ö. $â üradır. Abone bedel! pesindir Adres değiştirmek 25 © kuruştur Cevap için mektuplar 10 kürus- ik pet ivesi lâzımdır Denizbank Memurlarının Kabahati Ne? evlet memuryieti, omustakar mesleklerden biridir. Hak ve Vazifeleri kanunlarla tesbit ve tayin İlmiştir. Memurların tayinleri, a - dilleri, terfileri kanuna uyarak ya - Dılır. Devlet memurü keyfi surette ulağından tutulup kapı dışarı edile. Mez, kanuni sebepler olmadıkça ceza- YA çaptırılamaz ve kanunun tayin et- İ haklardan mahrum edilemez. zbankta yapılan tasfiyede ın aksini görüyoruz. Denizbank teessüs ettiği zaman, © zamana kadar deniz ve liman işleri * meşgul olan müesseseler birleş - tirilmiş, o miiesseselerde senelerden- Tİ çalışan memurlar da Denizban- geçmişlerdi. Yalnız Denizbank ta- yen yeni teşkilât yapmağa mec WE olduğu için, eski müesseseler - ra aldığı memurları, — teşkilâtın Mina memurların ihtisası ve salâ- MiYetine göre kanli ga veya bu Şe >ye dağıtmıştı. Denizbank müdüriyeti, bunlardan ka yeni tşekilât icabı hariçten bir #M yeni memurlar almış, bunlara yal maaşlar vermiş, ve Denizbank Yesari Kuüratras “ua as DU MAAŞ - N olmuştu Fakat bu memurların da ke Ku ötede beride dolgun maaşla ça- Şan memurlardı, bu Bu defa İktisat Vekâleti Deniz - rai bütçesini tasdik etmeden ev - © bir mıkfar tasarruf yapmak ihti- Atın duydu. Bu tasarrufu yapmak a de bazı şubeleri lâğv yoluna git- ü Bu şubeler lâğvedilince bu şube- tde çalışan 40 kadar memur da a- tıkta kalmış oldu. Halbuki bu me - Mürlar içinde on on beş senedenberi *vlet işlerinde çalışan hattâ yine NİZ müesseselerinde iş gören me - Mürlar vardı. Bunların müktesep #klarına bakılmadı. Kanunun ta » ke, ettiği masuniyet kaidelerine e - mmiyet verilmedi. Hattâ Deniz - Mak kanunu mawcibince bu semer Ğ Ta bir tazminat bile vermeğe lü - Um görülmedi. Buna mukabil deniz işlerinde hiç alışmamış, fakat sonradan Deniz - hk müdüriyetinin gördüğü lizum di İe bu müesseseye girmiş olan 4, (akım yeni memurlar vazfielerin- * İpka edildi. iü Kanun suçlu bir memuru bile Ve- let emrine almayı emrederken © - bırakmamayı © düşünmüştür. hi, emurlarsa hiç bir suçları, hiç #Ünahları olmadığı halde, sırf ta, ede yapılacak bir kaç bin liralık Arruf uğruna sokağa atılıvermiş - erdiş, Tasarruf edilen para nedir? B - ? Yapılan tasarruf bu hareketi ma- Rösterecek kadar mühim bir ye- » tutsaydı, belki üzerinde biraz labilirdi. Halbuki bu yüzden ta- so edilen paranm yekönu 50. 60 lirayı mütecaviz değildir. Bütçesi buçuk milyon lirayı bulan bir mü - sed 50 bin lira tasarruf için, me- di, Yarın maaşlarından yüzde bir in- mek bile kâfiydi. mat Vekâletinin bu hareketi me- X bir emniyetsizlik, bir istik- sizlik zihniyeti uyandırabilir. Kim mevkiinden emin olamaz. Hükü - etin böyle bir zihniyet yaratmak B, ediğine ise şüphemiz yoktur. di, sebeple hükümetin bu yanlışlığı zelteceğine, ve bir takım devlet yaş yorlarının mağduriyetine sebebi- Vermek istemiyeceğine emniyeti- Diz vardar, Du aç Romeo - Jülyetten bir sahne: İngiliz ve Fransız Başvekilleri, balkonun söylüyorlar. (İngiliz Karikatürü) önünde Frankoyu kandırmak için serenat ATOM ÂLEMİNDE Hidrojen | er atomun bir nüvesi, bir çekirdeği var. Nasıl güneş âleminde güneş ortada yürür ve seyyareler de bunun etrafında dolaşıvorsa, atom âleminde de ortada bir nüve var. Bunun etrafında elektron tETMEVTEM O Mulaşır day: Eer nüve bir takım protonlar ve elektronlardan mürekkeotir. Nüvelerdeki 'nroton adedi e - Jemanları birbirinden ayıran âmildir. Seyahatimize elemanların en basiti olan hidrojen (atomundan başlayalım. Bu atomun nüvesinde bir proton var. Bunun etrafında bir elektron mahrekinde dolaşır; tipki ayın arz etrafında delaşması gibi. Arada bir fark var. Ay mal rekini pek yavaş değiştirdiği hal - de Hidrojen atomundaki elektron, sonradan göreceğimiz veçhile, mah rekini sık sık değiştirir. Kolaylık olsun diye proton ile elektronu birer lâstik top şeklinde farzedelim. Hidrojen © atomunun kutrunu yüz milyon defa büyült - müş olsak bu atomun kutru ancak bir santimetre kadar olur. Proto- nu bavi olan nüvenin kutru, bu mikyasa göre, bir santimetrenin ancak yüz binde biri kadar olur. Nasıl ay fle arz, arz ile güneş ara sında boşluk varsa bir atomun içi de böyle boşluktan ibarettir. Yukarıda söylediğim gibi pro- tonla elektron çok küçük zerreler - dir. Hacmi proton hacmine nazaran bü yücek olan elektron kutru atom kutrunun 25000 de biri kadardır. Buna mukabil kitlesi proton kitle- sinin 1840 da biri kadardır. Elek- tron o kadar küçük bir varlıktır ki bin milyon milyon milyon milyon danesi ancak bir gram kadar gelir. Elektronun elektrik hamulesi de pek küçüktür. 110 voltluk devrede (60) vat» lık bir elektrik lâmbasından bir sa niyede bunlardan yarım (milyon milyon milyon dane geçer. Bir gram suda 20 damla, bir kilogram damla su var. Biz su idaresinden aldı - ğımız suyu damla ile değil metre mikâbı ile ölçeriz. Bunun gibi elek trik idaresinden satın aldığımız e- elektriği elektron adedini sayarak değil bunun hamulesinin milyon milyon milyon misli büyük olan amperle (daha doğrusu kolomik) Atomları — Yazan: : Profesör Salih Murat Helyum atomu nüvesinde dört -- ve iki — var ölçeriz. Böyle yapmakla büyük ra- kam yerine küçük rakam kullan - mış oluruz. Yoksa hakikatte su &- daresinden su damlalarını, elektrik idaresinden elektronları satın alı- riz, ğır olan proton atomun mer- kezindeki nüvede bulunur. Hafif olan elektron bunun etra » fındaki boşlukta dolaşır Bu boşluk elektron ve protonun cesametine nazaran çok büyüktür. Maksadı - HADİSELERİN ÇİZGİLERİ: he e Hidrojen atomu: Piaton --, Elektron — mızı anlatabilmek için büyük dün yadan misal alalım. Arzımız gü - meş etrafında bir mahrektede - taşıyor. Bu mahrekin kutru 150 milyon kilometredir. Bu mahre - kin teşkil ettiği boşluk O kürenin güneş küresine nisbeti 25 milyon kadardır. Yani 25 milyon güneş bu boşluğu doldurabilir, Buna muka- bil bir hidrojen atomunda elek - tron mahrekine aft boşluk küresi- nin nüvedeki protona nazaran €€- Ve Helyum sameti milyon kere milyondur. Bu radan anlaşıldığına göre atomla - rın büyük bir kısmı boşluktan iba- rettir. Biz de öyleyiz. Vücudümü- zü teşkil eden mürekkep cisimlerin protonlarını yani o vücudümüzün cevherlerini boşluklarından kur - tarıp bir araya sıkıştırırsak per - tavsızla görülebilecek dereceye i - neriz. Bu halde her şey boşluktan ibaret. Buna ister inanalım, ister inanmayalım, bir hakikat. eyahatimizde ikinci merhale ve bizim için çok mühim ©- Jan eleman Helyum atomudur. Ha- vamızda pek az mıktarda bulunan bu gaz atom ilmi bakımından pek enteresan olduğu gibi başka fay- dası da var. Eskiden balonlar Hid- rojenle doldurulurdu. Halbuki bu gaz kolay yanar. Bundan dolayı balon kazalarının yüzde doksan - dan fazlası bu gazdan ileri geli - yordu. Hidrojen gazından iki mis- MH ağır olan Helyum gazı yanmaz. Havada pek az miktarda bulunur. Havadan istihsali pahalıya mal ol- duğundan dolayı balonlarda kulla- nılamazdı. Şimdi Amerika Birle - şik Cümhuriyetinde bazı batek - lıklardan çıkan tabii gazdan istih- sal ediliyor. Fiyatı düşmüştür. Am. ma Amerikalılar bunu kimseye sat miyorlar, Bu yazının içindeki şekiller den biri Hidrojen, diğeri Helyum Atomimu gösteriyor elektronlar elips (beyz) şekilde mahrekler üzerinde dolaşırsa da biz şimdilik bunları daire olarak kabul edelim. Şekilde görül - düğüne göre Helyum atomunun nüvesinde 4 proton ve 2 elektron var. Normal atomların elektrik ha- mülesi sıfırdır. Bundan dolayı nor mal İlelyum atomunun nüvesi et- rafında iki elektron dolaşır. Bütün elemanlar atom ağırlık- larına göre tertip edilirse Hidro - Jen ve en ağrı olan Uranyum so - nuncu gelir. Bu cetvelde her ele manın mevkii bir (atom adediyle) ifade edilir Hidrojenin atom ade di (1) ve Uranyumunki 92 dir. Mühim keşiflerden birine göre nü ve etrafında dolaşan elektron ade- di elemanın atom adedine müsa » widir. İşte bunlar elemanları bir - birinden ayıran ve onlara birer i- sim taktıran vasıflarıdır. Bu elek- tronların adedi eksilirse ne olur? Bunu gelecek makaleye bırakıyo- Atomlarda | İsmet İnönünün Üniversite Kürsüsünden Millete Hitabesi Yazan: Sabiha Zekeriya Sertel ee İnönü, İstanbulda her mes- lekten halk tabakalarını dinle dikten sonra, Türk gençliğine ve mil lete hitap eden nutkunu söyledi. Bu nutkun içinde İnönünün, dahilde ta- kip ettiği siyasetin derin umdeleri - ni, Cümhuriyetin tekâmülüne vere- ceği istikameti bulabi İdealist ve karakteri yüksek bir gençlik T. i tecrübelerden, bilfiil inkı- lâbın içinde yaptığı mücadelelerden, geri kalışın sebeblerini çıkaran İnö - nü, karakter ve moral kuvvetinin in- kılâpta oynayacağı rolleri işaret e - diyor: mhuriyet Türk milletine milli devleti, ve yeni cemiyeti temin etti. Bu vaziyet ancak, temiz, ideal İc yetişen genç nesillerin karakter kuvvetiyle muhafaza olunur. Ahlâk ve karakter sağlam olmadıkça cemi- yette esaslı bir hizmet görmeğe im - kân yoktur.,, Yeni cemiyeti, inkılâbı muhafa - zada karakteri ve ideali yüksek bir gençliğe ihtiyacımız vardır — İrtica her hangi bir gün yeni cemiyete boz- gun ve nifak sokmak isteyebilir, ka rakteri ve morali yüksek bir genç - lik, inikalâbın en emin bekçisidir. İnö. nü bu cümleleriyle karakterin inkı - lâbı muhafazadaki kudretini bize İ- şaret etmiştir. Demokrasi ve İnönü İnönünün nutkunda, önünde hür- metle eğileceğimiz yeni bir istika - met var. Bu nutuk bize Türk Cüm- huriyeti ve inkılâbı ile başlayan halk İidaresinin, daha yüksek bir tekâmille İnamzet olduğunu işaret ediyor. İnö - nünün mütemadi surettö halkla te - ması, bu meseleleri bilmediği için değil, önüne adet, istatistik, müte - hassıs raporları ile getirilen mesele « leri, halkın şikâyetlerini kendi lisa - nından dinlemek istediği içindir. Bu da halka biraz daha fâzla ehemmi - yet veriş, halka biraz daha iniştir, İnönü, kendi devrinde demokra - tik idareye verilecek ehemmiyeti, Büyük Millet Meclislerine, ve şim - diki seçime verdiği ehemmiyetle te- bariz ettiriyor. “Milletin müraka - besi, İdare üzerinde hakiki ve filli ol. madıkça ve böyle olduğuna milletee kanaat edilmedikce, halk idaresi var- dır, denemez. Bu cümleler bize Türk Cümhu - riyetinin, daha mütekâmil bir demok- rasiye doğru ilerlediğini, bazılarınm iddin ettikleri gibi totaliter bir dev- letle hiç bir alâka ve münasebeti ol- madığını renkli çizgilerle gösteri - yor. Kemalizmin menşeini totaliter i- dareye benzetenler, hu idareyi benim- semet isteyenler, bu kati (o siyasetin karşısında vanıldıklarını bir daha an layacaklardır. Milli Birlik İ Bu nutkun bize en çok ümit ve İ sevinç veren tarafı, Türk milleti için- de hüküm süren vahdeti bir | daha Cümhurreisinin lisanından duymak - tır. İnönü, dünyanın bu müşkül dey- resinde, içinde hiç bir nifak ve boz » gun emareleri taşımayan, dahilen, hariçten gelecek her nevi tecavüze karşı tek bir vücut gibi karşı koya - cak birleşmiş bir milletin manzarası- nı çizerken, tehlikeleri de işaret edi- yor. “Milletler için en büyük kuvvet, her silâhtan keskin, her kudretten üstün en büyük kuvvet, kendi evlât- ları arasındaki birlik kuvvetidir. Bil- hassa nüfusları çok milletlerin he- nüz insaniyet ideali için istikrar bul. mamış hırs siyasetleri karşısında, nüfusları daha az milletlerin başlıca dayandıkları kuvvet, kendi içlerin » deki nifaksız beraberlik kudretidir.,, Bu cümlelerin içindeki manalar, insaniyet idealinden uzak olmayan - in çok sarihtir. Demokrasiye, insaniyet prensiplerine düşman olan. lar da biraz kafalarını yorarlarsa ma. nasını kolaylıkla anlayabilirler, Bü. (Arkası & iwadr)

Bu sayıdan diğer sayfalar: